Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı’nın Kabulünün 100. Yılı ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye bizim ortak çatımız, İstiklal Marşı bizim ortak andımızdır. Her karışında bir şehidin yattığı bu topraklar hepimizin ortak yurdudur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen İstiklal Marşı’nın Kabulünün 100. Yılı ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
“BİZ MAYASI ŞİİRLE YOĞRULMUŞ BİR MİLLETİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, davetlerine icabet ederek Mehmet Akif’in aziz hatırasına sahip çıktıkları için konuklara şükranlarını sunarak, “Soğuk bir kış gününde gençlerin omuzlarında ebediyete uğurladığımız Mehmet Akif Ersoy’u bir kez daha rahmetle hürmetle yâd ediyorum” dedi.
“Biz mayası şiirle yoğrulmuş bir milletiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Anadolu toprakları şairleri sultan, sultanları şair kılan, kudretin kelamdan ve kalemden neşet ettiği bereketli topraklardır. Bu topraklar Yunus Emre, Hacı Bayram, Fuzuli, Nedim, Nabi, Erzurumlu Emrah, Baki, Şeyh Galip, Nef-i, Süleyman Çelebi, Yahya Kemal gibi nice söz üstadını yetiştirerek tüm insanlığa armağan etmiştir. Edebiyatın incelikleri döneme göre farklılıklar arz etse de onlar aynı kaynaktan beslendikleri için hep aynı manayı dile getirmişlerdir. Mısralarında bazen aşkı, bazen hüznü, bazen birliği, kardeşliği, vatan sevgisini dile getiren bu köklü geleneğin geçtiğimiz yüzyıldaki en güçlü temsilcisi hiç şüphesiz Millî Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’dur. ‘Hayal ile yoktur alışverişim, ne gördüysen onu söylemişim’ diyen Mehmet Akif kadar hayatı şiirine şiiri de hayatına aksetmiş pek az şair bulunur.”
Mehmet Akif’in inandığı gibi yaşadığı, çilesini çekmediği hiçbir fikre, gönül imbiğinde damıtmadığı hiçbir düşünceye eserlerinde yer vermediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O, eserleri, vaazları, makaleleri, mücadeleci kişiliği ile milletimizin kalbinde taht kurmuş bir karakter abidesidir. Akif yaşayışıyla duruşuyla İstiklal Şairi sıfatını ziyadesiyle hak etmiş bir anıt insandır. Ne merhum Mehmet Akif’te ne de millette mevcut olmayan hiçbir duygu, hiçbir haslet İstiklal Marşı’na girmemiştir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cenap Şahabettin’in Mehmet Akif için “Hiç kimse Akif kadar saf ve şeffaf bir billur-i beyan içinde menazır-ı milliyeti teşhir etmemiştir” dediğini hatırlatarak merhum Mehmet Akif Ersoy’un milleti kıyama çağıran bir millî mücadele önderi olduğunun altını çizdi.
Mehmet Akif’in, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Millî Mücadele’ye katılmaya çağrılan ilk şair olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Ersoy’un hayatından kesitler anlattı.
Mehmet Akif’in cesur birisi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Haksızlıklar karşısında dili bağlı durmayı kendine yediremez. ‘Şudur benim cihanda en beğendiğim meslek, sözüm odun gibi olsun hakikat olsun tek.’ diyerek doğru bildiğini söylemekten hiç çekinmemiştir. Dürüsttür, verdiği sözü âdeta ölümüne yerine getirmeye çalışır” ifadelerini kullandı.
Mehmet Akif’in, sadece günlük hayatında değil eserlerinde de özü ile sözü, yazdıkları ile yaşantısı arasında tezat bulunmayan bir dürüstlük timsali olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam anlamıyla miskinlik, atalet ve karamsarlık düşmanı olduğunu belirtti.
“İSTİKLAL MARŞI MİLLET OLARAK İSTİKLAL VE İSTİKBAL ANLAYIŞIMIZIN SEMBOLÜDÜR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tevekkülle ataleti bu şekilde kesin hatlarla ayıran Akif’in, Arapça, Farsça ve Fransızcayı ana dili gibi okuyan, konuşan hakiki bir münevver olduğunu ifade etti.
Kendisi de büyük bir Mehmet Akif hayranı olan merhum Nurettin Topçu’nun Akif’i, “Üç harikanın terkibinin mahsulü” olarak tanımladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üstat bu üç terkibi de şu şekilde sıralıyor, ‘Bin yıllık bir tarih, bizzat kendi ruhunun fezaya çekilmiş kılıcını andıran Süleymaniyelere nazire bir beden ve Allah’ın kitabı.’ Mehmet Akif, 63 yıllık çileli ömründe hiçbir zaman makam, mevki, şan şöhret peşinde koşmamıştır. Döneminin en büyük şairi olmasına rağmen övüldüğünde yüzü kızaracak kadar mahcup ve mütevazi bir hayat yaşamıştır. Kendisi sadece rahmetle anılmayı murat etmiştir. ‘Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, günler şu heyulayı da er geç silecektir, rahmetle anılmak, ebediyet budur amma sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir.’ Millî şairimiz, sessiz yaşamış, son nefesini de Mısır Apartmanı’ndaki soğuk ve mütevazi dairesinde yine sessizce vermiştir. 65 metrekare… Mehmet Akif’e ‘mahalle kahvesi hatibi’ diyerek tahkir edenler, zamanla unutulup giderken milletimiz millî şairini baş tacı etmiş, vefatından sonra da onu daima hürmetle, minnetle hatırlamıştır.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Akif’in örnek hayatı yanında, geride millî mutabakat metni olan İstiklal Marşı’nı da bıraktığını söyledi.
“Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, diye başlayan ‘Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal’ diye biten İstiklal Marşımızın 10 kıtası bizim millî andımızdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İstiklal Marşı millet olarak aidiyetimizin, değerler manzumemizin, istiklal ve istikbal anlayışımızın remzidir, sembolüdür. Elbette her milletin bağımsızlığının nişanesi olan bir millî marşı vardır ancak yedi düvele karşı yürütülen Kurtuluş Savaşı sırasında her mısrası gözyaşlarıyla kabul edilen bir başka marş yoktur. İstiklal Marşı bir tekkede yazılmış, ilk kez camide okunmuş, milletin meclisinde de alkışlar eşliğinde kabul edilmiştir. Ülkenin içinde bulunduğu şartlar itibarıyla İstiklal Marşı, ‘İstikbal Marşı’ olarak da kaleme alınmıştır. Bu yönüyle İstiklal Marşı milletimizle birlikte tüm mazlumların özgürlük mücadelesine ilham kaynağı olmuştur. Dünyanın birçok ülkesinde hüküm süren sömürü düzeninin sarsılmasından İstiklal Harbimizin ve İstiklal Marşımızın önemli payı bulunuyor. Millet olarak Mehmet Akif gibi bir şaire, İstiklal Marşı gibi bağımsızlık beyannamesine sahip olduğumuz için ne kadar şükretsek, hamt etsek azdır. Bu anlayışla 2021 senesini kabul edilişinin 100. yıl dönümü münasebetiyle İstiklal Marşı yılı olarak ilan ettik. Bunu da TBMM’de grubu bulunan beş siyasi partinin ortak teklifi ile gerçekleştirdik. Görüşleri, politik tavırları, duruşları farklı olan siyasi partilerin böyle millî bir meselede ortak tutum alması ülkemiz adına büyük bir kazanımdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hâlen İstiklal Marşı’nı içselleştirmekte zorlanan çevreler olsa da bunların azınlıkta kaldığını bildiklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu vatanın ekmeğini yiyen, havasını soluyan, bugün bu topraklar üzerinde özgürce yaşayan hiç kimsenin İstiklal Marşı ile sorunu olamaz. Bu milletin hiçbir ferdi İstiklal Marşı’ndan rahatsızlık duyamaz. Özellikle de milletin emanetini taşıyan insanların böyle bir hakkı yoktur. İstiklal Marşı, Türk’üyle, Kürt’üyle, Çerkez’iyle, Arap’ıyla, Alevi’si, Sünni’si, Laz’ıyla 84 milyonun ortak değeri, ortak paydasıdır. İstiklal Marşı milletimizin birlik beraberlik ve kardeşliğinin çimentosudur. Bölgemizde son yıllarda yaşanan hadiseler bu gerçeği bize bir kez daha hatırlatmıştır.”
“FARKLILIKLARIMIZ MİLLET OLARAK BİZİM ZENGİNLİĞİMİZDİR”
İstiklal Marşı’nın temsil ettiği ilkelere sahip çıktıkları ölçüde millet olma şuurlarını ve millî birliklerini koruyabileceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşliğimiz ne kadar sağlam olursa geleceğimize de o derece güvenle bakabiliriz. Tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi yani ‘bünyanun mersus’, işte bu kutlu ifade de ortaya konulduğu gibi yekdiğerine kenetlenen milletleri evelallah ne içeriden ne dışarıdan kimse yıkamaz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hususta yaşanacak herhangi bir zafiyetin bedelini de yine milletçe hep birlikte ödeyeceklerini belirterek, “Vatanımız ve bağımsızlığımız söz konusu olduğunda görüş ayrılıklarımızı bırakıp bir araya gelmemiz büyük önem taşıyor. Gerek siyasette gerekse günlük hayatın içinde çekişme, tartışma, rekabet olması gayet tabiidir. Birden fazla insanın olduğu her yerde, görüş farklılıklarının yaşanması da kaçınılmazdır. Esasen bu farklılıklarımız, millet olarak bizim zenginliğimizdir. Burada önemle üzerinde durulması gereken mesele, farklılıklarımızı kardeşliğimizin önüne geçirmemektir” değerlendirmesinde bulundu.
“Bu yıl vesilesiyle düzenlenecek etkinliklerle ebedî ve ezelî kardeşliğimizi tazelemeli, 84 milyon olarak İstiklal Marşımız etrafında kenetlenmeliyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hayatın farklı kulvarlarında koşsak da hepimizin aynı gemide olduğunun, mazimiz gibi istikbalimizin de ortak olduğunun farkına varmalıyız” ifadesini kullandı.
“TARİH YAZAN BİR MİLLET OLARAK İSTİKBALİMİZİ YİNE BERABER İNŞA EDECEĞİZ”
Cumhuriyetin 100. yılını kutlayacakları 2023’e giden süreçte milletçe birlik ve beraberliği tahkim etmenin gayreti içinde olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye bizim ortak çatımız, İstiklal Marşı bizim ortak andımızdır. Her karışında bir şehidin yattığı bu topraklar hepimizin ortak yurdudur.’Türkiye ortak paydasında kucaklaşmaktan, birbirimizi Allah için onun rızası için sevmekten başka bir çaremiz yoktur” diye konuştu.
Merhum Mehmet Akif’in, “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez” ifadelerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih yazan, çağ açıp çağ kapatan bir millet olarak istikbalimizi yine beraberce inşa edeceğiz. Türkiye’yi önce 2023 hedeflerine ardından da 2053 ve 2071 vizyonuna inşallah hep birlikte taşıyacağız” dedi.
Misafirlere hatıra olarak Mehmet Akif’in Safahat adlı eserinin hediye edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu bir yastık altı kitabı olarak saklamanız özel ricamdır. Bir hocamın nasihatiydi, ‘Safahat sizin yastık altı kitabınız olmalıdır.’ demişti. Ben de bunu özellikle hatırladım ve çıkarken de bu Safahat’ı bütün davetlilerimize inşallah dağıtacağız” dedi.
Konuşmasının sonunda Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm kurumların, üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin bu seneyi hakkıyla idrak edeceklerine olan inancını dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığını, Mehmet Akif’in hayatını tüm yönleriyle belgeleyen çalışması dolayısıyla tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021 yılının İstiklal Marşı Yılı olarak ilan edilmesinde emeği ve katkısı olan herkese şükranlarını sundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından ödül törenine geçildi. Sanatta Başarı ödülü İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Ali Tüfekçi’ye, Bilim Başarı Ödülü Sosyal Bilimler alanında Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun adına kızı Nilay Dursun Tokgöz’e, Fen Bilimleri alanında ise Prof. Dr. Musa Akoğlu ve Birol Bostancı’ya verildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi’nin açılışı nedeniyle düzenlenen kurdele kesme töreninde yaptığı konuşmada, “KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi, Kıbrıs Türk halkının kararlılığının sembolüdür. Burası aynı zamanda, haksızlık ve hukuksuzluklar karşısında bir devletin var olma iradesinin tezahürüdür. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ımızın kader ortaklığının da bir göstergesidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lefkoşa’da yapımı tamamlanan ve içinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi’nin de bulunduğu, KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi’nin açılışı nedeniyle düzenlenen törene katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerleşkeye gelişinde KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından resmî törenle karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışta yaptığı konuşmada, bu anlamlı tören vesilesiyle bir kez daha Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
“CUMHURİYET YERLEŞKESİ PROJEMİZ KUZEY KIBRIS’IN GURUR KAYNAKLARINDAN BİRİDİR”
Hep birlikte büyük coşku ve heyecan içerisinde olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün bu topraklara bir mühür daha vuruyoruz. Kıbrıs Türk halkına muhteşem bir eser daha kazandırıyoruz. Bugün burada sıradan bir açılış töreni gerçekleştirmiyoruz, aynı zamanda irademizi, azmimizi, hürriyet sevdamızı da ilan ediyoruz. Cumhuriyet Yerleşkesi projemiz Kuzey Kıbrıs’ın gurur kaynaklarından biridir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022’de inşasına başlanan yerleşkenin 639 bin 475 metrekarelik alanda Cumhurbaşkanlığı binasına, Cumhuriyet Meclisi’ne, yüksek mahkemeye ve millet bahçesine ev sahipliği yapacağını bildirdi.
İlk etapta Cumhurbaşkanlığı binası ile Cumhuriyet Meclisi’nin açılışını bugün gerçekleştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yerleşkede millet bahçesi, millet camisi ve yüksek mahkeme binalarının da hizmete alınacağını belirtti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin artan itibarına yakışır bir eserin Lefkoşa’ya kazandırılmış olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyet Yerleşkesi, Kıbrıs Türk halkının kararlılığının sembolüdür. Burası aynı zamanda haksızlık ve hukuksuzluklar karşısında bir devletin var olma iradesinin tezahürüdür. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ımızın kader ortaklığının da bir göstergesidir” şeklinde konuştu.
“KKTC CUMHURİYET YERLEŞKESİ, TÜRKİYE VE KKTC’NİN KADER ORTAKLIĞININ BİR GÖSTERGESİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu güçlü temel üzerine yeni başarılar, yeni eserler inşa edeceklerini, istiklal ve istikbal mücadelesini daha güçlü şekilde devam ettireceklerini ifade ederek, şunları kaydetti: “Kardeşliğimizi bozmaya, aramızı açmaya, bu bereketli topraklara, barış ve huzur yerine nefret tohumları ekmeye çalışanlar başarılı olamayacaktır. Yerleşkenin, Kıbrıs Türk’ünü daha ileriye taşıyacak kararlara ev sahipliği yapacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Sevginiz, ahde vefanız için her birinize teşekkür ediyorum. Türkiye’nin dün olduğu gibi bugün ve yarın da ihtiyaç duyacağınız her anda daima yanınızda olacağını bilmenizi istiyorum. Türk dünyasıyla ilişkilerin güçlendirilmesinden, Kıbrıs Türk halkına yönelik haksız izolasyonun kaldırılmasına kadar her alanda desteğimizi çok güçlü biçimde devam ettireceğiz. Bu düşüncelerle yerleşkenin yapımında emeği ve alın teri olan her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. TOKİ’mizi özellikle tebrik ediyorum. Yerleşkemizin bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum.”
Konuşmaların ardından yerleşkenin açılışı Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve protokol üyelerince dualarla gerçekleştirildi.
Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, TBMM Başkanvekili Celal Adan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, kuvvet komutanları ile çok sayıda milletvekili katıldı.
GENÇ GAZETECİLER Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi ve Cumhuriyet Meclisi Açılış Töreni ile TEKNOFEST KKTC Ödül Töreni vesilesiyle gittiği başkent Lefkoşa’ya ulaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ercan Havalimanı’nda, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından karşılandı.
Karşılamada, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a KKTC ziyaretinde; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile Ticaret Bakanı Ömer Bolat eşlik ediyor.
GENÇ GAZETECİLER Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye, hem doğal kaynakları hem coğrafi konumu hem de hidrokarbon rezervlerine yakınlığı itibarıyla küresel enerji denkleminde stratejik bir yere sahiptir. Ana geçiş güzergâhı olarak arz ve tedarik güvenliğine önemli katkılar yapan bir ülkeyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında programın hazırlanmasında emeği geçen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Turkuvaz Medya Grubuna teşekkür etti.
Enerji dönüşümü, madencilik, arz güvenliği, kritik mineraller ve hidrokarbonlar gibi önemli meselelerin ele alınacağı bu zirveyi son derece isabetli bulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin enerji sektörü başta olmak üzere ülkeler arasındaki ilişki ve iş birliklerine önemli katkılar yapacağını düşündüğünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlarla birlikte tüm katılımcılara programa yapacakları kıymetli katkılar için şükranlarını sunduğunu, zirvenin hayırlar getirmesi dileğinde bulunduğunu ifade etti.
“TÜRKİYE’Yİ DOĞAL GAZ VE PETROL ARAMA ALANINDA KÜRESEL BİR AKTÖR HÂLİNE GETİRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye hem doğal kaynakları hem coğrafi konumu hem de hidrokarbon rezervlerine yakınlığı itibarıyla küresel enerji denkleminde stratejik bir yere sahiptir. Ana geçiş güzergâhı olarak arz ve tedarik güvenliğine önemli katkılar yapan bir ülkeyiz. Türkiye’nin enerji güvenliği doğrudan veya dolaylı tüm dünyayı yakından ilgilendiren bir meseledir. Enerji politikalarımızı hep bu hakikatin ışığında geliştirdik, meseleye hep bu açıdan yaklaştık. Türkiye’yi küresel enerjinin güvenli limanı, emniyetli merkezi hâline getirmek için son dönemde çok önemli atılımlar yaptık. Millî enerji ve maden politikalarımızın hedefi bellidir. Kaynaklarımızı milletimizin hizmetine sunmak, enerji ve madencilikte dışa bağımlılığı azaltmak, Karadeniz ve Gabar’daki doğal gaz ve petrol keşifleriyle bu alanda tabiri caizse, şeytanın bacağını kırdık” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu başarıları yeni bir aşamaya taşıdıklarını ifade ederek, “Türkiye’yi doğal gaz ve petrol arama alanında küresel bir aktör hâline getireceğiz. Bu yeni dönemde ülkemiz enerji ve madencilik sektörlerinde dünyanın dört bir yanında yepyeni iş birliklerine imza atacak, küresel enerji güvenliğine eşsiz katkılar sağlayacaktır” diye konuştu.
“TÜRKİYE GENELİ GÜNLÜK PETROL ÜRETİMİMİZ 135 BİN VARİLİ AŞARAK YENİ BİR REKOR KIRDI”
Türkiye’nin enerjide ulaştığı seviyeyi kısaca özetlemek istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “İlk açıkladığımızda muhalefet partilerinin her seçim öncesi ‘petrol buluyorlar’ diyerek alay ettiği Gabar’da günlük üretimimiz 81 bin varili geçti. Bugüne kadar Gabar’da, toplam değeri 2 milyar dolara yaklaşan 26 milyon varilin üzerinde üretim gerçekleşti. Arama ve üretim faaliyetleri için 540 kilometre uzunluğunda yeni yollar inşa edildi. Tabii bununla yetinmiyoruz, mevcut keşif alanlarındaki saha geliştirme faaliyetlerimizi 3 binden fazla personelle devam ettiriyoruz. Nihai hedefimiz olan günlük 100 bin varil petrol üretimine çok kısa bir süre içinde ulaşacağız. Gabar’daki çalışmalarla birlikte Türkiye geneli günlük petrol üretimimiz 2025 Mart sonu itibarıyla 135 bin varili aşarak yeni bir rekor kırdı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak hassasiyetle yürüttükleri “Terörsüz Türkiye” çalışmalarında arzu edilen neticeyi aldıklarında bambaşka bir hikâye yazacaklarını söyledi.
Terör gölgesinin bölgenin üzerinden kalkmasından sonra ekonominin her alanında olduğu gibi enerjide de hedeflere koşarak ilerleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt dışındaki petrol sahalarında da yaklaşık 40 bin varillik üretimlerini sürdürdüklerini kaydetti.
“2028’DE SAKARYA GAZ SAHASI’NDA GÜNLÜK ÜRETİMİ 40 MİLYON METREKÜPE YÜKSELTMEYİ AMAÇLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya Gaz Sahası’nda birinci fazı başarıyla tamamladıklarını, mevcut durumda 12 kuyudan günlük bazda 9,5 milyon metreküp gaz ürettiklerini, ülkedeki 4 milyonu aşkın hanenin doğal gaz ihtiyacının buradan karşılandığını ifade etti.
Geçen yıl Sakarya Gaz Sahası’nda kümülatif olarak yaklaşık 1,8 milyar metreküp üretim gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çanakkale’deki yüzer üretim platformumuz önümüzdeki yıl Sakarya sahasında göreve başlayacak. Böylece günlük 10 milyon metreküp ilave üretim yapacağız. 2026 yılı içerisinde Faz-1 ve Faz-2 toplamında yaklaşık 20 milyon metreküp günlük üretim hedefliyoruz. 2028’de Sakarya Gaz Sahası’nda günlük üretimi 40 milyon metreküpe yükseltmeyi amaçlıyoruz. Bu hedefe ulaştığımızda konutlarımızın doğal gaz ihtiyacının tamamını kendi kaynaklarımızdan karşılıyor olacağız” diye konuştu.
“ORUÇ REİS, ÇALIŞMALARINI BU AY İÇİNDE TAMAMLAYACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji diplomasisinin politikalarının bir diğer önemli ayağını oluşturduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: “Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali denizlerinde her biri 5 bin kilometrekare alanı kapsayan 3 ayrı lokasyonda, 3 boyutlu sismik arama faaliyetlerini sürdürüyor. Şu ana kadar 4 bin 111 kilometrekarelik proje alanının 3 bin 700 kilometrekaresi yani yüzde 90’ı taranmış durumda. Oruç Reis, çalışmalarını inşallah bu ay içinde tamamlayacak. Şayet bu çalışmalar olumlu neticelenirse bir sonraki aşamaya yani sondaj çalışmalarına geçeceğiz. Somali’yle imzaladığımız üretim paylaşım anlaşmaları kapsamında, bu ülkede 16 bin kilometrekarelik 3 ayrı kara alanında çalışmalar yapacak. Sismik veri toplama faaliyetlerinin ardından sondaj aşamasına geçilecek. Bu çalışmalar keşifle sonuçlanırsa iki ülke arasındaki stratejik işbirliği farklı bir boyut kazanacaktır.”
Yeni hidrokarbon keşifleriyle birlikte enerji tedarik güvenliğinin artacağına, dışa bağımlılığın azalarak yeni iş imkânlarının ortaya çıkacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Somalili kardeşlerimiz de bu süreçten çok ciddi faydalar elde edecek. Somali için teknoloji transferi, altyapı gelişimi, istihdam artışı ve yeni yatırımlar anlamına gelen bu süreç, Somali’nin ekonomik kalkınmasını inşallah daha da hızlandıracak” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin binlerce yıllık tarihinde sömürgecilik ayıbı olmadığını vurgulayarak, kimsenin toprağında, egemenliğinde, yer altı ve yer üstü kaynaklarında hiçbir zaman gözlerinin olmadığını anlattı.
“Ne yaptıysak hakka ve adalete uygun şekilde yaptık. Kendi çıkarlarımızla birlikte muhataplarımızın menfaatlerini de gözettik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortaklık ve dayanışma temelinde “kazan kazan” anlayışıyla iş birliklerini geliştirdiklerini söyledi.
“PAKİSTAN, ENDONEZYA VE MALEZYA’YLA OLAN GÜÇLÜ İLİŞKİLERİMİZİ ENERJİ SAHASINDA DA TAHKİM EDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nerede bayrağımız dalgalanıyorsa orada sadece dostluk için, kardeşlik için, beraber kalkınmak, beraber kazanmak için varız. Yine bu anlayış temelinde Pakistan, Endonezya ve Malezya’yla olan güçlü ilişkilerimizi enerji sahasında da tahkim ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Pakistan millî petrol şirketleri ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) arasındaki iş birliğinin 30 Nisan’da yapılan Pakistan Kara Arama Ruhsatları İhalesi’yle yeni bir devreye taşındığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî petrol şirketinin Endonezya’nın en büyük enerji firmalarından biri olan Pertamina’yla 12 Şubat’ta imzaladığı mutabakat zaptının sektördeki ortak faaliyetlerini çok daha ileri seviyelere ulaştıracağına işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya’nın millî petrol ve gaz şirketi Petronas ile 4 farklı alanı kapsayan anlaşmanın imzalanması için çalışmaların devam ettiğini kaydederek, şöyle devam etti: “Tüm bu adımlar Asya’daki yeni enerji kaynaklarına erişim sağlamak ve enerji güvenliğimizi arttırma noktasında büyük önem arz ediyor. Macaristan’ın MOL şirketiyle geçtiğimiz yıl bu ülkedeki 3 farklı saha için ortak teklif verme anlaşması imzalamıştık. Yapılan ihalelerle birlikte 2 blok bu konsorsiyum tarafından kazanıldı ve 2 gün önce de imtiyaz anlaşmaları imzalandı. İngiltere ve Fransa merkezli 2 büyük petrol şirketiyle 2027’den itibaren sıvılaştırılmış doğal gaz tedarikine yönelik anlaşmaları tamamladık. Bulgaristan, Romanya ve Macaristan’la yine doğal gaz tedarikine yönelik önemli anlaşmalarımız oldu. Avrupa ülkelerinin yaşadığı enerji krizini hafifletmek adına bölgedeki enerji güvenliğine katkı yapmak için pek çok girişimde bulunduk.”
“NİHAİ HEDEFİMİZ TÜRKMEN GAZINI HAZAR GEÇİŞLİ BORU HATTIYLA ÜLKEMİZE GETİRMEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan doğal gazında ilk akışı İran üzerinden 1 Mart itibarıyla başlattıklarını aktardı.
Şu ana kadar bu hatta 250 milyon metreküpün üzerinde gaz temin edildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıl sonuna kadar toplam 1,3 milyar metreküp doğal gazın inşallah akışını sağlamış olacağız. Bu noktada ilk planımız anlaşmayı 5 yıl daha uzatmak, nihai hedefimiz ise Türkmen gazını Hazar geçişli boru hattıyla ülkemize getirmektir. Eğer bunu gerçekleştirebilirsek hem ülkemiz hem Avrupa için çok daha yüksek miktarda gaz akışı sağlama imkânına kavuşmuş olacağız” dedi.
Yenilenebilir enerji alanındaki çalışmaların da son sürat devam ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hâlihazırda rüzgâr ve güneşte kurulu gücümüz 25 bin megavatı aştı. Tüm konutların elektrik ihtiyacının sadece rüzgâr ve güneşten karşılayabilecek seviyeye geldik. 2035’e kadar maliyeti yaklaşık 80 milyar dolar olan ilave santral yatırımlarıyla bu gücümüzü 120 bin megavata çıkarmayı hedefliyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklı yatırımlarda izin ve onay süreçlerini daha da kısaltacağız. Rüzgâr ve güneş kurulu gücünün iletim ve dağıtım sistemine sorunsuz şekilde entegre edilebilmesi için yeşil ileti altyapısını oluşturacağız.”
“2028’DE AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ’NİN TAM KAPASİTE ÇALIŞMASINI ÖNGÖRÜYORUZ”
Cumhuriyet tarihinin en büyük enerji projesi olan Akkuyu Nükleer Enerji Güç Santrali’nin ilk reaktörünün inşasının yakın zamanda tamamlandığı bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk reaktörün türbin montajını bitirdik. Türbin şaftını da başarıyla döndürerek önemli bir aşamayı geride bıraktık. Bu yıl sonunda deneme üretimine başlayıp Akkuyu’dan ilk elektriği vereceğiz. Diğer reaktörlerin de tamamlanmasıyla birlikte 2028’de Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin tam kapasite çalışmasını öngörüyoruz” diye konuştu.
Akkuyu Nükleer Enerji Güç Santrali’nin tüm bileşenleriyle devreye girdiğinde doğal gaz ithalatının yıllık 7 milyar metreküp azalacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun da 2,5 milyar dolarlık tasarruf anlamına geldiğini kaydetti.
“MADEN SEKTÖRÜMÜZÜN TOPLAM BÜYÜKLÜĞÜ 2023 YILI İTİBARIYLA 270 MİLYAR DOLARA ULAŞTI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu yatırımların vatandaşların hayatına da doğrudan dokunduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bakınız sadece son 3 yılda elektrik ve doğal gazda milletimize 983 milyar lira destek verdik. Bugün konutların yüzde 97’si devlet desteğinden faydalanıyor. Bir diğer önemli başlık, madencilik alanındaki çalışmalarımızdır. Dünyadaki 90 çeşit madenin 70’ini kaynak envanterinde bulunduran, üretilen maden çeşitliliğinde dünyada 7’nci sırada yer alan bir ülkeyiz. 155 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayan maden sektörümüzün toplam büyüklüğü 2023 yılı itibarıyla tam 270 milyar dolara ulaştı. 2024’te sektör ihracatı bir önceki yıla oranla yüzde 4,7 artarak 6 milyar doları aştı. Geçtiğimiz yıl 1,3 milyar dolar değerinde 2,5 milyon ton bor ürünü satarak yeni rekora imzayı attık.”
“ENERJİ ALANINDA TÜRKİYE’Yİ ÇOK FARKLI BİR LİGE YÜKSELTTİK”
Bandırma’da yapımına başlanılan yılda 800 ton kapasiteli Ferrobor Üretim Tesisi’ni de gelecek günlerde hizmete vereceklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nijer’de ruhsatını aldığımız altın sahalarından birinde de bu yıl içerisinde ilk üretime başlamayı hedefliyoruz. Uluslararası enerji rekabetinin son dönemde yoğun şekilde kızıştığı nadir toprak elementlerinde de önemli rezerve sahibiz. 690 bin tonla dünyanın tek sahada, en büyük ikinci nadir toprak elementi rezervi Eskişehir’imizin Beylikova ilçesinde bulunuyor. Rezervin bulunduğu alandaki işletmemiz, pilot tesis olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Nadir toprak elementlerimizi ham maddeye dönüştürecek tam teşekküllü endüstriyel tesisi inşallah çok yakın zamanda hayata geçirecek, ülkemizi bu elementleri üretebilen 5 ülkeden biri yapacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada şunu açık ve net söylemek isterim. Avrupa’nın yaşadığı enerji krizlerinde Türkiye’nin güvenli bir liman olarak öne çıkması, asla tesadüf değildir. Biz 2002’den bu yana hazırlığımızı yaptık, altyapımızı kurduk, irademizi ortaya koyduk. Yani enerji alanında Türkiye’yi çok farklı bir lige yükselttik. Şimdi zirveye çıkmak istiyoruz. Adımızı en iyiler arasına yazdırmak istiyoruz. Bunda kararlıyız, sabırlıyız. Başardıklarımızın özellikle satır başları olarak azimle geleceğine yürüyoruz” şeklinde konuştu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.