Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Malazgirt Zaferi’yle Anadolu’daki Türk varlığı tescil edilmiş ve burası bir Türk yurdu hâline gelmiştir”

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 950. yıl dönümü etkinlikleri çerçevesinde yabancı misyon şeflerine verdiği akşam yemeğinde, “Malazgirt, milletimizin bu topraklardaki yaklaşık bin yıllık mevcudiyetinin başlangıç noktasıdır. Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan, sayıca kendisinden dört kat fazla Bizans ordusu karşında elde ettiği kesin zaferle, 1071’de Anadolu’nun kapılarını bir daha kapanmamak üzere milletimize açmıştır. Malazgirt Zaferi’yle Anadolu’daki Türk varlığı tescil edilmiş ve burası bir Türk yurdu hâline gelmiştir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 950. yıl dönümü dolayısıyla Ahlat’a gelen büyükelçilere Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde akşam yemeği verdi.

Konuşmasında, büyükelçilere, davete icabet ederek bugünkü heyecana ortak oldukları için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem 950 yıl evvel yazılan büyük bir kahramanlık destanını anmak hem de milletin barış ve dostluk mesajlarını büyükelçiler vasıtasıyla tüm dünya ile paylaşmak üzere toplandıklarını belirtti.

Büyükelçilerin birçoğuyla 18-20 Haziran’da Antalya Diplomasi Forumu’nda bir araya geldiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, forumda Türkiye’nin dış politika önceliklerine ve ortak gündemi meşgul eden meselelere dair görüşleri paylaşma fırsatı bulduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecek yıl mart ayında düzenlemeyi öngördüğümüz ikinci forumumuzda da sizlerle yeniden buluşmayı, fikir teatisi yapmayı ümit ediyoruz. Hem ülkelerinizin saygıdeğer liderleri ve bakanlarını hem de siz temsilcilerini çok daha geniş bir katılımla Antalya’ya bekliyoruz” diye konuştu.

“MALAZGİRT, MİLLETİMİZİN BU TOPRAKLARDAKİ YAKLAŞIK BİN YILLIK MEVCUDİYETİNİN BAŞLANGIÇ NOKTASIDIR”

Malazgirt’in, Türk milletinin bu topraklardaki yaklaşık bin yıllık mevcudiyetinin başlangıç noktası olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan’ın sayıca kendisinden 4 kat fazla Bizans ordusu karşısında elde ettiği kesin zaferle 1071’de Anadolu’nun kapılarını bir daha kapanmamak üzere açtığını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi ile Anadolu’daki Türk varlığının tescil edildiğini ve bir Türk yurdu hâline geldiğini belirtti.

O gün Türk milletinin karakterini yansıtan çok önemli hadiseler yaşandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sultan Alparslan ile Bizans İmparatoru Romen Diyojen arasında geçen şu diyalog iki tarafın savaş ahlakını göstermesi açısından son derece ibretliktir. Savaşı kaybeden ve Selçuklu’ya esir düşen Romen Diyojen’i Malazgirt’in muzaffer komutanı Sultan Alparslan’ın huzuruna çıkarırlar. Sultan Alparslan, Romen Diyojen’e ‘eğer ben senin önüne esir olarak getirilseydim ne yapardın’ diye sorar. Bu soruya imparatorun cevabı ‘kötülük yapardım’ olur. Sultan, ‘peki benim sana ne yapacağımı zannediyorsun’ dediğinde, imparator 3 alternatif sayar, ‘beni ya öldürürsün, ya İslam ülkelerinde teşhir edersin ya da uzak bir ihtimal olmakla beraber affeder, fidye ve vergi alır, beni kendine naip edersin.’ Bunun üzerine Sultan sonuncusunu kastederek, ‘Ben de zaten bundan başka bir şey düşünmedim’ cevabını verir.”

“GÖNÜLLER FETHETMEK, ŞEHİRLER, ÜLKELER FETHETMEKTEN DAHA ÖNEMLİDİR”

Sultan Alparslan’ın Bizans İmparatorunu bağışladığını, birçok kaynağa göre gönlünü hoş ederek ülkesine gönderdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bu millet böyle bir millet. Sultan Alparslan’ın hasmına karşı gösterdiği bu alicenaplık Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar devlet idarecilerimize bir gelenek olarak kalmıştır. Aynı affediciliği İstanbul’un fethinden sonra Sultan Fatih, ayaklarına kapanan halka karşı sergilemiştir. Çünkü bizim kültürümüzde aslolan toprak değil, gönül kazanmaktır. Gönüller fethetmek, şehirler, ülkeler fethetmekten daha önemlidir. Gönülleri fethettiğinizde diğer kısmı zaten kendiliğinden gelecektir” değerlendirmesinde bulundu.

Milletin yolculuğunu maziden atiye kurulan sağlam bir köprü olarak gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişten aldıkları hazineyi geleceğe taşımanın mücadelesini verdiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, içeride ve dışarıda adımları atarken, maziden aldıkları güç ve ilhamla politikalarını belirlediklerini bildirdi.

Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye yaptığı “Ey oğul insanı yaşat ki devlet yaşasın” öğüdünün, asırlardır olduğu gibi bugün de kendilerine yol gösterdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Girişimci ve insani dış politikamızın köşe taşlarından biri de bize miras kalan bu ilkelerin yaşatılması ve uygulanmasıdır” diye konuştu.

Geçen hafta 10. yıl dönümü geride kalan Somali ziyaretinden sığınmacılar meselesine, bölgeyi derinden etkileyen krizler karşısında tavırlarını daima vicdan ve adalet odaklı belirlediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Vatandaşlarımızın güvenliğini temin amacıyla terör örgütlerine yönelik gerçekleştirdiğimiz sınır ötesi operasyonlarda yine bu anlayışla hareket ettik. Kimsenin toprağında, egemenliğinde, yer altı ve yer üstü zenginliklerinde gözümüzün olmadığını hem sözlerimizle hem de eylemlerimizle ortaya koyduk. Bölgemizde süregiden gerilimleri suhuletle çözüme kavuşturmak için ikili ve çok taraflı olarak pek çok adım attık. Dağlık Karabağ’daki işgalin sona ermesiyle birlikte bölgemizde kalıcı barış adına yeni bir fırsat penceresi açıldığını, Ermenistan’ın bunu değerlendirmesi hâlinde bizim de gerekeni yapacağımızı ifade ettik.”

“159 ÜLKE VE 12 ULUSLARARASI KURULUŞA SAĞLIK MALZEMESİ GÖNDERDİK”

Dünya genelinde 4,5 milyon insanın hayatına mal olan koronavirüs salgını karşısında, eldeki tüm imkânları dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaktan çekinmediklerini de anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’den talepte bulunan 159 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa sağlık malzemesi gönderdiklerini söyledi.

Türkiye’nin kritik bir dönemeçten geçen Afganistan’da da benzer bir insani duruş sergilediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Havaalanında gerekli düzenin sağlanması ve tahliye operasyonlarının devam etmesi için orada görevli askerlerimiz ve diplomatlarımız olağanüstü çaba harcıyor. Afganistan’da mahsur kalan vatandaşlarımızın tahliye işlemlerini zor şartlar altında başarıyla sürdürüyoruz. Uluslararası kuruluşlar ve diğer ülkeler arasındaki diplomatik ilişkilerle beraber diplomatik temsilcilikleriyle vatandaşlarına yönelik tahliye çalışmalarına da destek sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Uluslararası toplumun Afganistan’a ilişkin atacağı adımların büyük önem taşıdığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Afganistan’da birinci öncelik, halkın güvenliğinin tesis edilmesi için otorite boşluğunun giderilmesi ve hayatın normalleştirilmesi olmalıdır. Afganistan’da tüm toplum kesimlerini yansıtan, kapsayıcı ve kucaklayıcı bir yönetimin kurulması gerekiyor. Taliban liderlerinden gelen mesajlara şimdilik ihtiyatlı bir iyimserlikle yaklaşıyoruz. Elbette önümüzdeki sürecin nasıl şekilleneceğini Taliban’ın sözleri değil icraatları, eylemleri ve atacağı adımlar belirleyecektir.”

“ULUSLARARASI TOPLUMUN AFGANİSTAN’A BU ZOR GÜNLERİNDE YARDIM ETMESİ VE DAYANIŞMA GÖSTERMESİ ZARURİDİR”

Belirsizliğin yanı sıra koronavirüs salgını, kuraklık ve ekonomik sorunların da Afgan halkının yükünü daha da ağırlaştırdığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün milyonlarca Afgan, temel gıda malzemelerine muhtaç durumdadır. Yönetimde kim olursa olsun uluslararası toplumun Afganistan’a bu zor günlerinde yardım etmesi ve dayanışma göstermesi zaruridir. Türkiye olarak kardeşliğimizin gereğini yerine getirmeyi sürdüreceğiz. Tabii bir başka önemli boyut da giderek artan düzensiz göç baskısıdır. Hâlihazırda çeşitli statülerde 5 milyonu aşkın sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye, Suriye veya Afganistan kaynaklı ilave bir göç yükünü kaldıramaz ama şunu da söylemek zorundayım. Türkiye’nin maalesef öyle bir ana muhalefeti, muhalefeti var ki 1,5 milyon Afganlının Türkiye’de olduğunu söylüyor. Baştan aşağı yalan. Şu anda ülkemizde kayıtlı kayıtsız 300 bin Afganlı göçmen vardır. Ülkemizin batı sınırlarında yeni durumların yaşanmaması için göç baskısının azaltılması, bunun için de Afganistan’ın istikrara kavuşması önem taşıyor. Türkiye, bu amaç doğrultusunda Afganistan’daki tüm taraflarla yakın diyalog içinde olmaya devam edecektir.”

Koronavirüs salgınının dili, dini, rengi, ülkesi ne olursa olsun tüm insanlığın, 8 milyarlık büyük bir aile olduğunu gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde son dönemde yaşadığımız sel, yangın ve deprem felaketleri de bizlere kaderimizin ortak olduğunu hatırlatmıştır. İklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarından hiçbirimizin azade olmadığını artık görüyor, yaşıyor, acı bir şekilde tecrübe ediyoruz” dedi.

“DOSTLARIMIZIN GÖSTERDİĞİ BU DAYANIŞMAYI ASLA UNUTMAYACAĞIZ”

Giderek büyüyen bu tehditlerle mücadele konusunda gelişmiş ülkeler başta olmak üzere, herkesin önemli sorumlulukları olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Son hadiseler ışığında gördük ki hiçbir ülke bu tehditten münferiden muaf değildir. Salgın sürecinde olduğu gibi bu sorunun çözümü için de uluslararası iş birliğini güçlendirmemiz şarttır. Bizlere emanet olan dünyayı gelecek nesillere daha yaşanabilir şekilde bırakmak, hepimizin ahlaki ve vicdani görevidir. Son 19 yılda 5,4 milyar fidanı toprakla buluşturmuş, orman varlığını 2,1 milyon hektar artırarak 22,9 milyon hektara çıkarmış bir yönetim olarak, iklim değişikliği ile mücadelede de irademiz tamdır. Ülkemizde meydana gelen yangın ve sel felaketleri için yardım gönderen, taziye mesajı yollayan, acımızı paylaşan tüm ülkelere şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Dostlarımızın gösterdiği bu dayanışmayı asla unutmayacağız. Malazgirt Zaferi’nin 950. yıl döneminde bizimle birlikte olduğunuz, heyecanımızı paylaştığınız için tekrar sizlere teşekkür ediyorum.”

Dünya

“TÜRKİYE’YE YENİ REKORLARI, YENİ SEVİNÇLERİ YAŞATACAĞIZ”

Genç Gazeteciler Ankara

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Suriye’deki hadiselerin 13 yıllık serencamını bilen herkes, Türkiye’nin adil bir barış için verdiği hasbi mücadelenin en yakın şahididir. Şunu da en başından beri tekrar tekrar ifade ediyoruz: Suriye ile ilgili hassasiyetimiz hiçbir zaman menfaat eksenli olmamıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Sözlerimin hemen başında bu sabah Isparta Keçiborlu’da eğitim uçuşu esnasında kaza kırıma uğrayan askeri helikopterimizde şehit olan altı kahramanımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Şehitlerimizin ailelerine, sevenlerine, silah arkadaşlarına ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize başsağlığı diliyorum, milletimizin başı sağ olsun.

“TÜRKİYE, ÖZ GÜVENLİ, KARARLI VE SABIRLI BİR ŞEKİLDE HEDEFLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMEKTEDİR”

Türkiye Yüzyılı’nı içeride ve dışarıda attığımız adımlarla günbegün gerçeğe dönüştürüyoruz. Üstat Necip Fazıl’ın kabinemizin misyonunu da belirleyen şu önemli sözlerini kendimize rehber kıldık: ‘Devler gibi eserler bırakmak için karıncalar gibi çalışmak lazım.’ Biz de hem bugün halkımızın hem de yarın ruz-i mahşerde Hakk’ın huzuruna görevini layıkıyla yerine getirmiş, geride hayır dualarla anılan eserler bırakmış olarak çıkmanın derdindeyiz, bunun peşindeyiz. İnsanımızın şöyle içinden gelerek söylediği bir, Allah ondan razı olsun, cümlesi bizim için en büyük payedir, şereftir, gurur ve mutluluk kaynağıdır.

Bugüne kadar halka hizmet Hakk’a hizmettir düsturuyla ülkemize ve milletimize aşkla hizmet ettik. Şimdi de diplomatik temaslarla, iyi hesaplanan stratejik hamlelerle açılışını yaptığımız proje, yatırım, hizmet ve eserlerle Türkiye’yi her alanda yüceltmenin gayretindeyiz.

Şunu büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim: Türkiye, ayağına ve iradesine vurulan zincirleri tek tek parçalamaktadır. Türkiye, öz güvenli, kararlı ve sabırlı bir şekilde hedeflerini gerçekleştirmektedir. Türkiye, güçlü demokrasisiyle, büyüyen ekonomisiyle, köklü kurumlarıyla dünya meselelerinin seyrini değiştiren barışçı ve aktif politikalarıyla tarihe yön vermekte, hem kendi tarihini ve hem de insanlık tarihini yeniden yazmaktadır. Allah’a binlerce kez hamdolsun ki bugün dünden daha güçlüyüz, bugün dünden daha özgürüz, bugün dünden daha itibarlıyız, bugün dünden daha öz güvenliyiz.

“TÜRKİYE’YE YENİ REKORLARI, YENİ SEVİNÇLERİ YAŞATACAĞIZ”

İnşallah, yarın her alanda çok daha iyi yerlerde olacağız. Milletimizi sığ sulara hapsetmek isteyen vizyonsuzluklara inat umuda tutunmaya, umudu büyütme devam edeceğiz. Siyasi hayatımızın hiçbir döneminde milletimize hayal kırıklığı yaşatmadık. Bundan sonra da aziz milletimize mahcup olmayacak, milletimizi sükûtu hayale biiznillah uğratmayacağız. Son 22 yıldır olduğu gibi Türkiye’yi başarıdan başarıya koşturacak, Türkiye’ye yeni rekorları, yeni sevinçleri, yeni heyecanları yaşatacağız.

Türkiye Cumhurbaşkanı olarak bir gerçeği tekrar vurgulamak durumundayım: 85 milyon olarak biz muazzam ve muhteşem bir aileyiz. Hepimiz daha mutlu, daha müreffeh, daha kudretli bir Türkiye hayal ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz her hedefi daha büyük hedeflerin mihenk taşı, başlangıç noktası olarak görüyoruz. Tamamladığımız, hizmete verdiğimiz, şehirlerimize kazandırdığımız her eser yeni hizmetler, yeni projeler için azmimizi kamçılıyor, heyecanımız artırıyor. Kalbimizdeki vatan ve millet aşkı gökte bir şimal yıldızı gibi parlıyor, yeniden büyük ve güçlü Türkiye davamızda yolumuzu aydınlatıyor.

Allah’ın izniyle bu millet her engeli aşacak, her saldırıyı savuşturacak güce ziyadesiyle sahiptir. Kardeşliğimize sıkıca sarıldığımız, istikrar ve güven ortamını koruduğumuz, iç cephemizi tıpkı aşılmaz bir kale gibi sağlım tuttuğumuz müddetçe çok daha güzel günler göreceğimizden asla şüphe duymuyoruz. Ülkemizin istikrarlı yürüyüşünü rayından çıkarmak, ilerleyişini kesmek veya yavaşlatmak isteyenlere de millet olarak fırsat vermeyeceğimize inanıyorum.

Son kabine toplantımızdan bu yana iç siyasette ve dış politikada yoğun bir gündemle çalışmalarımızı sürdürdük. Diyanet İşleri Başkanlığımızın her beş yılda bir düzenlediği Din Şûralarının 7’ncisinde hocalarımızla ve kanaat önderlerimizle bir araya geldik. ‘Dijitalleşen Dünyada Diyanet Hizmetleri’ başlığıyla gerçekleştirilen şûranın küresel kültürün teşvik ettiği yapay din tehdidiyle mücadelede bir uyanışa vesile olmasını ümit ediyoruz.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri ile Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülleri’ni takdim ettiğimiz üstat ve ustalarımızı bu vesileyle tekrar tebrik ediyorum.

28 Kasım’da Umman’dan ülkemize devlet başkanı seviyesinde ilk resmî ziyareti gerçekleştiren Umman Sultan Heysem bin Tarık’ı Türkiye’de misafir etmekten özellikle bahtiyar olduğumu söyleyebilirim. Bu tarihî ziyareti farklı alanlarda imzaladığımız 10 anlaşmayla taçlandırdık. Umman’ın krizlerin çözümünde üstlendiği yapıcı rolü takdir ediyor, inşallah bundan sonra Ummanlı kardeşlerimizle daha yakın çalışmayı umuyoruz.

Aynı zamanda Filistin halkıyla dayanışma günü olan 29 Kasım’da artık kendi alanında bir marka hâline gelen TRT World Forum’unun 8’incisine iştirak ettik.

‘Küresel Ticaret Burada’ temasıyla tertiplenen 20. MÜSİAD EXPO Fuarı ise 88 ülkeden iş adamlarını, tüccarları, girişimcileri ülkemizde bir araya getirdi. 1990 yılından bu yana Türkiye’nin ekonomide, ticarette ve demokraside şaha kalkması için emek veren MÜSİAD camiasını bir kez daha kutluyorum.

“DEPREM BÖLGEMİZİ ESKİSİNDEN DAHA DAYANAKLI BİR ŞEKİLDE AYAĞA KALDIRACAĞIZ”

30 Kasım Cumartesi günü Kahramanmaraş’taydık. Maraş’ta hem partimizin il kongresini yaptık hem de deprem konutlarının kura ve anahtar teslim törenini icra ettik. Tören alanından canlı bağlantıyla Hatay’ımızda 5 bin 900, Malatya’mızda 2 bin 313, Adıyaman’ımızda 6 bin 912, Gaziantep’imizde 257, Diyarbakır’ımızda 674, Adana’mızda 668, Şanlıurfa’mızda 2 bin 929, Elazığ’ımızda bin 407, Kahramanmaraş’ımızda 3 bin 499 olmak üzere toplamda 24 bin 559 yuvamızı daha hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik. 2024 sonuna kadar 11 ilimizde toplam 201 bin 688 bağımsız bölümü afetzede kardeşlerimize teslim edeceğiz.

Bir depremzedenin elinden tutmak yerine, kimi zaman hakaret ederek, kimi zaman afaki sözler vererek bu sürece köstek olanları tarih affetmeyecektir. ‘Erdoğan bu enkazın altında kalır’ diyerek tüm umudunu milletin sıkıntılarının çoğalmasına bağlayan kifayetsizleri hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyoruz. Son depremzede hak sahibi kardeşimiz de güvenli yuvasına kavuşana kadar bize durmak, dinlenmek, soluklanmak yok. İnşallah devlet millet birlikteliğiyle yaralarımızı saracak, deprem bölgemizi eskisinden daha dayanaklı bir şekilde ayağa kaldıracağız.

2 Aralık Pazartesi günü Karadağ Cumhurbaşkanı değerli dostum Jakov Milatoviç’i ülkemizde ağırladık. Partimiz tarafından düzenlenen Engelsiz Türkiye Programı’nda engel tanımayan kardeşlerimizle bir araya geldik. Hükûmetlerimizin engeli vatandaşlarımızın hayata katılımı noktasında gösterdiği samimi çabalar herkesin malumudur. Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı dâhil, kamudan özel sektöre, spordan çeşitli sosyal haklara kadar geniş bir yelpazede engellerimizin yanında olduk. İnşallah bundan sonra da aynı anlayışla yolumuza devam edeceğiz.

3 Aralık tarihinde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüzce yapımı tamamlanan 564 tesis, proje ve hizmeti resmen devreye aldık. Toplam yatırım bedeli 98 milyar lira olan bu tesislerin ülkemize ve milletimize tekrar hayırlı olmasını diliyorum.

Bu sene Japonya ile diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 100’üncü Yıl dönümünü kutluyoruz. Bu anlamlı yıl dönümü münasebetiyle Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ve refikasını ülkemizde misafir ettik. 6 Şubat deprem felaketinin ardından Japon hükûmeti ve halkının milletimizle sergilediği dayanışmayı her zaman şükranla yâd ediyoruz.

7 Aralık Cumartesi günü Gaziantepli kardeşlerimizin misafiriydik. Millî Mücadele’mizin meşale şehirlerinden olan Antep, bugün de üretim ve ticaret başta olmak üzere pek çok alanda âdeta destan yazıyor. Gaziantep halkının Suriyeli mazlumlara sahip çıkması zaten her türlü takdirin üzerindedir. Gaziantep’te ilk önce 5 bin 113 konutun anahtar ve tapu teslim törenini yaptık. Ardından partimizin 8’inci Olağan İl Kongresi’ni her zamanki gibi yine büyük bir coşkuyla gerçekleştirdik. Türkiye’nin ikinci büyük kütüphanesi olan Şahinbey Millet Kütüphanesini açarak gençlerimizle hasbihal ettik. Bu vesileyle 2024-2025 akademik yılında üniversite öğrencilerine verilen burs ve kredi tutarında yüzde 50 oranında artışa gittiğimizin müjdesini paylaştık. Buna göre ön lisans ve lisans için 2 bin lira olan rakamı 3 bin liraya, yüksek lisansta 4 bin lira olan miktarı 6 bin liraya, doktora öğrencilerimiz 6 bin lira olan tutarı 9 bin liraya çıkardık. Yeni burs miktarlarının üniversite öğrencilerimize ve ailelerine hayırlı olmasını temenni ediyorum.

“SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜN KORUNMASINI SAVUNDUK”

Bölgemiz ancak demokrasi ve bir dönüm noktası ifadesiyle tarif ve tahlil edilecek evsafta kritik gelişmelere sahne oluyor. Komşumuz Suriye’de 13 yıldır devam eden iç savaş dün itibarıyla artık yeni bir boyut kazandı. Halep, Hama, Humus ve son olarak Şam, asıl sahiplerinin kontrolüne geçerken; 61 yıldır kanla, zulümle, baskıyla ve zorbalıkla ayakta kalan Baas diktatörlüğü de tamamen çöktü. Verilen sözlere rağmen yıllardır bölücü örgütün işgali altında bulunan Tel Rıfat ve Münbiç’in teröristlerden arındırılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Tabii eski rejimin, çekilirken dahi kimi şehirleri bölücü terör örgütünün Suriye uzantısına bırakması, aralarındaki kirli ittifakı bir kez daha teyit etmiştir.

Ülkemizdeki ana muhalefetin son ana kadar umudunu kesmediği Esed rejimi, bu süreç boyunca ‘Türkiye karşıtı’ tutumunu bir an olsun terk etmemiştir. Suriye ihtilafını diyalog yoluyla çözme çağrılarımız eski rejim tarafından küstahça reddedilmiş, ülkemizin uzattığı elin değeri bilinmemiş, manası anlaşılmamıştır. Esed, arkasında 1 milyona yakın insanın katledildiği, 12 milyon insanın göç etmek zorunda kaldığı, birçok şehri enkaza dönmüş bir Suriye bırakarak kaçmıştır. ‘Zulüm ile abad olunamayacağı’ hakikati, Suriye’de bir kez daha tecelli etmiştir.

Şunu milletimizin ve uluslararası kamuoyunun bilmesini isterim: Türkiye, Suriye ihtilafının başından beri komşuluk hukukunun ve büyük devlet olmanın icaplarını harfiyen yerine getirmiştir. Barıştan, özgürlükten, diyalogdan, adaletten, Suriye’nin bir an önce huzura kavuşmasından yana olduk. Devrik rejimin hasmane tutumuna rağmen her şart altında Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının korunmasını savunduk. Elbette haksızlığa, hukuksuzluğa, baskıya, zulme karşı sesimizi yükseltmekten, tepkimizi ortaya koymaktan hiçbir zaman çekinmedik, ama bunu açık bir düşmanlığa, kör bir husumete de dönüştürmedik. Suriye’deki hadiselerin 13 yıllık serencamını bilen herkes, Türkiye’nin adil bir barış için verdiği hasbi mücadelenin en yakın şahididir.

“KALBİMİZİN BİR YARISI GAZİANTEP, HATAY İSE DİĞER YARISI HALEP’TİR, ŞAM’DIR”

Şunu da en başından beri tekrar tekrar ifade ediyoruz: Suriye ile ilgili hassasiyetimiz hiçbir zaman menfaat eksenli olmamıştır. Biz bu konuya hep vicdan penceresinden baktık, hep merhamet nazarından yaklaştık, insani mülahazalarla hareket ettik. Bugün de aynı yerde sapasağlam duruyoruz. Tekrar söylüyorum; Suriye halkı, bizim kardeşimizdir. Tüm kesimleriyle, tüm inanç gruplarıyla can dostumuzdur. Bir uçtan diğer uca Suriye’yi karış karış süsleyen türbeler, köprüler, çeşmeler, hanlar, camiler bizim ezelden ebede uzanan kardeşliğimizin nişaneleridir.

Evet, sınırlar ülkeleri fiziken birbirinden ayırabilir, ama kalplere hangi güç sınır çizebilir? Asırlardır birlikte yaşadığımız aramızdaki sınır uzunluğu 910 kilometre, 910 kilometrelik sınırı paylaştığımız komşularımıza sırtımızı dönmemizi bizden kim bekleyebilir? Kalbimizin bir yarısı Antep’se, Hatay’sa, Şanlıurfa’ysa; diğer yarısı Afrin’dir, Halep’tir, Hama’dır, Humus’tur, Şam’dır.

“TÜRKİYE, ZOR BİR DÖNEMDE ZOR BİR İMTİHANI ALNININ AKIYLA VERMEYİ BAŞARMIŞTIR”

Tarihin ve coğrafyanın bize hatırlattığı bu gerçekleri son 13 yıldır ülke ve millet olarak bizzat yaşadık, bilfiil tecrübe ettik. Komşumuzun evinde yangın çıktığında ilk koştuğu yer biz olduk. Devrik rejimin ve terör örgütlerinin saldırılarından kaçan Suriyeli kardeşlerimiz canlarını kurtarmak için ilk önce bizim kapımızı çaldı. Az değil, 4,5 milyon Suriyeli bizim evimizde misafir oldu. Bir dönem nüfusu 3 milyon 700 bine ulaşan, ancak şimdi sayıları 2,9 milyona düşen Suriyeli muhacirlere 13 yıl boyunca biz ensarlık yaptık. Bunu da açık söylüyorum: yüksünerek, şikâyet ederek değil, inancımızın ve komşuluk hukukumuzun gereği olarak memnuniyetle yerine getirdik.

Biz muhalefetle bu konuda ne kavgalar verdik. Onlar ‘İktidar olur olmaz sizi kovacağız.’ derken biz tam aksine biz ensarız, onlar muhacirdir demek suretiyle onları evimizde misafir etmenin erdemine ulaştık. Yüzyıllardır mazlumların eman bulduğu bu ülke Allah’a hamdolsun, Suriyeli mazlumlara da güvenli, korunaklı, müşfik bir liman oldu. Bu emsalsiz misafirperverlik insanlık tarihine altın harflerle yazılacaktır. Türkiye, zor bir dönemde zor bir imtihanı alnının akıyla vermeyi başarmıştır. Türk milleti kara günlerinde Suriyeli mazlumlara kucak açmasının izzetini bir şeref payesi olarak ebediyen taşıyacaktır.

“SURİYE İSTİKRARA KAVUŞTUKÇA GÖNÜLLÜ, GÜVENLİ, ONURLU VE DÜZENLİ GERİ DÖNÜŞLER DE ARTACAKTIR”

Bugün bir kez daha muhalefetin kışkırtmalarına aldırmadan, mazluma kol kanat geren necip milletimin her bir ferdine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Cumhur İttifakı’nda birlikte yol yürüdüğümüz ortaklarımıza bu süreçte sergiledikleri merhametli duruş için aynı şekilde şükranlarımı sunuyorum. Fakat oy hesabıyla nefret söylemlerine başvuran ırkçı lümpenleri, vatanını kaybetmiş yetim ve öksüzlere kin kusan vicdan fukaralarını, sırf Meclis’te üç, beş koltuk kapabilmek uğuruna faşizmin en pespaye biçimine haftalarca sessiz kalanları ise önce Allah’a, sonra haklarına girdikleri Suriyeli mazlumlara ve elbette mahşeri vicdana havale ediyorum.

Suriye’de zalim Esed rejimiyle beraber ülkemizde mülteci düşmanlığını körükleyen necis zihniyette kaybetmiştir. Burada şunu özellikle vurgulamak istiyorum: Suriye’yi etkisi altına alan kuvvetli değişim rüzgârının başta muhacirler olmak üzere tüm Suriye halkı için hayırlı sonuçlara vesile olacağına inanıyorum. Suriye istikrara kavuştukça inşallah gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli geri dönüşler de artacaktır.

Suriyeli kardeşlerimizin 13 yıldır süren vatan hasreti, inancım ve duam odur ki, artık yavaş yavaş son bulacaktır. Bunun şimdiden emarelerini görmeye başladık. Yığılmalarını önlemek ve trafiği kolaylaştırmak amacıyla Yayladağı Hudut Kapısı’nı da geçişlere açıyoruz. Muhacirlerin gönüllü geri dönüş sürecini de yine tarihimize, kültürümüze ve 13 yıllık müstesna ev sahipliğimize yaraşır şekilde yöneteceğiz. Hiç kimsenin bu insani sürece leke bulaştırmasına müsaade etmeyeceğiz. Suriye kriziyle ilgili politikası dün itibarıyla iflas eden ana muhalefet kendilerini hesaba çekmek, hatalarıyla yüzleşmek yerine çok çirkin, ırkçı bir dille Suriyeli mazlumlar üzerinden yeni istismar alanları oluşturmaya çalışıyor. Ana muhalefetin eski ve yeni yönetimine devrik Şam rejiminin yasını tutmaktan süratle vazgeçip, Suriye halkının sevincine ortak olmalarını tavsiye ediyorum. Kendilerini hapsettikleri cam fanustan çıksınlar, dünyada ve bölgede olanlara kulak kabartsınlar. Bir kez olsun hadiseleri Ankara merkezli okumayı denesinler, yoksa partilerini trajik komik duruma düşürmeye devam ederler.

“TÜRKİYE’NİN BAŞKA BİR ÜLKENİN TOPRAĞINDA VE EGEMENLİĞİNDE GÖZÜ YOKTUR”

Dün itibarıyla artık Suriye’de karanlık bir dönem kapanmış, aydınlık bir dönem başlamıştır. Türkiye binlerce yıllık tecrübe sonucunda billurlaşan devlet aklıyla hadiseleri okumakta, Suriye’deki duruma çok geniş bir perspektiften bakmaktadır. Bugün bazı parametreleri bir kez daha ifade etmek durumundayım: Türkiye’nin başka bir ülkenin toprağında ve egemenliğinde gözü yoktur. Sınır ötesi harekâtlarımızın yegâne amacı vatanımızı ve vatandaşlarımızı terör saldırılarından korumaktır.

Ne PKK ve Suriye’deki uzantıları ne DEAŞ ülkemizin muhatabı değildir, bilakis muarızıdır. Suriye’nin toprak bütünlüğünün mutlaka ama mutlaka korunması gerekiyor. Suriye tüm etnik, dinî, mezhebi kimlikleriyle Suriyelilerindir. Suriye’nin bugününe de, geleceğine de karar verecek olan Suriye halkıdır. Komşuları ve kardeşleri olarak bize düşen Suriye halkının ülkelerini yeniden toparlama, yeniden ayağa kaldırma, yeniden mamur etme çabalarına güçlü bir şekilde destek olmaktır. Tekrar söylüyorum: Arap, Türkmen, Kürt, Sünni, Alevi, Nusayri, Hıristiyan fark etmeksizin Suriyelilerin tamamının sulh içinde yaşadığı bir Suriye, Türkiye’nin en büyük özlemi, hayali ve hedefidir. Şurası da kesinlikle unutulmamalıdır: İstikrara kavuşmuş bir Suriye hem kendi vatandaşları hem de bölgedeki diğer ülkeler için güven kaynağı olacaktır.

“TÜRKİYE SINIRLARININ ÖTESİNDE YENİ TERÖR ÇIBANBAŞLARININ ORTAYA ÇIKMASINA GÖZ YUMMAYACAKTIR”

Komşu ülkelerin güvenliği yine Suriye’nin güven içinde, istikrar içinde olmasından geçiyor. Öte yandan bölücü örgütün Suriye uzantısının kargaşayı fırsata çevirmeye dönük aşırı heveskâr tutumunu da dikkatle takip ediyoruz. Kendi akıllarınca farklı hesap yapanlara şunu hatırlatmak istiyorum: Çok önemli, atalarımız güzel söylemiş, çakal ne kadar hile bilirse, kurtta o kadar yol bilir. Türkiye sınırlarının ötesinde yeni terör çıbanbaşlarının ortaya çıkmasına göz yummayacaktır. 13 yıldır her türlü zulme maruz kalan Suriyeli kardeşlerimize yeni acılar, yeni sıkıntılar, yeni dramlar yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur.

Buradan kardeş Suriye halkına da seslenmek istiyorum: Aziz Suriyeli kardeşlerim; Türkiye ve Türk milleti dün olduğu gibi bugün de, yarın da yanınızdadır. Siz tüm imkânsızlıklara rağmen kanınızla, canınızla, dişiniz, tırnağınızla destan yazdınız. Zulme ve zalime asla boyun eğmediniz. En zor zamanlarda dahi yeise kapılmadınız. İlk günden itibaren hep ‘Allah büyüktür’ dediniz; ‘O Rahman ve Rahim olandır’ dediniz; ‘O âlemlerin Rabbi’dir’ dediniz; yalnız O’na güvendiniz, yalnız O’ndan yardım dilediniz. Düştüğünüz yerden çok daha güçlü bir şekilde tekrar ayağa kalktınız. Böylece nesilden nesile gururla aktarılacak muhteşem bir kahramanlık hikâyesine imza attınız.

Kardeşlerim; unutmayın men sabera zafera, ‘yenilgi yenilgi büyüyen’ bu şanlı zaferin asıl sahibi sizlersiniz. Sizleri ülkem ve milletim adına saygıyla selamlıyorum, zaferiniz hayırlı mübarek olsun diyorum. Hürriyet ve adalet mücadelenizde sizi nasıl yalnız bırakmadıysak inşallah, kalkınma mücadelenizde de tüm imkânlarımızla sizi destekleyeceğiz. Gönül gönüle verecek, zorlukların, sıkıntıların üstesinden birlikte geleceğiz. Suriye’nin kalıcı barışa, istikrara ve güvenliğe kavuşması için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu bilmenizi isterim. Hama katliamından beri Suriye’nin özgürlüğü yolunda can veren şehitleri bugün bir kez daha rahmetle yâd ediyorum.

Suriye’nin esaretten kurtulan şehirlerinde sevinç gözyaşları döken, dua eden, şükür secdesine kapanan, yıllar sonra evlerine, yuvalarına, ailelerine, sevdiklerine kavuşmanın mutluluğunu yaşayan tüm kardeşlerime selam ediyorum.

“EĞİTİMİN ALTYAPISINA YAPTIĞIMIZ YATIRIMLARIN EĞİTİMİN KALİTESİNE OLUMLU YANSIDIĞINI GÖRÜYORUZ”

Bugünkü kabine toplantımızda Suriye’deki güncel gelişmelerin yanı sıra, enerjiden eğitime ve sağlığa çeşitli konuları da ele aldık. Eğitimin altyapısına 22 yıldır yaptığımız devasa yatırımların eğitimin kalitesine de olumlu yansıdığını görüyoruz. Uluslararası İzleme Araştırmalarında matematik ve fen bilimlerinde dördüncü ve sekizinci sınıf öğrencilerinde ülkemizin grafiği sürekli yükseliyor. 2023 yılının oranları bunu bir kez daha ortaya koymuştur. Yani eğitim modelimiz özellikle süratle gelişiyor ve bu iyileşme inşallah hızlanacaktır.

“SAĞLIKLI TÜRKİYE YÜZYILI PROGRAMI’NI HAYATA GEÇİRİYORUZ”

Koronavirüs döneminde güçlü sağlık altyapımızın önemini tecrübe etmiştik, şimdi bu alanda yeni bir adım daha atıyoruz. Koruyan, geliştiren ve üreten sağlık modeliyle Sağlıklı Türkiye Yüzyılı Programı’nı hayata geçiriyoruz. Üçlü sarmak modelimiz ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığımız TÜSEB öncülüğünde üniversitelerimizi ve özel sektörümüzü buluşturuyoruz. Kritik ilaç, aşı, kit ve tıbbi cihaz ürünlerimizi belirledik. Üreten sağlık modelimiz ülkemizin ekonomik büyümesine ve kalkınmasına katkı sunacak marka ve katma değer oluşturacak bir süreci geliştirecektir. Yeni modelimizin şimdiden hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.

Yarından itibaren asgari ücret tespit komisyonu görüşmelere başlıyor. Hem çalışmalarımızın beklentilerini gözetecek hem de ülkemiz ekonomisine taşınması ağır bir yük getirmeyecek bir anlayışla sürecin yürütüleceğine özellikle inanıyorum. Açık artırma usulüyle asgari ücret açıklayan muhalefeti de ülke ve millet hayrına bir iş yapacaklarsa SGK’ya olan birikmiş borçlarını ödemeye onları davet ediyorum.

Bir diğer güzel haberimiz; Tip 1 Diyabet hastalığıyla mücadelede eden evlatlarımız ve ailelerine yöneliktir. Daha önce bilindiği gibi diyabet hastalarımızın glikoz takibi için gerekli cihazlar geri ödeme kapsamındaydı. Buna ilave olarak artık 18 yaş altındaki Tip 1 Diyabet hastası evlatlarımız için sensörlü cilt altı glikoz izlem cihazlarını, Sosyal Güvenlik Kurumumuz tarafından geri ödeme kapsamına alıyoruz. Acil şifa dileklerimle, evlatlarımıza ve ailelerine hayırlı olsun diyorum.”

Genç Gazeteciler Ankara

Okumaya devam edin

Dünya

Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya geldi

Genç Gazeteciler Ankara

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Japonya-Türkiye ilişkilerinin 100. yılı dolayısıyla resmî ziyaret için Türkiye’de bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito’nun eşi Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya geldi.

Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ziyaret etti.

Lider eşleri önce İstanbul’un fethedilişinin 571. yıl dönümünde Fatih Sultan Mehmet’i anmak için açılan “Fatih Sultan Mehmet” sergisini gezdi.

Burada Fatih Sultan Mehmet’in Çocukluk Dönemi, Padişahlık Dönemleri, İlim Hayatı ve O Dönemde Yaşayan Âlimler, İstanbul’un Fethi ve Askerî Hayatı, Siyasi Hayatı ile Fatih Döneminde Mutfak, Şair Fatih: Avni, Vakıf Eserleri ve Ölümü bölümleri hakkında bilgi alan Akishino sergide sunulan Fatih Sultan Mehmet’in kaftan, kılıç, zırh gömlek gibi kişisel eşyaları ve o dönemin tarihine ışık tutacak çok sayıda esere hayranlığını dile getirdi.

Emine Erdoğan ve Akishino, sergi ziyaretinin ardından, Cihannüma Salonu’na geçerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Lider eşleri, daha sonra, 600 Japonca eserin bulunduğu Japon Kitaplığı bölümüne geçtiler.

Emine Erdoğan, burada bulunan kitapları inceleyen konuğuna, Mevlana’nın “Mesnevi” eserinin Japonca baskısını ve serginin içeriğini de anlatan “Fatih Sultan Mehmet” kataloğu ile İletişim Başkanlığı tarafından yayınlanan “Türkiye” kitabını hediye etti.

ÇOCUKLARDAN KÜRESEL ISINMA SUNUMU

Daha sonra Nasreddin Hoca Kütüphanesi’ne geçen Emine Erdoğan ve Akishino’yu çocuklar sevgiyle karşıladı. Burada çocukların yaptığı resimleri inceleyen lider eşlerine, bir anaokulu çocuğu kendi yaptığı üzerinde lale motifi olan tabağı hediye etti.

Anaokulu çağındaki bir başka çocuk ise Emine Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensesi Akishino’ya küresel ısınma ile ilgili bir sunum yaptı.

“TEMENNİMİZ İŞ BİRLİĞİNİN DAHA DA İLERİYE TAŞINMASI”

Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile gerçekleştirdikleri programa ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye-Japonya diplomatik ilişkilerinin tesisinin 100. yıl dönümü kapsamında ülkemizi ziyaret eden Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya gelmekten memnuniyet duydum.

Ülkemizin kültür hazinesine ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ve Japonya kitaplığı bölümünü ziyaret ettik. Farklı medeniyetlerin birikimlerini aynı çatı altında buluşturan kütüphanemizde muhafaza edilen özel ve nadir eserleri tanıtma fırsatı bulduk.

Fatih Sultan Mehmet Sergisi’ni gezerek tarihimizin büyük liderlerinden birinin vizyonunu, sanata ve bilgiye olan bağlılığını yakından inceledik. Japonya Kitaplığı, iki ülkenin ortak mirasına ışık tutan ve dostluk bağlarını güçlendiren bir sembol niteliğinde. Temennimiz bu anlamlı ziyaretin ülkelerimiz arasındaki iş birliğini daha da ileriye taşımasıdır.”

Genç Gazeteciler Ankara

Okumaya devam edin

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile görüştü

Türkiye’ye Hoş Geldiniz

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino’yu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gelişinde giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino, Türkiye ve Japonya bayrakları önünde tokalaşarak poz verdi.

Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino heyetleri eşliğinde görüşmeye geçti.

Görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Japonya Veliaht Prensi Akishino’ya, Osmanlı Generali Pertev Paşa’nın İmparator Mutsuhito tarafından ödüllendirildiğini gösteren belge hediye edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, resmî ziyarette bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Japonya Veliaht Prensi Akishino ve Prenses Kiko ile aile fotoğrafı da çektirdi.

Genç Gazeteciler Ankara

Okumaya devam edin
Reklamlar
Dünya13 saat önce

“TÜRKİYE’YE YENİ REKORLARI, YENİ SEVİNÇLERİ YAŞATACAĞIZ”

Dünya5 gün önce

Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya geldi

Dünya5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile görüştü

Dünya1 hafta önce

Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Dünya1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Engelsiz Türkiye Programı”nda konuştu

Dünya1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni’ne katıldı.

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT World Forum’da konuştu

Dünya2 hafta önce

“Umman ile ilişkilerimiz her alanda gelişmeye devam ediyor”

Dünya2 hafta önce

Umman Sultanı Heysem bin Tarık Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Umman Sultanı Heysem bin Tarık’ı karşıladı

Dünya2 hafta önce

“Kadına şiddete geçit vermeyen bir Türkiye Yüzyılı hedefine ulaşana kadar sabırla yürüyeceğiz”

Dünya2 hafta önce

Gabar Dağı’nda “Çok Özel” Bir Kutlama

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı’nda konuştu

Dünya2 hafta önce

11.Altın Palmiye Ödüllerinde yıldızlar geçidi.

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MIKTA üyesi ülkelerin liderleriyle bir araya geldi

Dünya3 hafta önce

“Gazze’de derhal ve kalıcı ateşkesin sağlanması çağrısında bulunuyorum”

Dünya3 hafta önce

G20 Liderler Zirvesi Brezilya’da başladı

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva ile görüştü

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Brezilya’da

Dünya3 hafta önce

GÖKYÜZÜNÜN YILDIZI İSTANBUL HAVALİMANI

Dünya4 hafta önce

Katar Emiri Şeyh Temim Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Dünya4 hafta önce

Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 86. yıl dönümü

Dünya1 ay önce

“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katıldı

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüştü

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kırgızistan’da

Dünya1 ay önce

“İslam dünyası, Filistin ve Lübnan halkına haklı mücadelelerinde destek olmalı”

Dünya1 ay önce

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ekim Ayı İhracat Verilerini Açıkladı

Dünya1 ay önce

Senegal Cumhurbaşkanı Faye Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Dünya1 ay önce

“Bu millet maruz kaldığı tüm saldırıların üstesinden gelerek, küllerinden yeniden doğmayı başarmış asil bir millettir”

Dünya1 ay önce

“Savunma sanayimiz, Türkiye ekonomisine en yüksek katkıyı veren sektörler arasında yer alıyor”

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde tebrikleri kabul etti

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı

Dünya5 sene önce

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

Dünya5 sene önce

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Sibel GÖZÜYUKARI

Dünya4 sene önce

Türkiye’nin Genç Patronları ; Ebru ÖZDEMİR

Dünya5 sene önce

İyi ki varsın Demet PEKER;

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Nalan ÖZKAN

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Filiz YILDIRIM

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Filiz AKKAŞ

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Meliha KARAMAN

Dünya5 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Ali Nihat GÖKYİĞİT

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Ayşegül ABACI

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Buse ALUÇ

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Açelya ELMAS

Dünya5 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

Dünya3 sene önce

Burak Elmas, Galatasaray kulübünün 38. başkanı oldu

Dünya4 sene önce

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

Dünya4 sene önce

ASTOP, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’e “Üstün Hizmet ve Başarı Beratı” verdi.

Dünya4 sene önce

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

Dünya4 sene önce

Emel Uslu ATİK’le ZİRVE YOLUNDA

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nı ziyaret etti

Dünya5 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

Dünya5 sene önce

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Dünya5 sene önce

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Canan Alime Kocaman

Dünya5 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın ; Mehmet Cengiz

Dünya2 sene önce

“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”

Dünya5 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “OECD İstanbul Merkezi Açılış Töreni”ne Video Mesaj Gönderdi

Reklamlar
Reklamlar

PATRONLAR

Son Dakika Haber

seers cmp badge