Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ceyhan Polipropilen üretim tesisi temel atma ve Adana ‘da yapımı tamamlanan projelerin toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Biliyorsunuz bir süre önce, Türkiye’nin 2053 vizyonunun ilk ve en iddialı hedefi olan Yeşil Kalkınma Devrimi’ni ilan ettik. Artık ülkemizde yapılan her yatırımı, tıpkı bugün temelini attığımız tesis gibi, bu anlayışla planlayacak ve hayata geçireceğiz. Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojinin sağladığı yeni imkânları da en iyi şekilde kullanarak ülkemizi şimdiden geleceğin üretim altyapılarına kavuşturmakta kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ceyhan Polipropilen üretim tesisi temel atma ve Adana ‘da yapımı tamamlanan projelerin toplu açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına “Adana’ya Gel Gidek” türküsünün sözlerini okuyarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de işte bu güzel türküdeki davete icabetle bugün Adana’dayız. İnşallah Adana’nın kebabından yiyeceğiz, şalgamından içeceğiz. Adanalıların gönlünden kopup gelen sevgisiyle de bu güzel buluşmamızı taçlandıracağız” diye konuştu.
Adana’nın kendilerinden, kendilerinin de Adana’dan vazgeçmeyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ına kurban Adana, gadan alırım Adana. Adana’yı özlemişiz, maşallah Adana da bizi özlemiş” dedi. Adana’ya eli boş gelmediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaklaşık 2,2 milyar liralık kamu yatırımıyla 1,8 milyar liralık özel sektör yatırımlarının resmî açılışını yapacaklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde 63 okulu ve iki öğrenci pansiyonunu hizmete açacaklarını, gençlik ve sporda ise yeni stadyumun ikmal inşaatının ve iki adet biner kişilik öğrenci yurdunun, üç futbol sahasının ve tamamlanan diğer projelerin açılışlarını yapacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık alanında 250 yataklı Ceyhan Devlet Hastanesi’nin, yedi aile sağlığı merkezi ve 112 biriminin de aralarında bulunduğu yatırımların resmî açılışlarını yapacaklarını ifade etti. Yeni adalet sarayı ve lojmanları, Adana ile Mersin arasındaki tren yolu hattının tamamlanan kısımlarıyla çok sayıda yol projesini hizmete açacaklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjide çeşitli maden ve elektrik yatırımlarının resmî açılışlarını da yapacaklarını dile getirdi.
İçişleri Bakanlığının yeni kaymakamlık ve emniyet binalarından Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezi’ne kadar çok sayıda yatırımı resmen hizmete aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevre ve şehircilikte ise İller Bankasının çeşitli ilçelerde tamamladığı altyapı ve üstyapı yatırımlarıyla Sarıçam ve Düziçi’ndeki TOKİ projelerini hizmete açacaklarını bildirdi.
Tarım alanında çok sayıda kırsal kalkınma ve orman yatırımının resmî açılışları ile kültür ve turizmde yeni müzenin ikinci etabıyla tamamlanan diğer yatırımların açılışını da gerçekleştireceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayi ve teknolojide ise Çukurova Kalkınma Ajansı’nın desteklediği projeler ile Hacı Sabancı Organize Sanayi altyapı yatırımlarının açılışlarını yaptıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların yanında pek çok bakanlığımızın ve kurumumuzun sizlere daha iyi hizmet vermek için tamamladığı hizmet birimlerinin resmî açılışlarını da buradan gerçekleştiriyoruz” dedi.
Çukurova Üniversitesi’nin tamamladığı yatırımların açılışlarını bizzat yerinde yapacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin yatırımlarının hizmete alımını da buradan yapacaklarını dile getirdi. Tüm yatırımların şehre hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yatırımların kazandırılmasında emeği geçenleri de tebrik etti.
Bugün Adana’da Türkiye’de özel sektör eliyle yapılan en büyük yatırımlardan birinin imza ve temel atma törenini gerçekleştirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayrıca salgın döneminde inşası tamamlanarak faaliyete geçen 26 fabrikanın da toplu açılış törenini yapıyoruz. Temelini atacağımız petrokimya tesisi ve açılışını yapacağımız fabrikalar, Türkiye’nin en zor şartlarda dahi nasıl hedeflerine doğru kararlılıkla ilerlediğinin birer sembolüdür” diye konuştu.
“TÜRKİYE’YE GÜVENİP YATIRIM YAPAN HİÇ KİMSE PİŞMAN OLMAZ”
Ceyhan Polipropilen üretim tesisinin inşa edileceği Ceyhan Endüstri Bölgesi’ni 2007 yılında kurduklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amacımız burada ülkemiz sanayinin en çok ihtiyaç duyduğu ürünlerden biri olan polipropilenin üretilmesini sağlamaktır. Bu işi üstlenen şirketimiz Ceyhan’da 1,7 milyar dolarlık bir yatırım yapacak. Yatırımcımız ham maddesini temin edeceği Cezayir’in millî enerji şirketiyle ortak olarak bu işe başladı” dedi.
Bugün de tesisin inşa sürecinde iş birliği yapılacak diğer firmalarla gereken anlaşmaların imzalandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tesisin 2024 yılında tamamlanıp üretime geçmesi hedefleniyor. Buradaki üretim inşallah polipropilen ithalatımızın yüzde 20’sini karşılayacak. Böylece ülkemizin cari açığına 250 milyon dolarlık pozitif yönde katkı sağlanacak. Tamamı geri dönüştürülebilir, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir üretim ilkeleriyle faaliyete geçirilecek bu tesis, kendi alanında dünyanın en ileri teknolojileriyle kurulacak. Bu yatırım sayesinde Türkiye’nin ihracatında otomotivin ardından 20 milyar dolarlık rakamıyla ikinci sırada yer alan kimya sektöründe dış ticaret açığı vermekten kurtulacağız” diye konuştu.
Yatırımın hayırlı olmasını dileyen, yatırımcı firma, Cezayirli ortağı ve inşa sürecinde iş birliği yapacağı kuruluşlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi: “Her zaman söylediğim gibi Türkiye’ye güvenip yatırım yapan hiç kimse pişman olmaz. Tam tersine sağladığı büyük kazançla hep memnuniyet duyar. Ülkemizdeki ve dünyadaki tüm yatırımcıları küresel üretim ve lojistik sisteminin yeni baştan kurulduğu şu dönemde Türkiye’nin kendilerine sunduğu imkânları ve fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. ‘Gelin hep birlikte kazanalım’ diyerek kapılarımızın yatırımcılara sonuna kadar açık olduğunu bir kez daha tekrarlamak istiyorum.”
“YÜKSELEN HER YENİ FABRİKA BACASI GELECEĞİMİZE DAHA GÜVENLE BAKMAMIZI SAĞLIYOR”
Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde bugün faaliyete geçen 26 fabrikanın da açılışını yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay Kemal, bak fabrika var mı diyordun? İşte buyur 26 fabrikayı bugün açıyoruz. Öncelikle bu fabrikaların her birinin müteşebbislerine şükranlarımı sunuyorum. Dünyanın, salgın ve iklim değişikliği gibi krizlerin pençesinde kıvrandığı bir dönemde yapılan bu yatırımlar, iş insanlarımızın vizyonunun derinliğine işaret ediyor. İşte hep birlikte görüyoruz. Hemen yanı başımızdaki Avrupa olmak üzere gelişmiş ülkelerin hemen tamamı ihtiyaçlarını karşılamak için nereye yöneldiler? Ülkemize yöneldiler” ifadesini kullandı.
İhracatın her ay rekorlar kırarak arttığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fabrikalarımız harıl harıl çalışıyor. İstihdamda salgın öncesi dönemin dahi üstüne çıktık. Böylece ülkemiz 2020’de yüzde 1,8 büyürken bu yılın ilk çeyreğinde 7,2, ikinci çeyrekte ise 21,7 büyüme oranlarıyla yükseliş trendini sürdürdü” dedi.
Hiç şüphesiz bu başarının ardındaki asıl kahramanların yatırımcısı ve işçisiyle özel sektör olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Biz hükûmet olarak bu başarıdaki katkılarından dolayı işçilerimize olan teşekkürümüzü kamu toplu iş sözleşmesindeki yüksek zam oranlarıyla ifade ettik. Özel sektörümüzün de işçilerimizin haklarını verme konusunda aynı hassasiyeti göstereceğine inanıyorum. Geçtiğimiz aylarda Gaziantep’ten Konya’ya, Kocaeli’den Kahramanmaraş’a, ülkemizin dört bir yanında yüzlerce sanayi tesisini hizmete açarak iş dünyamızın dinamizmine yakından şahit olduk.”
Bugün de Adana’da 26 fabrikayla bu kervana yeni katarlar ilave ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yükselen her yeni fabrika bacası geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlıyor. Ülkemizdeki organize sanayi bölgelerinin sayılarının 325’e ulaşması, iş dünyamızın yatırım ve üretim iştahının artarak sürdüğünü gösteriyor” dedi.
Açılışını yaptıkları Ceyhan Endüstri Bölgesi gibi 23 büyük ölçekli yatırım içeren projeyi de hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, endüstri bölgelerindeki tüm yatırımların tamamlandığında sağlayacağı 83 bin ilave istihdam yanında dış ticarete yıllık 23 milyar dolar katkı yapacağını söyledi.
“YEŞİL KALKINMA DEVRİMİ İLE SANAYİDEN İHRACATA HER ALANDA ÜLKEMİZİ YENİ BİR SEVİYEYE ÇIKARTIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biliyorsunuz bir süre önce, Türkiye’nin 2053 vizyonunun ilk ve en iddialı hedefi olan Yeşil Kalkınma Devrimi’ni ilan ettik. Artık ülkemizde yapılan her yatırımı, tıpkı bugün temelini attığımız tesis gibi, bu anlayışla planlayacak ve hayata geçireceğiz. Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojinin sağladığı yeni imkânları da en iyi şekilde kullanarak ülkemizi şimdiden geleceğin üretim altyapılarına kavuşturmakta kararlıyız. Millî teknoloji hamlemiz bu vizyonumuzun ve irademizin en somut ifadesidir” diye konuştu.
İnsansız hava araçlarından yerli elektrikli otomobile kadar pek çok atılımı bu vizyon sayesinde bugünkü seviyesine getirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “İnşallah Yeşil Kalkınma Devrimi ile sanayiden ihracata her alanda ülkemizi yeni bir seviyeye çıkarıyoruz. Gençler başta olmak üzere bu gerçeğin farkında olan herkes yaşanan gelişmeleri büyük bir heyecanla takip ediyor. Dünya ve Türkiye gerçeklerine gözleri de gönülleri de kapalı olanlar ise kendi kısır gündemlerinin peşinde bir o tarafa, bir bu tarafa savrularak aslında ne kadar sığ ve kifayetsiz olduklarını gösteriyor. Bunlara kalsa ülke olarak araya gideriz, kimse dönüp bakmaz. Bizim istikametimiz her zamanki gibi milletimize dönüktür. Milletimiz bizden ne istiyor? Yatırım istiyor, işte yatırım. Milletimiz bizden ne istiyor? Üretim istiyor, işte üretim. Milletimiz bizden ne istiyor? İstihdam istiyor, işte istihdam. Milletimiz bizden ne istiyor? Güvenlik ve huzur istiyor, işte güvenlik işte huzur. Milletimiz bizden ne istiyor? Kendisinin ve ülkesinin başı dik olmasını istiyor, işte güçlü ve büyük Türkiye, velhasıl milletimiz istiyor, biz de yapıyoruz. Bugüne kadar hep öyle oldu, bundan sonra da aynı şekilde devam edecek. Bizde zorsunmak yok, sıkıntılarımız elbette var ama hamdolsun hepsinin de çözümü bizde mevcut.”
“ÜLKEMİZİN EN AZ HASARLA HATTA ÇOĞU ALANDA ÇOK BÜYÜK KAZANIMLARLA BU DÖNEMİ GERİDE BIRAKMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünyanın, siyasi, sosyal ve ekonomik sorunların ateşiyle kavrulduğu bir dönemden geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin en az hasarla hatta çoğu alanda çok büyük kazanımlarla bu dönemi geride bırakması için çalışıyoruz. Mesela küresel düzeyde enerji, mal, hizmet fiyatları fahiş oranlarda arttığı hâlde bunları üçte biri, beşte biri oranında yansıtarak vatandaşlarımızı koruyoruz” dedi.
Dünyanın değişik bölgelerindeki küresel krizlerden de örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Amerika’nın, İngiltere’nin hâlini görüyorsunuz değil mi? Benzin yok, benzin. Aynı şekilde, Almanya’da, Fransa’da kuyruklar, yiyeceklerini bulamıyorlar. Elhamdülillah Türkiye’de böyle bir sorun yok. Ülkemizi bugüne kadar önüne çıkan her engelden, her sorundan, her saldırıdan, her badireden nasıl kurtardıysak bugün de aynısını yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Varsın ötekiler kendi yalan ve iftira çukurlarında debelenip dursunlar. Biz, ‘Yaparsa yine AK Parti yapar’ diyerek işimize bakmayı sürdüreceğiz, gerisi lafı güzaf. Herkesin sözü ve duruşu kendi cibilliyetini gösterir. Biz Adanalı gibi delikanlı, Adanalı gibi harbi, Adanalı gibi çalışkan, Adanalı gibi dik duruşlu bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Rabbim muhabbetimizi, sevgimizi, uhuvvetimizi daim eylesin diyorum.”
ADANA’YA YAPILAN YATIRIMLAR
Geçen 19 yılda 81 vilayetin tamamını da Cumhuriyet tarihinde görülmemiş yatırımlara kavuşturduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilhassa yaşı 20 öncesiyle bugünü mukayese etmeye müsait olanlar aradaki büyük farkı çok daha iyi biliyorlar. Bu kapsamda son 19 yılda Adana’ya ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? 50 milyar, yani bunu eski rakama vurduğumuz zaman 50 trilyon, bu yatırımı yaptık” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde 10 bin 497 yeni derslik inşa ettiklerini, ikinci devlet üniversitesi olarak Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesini kurduklarını anımsattı. Gençlik ve sporda 6 bin 935 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aralarında 33 bin seyirci kapasiteli stadyumun da bulunduğu 45 spor tesisini şehre kazandırdıklarını söyledi.
Sosyal yardımlarda Adanalı ihtiyaç sahibi vatandaşlara toplam yaklaşık 9 milyar liralık kaynak aktardıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta toplamda 3 bin 406 yataklı, 21 hastane ile 68 sağlık tesisini tamamlayıp Adanalıların hizmetine sunduklarını aktardı. Erdoğan bunların arasında beş yıldızlı otel konforundaki bin 550 yataklı Şehir Hastanesi ile 406 yataklı Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin de bulunduğunu kaydetti.
Çevre ve şehircilikte, Adana’da 15 bin 552 adet konutu tamamladıklarını, 4 bin 107 konutun yapımının ise sürdüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrimizde toplam 9 bin 235 bağımsız birimde riskli yapı tespiti yaptık. Bunlardan 7 bin 771 bağımsız birimin yıkımı gerçekleşti. Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında bugüne kadar 64 milyon lira tutarında riskli yapı kira yardımı yaptık. Adana’da toplam alanı 1 milyon 150 bin metrekare olan yedi adet millet bahçesi projemiz var. Bunlardan ikisini tamamlayıp hizmetinize sunduk, beşi ile ilgili süreç devam ediyor” bilgisini verdi.
Ulaştırmada, Adana’ya 178 kilometre uzunluğunda yeni bölünmüş yol yaparak bölünmüş yol mesafesini toplamda 427 kilometreye çıkardıklarını da anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Yapımı devam eden Ceyhan-Çukurköprü-Kozan yolunu, Adana-Karataş yolunu, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü, Kozan-Feke-Saimbeyli-Tufanbeyli-Kayseri hududu yolunu ve Adana-Kozan yolunu önümüzdeki yıl tamamlıyoruz. Adana Güney Çevre Yolu’nda kamulaştırma sorunlarından kaynaklanan birtakım gecikmeler olsa da inşallah 2023 yılına kadar hepsini de çözüp yolu tamamlayacağız. Adana-İmamoğlu ayrımı-Aladağ yolunu, Adana-Kozan ayrımı-Mansurlu-Kayseri hududu yolunu ve Ceyhan-Yumurtalık yolunu önümüzdeki 2 yıla kadar bitiriyoruz. Toprakkale-İskenderun otoyolu ile Tarsus-Adana-Gaziantep otoyolunun, Adana kuzey kavşağı arasındaki otoyol projesinin inşasına kamulaştırma çalışmaları tamamlandıktan sonra başlayacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adana-Mersin demir yolunu yenilediklerine ve seyahat süresini eskiye göre yarı yarıya indirdiklerine dikkati çekerek, “Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep hızlı tren hattı projemizin yapımı etaplar hâlinde devam ediyor. İnşallah bu hattın tamamını 2025 yılına kadar da tamamlıyoruz” dedi.
Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın inşaatının devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projeyi de 2023 yılına kadar tamamlayıp hizmete sunmayı planladıklarını vurguladı. Tarım ve ormancılıkta, Adana’ya 11 baraj ve bir gölet inşa ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sekiz baraj daha inşa edeceğiz. Son 19 yılda inşa ettiğimiz sulama projeleri ile 925 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Şu anda inşaat çalışmaları devam eden sulama tesisleri ile 565 bin dekar mümbit araziyi daha sulamaya açacağız” dedi.
Adanalı çiftçilere de bugüne kadar toplam 5 milyar liralık tarımsal destek verdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Sosyal güvenlik alanında, Adana’daki 139 bin iş yerimize toplam 4,2 milyar liralık prim teşviki verdik. Adana, Seyhan, Çukurova, Yüreğir, Sarıçam, Ceyhan, Yumurtalık, İmamoğlu, Karaisalı ve Kozan’a doğal gaz arzını sağladık, Pozantı’ya seneye, Aladağ, Feke, Karataş, Saimbeyli ve Tufanbeyli’ye ise 2023 yılında doğal gaz arzını sağlayacağız. İnşallah önümüzdeki dönemde bir kısmının müjdesini biraz önce verdiğimiz dev yatırımlar gibi sizleri çok daha büyük eserler ve hizmetlerle buluşturmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının öncesinde, tesis inşa edecek firma ile inşa sürecinde iş birliği yapacağı firmalar arasında anlaşmalar imzalandı ve hatıra fotoğrafı çektirildi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Ekim ayında Cumhuriyet tarihimizin en yüksek ekim ayı ihracatı rekorunu kırmış bulunuyoruz. İhracatımız, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 artışla 23 milyar 600 milyon doları aşmış bulunmaktadır.” dedi.
02 Kasım 2024 Bakan Bolat, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile Antalya’da düzenlediği basın toplantısında, ekim ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Ekim ayında Cumhuriyet Bayramı’nın iş günü olan hafta arasına, geçen sene ise hafta sonuna denk geldiğini anımsatan Bolat, bu negatif takvim etkisine rağmen ihracatta artış yaşandığına dikkati çekti.
“Ekim ayında Cumhuriyet tarihimizin en yüksek ekim ayı ihracatı rekorunu kırmış bulunuyoruz. İhracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 artışla 23 milyar 600 milyon doları aşmış bulunmaktadır.” diyen Bolat, şunları kaydetti:
“Geçtiğimiz yıl ekim ayı ihracatı 22,8 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Yaklaşık 800 milyon doların üzerinde bir artışı ihracatçılarımız başardı. Ekim ayında altın ve enerji hariç ihracatımız, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,6 oranında artışla 22,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Böylece ekim ayında aylık bazda Cumhuriyet tarihimizin en yüksek altın ve enerji hariç ihracat rekoru kırılmıştır. Böylece son 15 ayın 10’unda ayın Cumhuriyet tarihi rekorlarını kırdık. 2024 yılının ilk 10 ayında mal ihracatımız 209,7 milyar dolardan 216,4 milyar dolara yükseldi. Böylece bu yılın 10 ayında 6,7 milyar dolar mal ihracatımızı artırdık.” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “”Ekonomimizde de güven endekslerinin giderek yükseldiğini görmekteyiz. 2024 yılı mal ve hizmet ihracat rakamları ile alakalı olarak olumlu ve güzel tabloları paylaşmış olacağız.” dedi.
Bakan Bolat, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile Antalya’da düzenlediği basın toplantısında, ekim ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Konuşmasına TUSAŞ’taki terör saldırısını lanetleyerek başlayan Bolat, saldırıda hayatını kaybeden şehitlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
TUSAŞ’ın savunma sanayisinde çok önemli başarılar elde ettiğine işaret eden Bolat, savunma ve havacılık sanayisinin 90 bini aşan istihdamı ve 12 milyar dolarlık yıllık üretimi,185 farklı ülkeye 5,5 milyar dolar ihracat gerçekleştiren büyüklüğü ile Türkiye için çok önemli itibar ve saygınlık kazandırdığını söyledi.
Bolat, bu yıl da savunma sanayisinde en az 6,5 milyar dolarlık ihracat beklediklerini dile getirerek, 2002’de yüzde 20 düzeyinde olan yerlilik, kendine yeterlilik oranının, 2023’te yüzde 80’in üzerine çıktığını aktardı.
Dış ticaret açığındaki düşüşün, makroekonomik istikrara ve ekonomik büyümeye pozitif katkı verdiğinin altını çizen Bolat, şunları kaydetti:
“Bu yılın ilk 8-9 ayında olduğu gibi, ekim ayında da dış ticaretimizdeki dengelenmenin devam ettiğini görmek bizleri memnun ediyor. Bu başarı, küresel ekonomi ve Avrupa Birliği’ndeki büyük durgunluğa rağmen başarılmıştır. Önümüzdeki süreçte Avrupa ve ABD’deki faiz indirimleri ile beraber ülkemiz ihraç ürünlerine olan talebin daha da artacağına inanıyoruz. Eylül-ekim ayında ihracatta başlayan yükseliş ivmesinin kasım-aralık aylarında da devam edeceğini ümit ediyoruz. 2024 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 2,5’lik büyümenin 1,3 yüzde puanı net mal ve hizmet ihracatından gelmiştir. Ekonomimizde güven endekslerinin giderek yükseldiğini görmekteyiz.”
“İthalatta azalma trendi devam ediyor”
Ekim ayında eylül ayında olduğu gibi altın ve enerji ihracatındaki aşağı yönlü seyrin devam ettiğini belirten Bolat, kasımdan sonra buradaki seyrin yeniden bu rakamların yukarı yönlü olmasını beklediklerini anlattı.
Bakan Bolat, ithalatta azalma trendinin devam ettiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Ekim ayı ithalatı yüzde 0,1 azalışla 29 milyar 364 milyon dolar olarak gerçekleşti, 43 milyon dolarlık bir gerileme var ama ihracatımız 800 milyon dolar artınca aylık dış ticaret açığımızdaki azalma devam ediyor. 2024 Ekim ayında, dış ticaret açığımız ise yıllık bazda yüzde 13 azalış ile 5,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2023 Ekim ayında 6,6 milyar dolarlık dış ticaret açığı kaydedilmişti. Son 15 ayın 12’sinde dış ticaret açığımızın azaldığını görüyoruz. 2024 Ekim’de, ihracatın ithalatı karşılama oranında 3 puanlık bir artışla yüzde 80,4’e yükselmiş bulunuyoruz. 10 aylık ithalatımız yüzde 7,2’lik azalışla 282 milyar dolara geriledi.”
Bolat sözlerine şöyle devam etti:
“İlk 10 ayda mal ithalatında yaklaşık 22 milyar dolar tasarruf sağlamış bulunuyoruz. Dış ticaret açığı, 2024 yılı ilk 10 ayında yüzde 30,4 azalışla 65,6 milyar dolar olarak kaydedilmiştir. 2023 yılının ilk 10 ayında dış ticaret açığı 94,3 milyar dolar idi. Hedefimiz bu açığı 80 milyar dolatın altında tutabilmek. İhracatın ithalatı karşılama oranı 8 puana yakın artışla yüzde 69’dan yüzde 76,7’ye yükseldi. 2024 yılının ekim ayında yıllıklandırılmış ihracatımız yüzde 3,1 artış ile 262,3 milyar dolar olmuştur. Bu da Cumhuriyet tarihinin rekor rakamı konumundadır.”
“Yıllıklandırılmış ithalatı 340 milyar dolara düşürdük”
Bakan Bolat, yıllıklandırılmış ithalatta geçen yıl ekimde 367,2 milyar dolarlık ithalat bulunduğunu anımsatarak, şu an 340 milyar dolara düştüğünü söyledi.
Ekim ayı itibarıyla son 12 ayda yıllıklandırılmış dış ticaret açığının, geçen yılın aynı ayına göre 35,1 milyar dolar azalarak 77,7 milyar dolar olduğunu bildiren Bakan Bolat, 2024 yılının ekim ayında yıllıklandırılmış ihracatın ithalatı karşılama oranının ise yüzde 77,2 olduğunu dile getirdi.
Bolat, “Bu rakamlar döviz ihtiyacımızın azaldığı anlamına geliyor, döviz sorunun şu an için ortadan kalktığını gösteriyor. Merkez Bankamızın brüt ve net rezervlerinin hızla arttığını biliyoruz. Dün gece Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’nin kredi notunu yükseltti, son 1 yıl içinde yaklaşık bütün kredi derecelendirme kuruluşlarından 2’şer defa not artışı sağlanmış oldu. İnşallah 2 ay sonra buluştuğumuzda, 2024 yılı mal ve hizmet ihracat rakamları ile alakalı olarak olumlu ve güzel tabloları paylaşmış olacağız.” ifadelerini kullandı.
“Ekim ayı itibarıyla hizmetler ihracatımızın son 12 ayının 112,5 milyar dolara çıkacağını tahmin ediyoruz”
Hizmetler ticaretinin de parlayan bir sektör olduğuna dikkati çeken Bolat, geçen yılın 106 milyar hizmet ihracatı ile kapandığını anımsattı.
Bolat, “Bu yıl için 110 milyar dolarlık bir hizmet ihracatı hedefi belirlemiştik, bu rakamın ekim ayı ödemeler dengesi tablosu açıklandığında 97 milyar dolar ilk 10 ayda hizmet ihracatı bekliyoruz. Geçen yıl 56 milyar dolar fazla veren hizmetler dış ticaretinde ekim ayı itibarıyla hizmetler ihracatımızın son 12 ayının 112,5 milyar dolara çıkacağını tahmin ediyoruz. Orada da hedefimizi aşacağız.” diye konuştu.
Dış ticarette cari işlemler açığının azaldığını hatırlatan Bolat, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bununla sevinmek yerine, ‘Tüketim malları ithalatı artıyor.’ deniyor. Bakıyoruz orada, altın ihracatı yapmak isteyenlerin, bir kısım mücevher şeklinde yarı mamul getirme yoluyla bir rakamda artış olduğunu görüyoruz. Bunu tüketim malları ithalatı artıyor şeklinde söyleyerek hepimizin başarısını gölgelemeye çalışmak beyhude. Bunun yanında ‘ekonomi yavaşladı da bunlar oldu’ deniyor ama ekonomi yavaşladı ama bir dengeleme, ayarlama süreci yaşanıyor. Dış ticaret açığı azaldı mı, döviz dengelendi, kur patlaması yok, Merkez Bankasının kasası dolu. Bunlarla sevinmek varken hep olumsuzluk arayanlara bunları söylüyorum.”
“Mesela cari işlemler açığı sorun olmaktan çıktı. 2024 yılı ocak-ağustos döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 75,2 azalışla 9,7 milyar dolar olarak kaydedildi.” yorumunu yapan Bolat, ” Yıllıklandırılmış bazda cari işlemler açığındaki iyileşmenin 2024 genelinde devam etmesini bekliyoruz. 2024 yılı ekim ayında yıllıklandırılmış cari işlemler açığının 9-10 milyar dolar aralığına kadar gerilemesini tahmin ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, AB’ye ocak-ekim döneminde 90,2 milyar ihracat yapıldığına dikkati çekerek, “Balkan ülkelerine 22 milyar dolar ihracatımız var. Bu yıl Bulgaristan’a ihracatımızda önemli bir artış var. Ocak- Ekim döneminde en fazla ihracat yaptığımız ilk beş ülke ise sırasıyla Almanya, ABD, Birleşik Krallık, Irak ve İtalya olmuştur. İngiltere’ye ihracatımıza 2,3 milyar dolar artış var, Suudi Arabistan’a ihracatımız hızla artıyor.” değerlendirmesini yaptı.
Bolat sözlerini şöyle tamamladı:
“Azalışlarda birinci sırada İsrail var. İlk dört ayın verileri ile yüzde 67 azalış gözüküyor ama 2 Mayıs’tan bu yana İsrail’le bir dolarlık ticaret yapılmadı. Ama Filistin tarafı ile Filistin devletine yönelik olarak, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığının resmi olarak talep ettiği ürünlerde, ihracat iznini, varış yeri Filistin, alıcısı Filistinliler olmak kaydıyla, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığının kontrolünde veriyoruz. Filistin’de yaşayan 6 milyon insanın, 7 Ekim’den önce ithalatının yüzde 25’ini Türkiye’den yaptığını düşündüğümüzde Filistin devletinin ekonomik, ticari taleplerine sessiz kalmıyoruz. Filistin’e dünyada en fazla yardım eden ve tutunmasını sağlayan ülke Türkiye olmuştur.”
Bakan Bolat, verilerin açıklanmasının ardından basına kapalı gerçekleşen TİM Çalıştayı’na katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Senegal Cumhurbaşkanı Bassirou Diomaye Diakhar Faye’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı.
Senegal Cumhurbaşkanı Faye, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Senegal Cumhurbaşkanı Faye, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Senegal bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim Özel Programı’nda yaptığı konuşmada, “Bu millet tarihin her döneminde maruz kaldığı tüm saldırıların üstesinden gelmeyi başararak küllerinden yeniden doğmayı başarmış asil bir millettir. Bugün küllerimizin değil, sahip olduğumuz imkânların ve azmin üzerinde yükseldiğimiz bir döneme giriyoruz. Allah’ın izniyle yokluklar içinde yürüttüğümüz Millî Mücadele’yi nasıl zaferle taçlandırdıysak, bu mücadeleyi de başarıya ulaştıracağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda düzenlenen 29 Ekim Özel Programı’na katıldı.
Konuşmasına Cumhuriyet’in ilanının 101. yılını kutlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Mücadele’nin Başkomutanı, Cumhuriyet’in banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere istiklalin ve istikbalin inşasında emeği, katkısı olan kahramanların her birini saygıyla andı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bin yıldır bu toprakları vatanımız olarak tescillemek için canlarını feda etmekten çekinmeyen tüm şehit ve gazileri rahmetle anıyorum. Bugün de ister üniformalı ister TUSAŞ’ta olduğu gibi üniformasız olsun milletimizin huzuru ve devletimizin bekası uğrunda hayatları pahasına mücadele eden kahramanlarımıza şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
Milletçe birlik ve beraberliğe sahip çıkarak iç cepheyi sağlam tuttukça terör örgütlerinin de onları besleyip ülkenin üzerine salan şer güçlerinin de emellerine ulaşamayacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nevzuhur devletlerin, köksüz toplumların, kendi çıkarları dışında hiçbir insani değeri önemsemeyen küresel tröstlerin anlamadıkları bir hakikat var. Bu hakikat, Türkiye Cumhuriyeti’nin, bizim binlerce yıllık devletler silsilemizin son temsilcisi olduğudur. Onlar sanıyorlar ki bu milletin devleti sadece 101 yıllık geçmişe sahiptir. Hâlbuki Cumhuriyetimiz 101 yıl önce yeni bir devlet olarak değil, yeniden başlangıcın sembolü bir rejim olarak kurulmuştur. Ordumuz başta olmak üzere devletimizin omurgasını oluşturan kurumlarımızın kuruluş yıllarının yüzlerce, hatta binlerce yıl öteye uzanması bu hakikatin en açık ifadesidir.”
“SAHİP OLDUĞUMUZ İMKÂNLARIN VE AZMİN ÜZERİNDE YÜKSELDİĞİMİZ BİR DÖNEME GİRİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuruluşundan itibaren Cumhuriyetimizin elbette kimi eksikleri olmuştur, kimi zaafları olmuştur, hatta kimi hatalı tercihleri de olmuştur ama bunların hiçbiri tevarüs ettiğimiz köklü tarihi, zengin medeniyeti, tüm dünyaya örnek teşkil eden insani değerleri gölgelemeye yetmez. Tam tersi, bu millet, tarihin her döneminde maruz kaldığı tüm saldırıların üstesinden gelmeyi başararak küllerinden yeniden doğmayı başarmış asil bir millettir” diye ekledi.
“Bugün küllerimizin değil, sahip olduğumuz imkânların ve azmin üzerinde yükseldiğimiz bir döneme giriyoruz. Bir başka ifadeyle, yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yokluklar içinde yürütülen Millî Mücadele nasıl zaferle taçlandırıldıysa Allah’ın izniyle bu mücadeleyi de başarıya ulaştıracaklarını söyledi.
Her milletin devlet mefhumuna bakışının farklı olduğunu ancak Türk milleti kadar kaderini devletiyle beraber görmüş başka bir millet olmadığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ezelden beri her şeyin fani olduğuna inanan milletimiz sadece devletini ebed müddet tahayyül etmiştir. Bu düşünce Orhun Kitabelerinde, ‘Ey Türk milleti üstte gök çökmedikçe altta yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir.’ diye ifade ediliyor. İstiklal Marşımızda da ‘Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal’ seslenişiyle bu hakikat tekrar vücut buluyor. Türkistan’dan Avrupa’ya, Güney Asya’dan Kuzey Afrika’ya kadar uzanan geniş coğrafyada kurduğumuz her devletimizin varoluş kodları bu anlayışla yoğrulmuştur. Bizim için Asya Hun Devleti’nden Göktürklere, Uygurlardan Karahanlılara, Selçuklulardan Osmanlılara uzanan, şanla şerefle dolu koskoca bir tarihin istisnasız tamamı birdir, bütündür ve milletimize aittir. Anadolu’ya geldiğimizde de burada yaşayan insanların tamamını şefkatle ve adaletle kucaklayarak kendimizden ayrı görmedik, cihan devletimizin ayrılmaz bir parçası olarak bağrımıza bastık.”
Geride kalan yüzyılın başlarında yaşanan acı hadiselerin hiçbirinin sebebinin Türk milleti olmadığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, emperyalistlerin vaatlerine, yalanlarına, tahriklerine kapılan bin yıllık komşuların, kendi hırslarının ve hatalarının bedelini ödediklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetimizi kurduktan sonra, devletimizin sınırları içindeki her bir insanımızı adil ve eşit vatandaşlar olarak kabul etme sürecimiz biraz sancılı geçmiş olabilir. Ama nihayetinde bunu da başardığımızı düşünüyorum. Geldiğimiz noktada artık, geçmiş bir asırdaki acıları yarıştırma, yanlışlarla hesaplaştırma anlayışını geride bırakıp, hep birlikte yönümüzü Türkiye Yüzyılı’na çevirmemiz gerektiğine inanıyorum” değerlendirmesini yaptı.
“MİLLÎ MÜCADELE TEK BAŞINA, BU HALKIN EN ZOR ŞARTLARDA BİLE NELER YAPABİLECEĞİNİN EN GÜZEL TİMSALİDİR”
Dünyada ve bölgede tarihî gelişmelerin yaşandığı, siyasi ve ekonomik yeniden yapılanma sürecinin kapılarının aralandığı bir dönemde olunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Böyle bir dönemde 85 milyon hep birlikte Türkiye Yüzyılı vizyonu etrafında bütünleşmemiz çok daha önemli ve hayati hâle gelmiştir. Bunun için de ülke ve millet olarak önümüzdeki siyasi, sosyal, ekonomik sorunları hızla çözmemiz şarttır. Cumhur İttifakı ortağımızın öncülüğünde son dönemde ortaya konan yaklaşımların, bu geniş arka plan ışığında ön yargısız olarak değerlendirilmesinin daha faydalı olacağı kanaatindeyiz. Bu yaklaşım, kadim devlet aklının, milletimizin binlerce yıllık tecrübesinden süzülüp gelen irfanının gereğidir. Hazreti Mevlana’nın ifadesiyle, yeni şeyler söylememiz gereken, sorunları görmezden gelen değil, kararlı irade ortaya koyup çözmemiz gereken bir iklime girdik. Aksi hâlde nevzuhur devletlerden ve toplumlardan bir farkımız kalmaz. Hiç uzağa gitmeye gerek yok, Millî Mücadele tek başına, bu halkın en zor şartlarda bile neler yapabileceğinin en güzel timsalidir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Mücadele’de asker sayısı, ekonomik güç, silah, teçhizat, ulaşım ve istihbarat imkânları bakımından üstün tarafın işgalciler olmasına rağmen, Allah’ın nusret ve inayetiyle zafer kazananın Tükler olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü ‘Kuva-yı Milliye’yi amil, İrade-i Milliye’yi hakim kılmak’ hedefiyle el ele verdik, kenetlendik, yekvücut olduk. ‘Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır’ emri gereğince, Millî Mücadele’de hiç kimse yan yana yürüdüğü arkadaşına Türk mü, Kürt mü, Alevi mi, Sünni mi olduğunu sormadı. Ülkenin dört bir yanındaki illerimizin temsilcileri Ankara’da buluşup Büyük Millet Meclisi’nde omuz omuza verdi, birlik oldu” diye konuştu.
Sakarya’da, Dumlupınar’da, Maraş’ın, Urfa’nın, Antep’in, İzmir’in işgalden kurtuluşunda hep bu ruhla düşmanın mağlup edildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Mücadele dönemine ait bir hatırayı paylaşarak, şöyle devam etti: “Yunan işgal kuvvetlerinin ilerleyişinden dolayı ordumuzun Sakarya’nın doğusuna çekilmesi gündeme gelmişti. Birçok kişide endişelere sebep olan bu fikri tartışmak üzere Meclis gizli oturumla toplandı. Fevzi Paşa, ordunun rahatça manevra yapmasını sağlamak için Meclis’in Kayseri’ye taşınmasını teklif ediyordu. Meclis açıldığından beri hiç söz alıp konuşmamış, yemin merasiminden başka kürsüye çıkmamış olan Dersim Mebusu Diyap Ağa elini kaldırdı. Oturum başkanının davetiyle kürsüye gelen Diyap Ağa, Meclisi süzdü ve ‘Lafım kısadır’ dedi. ‘Biz buraya kaçmaya mı geldik, yoksa kavga ederek ölmeye mi?’ Meclis alkıştan yıkılırken, tartışma o cümleyle hitama erdi. İşte böyle çelikten bir iradeyle kazandığımız Millî Mücadele dünyada pek çok toplumun istiklal umudunu da yeşertmiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’i kurarak çıkılan yeni yolun, zaman içinde mazlum milletlerin bağımsızlıklarını kazanmalarına giden kapıları açtığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Bugün de bir asır önce Meclis kürsüsünde yaşanan iklimi yeniden hissediyor, aynı şeye inanıyor, aynı şeyi söylüyoruz. Yine bir asır önce olduğu gibi, dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimizin umudunu yaşatacak, azmini bileyecek, inancını kökleştirecek tarihî bir duruş sergiliyoruz. Şunun bilinmesini isterim, hiçbir zorluk bizi yolumuzdan alıkoyamayacak. Milletçe ve devletçe, dünyada ve bölgemizde oynanan oyunlar karşısında kaçmayacak, geri adım atmayacak, karanlık senaryolara teslim olmayacak, sinsi oyunlara yenilmeyeceğiz.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NI MUTLAKA HAYATA GEÇİRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tam tersine, onurlu ve dirayetli duruşumuzdan taviz vermeden, kendimize yakışır şekilde mücadeleye devam edeceğiz. Sınırlarımızın güvenliğiyle yetinmeyecek, bölgemizin ve dünyanın huzuru, mazlumların felahı için çalışmaktan vazgeçmeyeceğiz. Siyasi, sosyal ve ekonomik tüm hedefleriyle Türkiye Yüzyılı’nı mutlaka ama mutlaka hayata geçireceğiz” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’in 101. yıl dönümünde bu ahde 85 milyon vatandaşın her birinin canıgönülden katıldığına inandığını dile getirdi.
“BİN YILLIK KARDEŞLİĞİMİZİ BÜYÜTELİM, GÜÇLENDİRELİM”
Köken, inanç, mezhep, meşrep, siyasi ve ideolojik farklılık ayrıt etmeksizin, yüreği bu ülke ve bu millet sevgisiyle çarpan herkese, tüm vatandaşlara samimiyetle seslendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gelin, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edelim. Gelin, son iki asırdır dünyada yaşanan büyük dönüşümleri kaçırmamıza yol açan farklılıklarımızı, Türkiye Yüzyılı’nın inşasının harcı, tuğlası, demiri hâline getirelim. Gelin, Hünkar Hacı Bektaş’tan aldığımız ilhamla bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım. Gelin, ayrık otlarını değil, bin yıllık kardeşliğimizi büyütelim, güçlendirelim. Bu hasbi çağrımıza kulak verecek, gönül açacak, yoldaşlık edecek herkes, tarihin şanlı sayfalarında hak ettiği yeri muhakkak alacaktır. Vatan topraklarındaki bin yıllık varlığımızı şanla, şerefle taçlandıracak yeni başarıları hayata geçirene kadar bize durmak, duraksamak yoktur. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Cumhuriyetimizin 101. yıl dönümü bir kez daha kutlu olsun. Yurt içinde ve dışında bulunan vatandaşlarımızla birlikte, kendilerini bizden ayrı görmeyen, kardeş ve soydaş bütün halkların da Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ediyorum.”
Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, istiklal ve istikbal mücadelesinin tüm önderlerini, emektarlarını saygıyla yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin yıldır bu toprakların vatan olması için, canlarını vermek dâhil hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan şehitlere ve gazilere Allah’tan rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından 2024 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülen isimleri açıkladı. Buna göre, Bilim Kültür alanında Gönül Tekin, Günay Kut, edebiyat alanında Fatma Karabıyık Barbarosoğlu, müzik alanında Ahmet Özhan, sinema alanında Göksel Arsoy, tiyatro alanında Turan Oflazoğlu, kütüphanecilik alanında Ramazan Minder, zanaatlar alanında Salih Balakbabalar büyük ödüle layık görüldü. Vefa ödülünün sahibi ise Halit Refiğ oldu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.