Cumhurbaşkanı Erdoğan, sel felaketinin yaşandığı Giresun Dereli’de vatandaşlara hitabında, dikey yapılaşma ve dere yatağına ev yapma gibi konularda devletin kararlı olmasının yetmediğini, vatandaşın da bu çalışmalara destek vermesi gerektiğini belirterek, “Devlet ve millet olarak el ele verip, bundan sonra, dünyanın kadim işleyişine uygun şekilde şehirlerimizi geliştireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 22 Ağustos’ta sel felaketi yaşanan Giresun Dereli’de incelemelerde bulundu ve vatandaşlara hitap etti.
“AFETİN İLK BAŞLADIĞI ANDAN İTİBAREN KURUMLARIMIZ ÇALIŞMALARDA YERLERİNİ ALMIŞLARDIR”
Giresun’un 22 Ağustos günü büyük bir yağış felaketine maruz kaldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerini iletti. Afette hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet felaketin ilk anından itibaren tüm kurumları ve imkânlarıyla vatandaşının yanına, yardımına koşmuştur” dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun felaket gününden beri ekibiyle çalışmaları koordine ettiğini, Çevre ve Şehircilik, Tarım ve Orman ile Ulaştırma ve Altyapı başta olmak üzere tüm ilgili bakanların kendi görev alanlarıyla ilgili her hususu yakından takip ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, afetin ilk anından itibaren çeşitli kurumların 1264 araç ve 3 bin 672 personel ile çalışmalarda yerini aldığını aktardı.
Arama kurtarma ve afet kaldırma çalışmaları için 36 ilden ekiplerin Giresun’da görev yaptığını, sivil toplum kuruluşlarının da imkânları ve personeliyle çalışmalara iştirak ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekiplerin mahsur kalan 172 vatandaşı kurtardığını söyledi.
“EN SON KAYBIMIZI DA BULANA KADAR ÇALIŞMALAR SÜRECEK”
Felakette şu ana kadar asker ve sivil 10 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaralanan 47 vatandaşın tamamının taburcu edildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlen beş insanımız kayıp. En son kaybımızı da bulana kadar çalışmalar sürecektir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yol, su elektrik gibi temel alt yapı hizmetleri birkaç istisna dışında bölge halkının istifadesine sunulmuştur. Kapanan 118 köy yolunun tamamına ulaşım sağlanmıştır. Hâlen 434 iş makinesiyle temizlik ve rüsubat kaldırma çalışmaları devam ediyor. Toplamda 101 bin metreküpün üzerinde rüsubat kaldırılmıştır. Bu rakam 920 bin metreküpe kadar çıkabilecektir. Sadece Dereli’de 80 bin metreküp rüsubat temizliği yapılmıştır. Afet bölgesinde 43 bina yıkılmış, 94 bina acil yıkılacak şekilde ağır hasar görmüş, 64 bina ağır hasar ve 492 hafif hasar almıştır” bilgilerini paylaştı.
“AFAD ve çeşitli bakanlıklarımız, yürütülen çalışmalar için Giresun’a 73,5 milyon lira ödenek göndermiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dün gece imzaladığım bir kararla tek seferde 20 milyon liralık kaynağı AFAD’a aktardık. İlçe kaymakamlıklarımıza ve belediye başkanlıklarımıza 13 milyon lira kaynak tahsis ettik. Hazine ve Maliye Bakanlığımız, afetten zarar gören yerlerde mücbir durum ilan etmiş, beyannameleri ve ödemeleri ertelemiştir. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nin çiftçilere, Halk Bankası’nın esnaflara kullandırdığı Hazine destekli kredilerin ödemeleri de ötelenmiştir. Sel felaketine maruz kalan esnaflarımıza, burası esnaflarımız için çok önemli, tüm esnaflarımıza yapılan çalışmayla 50 bin liraya kadar olan zararlarının tamamı bu rakamı aşanların da 50 bin liralık kısmı Tez-Koop aracılığıyla hibe olarak verilecektir. Yani bu ne demektir, Tez-Koop bu parayı esnaf kardeşlerimin hesabına yatırıyor ve esnaf kardeşlerimiz de bütün ihtiyaçlarını vesaire bununla karşılama imkânını bulacak. Bunun ödemesi yok.”
Ekonomik ve sosyal hayatın süratle normale dönmesi için afetten zarar gören KOBİ’ler için 100 bin liraya kadar faizsiz kredi desteğinin ayrıca devreye sokulduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Belediyelerin İlbank’a olan borçlarının ödemeleri altı ay süreyle tehir edilmiştir. Afetten zarar gören tüm belediyeler altyapı çalışmaları için İlbank tarafından 25 milyon lira hibe desteği sağlanmıştır. Üreticilerimize verilecek tarımsal destekleme ödemeleri erkene alınarak 8 milyon lira ödeme yapılmıştır. Toprak Mahsulleri Ofisi fındık alım tarihini bir hafta öne çekmiş ve alım noktası sayısını artırmıştır. Üreticilerimizin ödemeleri aynı hafta içerisinde yapılmaktadır. Balık yetiştiricilerimize 8 bin kırmızı benekli alabalık hibe olarak dağıtılmıştır. Biliyorsunuz bugün aynı zamanda balıkçılık sezonunun açılışı var. Bunu da Giresun’dan yapacağız inşallah. ORKÖY destekleri kapsamında toplam 5 milyon liralık hibe verilecektir. 2020 sonuna kadar Giresun iline özel hayvanlara yapılacak aşılarda bedel alınmayacaktır.”
Afet kapsamında bölgede 55 bin dekar mera ve yaylanın ıslahının gerçekleştirileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konut, iş yeri ve diğer hasarlar için 6,5 milyon lira nakdi yardım yapıldığını söyledi. Dereli ve Doğankent ilçelerine iki sahra sağlık çadırı kurulduğunu, sağlık hizmetlerinin aksatılmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, afet sonrasında 14 ekip ve 17 personelle vatandaşlara psikososyal destek de sunulduğunu ifade etti. Dereli ve Doğankent ilçelerinde yapılacak konutlara ilişkin de bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TOKİ’nin Dereli’de yapacağı 142 konutun inşası için çalışmalara hemen başlanmıştır. Aynı şekilde Doğankent’te de 120 konut yapılacaktır. Köylerimizde de 250 köy konutu inşa edilecektir. Altında ahırı olacak, üstünde de konutu olacak, bunlar da gerçekten çok güzel konutlar” diye konuştu.
“Giresun’da bir daha böyle bir afet yaşanmaması için toplam keşif bedeli 1 milyar 290 milyon lirayı bulan proje hayata geçirilecektir” müjdesini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk etapta 120 milyon liralık bütçe ile bent yapımı, ıslah, beton duvar ve kanal inşası, kargir duvar ve taş tahkimat inşası ile köprü yapımının gerçekleştirileceğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Harşit Çayı inşasında vadisindeki tüm kum, çakıl ocakları kapatılacak, derelere yapılacak müdahaleler mutlak kontrol altına alınacaktır. Aksu Deresi, Yağlıdere, Gelivera Deresi ve Harşit Çayı Vadisi’nde Dünya Bankası kredisiyle entegre havza projesi hazırlanacak ve uygulanacaktır. Görüldüğü gibi yaraları sarmak, afetin izlerini ortadan kaldırmak, ilçelerimizi ekonomik ve sosyal olarak yeniden canlandırmak için her türlü tedbiri aldık, yatırımları planladık, çalışmalara başladık. Rabb’imiz dünyayı bir düzen üzere kurmuştur. Bu düzende tabiatın hakkı vardır. Tabii insanın hakkı vardır, diğer canlıların da hakkı vardır. Tabiatın hakkına riayet etmediğinizde bunun sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalırsınız. İnsan hakkına riayet etmediğiniz de bunun vebaliyle de karşı karşıya kalırsınız. Diğer canlıların haklarına riayet etmediğinizde benzer sonuçlarla karşı karşıya kalırsınız. Maalesef insanoğlu dünyadaki diğer varlıkların ve canlıların haklarına riayet etme konusunda giderek daha hoyrat, daha ihmalkâr, daha cüretkâr davranır hâle gelmiştir. Hâlbuki bu dünya hepimize yetecek kadar büyük, Rabb’imizin ihsanı hepimize yetecek kadar sonsuzdur.”
Tabiattaki dere yataklarının istisnai de olsa büyük yağışlar olduğunda kolayca akıp gidebilsin diye var olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz tutup bu dere yataklarını evlerle, iş yerleri ile sair yapılarla işgal edersek gün geldiğinde sel gelir bunları da alıp götürür. Aynı şekilde yaylalar, hayvanlar rahatça otlasın, insanlar güzelliklerinden ve imkânlarından istifade etsin diye vardır. Biz bu yayları betona boğarsak gün gelir hep birlikte bunun pişmanlığını da yaşarız. Elbette şu gerçeği kimse inkâr edemez, ülkemizde imar ve şehirleşme çalışmaları en başından itibaren sorunlu ve sıkıntılı şekilde yürümüştür” değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul başta olmak üzere tüm kadim şehirlerin etrafının önce plansız, altyapısız kontrolsüz yapılarla dolduğunu sonra buraların ıslah edilmeye çalışıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlbuki olması gereken tam tersidir. Önce plan yapılması, sonra buna göre altyapı kurulması, ardından da yerleşim yerlerinin inşa edilmesi gerekiyordu. İlk düğme yanlış iliklendiğinde sonrakileri düzeltmek ya hiç mümkün olmuyor ya da çok büyük bedel istiyor” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE, SON 20 YILDA PLANLI VE ALTYAPI ÖNCELİKLİ BİR ŞEHİRLEŞME ANLAYIŞIYLA BULUŞABİLDİ”
Depremlerin yapılan işin yanlışlığını acı bir şekilde gösterdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye ancak son 20 yılda planlı ve altyapı öncelikli bir şehirleşme anlayışıyla buluşabilmiştir. Giresun’da yaşanan sel felaketinden aldığımız dersler, önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalarda inşallah bize ışık tutacaktır. Ancak bu konuda sadece devletin kararlı olması yetmiyor. Milletimizin de devlete gerektiğinde kendi menfaatinden vazgeçme pahasına destek vermesi gerekiyor. Dere yatağına bina yapma baskısından bunalan belediye başkanı eninde sonunda pes eder. Belediye başkanı, bu konuda kararlı davranırken vatandaşımızın da anlayış göstermesi şarttır. Hele hele bu tür yerlerde dikey yapılaşma intiharla eşdeğer bir yanlıştır. Şimdi TOKİ olarak konutlar yapacağız, dükkânlar yapacağız ama bu dükkânları konutlarla beraber çok yüksek yapmayacağız. Zemin artı üç, bilemedin dört yapacağız. Niye? Fazla yapmak istemiyoruz. Allah göstermesin bir depremde vesaire ortaya çıkacak olan bir bela ile karşı karşıya kalmak istemiyoruz.”
“Dere yataklarını ıslah edeceğiz, oralardan da tehdit almak istemiyoruz. Yıkımsa yıkım, inşa ise inşa, ihya ise ihya yapacağız. Ama bizim derdimiz, benim Derelili kardeşim, benim Doğankentli, Yağlıdereli kardeşim hepsi gerçekten modern konut, dükkân ve mağazalarda yerini bulsun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, altyapı çalışmalarının da en güzel şekilde gerçekleştirileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Altyapı ile inşallah burada birkaç köprüyü de yıkıp buralarda gayet güzel kemer köprü inşa edeceğiz ve bu köprülerle de işi sağlama alacağız. Coğrafyanın zorluğu, arazinin kıtlığı, nüfusun artışı elbette inkâr edilemez bir gerçektir. Şimdi mesela bize burada rezerv alan lazım ama Dereli’de böyle rezerv alan bulmak zor. Niye? Bakıyorsunuz, şöyle dik yamaçlar. Ancak olsa olsa oralarda belki konut inşa etme şansımız olabilir ama devasa bir projelendirmeye gitmek zor. Tabiatın kuralları çok daha büyük ve aşılmaz bir gerçek olarak karşımızda duruyor. İnşallah devlet ve millet olarak elele verip bundan sonra dünyanın kadim işleyişine uygun bir şekilde şehirlerimizi geliştireceğiz.”
“BAKANLIKLAR VE KURUMLAR SORUMLULUK ALANLARINDA YÜRÜTTÜKLERİ ÇALIŞMALARI SÜRATLE NETİCELENDİRECEKLER”
Bakanlıkların ve kurumların her birinin kendi sorumluluk alanlarında yürüttükleri çalışmaları süratle neticelendireceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, her bir çalışmanın bizzat takipçisi olacaklarının altını çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afetten aldığımız derslere uygun şekilde ilçelerimizi ve köylerimizi tamamen ayağa kaldırana kadar tek bir anımızı boşa geçirmeyeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esnafımıza, işletmelerimize, çiftçimize, orman köylümüze bol kazançlı, bereketli işler temenni ediyorum. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla” diyerek sözlerini tamamladı.
DOĞANKENT’TE İNCELEMELER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Giresun’daki programı çerçevesinde incelemelerde bulunmak üzere geldiği Doğankent’te belediye binasından vatandaşlara hitap etti. Büyük bir sel felaketinden sonra bölgede olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün temenni ve arzularının Giresun’un ilçelerini tekrar aslına dönüştürmenin gayreti olduğuna değindi. Bu kapsamda Dereli’de ilk toplantıyı yaptıklarını, vatandaşların coşkusunu ve heyecanını gördüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.
Şu an tek dertlerinin süratle yıkılan yerleri yeniden ihya etmek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) aracılığı ile gerçekten ihtiyacı olup müracaatı yapan esnafa 50’şer bin lira hibe verileceğini söyledi.
DOĞANKENT’E DOĞAL GAZ MÜJDESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyareti sırasında Doğankent’te doğal gazın bulunmadığının kendisine iletildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Arkadaşlarımız, Sayın Başkan kendileri de söylediler. Ben bu bölgenin doğal gazını işletecek, yapacak olan firmaya biraz önce telefonla talimatı verdim. Dedim ki ‘Hem Dereli’yi hem Doğankent’i süratle programa alacaksın, buraların da hemen altyapısı üstyapısı ile beraber doğal gazını temin edeceksin. ‘O da ‘BOTAŞ’tan temin edilirse ben de buradaki üzerime düşeni yaparım’ dedi. Ben de BOTAŞ’a gerekli talimatı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanım zaten yanımda, inşallah gerekli talimatı helikopterde vereceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyareti sırasında kendisine Doğankent’te yaşayan vatandaşların hastane için Tirebolu’dan istifade ettiği bilgisinin de verildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Bu konuyla ilgili de Ankara’ya döner dönmez Sağlık Bakanıma da talimatı verip buraya bir ‘gün hastanesi’ inşallah böyle bir hastaneyi de buraya süratle kazandıralım, yapalım istiyorum. Döner dönmez talimatını verip buraya ‘gün hastanesini’ inşa edip hemen doktorunu hemşirelerini buraya tayin etmek suretiyle hizmete açalım.”
Giresun’da TOKİ’nin yapacağı işlerin olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “TOKİ’nin yapacağı işlerde de merkezde heyelan riski altındaki konutlarımızın yerine 120 konut inşa edeceğiz, Çevre Şehircilik Bakanımız yanımızda. Süratle bunun adımlarını atacak ve 55 dükkânı yine TOKİ kanalıyla yapacağız. Bunların altyapı eksikliklerini gidermiş vaziyetteyiz. Süratle dükkânları da bitirip sahiplerine teslim edeceğiz. Az önce de söyledim müracaatları hâlinde de 50’şer bin lira kendilerine vereceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte köyleri de unutmadıklarının altını çizerek, “Dereli’deki konuşmayı dinlemediniz. Köylerle ilgili müjdeyi zaten orada verdim. Hemen girişte ahır yapıyoruz, ahırın üzerine de konutu yapıyoruz. Orada da gerçekten çok farklı bir proje uygulamak sureti ile ninelerimizin, analarımızın yaşadığı koşullarda inşallah o güzel konutları yapıp size teslim edeceğiz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Giresun’un Tirebolu ilçesinde, selde kaybolan jandarma personeli ile vatandaşları arama kurtarma çalışmalarının sürdürüldüğü Harşit Çayı’ndaki faaliyetler hakkında bilgi aldı ve yakınlarını kaybeden aileler ile görüştü.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Arap Ligi devletleriyle iş birliğini her alanda daha da ileri götürmeyi hedeflediklerini belirterek “Arap Ligi devletleriyle enerji ve madencilik alanında bir zirvenin tertip edilmesi daha kalıcı, daha somut, çok taraflı iş birliğinin gelişmesi için önem arz ediyor.” dedi.
Enerji Stratejisini Anlattı
Bakan Bayraktar, 21 Arap ülkesinin büyükelçisini bakanlıkta ağırlayarak Türkiye’nin enerji stratejilerine ilişkin bilgiler paylaştı.
70 Milyar Dolarlık Fatura
Bayraktar, Türkiye’nin her yıl yaklaşık 70 milyar dolarlık bir enerji faturası olduğunu ifade ederek “Türkiye, petrolünün neredeyse yüzde 90’ını, doğal gazının ise çok yakın bir zamana kadar neredeyse tamamını ithal ederek karşılıyor. Dolayısıyla önceliğimiz, arz güvenliğini sağlarken enerjideki dışa bağımlılığımızı bitirebilmek.” dedi.
Yenilenebilir Potansiyeli
Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarında büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Bayraktar, “Azami ölçüde yenilenebilir kaynakları enerji miksimizin içerisine katmak istiyoruz, hedeflerimizden bir tanesi bu.” diye konuştu.
Fosil Yakıtlardan Dönüşüm
Bayraktar, Türkiye’de geçen 70 yıl boyunca nükleer enerjiden elektrik üretmeyle ilgili çalışmalar yapıldığını vurgulayarak “Akkuyu tamamlandığında Türkiye’nin elektrik enerjisinin yüzde 10’unu karşılayacak. Nükleer, bizim hem iklimle ilgili hedeflerimizi gerçekleştirmemize faydalı olacak, fosil yakıtlardan dönüşümümüzü hızlandıracak.” dedi.
10 Kat Hedefi
Türkiye’nin kendi denizlerinde ve kendi filosuyla doğal gaz aradığını kaydeden Bayraktar, Sakarya Gaz Sahası’nda 2028’de günlük 60 milyon metreküplük üretim hedefiyle mevcut üretimi 10 katına çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
200 Bin Varil
Bayraktar, Şırnak, Gabar Dağı bölgesindeki petrol üretim çalışmalarına da dikkat çekerek “Yaklaşık bir milyar varillik bir rezervin olduğunu tahmin ettiğimiz bu sahada da şu anda üretimimiz devam ediyor. Önümüzdeki yıldan itibaren Gabar’da günlük üretimi 100 bin varile ve toplamda da yaklaşık 200 bin varile çıkaracak bir çalışmanın içerisindeyiz.” ifadelerini kullandı.
Kritik Madenler
Türkiye kritik madenler alanında çok önemli rezervlere sahip olduğunu ifade eden Bayraktar “Bu rezervleri en hızlı şekilde ekonomiye katmak, bu teknolojilerde de sanayimizi geliştirmek ve oralarda sadece ham madde değil aynı zamanda nihai ürünü üretmek istiyoruz. Bu anlamda Arap Ligi devletleriyle kritik madenlerle ilgili olarak önemli bir iş birliği alanımızın olduğunu düşünüyorum.” dedi.
İş Birliği Vurgusu
Bayraktar, enerji alanında uluslararası iş birliğine vurgu yaparak “Arap Ligi devletleriyle iş birliğimizin her alanda daha ileriye gitmesi, belki Arap Ligi devletleriyle enerji ve madencilik alanında bir zirvenin tertip edilmesi daha kalıcı, daha somut, çok taraflı iş birliğinin gelişmesi için önem arz ediyor. Biz ülke olarak özellikle petrol boru hatları, doğal gaz boru hatları, çevremizdeki ülkelerle, bölge ülkeleriyle yaptığımız iş birlikleri sayesinde bunları da geliştirmeye ve çeşitlendirmeye gayret ediyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Kalkınma Yolu Projesi
Irak’ın Kalkınma Yolu Projesi’nin aynı zamanda bir enerji yolu projesine dönüşmesinin önemine işaret eden Bayraktar, “Oradaki oluşturabileceğimiz petrol ve doğal gaz boru hatlarıyla elektrik iletim hatlarıyla da bölge kaynaklarını Türkiye’ye ve Türkiye’den de Avrupa’ya eriştirmek suretiyle çok daha bölgesel kapsamı genişletebileceğimiz bir iş birliği içerisinde olabileceğimize inanıyorum.” dedi.
Gazze İçin El Ele Vereceğiz
Bayraktar, konuşmasının sonunda İsrail’in yaklaşık bir yıldır Gazze’de çocuk yaşlı demeden 40 bin kişiyi şehit ettiğini anlatarak “Buna artık dünyanın ‘Dur’ demesi gerekiyor. Bu iradenin artık gösterilmesi gerekiyor. İnşallah tekrar Gazze’ye gideceğiz ve orada Gazze’nin yeniden inşasına hep birlikte el vereceğiz.” diye konuştu.
BAKAN TUNÇ: TÜRK DÜNYASI OLARAK DAİMA HAKKI, HAKKANİYETİ VE ADALETİ SAVUNACAĞIZ
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Adalet Bakanları Konseyi toplantısında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” dedi.
Kazakistan’ın başkenti Astana’da Bağımsızlık Sarayı’nda düzenlenen toplantıya katılan Bakan Tunç, ‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
İNSANLIK İÇİN BARIŞ VE HUZURA KATKI VEREN ADIMLARI ATMAKTA KARARLIYIZ
Asya’nın parlayan yıldızı Astana’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bu güzel birlikteliğin devamını sağlayacak istişarelerin, ülkelerimizin yargı kurulları arasındaki iletişim bağlarını daha da güçlendireceğine yürekten inanıyorum.” İfadelerini kullandı.
Bakan Tunç, “Geçmişte olduğu gibi bugün de tam bir kardeşlik içerisinde yan yana ve omuz omuzayız. Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Daha adil bir dünya mümkün’ düsturuyla insanlık için barış ve huzura katkı veren adımları atmakta kararlıyız.” dedi.
Bu amaçla kardeş ülkeler olarak birlikteliği ve dayanışmayı güçlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan Adalet Bakanı Tunç, “Bizler, aynı kökten gelen ulu bir çınarın geniş bir coğrafyaya yayılan kollarıyız. Bu temeli unutmadan birliğimizi pekiştirdiğimiz takdirde dünyadaki gücümüzü hiç şüphesiz daha da artıracağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Adalet Bakanı Tunç, TDT üyesi ülkeler arasında siyasi, kültürel, ekonomik, ticari ve askeri alanların yanında, adalet ve yargı konularındaki işbirliğinin de derinleştirilmesine ve geliştirilmesine önem verdiklerini vurguladı.
İŞBİRLİĞİMİZİ ARTIRACAK ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPTIK
İstanbul’da 2021 yılında düzenlenen ve Türk devletlerinin bağımsızlığının 30. yıl dönümünün kutlandığı TDT 8. Zirvesi’nde “Türk Dünyası-2040 Vizyon Belgesi”ni birlikte kabul ettiklerini hatırlatan Bakan Tunç, “Bu vizyon doğrultusunda son 10 yılda Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde yüksek yargı kurullarına, yüksek mahkemelere, başsavcılara, adalet akademilerine, avukatlara ve noterlere ilişkin işbirliğimizi artıracak önemli çalışmalar yaptık.” diye konuştu.
Türk dünyası olarak uluslararası adli işbirliğini daha da ilerletmelerinin gerektiğine dikkati çeken Adalet Bakanı Tunç, “Birazdan imzalayacağımız ortak bildiriyle adli işbirliğimizin daha da ileriye taşınacağına yürekten inanıyorum.” dedi.
Terörle mücadeleye de değinen Bakan Tunç, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ve milletin onurlu direnişiyle başarısızlığa uğratıldığını anımsattı.
TERÖR İNSANLIK SUÇUDUR
Terör konusuna da değinen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü;
“Terör, insanlık suçudur. Terörle mücadelenin hukuk zeminindeki önemli bir boyutunu da hiç şüphesiz ülkeler arasındaki iade talepleri yani adli yardımlaşma oluşturmaktadır. Biz, adli işbirliği konusunda uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerimize şimdiye kadar samimiyetle uyduk. Bundan sonra da aynı ciddiyet ve kararlılıkla bu yükümlülüğümüze uymaya devam edeceğiz fakat aynı bakış açısını tüm dünyadan beklediğimiz gibi, tarihi, kültürel birçok ortak ve akrabalık bağımızın olduğu Türk dünyası ülkelerinden özellikle beklediğimizi altını çizerek vurgulamak istiyorum.”
ULUSLARARASI İNSANCIL HUKUKUN, YA HİÇE SAYILDIĞINI YA DA ÇİFTE STANDARDA TABİ TUTULARAK İŞLETİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gazze’deki insanlık felaketine dikkati çekerek, “1917’ye kadar özenle korunan, her dinden insanın barış ve esenlik içerisinde yaşadığı Filistin, maalesef günümüzde kanla, gözyaşıyla, zulümle yıkanmaktadır. İşgalci İsrail, hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını bombalayarak tarihte eşi benzeri görülmemiş bir katliam, soykırım gerçekleştiriyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılarda 40 binden fazla kardeşlerinin şehit olduğunu anlatan Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunların en az 16 bini çocuk, 10 bini kadın. Maalesef geçmişte olduğu gibi bugün de uluslararası insancıl hukukun, güç sahipleri tarafından ya hiçe sayıldığını ya da çifte standarda tabi tutularak işletildiğini görüyoruz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Filistin’de akan kanın durması için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Gecikmeli de olsa Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı harekete geçmiş, İsrail Başbakanı (Binyamin) Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı (Yoav Gallant) için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle ‘yakalama kararı başvurusunda’ bulunmuştur. Bir an önce yakalama kararının icra edilmesini bekliyoruz. Bu davanın yanında, Güney Afrika’nın soykırım suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanında açtığı davayı ayrıca çok değerli buluyor ve destekliyoruz.
İSRAİLLİ YETKİLİLER HAK ETTİKLERİ CEZAYI ALANA KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
“Türkiye olarak bu soykırım davasına müdahil olmak için 7 Ağustos 2024 tarihinde resmi başvuruda bulunduk. Türkiye olarak, İsrailli yetkililer hak ettikleri cezayı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” diye konuştu.
Bakan Tunç, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı olarak yargıyı ilgilendiren tüm alanlarda her türlü işbirliğine hazır olduklarını dile getirerek “‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kazakistan Adalet Bakanı Azamat Yeskarayev’in ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Azerbaycan Adalet Bakanı Farid Ahmedov, Kırgızistan Adalet Bakanı Ayaz Baetov, Özbekistan Adalet Bakanı Akbar Taşkulov ile TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı.
TDT Adalet Bakanlıkları arasında işbirliğinin geliştirilmesi için perspektiflerin belirlenmesi ve sistemlerinin dijitalleştirilmesi konularının masaya yatırıldığı toplantıda bakanlar, TDT Adalet Bakanları 1. Konseyinin Astana Bildirisi’ni imzaladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Türkiye ve Mısır, Filistin meselesinde ortak bir duruşa sahiptir. 11 aydır devam eden soykırımın sona ermesi, kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışı önceliğimiz olmaya devam ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa görüşmeleri, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı ve anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi’yi Türkiye’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi’nin, şubat ayındaki Kahire ziyaretlerinde büyük bir teveccüh gösterip, kendilerini çok sıcak ağırladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahire ziyaretinin iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olduğunu söyledi.
“MISIR İLE ASIRLARI AŞAN ORTAK GEÇMİŞE VE YAKIN DOSTLUK BAĞLARINA SAHİBİZ”
O günden bugüne diyaloğu ve iş birliğini en üst seviyede tuttuklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bölgemize dair meselelerde daima yakın istişare hâlinde olduk. Her alanda gelişmekte olan iş birliğimizi değerli kardeşimin iadeiziyaretiyle daha da ileriye taşıyoruz. Mısır ile asırları aşan ortak geçmişe ve yakın dostluk bağlarına sahibiz. Önümüzdeki sene diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 100’üncü yıl dönümünü kutlayacağız. İnsanlık tarihine yön veren medeniyetlere beşiklik yapmış iki kadim ülkeyiz. Ülkelerimiz arasındaki köklü ve çok boyutlu ilişkileri müşterek çabalarımızla sürekli güçlendiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çalışmalarımızın semerelerini görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Sayın Sisi ile Kahire’deki görüşmemizde Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyimizi yeniden yapılandırma kararı almıştık. Bu mekanizmanın ilk toplantısını da bugün gerçekleştirdik. Ortak bildirimizle iş birliğimizi sanayi, ticaret, savunma, sağlık, çevre, enerji dâhil her alanda ilerletme irademizi teyit ettik” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret ve ekonominin iki ülke arasındaki iş birliğinin en güçlü boyutunu oluşturduğuna işaret ederek, “Son 10 yılda Mısır’ın ilk 5 ticaret ortağı arasında yer almaya devam ettik. Ticaret hacmimizi önümüzdeki 5 yıl içinde 15 milyar dolara çıkarma hedefimize doğru kararlı bir şekilde ilerliyoruz” diye konuştu.
Türk iş adamlarının 3 milyar dolara yaklaşan yatırımlarıyla Mısır ekonomisine önemli katkı sağladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk girişimcileri yatırımlarını daha da artırma noktasında teşvik ettiklerini, Mısırlı yatırımcıları da Türkiye’ye beklediklerini ifade etti.
“TÜRKİYE VE MISIR’IN BÖLGESEL BARIŞ VE İSTİKRARA KATKILARI HAYATİ ÖNEMDEDİR”
Doğal gaz ve nükleer enerji başta olmak üzere Mısır ile enerji alanındaki iş birliğini geliştirmek arzusunda olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Kardeş Mısır halkı Türk kültürü ve Türkçeye yoğun ilgi gösteriyor. Kültürel ve beşeri köprülerimizi daha da kuvvetlendirmek üzere gayretlerimizi sürdürüyoruz. İlişkilerimizdeki olumlu ivmenin turizm alanına da yansıyacağına inanıyorum. Türkiye ve Mısır’ın bölgesel barış ve istikrara katkıları hayati önemdedir. Toplantılarımızda Gazze başta olmak üzere bölgesel meselelerin çözümüne yönelik düzenli istişareler tesis etme hususunda mutabık kaldık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’deki son durumun görüşmelerinin odağında yer aldığını belirterek, “Türkiye ve Mısır, Filistin meselesinde ortak bir duruşa sahiptir. 11 aydır devam eden soykırımın sona ermesi kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışı önceliğimiz olmaya devam ediyor” dedi.
“AÇLIK, SUSUZLUK VEYA İLAÇ BULAMADIĞI İÇİN ÖLEN HER MASUMUN SORUMLUSU İSRAİL VE DESTEKÇİLERİDİR”
Bugüne kadar Gazze’ye iletilen toplam yardımın yüzde 32’sinin Türkiye’den gittiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yardımların ulaştırılmasında Türk Kızılayı ve AFAD ile iş birliği içinde hareket eden başta Mısır Kızılayı olmak üzere Mısır makamlarına teşekkür etti.
İsrail’in insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engelleyerek işlediği suçlara bir yenisini daha eklediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail yönetimi binlerce ton bomba yağdırarak kıramadığı direniş azmini, Filistin halkını açlığa, susuzluğa mahkûm ederek kırmaya çalışmaktadır. Açlık, susuzluk veya ilaç bulamadığı için ölen her masumun sorumlusu İsrail ve destekçileridir” dedi.
Mısır’ın Katar ve Amerika ile müzakerelere ara buluculuk yaptığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de bu sürece Dışişleri Bakanlığı ve Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı vasıtasıyla destek verdiğini söyledi.
Ancak İsrail tarafının uzlaşmaz ve engelleyici tutumunun hâlen sürdüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son olarak İsrail, müzakere yürüttüğü muhatabını şehit ederek nasıl bir zihniyete sahip olduğunu göstermiştir. Netanyahu’nun Mısır’a yönelik ithamlarını reddettiğimizi burada çok net söylemek isterim. Tüm bunlar karşısında İsrail hükûmeti üzerindeki baskıların artırılması noktasında da elimizden geleni yaptık, yapıyoruz.”
“MAALESEF BAZI ÜLKELER HÂLEN İSRAİL’E KAYITSIZ ŞARTSIZ DESTEK SAĞLAYARAK İŞLENEN SUÇLARA ORTAK OLUYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanında açtığı soykırım davasına Türkiye’nin müdahillik başvurusunu da resmen ilettiklerine vurgu yaparak, “Gazze’de suç işleyen İsrailli yetkililerin uluslararası mahkemelerde hesap vermesi için de çalışmalarımızı yoğun şekilde sürdürüyoruz. Daha önce de söyledim 41 bin masum insanın katillerinin yeri meclis kürsüleri değil, işledikleri suçların hesabını verdikleri mahkeme salonlarıdır” ifadesini kullandı.
Uluslararası topluma düşen sorumluluğu hatırlatmaya devam ettiklerinin de altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Maalesef bazı ülkeler hâlen İsrail’e kayıtsız şartsız destek sağlayarak işlenen suçlara ortak oluyorlar. Netanyahu hükûmetinin tüm bölgeyi, hatta tüm dünyayı tehlikeye atan katliam politikasını durdurma noktasında caydırıcı adımlar atılmıyor. Vicdanları yaralayan böyle bir tablonun kabul edilmezliğini artık herkes anlamalıdır. İsrail’in bölgemizi daha fazla gerilime sürüklemesinin önüne geçmek ancak ikircikli politikaların terk edilmesiyle mümkün olacaktır. Yanlıştan bir an önce dönülmesi ve tarihin doğru sayfasında yer alınması noktasındaki çağrımızı burada bir kez daha tekrarlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, istişarelerinde Gazze’nin yanı sıra başta Doğu Akdeniz, Suriye, Libya, Sudan ve Afrika Boynuzu olmak üzere bölgesel konuları da ele aldıklarını belirterek, “Birçok meselede benzer tutum ve hedeflere sahip olduğumuz Mısır ile istişarelerimizi güçlendirme noktasında kararlıyız. İnşallah bundan sonra daha yakın iş birliği içinde olacağız. Kazan-kazan anlayışıyla çok boyutlu münasebetlerimizi ileriye taşıyacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü görüşmelerin ve imzalanan anlaşmaların hayırlara vesile olmasını dileyerek, Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi’ye ve heyetine ziyaretleri için teşekkür etti, Mısır halkına selamlarını iletti.
MISIR CUMHURBAŞKANI ES-SİSİ: “ZİYARETİM İKİ ÜLKE ARASINDAKİ KÖKLÜ İLİŞKİLERİN ÇOK DAHA GELİŞECEĞİNİN GÖSTERGESİDİR”
Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi de konuşmasında, “(Türkiye’ye) Bu ziyaretim iki ülke arasındaki köklü ilişkilerin çok daha gelişeceğinin göstergesidir” ifadesini kullanarak, Türkiye ile Mısır’ı bir araya getiren ortak bir tarih ve birçok ortak paydanın bulunduğunu kaydetti.
Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, turizm alanında, Türk halkı ve Mısır arasında daha fazla etkileşimin olduğunu belirterek, ticaret alanında da iş birliğinin arttığına işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde, Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler bağlamında beraber koordinasyonun çok önemli olduğunun altını çizdiğini söyleyen Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, “(Türkiye’yle) Özellikle bölgesel konuları beraber ele alarak insani krizlerin önüne geçme konusunda beraber çalışmalıyız diye karar aldık” dedi.
Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, “Başta Gazze ve Filistin’deki kardeşlerimiz olmak üzere daha yoğun çalışmalıyız” ifadesini kullanarak, şunları kaydetti: “Türkiye ve Mısır olarak bir an önce, acilen ateşkesin sağlanması, Batı Şeria’daki İsrail ihlallerinin son bulması ve Filistin’in 1967 sınırları içerisinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletini kurma haklarının bir an önce hayata geçirilmesini vurguladık.”
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Ortak basın toplantısının öncesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi’nin huzurunda iki ülke arasında 17 anlaşma imzalandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi huzurunda imzalanan 17 anlaşma: “Yeni İdari Başkent Endüstri Parkının Geliştirilmesine İlişkin Mutabakat Zaptı
Yeni Ekim Şehrinde Endüstri Parkının Geliştirilmesi İçin Arazi Tahsis Sözleşmesi
Türkiye Cumhuriyeti Rekabet Kurumu ile Mısır Arap Cumhuriyeti Rekabet Kurumu Arasında Rekabet Politikası Alanında Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Yükseköğretim Kurulu ile Mısır Arap Cumhuriyeti Yükseköğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ve Mısır Ulusal Demiryolları Arasında Demiryolu Sektöründe İşbirliğinin Geliştirilmesine İlişkin Mutabakat Zaptı
Sivil Havacılık İdareleri Arasında Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı Arasında Bilgi ve İletişim Teknolojileri Alanında Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Tarım Alanında Bilimsel, Ekonomik ve Teknik İşbirliği Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Sağlık ve Nüfus Bakanlığı Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Mikro, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme Ajansı Arasında Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Planlama, Ekonomik Kalkınma ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı Arasında İşbirliği ve Kapasite Geliştirmeye İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı Arasında Mali ve Ekonomik Konularda İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Enerji Alanında Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Çalışma Bakanlığı Arasında Çalışma ve İstihdam Alanında Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Mısır Arap Cumhuriyeti Çevre Bakanlığı Arasında Çevre Koruma Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Mısır Arap Cumhuriyeti Çevre Bakanlığı Arasında Şehircilik Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Dışişleri, Göç ve Mısırlı Gurbetçiler Bakanlığı Arasında Mutabakat Muhtırası”
Anlaşmaların imzalanmasının ardından, Türkiye Cumhuriyeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi 1. Toplantısı Ortak Bildirisi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve es-Sisi tarafından imza altına alındı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.