Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Manisa’ya yatırıma hazırlanan ancak daha sonra vazgeçen Volkswagen’in kararıyla ilgili ilk kez konuştu. Şirketin CEO’su Herbert Diess’in kendisine yazdığı mektupta pandemiyi gerekçe gösterdiğini ifade eden Bakan Varank, “Bize resmi açıklaması bu ama şunu da biliyorum, açık konuşalım. Bu şirketler global şirketler ama yönetim kurullarına baktığınızda yerel yönetimlerin yani eyaletlerin burada etkisi var, sendikaların ortaklığı var, yabancı ortaklar var. Tüm bu dengeleri tutarak yatırım kararları alıyorlar. Tabii ki burada siyaseten bu işi istemeyenlerin olduğunu biliyorduk. Zaten basına yaptığı açıklamalarda Diess bunu da söyledi.” dedi.
Varank, Diess’in talebi üzerine iki kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü, Türkiye’ye yatırım planını anlattığını vurgulayarak “Madem global bir markaysanız, karınızı düşünüyorsanız siyasi karar vermemeniz lazım. Eğer bu şirket halka açıksa siz aslında yatırımcınızı kandırıyorsunuz. Karlı olanı değil size yapılan siyasi baskılara göre karar veriyorsunuz demektir. Bunu da kendilerinin basına beyan etmiş olmaları üzücü ve altı çizilmesi gereken bir husus.” diye konuştu.
Türkiye’deki bütün yatırımcılara eşit davrandıklarının altını çizen Varank, “Türkiye’ye yatırım yapan bu dönemde kazanır. Global olarak firmalar bizimle gelip görüşüyor. Bu işten de biz değil Volkswagen kendisi kaybeder. Çünkü yatırımcısını ekonomik değil siyasi kararlarla aldattığını kendileri itiraf etmiş oldu. Biz kendi otomobil projemize güveniyoruz. Bizim yatırımcıya kapımız açık. Türkiye, önümüzdeki dönemde dünyanın üretimde parlayan yıldızı olacak. Türkiye’ye yatırım yapan kazanacak.” dedi.
EMD’Yİ KABULÜNDE KONUŞTU
Bakan Varank, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Başkanı Turgay Türker ile beraberindeki yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Görüşmede, pandeminin etkileri, yatırımlar, teşvikler, Türkiye’nin Otomobili, ham madde tedariği, konteyner üretimi ve Volkswagen’in Türkiye’ye yatırım yapmaktan vazgeçmesi kararı ile ele alındı. Bakan Varank, yaptığı açıklamada özetle şunları kaydetti:
TÜRKİYE YÜZDE YÜZ KAZANACAK: Oldukça meşakkatli bir seneyi geride bırakıyoruz. Bir virüsün normal şartlarda geçirdiği mutasyon bile bir ülkeyi etkileyebiliyor. Hizmet sektörünü derinden sarsmış bir hastalıktan söz ediyoruz. Önümüzdeki dönemde hizmet sektörüne bağlı iş alanlarında çok daha güzel gelişmeleri görebileceğiz. Türkiye olarak kendimizi şanslı görüyoruz. Gerçekten salgının başından itibaren oldukça aktif bir virüsle mücadele süreci geçirdik. Proaktif olduk ama panik de yapmadık. Yabancı ziyaretçilerle konuştuğumuzda ‘Bu süreci çok iyi yönettiniz.’ diyorlar. Bu süreci güzel götürdüğümüzü düşünüyorum. Bu salgın, tüm dünyada tedarik zincirlerini etkiledi. Ülkeler, ilk baştaki panik havasının ardından başlarını iki elinin arasına alıp düşünmeye başladılar. Bu dönem daha fazla dayanışmanın olması gereken bir dönem. Tek tedarikçiyle tek kutuplu bir dünyayla artık sistemi devam ettirmek çok mantıklı ve mümkün değil. Yeni arayışlara, partnerlere, ortaklara yöneldiklerini görüyoruz. Bu ortaklıklardan, arayışlardan Türkiye’nin kazanan olabileceğine biz yüzde yüz inanıyoruz. Bunun sinyallerini alıyoruz.
YATIRIM İŞTAHI DEVAM EDİYOR: Özellikle yatırım tarafında büyük ivme var. Yatırım iştahı hem ulusal hem uluslararası alanda ciddi şekilde devam ediyor. 2019 ve 2020’yi karşılaştırdığımızda teşvik belgesinde yüzde 30’luk bir artış görüyoruz. Türkiye üreten bir ülke ve her türlü ihtiyacını karşılayabilen bir ülke. Türkiye nitril eldiven üretilmeyen bir ülkeydi. Bu sektörün tamamı Uzakdoğu’daydı. Şu anda üç firma birden nitril eldiven yatırımı yapıyor. İnşallah mart ayında kendi ülkemizde üretilen eldivenler kullanılacak. Çok basit bir şey ama biz bunu maskede de gördük. Olmadığında ne kadar değerli olabildiğini, ülkelerin birbirleriyle savaş çıkarma noktasına geldiğini gördük. Yatırım tarafındaki bu iştah, bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Bu iştahın devam etmesini bekliyoruz. Bunun, üreten Türkiye’ye kazandıracağını görüyoruz. Geçen sene 4 bin 875 teşvik belgesi düzenlemiş, bu sene 9 bin 335 teşvik belgesi düzenlenmiş. İmalat sanayisinde sadece 2 bin 948 belge vermişiz 2019’da, bu sene verdiğimiz belge adedi 6 bin 419. Hem yatırım artıyor hem de imalat yatırımı artıyor. Biz gelecekten gerçekten umutluyuz. Pandemi dönemine rağmen girişimcilerimizin başarıları hepimizi gururlandırıyor. Ben size bundan üç sene önce Türkiye’de bir oyun firması 1.8 milyar dolara ulaşıp Amerikalılar tarafından satın alınacak desem inanır mıydınız? Ama pandemiye rağmen bir oyun firması 1.8 milyar dolar değerle satıldı. Konjonktürün ve uluslararası Türkiye’nin konumlanmasının tam yerinde olduğunu görüyoruz.
TÜRKİYE’NİN OTOMOBİLİ: Türkiye’nin Otomobli için geçen sene bir takvim açıkladım. ‘Bu senenin sonunda otomobilimizin ön gösterimini yapacağız. 2020 yılında fabrikamızın temelini atacağız. 2022’nin sonunda da araçlarımız seri üretim bandından inecek.’ Bu takvimde an itibariyle bir değişiklik yok. Covid olmasına rağmen takvimle uyumlu gidiyoruz. Otomobilimiz gerçekten beğenildi. Kime gösterdiysek çok beğendi, halkımız çok olumlu yaklaşıyor. Araba konusu herkesi ilgilendirdiği için bir sahiplenme var. Eleştiriler var, işte ‘Global firmalarla çalışıyorsunuz. Parçaların bir kısmını yurt dışından alacaksınız bu nasıl yerli otomobil?’ Ben onun örneklerini veriyorum. Şu anda global tedarik zincirlerine baktığınızda hangi araç yüzde 100 bir ülkenin kendi toprakları içinde üretiliyor ki? Nasıl rekabetçi olacaksınız, insanların daha fazla satın almasını ikna edeceksiniz ona göre bir politika izliyorsunuz. Bu yüzde 100 fikri mülkiyet hakları ülkemize ait olan, mühendisliğini kendi insanımızın yaptığı – tabii ki tedarikçileri arasında başka insanlar olabilir- bir otomobilden bahsediyoruz ve dünya otomotiv endüstrisi o kadar hızlı gelişiyor ki buna biz artık otomobil demiyoruz bu artık akıllı bir ürün. Türkiye, çok önemli bir otomotiv üreticisi. 33 milyar dolar otomotiv, yedek parça ve mühendislik ihracatı yapan bir ülke. Eğer siz sadece tedarikçiyseniz genel merkezlere bağlı dönüşümü yapabilirsiniz. Biz Türkiye’nin Otomobili ile Türkiye’de bu kabiliyetleri kendimiz tetikleyeceğiz, geliştireceğiz ve Türkiye’de mobilite ekosistemi oluşturacağız. Burada hiçbir sıkıntı yok. İnşallah 2022’nin sonunda bu araçlar banttan indiğinde tüm Türkiye’nin gurur duyduğu bir aracı karşımızda hep birlikte göreceğiz.
İLK ARAÇLAR BÜYÜKELÇİLERE: Benim gönlünden geçen bir şey var. İlk çıkan araçlar dünyadaki bütün büyükelçiliklerimize birer tane göndermek istiyorum ki büyükelçilerimiz gururla o ülkelerde o araçlara binsinler, ülkelerin caddelerinde bizim otomobilimizle gezsinler. Tüm dünyaya bunu göstersinler, böyle bir hayalim var. Bunu da başarabilirsek hoş bir şey olur diye düşünüyorum.
HAM MADDE TEDARİĞİ: Ham madde sıkıntısı bu dönemde birkaç farklı sektörden geldi. Demir-çelikten, ağaç, suntadan şikayetler geliyor. Biz bunların tamamını tek tek değerlendiriyoruz. Üreticileri bir araya getirip sorunları çözmek istiyoruz. Bazen art niyet arayan yorumlar oluyor. Her dönemde fırsatçılar olmuştur, olacaktır. Biz bunlarla mücadele ediyoruz. Demir çelik sektöründeki fiyat artışı gerçekten anormal. Ama bunun sebebi, demir çelik fiyatlarının global piyasalarda belirlenmesi. Sizin buna müdahale etme şansınız yok. 240 dolarlarda olan hurda fiyatları 480 dolara çıkmış. Kur maliyetleri bindiğinde fiyatların yükseldiğini görüyoruz. Bu geçici bir süreç. Şubat ayına baktığınızda yaprak kımıldamadığı için fiyatların aşağı indiğini gördük. Pandemi sürecinde bu tür fiyat oynamaları olacaktır. Yeter ki art niyetli olanları ayıralım. Ama üreticiyi mağdur etmeyecek şekilde dengeyi kuralım. Mesela biz sektörlere yazı yazdık. Demir çelikle ilgili sıkıntısı olan kim varsa bize göndersin. Pandemi sürecinde şunu gördük, dünyada bir alkol sıkıntısı olacak. Kolonya üreticilerine, ‘Bu kolonya çok değerli hale gelecek, insanımızın buna erişmesi lazım.’ dedik. Kolonyacılar, ‘Bize x fiyatından hammadde sağlamayı garanti ederseniz biz asla zam yapmayacağız’ dediler ve sözlerini tuttular. Hammadde üretmeyen şeker fabrikaları alkol üretmeye başladı. Öyle bir mekanizma kurduk ki ne alkol fiyatlarında oynama oldu ne de kolonyacılar fiyatlarını arttırdılar. Olağanüstü zamanlarda olağanüstü tedbirler almak durumundayız.
KONTEYNER İNİSİYATİFİ: Süngerde Türkiye’de kapasite kurulması lazım. Kapasite kurmak isteyen üreticiler var. İlginç bir örnek vereyim. Bazı ihracatçılarımız konteyner bulmakta sıkıntı çekiyor. Çünkü dünyadaki konteyner piyasası Çin’in elinde. Eğer Uzakdoğu’dan bu tarafa konteyner gelirse onlar da boş konteyneri doldurup ihracat yapabiliyorlar. Şimdi grupları bir araya getiriyoruz. Neden bu konteyner işi Türkiye’de yok? Konteyner üretmek üzere inisiyatif başlatıyoruz. Yeter ki bizim ihracatçımız da konteyner ihtiyacı olduğunda konteyner bulabilsin.
VOLKSWAGEN’İN TÜRKİYE KARARI: Volkswagen kararıyla ilgili çok konuşmadım. Başından beri bir süreç yürüttük. VW CEO’su Diess’in bana yazdığı mektup var. ‘Biz Türkiye’yi çok önemli bir ülke olarak görüyoruz. Türkiye’de yatırım yapanın kazanacağını biliyoruz.’ Burada açıkça şunu da belirtiyor: ‘Ben kişisel olarak Türkiye’yi çok önemli bir pazar, üretici olarak görüyorum, yatırım yapmanın doğru olduğunu biliyorum ama pandemi sürecinde otomobil endüstrisinde büyük oynaklık oldu. Biz ve yönetim kurulumuz yeni yatırım yapma isteklerinden vazgeçti. Bütün çözümlerini mevcut fabrikalarında güncellemeye giderek çözmek istiyorlar. Çünkü sektörün ne olacağını bilmiyoruz.’
GLOBAL ŞİRKETLER AMA: Kendisi iki kez geldi sayın cumhurbaşkanımızla görüşmek için. Bizim talebimiz değil, kendisi geldi, ne yapmak istediklerini anlattı. Bize resmi açıklaması bu ama şunu da biliyorum, açık konuşalım. Bu şirketler global şirketler ama yönetim kurullarına baktığınızda yerel yönetimlerin yani eyaletlerin burada etkisi var, sendikaların ortaklığı var, yabancı ortaklar var. Tüm bu dengeleri tutarak yatırım kararları alıyorlar. Tabii ki burada siyaseten bu işi istemeyenlerin olduğunu biliyorduk. Zaten basına yaptığı açıklamalarda Diess bunu da söyledi.
EKONOMİK KARAR VERİN: Ama şunu bilmemiz lazım. Madem global bir markaysanız, karınızı düşünüyorsanız siyasi karar vermemeniz lazım. Eğer bu şirket halka açıksa siz aslında yatırımcınızı kandırıyorsunuz. Karlı olanı değil size yapılan siyasi baskılara göre karar veriyorsunuz demektir. Bunu da kendilerinin basına beyan etmiş olmaları üzücü ve altı çizilmesi gereken bir husus. İlk toplantıda kendilerine şu cümleyi kurduğumu hatırlıyorum. Bakın, biz Türkiye olarak önemli bir ekonomiyiz, global yatırımcıyı çok önemsiyoruz ama bu işi yapacaksak lütfen ekonomik karar verin, siyasi karar vermeyin. Siyasi karar verecekseniz bu işe başlayıp enerjimizi harcamayalım. O gün bize dedikleri ‘Asla siyasi karar vermeyeceğiz.’
TÜRKİYE’YE YATIRIM YAPAN KAZANIR: Ben aynı noktadayım. Biz ilişkilerimizi uluslarımızın çıkarları için kuruyoruz. Türkiye’ye yatırım yapan yatırımcının hem kendisinin hem ülkemizin kazanacağını biliyoruz. Bütün yatırımcılara eşit davranıyoruz. Türkiye’ye yatırım yapan bu dönemde kazanır. Global olarak firmalar bizimle gelip görüşüyor. Bu işten de biz değil Volkswagen kendisi kaybeder. Çünkü yatırımcısını ekonomik değil siyasi kararlarla aldattığını kendileri itiraf etmiş oldu. Biz kendi otomobil projemize güveniyoruz. Bizim yatırımcıya kapımız açık. Türkiye, önümüzdeki dönemde dünyanın üretimde parlayan yıldızı olacak. Türkiye’ye yatırım yapan kazanacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Hedefimiz deprem bölgesinde evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir kardeşimizi dahi bırakmamaktır. Kahraman şehrimizin asli hüviyetine sadık kalarak, çok daha modern, çok daha güzel bir Maraş’ı el birliği ile yine biz inşa edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’ta Merkez Spor Kompleksi yanında düzenlenen “Yeniden Güçlü Anadolu” 155 Bininci Konut Kura Çekimi ve Anahtar Teslim Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına Kahramanmaraşlıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yiğitlik ve asaletin ruh bulduğu bereketli topraklarıyla, medeniyetlere beşiklik eden destanlar şehri Kahramanmaraş’ımızdayız. Siz edelerle beraber olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Kahramanmaraş’a geldiğimiz andan itibaren bizleri yine samimiyetle bağrınıza bastığınız için her birinize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“KARDEŞLİĞİN, DAYANIŞMANIN EN GÜZEL ÖRNEKLERİNİ SERGİLEDİNİZ”
Törenin ardından AK Parti Kahramanmaraş İl Kongresi’ne katılacağını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kongremizden önce hem sizlere bir teşekkür edelim dedim hem de yapımı tamamlanan deprem konutlarının açılışını yapalım istedik. Coşkunuzdan, heyecanınızdan, sevdanızdan dolayı sizlere şükranlarımı sunuyorum. Aynı şekilde 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı’na güvendiğiniz, inandığınız, bize sahip çıktığınız için siz edelere teşekkür ediyorum. 31 Mart’ta Maraşlı kardeşlerim bir kez daha AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın belediyecilik vizyonuyla ‘yola devam’ dedi. İlk günden beri bizi yalnız bırakmayan Kahramanmaraş 31 Mart’ta yine bize olan desteğini esirgemedi. Rabb’im sizlerden razı olsun. Rabb’im Kahramanmaraş’ta aramızdaki dayanışmayı daim eylesin.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siz bize nasıl destek olduysanız biz de sizin için aşkla çalışmaya devam edeceğiz. Allah’ın izniyle Maraş’a ve Maraşlı kardeşlerimize mahcup olmayacağız. Bu kadim şehir, sadece toprağının bereketiyle değil milletimizin sarsılmaz iradesiyle her dönemde koca bir kale Anadolu’nun sağlam direği oldu. Deprem sonrası karşılaştığı büyük zorluklarda dahi başını yere eğmedi. Edelerimiz ‘Asrın felaketi’ni yaşamalarına rağmen asla vazgeçmedi, asla pes etmedi, umutsuzluğa kapılmadı. El ele vererek hayata yeniden sarıldınız. Kardeşliğin, dayanışmanın en güzel örneklerini sergilediniz.”
“ŞEHRİMİZİ ESKİSİNDEN DAHA GÜZEL, DAHA DAYANIKLI VE MODERN HÂLE GETİRMENİN GAYRETİNDEYİZ”
Türk edebiyatının usta isimlerinden şair ve yazar Erdem Beyazıt’ın Diriliş Saati şiirinden, “Ey her depremden sonra biraz daha doğrulan, herkesin veba girmiş bir şehrin hem halkı hem seyircisi olduğu bir günde ey düştüğü yerden kalkmaya hazırlanan ülke. Her damlası bir zafer müjdecisi, bir posta eri gibi yağmur yüzümüze değince çıkacağız yola” mısrasını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte Kahramanmaraş, merhum şairimizin dediği gibi 6 Şubat depremlerinden sonra doğruluyor, devletimizin de desteğiyle düştüğü yerden ayağa kalkıyor” dedi.
“Asrın felaketi” olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’deki depremlerinin yaralarını hızla sarmak için gece gündüz demeden çalıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dağlar ne kadar yüksek ise yol onun üstünden geçer’ inancıyla şehrimizi eskisinden daha güzel, daha dayanıklı ve modern hâle getirmenin gayretindeyiz. Yıkımın büyüklüğü karşısında asla yılgınlığa kapılmadan asrın inşasını başlattık. O günden bugüne dek bir an olsun elimizi deprem bölgesinden çekmedik” diye konuştu.
“155 BİNİNCİ YUVAMIZIN ANAHTARLARINI TESLİM ETMENİN HEYECANINI VE SEVİNCİNİ YAŞIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedeleri bir an önce kalıcı konutlarına kavuşturmak istediklerini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Bugün bu büyük seferberlikte yeni bir adım daha atıyoruz. Biliyorsunuz geçtiğimiz ay Hatay’daki törenimizde 130 bininci yuvamızın anahtarını hak sahiplerimize teslim etmiştik. Şimdi de Kahramanmaraş’ımızda 155 bininci yuvamızın anahtarlarını teslim etmenin heyecanını ve sevincini yaşıyoruz. İnşallah birazdan canlı bağlantıyla Hatay’ımızda 5 bin 900, Malatya’mızda 2 bin 313, Adıyaman’ımızda 6 bin 912, Gaziantep’imizde 257, Diyarbakır’ımızda 674, Adana’mızda 668, Şanlıurfa’mızda 2 bin 929, Elazığ’ımızda bin 407 ve Kahramanmaraş’ımızda 3 bin 499 olmak üzere toplamda 24 bin 559 yuvamızı daha hak sahibi kardeşlerimize teslim edeceğiz.”
Bugünkülerle birlikte Kahramanmaraş’ta il ve ilçelerde 22 bin 228 konut ile 5 bin 170 köy evinin kurasını çekmiş olacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024 sonuna kadar 39 bin 136’sı Maraş’ta olmak üzere 11 ilimizde toplam 201 bin 688 bağımsız bölüm afetzede kardeşlerimize teslim edilecek” dedi.
Gelecek yıl Kahramanmaraş’ta 63 bin 300 konut ve 5 bin 846 iş yeri olmak üzere 68 bin 876 konut ve iş yerinin teslimatının yapılacağını da bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgemizin tamamında ise 452 bin 983 bağımsız bölümü inşa etmiş olacağız. Rabb’im bu hanelerimizi oturacak tüm ailelerimize huzur, güven ve ihsan eylesin diyorum. Bu konutların yapımında emeği, alın teri olan herkese tüm bakanlıklarımıza işçisinden mühendisine, bütün kardeşlerime bilhassa da yüklenici firmalara teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.
“GELDİĞİMİZ HER MAKAMI TÜRKİYE’YE ESER VE PROJE KAZANDIRMAK İÇİN BİR FIRSAT OLARAK GÖRDÜK”
Yaklaşık yarım asırdır siyasetin içerisinde olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rabb’im bizlere çok farklı görevlerde ülkemize ve milletimize hizmet etmeyi nasip etti. Geldiğimiz her makamı bir zıplama tahtası olarak değil, Türkiye’ye eser ve proje kazandırmak için bir fırsat olarak gördük. Bakın 6 Şubat’ta Türkiye hem kendi tarihinin hem de insanlığın başına gelmiş en büyük doğal afetlerden birini yaşadı. Sadece Maraş’ta 7 bin 492 bina yıkıldı. Enkaz altında kalan 2 bin 788 Maraşlı kardeşimiz depremde vefat etti. Rabb’im hepsine rahmet etsin. Onları cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Depremden Maraş, Hatay, Adıyaman başta olmak üzere 11 ilimiz etkilendi. Tam 671 bin 826 konut ya yıkıldı ya da ağır hasar gördü. Dikkatinizi çekerim, bu sadece konut sayısı. İçinde iş yerleri yok. Bu ne demek biliyor musunuz? Değerli kardeşlerim neredeyse 2,5 milyonluk bir nüfusu barındıran tek bir şehrin tamamen yok olması demek.”
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomide yol açtığı tahribatın 104 milyar dolardan fazla olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toprağa verdiğimiz 53 bin 735 kardeşimizin kalbimizde bıraktığı yaralar belki de hiç iyileşmeyecek, hiç kapanmayacak” diye konuştu.
“Tüm bunlar ortadayken ana muhalefet genel başkanının bize sataşmasına ne demeli?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Az çok bu işleri bilen herkesin takdir ettiği bir inşa ve ihya seferberliğinde, hükûmetimizi insafsızca eleştirmenin kime ne faydası var? Sayın Özel çıkmış, ‘deprem konutları 10 yılda bitmez’ diyor. Daha bunun gibi nereden tutsan elinde kalacak bir sürü tezviratı, iddiayı ve iftirayı grup kürsüsünden ortalığa boca ediyor. Ben buradan kendisine soruyorum; Sayın Özel, siyaset boş atıp dolu tutmasını beklemek midir? Güneşe, yağmura, fırtınaya aldırmadan afet konutlarını bitirmek için çalışan kurumlarımızın emeğini, gayretini hiçe saymak sana ne kazandıracak? Allah aşkına, 6 Şubat’tan beri deprem turistliği dışında ne yaptınız? Hangi işi bitirdiniz? Taahhüt ettiğiniz hangi projeyi teslim ettiniz, hangi yaraya merhem oldunuz? Bölücü terör örgütüne iltisakı sebebiyle görevden el çektirilen bir şahsın kapısında 24 saat nöbet tutmak dışında hangi icraatınız oldu?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta bugün, millete söz verdikleri üzere 155 bininci konutun kurasını çekip, anahtarını teslim edeceklerine dikkati çekti.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde vatandaşlara “bedava konut” sözü verdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Madem bedava konut verebiliyorsunuz belediyeler aracılığıyla yapsanız ya? Elinizi tutan mı var? Halep oradaysa arşın burada, hadi buyurun yapın. Bunlar yapamazlar, bunlar millete hizmet edemezler. Bunlar para balyalarını yığma dışında, taş üstüne taş koyamazlar” dedi.
Muhalefetin iş yapmak, hizmet üretmek gibi bir derdi olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunların tek bildikleri algı ve reklam yapmak. Bir de fahiş fiyatlarla, şişirilmiş faturalarla konser düzenlemek. Çok açık söylüyorum, iş yolsuzluğa, hırsızlığa, milletin malını yandaşlara yağmalatmaya gelince CHP’den hünerlisini kimse bulamaz. Ama söz konusu hizmet, vatandaşın dertlerine çare üretmek olunca ara ki bulasın. Bunların devrik genel başkanı, ‘hükûmet bu enkazın altında kalır’ diyordu. Kaderin cilvesine bakın ki bu zat, önce seçim sandığının daha sonra da kurultay sandığının altında kaldı. ‘Oğlum’ diye bağrına bastığı kim varsa, ellerine geçen ilk fırsatta bunun böğrüne hançeri sapladı. Bunlardan ülkeye de millete de hayır gelmez.”
CHP ve CHP’li siyasetçilerin ne ülkeyi ne de milleti tanımadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehirlerimizde ne yapıldığından, hangi hizmetlerin olduğundan bile haberdar değiller. Depremden etkilenen il sayısını sorsan, inanın bilmezler. Nurhak’ta ‘yok’ dedikleri hastanenin 56 yataklı olduğunu ve hasta kabul ettiğini bilmezler” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkoğlu ilçesindeki 120 yataklı Acil Durum Hastanesini aralık ayı içinde tamamlayacaklarını, 400 yataklı Acil Durum Hastanesi Projesi kapsamında yapılan Kahramanmaraş Devlet Hastanesini de ocak ayı içinde hizmete açmayı hedeflediklerini söyledi.
Necip Fazıl Şehir Hastanesinin yanında yapımı süren 600 yataklı yeni hastaneyi de 2025’in ikinci yarısında bitireceklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Yeni bir müjdeyi şehir hastanemizde veriyoruz. Kahramanmaraş’ımıza kazandıracağımız bin yataklı, 250 bin metrekare kapalı alana sahip şehir hastanemizin proje çalışmalarını tamamladık, 2025 Ocak ayı itibarıyla yapım ihalesi sürecini başlatacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan CHP Genel Başkanı Sayın Özel’e diyorum ki Ankara’da siyasetçilik oynamak yerine gel, eser ve hizmet siyaseti nasıl yapılırmış Kahramanmaraş’ta gör. Bizi kendinizle de karıştırmayın. Çünkü biz, söz verince unutan değil, gecesini gündüzüne katıp gerçekleştirmeye çalışan bir hükûmetiz. Seçim meydanlarında ne söylediysek hepsinin de arkasındayız. Hedefimiz, deprem bölgesinde evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir kardeşimizi dahi bırakmamaktır” diye ekledi.
Şair ve yazar Erdem Beyazıt’ın sözlerini anımsatarak, yaraları hızlıca sarıp yola yeniden, yepyeni bir heyecanla çıkacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her damlası bir zafer müjdecisi olan yarınları, Maraşlı kardeşlerimizle birlikte yine biz karşılayacağız. Kahraman şehrimizin asli hüviyetine sadık kalarak, çok daha modern, çok daha güzel bir Maraş’ı el birliğiyle yine biz inşa edeceğiz. Gayret bizden tevfik Allah’tandır diyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 aylık sürede afetlere dirençli, çevre dostu, sıfır atıkla uyumlu, akıllı ve modern şehirleri inşa ve ihya ettiklerini dile getirerek şu değerlendirmede bulundu: “Dünya ölçeğinde böylesine büyük ve geniş bir projenin bu kadar kısa sürede hayata geçirilmesi çok nadir rastlanan bir başarıdır. İnanıyorum ki bugün teslim ettiğimiz her yuva, ayağa kaldırdığımız her eser, geçmişe saygımız ile geleceğe olan inancımızın bir ifadesidir. 2025 yılının sonunda, sadece yeni yuvalarımız bitmeyecek aynı zamanda tüm evlerimizin pencereleri de huzura açılacak. Depremzede illerimiz artık afetin değil, huzurun, umudun ve güvenin adresi olacak. Kahramanmaraş gibi eşsiz gayretin, emsalsiz şehirleri, Türkiye Yüzyılı’nın mührünü taşıyacak.”
“KAHRAMANMARAŞ’IMIZA BİR SPOR KOMPLEKSİ İNŞA EDECEĞİZ”
Bir müjde daha vermek istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gençlik ve Spor Bakanlığı’mız, Çevre Bakanlığı’mız ve Büyükşehir Belediyemizin ortaklığıyla muhteşem bir yatırımı şehrimize kazandırıyoruz. Kahramanmaraş’ımıza 17 bin 500 seyirci kapasiteli stadyumumuzun merkezinde olduğu bir spor kompleksi inşa edeceğiz. TOKİ’mizle, 121 bin 500 metrekarelik arazi üzerindeki projemizde, olimpik yüzme havuzundan kafeteryalara, kamp merkezinden uluslararası spor salonlarına kadar her şey olacak. Spor kompleksimizle şehrimizde hem uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacağız hem de nice yıldızları yetiştireceğiz. Spor tesisimiz, gençlerimiz başta olmak üzere Maraş halkına şimdiden hayırlı, uğurlu olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem konutlarının yapımında emeği geçen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ ve AFAD, hayırseverler, işçiler ve mühendisleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından dua edildi. AFAD Başkanı Okay Memiş’in TOKİ ve Emlak Konut yetkililerinin başlattığı kura çekimiyle hak sahipleri belirlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’daki törenlere canlı bağlantıyla katılarak, bazı hak sahipleriyle sohbet etti. Daha sonra hak sahiplerine konutlarının anahtarları teslim edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde “Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümü Yönetmek” temasıyla düzenlenen TRT World Forum’a katılarak bir konuşma yaptı.
“BM’nin reforme edilmesi gerekmektedir, dünya 5 daimî üyenin eline bırakılamaz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT World Forum’da yaptığı konuşmada, “Birleşmiş Milletlerin reforme edilmesi gerekmektedir, dünya beş daimî üyenin eline, diline bırakılamaz. Süratle bu değişim gerekiyor; beş daimî üye, 15 geçici üye olmaz. Bu şekilde bu dünya yönetilemez” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Gazze’den Ukrayna’ya, Batı Afrika’dan Güney Asya’ya kadar pek çok coğrafyada süre gelen insani krizler, her seferinde çok daha keskin bir şekilde mevcut dünya düzeninin kırılganlığını gözler önüne sermektedir. Ancak bu krizlerin insanlığın ortak istikbali için daha güçlü bir dayanışma çağrısı olduğu da inkâr edilemez bir gerçektir. Hep söylediğim gibi, her kriz aynı zamanda bir imkandır. Adalete, barışa, huzura, güvenlik ve istikrara açılan bir fırsat penceresidir. Layıkıyla değerlendirebilenler için her kriz, yeni bir dönemin muştusu, yeni bir başlangıcın öncüsü olma potansiyeline ziyadesiyle sahiptir. İnsanlık tarihine baktığımızda bunun sayısız örneği ile karşılaşıyoruz. Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği 2. Dünya Savaşı’nın en önemli çıktılarından biri, irili-ufaklı tüm ülkelerin bir araya gelebildiği en geniş zemin olan Birleşmiş Milletler sisteminin tesisi olmuştur. Peki şu anda, bu Birleşmiş Milletlerle devam edebilir miyiz? Hayır… Tamamıyla bu Birleşmiş Milletlerin reforme edilmesi gerekmektedir, dünya 5 daimî üyenin eline, diline bırakılamaz. Süratle bu değişim gerekiyor; beş daimî üye, 15 geçici üye olmaz… Bu şekilde bu dünya yönetilemez” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Umman Sultanı Heysem bin Tarık ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Bu ziyaret Umman’dan ülkemize devlet başkanı düzeyinde yapılan ilk resmî ziyareti teşkil ediyor. Köklü tarihî ve kardeşlik bağlarına sahip olduğumuz Umman ile ilişkilerimiz her alanda gelişmeye devam ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Umman Sultanı Heysem bin Tarık bin Teymur Al Said, baş başa ve heyetler arası görüşmeleri ile anlaşmaların imza töreninin ardından, ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Umman Sultanı Heysem bin Tarık’ı Türkiye’de misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin Umman’dan Türkiye’ye devlet başkanı düzeyinde yapılan ilk resmî ziyaret niteliğinde olduğunu söyledi.
“UMMAN İLE İLİŞKİLERİMİZİ ÇOK DAHA İLERİ NOKTALARA TAŞIMAK İSTİYORUZ”
Gelecek dönemde Umman’a iade-i ziyarette bulunmayı öngördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Köklü tarihî ve kardeşlik bağlarına sahip olduğumuz Umman ile ilişkilerimiz her alanda gelişmeye devam ediyor. Değerli kardeşimle birlikte münasebetlerimizi her alanda çok daha ileri noktalara taşımak istiyoruz. Geçtiğimiz yıl ülkemizde yaşanan deprem felaketinin ardından sergilediği güçlü dayanışma için kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Burada şunu da büyük bir memnuniyetle ifade etmem lazım. Kıymetli dostumun Yemen ihtilafı başta olmak üzere, bölgemizi ilgilendiren birçok meselede elini taşın altına koymak suretiyle barışın tesisi için sarf ettiği çabalar takdire şayandır. Gerek Türkiye-Umman ilişkilerine, gerek bölgemizin barış ve istikrarına katkılarından ötürü Sultan Heysem bin Tarık’a Türkiye Cumhuriyeti Devlet Nişanı’nı biraz önce takdim ettim. Şahsımıza tevcih etmiş oldukları El Said Nişanı için de kendisine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Rabb’im iki ülke kardeşliğini daim eylesin.”
“UMMAN İLE TİCARET HACMİMİZİ 5 MİLYAR DOLARA ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ”
Görüşmelerinde, çeşitli alanlara yayılan ilişkilerin daha da güçlendirilmesi için atılabilecek adımları değerlendirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: “İlişkilerimize kurumsal çerçeve kazandırmak arzusundayız. Bu amaçla yüksek düzeyli stratejik iş birliği mekanizması dahil istifade edebileceğimiz seçenekleri ele aldık. Dış ilişkiler, ekonomi, sanayi, yatırım, sağlık, kültür, tarım ve hayvancılık gibi başlıklarda iş birliğimizi ilerletmeye yönelik 10 belge imzalandı. Ortak bildiri kabul edildi. Ekonomi ve ticari ilişkilerimizi mevcut potansiyelimizi yansıtacak şekilde ilk aşamada 5 milyar dolara çıkartmayı hedefliyoruz. Müteahhitlik firmalarımız, Umman’da bugüne kadar 7 milyar dolar değerindeki projeyi başarıyla tamamladı. Aziz kardeşimle, şirketlerimizin Umman 2040 vizyonuna yapabilecekleri katkılara da değindik. Bu vesileyle Umman heyetinin yarın Türk iş dünyasının temsilcileriyle yapacağı toplantıdan somut neticeler alınmasını temenni ediyorum. BOTAŞ ile Umman’lı muhatabı arasındaki anlaşma uyarınca 2025 yılından itibaren Umman’dan sıvılaştırılmış gaz tedarikine başlanacak olmasıyla enerji alanında iş birliğimizde yeni bir döneme girmiş olacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede savunma sanayi alanındaki iş birliğinin de gündeme geldiğini belirterek, Umman’ın Türk ürünlerini tercih etmesinden iftihar ettiklerini söyledi.
Umman Sultanı Heysem bin Tarık ve heyetiyle bölgedeki gelişmeleri de etraflıca gözden geçirdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ummanlı kardeşlerimizin uluslararası ve bölgesel sorunların diyalog yoluyla aşılmasına yönelik çabalara verdiği desteği takdirle karşılıyoruz. Bu konularda Umman ile istişare ve iş birliğine önem veriyor, benzer görüşleri paylaşıyoruz. Bilhassa İsrail’in Filistin’deki katliamlarına ve bölge güvenliğini tehdit eden saldırılarına karşı İslam dünyasının daha somut ve kapsamlı iş birliği yapması gerektiğine vurgu yaptık” diye konuştu.
“GAZZE’DE KALICI ATEŞKES SAĞLANMADIKÇA BÖLGESEL VE KÜRESEL HUZURA ULAŞAMAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan’da ateşkesin teminine yönelik müzakerelerin olumlu sonuçlanmasını memnuniyetle karşıladıklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Ülkemizin, Lübnan’da barışın ve istikrarın sağlanmasında her türlü desteği vermeye hazır olduğunu bir kez daha vurguluyorum. Ancak Gazze’de acil, adil ve kalıcı ateşkes sağlanmadıkça bölgesel ve küresel huzura ulaşamayacağımızın da altını çizmek istiyorum. Amerikan Başkanı Biden’ın, Gazze’de ateşkes için yeni bir girişim başlatacaklarını duyurması, çok geç kalmış ama önemli bir adımdır. Bu çatışmaların en başından bu yana kalıcı ateşkes sağlanması için gerek arabuluculuk olsun gerek garantörlük olsun, üzerimize düşeni fazlasıyla yapmaya hazır olduğumuzu defaatle ifade ettik. Bugün de aynı yerdeyiz. Gazze’de sükunetin ve barışın tesisi için üzerimize düşen ne varsa, elbette yapmaktan çekinmeyiz.”
Umman Sultanı Heysem bin Tarık, herkesin ortak arzusunun bölgede güvenlik ve istikrarın tesisi olduğunu ifade ederek, “Bölgesel iş birliğini güçlendirmek için el ele vererek çalışmalı, bu bağlamda bizler Umman olarak bölgemizi ilgilendiren uluslararası meselelerde Türkiye’nin pozisyonunu ve duruşunu desteklediğimizi ifade etmek isteriz” diye konuştu.
Filistin konusunda da iki devlet temelli çözümün hayat bulması için iş birliğine devam edilmesi gerektiğini dile getiren Umman Sultanı Heysem bin Tarık “Herkes için adalet ve barışın tesisi için bu amaç gerçekleştirilmelidir” ifadesini kullandı.
TÜRKİYE İLE UMMAN ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Umman Sultanı Heysem bin Tarık’ın huzurunda, iki ülke arasında 10 anlaşma imzalandı. İmza altına alınan anlaşmalar şöyle:
“Ordu Yardımlaşma Kurumu ve Umman Yatırım Otoritesi Arasında Ortak Girişim Kurulması Anlaşması”
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile Umman Sultanlığı Ticaret, Sanayi ve Yatırım Teşvik Bakanlığı Arasında Yatırım İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Umman Sultanlığı Hükümeti Arasında Tarım, Hayvancılık, Balıkçılık ve Su Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı”
“Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Umman Sultanlığı Küçük ve Ortak Ölçekli İşletmeleri Geliştirme Otoritesi Arasında Mutabakat Zaptı”
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Umman Sultanlığı Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında İşbirliği Anlaşması”
“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Umman Sultanlığı Merkez Bankası Arasında Mutabakat Zaptı”
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Umman Sultanlığı Hükümeti Arasında Çalışma ve İstihdam Alanlarında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı”
“Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Umman Sultanlığı Kültür, Spor ve Gençlik Bakanlığı Arasında Kültür Alanında Mutabakat Zaptı”
“Diplomasi Akademisi tarafından temsil edilen Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Diplomasi Akademisi tarafından temsil edilen Umman Sultanlığı Dışişleri Bakanlığı Arasında Diplomatik Çalışmalar ve Eğitim Alanında Mutabakat Zaptı”
“Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Umman Sultanlığı Dışişleri Bakanlığı Arasında Siyasi İstişarelere İlişkin Mutabakat Zaptı”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.