Çağları bir birine bağlayan,tarihi dokusunda binlerce abidelerin gizli kaldığı, doğal manzaraları, Asya ile Avrupa Kıtalarının dar bir deniz geçidi ile ayrıldığı yerde, iki kıta üzerinde kurulu, üç tarafını Marmara Denizi, Boğaziçi ve Haliç’in sardığı bir yarım ada üzerinde yer alan, üç imparatorluğa başkentlik yapmış, 21. Yüzyıl Türkiye sinde adeta Dünya sanayi ve turizmine adeta meydan okurcasına ,Moda,medya ,bilişim,teknoloji ve finans merkezlerinin yer aldığı Sanatın ve Sanatçının keyif aldığı Metropol şehir .İSTANBUL
İyi ki varsın yazı dizimizin konuğu, hem bizler hem de efsanevi Dünya Müzik ve Sanatının nadide şaheserlerinin içerinde bir duayen Neyzen Burcu KARADAĞ .
1979 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Uluslararası alanda Ulaşım Sektöründe emektar olmasının yanı sıra Memur bir Annenin çocuğu .Daha çocukluk yıllarında ,Melodi ve Müziğe olan yatkınlığını gören Babası Yurt dışından getirdiği ORG ile kendisindeki cevheri keşfi görme şansına vardı.
İlk okuldan hemen sonra İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ)- Türk Müziği Devlet Konservatuarı Çalgı Eğitim Bölümüne girdi. Salih Bilgin ve Niyazi Sayın’dan “Ney”, Erol Sayan ve Doğan Dikmen’den Türk Musikisi Solfej ve Nazariyat, Ali Eral’dan Batı Musıkisi dersleri aldı. 1996 yılında Çalgı Eğitim Yüksek Bölümüne girdi. 2000 yılında mezun oldu.
Bütün bunların yanı sıra Eğitiminin kendisi adına önemini bildiği için,Yüksek lisansını Haliç Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde “Türk Müziği Konservatuarlarında, 4 yıllık Lisans Ney Eğitimi Üzerine Bir Öneri” teziyle tamamladı.
Okul yıllarından itibaren yurt içinde ve dışında (Fransa, Almanya, İtalya, Lüksemburg, Belçika, Avusturya, Mısır, Bosna Hersek, Azerbaycan, İsviçre, Japonya Hindistan, Cezayir, Kazakistan, Umman, Dubai) çeşitli topluluklar, orkestralar ve musiki dernekleriyle birlikte konserler verdi.
Burcu KARADAĞ ,icra ettiği müzik aleti NEY;’ i anlatırken ;
Tarihin çok eski devirlerinden günümüze müzik aleti olarak kullanıla gelen , Üflemeli bir saz olan ney’in hem tasavvuf hem de Osmanlıdan Günümüze kadar gelmesinde hatta Mevlana Mesnevisinde de 18 Beyitinin ney üzerine söylenmesindeki tılsımın ,Türk kültüründe ki duygusallığı ,kemalatı ve erdemliğin ne denli önemli algı olduğunu ifade ediyor. Ve sözlerinin devamında şu ifadelere yer veriyor .
“Ney, bir sır, bir sabır, bir mükemmeliyet, bir eğitim, bir felsefe, bir disiplin bir estetik, bir mûsikî ifadesi, kısacası zaman içerisinde geniş anlamlar ifade eden kültür sembolü haline gelmiştir.” Demekte
1996 yılında Fuat Başar ve Tülay Taşlacıoğlu’ndan geleneksel Türk sanatlarından olan “ebru” sanatını öğrenmeye başladı. 1998- 2012 yılları arasında Türk Kültürüne Hizmet Vakfı’na bağlı Caferağa Medresesi’nde ney dersleri verdi, birçok öğrenci yetiştirdi.
Bestecisi Fazıl Say olan ve solistliğini Burcu Karadağ perküsyonda Aykut Köselerli ve kanunda Hakan Güngör’ün yaptıgı İSTANBUL SENFONİSİ eseri, Borusan filarmoni orkestrasıyla yapılan CD Avrupa’nın en prestijli ödülü olan ECHO klasik jüri özel ödülünü kazandı.
2004 yılında T.C Haliç Üniversitesi Türk Müziği Konservatuarı’nda ney öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Fazıl Say, Tuluğ Tırpan, Sertab Erener, Trilok Gurtu, Martin Grubinger, Rudiger Oppermann, Angelika Akbar, İhsan Özgen, Önder Focan ve Okay Temiz gibi birçok önemli müzisyen ile çalışmalar yaptı. 2005-2007 yılları arasında Cemal Reşit Rey Türk Müziği Topluluğu’nda görev aldı.
2012 yılı Mart ayında Fazıl Say’ın bestelediği Hezarfen Ney Konçertosu’nun Almanya’nın Mannheim kentindeki dünya prömiyerinde solistlik görevini üstlendi. 2012 yılında Hindistan’ın Yeni Delhi şehrinde düzenlenen uluslararası flüt festivalinde Türkiye’yi temsil etti.
2013 yılında klasik Türk musikisinin seçkin eserlerinden oluşan ve bir kadın ney icracısı tarafından yayınlanmış ilk albüm olma özelliği taşıyan NEYZEN adlı albümü yayınlandı. Aynı zamanda Fazıl Say’ın Hezarfen Ney Konçertosu ve İstanbul Senfonisi adlı eserler CD ve DVD olarak yayımlandı.
2013 yılında ney eğitimi ile ilgili yazmış olduğu ‘MEŞKTE NEY EĞİTİMİ’ adlı kitabı Pan Yayıncılık tarafından yayınlandı.
Burcu Karadağ, nefesiyle yeniden hayat verdiği geleneksel Anadolu ezgileri ve caz yaklaşımını bir araya getiren ‘Ney in Ethno Jazz’ albümünü Mart 2019’da ‘Y Kültür Sanat’ etiketiyle yayınladı. Karadağ’a ait projenin ilk ürünü olan ‘Ney In Ethno Jazz’; Anadolu’nun farklı yörelerine ait köklü melodileri modern caz tınılarıyla buluşturuyor. Albüm; ney enstrümanını solo rolüyle merkezinde barındıran ve füzyon caz elementleriyle birlikte yerel ezgileri vurgulayan bir çalışma…
Burcu Karadağ 2019 yılında, Anadolu ezgileri ve caz müziğini bir arada harmanladığı Ney in Ethno Jazz isimli ikinci albümünü Y Kültür Sanat[1] etiketiyle yayınladı. Albümde Anadolu’nun farklı yörelerine ait köklü melodiler ile modern caz tınılarını bir arada duymak mümkün. Karadağ bu albüm yolculuğunu Etibar Asadli, Mehmet Akatay, Alafsar Rahimov ve Enver Muhammedi ile birlikte gerçekleştirdi. Sanatçıların her biri ayrı ülkelerde yaşıyor olmalarına rağmen bu albüm için bir araya gelerek İstanbul, Paris, Bakü ve Kosova arasında, kendi kültürlerinin dilini kullanarak ve köklerinden kopmadan zamanın ruhunu yaşattılar.
Sanatçı, Haliç Üniversitesi’nde Ney öğretim üyesi görevine, çeşitli müzik topluluklarında ve birçok sanatçı ile birlikte yeni çalışmalarına ve hocası Ayla Makas ile ebru çalışmalarına devam ediyor.
Burcu KARADAĞ ;
Sanatsal ifadenin, özgünlüğün ve yaratıcılığın anlatısı olan Neyin ‘de kişisel olarak gelinen en üst noktayı ifade eden bir üslupla çalışmalarının hemen hemen hepsinde ,” Ney’e nefes ona can olsun diye üflenir” diyor.
Elbet de , İnançsız hiçbir şey olmaz, yaşayamazsınız.. Her ensturmanda olduğu gibi ,hepsinin icrasında , kültür lazım,duygu lazım , başka türlü ses çıkmaz neyden . Musiki iki ses arasındaki manevi münasebettir. Ruha hitap eder düşüncelerimizle
Ülkesine olan sevgisi, hem üslup hem de şahsiyeti ile bütün güzel sanatlarda olduğu gibi, icra edenin iç âlemini yumuşatan, aslında her insanın hayata, yaratılan her şeye sevgi ve muhabbetle bakmayı hissettiren bir duygu selini içerisinde yaşayan karşısındakine de yaşatan ruh hali ile hem Ülkemiz başta olmak üzere,yurt dışındaki müzikseverlere de ,Şahsının bu ulviliği insanlara cazip hale getirmesinden,
“Gelenekten ,geleceğe “ sözlerimizdeki “Sevgiliden geldikten sonra, her şey kabulümüzdür.” diyen ruh anlayışımız ile gizemli ruhundaki yardımsever kişiliği,
sektörlerde gösterdiği yaratıcılık ve bilge kişiliğiyle bütünleşerek zümrenin takdirini kazanmış, sevilen bir insan olması, gelecekte de insanlık adına faydalı, pek çok kapsamlı sanatsal değerleri toplumumuza kazandıracağına inanıyor ve kendilerine:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen TRT 47. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt dışından gelen misafir çocuklara Türkiye’de bulunmaları ve sevinçlere ortak oldukları için teşekkür etti.
Program öncesi İstanbul’da ve Marmara Bölgesi’nde depremlerin meydana geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kısa bir süre önce İstanbul’da ve Marmara Bölgemizde 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İstanbullu kardeşlerim başta olmak üzere depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza buradan geçmiş olsun dileklerimizi gönderiyoruz. AFAD ve Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere devletimizin tüm birimleri şu an teyakkuz halinde. Arama-tarama çalışmalarımız hassasiyetle devam ediyor. Biz de süreci çok yakından takip ediyoruz. Buraya gelmeden önce bakan arkadaşlarımızın yanı sıra AFAD Başkanımız ve İstanbul Valimizden en güncel bilgileri aldım. Elhamdülillah, şimdilik sıkıntılı bir durum görünmüyor. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü musibetten, afetten, kazadan, beladan, muhafaza eylesin diyorum.”
Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm çocukların 23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu bayramı sizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm devlet büyüklerimizi, şehit ve gazilerimizi şükranla yâd ediyorum” ifadesini kullandı.
TRT’nin bir yandan sorumlu yayın ve habercilik anlayışıyla başarılarına her gün yenisini eklerken, diğer yandan böylesine güzel ve anlamlı etkinliklerle kalpleri buluşturmaya devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1979’dan bu yana her sene düzenlenen uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği, TRT’mizin yüz akı işlerinden bir diğerini teşkil ediyor” dedi.
“KARDEŞLİĞİ NE KADAR YÜCELTİRSENİZ, DÜNYAMIZ O DERECE YAŞANILIR HÂLE GELECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 120 farklı ülkeden 130 binden fazla çocuğun Türkiye’deki bu etkinliklerde misafir edildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
“Şenliklerin 47’ncisini ‘Hayat çocuklar gülünce güzel’ temasıyla gerçekleştiriyoruz. 30 ülkeden 600 gül yüzlü evladımızı külliyemizde ağırlayarak onların coşkusuna, mutluluğuna, enerjisine biz de ortak oluyoruz. Bugün burada yaşadığınız sevincin hiç azalmamasını, hayatınız boyunca yüzünüzden tebessümlerin asla eksik olmamasını temenni ediyorum. İnançlarımız, dillerimiz ve kültürlerimiz farklı olsa da hepimiz büyük insanlık ailesinin fertleriyiz. Hepimiz Hazreti Adem ile Hazreti Havva’nın çocuklarıyız. Siz çocuklar, kardeşliği ne kadar yüceltirseniz, unutmayınız dünyamız o derece yaşanılır hâle gelecektir.
Kalplerinizdeki sevgiyle, yüreklerinizdeki umutla, birbirinize duyduğunuz o tertemiz güvenle barışı ve huzuru sizler tesis edeceksiniz. Kötülere ve kötülüklere rağmen bu dünyayı sizler güzelleştireceksiniz. Kısacası bizim uğruna bedeller ödeyerek çetin mücadeleler neticesinde belli bir aşamaya getirdiğimiz hayallerin geri kalanını gerçeğe sizler dönüştüreceksiniz. Sizlere güveniyoruz, sizlere inanıyoruz. Hayat yolculuğunuzda hepinize şimdiden başarılar diliyor, her birinizi o ışık saçan gözlerinizden öpüyorum.”
Organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen TRT ailesine de teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklardan aileleri ve arkadaşlarına Türkiye’den kucak dolusu selam götürmelerini istedi.
23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ nin açıldığı ve Türk Milletinin egemenliğini ilan ettiği tarihtir.
Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz’ Mustafa Kemal Atatürk.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929 tarihinde Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiş ve bu tarihten itibaren 23 Nisan yurt sathında Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. Çocuklara armağan edilen tek evrensel bayram olma özelliği taşıyan 23 Nisan, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin onlara güveninin göstergesidir. Atatürk, dünya tarihinde çocuklara bayram armağan eden tek liderdir.
UNESCO’nun 1979 yılını “Dünya Çocuk Yılı” olarak ilan etmesiyle, bu bayram dünya çocuklarıyla bir arada, büyük bir coşku ve heyecanla kutlanmaktadır. Dünya barışı adına, geleceğin büyükleri ve yöneticileri olan çocukların bu gün vesilesiyle bir araya gelmeleri, çocukça bir masumiyetle birbirleriyle kucaklaşmaları bizim için gurur kaynağı olmuştur.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, gelecek nesillere verdiği önemi şu sözleriyle ifade etmektedir; “Küçük hanımlar, Küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” Sözleriyle çocuklarımızın geleceğin umudu ve mimarı olduklarını belirtmiştir.
“Çocuklar bu ülkenin temeli, yarının umududur. Onlara göstereceğimiz sevgi, geleceğe yapılmış en değerli yatırımdır.” 23 Nisan bayramınız kutlu olsun!
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.