Connect with us

Dünya

HAK-İŞ KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

Avatar

Haber

on

Sinema ve sanat dünyası HAK-İŞ 9. Uluslararası Kısa Film Yarışmasında bir araya geldi. 219’u Türkiye’den olmak üzere 11 kategoride filme ödülün verildiği, 120 ülkeden 4 bin 217 filmin başvuru yaptığı yarışmaya yurt içi ve yurt dışından yüksek katılım dikkat çekti.

HAK-İŞ’in Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da katkılarıyla bu yıl dokuzuncusunu gerçekleştirdiği “Emeğe Saygı” temalı Uluslararası Kısa Film Yarışması Ödül Töreni, 3 Aralık 2020 tarihinde Ankara Hilton Garden Inn Otel’de Kovid-19 salgını ile mücadele kapsamındaki genelgeye uygun olarak, sınırlı sayıda katılımcıyla ve telekonferans desteğiyle gerçekleştirildi.

Ödül törenine Genel Başkanı Mahmut Arslan, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcıları Dr. Osman Yıldız ile Yunus Değirmenci, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdür Yardımcısı Kemal Uysal, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı Yusuf Çelebi, merhum Genel Başkanımız Necati Çelik’in eşi Şermin Çelik, HAK-İŞ’e bağlı sendikaların genel başkanları ve yönetim kurulu üyeleri, HAK-İŞ Kültür-Sanat Komite Başkanı Birsen Çiçek Odabaşı ve basın mensupları katıldı.

Ödül törenine ünlü yönetmen Öner Kılıç, başarılı yapımcı Hüseyin Türkyıldırır, ünlü oyuncular Fatih Küçük, Burak Haktanır, Sezai Yeşilyurt, Cem Uçan’ın katılımlarıyla renk kattığı törene ayrıca, ödülünü almak üzere İran’dan sinema dünyasına emek verenler katıldı.

Ödül töreninde konuşan Genel Başkanımız Mahmut Arslan, “HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, bundan dokuz yıl önce emeğin sinema ve sanat dünyasındaki yansımasını görmek amacıyla kısa film yolculuğuna çıktık” dedi.

Ödül törenimizin açılışında aziz şehitlerimizin anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu.

“Yeni Hedeflere Yürümemiz Gerekiyor”

Genel Başkanı Mahmut Arslan, 9 yıl önce çıkılan emek yolculuğunda gelinen noktanın büyük memnuniyet verici olduğunu belirterek, “Bundan 9 yıl önce yola çıktığımızda, emek hareketinin, sendikal dünyanın temel işlevlerinin ötesinde başka sorumluluklarının da olduğuna ve emek mücadelesini taçlandıracak, güçlendirecek yeni alanlara, yeni hedeflere yürümenin gerektiğine inandık” dedi.

“Sendikacılık Sadece Toplu Sözleşme Yapmak Değildir”

Türkiye’nin en geniş katılımlı organizasyonlarından birisi olan HAK-İŞ Kısa Film Yarışmasında emeği geçenlere teşekkür eden Arslan, “Bu yola çıkarken neyi hedeflediysek, her yıl bu hedefe biraz daha yaklaşarak yürümeye devam ediyoruz. Emek aslında her şey. Emeğin mücadelesini sadece toplu sözleşme yapmak, daha fazla ücret almanın ötesinde, emeğin bütün alanlarda var olduğunu, dünyanın en iyi eserlerinin ve en iyi filmlerinin emeğin mahsulü olduğunu düşünerek çabamızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

Arslan’dan Sanatçılara HAK-İŞ Çatısı Altında Toplanma Daveti

Her yıl yarışmaya katılan film sayısında büyük artışlar yaşandığını söyleyen Arslan, HAK-İŞ’e bağlı sendikaların da kendilerini HAK-İŞ Kısa Film Yarışmasında göstermek için büyük çaba göstermesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi. Arslan, “Bu platform sizin. Gelin ve burada eserlerinizi, başarılarınızı bizimle paylaşın. Biz sizinle beraberiz” dedi.

“Sessiz Kalamayız”

Sanatçıların yaşadıkları sorunlara da değinen Arslan, “Dizilerde oynayan insanların hayatlarının karartılması, kendilerine zaman ayıramamaları ve setlerde zor şartlar altında çalışmak zorunda kalmalarına sessiz kalamayız. Onların da temel haklarının düşünülmesi gereklidir. Bu platformların bu sorunlar için bir çıkış yolu olacağını düşünüyoruz. Bütün sinema emekçilerini HAK-İŞ’te buluşmaya davet ediyorum” şeklinde konuştu.

“Emeğin Esas Alındığı Bir Yarışma Düzenliyoruz”

HAK-İŞ olarak emeğin esas alındığı HAK-İŞ Kısa Film Yarışması’na sanat dünyasından büyük desteklerin geldiğini belirten Arslan, “Film, tiyatro, pek çok alanda başarılı olmuş sanatçılarımız, yapımcılarımız, bu platforma gelerek bizlere destek oluyorlar. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak bütün bunları yaparken emeğin esas alındığı bir yarışma düzenliyoruz. Dolayısıyla buna emek veren, kısa filmlerde oynayan, gerek yapımcı, gerek oyuncu olarak filmlerde rol alan kardeşlerimizin sorunlarını bu platformlarda gündeme getirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

“Bu Sayılara Ulaşmak Bizim İçin Büyük Bir Onur”

HAK-İŞ 9. Uluslararası Kısa Film Yarışmasına bu yıl 4 binin üzerinde katılımcının başvurduğunu hatırlatan Arslan, “Bu sayılara ulaşmak bizim için büyük bir onur ve aynı zamanda büyük bir sorumluluk. Bu ödül törenini yapıp yapmamak konusunda çok düşündük. Bir tarafta çok ciddi bir salgınla karşı karşıyayız, bir tarafta da tarihi bir sorumluluk aldık ve sorumluluğumuzu yerine getirmek istedik. Sonunda böyle bir mütevazi bir toplantı düzenleyerek yarışmamızın sonuçlarını ve ödül törenimizi gerçekleştirmeye karar verdik” dedi.

“İki Önemli Günü Birlikte Yaşıyoruz”

Kısa film yarışmasının 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne denk gelmesinin tesadüf olmadığına dikkati çeken Arslan, “Bu tarihe özellikle denk getirdik. Bugün aramızda Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı Yusuf Çelebi de var. Kendisine katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum. Sayın Başkanımızdan kongresinde bir düzeltme yapmasını talep edeceğiz. Sakat kavramı maksadını aşan bir kavram. Bu ifade yerine Türkiye Engelliler Konfederasyonu denilebilir önerisinde bulunmak istiyorum. Aslında engelli kavramının bile tartışılması gereken bir dünyadayız. Biz hep şuna inandık; azim varsa, inanç varsa, engel yok demektir. Bu engeller aslında bizim zihnimizde oluşturduğumuz barikatlardır. İnsan olarak biz bütün engelleri aşabilecek bir yaratılıştayız, fıtratımız bu” diye konuştu.

“Asgari Ücret Türkiye’nin En Büyük Toplu Sözleşmesidir”

Türkiye’de milyonlarca çalışanın 2021 asgari ücret toplantısından çıkacak sonucu merakla beklediğini belirten Arslan, 2021 yılı için açıklanacak olan asgari ücretin bütün tarafların uzlaşısı ile tespit edilmesini temenni ettiklerini söyledi. Arslan, asgari ücretin Batı ülkelerinde istisnai ücret anlamı taşıdığını vurgulayarak, asgari ücretin toplumun en fazla yüzde 10’una tekabül ettiğini ve bu çalışanların da sosyal yardım alan kişiler olduğunun altını çizdi. Arslan, “Yaklaşık 7 milyonun üzerinde çalışanımız asgari ücretle çalışıyor. Dolayısıyla bu asgari ücretin belirlenmesi aslında Türkiye’de en büyük toplu iş sözleşmesinin imzalanması demektir. O nedenle bu ücret sadece asgari ücret değil, aslında ülkemizin ekonomik, iktisadi hayatında da pek çok kriterler oluşturması açısından da başka bir önem taşımaktadır” diye konuştu.

“Masada Uzlaşmayı İstiyoruz”

Arslan, geniş kitleleri ilgilendiren ve bir o kadar önemli anlamlar yüklenen asgari ücretin HAK-İŞ Konfederasyonunu yakından ilgilendirdiğini vurgulayarak, “Türkiye’nin çalışanlarının yarıdan fazlasını ilgilendiren bir ücretten bahsediyoruz. Bunun oluşturulmasında temel olarak işçi, işveren ve hükümet tarafının ortak bir anlayışla ve müzakereyi makul, uzlaşılabilecek bir zemin üzerinde hem çalışanları mutlu edecek, hem işverenlerimizi altından kalkamayacak yüklerle muhatap etmemesinden yanayız” dedi.

“Asgari Tespit Komisyonunun Yapısına İtirazımız Var”

Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısının daha demokratik, daha çoğulcu, daha katılımcı ve işçileri daha iyi temsil eden bir yapıya kavuşturulması gerektiğini belirterek, “Bütün örgütler üyeleri oranında Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda yer alsınlar. Demokratik bir ülkede katılımcı bir anlayış bunu gerektirir. Hep bunu savunduk. Geçtiğimiz yıl TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay bize bir çağrı yaptı. Dediler ki; ‘Asgari ücret öncesinde birlikte çalışabilir miyiz?’ Bizler de ‘Tabiki’ dedik. Biz zaten bunu istiyoruz. Ama bu çalışmaları işçi tarafının inisiyatifine değil, aslında bir yasal düzenleme ile ortaya koysak çok daha şık olurdu” diye konuştu.

“Üç Konfederasyon Ortak Hareket Edecek”

Bu yıl da 3 işçi Konfederasyonu olarak benzer bir çalışmanın yürütüleceğini açıklayan Arslan, “Bu yıl da buna benzer bir çalışmayı yürüteceğiz. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’ın bugün açıkladığı 3 Konfederasyon ile birlikte değerlendirmelerimizi yapacağız ifadesi ve bu konuda yapılan çalışmalarda, 3 Konfederasyonun ortak anlayışıyla asgari ücretin kavga etmeden, çatışmadan, birbirimizi üzmeden, birbirimizi anlayarak, ülkemizin içerisinden geçtiği şartları, asgari ücretle çalışanların yaşadığı zorlukları, Pandeminin önümüze koyduğu zorlukları, ücretsiz izinleri ve kısa çalışma ödeneklerini dikkate alarak bir asgari ücreti inşallah belirlemiş oluruz” temennisinde bulundu.

“Milyonlarca İnsanın Sorumluluğunu Taşıyorsunuz”

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, HAK-İŞ Konfederasyonu Kültür-Sanat Komitesi tarafından her yıl düzenlenen Kısa Film Yarışması’nda bulunmaktan dolayı büyük mutluluk duyduğunu belirterek, “Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy adına hepinize muhabbetlerimizi sunuyorum. Sayın Genel Başkanım, HAK-İŞ olarak milyonlarca insanın sorumluluğunu sırtınızda hissediyorsunuz, söyleyecek çok sözünüzün olduğunu biliyorum ve bunu da en iyi filmle anlatacağınıza gönülden inanıyorum” diye konuştu.

“Bu Başarıyı, Emeği ve Alın Terini Alkışlıyorum”

Kültür aktarımında en etkili alan olan sinemanın hem tiyatroyu, hem müziği hem de hikâyeleri içerisinde barındırmasından dolayı milyonlara ulaşan bir sektör olarak güncelliğini koruduğunu belirten Demircan, “Salgın şartlarında yarışmayı tertip eden HAK-İŞ Konfederasyonumuzu, ürettiği filmlere can katan sinemacılarımızı ve ödül alan emekçilerimizi yürekten tebrik ediyorum” dedi.

“HAK-İŞ Kısa Film Yarışması Büyük Önem Taşıyor”

Sinema’nın insan emeğinin, hayatı anlamlandıran insan düşüncesinin, en güzel eserlerinden birisi olduğunu dile getiren Demircan, “Çalıştığımızın, mücadelemizin, gayretlerimizin ve sorumluluklarımızın yer aldığı filmlerle yüzleşiyoruz. Daha iyi dünya kuracaksak bunun yolu biraz daha filmlerden geçiyor. Bu konuda HAK-İŞ Konfederasyonumuzun gayretini ve üretilen filmleri çok önemsiyoruz. Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen yarışmamız hem sanat hem de emek açısından büyük önem taşıyor. 4 binin üzerinde başvuru gerçekten gelecek için çok önemli. Bu başarıyı, emeği ve alın terini alkışlıyorum” diye konuştu.

“Yarışmamıza 120 Ülkeden 4 bin 217 Film Katıldı”

HAK-İŞ Kültür-Sanat Komitesi Başkanı Birsen Çiçek Odabaşı, “HAK-İŞ Kültür Sanat Komitesi olarak, bu yıl dokuzuncusunu düzenlediğimiz Uluslararası Kısa Film Yarışmasını büyük bir başarıyla tamamlamanın onurunu yaşıyoruz” dedi.

Ülkemizi ve dünyayı etkileyen Kovid-19 salgını nedeniyle zor bir dönemden geçildiğini anımsatan Odabaşı, “Filmlerde izlediğimiz, tarih kitaplarında okuduğumuz şartlar, Kovid-19 salgınından dolayı hayatımızın rutini olmuş durumda. Salgın döneminin zor koşullarına rağmen, yarışmamıza 120 ülkeden 4 bin 217 filmle katılım oldu. Türkiye, 219 film başvurusu ile 120 ülke içinde ilk üçte yer aldı. Türkiye’den ve dünyadan kısa film yapımcı ve yönetmenleri ‘Emeğe Saygı’ teması altında yarışmamızda buluştu” dedi.

“Yarışmamıza Kovid-19 Salgınını Konu Edinen Yüzlerce Film Katıldı”

Yarışmamız vesilesiyle, sanatın, yaşamın bir parçası olduğunu bir kez daha gördüklerini belirten Odabaşı, “Yarışmamıza, Kovid-19 salgınını konu edinen yüzlerce filmle katılım oldu. Filmlerde karantina dönemi, hasta yakınları, sağlıkçılar olmak üzere birçok temanın işlendiğini gördük. Emeğin, sadece üretmekle sınırlı olmadığına, çok geniş bir boyutta yorumlanması gerektiğine bir kez daha tanık olduk” sözlerine yer verdi.

“Ödül Sıralamamızda Değişikliğe Gittik”

HAK-İŞ Kültür Sanat Komitesi olarak, kendilerine emanet edilen her filmi büyük bir titizlikle incelediklerini ve her filmin içindeki emeği gördüklerini vurgulayan Odabaşı, “Bu yıl uzun zamandır planladığımız bir yenilik yaparak, ödül sıralamamızda bir değişikliğe gittik. Geçtiğimiz yıllarda ilk üç ve Necati Çelik Özel ödülünün ardından en iyi kadın-en iyi erkek oyuncu gibi bizi sınırlandıran kategorilerin yerine yeni bir sistem geliştirdik. Birinciden onuncuya kadar bir sıralama yaptık. Necati Çelik Özel ödülü ile toplam 11 dalda ödülümüzü belirledik” şeklinde konuştu.

“Kadrajını Emek Temasına Çeviren Sinema Emekçilerine Teşekkür Ediyoruz”

Kadrajını “emek temasına” çeviren, sinema emekçilerine, HAK-İŞ’in çağrısına kulak vererek, amatör bir ruhla kamerayı sırtlanan HAK-İŞ teşkilatı mensuplarına teşekkürlerini ileten Odabaşı sözlerini şu şekilde sürdürdü; “HAK-İŞ Kültür-Sanat Komitemizi tecrübeleriyle cesaretlendiren, bilgi ve birikimiyle bizi yönlendiren, her zaman yanımızda olan Genel Başkanımız Sayın Mahmut Arslan’a, Kültür ve Turizm Bakanlığımıza ve Sinema Genel Müdürlüğümüze desteklerinden dolayı, Bakan Yardımcımız Sayın Ahmet Misbah Demircan’a teşrifleriyle bizleri onurlandırdıkları için teşekkür ediyoruz. Aramızda bulunan kıymetli oyuncu ve yönetmenlerimize, yarışmamızın başarılı bir şekilde yürütülmesinde desteklerini esirgemeyen HAK-İŞ Yönetim Kurulu ile yarışma organizasyon ve değerlendirme ekibimize, Türkiye’nin ve Dünyanın dört bir yanından yarışmamıza katılarak, Emeğin ve Sanatın yanında saf tutan herkese gönülden teşekkür ediyoruz.”

ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU

Konuşmaların ardından ‘Emeğe Saygı’ temalı HAK-İŞ 9. Uluslararası Kısa Film Yarışmasında ödüle layık görülen eser sahipleri ödülleriyle buluştu. 120 ülkeden 4 bin 217 filmin başvuru yaptığı yarışmada ulusal ve uluslararası alanda 11 kategoride ve ayrıca Sendikacı Gözünden kategorisinde ödül verildi.

Uluslararası alanda En İyi Film Birincilik Ödülünü İran’dan “Night Nurse” filmi aldı. Filmin yönetmeni Ashkan Hatemi’ye ödülünü Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı takdim etti.

Hatemi, “Burada olduğum için çok mutluyum. Bugün burada aldığım ödül benim için çok büyük ve kıymetli. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’a çok teşekkür ediyorum” dedi.

Filmin çekimlerini İran’daki küçük bir hastanede gerçekleştirdiklerini ve Covid-19 salgınıyla mücadelede hemşirelerin nasıl çalıştıklarına şahit olduklarını belirten Hatemi, “Bu ödülü aldığım için çok mutluyum ve size çok minnettarım” diye konuştu.

Ulusal kategoride En İyi Film Birincilik ödülü “Evet Yapabilirim” filminin yönetmeni Mustafa Koç’a verildi. Filmin oyuncusu Sümeyye Boyacı’ya “Emeğe Saygı” plaketi takdim edildi.

Boyacı, “Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Bugünün benim için diğer günlerden çok farkı yok. Bedensel engelli kişilerin diğer insanlardan farkı olmadığı gibi. Bana göre bugün engellilerin kutlaması için değil, sizlerin engellilerin bilincine varması için kutlanan bir gündür. Beni bu ödüle layık gören herkese çok teşekkür ederim” dedi.

Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı Yusuf Çelebi, Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın ‘Emek ekmektir. Emek alın teridir, emeğe sahip çıkmaktır’ sözlerini anımsatarak, “Başkanım siz bizim penceremizde efsane Başkan olduğunuz kadar Türk toplumunun da emeğinin temsilcisisiniz. Engellilerle ilgili nerede bir sorun olursa orayı işaret eden kişisiniz. Tek gözle bakan değil, tüm gözlerle görenlerdensiniz” dedi.

Engellileri farklı şekilde anlatan filmleri eleştiren Çelebi, “Sizden ricam kahramanları dile getirin. Engellilerin de bu ülkede payı olduğunu ve bir şeyler yapabileceklerini dile getirmenizi rica ediyorum” diye konuştu.

En İyi Film İkincilik Ödülü’ne ise “Benim Adım Efe” filmiyle Özer Kesemen layık görüldü. Kesemen’e ödülü Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan tarafından takdim edildi.

En İyi Film Üçüncülük Ödülü ise “Çay Var İçersen” filmi ile Cihan Emre Zengin’e verildi. Zengin’e ödülünü Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan takdim etti.

En İyi Film Dördüncülük Ödülü “Ada’m” filmi ile Turgay Kural’a verildi. Turgay ödülünü Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’ın elinden aldı.

En İyi Film Beşincilik Ödülü “Açık Kapı” filmi ile Ahmet Yılmaz’a takdim edildi. Yılmaz ödülünü, Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın elinden aldı.

En İyi Film Altıncılık Ödülü “Ormanın Çakalları” filmi ile Tufan Yıldız’a verildi. Yıldız ödülünü, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’dan aldı.

En İyi Film Yedincilik Ödülü “Emek Dünyasında Kadının Gücü” kısa filmi ile Serhat Emre Yeşilada’ya takdim edildi. Yeşilada’ya ödülü, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan tarafından takdim edildi.

En İyi Film Sekizincilik Ödülü “Yüz Karası” filmi ile Okan Aysalar’a verildi. Aysalar ödülünü, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’dan aldı.

En İyi Film Dokuzunculuk Ödülü “Bir Hayat Mücadelesi” filminin yönetmeni Hasan Kalender’e teslim edilmek üzere Hamit Topkaraoğlu’na takdim edildi. Ödül, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan tarafından takdim edildi.

En İyi Film Onunculuk Ödülü “Bu Da Mı Gol Değil” filmi ile Feyzi Baran ve Kamil Kahraman’a verildi. Baran ve Kahraman’a ödüllerini Genel Başkanımız Mahmut Arslan takdim etti.

Necati Çelik Özel Ödülü’ne ise “Sen Adam Mısın?” filmi ile Alihan Erbaş ve Harun Köybaşı layık görüldü. Erbaş ve Köybaşı’na ödülleri merhum Genel Başkanı Necati Çelik’in eşi Şermin Çelik tarafından takdim edildi.

Uluslararası kategoride En İyi İkincilik Ödülü’nü Mısır’dan “From Inside” filmi ile Ramy El Gabry kazandı.

Uluslararası alanda En İyi Film Üçüncülük Ödülü Gana’dan “Am I Dumb” filmine verildi.

En İyi Film Dördüncülük Ödülü “Kuraklık” filmi ile Malezya’dan İroet Marteni ve İrwan Bin Hamsah’a verildi.

En İyi Film Beşincilik Ödülü “Diken Üzümü” filmi ile Kırgızistan’dan Adilet Baktibekov’a verildi.

En İyi Film Altıncılık Ödülü “His” filmi ile Pakistan’dan Kafeel Ahmed’e takdim edildi.

En İyi Film Yedincilik Ödülü “Pipo ve Kör Aşık” filmi ile Fransa’dan Hugo Le Gariek’e verildi.

En İyi Film Sekizincilik Ödülü “Vovan” filmi ile Rusya’dan Alexandra Zaytseva’ya verildi.

En İyi Film Dokuzunculuk Ödülü “Baba” filmi ile Hindistan’dan Emrah Akbar Enamdar’a verildi.

En İyi Film Onunculuk Ödülü “İnsanlık” filmi ile İtalya’dan Vinsenzo Lamagna’ya verildi.

Necati Çelik Özel Ödülü’ne Uluslararası kategoride Malezya’dan “Pasar Malam KL” filmiyle Sım Seng Hıng layık görüldü.

Sendikacı Gözünden kategorisindeki ödüller de sahiplerini buldu. Ödüller, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcıları Dr. Osman Yıldız ve Yunus Değirmenci, Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, Enerji-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmud Altunsoy, Öz İnşaat-İş Sendikası Genel Başkanı Zekeriya Koca, Öz İletişim-İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Nur Güllüoğlu, OLEYİS Genel Başkanı Vedat Böke, Öz Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Kudret Örgel ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Celal Yıldız tarafından takdim edildi.

Sendikacı Gözünden dalında “Emek Her Yerde” filmi ile Neşe Yıldız, “Umut” filmiyle Nihat Ayaz, “Mevsimlik Hayatlar Filmi” ile Recep Dere, “Temiz Eller” filmi ile Mustafa Yılmaz, “1 Mayıs” filmiyle Gaye Polat, “Önce İnsan, Önce Emek” filmiyle Durmuş Ali İrez, “Güçlü Eller” filmiyle Mehmet Açıkgöz ödüllerini aldı.

“Mevsimlik Hayatlar Filmi”nin yönetmeni Recep Dere, “Hizmet-İş Sendikası 2 No’lu Şube olarak bu yıl 6 tane kısa filmle yarışmaya katıldık. 100’e yakın üyemiz film çekimlerine katıldı. Bu coşkuyu ve heyecanı bize yaşatan Genel Başkanımız Mahmut Arslan’a çok teşekkür ediyorum” dedi.

Konuşmasının ardından Dere, kamu kuruluşunda çalışan işçilerin Genel Başkanı Mahmut Arslan’a yönelik duygu ve düşüncelerinin içinde bulunduğu bir kutuyu takdim etti.

“Güçlü Eller” filminin yönetmeni Mehmet Açıkgöz, “Bu onuru bize yaşatan Genel Başkanımız Mahmut Arslan’a çok teşekkür ediyorum. Bize verdiğiniz değerden dolayı, bizlere buraları layık gördüğünüz için çok teşekkür ederiz” dedi.

Açıkgöz Genel Başkanı Mahmut Arslan’a blok görevlisi kıyafeti hediye etti.

Ödül töreninin sonunda Genel Başkanı Mahmut Arslan, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, yönetmen Öner Kılıç, yapımcı Hüseyin Türkyıldırır, ünlü oyuncular Fatih Küçük, Burak Haktanır, Sezai Yeşilyurt ve Cem Uçan’a hain terör örgütünün sabotajı nedeniyle zarar gören Hatay Ormanları Ağaçlandırma Arazisi’ne isimlerine yapılan fidan bağışı sertifikasını takdim etti.

Dünya

TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar : 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nü kutladı

Avatar

Haber

on

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü dolayısıyla yaptığı yazılı basın açıklamasında orman alanlarının sorunlarına değinerek ormanları korumanın ülke geleceğini korumak olduğunu vurguladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun 2012 yılında ormanların önemine dikkat çekmek için 21 Mart gününü Dünya Ormancılık Günü olarak ilan ettiğini ifade eden Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Birleşmiş Milletler 2023 yılı için Dünya Ormancılık Günü’nün temasını ‘Orman ve Sağlık’ olarak belirledi. Bu temayla, ormanların; temiz su, temiz hava sağlaması, iklim değişikliğinin etkisini azaltmak için karbon salınımının azaltılması, gıda ve tıbbi ilaç temini gibi önemli işlevleriyle sağlığımıza çok şey kattığı vurgulanıyor. Dünyada tıbbi bitkilerin sayısının 50 bin adet olduğu bildirilmektedir.”

Ormanın önemi ve geliştirilmesi
“Dünyadaki hızlı nüfus artışı ve sanayileşme, doğal kaynakları ciddi şekilde etkiliyor. Dünya nüfusunun giderek artması ve orman ham maddesine olan talebin karşılanmasına devam edilmesi orman tahribatının daha da artacağını gösteriyor. Yapılan araştırmalar dünyada her yıl 10 milyon hektar orman alanının kaybedildiğini ortaya koyuyor. Bu nedenle, sadece odun üretimi bakımından ele alınsa bile, bu ihtiyacın karşılanması için yapılacak ağaçlandırmalarla orman alanlarının artırılması gerekiyor.
Ülkemizdeki ormanların tamamına yakını devletin hüküm ve tasarrufu altında olup büyük çoğunluğu Orman Genel Müdürlüğü tarafından idare ediliyor.

Türkiye’de ülke yüz ölçümünün yaklaşık yüzde 29,6’sına denk gelen 23 milyon 110 bin hektar alan orman arazisidir. Mevcut durumdaki ormanlarımızın 21 milyon 833 bin hektarı koru, 1 milyon 276 bin hektarı ise baltalık orman niteliğindedir.Orman alanlarımızın yüzde 6’sını baltalık ağaçlar, yüzde 94’ünü ise koru ormanları oluşturuyor. Yine orman alanlarımızın yüzde 58’i normal, yüzde 42’si de bozuk ormanlar tarafından oluşuyor.”

Orman köylerimiz kalkındırılmalıdır
“Dünyada en önemli karbon yutaklarından biri olan ormanlar büyük bir hızla azalırken, ülkemiz bugüne kadar yapmış olduğu ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve bozuk ormanların iyileştirilmesi çalışmaları ile orman varlığını artıran ülkelerdendir.

Diğer taraftan ormanlarımızın korunması ve sürdürülebilirliği açısından orman köylüleri oldukça önemli ve vazgeçilmezdir. 2021 verilerine göre 23 bin 111 orman köyünde 7 milyon 451 bin 124 kişi yaşıyor ve orman köylüleri ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 8,6’sını oluşturuyor.

Orman köylerinde gelir düzeyi diğer köylere göre önemli derecede düşüktür. Ağaçlandırma çalışmaları kapsamında odun ham maddesi üretimine yönelik ağaçlandırmaların yanı sıra gelir getirici türlerden, ceviz, badem ve fıstıkçamı gibi türlerle yapılan ağaçlandırmalarla, orman köylülerinin gelir seviyesi artırılmaya çalışılıyor. Ayrıca orman köylüleri güncel projelerle desteklenerek, sosyo-ekonomik yönden gelişmelerine katkı sağlanmakta, uygulamaya konulan entegre havza projelerinde orman köylüsünün desteklenmesine yönelik kaynak ayrılmaktadır.”

Orman yangınları büyük sorun
“Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de orman ekosistemlerini tehdit eden ve taşıdığı fonksiyonlar itibarıyla her geçen gün kıymeti artan, bugün ve gelecek nesillerin yaşam sigortası olan orman alanlarındaki kayıpları artıran en temel etmenlerden biri orman yangınlarıdır. Şüphesiz ki iklim değişikliği ve arazi kullanım değişikliği orman yangını riskini artırmaktadır.
Diğer taraftan Birleşmiş Milletler raporuna göre, artan iklim krizi ve arazi kullanım değişikliği sonucu aşırı orman yangınlarında küresel bir artış görülüyor. 2030’a kadar yüzde 14’lük, 2050’ye kadar ise yüzde 30’luk bir artış tahmin ediliyor.
Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi (EFFIS) verilerine göre ülkemizde 2019 yılında 321 adet yangında 81 bin 209 hektar, 2020 yılında 472 adet yangında 99 bin 857 hektar, 2021 yılında 288 adet yangında 202 bin 130 hektar ve 2022 yılında 62 adet yangında 15 bin 685 hektar orman alanı yandı.
Orman yangınları ülkemiz ormancılığının öncelikli konuları arasında yer almalıdır. Orman yangınlarının çıkmasına, yayılmasına mani olmak için her türlü fiziki ve beşeri tedbiri almak zorundayız. Orman yangınlarıyla mücadele tekniklerini geliştirmek ve güçlendirmek, yangına müdahale süresini kısaltarak yangın zararlarını en aza indirmek öncelikli görevimiz olmalıdır.”

Ormanların korunması ülkemizin geleceği için önemli
“Orman varlığımız birçok tehditle karşı karşıyadır ancak bu tehditlerin başında insan bazlı etkiler gelmektedir. Ormanlara yönelik yasa dışı müdahalelerin temelinde insan etkeni yatmaktadır. Aşırı ve usulsüz yararlanma, kaçak yapılaşma, tarım ve yerleşim alanları kazanmaya yönelik fiiller, kontrolsüz ve aşırı otlatma vb. hususlar ormanlarımızda kalıcı ve geri dönüşü zor tahribatlar bırakıyor. Bu konuda önemli çalışmalar yapılmakta olup ormanlarımızı korumakta önemli rol alan orman köylülerine verilen destek ve kaynaklar artırılarak halkın ormanlara daha etkili sahip çıkması sağlanmalıdır. Orman köylüsünün sosyo-ekonomik yönden kalkınmasına katkı sağlayarak; yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, gelir kaynakları çeşitliliğinin artırılması ve istihdam sağlanması öncelikli hedeflerimiz arasında yer almalıdır. İklim değişikliğinin etkisiyle kuraklık, sel, fırtına başta olmak üzere çeşitli afetleri yaşıyoruz ve bu afetlerden tarımın etkilenmemesi mümkün değildir. Bu etkileri azaltmak için özellikle orman ve su yönetiminde kalıcı ve akılcı çözümler bularak doğal kaynaklarımızı korumak zorundayız.

Milli gelirden en az payı alan grupta yer alan orman köylülerinin sosyo-ekonomik sorunları bugün de önemini korumakta, insanlarımız mevcut geçim kaynaklarının yetersiz oluşu nedeniyle büyük şehirlere göç etmek zorunda kalmaktadır. Orman köylülerinin gelir düzeyinin geliştirilmesi bakımından kooperatifleşme ne yazık ki istenen seviyeye ulaşamamıştır. Kurulan kooperatifler de yaşadıkları sorunlar nedeniyle etkin hizmet verme konusunda güçlük çekmektedir.

Bir yandan ormanlarımızın korunmasını amaçlayan birtakım tedbirler almak için çaba harcanmakta iken bir yandan da ormanlarımızın talan olmasına fırsat verilmemeli, ülkemizde ormanlar başka amaçlara hizmet etmek için feda edilmemelidir. Dünyanın akciğerleri ve ülkemiz için büyük öneme sahip olan ormanlarımızın daha fazla korunması temennisiyle 21 Mart Dünya Ormancılık Günü kutlu olsun

Okumaya devam edin

Dünya

İyi ki varsın Canan Alime Kocaman

Avatar

Haber

on

Tarihinde sayısız medeniyetin yerleşim merkezi olmuş, geçmişten günümüze bir bütünlük içinde, Müslüman ve Hıristiyan toplulukların yan yana aynı atmosferi paylaşarak önemli bir kültür zenginliği meydana getirdiği yörede, tarihi manastırlar, kiliseler, hamamlar, konaklar ve pek çok Osmanlı döneminden kalma eserlerin yaşayan uluslara adeta rehberlik etmesiyle, günümüzde de insanların ilgisini çekmiş ve burayı bir turizm merkezi haline getirmiştir. Evliya Çelebi’nin de burası için “Bu şehre küçük İstanbul denilse yeridir. İrem bağları gibi süslü bir şehirdir burası” dediği sanayi, kültür ve turizm cennetimiz TRABZON

“İyi ki Varsın yazı dizimde Anadolu coğrafyasında yukarıda bahse konu anlattığım tarihin derin izlerinin destanlaşan ışığında, bu bölge kültüründe yoğrulup, kendi ekinini, girişimcilik felsefesi ile oluşturan Karadeniz den İzmir’ e göç eden bir ailenin ferdi , Canan Alime Kocaman ’a yer verdim.

20 yıl süre ile hem ticaret hem de siyasi alanda başarılı bir kadın girişimci Canan Alime Kocaman, 2002 yılında AK Partinin kurulması ile başta İzmir İl Teşkilatı olmak üzere ,Kadın Kolları Teşkilatı ve sonrasında Bayraklı ana kademe Kurucusu olarak görev aldı.
Ak Parti Teşkilatının Siyaset Akademisi proğramını başarı ile bitirerek,
Kadınlar ile ilgili hemen her alanda “ pozitif ayrımcılık” yaklaşımını benimsemiştir. Alime Kocaman başarısını, özverisini, zekasını, erdemlerini, insan ve memleketine olan aşkını birleştirerek özgün, bütüncül, vizyoner ve ezber bozan bir siyasetçi olarak yürüdüğü yolunda attığı her adımı inançla atıyor.

Canan Alime Kocaman, KOSGEB in düzenlediği Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi ne katılarak ,iş yaşamında ilklere imza attı. 2018 yılında Can Yapı İnşaat Firmasını kurarak İş dünyasına merhaba dedi.

, “Eğer her insan, hayatta kalma bakış açısını bırakıp, birlik beraberlik bakış açısını benimserse, adını ve/veya soyadını yaşatmayı görev edinirse, içindeki azmi ve kararlılığı ile mesleğinde yaşattığı o sevdayı en yakın dostu belleyip onun elinden tutup gittiği her yere götürür ve kararlarına ortak ederse başarı onun olur. .

Memleketimizin her bir karış toprağı, bizlerin hepimizin ve felsefemizin eseridir,” diye belirtmiş hayata bakış açısını. Canan Alime Kocaman diğer bir söyleşisinde de “Ekip ruhumu birleştirip, yalnız ülkem adına çalışmalarla, araştırmalarla kallmadım. Siyasi arena da partimiz teşkilatı ile beraber çeşitli çalışmalar geliştirdik. Kişilerarası ve kurum içi çalışmaları çözümleme üzerine sonuç aldığım uygulamalarımızın üzerine kafa yorduk. Var oluşa kadar indik. Acaba bizler neredeyiz diye kendimize sorduk. Sonunda İzmir’ in bizimle birlikte olması adına çalışmalarımıza devam ediyoruz. Diyor.

Ülkemizde ve dünyada barışın, birliğin, mutluluğun mümkün olduğu her kesimde, 21 yüzyıl vizyonunun ana temasının Barış ve Huzur olduğu dünyamızda kadın istihdamına yönelik uluslararası ilişkileri yöneten siyaseti, barış, birlik ve mutluluk için geliştirdiğim çözümlerimi uygulamaya geçirmekti. Siyasi alanda ,bu hususta çalışmalarımı halen devam ettirmekteyim”
derken.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sadece Türkiye’deki dengeleri, dinamikleri değiştiren ve yönlendiren bir isim olması ötesinde, bir dünya lideri olması nedeni ile onun vizyonunda halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz” vurgusunu yapıyor.

Kadının toplum hayatındaki yerini bilen ve kadını korumanın aileyi korumak olduğunu düşünen Kocaman ’ın toplumda ehemmiyet vererek üzerinde konuların başında ise “kadına şiddet” geliyor. Sivil Toplum Platformlarında konuya ilişkin dikkat çeken ve farkındalık oluşturan çalışmaları var. Fiziksel şiddetin can kayıplarına kadar ulaşan vakalar ile kadının hayatında büyük travmalara yol açtığını düşünerek bu konuda da ciddi savaş veriyor.

Gelenekselliği ve çağdaşlığı aynı hamurda yoğurarak “Ak Kadınlar Platformu ” ilkesini yaratan, büyüten ve geleceğe taşıma hedefi koyan Canan Alime Kocaman aynı zamanda 4 çocuk annesidir.

Biliyoruz ki Canan Alime Kocaman , başarılarının hemen hepsinde, azim ve dirayetinin sonucunda olduğunun idraki içerisinde, İnanıyoruz ki yeni ve daha büyük başarılar için hizmetlerine devam edecek,

Ülkesine olan sevdası, girişimci ruhu, yardımsever kişiliği, siyaset alanında birleştiricilik özelliği ve bilge kişiliği ile toplumun sevgisini ve takdirini almış vasıfları üzerinde bulundurması, gelecekte de insanlık adına faydalı çoğu kapsamlı projelerin hayata kazandıracağını biliyor ve kendilerine, “İyi ki Varsın Canan Alime Kocaman ” diyoruz

Levent Kandemir

Okumaya devam edin

Dünya

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi

Avatar

Haber

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışına katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin stratejik ürünleri arasında yer alan bor madeninin katma değerini, “cevherden mücevhere” anlayışıyla 300 kat artıracak tesisin açılışı vesilesiyle bir arada olunduğunu belirterek, “Yatırım bedeli 80 milyon doları bulan Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi, bu alanda ülkemizin ilk, dünyanın da sayılı işletmelerinden biri olacaktır” diye konuştu.

Bor karbürün, sıcaklık ve mekanik dayanıklılığı itibarıyla birçok farklı endüstriyel uygulamalarda aranan ve tercih edilen bir ürün olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bor karbürün özellikle zırh, aşınmaya dayanıklı mekanik parça üretimi, nükleer tesislerde nötron tutucu gibi uygulama alanlarıyla savunma sanayisinin vazgeçilmezi olduğuna dikkati çekti.

“DÜNYA PAZARLARINDA PAY SAHİBİ OLMAMIZA KATKI SAĞLAYACAK YATIRIMLARIN TAMAMINI DESTEKLİYORUZ”

Uçaklardan taktik araçlara, personel yeleklerinden korunaklı levhalara kadar pek çok yerde bu ürünü görmenin mümkün olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bandırma tesisimizde yapılacak yıllık 1000 ton üretim, kullanıldığı alanlarda da 150 kattan 2 bin kata kadar varan değer artışları sağlamaktadır. Bir başka ifadeyle bu tesis sayesinde Türkiye, sadece sahip olduğu bor madeninin katma değerini yükseltmekle kalmıyor aynı zamanda ülkemiz, dünyanın en sert üçüncü malzemesinin üretiminde ve satışında önemli bir oyuncu hâline geliyor” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü açılışın öneminin, tesisin yatırım ve üretim rakamlarının ötesinde Türkiye’ye sağladığı stratejik katkıyla ilgili olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: “Geçmişte bu tür ürünlerin stratejik önemi dikkate alınmayıp sadece fiyat unsurlarıyla dışarıdan tedariki yoluna gidildiği için kriz dönemlerinde ciddi sıkıntılar yaşadık. Savunma sanayimizin ihtiyaçları başta olmak üzere kritik her üründe maruz kaldığımız gizli açık ambargoların ülkemize yaşattığı vakit ve hamle kayıplarını gayet iyi biliyorsunuz. Bunun için artık her alanda önce kendi ihtiyaçlarımızı karşılayacak, onunla birlikte dünya pazarlarında pay sahibi olmamıza katkı sağlayacak yatırımların tamamını destekliyoruz. Sadece Eti Maden bünyesinde yürütülen çalışmalar bile başlı başına birer başarı hikâyesidir. Bor karbür yanında sıvı karbürden lityum üretimi konusunda da yakında somut adımlar atılacaktır. Aynı şekilde temeli atılan, çeliğin dayanıklılığını artırma başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan ferrobor tesisimiz de bu sene içinde hizmete girecektir.”

Nadir toprak elementleri konusunda iyi bir rezerve sahip olunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eskişehir’de keşfettiğimiz 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervimizi yıllık 1200 ton cevher işleyecek bir tesisle kazanca dönüştüreceğiz. Ham maddeyle başlayıp nihai ürününe kadar uzanacak bir sistemle ülkemizin tüm değerlerini harekete geçirmekte kararlıyız” sözlerini sarf etti.

“ÜLKEMİZİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ ARASINA ÇIKARMA HEDEFİMİZE SIKI SIKIYA BAĞLIYIZ”

Diğer alanlarda da benzeri güzel gelişmeler yaşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada küresel tedarikleri belirli yerlere terk edip sadece fikri mülkiyet haklarının kazancıyla yetinme devrinin geride kaldığını ifade etti.

Amerika’sından Avrupa’sına kadar yüksek istişare ve işletme maliyetleri sebebiyle üretimi angarya görerek uzak coğrafyalara taşıyan her yerde ciddi bir paradigma değişikliğinin başladığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye, hem gelişmiş ülke pazarlarına yakınlığı hem lojistik avantajları hem yetişmiş insan gücü ve ham madde potansiyeliyle küresel üretim merkezlerindeki değişimde avantajlı bir yerde duruyor. Geçtiğimiz 20 yılda eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan sosyal güvenliğe kadar her alanda ülkemize kazandırdığımız güçlü altyapı, bu avantajın temelini oluşturuyor. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkarma hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Ne küresel sağlık ve güvenlik krizleri ne yaşadığımız tabii afetler ne de önümüze çıkartılan diğer engeller bizi bu hedeften uzaklaştırabilir.”

Son yıllarda milletçe zorlu sınamalardan geçildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kovid-19 salgını sebebiyle iki yıl sıkıntı çektik. Tam bu badireyi aşmışken kendimizi faiz, kur, enflasyon şer üçgenine sıkıştırılarak taviz vermeye zorlandığımız bir başka mücadelenin içinde bulduk. Bu sıkıntının da üstesinden gelirken asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yıkıntıları arasında kaldık. Aşırı yağışların sebep olduğu seller deprem bölgemize felaket üstüne felaket yaşattı. Depremlerde ve sellerde yitirdiğimiz canların acıları yüreklerimizi yakıyor. Rabbim, hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin.

Biz, bugüne kadar önüne çıkan hiçbir tehdide, maruz kaldığı hiçbir saldırıya, yaşadığı hiçbir zorluğa teslim olmamış, hepsine karşı da inançla ve cesaretle direnmiş bir milletiz. Bugün de öyle yapıyoruz. Bir yandan depremin enkazını kaldırıyor, diğer yandan geçici barınma alanlarını özellikle kuruyor, öte yandan kalıcı konutların inşasına başlıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların yaralarını sararken umutlarını güçlendirdiklerini, hayata bağlanmalarını temine çalıştıklarını ifade etti.

Sanayicisiyle, esnafıyla, işletmecisiyle, çiftçisiyle deprem bölgesindeki üreticileri destekleyerek istihdamı canlandırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşanan sarsıntıların yol açtığı huzursuzluk yüzünden başka yerlere giden insanlarımız, yavaş yavaş şehirlerine dönüyor. Milletçe yürek yüreğe, kol kola vererek Allah’ın izniyle bu felaketin izlerini de sileceğiz” diye konuştu.

“BAŞARANA KADAR BİZE DURMAK, DİNLENMEK, BAŞKA YÖNE BAKMAK HARAMDIR”

Deprem bölgelerinde vatandaşlardan bir yıl izin istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bize bir yıl müsaade edin, inşallah biz bir yıl içerisinde kalıcı konutları da bitireceğiz. Çadır kentten konteyner kentlere ve bu konteyner kentlerle birlikte bir taraftan da dikkat ederseniz prefabrik kentler yapıyoruz. Üç ayrı çeşit… Derdimiz ne? Derdimiz vatandaşlarımızı açıkta bırakmayalım. Dolaştığımız bu deprem kentlerinde elhamdülillah vatandaşlarımın şu ifadeleri sorumluluğumuzu artırıyor: ‘Baba bizi bunlara bırakma.’ Mümkün mü? Biz bunların ne yapacağını zaten gayet iyi biliyoruz. Bunlara benim vatandaşım, benim insanım bırakılabilir mi ya? Bunların derdi başka. Biz can derdindeyiz, onlar mal derdinde. Onun için de sağ olsun bütün bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım, valilerim, bütün STK’lerimiz, hepsi şu deprem bölgelerinde her gün sabahtan akşama 7/24 çalıştılar, çalışıyorlar. Bizler de Cumhur İttifakı olarak gerek şahsım, gerekse Devlet Bey, birlikte bölgeyi dolaştık, dolaşıyoruz, dolaşacağız. Konutlarıyla, iş yerleriyle, altyapısıyla, üstyapısıyla, yeni, güvenli, huzurlu yerleşim yerleri kurarak, şehirlerimizin tarihî ve kültürel zenginliklerini ihya ederek Türkiye Yüzyılı’na doğru yürümeyi sürdüreceğiz.

İşte bunlar, onlarla uğraşırken bakın biz neyle uğraşıyoruz. Biz de işte bor madeniyle alakalı, onun çeşitlendirilmesinde bor karbürü, bugün bu tesisi, bu dev tesisi açıyoruz. Aramızdaki fark bu. Bütün bunları başarana kadar bize durmak, dinlenmek, başka yöne bakmak haramdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bir kısmında yaşanan sıkıntının çözümü için ülkenin tamamının yatırımıyla, istihdamıyla, üretimiyle ayakta kalması, güçlü olmasının şart olduğunu vurgulayarak, bunun için deprem bölgesindeki şehirleri ayağa kaldırırken ülkeyi hedeflerine yaklaştıracak diğer projeleri de ihmal etmediklerini söyledi.

Milletin 60 yıllık hayali Türkiye’nin otomobilinin bunlardan biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen günlerde Togg’un ön siparişlerinin alınmaya başlandığını, çok kısa sürede de rekor talep oranına ulaşıldığını belirterek, “Ay sonundan itibaren teslimatları peyderpey gerçekleştireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bor karbür üretim tesisinin de bir başka proje olduğunu ifade ederek, “Buradan elde ettiğimiz tecrübeyle Kütahya Emet’te 5 bin ton üretim kapasiteli yeni bir bor karbür tesisi daha kuracağız. Durmak yok, yola devam” diye konuştu.

Karadeniz’de keşfettikleri gazı milletin hizmetine sunma çabasında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Projedeki personelimizin depremzedelerimizin yardımına koşması sebebiyle yaşanan birkaç haftalık gecikmeye rağmen Karadeniz gazını yakında millî sisteme bağlıyoruz. Doğal gaz boru hatlarımızı geliştirme, doğal gaz depolama tesislerimiz bunlardan biridir. Ülkemizi taşıması, ticareti ve üretimiyle bir doğal gaz merkezi yapma yolunda hızla ilerliyoruz. Önümüzdeki aylarda ilk ünitesini devreye alacağımız Akkuyu Nükleer Güç Santralimiz bunlardan biridir. Tüm üniteleri devreye girdiğinde bu nükleer santral, ülkemizin kesintisiz ve dengeli elektrik üretiminde önemli bir role sahip olacaktır. Ana muhalefet, yanındakilerle beraber Akkuyu Nükleer Santrali’ni gezmek istiyor. Arkadaşlara ‘Buyurun gezdirin’ diyorum. Gidiyorlar, geziyorlar, ‘Muhteşem bir eser’ diyorlar. Dönüp geldikten sonra da ‘Yaptırmayacağız.’ diyorlar. Ya bu ne mantıktır? Bu ne kafadır? Bu ne anlayıştır? Dünya, enerjide ‘Yeşil enerjiye nasıl ulaşacağız?’ diye bunun mücadelesini verirken biz yeşil enerji noktasında özellikle gerek doğal gaz gerekse Akkuyu Nükleer Enerji, bütün bunlarla yeşil enerji noktasında adımlar atıyoruz. Bunlar ise ‘Hayır yaptırmayacağız.’ diyorlar. Ben milletime şikâyet ediyorum. Sevgili halkım, sevgili vatandaşım, işte bu ana muhalefet ve yanındakiler, bu ülkede yarın inanın eğer elektrikler bir zamanlar bunların iktidarlarında nasıl kesiliyorsa, nasıl enerjiye hep muhtaç kalmışsak gene bu noktaya düşeriz. Bunlara bu fırsatı ben inanıyorum ki 14 Mayıs’ta benim vatandaşım vermeyecek.

İşte buyurun. Dünyanın en yüksek barajlarından Yusufeli, bunlardan biridir. Yusufeli Barajı bir yeşil enerjidir, bir hidroelektrik santraldir ama bütün bunlarla beraber aynı zamanda bu baraj, sulamada da istenildiği şekilde kullanılacak bir imkândır.”

“YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZI GELİŞTİRME ÇABALARIMIZ ARTARAK DEVAM EDİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin su kaynaklarının önemli bir kısmını son 20 yılda devreye alarak bu alandaki potansiyeli hakkıyla kullanabilir hâle geldiklerini vurguladı.

Güneş ve rüzgâr enerjisinde çok iyi bir yerde bulunulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “GES, RES, bütün bunlarla beraber dünyada artık parmakla gösterilen bir ülke konumundayız. Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı hızla geliştirme çabalarımız artarak devam ediyor. Bu konuda kat ettiğimiz mesafenin en güzel örneği, ülkemizin yenilenebilir enerjide dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmeye hazırlanmasıdır” diye konuştu.

Savunma sanayisinde yakalanan ivmenin bunlardan biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık Türkiye, dünyanın önde gelen savunma sanayi tedarikçileri arasına girdi” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde savunma sanayisinde yerli ve millî potansiyelin yüzde 20 olduğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Şimdi yüzde 80, nereden nereye. İnşallah yakında hep birlikte şahitlik edeceğimiz yeni gelişmeler, yeni müjdelerle bu konumumuzu daha da pekiştireceğiz. Bu örnekleri üretimin her alanına teşmil etmek mümkündür. Hiçbir kaybın, hiçbir tuzağın bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeden devletiyle, milletiyle, dostlarımızla tek yürek, tek bilek olarak yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Başkaları ne yaparsa yapsın. Hangi siyasi hesaplar peşinde koşarsa koşsun, biz Hakk’ın rızası için, halkın rızası için halkımıza aşkla hizmet etmeyi sürdüreceğiz. İnançla, sabırla, dirayetle çalışarak milletimize ne söz verdiysek Allah’ın izniyle hepsini Cumhur İttifakı olarak tek tek hayata geçireceğiz. Türkiye Yüzyılı Vizyonumuzla aramıza hiç kimsenin, hiçbir engelin, hiçbir siyaset mühendisliği projesinin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Rabbim, yar ve yardımcımız olsun. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diye dua ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu duygularla Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin şehre, ülkeye ve sektöre hayırlı olmasını diledi, emeği geçenleri tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, tören alanına gelişinde Eti Maden Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Keleşer, tesis ve ürünlerle ilgili bilgi verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Bor Karbür Üretim Tesisi’nde bulunan Eti Maden Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Keleşer ve beraberindekilere canlı bağlanarak üretimi başlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesisin ülke ve millete hayırlı olmasını dileyerek, “Bundan sonra dünyada bir numara olarak yarışa devam” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışını protokol üyeleriyle gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eti Maden Genel Müdürlüğü’nün Balıkesir’deki Sosyal Tesislerinde, kente gelen depremzedelerle beraber yemek yedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan depremzede çocuklarla sohbet etti.

Okumaya devam edin
Reklamlar
Dünya18 saat önce

TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar : 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nü kutladı

Dünya2 gün önce

İyi ki varsın Canan Alime Kocaman

Dünya2 gün önce

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi

Dünya3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız nice badireyi birliğimizden, beraberliğimizden aldığımız güçle aştık”

Dünya4 gün önce

“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır”

Dünya4 gün önce

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı

Dünya7 gün önce

“Milletimiz, asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi”

Dünya1 hafta önce

“Bir yıl içinde Hatay ve ilçelerini ayağa kaldırmayı planlıyoruz”

Dünya1 hafta önce

“İnsanlarımızın tamamını güvenli konutlara kavuşturana kadar inşa faaliyetlerini sürdüreceğiz”

Dünya1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatay’da 183 bin konut ve 15 bin köy evi yapmayı planlıyoruz”

Dünya2 hafta önce

“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”

Dünya2 hafta önce

“Brunei ile iş birliğimizi ileriye taşıma kararlılığımızı teyit ettik”

Dünya2 hafta önce

Brunei Sultanı Waddaulah Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sierra Leone Cumhurbaşkanı Bio ile görüştü

Dünya2 hafta önce

“Milletimizin bu zor günlerde gösterdiği tarihî dayanışma geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlamıştır”

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAE ile ticaret hacmimizi 25 milyar dolar seviyesine çıkaracağımıza inanıyorum”

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı’na katıldı

Dünya3 hafta önce

“Depremzedelerimizi en kısa sürede kalıcı konutlara kavuşturmak için yoğun gayret gösteriyoruz”

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgemizi tüm illeri, ilçeleri, köyleriyle ayağa kaldıracağız”

Dünya3 hafta önce

“Depremin yaralarını bir yıl içinde büyük ölçüde saracağız”

Dünya4 hafta önce

“Gaziantep’i tarihî kimliğini koruyarak daha güçlü şekilde ayağa kaldıracağız”

Dünya4 hafta önce

“Şehirlerimizin tamamını yeniden ayağa kaldıracağız”

Dünya4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da depremlerden etkilenen bölgeleri ziyaret etti

Dünya1 ay önce

Türkiye Tek Yürek ortak yayını ile asrın dayanışması! AFAD ve Kızılay’a deprem için bağış gecesi

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya Başbakanı İbrahim ile görüştü

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ,“Hiçbir vatandaşımızı maddi-manevi açıdan sahipsiz bırakmayacağız”

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret etti

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın cenaze törenine katıldı

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavi gören depremzedeleri ziyaret etti

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim ile bir araya geldi

Dünya1 ay önce

Şanlıurfa | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu

Dünya1 ay önce

Diyarbakır | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu

Dünya1 ay önce

Malatya | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu

Dünya3 sene önce

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Demet PEKER;

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Nalan ÖZKAN

Dünya2 sene önce

Türkiye’nin Genç Patronları ; Ebru ÖZDEMİR

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Sibel GÖZÜYUKARI

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Filiz YILDIRIM

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Meliha KARAMAN

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Buse ALUÇ

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Ali Nihat GÖKYİĞİT

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Ayşegül ABACI

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Açelya ELMAS

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Filiz AKKAŞ

Dünya2 sene önce

Emel Uslu ATİK’le ZİRVE YOLUNDA

Dünya3 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nı ziyaret etti

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

Dünya2 sene önce

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

Dünya2 sene önce

Burak Elmas, Galatasaray kulübünün 38. başkanı oldu

Dünya3 sene önce

ASTOP, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’e “Üstün Hizmet ve Başarı Beratı” verdi.

Dünya4 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

Dünya4 sene önce

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

Dünya2 sene önce

ULUSLARARASI GİRİŞİMCİLİK VE İNOVASYON ZİRVESİ İSTANBUL’DA GERÇEKLEŞTİ

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın ; Mehmet Cengiz

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

Dünya2 sene önce

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Dünya2 sene önce

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank : Türkiye artık savunma sanayii ihraç edebilen bir ülke

Dünya4 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

Gündem4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Reklamlar

Son Dakika Haber