Dünya
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Programı’nda konuşuyor

Haber
2 sene önceon





“Türkiye’yi, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine, ancak kaliteli, özgün, en modern teknolojiyle donanmış bir eğitim sistemiyle taşıyabiliriz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Programı’nda yaptığı konuşmada, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına dair büyük idealleri ve hedefleri olan Türkiye’nin insan kaynağının yetiştiği fidanlık, okullarımızdır. Türkiye’yi, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine, ancak kaliteli, özgün, en modern teknolojiyle donanmış bir eğitim öğretim sistemiyle taşıyabiliriz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanahmet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde düzenlenen, 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Programı’na katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmada, yeni eğitim öğretim yılının öğrencilere, öğretmenlere, velilere, eğitim camiasına ve ülkeye hayırlı olmasını diledi.
Yeni eğitim-öğretim yılının açılış törenini Türkiye’nin en köklü, kendi alanında en yetkin okullarından birisi olan Sultanahmet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Islah-ı Sanayi Mektebi adıyla 4 Eylül 1868’de hizmet vermeye başlayan lise, o tarihten bu yana ülkemizin teknik eğitim alanında önemli bir ihtiyacını karşılamıştır. Kökleri çok daha eksiye uzanan okulumuz Türkiye’ye farklı alanlarda hizmet etmiş, pek çok güzide ismin yetişmesine de vesile olmuştur. Güreş ve tekvando başta olmak üzere spordaki başarılarıyla da göğsümüzü kabartan lisemizin öğrencilerini kutluyor, emek veren tüm eğitimcilerimize teşekkür ediyorum. Şu an okulumuzda eğitim gören evlatlarımızın, büyüklerinden devraldıkları gurur tablosuna yeni yıldızlar ekleyeceklerine inanıyorum” diye konuştu.
“ÖĞRETMENLERİMİZİN HAKKINI ASLA ÖDEYEMEYİZ”
Önemli gördüğü bir hususu vurgulamak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Hangi alanda olursa olsun başarı tesadüften öte, disiplin, azim ve fedakârlıklarla dolu uzun bir mücadelenin meyvesidir. Her başarılı eğitim kurumunun gerisinde çalışkan öğrencilerle beraber, mesleğine âşık eğitimcilerin imzası vardır. Her biri ayrı değer olan öğretmenlerimizin evlatlarımızın eğitimi için harcadığı emek olmazsa, elbette bu başarıların hiç biri yakalanamazdı. Evlatlarımızı yetiştiren, milletimize ve insanlığa faydalı bir fert olmalarına katkı sağlayan öğretmenlerimizin hakkını asla ödeyemeyiz.
Türkiye Cumhurbaşkanı olarak, siz öğretmenlerimizin şahsında eğitim-öğretim camiamızın tüm mensuplarına hizmetleri ve engin sabırları için ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın gibi daha ömürlerinin baharındayken bölücü terör örgütü tarafından alçakça katledilen şehit öğretmenlerimizi rahmetle yâd ediyorum. Üzerimde hakkı olan kendi öğretmenlerimi de bir kez daha saygıyla anıyor, dar-ül-bekaya uğurladıklarımıza Rabb’imden rahmet niyaz ediyorum. Biz onlarla var olduk, onların emekleriyle hayatı çok çok farklı şekilde yaşamaya başladık.”
İlk defa bu eğitim sezonunda okulla tanışmanın heyecanını yaşayan öğrencilere de başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni eğitim ve öğretim yılının, Türkiye’nin hemen her alanda gerçekleştirdiği büyük atılıma, tarihî değişime ivme kazandıracağını, ülkenin ve milletin önünde yeni ufuklar açacağını dile getirdi.
“SALGIN, HAYATTAKİ HER ŞEY GİBİ EĞİTİMİ DE OLUMSUZ ETKİLEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki sene başlayan ve son 1,5 yıldır tüm dünyayı derinden sarsan Koronavirüs salgının, hayattaki her şey gibi eğitimi de olumsuz etkilediğini ifade ederek, şunları kaydetti: “Salgını kontrol altına almak için hemen her ülke sokağa çıkma yasağı dâhil çok sert tedbirlere başvurdu. Türkiye olarak biz de virüsün öldürücü etkisinin yüksekliği sebebiyle geçtiğimiz dönemde ihtiyatlı davranmak zorunda kaldık. Öğretmenlerimizin, evlatlarımızın ve ailelerinin sağlığını tehlikeye atmamak için azami hassasiyet gösterdik. Bilim Kurulumuzun tavsiyeleri doğrultusunda salgının seyrine göre kimi zaman okullarımızı açarak ancak daha çok EBA üzerinden gerçekleştirdiğimiz uzaktan eğitim ile bu dönemi geride bıraktık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının yol açtığı sıkıntılara rağmen Türkiye’nin eğitim faaliyetlerini ülke çapında kesintisiz sürdürebilen birkaç devletten biri olduğunu vurguladı.
Devletin tüm imkânlarını seferber ederek, salgının yoğun seyrettiği dönemlerde çocukların eğitimden kopmamalarını sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda 2 milyon tablet bilgisayarı öğrencilere ulaştırdıklarını, yine bu dönemde “eğitim bilişim ağı” denen, kısa adıyla “EBA” televizyon ve internet platformlarıyla da uzaktan eğitimi başarıyla yürüttüklerini anlattı.
TRT EBA İlkokul, TRT EBA Ortaokul ve TRT EBA Lise kanallarından eğitimin devamını sağladıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzaktan eğitimde çocukların kendi öğretmenleriyle aynı sınıftaymış gibi ders yapabilmeleri için EBA canlı derslerini devreye aldıklarını, Türkiye’deki tüm cep telefonu abonelerine aylık 8 GB’a kadar EBA’ya ücretsiz erişim sağladıklarını dile getirdi.
Bir taraftan bu adımları atarken diğer yandan yüz yüze eğitimin ikamesinin olmayacağı gerçeğinden hareketle yeni eğitim öğretim yılı için hazırlıkları devam ettirdiklerine işaret eden Erdoğan, “Özellikle aşının etkinliğine dair bilimsel verilerin açıklanması, yüz yüze eğitim konusunda bizi daha çok cesaretlendirdi. Hazırlık sürecinde bilim insanlarımızın yanı sıra eğitimin tüm paydaşlarının fikrine başvurduk. Millî Eğitim Bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığımız, okullarda alınması gereken önlemleri, yapılması gerekenleri birlikte belirledi. Hijyen, temizlik malzemeleri ve maske tedarikini sağlayarak velilerimizin çocuklarını güvenle okula gönderebileceği bir altyapıyı sağladık. Yine bu süreçte farklı kaynaklardan aşı teminine önem ve öncelik veren vatandaşlarına yaygın, aşı imkânı sağlayan ülkelerin ilk sıralarında yer aldık.” diye konuştu.
“YÜZ YÜZE EĞİTİMİ DEVAM ETTİRMEKTE KARARLIYIZ”
“Gönüllülük esasıyla devam ettirdiğimiz aşılama çalışmalarında uygulanan toplam doz sayımız 100 milyon sınırına doğru gidiyor” bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İsteyen her vatandaşımız ücretsiz, hızlı ve sıkıntısız bir şekilde aşıya ulaşabilmektedir. Hâlen birçok ülkenin kitlesel aşılamada ciddi sorunlarla karşılaştığını göz önüne aldığımızda bu tablo ülkemiz adına gerçekten önemli bir başarıdır. Millî Eğitim Bakanlığı’nda kurduğumuz dijital altyapı ile okullarımızdaki süreçleri, hastalığın seyrini yakından izliyoruz ve izleyeceğiz. Yüz yüze eğitimi devam ettirmekte kararlıyız. Tüm velilerimizin ve çocuklarımızın özellikle müsterih olmasını istiyorum. Bu vesileyle bir kez daha sırası gelmiş tüm vatandaşlarımı en başta da eğitim camiamızı ve velilerimizi aşılarını olmaya davet ediyorum. Devlet olarak, bu hususta asla zorlayıcı yollara başvurmak istemiyoruz. Ancak salgına karşı en etkili koruyucu silahımız olan aşı imkânını da değerlendirmemiz şarttır. Aşıyla ilgili özellikle sosyal medya mecralarından yayılan bilgi kirliliğine vatandaşlarımız itibar etmesin. Salgının yayılmasını engellemek öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, velilerimiz başta olmak üzere hepimizin önlemlere uymasına bağlıdır. Çocuklarımızı çok özledikleri okullardan mahrum bırakma lüksümüzün olmadığı bilinciyle hareket etmemiz şarttır. Tedbirlere riayet konusunda herkesin gereken hassasiyeti göstereceğine inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün uzun bir aranın ardından yeniden okullarına kavuşan çocukların Türkiye’nin geleceği olduğunu belirterek, ülkenin başarılı bilim insanlarının, siyasetçilerinin, sanatçılarının, iş adamlarının, sporcularının, öğretmenlerinin, askerlerinin, doktorlarının, mühendislerinin yüreği kıpır kıpır atan bu gençlerin arasından çıkacağını söyledi.
“EĞİTİME HARCADIĞIMIZ HER BİR KURUŞU, ÜLKEMİZİN GELECEĞİNE YAPILMIŞ EN ÖNEMLİ YATIRIM OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ”
Cumhuriyetin 100. yılına dair büyük idealleri ve hedefleri olan Türkiye’nin insan kaynağının yetiştiği fidanlığın bu okullar olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine ancak kaliteli, özgün, en modern teknolojiyle donanmış bir eğitim öğretim sistemiyle taşıyabiliriz. Bunun için eğitimi harcadığımız her bir kuruşu, ülkemizin geleceğine yapılmış en önemli yatırım olarak değerlendiriyoruz. Göreve geldiğimiz 2002 yılından beri eğitimi daima en öncelikli meselemiz olarak gördük. 2002 yılında Millî Eğitim bütçesi -gençler buna özellikle dikkatinizi istiyorum- sadece 7,5 milyar lirayken 2021 yılında bu rakam 147 milyar liraya yükselmiştir. Nereden nereye… Yükseköğretimi de dâhil ettiğimizde eğitim bütçemiz 211 milyar lirayı aşıyor. Anne babalar okullar açılınca ders kitabı peşinde koşmasın diye okul kitaplarını ücretsiz dağıtıyoruz. Bakın biz, teksir kâğıtlarıyla hazırlanmış kitaplardan okumayı… Onlar da tabii o teksir makinesinin mürekkepleriyle maalesef rezil hâle gelirdi. Abilerimizden onları isterdik, vermezlerdi parayla. Vermezlerdi. Biz bunları yaşadığımız için dedik ki ‘Yeni nesil aynı durumu yaşamasın.’ Ve kuşe kâğıtla kitaplarınızı hazırladık ve masaların üzerine, sıraların üzerine bunları koyduk. Ülkemiz genelindeki derslik sayısı neydi? 343 bin. Bunu nereye çıkardık? 601 bine taşıdık. Neden? Sınıflarımız hem kalabalık olmasın, sınıflarımızdaki öğrenci sayısı da ciddi manada azalsın. 2002 yılından bugüne kadar toplam 700 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Öğretmen noktasında açığımız kalmasın. Bunu istedik. Cuma günü yaptığımız 20 bin öğretmen atamasıyla eğitim ordumuzu daha da güçlendirdik. Eskiden boş geçen dersler ya da farklı branş öğretmenlerinin girdiği dersler varken, hamdolsun artık bu tür sorunlar ortadan kalkmıştır.”
Türkiye’deki ortalama sınıf mevcudunun ilkokullarda, bugün Birleşik Krallık, Avustralya, Fransa gibi ülkelerden daha düşük olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun çok önemli bir başarı olduğuna dikkat çekerek, OECD ülkeleri ortalamasına göre liselerde öğretmen başına 13 öğrenci düşerken Türkiye’de bu sayının 12 olduğunu ifade etti.
“YILLARCA HAKSIZLIĞA VE HUKUKSUZLUĞA MARUZ KALAN İMAM HATİP OKULLARI VE MESLEK LİSELERİNİ DİĞER OKULLARLA EŞİT HÂLE GETİRDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, okuma becerileri alanında puanını en çok arttıran ikinci ülke, matematik ve fen okuryazarlığı alanında ise puanlarını en çok arttıran birinci ülke olduklarını dile getirerek, “Nereden nereye getirdiniz bizleri? İnanıyorum ki bu mesleki eğitimde, sizler bize inşallah çok çok daha büyük başarılar getireceksiniz. Bunda eğitim sistemimizi komplekslerinden kurtararak daha özgürlükçü, çoğulcu ve adaletli yapıya kavuşturmamızın önemli payı var” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllarca ötelenen, haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz kalan imam hatip okulları ve meslek liselerini diğer okullarla eşit hâle getirdiklerini anlatarak, kat sayı uygulamasının son bulmasıyla meslek liselerinin 28 Şubat öncesinde sahip olduğu cazibesini tekrar kazanmaya başladığını ifade etti.
Meslek liselerinin artık patent alacak düzeyde yeniliklere imza attığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Meslek liselerimiz 2020 yılında 12 patent, 8 faydalı model ve 109 tasarım ve 59 marka tescili olmak üzere toplam 188 ürünün tescilini almıştır. Bu yıl hedefi 250 ürün tescili olarak belirledik. İnşallah buna da ulaşacağız. Bu TEKNOFEST yarışmalarında filan oralarda varışa odaklananlar siz meslek lisesi mezunlarısınız. Neler yapıyorsunuz neler… Daha iyi olacak. Türkiye’nin 2023 hedefleri ile 2053 ve 2071 vizyonuna ulaşmasında mesleki eğitimin oynayacağı kritik rolünün farkındayız. Ülkemiz ihracatta, üretimde, sanayide, teknolojide çağ atladıkça mesleki becerileri yüksek kalifiye ihtiyacı artıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdamda “ara eleman” diye bir kavramın olduğunu ve bu ara elemanın yetiştiği yerlerin de burası olduğunu anlatarak, “Sizin lisenizden yetişiyor bunlar artık sağı, solu araştırmaya gerek yok. Ara eleman mı lazım, Sultanahmet Meslek Lisesi. İşte buradan yetişecek. Bugün rekordan rekora koşan özel sektörün en fazla sıkıntı çektiği konuların başında bu ara elaman meselesi geliyor ama bundan sonra çekmeyecek. İlla üniversiteyi bitirmeniz de şart değil. Siz buradan çıktıktan sonra ara elaman olarak hemen istihdam edilebilecek imkânı sağlayacaksınız. Tabii ardından üniversite de geliyor. Üniversite ile birlikte işin yükseğini yapmış olacaksınız o zaman çok daha farklı olacak” diye konuştu.
28 Şubat zihniyetinin sırf imam hatiplerin önünü kesmek amacıyla eğitim sistemimizde açtığı bu derin yarayı bir an önce tamamen kapatmaları gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Özel sektörümüzün ve sanayicilerimizin de katkısını alarak mesleki eğitimde, eğitim-üretim-istihdam çevrimini güçlendiriyoruz. Bu amaçla yeni projeleri hayata geçirmeye başladık. 2020 yılının ekim ayında başlatılan mesleki eğitimde 1000 okul projesi, mesleki eğitimde gerçekleştirilen iyileşmenin, tüm mesleki ve Teknik Anadolu Liselerine yaygınlaştırılması yönünde attığımız önemli adımdır. Proje kapsamında belirlenen 1000 mesleki ve Teknik Anadolu Lisesin’e bir yıldan daha az sürede toplam 1 milyar liralık altyapı ve eğitim desteği sağlanmıştır. Sağ olsun İstanbul’da valimiz dâhil çok ciddi bir gayretle okullarımızın bu noktada adedini artırmak suretiyle buradaki Teknik Anadolu Meslek Liselerinin sayısının artması bizim öğrencilerimizin sayısal olarak da daha düşük sayıda sınıflarda yer almalarını sağlayacak ve böylece sizlerin üniversiteler girmek, üniversitelere girmekten öte süratle oralardan mezun olarak inşallah hayatınızı çok daha zengin kılacaktır.”
“BAŞARILI BİR MÜHENDİS, DOKTOR, SİYASETÇİ, İŞ ADAMI, SANATÇI, SPORCU OLMAYI İSTERKEN AYNI DERECEDE İYİ İNSANLAR OLMAYI DA HEDEFLEMELİYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu liselerin tümünde laboratuvar eksiklerinin giderildiğini, mevcut laboratuvar ve atölyelerin ise son teknoloji ile uyumlu bir şekilde güncellendiğini belirterek, mesleki eğitimi özendirmeye gelecek dönemde de devam edeceklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitimi Bakanı’nın da gayretleriyle yakında Türkiye’yi bu alanda çok daha farklı bir konuma taşıyacaklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrencilere hitaben devam ettiği konuşmasında, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sizler, tarihi ile büyük, hedefleriyle büyük, değerleri ve vicdanı ile büyük bir milletin evlatlarısınız. Sizler milletimizin umudu, aydınlık yarınlarımızın teminatısınız. Ne yapıyorsak sizler için, sizin istikbaliniz için yapıyoruz. Sizlere daha güçlü, daha müreffeh, daha itibarlı bir ülke bırakma gayesiyle gece-gündüz çalışıyoruz. Eğitim çağındaki evlatlarımızın en nitelikli, en donanımlı şekilde yetişmesi için hiçbir fedakârlıktan çekinmiyoruz. Öğretmenleriniz ve aileleriniz de sizin hayallerinizi gerçekleştirmeniz için emek veriyor, ter döküyor, mücadele ediyor. Sizlere tavsiyem Allah’ın her birinize bahşettiği yeteneklerin, kabiliyetlerin, özünüzde bulunan o gizli hazinelerin farkına varmanızdır. Yaratılmışların en şereflisi olan insan, bu dünyada ulvi bir gaye için vardır. Bizler sadece kendimizden değil, ailemizden, arkadaşlarımızdan ve bağrından çıktığımız milletimizden de sorumluyuz. Başarılı bir mühendis, doktor, siyasetçi, iş adamı, sanatçı, sporcu olmayı isterken aynı derecede iyi insanlar olmayı da hedeflemeliyiz.”
Sporcuların Tokyo Paralimpik Olimpiyatları’nda sergiledikleri başarılara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hele hele hani şu son Tokyo Paralimpik Olimpiyatları’nda o azmin, o gayretin neticesinde altın, gümüş, bronz alanları izledik değil mi? Gördünüz, yani bir kol, bir diğer kol yok, ayaklar yok ama altına gitti. Demek ki azmin, gayretin, inancın önünde hiçbir şey dayanmıyor. Bunu hangi branşta yapıyor? Yüzmede. Kulvarında giderken de sağa-sola sapma yok. Aynen kulvarında durumu koruyor. Ne ile? Azmiyle inancıyla. Bence o gencimizin başarısı bize birer örnektir. İnşallah bizler de sizler de bu gençlerimizin başarısını aynen sağlamalısınız. Niye sizler de birer Sümeyye olmayasınız? İki kol yok. Ama Sümeyye altına koşuyor, altına yüzüyor. Bunu sağlamalısınız” diye konuştu.
Hayatta vicdanlı, ahlaklı, merhametli, özgüven ve sorumluluk sahibi bireyler olmanın, en az okul ve işteki başarı kadar önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Akıl ve kalp, insanı insan yapan iki rehber, iki yol göstericidir. Bunun için sizlerden, ufkunuzu geniş, zihninizi açık, merakınızı canlı, kalbinizi temiz, vicdanınızı önde tutmanızı bekliyoruz. Lütfen kimsenin içinizdeki heyecanı örselemesine müsaade etmeyin. Gözü ve gönlü pas tutmuşların, umudunuzu karartmasına izin vermeyin. Kendinize inanın, milletinize inanın, her karışında bir şehit yatan bu güzel ülkemizin gücüne inanın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vatandaşı olmaktan daima iftihar edin. Yüzlerinizdeki umudu, gözlerinizdeki ışığı görüyor, ülkemizin aydınlık geleceğine bütün kalbimle inanıyorum. Umudunuzun tazelendiği bu anlamlı günde her birinize başarılar diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından beraberindekiler, öğretmen ve öğrencilerle beraber ders zilini çaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler daha sonra sınıfları gezerek, öğrencilerle bir araya geldi.





































Haber Burada
-
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar : 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nü kutladı
-
Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız nice badireyi birliğimizden, beraberliğimizden aldığımız güçle aştık”
-
“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır”
-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı
-
“Milletimiz, asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi”
Dünya
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar : 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nü kutladı

Haber
17 saat önceon
21 Mart 2023
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü dolayısıyla yaptığı yazılı basın açıklamasında orman alanlarının sorunlarına değinerek ormanları korumanın ülke geleceğini korumak olduğunu vurguladı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun 2012 yılında ormanların önemine dikkat çekmek için 21 Mart gününü Dünya Ormancılık Günü olarak ilan ettiğini ifade eden Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Birleşmiş Milletler 2023 yılı için Dünya Ormancılık Günü’nün temasını ‘Orman ve Sağlık’ olarak belirledi. Bu temayla, ormanların; temiz su, temiz hava sağlaması, iklim değişikliğinin etkisini azaltmak için karbon salınımının azaltılması, gıda ve tıbbi ilaç temini gibi önemli işlevleriyle sağlığımıza çok şey kattığı vurgulanıyor. Dünyada tıbbi bitkilerin sayısının 50 bin adet olduğu bildirilmektedir.”
Ormanın önemi ve geliştirilmesi
“Dünyadaki hızlı nüfus artışı ve sanayileşme, doğal kaynakları ciddi şekilde etkiliyor. Dünya nüfusunun giderek artması ve orman ham maddesine olan talebin karşılanmasına devam edilmesi orman tahribatının daha da artacağını gösteriyor. Yapılan araştırmalar dünyada her yıl 10 milyon hektar orman alanının kaybedildiğini ortaya koyuyor. Bu nedenle, sadece odun üretimi bakımından ele alınsa bile, bu ihtiyacın karşılanması için yapılacak ağaçlandırmalarla orman alanlarının artırılması gerekiyor.
Ülkemizdeki ormanların tamamına yakını devletin hüküm ve tasarrufu altında olup büyük çoğunluğu Orman Genel Müdürlüğü tarafından idare ediliyor.
Türkiye’de ülke yüz ölçümünün yaklaşık yüzde 29,6’sına denk gelen 23 milyon 110 bin hektar alan orman arazisidir. Mevcut durumdaki ormanlarımızın 21 milyon 833 bin hektarı koru, 1 milyon 276 bin hektarı ise baltalık orman niteliğindedir.Orman alanlarımızın yüzde 6’sını baltalık ağaçlar, yüzde 94’ünü ise koru ormanları oluşturuyor. Yine orman alanlarımızın yüzde 58’i normal, yüzde 42’si de bozuk ormanlar tarafından oluşuyor.”
Orman köylerimiz kalkındırılmalıdır
“Dünyada en önemli karbon yutaklarından biri olan ormanlar büyük bir hızla azalırken, ülkemiz bugüne kadar yapmış olduğu ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve bozuk ormanların iyileştirilmesi çalışmaları ile orman varlığını artıran ülkelerdendir.
Diğer taraftan ormanlarımızın korunması ve sürdürülebilirliği açısından orman köylüleri oldukça önemli ve vazgeçilmezdir. 2021 verilerine göre 23 bin 111 orman köyünde 7 milyon 451 bin 124 kişi yaşıyor ve orman köylüleri ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 8,6’sını oluşturuyor.
Orman köylerinde gelir düzeyi diğer köylere göre önemli derecede düşüktür. Ağaçlandırma çalışmaları kapsamında odun ham maddesi üretimine yönelik ağaçlandırmaların yanı sıra gelir getirici türlerden, ceviz, badem ve fıstıkçamı gibi türlerle yapılan ağaçlandırmalarla, orman köylülerinin gelir seviyesi artırılmaya çalışılıyor. Ayrıca orman köylüleri güncel projelerle desteklenerek, sosyo-ekonomik yönden gelişmelerine katkı sağlanmakta, uygulamaya konulan entegre havza projelerinde orman köylüsünün desteklenmesine yönelik kaynak ayrılmaktadır.”
Orman yangınları büyük sorun
“Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de orman ekosistemlerini tehdit eden ve taşıdığı fonksiyonlar itibarıyla her geçen gün kıymeti artan, bugün ve gelecek nesillerin yaşam sigortası olan orman alanlarındaki kayıpları artıran en temel etmenlerden biri orman yangınlarıdır. Şüphesiz ki iklim değişikliği ve arazi kullanım değişikliği orman yangını riskini artırmaktadır.
Diğer taraftan Birleşmiş Milletler raporuna göre, artan iklim krizi ve arazi kullanım değişikliği sonucu aşırı orman yangınlarında küresel bir artış görülüyor. 2030’a kadar yüzde 14’lük, 2050’ye kadar ise yüzde 30’luk bir artış tahmin ediliyor.
Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi (EFFIS) verilerine göre ülkemizde 2019 yılında 321 adet yangında 81 bin 209 hektar, 2020 yılında 472 adet yangında 99 bin 857 hektar, 2021 yılında 288 adet yangında 202 bin 130 hektar ve 2022 yılında 62 adet yangında 15 bin 685 hektar orman alanı yandı.
Orman yangınları ülkemiz ormancılığının öncelikli konuları arasında yer almalıdır. Orman yangınlarının çıkmasına, yayılmasına mani olmak için her türlü fiziki ve beşeri tedbiri almak zorundayız. Orman yangınlarıyla mücadele tekniklerini geliştirmek ve güçlendirmek, yangına müdahale süresini kısaltarak yangın zararlarını en aza indirmek öncelikli görevimiz olmalıdır.”
Ormanların korunması ülkemizin geleceği için önemli
“Orman varlığımız birçok tehditle karşı karşıyadır ancak bu tehditlerin başında insan bazlı etkiler gelmektedir. Ormanlara yönelik yasa dışı müdahalelerin temelinde insan etkeni yatmaktadır. Aşırı ve usulsüz yararlanma, kaçak yapılaşma, tarım ve yerleşim alanları kazanmaya yönelik fiiller, kontrolsüz ve aşırı otlatma vb. hususlar ormanlarımızda kalıcı ve geri dönüşü zor tahribatlar bırakıyor. Bu konuda önemli çalışmalar yapılmakta olup ormanlarımızı korumakta önemli rol alan orman köylülerine verilen destek ve kaynaklar artırılarak halkın ormanlara daha etkili sahip çıkması sağlanmalıdır. Orman köylüsünün sosyo-ekonomik yönden kalkınmasına katkı sağlayarak; yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, gelir kaynakları çeşitliliğinin artırılması ve istihdam sağlanması öncelikli hedeflerimiz arasında yer almalıdır. İklim değişikliğinin etkisiyle kuraklık, sel, fırtına başta olmak üzere çeşitli afetleri yaşıyoruz ve bu afetlerden tarımın etkilenmemesi mümkün değildir. Bu etkileri azaltmak için özellikle orman ve su yönetiminde kalıcı ve akılcı çözümler bularak doğal kaynaklarımızı korumak zorundayız.
Milli gelirden en az payı alan grupta yer alan orman köylülerinin sosyo-ekonomik sorunları bugün de önemini korumakta, insanlarımız mevcut geçim kaynaklarının yetersiz oluşu nedeniyle büyük şehirlere göç etmek zorunda kalmaktadır. Orman köylülerinin gelir düzeyinin geliştirilmesi bakımından kooperatifleşme ne yazık ki istenen seviyeye ulaşamamıştır. Kurulan kooperatifler de yaşadıkları sorunlar nedeniyle etkin hizmet verme konusunda güçlük çekmektedir.
Bir yandan ormanlarımızın korunmasını amaçlayan birtakım tedbirler almak için çaba harcanmakta iken bir yandan da ormanlarımızın talan olmasına fırsat verilmemeli, ülkemizde ormanlar başka amaçlara hizmet etmek için feda edilmemelidir. Dünyanın akciğerleri ve ülkemiz için büyük öneme sahip olan ormanlarımızın daha fazla korunması temennisiyle 21 Mart Dünya Ormancılık Günü kutlu olsun




Tarihinde sayısız medeniyetin yerleşim merkezi olmuş, geçmişten günümüze bir bütünlük içinde, Müslüman ve Hıristiyan toplulukların yan yana aynı atmosferi paylaşarak önemli bir kültür zenginliği meydana getirdiği yörede, tarihi manastırlar, kiliseler, hamamlar, konaklar ve pek çok Osmanlı döneminden kalma eserlerin yaşayan uluslara adeta rehberlik etmesiyle, günümüzde de insanların ilgisini çekmiş ve burayı bir turizm merkezi haline getirmiştir. Evliya Çelebi’nin de burası için “Bu şehre küçük İstanbul denilse yeridir. İrem bağları gibi süslü bir şehirdir burası” dediği sanayi, kültür ve turizm cennetimiz TRABZON
“İyi ki Varsın yazı dizimde Anadolu coğrafyasında yukarıda bahse konu anlattığım tarihin derin izlerinin destanlaşan ışığında, bu bölge kültüründe yoğrulup, kendi ekinini, girişimcilik felsefesi ile oluşturan Karadeniz den İzmir’ e göç eden bir ailenin ferdi , Canan Alime Kocaman ’a yer verdim.
20 yıl süre ile hem ticaret hem de siyasi alanda başarılı bir kadın girişimci Canan Alime Kocaman, 2002 yılında AK Partinin kurulması ile başta İzmir İl Teşkilatı olmak üzere ,Kadın Kolları Teşkilatı ve sonrasında Bayraklı ana kademe Kurucusu olarak görev aldı.
Ak Parti Teşkilatının Siyaset Akademisi proğramını başarı ile bitirerek,
Kadınlar ile ilgili hemen her alanda “ pozitif ayrımcılık” yaklaşımını benimsemiştir. Alime Kocaman başarısını, özverisini, zekasını, erdemlerini, insan ve memleketine olan aşkını birleştirerek özgün, bütüncül, vizyoner ve ezber bozan bir siyasetçi olarak yürüdüğü yolunda attığı her adımı inançla atıyor.
Canan Alime Kocaman, KOSGEB in düzenlediği Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi ne katılarak ,iş yaşamında ilklere imza attı. 2018 yılında Can Yapı İnşaat Firmasını kurarak İş dünyasına merhaba dedi.
, “Eğer her insan, hayatta kalma bakış açısını bırakıp, birlik beraberlik bakış açısını benimserse, adını ve/veya soyadını yaşatmayı görev edinirse, içindeki azmi ve kararlılığı ile mesleğinde yaşattığı o sevdayı en yakın dostu belleyip onun elinden tutup gittiği her yere götürür ve kararlarına ortak ederse başarı onun olur. .
Memleketimizin her bir karış toprağı, bizlerin hepimizin ve felsefemizin eseridir,” diye belirtmiş hayata bakış açısını. Canan Alime Kocaman diğer bir söyleşisinde de “Ekip ruhumu birleştirip, yalnız ülkem adına çalışmalarla, araştırmalarla kallmadım. Siyasi arena da partimiz teşkilatı ile beraber çeşitli çalışmalar geliştirdik. Kişilerarası ve kurum içi çalışmaları çözümleme üzerine sonuç aldığım uygulamalarımızın üzerine kafa yorduk. Var oluşa kadar indik. Acaba bizler neredeyiz diye kendimize sorduk. Sonunda İzmir’ in bizimle birlikte olması adına çalışmalarımıza devam ediyoruz. Diyor.
Ülkemizde ve dünyada barışın, birliğin, mutluluğun mümkün olduğu her kesimde, 21 yüzyıl vizyonunun ana temasının Barış ve Huzur olduğu dünyamızda kadın istihdamına yönelik uluslararası ilişkileri yöneten siyaseti, barış, birlik ve mutluluk için geliştirdiğim çözümlerimi uygulamaya geçirmekti. Siyasi alanda ,bu hususta çalışmalarımı halen devam ettirmekteyim”
derken.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sadece Türkiye’deki dengeleri, dinamikleri değiştiren ve yönlendiren bir isim olması ötesinde, bir dünya lideri olması nedeni ile onun vizyonunda halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz” vurgusunu yapıyor.
Kadının toplum hayatındaki yerini bilen ve kadını korumanın aileyi korumak olduğunu düşünen Kocaman ’ın toplumda ehemmiyet vererek üzerinde konuların başında ise “kadına şiddet” geliyor. Sivil Toplum Platformlarında konuya ilişkin dikkat çeken ve farkındalık oluşturan çalışmaları var. Fiziksel şiddetin can kayıplarına kadar ulaşan vakalar ile kadının hayatında büyük travmalara yol açtığını düşünerek bu konuda da ciddi savaş veriyor.
Gelenekselliği ve çağdaşlığı aynı hamurda yoğurarak “Ak Kadınlar Platformu ” ilkesini yaratan, büyüten ve geleceğe taşıma hedefi koyan Canan Alime Kocaman aynı zamanda 4 çocuk annesidir.
Biliyoruz ki Canan Alime Kocaman , başarılarının hemen hepsinde, azim ve dirayetinin sonucunda olduğunun idraki içerisinde, İnanıyoruz ki yeni ve daha büyük başarılar için hizmetlerine devam edecek,
Ülkesine olan sevdası, girişimci ruhu, yardımsever kişiliği, siyaset alanında birleştiricilik özelliği ve bilge kişiliği ile toplumun sevgisini ve takdirini almış vasıfları üzerinde bulundurması, gelecekte de insanlık adına faydalı çoğu kapsamlı projelerin hayata kazandıracağını biliyor ve kendilerine, “İyi ki Varsın Canan Alime Kocaman ” diyoruz
Levent Kandemir















Dünya
Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi

Haber
2 gün önceon
20 Mart 2023

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışına katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin stratejik ürünleri arasında yer alan bor madeninin katma değerini, “cevherden mücevhere” anlayışıyla 300 kat artıracak tesisin açılışı vesilesiyle bir arada olunduğunu belirterek, “Yatırım bedeli 80 milyon doları bulan Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi, bu alanda ülkemizin ilk, dünyanın da sayılı işletmelerinden biri olacaktır” diye konuştu.
Bor karbürün, sıcaklık ve mekanik dayanıklılığı itibarıyla birçok farklı endüstriyel uygulamalarda aranan ve tercih edilen bir ürün olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bor karbürün özellikle zırh, aşınmaya dayanıklı mekanik parça üretimi, nükleer tesislerde nötron tutucu gibi uygulama alanlarıyla savunma sanayisinin vazgeçilmezi olduğuna dikkati çekti.
“DÜNYA PAZARLARINDA PAY SAHİBİ OLMAMIZA KATKI SAĞLAYACAK YATIRIMLARIN TAMAMINI DESTEKLİYORUZ”
Uçaklardan taktik araçlara, personel yeleklerinden korunaklı levhalara kadar pek çok yerde bu ürünü görmenin mümkün olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bandırma tesisimizde yapılacak yıllık 1000 ton üretim, kullanıldığı alanlarda da 150 kattan 2 bin kata kadar varan değer artışları sağlamaktadır. Bir başka ifadeyle bu tesis sayesinde Türkiye, sadece sahip olduğu bor madeninin katma değerini yükseltmekle kalmıyor aynı zamanda ülkemiz, dünyanın en sert üçüncü malzemesinin üretiminde ve satışında önemli bir oyuncu hâline geliyor” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü açılışın öneminin, tesisin yatırım ve üretim rakamlarının ötesinde Türkiye’ye sağladığı stratejik katkıyla ilgili olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: “Geçmişte bu tür ürünlerin stratejik önemi dikkate alınmayıp sadece fiyat unsurlarıyla dışarıdan tedariki yoluna gidildiği için kriz dönemlerinde ciddi sıkıntılar yaşadık. Savunma sanayimizin ihtiyaçları başta olmak üzere kritik her üründe maruz kaldığımız gizli açık ambargoların ülkemize yaşattığı vakit ve hamle kayıplarını gayet iyi biliyorsunuz. Bunun için artık her alanda önce kendi ihtiyaçlarımızı karşılayacak, onunla birlikte dünya pazarlarında pay sahibi olmamıza katkı sağlayacak yatırımların tamamını destekliyoruz. Sadece Eti Maden bünyesinde yürütülen çalışmalar bile başlı başına birer başarı hikâyesidir. Bor karbür yanında sıvı karbürden lityum üretimi konusunda da yakında somut adımlar atılacaktır. Aynı şekilde temeli atılan, çeliğin dayanıklılığını artırma başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan ferrobor tesisimiz de bu sene içinde hizmete girecektir.”
Nadir toprak elementleri konusunda iyi bir rezerve sahip olunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eskişehir’de keşfettiğimiz 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervimizi yıllık 1200 ton cevher işleyecek bir tesisle kazanca dönüştüreceğiz. Ham maddeyle başlayıp nihai ürününe kadar uzanacak bir sistemle ülkemizin tüm değerlerini harekete geçirmekte kararlıyız” sözlerini sarf etti.
“ÜLKEMİZİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ ARASINA ÇIKARMA HEDEFİMİZE SIKI SIKIYA BAĞLIYIZ”
Diğer alanlarda da benzeri güzel gelişmeler yaşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada küresel tedarikleri belirli yerlere terk edip sadece fikri mülkiyet haklarının kazancıyla yetinme devrinin geride kaldığını ifade etti.
Amerika’sından Avrupa’sına kadar yüksek istişare ve işletme maliyetleri sebebiyle üretimi angarya görerek uzak coğrafyalara taşıyan her yerde ciddi bir paradigma değişikliğinin başladığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye, hem gelişmiş ülke pazarlarına yakınlığı hem lojistik avantajları hem yetişmiş insan gücü ve ham madde potansiyeliyle küresel üretim merkezlerindeki değişimde avantajlı bir yerde duruyor. Geçtiğimiz 20 yılda eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan sosyal güvenliğe kadar her alanda ülkemize kazandırdığımız güçlü altyapı, bu avantajın temelini oluşturuyor. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkarma hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Ne küresel sağlık ve güvenlik krizleri ne yaşadığımız tabii afetler ne de önümüze çıkartılan diğer engeller bizi bu hedeften uzaklaştırabilir.”
Son yıllarda milletçe zorlu sınamalardan geçildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kovid-19 salgını sebebiyle iki yıl sıkıntı çektik. Tam bu badireyi aşmışken kendimizi faiz, kur, enflasyon şer üçgenine sıkıştırılarak taviz vermeye zorlandığımız bir başka mücadelenin içinde bulduk. Bu sıkıntının da üstesinden gelirken asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yıkıntıları arasında kaldık. Aşırı yağışların sebep olduğu seller deprem bölgemize felaket üstüne felaket yaşattı. Depremlerde ve sellerde yitirdiğimiz canların acıları yüreklerimizi yakıyor. Rabbim, hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin.
Biz, bugüne kadar önüne çıkan hiçbir tehdide, maruz kaldığı hiçbir saldırıya, yaşadığı hiçbir zorluğa teslim olmamış, hepsine karşı da inançla ve cesaretle direnmiş bir milletiz. Bugün de öyle yapıyoruz. Bir yandan depremin enkazını kaldırıyor, diğer yandan geçici barınma alanlarını özellikle kuruyor, öte yandan kalıcı konutların inşasına başlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların yaralarını sararken umutlarını güçlendirdiklerini, hayata bağlanmalarını temine çalıştıklarını ifade etti.
Sanayicisiyle, esnafıyla, işletmecisiyle, çiftçisiyle deprem bölgesindeki üreticileri destekleyerek istihdamı canlandırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşanan sarsıntıların yol açtığı huzursuzluk yüzünden başka yerlere giden insanlarımız, yavaş yavaş şehirlerine dönüyor. Milletçe yürek yüreğe, kol kola vererek Allah’ın izniyle bu felaketin izlerini de sileceğiz” diye konuştu.
“BAŞARANA KADAR BİZE DURMAK, DİNLENMEK, BAŞKA YÖNE BAKMAK HARAMDIR”
Deprem bölgelerinde vatandaşlardan bir yıl izin istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bize bir yıl müsaade edin, inşallah biz bir yıl içerisinde kalıcı konutları da bitireceğiz. Çadır kentten konteyner kentlere ve bu konteyner kentlerle birlikte bir taraftan da dikkat ederseniz prefabrik kentler yapıyoruz. Üç ayrı çeşit… Derdimiz ne? Derdimiz vatandaşlarımızı açıkta bırakmayalım. Dolaştığımız bu deprem kentlerinde elhamdülillah vatandaşlarımın şu ifadeleri sorumluluğumuzu artırıyor: ‘Baba bizi bunlara bırakma.’ Mümkün mü? Biz bunların ne yapacağını zaten gayet iyi biliyoruz. Bunlara benim vatandaşım, benim insanım bırakılabilir mi ya? Bunların derdi başka. Biz can derdindeyiz, onlar mal derdinde. Onun için de sağ olsun bütün bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım, valilerim, bütün STK’lerimiz, hepsi şu deprem bölgelerinde her gün sabahtan akşama 7/24 çalıştılar, çalışıyorlar. Bizler de Cumhur İttifakı olarak gerek şahsım, gerekse Devlet Bey, birlikte bölgeyi dolaştık, dolaşıyoruz, dolaşacağız. Konutlarıyla, iş yerleriyle, altyapısıyla, üstyapısıyla, yeni, güvenli, huzurlu yerleşim yerleri kurarak, şehirlerimizin tarihî ve kültürel zenginliklerini ihya ederek Türkiye Yüzyılı’na doğru yürümeyi sürdüreceğiz.
İşte bunlar, onlarla uğraşırken bakın biz neyle uğraşıyoruz. Biz de işte bor madeniyle alakalı, onun çeşitlendirilmesinde bor karbürü, bugün bu tesisi, bu dev tesisi açıyoruz. Aramızdaki fark bu. Bütün bunları başarana kadar bize durmak, dinlenmek, başka yöne bakmak haramdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bir kısmında yaşanan sıkıntının çözümü için ülkenin tamamının yatırımıyla, istihdamıyla, üretimiyle ayakta kalması, güçlü olmasının şart olduğunu vurgulayarak, bunun için deprem bölgesindeki şehirleri ayağa kaldırırken ülkeyi hedeflerine yaklaştıracak diğer projeleri de ihmal etmediklerini söyledi.
Milletin 60 yıllık hayali Türkiye’nin otomobilinin bunlardan biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen günlerde Togg’un ön siparişlerinin alınmaya başlandığını, çok kısa sürede de rekor talep oranına ulaşıldığını belirterek, “Ay sonundan itibaren teslimatları peyderpey gerçekleştireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bor karbür üretim tesisinin de bir başka proje olduğunu ifade ederek, “Buradan elde ettiğimiz tecrübeyle Kütahya Emet’te 5 bin ton üretim kapasiteli yeni bir bor karbür tesisi daha kuracağız. Durmak yok, yola devam” diye konuştu.
Karadeniz’de keşfettikleri gazı milletin hizmetine sunma çabasında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Projedeki personelimizin depremzedelerimizin yardımına koşması sebebiyle yaşanan birkaç haftalık gecikmeye rağmen Karadeniz gazını yakında millî sisteme bağlıyoruz. Doğal gaz boru hatlarımızı geliştirme, doğal gaz depolama tesislerimiz bunlardan biridir. Ülkemizi taşıması, ticareti ve üretimiyle bir doğal gaz merkezi yapma yolunda hızla ilerliyoruz. Önümüzdeki aylarda ilk ünitesini devreye alacağımız Akkuyu Nükleer Güç Santralimiz bunlardan biridir. Tüm üniteleri devreye girdiğinde bu nükleer santral, ülkemizin kesintisiz ve dengeli elektrik üretiminde önemli bir role sahip olacaktır. Ana muhalefet, yanındakilerle beraber Akkuyu Nükleer Santrali’ni gezmek istiyor. Arkadaşlara ‘Buyurun gezdirin’ diyorum. Gidiyorlar, geziyorlar, ‘Muhteşem bir eser’ diyorlar. Dönüp geldikten sonra da ‘Yaptırmayacağız.’ diyorlar. Ya bu ne mantıktır? Bu ne kafadır? Bu ne anlayıştır? Dünya, enerjide ‘Yeşil enerjiye nasıl ulaşacağız?’ diye bunun mücadelesini verirken biz yeşil enerji noktasında özellikle gerek doğal gaz gerekse Akkuyu Nükleer Enerji, bütün bunlarla yeşil enerji noktasında adımlar atıyoruz. Bunlar ise ‘Hayır yaptırmayacağız.’ diyorlar. Ben milletime şikâyet ediyorum. Sevgili halkım, sevgili vatandaşım, işte bu ana muhalefet ve yanındakiler, bu ülkede yarın inanın eğer elektrikler bir zamanlar bunların iktidarlarında nasıl kesiliyorsa, nasıl enerjiye hep muhtaç kalmışsak gene bu noktaya düşeriz. Bunlara bu fırsatı ben inanıyorum ki 14 Mayıs’ta benim vatandaşım vermeyecek.
İşte buyurun. Dünyanın en yüksek barajlarından Yusufeli, bunlardan biridir. Yusufeli Barajı bir yeşil enerjidir, bir hidroelektrik santraldir ama bütün bunlarla beraber aynı zamanda bu baraj, sulamada da istenildiği şekilde kullanılacak bir imkândır.”
“YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZI GELİŞTİRME ÇABALARIMIZ ARTARAK DEVAM EDİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin su kaynaklarının önemli bir kısmını son 20 yılda devreye alarak bu alandaki potansiyeli hakkıyla kullanabilir hâle geldiklerini vurguladı.
Güneş ve rüzgâr enerjisinde çok iyi bir yerde bulunulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “GES, RES, bütün bunlarla beraber dünyada artık parmakla gösterilen bir ülke konumundayız. Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı hızla geliştirme çabalarımız artarak devam ediyor. Bu konuda kat ettiğimiz mesafenin en güzel örneği, ülkemizin yenilenebilir enerjide dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmeye hazırlanmasıdır” diye konuştu.
Savunma sanayisinde yakalanan ivmenin bunlardan biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık Türkiye, dünyanın önde gelen savunma sanayi tedarikçileri arasına girdi” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde savunma sanayisinde yerli ve millî potansiyelin yüzde 20 olduğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Şimdi yüzde 80, nereden nereye. İnşallah yakında hep birlikte şahitlik edeceğimiz yeni gelişmeler, yeni müjdelerle bu konumumuzu daha da pekiştireceğiz. Bu örnekleri üretimin her alanına teşmil etmek mümkündür. Hiçbir kaybın, hiçbir tuzağın bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeden devletiyle, milletiyle, dostlarımızla tek yürek, tek bilek olarak yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Başkaları ne yaparsa yapsın. Hangi siyasi hesaplar peşinde koşarsa koşsun, biz Hakk’ın rızası için, halkın rızası için halkımıza aşkla hizmet etmeyi sürdüreceğiz. İnançla, sabırla, dirayetle çalışarak milletimize ne söz verdiysek Allah’ın izniyle hepsini Cumhur İttifakı olarak tek tek hayata geçireceğiz. Türkiye Yüzyılı Vizyonumuzla aramıza hiç kimsenin, hiçbir engelin, hiçbir siyaset mühendisliği projesinin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Rabbim, yar ve yardımcımız olsun. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diye dua ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu duygularla Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin şehre, ülkeye ve sektöre hayırlı olmasını diledi, emeği geçenleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, tören alanına gelişinde Eti Maden Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Keleşer, tesis ve ürünlerle ilgili bilgi verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Bor Karbür Üretim Tesisi’nde bulunan Eti Maden Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Keleşer ve beraberindekilere canlı bağlanarak üretimi başlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesisin ülke ve millete hayırlı olmasını dileyerek, “Bundan sonra dünyada bir numara olarak yarışa devam” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışını protokol üyeleriyle gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eti Maden Genel Müdürlüğü’nün Balıkesir’deki Sosyal Tesislerinde, kente gelen depremzedelerle beraber yemek yedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan depremzede çocuklarla sohbet etti.









TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar : 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nü kutladı

İyi ki varsın Canan Alime Kocaman

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız nice badireyi birliğimizden, beraberliğimizden aldığımız güçle aştık”

“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı

“Milletimiz, asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi”

“Bir yıl içinde Hatay ve ilçelerini ayağa kaldırmayı planlıyoruz”

“İnsanlarımızın tamamını güvenli konutlara kavuşturana kadar inşa faaliyetlerini sürdüreceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatay’da 183 bin konut ve 15 bin köy evi yapmayı planlıyoruz”

“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”

“Brunei ile iş birliğimizi ileriye taşıma kararlılığımızı teyit ettik”

Brunei Sultanı Waddaulah Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sierra Leone Cumhurbaşkanı Bio ile görüştü

“Milletimizin bu zor günlerde gösterdiği tarihî dayanışma geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlamıştır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAE ile ticaret hacmimizi 25 milyar dolar seviyesine çıkaracağımıza inanıyorum”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı’na katıldı

“Depremzedelerimizi en kısa sürede kalıcı konutlara kavuşturmak için yoğun gayret gösteriyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgemizi tüm illeri, ilçeleri, köyleriyle ayağa kaldıracağız”

“Depremin yaralarını bir yıl içinde büyük ölçüde saracağız”

“Gaziantep’i tarihî kimliğini koruyarak daha güçlü şekilde ayağa kaldıracağız”

“Şehirlerimizin tamamını yeniden ayağa kaldıracağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da depremlerden etkilenen bölgeleri ziyaret etti

Türkiye Tek Yürek ortak yayını ile asrın dayanışması! AFAD ve Kızılay’a deprem için bağış gecesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya Başbakanı İbrahim ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan ,“Hiçbir vatandaşımızı maddi-manevi açıdan sahipsiz bırakmayacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın cenaze törenine katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavi gören depremzedeleri ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim ile bir araya geldi

Şanlıurfa | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu

Diyarbakır | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu

Malatya | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

İyi ki varsın Demet PEKER;

İyi ki varsın Nalan ÖZKAN

Türkiye’nin Genç Patronları ; Ebru ÖZDEMİR

İyi ki varsın Sibel GÖZÜYUKARI

İyi ki varsın Filiz YILDIRIM

İyi ki varsın Meliha KARAMAN

İyi ki varsın Buse ALUÇ

İyi ki varsın Ali Nihat GÖKYİĞİT

İyi ki varsın Ayşegül ABACI

İyi ki varsın Açelya ELMAS

İyi ki varsın Filiz AKKAŞ

Emel Uslu ATİK’le ZİRVE YOLUNDA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nı ziyaret etti

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

Burak Elmas, Galatasaray kulübünün 38. başkanı oldu

ASTOP, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’e “Üstün Hizmet ve Başarı Beratı” verdi.

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

ULUSLARARASI GİRİŞİMCİLİK VE İNOVASYON ZİRVESİ İSTANBUL’DA GERÇEKLEŞTİ

İyi ki varsın ; Mehmet Cengiz

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank : Türkiye artık savunma sanayii ihraç edebilen bir ülke

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kurban Bayramı mesajı

DEV YATIRIMLAR | ELMADAĞ MOBİLYACILAR İHTİSAS OSB’NİN TEMELİ ATILDI

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “OECD İstanbul Merkezi Açılış Töreni”ne Video Mesaj Gönderdi

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”
Son Dakika Haber
-
Dünya2 gün önce
İyi ki varsın Canan Alime Kocaman
-
Dünya2 hafta önce
“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”
-
Dünya1 ay önce
Cumhurbaşkanlığı uçakları da depremzedeler için seferber oldu
-
Dünya1 ay önce
Adıyaman | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu
-
Dünya1 ay önce
Kilis | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kilis’te deprem bölgesinde incelemelerde bulundu
-
Dünya1 ay önce
Diyarbakır | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu
-
Dünya1 ay önce
Şanlıurfa | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu
-
Dünya1 ay önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavi gören depremzedeleri ziyaret etti