Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıl sonunda tarihimizde ilk defa 200 milyar doların üzerinde bir ihracata imza atacağız”

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “İhracatta her ay yeni bir rekora imza atarak ilerliyoruz. İlk altı ayda, geçtiğimiz yıla göre yüzde 40’lık bir ihracat artışı gerçekleşti. Bu gidişle yıl sonunda tarihimizde ilk defa 200 milyar doların üzerinde bir ihracata imza atacağız. Güçlü ihracat performansı, düşen altın ithalatı ve turizmdeki toparlanmayla birlikte, cari açığın da gerilemesini bekliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Aziz milletim, değerli basın mensupları; sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum.

Kabine Toplantımızda küresel bir sağlık krizine dönüşen koronavirüs salgını başta olmak üzere gündemimizdeki dış politika, güvenlik ve diğer başlıklara ilişkin değerlendirmelerimizi yaptık.

“TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK ELDE EDİLENE KADAR TEDBİRLERE UYMAYA DEVAM ETMELİYİZ”

Türkiye, dünyada salgın sürecini tüm boyutlarıyla başarıyla yürüten tüm ülkelerin ilk sıralarında yer almaktadır. Aldığımız etkili ve yerinde tedbirler sayesinde pek çok ülkeden olumlu yönde ayrıştık. Dünyanın pek çok yerinde testler ücrete tabi iken, biz salgının başından beri vatandaşlarımıza ücretsiz test hizmeti sunduk.

Aynı şekilde aşı hizmetlerini de diğer ülkeler gibi ücretsiz olarak vatandaşımıza veriyoruz. Buradan tüm vatandaşlarımıza artık 18 yaşın üzerindeki herkese açılmış olan aşı randevularını bir an önce alarak kendilerini ve sevdiklerini bu musibetten korumaları çağrısında bulunuyorum. Çünkü şu anda dünyada bu hastalığa karşı aşı dışında kullanılabilecek işe yaradığı bilinen başka bir tedbir yoktur. Aşı konusunda yürütülen olumsuz kampanyaların hiçbirinin de ilmi ve akli temele dayanmadığının altını tekrar çizmek istiyorum.

Sağlık Bakanlığımızın hazırladığı salgın yönetimi ve çalışma rehberlerine uygun çalışma ortamının sağlanmasına yönelik denetimler sürecektir. Toplumsal bağışıklık elde edilene kadar hep birlikte temizlik, maske, mesafe başta olmak üzere tedbirlere uymaya devam etmeliyiz.

“MİLLETİMİZİN HER KESİMİNE DESTEK OLDUK”

Sağlık tedbirleri yanında salgın döneminde çeşitli başlıklar altında hayata geçirdiğimiz uygulamalarla milletimizin her kesimine destek olduk. Bu çerçevede bütçeden ve çeşitli fonlardan sunduğumuz doğrudan desteklerin tutarı 150 milyar lirayı aşmış durumdadır. Yıl sonuna kadar bu tutarın 196 milyar liraya, yani millî gelirimizin yüzde 3,5’una ulaşmasını bekliyoruz. Kullandırılan ve tüm ertelenen krediler ile vergi ve sosyal güvenlik primleri yoluyla da 524 milyar liralık, yani millî gelirin yüzde 9,3’ü kadar bir kaynağı harekete geçirdik. Bu sayede ihtiyaç sahibi vatandaşımızdan çalışanımıza, üreticimize, yatırımcımıza kadar kimseyi yalnız bırakmadık.

Tarım desteklerinde de bu yıl toplam desteğin yüzde 63’ünü, yani 15 milyar lirasını en fazla finansmana ihtiyaç duyulan ilk 6 ayda üreticilerimizin hesaplarına yatırdık. Uyguladığımız etkin müdahale alımlarıyla hem alım yaptığımız ürünlerin kapsamını genişlettik, hem de çiftçimizin yüzünü güldürecek fiyatları açıkladık.

Tarımda yaşanan kuraklık sebebiyle ortaya çıkacak muhtemel sıkıntılara karşı tedbirlerimizi aldık, alıyoruz. Toprak Mahsulleri Ofisi hasat nedeniyle Haziran ayında ara verdiği uygun fiyatlı arpa ve buğday gibi yem ham maddesi satışına Temmuz’da devam edecektir. Gelecek yılki hasat dönemine kadar sürecek bu uygulamadan yetiştirici, besici ve yem üreticilerinin tamamı faydalanacaktır. Besicilerimiz yem ham maddesi almak için hayvan kayıt sistemine kayıtlı hayvan sayısı kadar Toprak Mahsulleri Ofisi’ne başvurabilir.

Yine hayvancılık sektörünün kaba yem ihtiyacını karşılamak amacıyla yem bitkileri desteğimiz de devam ediyor. Sadece bu yılın ilk altı ayında yem bitkisi üretimi için 821 milyon lira destek ödemesi yaptık. Bu destekler sayesinde ülkemizde yem bitkileri ekim alanı 758 bin hektardan 2,5 milyon hektara yükseldi.

Salgın ve kuraklık nedeniyle ortaya çıkan durumu istismar ederek hububat ile et, süt, yem fiyatlarını aşırı şekilde yükseltmeye çalışanlara da izin vermeyeceğiz.

Kuraklığa karşı en büyük kozumuz, son 19 yılda hayata geçirdiğimiz 227 milyar liralık yatırımla 45 milyar metreküp suyun depolanmasını sağlamış olmamızdır. Bugün de Kabine Toplantımız öncesi Ankara için çok önemli olan arıtma ve atık su toplama kolektörleriyle birlikte Gerede sistemi ile Kırıkkale-Sulakyurt Sulaması ve Çankırı Dereçatı Barajı’nı hizmete açtık. Yaklaşık 1,5 milyar liralık bu yatırımların ülkemize ve şehirlerimize hayırlı olmasını diliyorum.

“AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİ KÜÇÜLÜRKEN, BİZ 2020 YILINI BÜYÜME İLE KAPATTIK”

Her alanda aynı tutarlı ve kararlı yaklaşımı sergiliyoruz. Sahip olduğumuz bu bütüncül yaklaşım sayesinde dünya küçülürken, Avrupa Birliği ülkeleri küçülürken, biz 2020 yılını büyüme ile kapattık. Aynı şeklide sanayi üretiminde de olumlu gelişmeler yaşanıyor. Açıklanan son verilerde bir önceki yılın aynı döneminde üretiminde yüzde 66, ciroda yüzde 97’lik bir artış gözüküyordu.

Hamdolsun 2021’de de oldukça iyi başladık, ilk çeyrekte yüzde 7’lik bir büyüme performansı yakaladık. Bu tablonun bizleri sevindiren tarafı, büyümeye yatırımların, özellikle makine-teçhizat yatırımlarının katkısının artıyor olmasıdır. Ayrıca, büyümede dış talep ile iç talep arasında arzuladığımız dengeleme de başlamıştır. İkinci çeyreğe ilişkin öncü göstergeler baz etkisinin de devreye girmesiyle yüzde 20 civarında bir büyümeye işaret ediyor.

“İHRACATTA HER AY YENİ BİR REKORA İMZA ATARAK İLERLİYORUZ”

Yılın tamamını ise orta vadeli program hedefimiz olan yüzde 5,8’in üzerinde bir büyümeyle kapatacağımız anlaşılıyor. İhracatta her ay yeni bir rekora imza atarak ilerliyoruz. İlk 6 ayda geçtiğimiz yıla göre yüzde 40’lık bir ihracat artışı gerçekleşti. Bu gidişle yıl sonunda tarihimizde ilk defa 200 milyar doların üzerinde bir ihracata imza atacağız.

Güçlü ihracat performansı, düşen altın ithalatı ve turizmdeki toparlanmayla birlikte cari açığın da gerilemesini bekliyoruz. Böylelikle dış finansman cephesinde elimiz rahatlamış olacak.

Aldığımız tedbirler ve ekonomik faaliyetlerdeki canlanma sayesinde istihdam kayıplarımızı telafi ederek 2020 Nisan’ından bu yana 2 milyon 887 bin istihdam artışı sağladık. Bizim gibi genç nüfusu yüksek olan bir ülke için bu rakam elbette yeterli değildir. Kadın ve genç istihdamı başta olmak üzere iş gücü piyasalarını canlandırmak en temel önceliğimiz olmayı sürdürecektir.

“EMEKLİ AYLIKLARI İLE BAYRAM İKRAMİYELERİNİ KURBAN BAYRAMI ÖNCESİNDE ÖDEYECEĞİZ”

Buradan emeklilerimize de bir müjde vermek istiyorum. Emeklilerimizin Temmuz ayı emekli aylıkları ile bayram ikramiyelerini Kurban Bayramı öncesinde ödeyeceğiz. Yine emeklilerimizin aylıklarında Ocak-Temmuz dönemi TÜFE oranını dikkate alarak yüzde 8,45 oranında artış yapıyoruz. Böylece 12,7 milyon vatandaşımıza 12,3 milyar lirası Kurban Bayramı ikramiyesi olmak üzere toplamda 38 milyar liralık bir ödeme gerçekleştireceğiz.

Diğer yandan İller Bankamız, Avrupa Birliği, Dünya Bankası ve Fransız Kalkınma Ajansı ile 15 belediyemizi kapsayan toplamı 5,8 milyar lirayı bulan bir hibe ve kredi anlaşması… Bu kaynakla 18 milyon vatandaşımıza ve 2,3 milyon sığınmacıya daha iyi altyapı hizmeti verilmesi sağlanacaktır.

Aziz milletim; Türkiye ekonomisinin en sağlam alanlarından birisi de kamu maliyesidir. Ocak-Mayıs döneminde son derece güçlü bir bütçe performansı gösterdik. Geçtiğimiz senenin ilk beş ayında bütçe açığı 90,1 milyar lira iken bu yılın aynı döneminde açık 7,5 milyar liraya geriledi. Biliyorsunuz 2021 yılı bütçe açığı hedefimizi aşağı yönlü revize ederek millî gelirin yüzde 3,5’una çektik. Bu şekilde oluşturacağımız mali alanı gerekmesi durumunda vatandaşlarımızın ihtiyaçları için kullanacağız.

Vergi politikalarında gelir ihtiyacı ile vergi yükleri arasındaki hassas dengeyi korumaya büyük özen gösteriyoruz. Ekonomik kararlara olumsuz etki edecek yatırımları ve girişimciliği engelleyebilecek mahiyette ağır bir vergi yükünün ortaya çıkmasını istemiyoruz. Bu anlayışla hükümetlerimiz döneminde giyimde, ilaç ve tedavi hizmetlerinde, eğitimde, yeme-içme ve turizm faaliyetlerinde, zirai faaliyetlerde ciddi KDV indirimleri yaptık. Ayrıca, eğitim kurumlarına kuruluşlarından itibaren 5 yıl süreyle Gelir ve Kurumlar Vergisi istisnası sağladık. Asgari geçim indirimi uygulamasını getirerek çalışanın vergi yükünü düşürdük. Hatta üç çocuklu asgari ücretlinin aylık vergi yükünü sıfıra kadar indirdik.

Son olarak, Ekonomi Reform Programımız kapsamında basit usulde vergilendirilen esnafımızın tüm kazançlarını vergi dışı bırakıyoruz. Vatandaşlarımızın kendi evlerinde el emekleriyle imal ettikleri ürünlerin internet üzerinden satışını esnaf muaflığı kapsamına aldık. İstihdamın desteklenmesi ve iş gücü maliyetlerinin azaltılması amacıyla çok önemli düzenlemeleri hayata geçirdik. Bu amaçla yılsonuna kadar işe alınacak her bir işçi için asgari ücret üzerinden ödenmesi gereken tüm SGK primleri ve vergileri 12 ay boyunca karşılıyoruz. Aynı şekilde istihdam maliyetinin yaklaşık yüzde 36’sına tekabül eden 1556 lirayı devlet olarak biz ödüyoruz. Bu desteği kadın, genç ve engelli istihdamında 18 ay olarak uyguluyoruz.

“GELİR POLİTİKALARIMIZI ENFLASYONLA MÜCADELEYE DESTEK OLACAK ŞEKİLDE UYGULADIK”

Organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri, endüstri bölgeleri ve serbest bölgeler başta olmak üzere her alanda yatırımı, katma değerli üretimi, istihdamı, araştırma, geliştirmeyi tasarımı ve yenilikçiliği destekleyen pek çok düzenleme yaptık. Gelir politikalarımızı enflasyonla mücadeleye destek olacak şekilde uyguladık, uygulamaya da devam ediyoruz. Döviz kurunda yaşanan dalgalanmaların vatandaşlarımıza yansımasını en aza indirmek için gerekli tedbirleri aldık. Eşelmobil sistemiyle akaryakıt ürünleri üzerinden alınan maktu ÖTV tutarlarında indirimler yaparak fiyatların yükselmesini engelledik. Bugün mazotta 2 lira, benzinde 2,5 lira ÖTV almamız gerekirken, mazotta 71 kuruş, benzinde 83 kuruş ÖTV alıyoruz. Dolayısıyla, her bir akaryakıt alımında vatandaşlarımızı litrede en az 2 lira destekliyoruz. Evlerde ve sanayide kullanılan tüplerde ise yine eşelmobil uygulaması sayesinde hiç ÖTV almıyoruz. Aynı sistemle sadece bu yıl toplam 46 milyar liralık KDV ve ÖTV vergisi gelirinden feragat ediyoruz.

Şu anda Avrupa’da benzinin ve motorinin hem en ucuz olduğu hem de az vergilendirildiği ülke biziz. Eskiden yurt dışından gelenler arabalarının depolarını doldurup öyle sınırlarımızdan içeri girerlerdi. Şimdi iş tersine döndü depoları fulleyip sınır dışına çıkıyorlar. Tüm bunlara ek olarak beyaz eşya, mobilya, motorlu taşıtlar ve inşaat sektörlerine yönelik geçici veya kalıcı nitelikte ÖTV, KDV ve harç indirimleri yapmak suretiyle enflasyonla mücadeleyi ve ekonomide canlanmayı destekledik.

Vergisini düzenli olarak ödeyen mükelleflerimize yüzde 5 Gelir ve Kurumlar Vergisi indirimi getirdik. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi almak amacıyla Gelir Vergisi tarifesine yeni bir dilim ekledik. Vergi alanında vatandaşlarımıza, çiftçimize, esnafımıza, sanayicimize, ihracatçılarımıza, özetle A’da Z’ye her kesime yönelik yaptığımız düzenlemeleri burada saymakla bitiremeyiz. Böylesine büyük maliyetlere katlanmamızın tek gayesi vatandaşlarımızın, üreticilerimizin ve çiftçilerimizin yükünü azaltarak insanımızın refahını artırmaktır.

“KURUMLAR VERGİSİNİ BU YIL YÜZDE 25, GELECEK YIL YÜZDE 23 OLARAK UYGULAYACAĞIZ”

Aziz milletim, birileri ülkemizde Gelir Vergileri yüksek, sigorta primleri yüksek, dolaylı vergilerde dünya şampiyonuz diyor. Tabi bunların her söyledikleri gibi bu da yalan. Türkiye’de mahalli idare gelirleri ve Sosyal Güvenlik Primleri dahil dolaysız vergi gelirlerinin toplam vergi gelirlerine oranını yüzde 53’den yüzde 61’e çıkarttık. Aynı dönemde dolaylı vergilerin payını yüzde 47’den, yüzde 39’a düşürdük. Yunanistan, Macaristan, Portekiz, Estonya ve Şili gibi ülkelerde dolaylı vergi geliri oranları çok daha yüksektir. Yine dünyanın en yüksek vergilerini uyguladığımız ve buna rağmen vergi geliri üretemediğimiz eleştirileri yapılıyor. Ülkemizde uygulanan vergi oranları ile OECD ülkelerindeki vergi oranlarına bakıldığında bunun da yalan olduğu görülecektir. Daha önce Gelir Vergisine ilişkin en düşük vergi oranı yüzde 22 olarak uygulanıyordu. Biz bu oranı yüzde 15’e düşürdük. Gelir Vergisine ilişkin en yüksek vergi oranını da yüzde 49,5’dan, yüzde 40’a indirdik. Böylece Gelir Vergileri açısından OECD ortalamalarına epeyce yaklaştık. Salgının etkilerini azaltmak amacıyla aldığımız önlemler kapsamında Kurumlar Vergisini bu yıl yüzde 25, gelecek yıl yüzde 23 olarak uygulayacağız. Bu oranlarda OECD ortalamalarına yakındır. Kurumlar Vergisi oranını 2023’den itibaren de yüzde 20 seviyesine indiriyoruz. Hatırlayın, bu ülkede Kurumlar Vergisi oranı biz geldiğimizde yüzde 33’tü. Kaldı ki, bugün ülkemizdeki belli bölgelerde üretimi desteklemek amacıyla yatırımcılarımızın Kurumlar Vergisi oranı yüzde 2’ye, imalat faaliyetlerinde ise sıfıra kadar iniyor.

Katma Değer Vergisi oranlarına da değinmek istiyorum. Tüm işlemlerde KDV oranının yüzde 18 olduğunu varsaydığımızda OECD ülkeleri arasında KDV oranı en düşük ikinci ülkeyiz. Hepinizin de bildiği gibi biz sosyal amaçlarla yüzde 8 ve yüzde 1 şeklinde iki indirimli oran daha uyguluyoruz. Bunları da dikkate alırsak ortalama KDV oranımız yüzde 14’e geriliyor. Bu durumda KDV oranları açısından OECD ülkeleri arasında en düşük orana sahip ülke oluyoruz. Vergi geliri de üretemediğimizi söylüyorlar, bu ülkede kamu gelirlerinin yaklaşık yüzde 84’e vergi gelirlerinden toplanıyor. Bütçeyi 2021 yılında 922 milyar lira vergi toplamak üzere hazırladık. Hazine ve Maliye Bakanlığımız yılsonunda vergi gelirlerinin 1 trilyon 51 milyona çıkacağını hesaplıyor. Bütçe harcamalarımızın yüzde 72’sini vergi gelirlerinden karşılıyoruz. Gördüğünüz gibi ülkemiz çalışıyor, üretiyor, istihdam ediyor, ihracat yapıyor ve büyüyor. Sağladığımız istisna ve muafiyetlere rağmen vergi gelirlerimizi de sürekli artırıyoruz.

“KAYIT DIŞILIĞIN AZALTILMASI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ REFORMLARI HAYATA GEÇİRDİK”

Kayıt dışılığın azaltılması ve vatandaşlarımıza vergiyle ilgili hizmetlerin daha hızlı ulaştırılabilmesi için çok önemli reformları hayata geçirdik. Bu kapsamda Gelir İdaresi Başkanlığımızı 2005 yılında yeniden yapılandırdık. Bugün 81 ilde 1050 Vergi Dairesinde hizmet sunan Gelir İdaresi Başkanlığı işlemlerinin neredeyse tamamını elektronik ortamda yapıyor. Kurduğumuz elektronik beyanname sistemi sayesinde yılda 150 milyon beyanname elektronik ortamda işlem görüyor. Birçok gelişmiş ülkenin vergi idarelerinde dahi böyle bir performans yoktur. Bakanlıklar, bankalar ve Sosyal Güvenlik Kurumu gibi sayısı 100’ü aşan farklı kaynaktan bilgi alan Gelir İdaremiz bu verileri işleyerek vergi inceleme çalışmalarında kullanıyor. Reform programımız bu kapsamda elektronik tebligat, elektronik inceleme, elektronik tutanak ve elektronik raporu da içeren dijital vergi denetimi sistemini geliştirerek vergi inceleme sürelerini kısaltacağız.

Mükellef memnuniyeti ve hizmet kalitemizi artırmak adına yapay zeka kullanımını içiren dijital vergi asistanı sistemini de devreye alıyoruz.

Görüldüğü gibi, bir yandan vatandaşımıza her türlü avantajı sunarken, diğer yandan kamu gelirlerini de sağlıklı ve sürdürülebilir bir zemine oturtuyoruz.

Sevgili milletim; önümüzdeki en önemli sorunlardan biri yüksek enflasyondur. Geçmişte hem enflasyonu aşağıya çekmeyi, hem de büyümeyi aynı anda gerçekleştirme başarısını gösterdik, şimdi çok daha iyisini yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Yüksek enflasyonla mücadele takım oyununu gerektiriyor. Merkez Bankamız bu sorunu çözmekte kararlı bir yaklaşıma sahiptir. Tabi sadece Merkez Bankasının gayretiyle bu mücadele kazanılamaz, enflasyona yol açan yapısal sorunların çözümüne de güçlü bir şekilde odaklanmamız gerekiyor. Bu anlayışla enflasyon ataletini ortadan kaldırmak ve arz şoklarını daha etkili yönetmek için Fiyat İstikrarı Komitesini hayata geçirdik. Salgın dönemi de göstermiştir ki, bir anda ortaya çıkabilen arz sıkıntılarına hızlı bir şekilde müdahale edilmesi şarttır. Aksi takdirde, ülkede yaşayan her bir insanın mağduriyetine yol açan tablolarla karşılaşmamız kaçınılmaz hâle gelmektedir. Bu komite vasıtasıyla fiyat istikrarını etkileyen yapısal sorunlara hızlı, etkin ve sonuç odaklı çözümler geliştirmeyi planlıyoruz.

“TÜRK LİRASI CİNSİ VARLIKLARIN CAZİBESİNİ ARTIRACAK UYGULAMALAR GELİŞTİRİYORUZ”

Ülkemizin bir diğer önemli avantajı, bankacılık sektörünün güçlü ve sağlam görünümünü korumaya devam etmesidir. Türk Lirasını desteklemek amacıyla ilgili kurumlarımız gerekli adımları atıyor, reel sektörümüz de döviz açık pozisyonunu azaltıyor. Geçtiğimiz yıl döviz tevdiat hesaplarında görülen artış trendi yılbaşından itibaren çözülme yönlü değişti. Bu süreci desteklemek için Türk Lirası cinsi varlıkların cazibesini artıracak uygulamalar geliştiriyoruz.

Şu gerçeğin unutulmaması şarttır: Güçlü bir ekonomi için bankacılık sektörü kaynakları doğru projelere yatırım olarak aktarılmalıdır. Bu da ancak kredi tahsis süreçlerinin yatırım odaklı hâle getirilmesiyle mümkündür. Finansman sağlarken üretilecek katma değer, kazanılacak rekabet avantajı ve oluşacak istihdam kapasitesi mutlaka dikkate alınmalıdır. Yalnızca teminata bakılarak verilen kredilerin ekonomimize istenen katkı sağlamadığını görüyoruz. Tüketimi teşvik eden, cari açığı artıran ve tasarruf düzeyini düşüren finansman faaliyetlerinin azaltılması gerekiyor. Biz bu kapsamda gereken önlemleri aldık, almaya devam ediyoruz.

Banka kredilerinin yanı sıra, sermaye piyasası araçlarının da şirketlerimiz tarafından tercih edilmeleri gerekli altyapıyı bununla ilgili olarak hazırlıyoruz.

Şirketlerimizin bilançolarını öz kaynak finansmanıyla güçlendirmesine önem veriyoruz. Bu yılın ilk 6 ayında 23 şirket halka arz oldu. Şirketlerin bu yöndeki ilgisi halka arzların devam edeceğine de işaret ediyor. Halkımızın, halka arz yoluyla finansmanlarını güçlendirmeye yönelen bu şirketlerimize sahip çıkacağına inanıyoruz.

Sermaye piyasalarımız kendi açısından iki önemli çalışmayı hayata geçiriyoruz. Birincisi, tüm dünyada büyük ilgi gören ve her geçen gün büyüyen yeşil borçlanma aracı ihraçlarının ülkemizde de yaygınlaşması için yeşil tahvil ve SUKUK rehberini hazırlaması ve buna hazırlanmasıdır.

İkincisi de, tahvil garanti fonu kurulmasıdır. Oluşturacağımız garanti mekanizmasıyla reel sektörün tahvil piyasasından daha çok faydalanmasını ve sermaye piyasalarının banka kredilerine önemli bir alternatif hâline gelmesini hedefliyoruz.

Özellikle kamuoyuyla 12 Mart’ta paylaştığımız ekonomi reform programını tüm paydaşların sıkı bir iş birliği içerisinde çalışmasıyla hayata geçiriyoruz. Programda yer alan 154 eylemin yüzde 78’i bu sene tamamlanıyor. Haziran ayı sonuna kadar tamamlanma süresi koyduğumuz 35 eylem başlığından 31’i bitmiş durumdadır, geriye kalan 4 eylemden 2’sinin teknik çalışmalarına nihai hâline verirken, kanunla hayata geçirilecek 2 eylem için de Meclisimizin takdiri bekleniyor. Dolayısıyla ilk yarı için öngördüğümüz eylemleri başarıyla tamamladık.

Bu çerçevede bütçe ve kamu mali yönetiminde şeffaflık ilkelerimizden taviz vermediğimizi bir kez daha göstererek kamu maliyesi raporunun ilkini yayınladık. Ayrıca, 200’den fazla korumun hesaplarını tek hazine kurumlar hesabına aktardık.

Kamuda taşıt alımı ve kiralanması, temsil ve ağırlama gibi harcama alanlarına katı sınırlamalar getiren tasarruf genelgemizi yayınladık. Cumhurbaşkanlığı yürütmenin tüm iş ve işlemleri gibi zaten bu konunun da asli sahibidir.

“SEBZE VE MEYVE ZAYİATININ AZALTILMASI İÇİN SOĞUK ZİNCİR VE SOĞUK HAVA ÜNİTESİ DESTEK MEKANİZMASINI OLUŞTURDUK”

Kredi Garanti Fonu teminatıyla beşinci ve altıncı bölgelerde imalata dayalı ve ihracatı önceleyen yatırımlara uzun vadeli kredi desteği sağlanmasını mümkün kıldık. Mikro ve küçük ölçekli firmalarımıza sağladıkları ilave istidam için finansman giderlerine kolaylık sağlamaya başlıyoruz. Yeşil üretim için gerekli teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla ar-ge çalışmalarını destekliyoruz.

Sebze ve meyve zayiatının azaltılması için soğuk zincir ve soğuk hava ünitesi destek mekanizmasını oluşturduk.

Nüfusumuzun yüzde 25’ini oluşturan 18 yaş altındaki çocuklarımızın bireysel emeklilik sistemine girebilmesinin önündeki engelleri kaldırdık. Kamu yönetimini güçlendirmek için Ekonomi Koordinasyon Kurulunu, Finansal İstikrar Komitesini ve Fiyat İstikrarı Komitesini kurduk. Türkiye İstikrar Kurumunu ilişkili kuruluş yapısına dönüştürdük.

Görüldüğü gibi, durmak yok yola devam diyerek ülkemizi hedeflerine adım adım yaklaştırmak için kesintisiz çalışıyoruz.

Aziz milletim; salgınla uğraşırken yatırımları, ekonomiyi, reformları, dış politikayı ihmal etmediğimiz gibi, ülkemizin ve milletimizin bekasını tehdit eden güvenlik sorunlarıyla da mücadelemizi kesintisiz sürdürüyoruz.

Özellikle terör örgütlerine karşı tarihimizin en başarılı mücadelelerini vererek neticelerini elde ettiğimiz bir dönemden geçiyoruz.

Bu vesileyle, öncelikle 28 yıl önce bugün Başbağlar’da teröristler tarafından alçakça katledilen kardeşlerimizi rahmetle yad ediyorum. Başbağlar’daki vatandaşlarımız başta olmak üzere tüm şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmadık, bırakmıyoruz ve bırakmayacağız.

“PKK, FETÖ, DEAŞ GİBİ TERÖR ÖRGÜTLERİNE GÖZ AÇTIRMIYORUZ”

PKK, FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütlerine devletimizin tüm imkânlarını kullanarak adeta göz açtırmıyoruz. Tehdidi kaynağında yok etme ilkesiyle millî güvenliğimizi tehdit eden yapıların tepesine sınırlarımız içinde olduğu gibi faaliyet gösterdikleri coğrafyalarda da biniyoruz. Millî Savunma Bakanlığımızla, İçişleri Bakanlığımızla, Millî İstihbarat Teşkilatımızla bu mücadeleyi azim ve kararlılıkla yürütüyoruz. Genişleyen istihbarat imkanlarımızla terör eylemlerini engellerken, bu yapıları besleyen ana omurgaların yönetim kademelerini, mali ve lojistik damarlarını da felç ediyoruz.

Suriye’deki Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Balkan Kalkanı operasyonları ile Kuzey Irak Bölgesinde gerçekleştirilen Pençe Harekâtları terörü kaynağında bertaraf etme stratejimizin ürünleridir. Yurt içinde de polisimizle, jandarmamızla, askerlerimizle, güvenlik korucularımızla, istihbaratımızla terör örgütlerini her geçen gün biraz daha geriletiyoruz.

Millî İstihbarat Teşkilatımız terör örgütleriyle mücadeleyi sınırlarımızın ötesine de taşımıştır. Yapılan operasyonlar neticesinde PKK’nın üst kadrosu tarihinde ilk kez Kuzey Irak’ta hareket edemez, toplanamaz ve örgütü yönetemez hâle gelmiştir. Teşkilatımızın ordumuz ile birlikte gerçekleştirdiği operasyonlar PKK için sınır ötesinde hiçbir yerin artık güvenli olmadığını göstermiştir.

Daha önce İsmail Özden, Filiz Duman, Diyar Garip Muhammet, Hacı Kurhan, İsmail Nazlıkul, Ezer Irmak, Saliha Kaytar gibi örgütün önemli yöneticileri etkisiz hâle getirilmişti. Son 6 ayda ise PKK’nın en üst kademesindeki isimler birer birer aynı akıbete duçar olmuştur.

Suriye genel sorumlusu olan ve terörist Murat Karayılan ile birlikte örgüt karargahının 5’li yürütmesinde yer alan Sofi Nurettin kod adlı Halef El Muhammet bunlardan biridir. İnterpol tarafından kırmızı bülten ile aranan KCK yürütme konseyi üyesi Sinan Mirhan kod adlı Dalokay Şanlı da etkisiz hâle getirilmiştir.

Örgütün en önemli eleman kaynağı olan Mahmur Kampı genel sorumlusu Doktor Hüseyin kod adlı Selman Bozkır ve Mahmur Kampı KCK sorumlusu Salih Cizre kod adlı Hasan Adır da aynı akıbeti paylaşmışlardır.

Millî İstihbarat Teşkilatımız DEAŞ ile mücadelede de örgüte ait gizli ve hassas dokümanlara ulaşarak çok sayıda örgüt mensubunun yakalanmasını sağlamıştır. Bunlar arasında 2016 İstanbul Sultanahmet saldırısıyla bağlantılı DEAŞ mensubu Azzo Halaf DEAŞ’ın sözde Irak istihbarat divanı üyesi Usame Recep Hamid, sözde tarım emiri Muvaffak Mustafa ve sözde Türkiye sorumlusu Kasım Güler de yer almaktadır.

“FETÖ’YÜ KÖKÜNDEN KAZIMA ÇALIŞMALARINA DA KARARLILIKLA DEVAM EDİYORUZ”

Ülkemize yönelik 15 Temmuz darbe girişimi başta olmak üzere pek çok ihanetin sorumlusu olan FETÖ’yü kökünden kazıma çalışmalarına da kararlılıkla devam ediyoruz. İstihbaratımızın ve güvenlik güçlerimizin yoğun çalışmaları sayesinde yurt içinde saklanan kripto FETÖ’cülerin önemli bir kısmını belirleyerek kamudan ve toplum bünyesinden temizledik.

Örgütün stratejik kurumlardaki tüm mahrem yapılanmalarını ve arşivlerini tek tek ortaya çıkardık. Bu mücadelenin uzun soluklu olduğunun bilinciyle FETÖ’yü çözme ve ortadan kaldırma çalışmalarına devam edeceğiz.

FETÖ’nün yurt dışındaki faaliyetlerinin akamete uğratılması için de yoğun gayret içindeyiz. Bu operasyonlardan alınan neticelerin çoğunu işin tabiatı gereği kamuoyu ile paylaşamıyoruz.

Ancak yurt dışındaki örgüt mensuplarına yönelik çalışmalar kapsamında bugüne kadar pek çok ülkeden 100’ün üzerinde kişinin Türkiye’ye getirildiğini söyleyebiliriz. Sadece bu yıl içerisinde örgüt elebaşısının yeğeni Selahattin Gülen, örgütün Emniyet personelinden sorumlu mahrem imamlarından Ahmet Yiğit, Türk Silahlı Kuvvetleri mahrem yapılanmasından İsmail Okkalı, FETÖ’nün PKK ile ilişkisini sağlayan Gürbüz Sevilay ülkemize getirilen isimlerden bazılarıdır.

Millî İstihbarat Teşkilatımız son olarak yürüttüğü özgün ve sabırlı çalışmalar neticesinde FETÖ’nün Orta Asya Genel Sorumlusu Orhan İnandı’yı ülkemize getirerek adalete teslim etmiştir. Bu kişi, Türkiye’de bulunduğu dönemde örgütün gizli yapılanması içerisinde yer almıştı. Daha sonra örgütün en üst yöneticileri arasına katılan bu şahıs, yürüttüğü faaliyetlerle FETÖ’nün kirli parasını Orta Asya’da işletmiş, zehirlediği beyinleri örgütün karanlık ajandasına alet etmiştir.

Son dönemde üst üste yakalanan isimler FETÖ’ye dünyada hiçbir yerin kendisi için güvenli olmadığı gerçeğini bir kez daha göstermiştir. Örgüt mensupları arasındaki panik havasını yatıştırmak için yurt dışındaki destek arayışlarını ve ülkemiz aleyhtarı kampanyaları artırmıştır. Diğer tüm terör örgütleri gibi FETÖ ile mücadelemiz de kesintisiz sürecektir. Bu devlete ve bu millete ihanet eden, pusu kuran, kan döken, maddi-manevi herhangi bir zarar veren hiçbir yapının varlığını sürdürmesine izin vermeyeceğiz.

“SON 6 AYDA GÜMRÜKLERİMİZDE YAKALANAN UYUŞTURUCU MİKTARI 7 TONU AŞMIŞTIR”

Terörle mücadele yanında en az onun kadar tehlikeli gördüğümüz uyuşturucuyla mücadelede de Emniyet ve Gümrük Teşkilatlarımızın yoğun gayretleri sayesinde çok önemli başarılara şu son iki hafta, üç hafta içerisinde adım attık. Sadece son 6 ayda dün Gürbulak’ta ele geçirilen 462 kilogramlık likit eroinle birlikte gümrüklerimizde yakalanan uyuşturucu miktarı 7 tonu aşmıştır. Bu tablo, Türkiye’nin kendi vatandaşlarıyla birlikte Avrupa başta olmak üzere bölgesindeki tüm ülkelerin gençlerinin uyuşturucudan korunmasında da önemli bir misyon üstlendiğini göstermektedir.

Diğer yandan Gençlik ve Spor Bakanlığımızın ülkemizdeki gençlerimiz için 40 yerde düzenlediği spordan bilime kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan kamplara başvuru yaşını 22’den 25’e yükseltiyoruz. Gençlerimizi hayata hazırladığımız bu kamplarımızı yılın 12 ayına inşallah yayıyoruz. Başvuruların hâlen devam ettiğini ifade etmek isterim. Kamplarımıza tüm gençlerimizi bekliyoruz.

Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu duygularla bir kez daha hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Kalın sağlıcakla.”

Okumaya devam edin
Reklamlar
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

“Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz”

“İSTANBUL’DA YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATACAĞIZ”

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul mitinginde yaptığı konuşmada, “2002’de Türkiye’yi yönetme sorumluluğunu üstlenirken hangi gayeyle hareket ediyorsak, bugün de aynı prensiplere bağlıyız. Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla, güzellikleriyle Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen Yeniden Büyük İstanbul Mitingi’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un fethi ile ilgili hadisi Arapça seslendirerek, müjdelenen bu fetih için sekiz asır boyunca milletlerin, fatihlerin, kumandanların rüyasına giren şehrin İstanbul olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son hafta durmayacaklarını, gece gündüz demeden çalışacaklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Anadolu’da gittiğim her yerde söylüyorum. ‘İstanbul’daki hemşehrilerinizi lütfen arayın, telefonlarınız dinmesin.’ İnşallah 1 Nisan’da İstanbul yeniden sahiplerine kavuşsun. Bu İstanbul ki Mihmandar-ı Nebevi Eyüp Sultan hazretlerinin uğrunda surları dibinde son nefesini verdiği yerdir. Bu İstanbul ki Osman Gazi’nin evlatlarına “İstanbul’u aç, gülzar yap’ diye vasiyette bulunduğu Kızılelma’dır. Bu İstanbul ki Fatih Sultan Mehmet Han’ı 21 yaşında Fatih olarak dünyanın gördüğü en büyük hakanlardan biri yapmıştır. Bu İstanbul ki asırlar boyunca kendi vatandaşlarına yurt, mazlumlara umut, mağdurlara gönül köprüsü olan anne şehirdir. Bu İstanbul ki Roma’dan Bizans’a Osmanlı’dan Cumhuriyet’e adeta gergef gibi işlenerek sanat eserine dönüştürülmüş bir hazinedir. Bu İstanbul ki, şairlerin bir taşına dünyaları değişmediği, sadece bir semtini sevmeye ömrünün yetmeyeceğinden korktuğu şehirdir. Bu İstanbul ki ressamların asırlardır çizdikleri, seyyahların asırlardır gezdikleri hâlde, her defasında yeni güzelliklerini keşfettikleri şehirdir.”

“İSTANBUL’DA YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin de doğduğu, büyüdüğü, her nefesini hamd ederek içine çektiği, her karışına aşkla bağlı olduğu İstanbul’un bugün bir başka güzel olduğunu kaydetti.

Bugün coşkun akan ırmak misali yatağına sığmayan bir İstanbul gördüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bugün burada 31 Mart’ta şehrine sahip çıkmaya hazırlanan İstanbullu kardeşlerimi görüyorum. Her anı, başlı başına bir şiir olan bu güzel şehirde bugün bir kez daha sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Öncelikle İstanbul’a ve İstanbullulara teşekkür borcumu ifade etmek istiyorum. Geçtiğimiz yıl yapılan 14-28 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı’na milletvekilliğinde yüzde 46 buçuğa yakın, Cumhurbaşkanlığında yüzde 48’i aşkın destek verdiğiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum. İstanbul’un kadirşinaslığının örneği olan bu desteğinden memnun kaldık. Ama gönlümüz aramızdaki muhabbetin seyrine uygun şekilde daha yüksek oranlardan yana. İnşallah 31 Mart’ta İstanbul’u Murad’ına kavuşturarak bu hedefimize de ulaşacağız. Ne yapacağız? Sağlam aday, sağlam adam Murat Kurum’la İstanbul’da yeni bir dönemi başlatacağız. Tabii bunun için bir hafta çok çalışacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul, iki kıtanın, iki denizin, iki cihanın şehri İstanbul. Milletimizin ziyneti, serveti, gözbebeği İstanbul. Güzellikte insan muhayyilesinin zirvesi İstanbul. Göreni hayran, yaşayanı meftun, hayal edeni bile mutlu İstanbul. Senin için ne söylesek, ne desek eksik kalır. Biz de sözün bittiği yerde, altyapısıyla üstyapısıyla insana dair tüm unsurlarıyla sana hizmete talibiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’la birlikte Türkiye haritasının tamamını Cumhur İttifakı’nın renkleriyle boyamaya var mıyız?” sorusuna da kalabalığın evet yanıtını vermesi üzerine, şöyle devam etti: “İşte benim sevdam İstanbul budur. İşte benim son nefesime kadar ömrümü vakfettiğim İstanbul budur. Aşkım İstanbul budur, sevdam İstanbul budur. İnşallah sizlerle birlikte ramazanın bayramı gelmeden 31 Mart’ı millî irade bayramı hâline getireceğiz. Büyükşehriyle ilçeleriyle İstanbul’un belediyecilik hizmetlerinde yeni bir dönemin kapılarını beraberce açacağız. İstanbul’un 5 yıllık fetret devrine son vererek, şehrimizde eser ve hizmet siyasetini inşallah tekrar başlatacağız. 31 Mart seçimlerinin aziz İstanbul’la birlikte tüm vilayetlerimiz, tüm vatandaşlarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim hepinizden razı olsun diyorum ama şu bir haftayı çok iyi geçirmemiz lazım.”

“İSTANBUL’A ANCAK HİZMET EDEREK LAYIK OLUNMAYA ÇALIŞILIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde İstanbul’un kötü hâlini anımsatarak, “Çöp, çukur ve çamur. CHP demek bu. Ekrem denilen arkadaş burada göreve başladıktan sonra ne değişti? Yine çöp, çukur, yarı zamanlı mesai. Bunu yaptı. Şimdi de bakıyorsunuz, israftan bahsediyor. Yav israf sende. Sen her şeyi israf olarak zaten yaptın ve akıllı belediyecilik diyor. Nerede akıllı belediyecilik? Akılsız belediyecilik. Şu İstanbul’da neler çekmedik ya, neler. Şimdi bütün bu dönüşümü, devranı Allah’ın izniyle değişmeye var mıyız? Şu bir hafta gece gündüz demeden çalışıyor muyuz? Ana kademe, durmuyoruz. Yakın markajla çalışacağız. Çok koşacağız, çok çalışacağız ve Yeniden İstanbul muradını gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

Haliç’in rezillik olduğunu ve Haliç’i çamur deryasından ekibiyle kurtardığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9,5 kilometre Alibeyköy’deki taş ocağına çamuru, pisliği kendilerinin aktardıklarını ve şimdi orada oyun parkları olduğunu anlattı.

İstanbul’a ancak hizmet ederek layık olunmaya çalışılacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi Haliç’te balık tutulduğunu ve yüzüldüğünü kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu durup dururken olmadı, kardeşinizle oldu. Oradan beni Başbakanlığa gönderdiniz, oradan Cumhurbaşkanlığına gönderdiniz. Bu kardeşiniz de sizlere hâkim olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldi. Kendini İstanbul’un sahibi zanneden ne bu şehri, ne bu şehrin insanlarını hiç anlamamış olanlarla bir yere varılmaz” yeklinde konuştu.

“İSTANBUL’UN SORUNU, İMKÂN VE KAYNAK KITLIĞI DEĞİL, VİZYON VE BECERİ EKSİKLİĞİDİR”

Belediye Başkanlığıyla Başbakanlığıyla ve Cumhurbaşkanlığıyla 30 yıldır bu şehrin emrinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yarım asrı bulan siyasi hayatımızda bu şehri düşünmediğimiz, onun için ne yapabileceğimizin sancısını çekmediğimiz tek bir günümüz yoktur. Bu sayede ulaşımıyla suyuyla Haliç’iyle yeşil alanlarıyla çevresiyle temizliğiyle konutuyla İstanbul’u yeni bir lige çıkardık. Sıkılmadan, utanmadan ‘Metro yaptım’ diyor. İstanbul’daki mevcut metroların tamamı bize aittir, bize. Bunları biz yaptık. Bizden sonra gelen arkadaşlarımız da aynı vizyonla aynı heyecanla eser ve hizmet siyasetini sürdürdü.” dedi.

Kendilerinden devraldıkları hizmet bayrağını yüceltmek için çalışan belediye başkanı arkadaşlarının tamamını şükranla anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 yıl önce ebediyete irtihal eden merhum Kadir Topbaş’a ve geçen ay trafik kazasında hayatını kaybeden AK Parti İstanbul Kadın Kolları İl Başkan Yardımcısı Fatma Sevim Baltacı’yı da rahmetle yâd etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tüm bu emeklerin ardından İstanbul son 5 senedir yeniden 1989-1994 dönemine dönme emareleri göstermeye başladı. Eser ve hizmet namına zaten ortada elle tutulur hiçbir eser yok. Üzerinde emekleri olmayan işleri sahiplenme cinliklerini bir kenara bırakırsak geriye koskoca kayıp 5 yıl kalıyor. Eskilerin deyimiyle ıslığı dağı tutup güttüğü bir keçi olanların elinde İstanbul adeta eziyet çekti. Gerçi İstanbul’a bir şey yapmak için önce hem kafanızın hem kalbinizin hem mesainizin tamamını bu şehre vermeniz gerekiyor. Yarısı kayakta, yarısı tatilde, yarısı seçim kampanyalarında genel başkanını devirmek için geçen bir dönemden geriye elbette bir şey kalmaz, kalmıyor. İstanbul’un temel sorunu, imkân ve kaynak kıtlığı değil, vizyon ve beceri eksikliğidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un temel sorununun imkân ve kaynak kıtlığı değil, vizyon ve beceri eksikliği olduğunu söyledi.

Bununla yüzleşmek yerine kabahatlerini örtmek için bir de “engelleniyoruz” yalanına sarıldıklarına dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların hepsi belgelidir. Engellenme diye bir şey yok, tüm belediyeler ne alıyorsa İstanbul fazlasıyla bunu almıştır. Hâlbuki rahmetli Barış Manço’nun dediği gibi, ‘Usta terzi dar kumaştan bol gömlek diker.’ Son 5 yılda beş katına çıkartılan belediye borçlarıyla gelen kaynak, şahsi ihtiraslara hizmet edecek işlere harcanırsa elbette oradan eser çıkmaz. Yaşanan diğer rezillikler bakımından da bu şehir 30 yıl geriye gitti” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün olanları İstanbulluların da gördüğünün altını çizerek, şöyle devam etti: “Balya balya, bavul bavul paralar bir yerlerden geliyor, bir yerlere gidiyor. ‘Hatırlamıyorum, unuttum’ diyerek, şu ana kadar kimse bu görüntülerin makul, mantıklı, tutarlı bir izahını yapamadı. Partiye bina alınmasından vergi kaçırmaya pek çok şey söylendi. Ama hâlâ maşeri vicdanı tatmin eden bir açıklama duyamadık. Tam tersine her konuşanla iş biraz daha karmaşık hâle geliyor, çirkinleşiyor, biraz daha dal budak sarıyor. Tüm bu rezilliklerle siyaset kirlendi. Namuslarına emanet edilen oyları kirlettiler. Şehr-i İstanbul’u kirlettiler. İstanbul’u bunların eline bırakmamak, hem bu şehre hem bu şehirde yaşayanlara inanın vicdan borcumuzdur. Bakınız bugün İstanbul bir yol ayrımında bulunuyor. Bir tarafta ‘Sadece ben’ diyenler var, diğer tarafta ‘Sadece İstanbul’ diyenler var. ‘Sadece İstanbul’ diyenler olarak bu işi hafta sonunda hâllediyor muyuz? ‘İstanbul’u nimet’ olarak görenlere, gereken dersi 31 Mart günü veriyor muyuz? İstanbul’a hizmet için gereken adımı haftaya bugün atıyor muyuz? Kardeşlerim, bunun için bir hafta çok çalışacağız ve gayret edeceğiz. Adımı da inşallah en güzel şekliyle atıp, 1 Nisan’dan itibaren ‘Yeniden İstanbul’ diyerek yola devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Ana Kademe, Gençlik Kolları ve Kadın Kolları teşkilatına seslenerek, “Bu adımı atmaya var mıyız? Bir tarafta yaklaşan deprem tehlikesini umursamayanlar var, diğer tarafta İstanbul’u depreme hazırlamak için programı, projesi hazır olanlar var. Bir tarafta şehrin trafiğini rahatlatmak için kılını kımıldatmayanlar var, diğer tarafta metrosundan tüneline tüm ulaşım projelerini seferber edenler var. Allah’ın izniyle 31 Mart’ta bu düğümü çözecek ve İstanbul’un ‘Türkiye Yüzyılı’ yürüyüşünü biz başlatacağız” ifadelerini kullandı.

“DÜNYADAKİ TÜM MAZLUMLARIN UMUDU HÂLİNE GELEN BİR TÜRKİYE BİZİM REFERANSIMIZDIR”

“Türkiye Yüzyılı” için söz istediğini kaydeden Erdoğan, “Ev ev, dükkan dükkan, sokak sokak, semt semt, ilçe ilçe İstanbul’u, düğüne, şölene, toya hazırlar gibi 31 Mart’a hazırlamaya söz veriyor musunuz? Erkeği ve kadınıyla, genci ve yaşlısıyla, çalışanı ve işvereniyle, ülkemizin neresinden gelirse gelsin, geleceğini bu şehirde kuran her bir ferdiyle, İstanbul’a sahip çıkmaya söz veriyor musunuz? Seçim günü hem sandığa gitmeye hem sandığı namusumuz gibi korumaya söz veriyor musunuz?” diye sordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un mert olduğunu ve sözünü tuttuğunu, bugüne kadar ne kendilerinin İstanbul’a ne de İstanbul’un kendilerine mahcup olduğunu söyledi.

Muhalefet gibi yanlışı, kusuru ve kabahati millette arayanlardan olmadıklarının altını çizen Erdoğan, şunları belirtti: “Biz, eksiğini ve hatasını asla inkâr etmeyen bir ekibiz. Milletimize kulak veriyoruz, sizden gelen geri dönüşlere göre kendimizi sürekli yeniliyor, ufkumuzu genişletiyoruz. Bugün de hem İstanbul’da hem tüm Türkiye sathında bizden daha dinamik, bizden daha enerjik, bizden daha vizyon sahibi bir kadro göremezsiniz. Varsın onlar karınlarında kırk tilki dolaştırıp kırkının da kuyruğunu birbirine değdirmeyecek ihtiraslar ve cinlikler peşinde koşsunlar. Biz hasbi ve harbi duruşumuzla, tevazumuzla, hüsnüniyetimizle daima milletimizin emrinde, hizmetinde, huzurunda olacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, referansın nereden verildiğinin bir kişinin nereden beslendiğini gösterdiğini aktararak, milletin bizatihi kendisinin referansları olduğunu, millete inandığını, onların da kendisine inandığını bildiğini ifade etti.

İstanbul’la birlikte diğer 80 vilayette kazandırdıkları eserlerin kendilerinin referansı olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hak ve özgürlükler alanında hayata geçirdiğimiz tarihi reformlar, bizim referansımızdır. Demokrasimizi vesayetin sultasından kurtararak güçlendirmemiz, bizim referansımızdır. Millî iradenin önündeki engelleri kaldırarak ülkemizde hâkim kılmamız bizim referansımızdır. Dünyadaki tüm mazlumların umudu hâline gelen bir Türkiye gerçeği, bizim referansımızdır. Girdiğimiz 17 seçimin hepsinden zaferle çıkmamızı da aynı şekilde bu referanslarımıza borçluyuz.” değerlendirmesinde bulundu.

“AYRIMCILIĞIN HER ÇEŞİDİNİ ELİMİZİN TERSİYLE İTTİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her seçim öncesinde insanları korkutmak için kendileriyle ilgili ortaya bir sürü yalan ve iftira atıldığını fakat iftira atanların bir kez olsun haklı çıkmadıklarını, onların hiçbir zaman akıllanmadığını ve kendilerini düzeltmediğini dile getirdi.

“Onlar ne derse desin biz asla istismar siyaseti yapmadık. Kimlik siyaseti gütmedik. Kimsenin meşrebiyle, kökeniyle, hayat tarzıyla ilgilenmedik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kişilerin sandıkta hangi partiye oy verdiğine bakmadıklarını, bunun çetelesini tutmadıklarını vurguladı.

Ayrımcılığın her çeşidini ellerinin tersiyle ittiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Belediyelerimizin ve kamu kurumlarının kapılarını, Türkiye’ye vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkese açık tuttuk. Siyasi rekabetin, siyasi husumete dönüştürülerek, insanlarımız arasında bir fitne unsuru hâline getirilmesine müsaade etmedik. Hele hele kazanma değil, sadece kaybettirme şantajıyla siyaset yapma fırsatçılığına hiç dönüp bakmadık” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açık ve net ifade etmek istediğini anlatarak, “Biz, 1994’te bu şehrin emanetini devralırken neredeysek, 2002’de Türkiye’yi yönetme sorumluluğunu üstlenirken hangi gayeyle hareket ediyorsak, bugün de aynı prensiplere bağlıyız. Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla, güzellikleriyle Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla, güzellikleriyle Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ettiklerini söyledi.

Bundan sonra da aynı şekilde yola devam edeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin adeta bir özeti, bir modeli olan İstanbul, tüm bu yaklaşımlarımızın ve onlara dayanan icraatlarımızın en yakın şahididir. Tabii bizim İstanbul’da da referanslarımız var” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her seçim kampanyasında olduğu gibi 31 Mart sürecinde de gittiği her şehirdeki miting konuşmasını, oraya yaptıkları yatırımları özetleyerek bitirdiğini hatırlatarak, “Şu anda diğer genel başkanlar evlerinde, ofislerinde yatarken ben 25 vilayete gittim. Çalışacağız, koşacağız ve İstanbul olunca konu, bu yatırım listesi öylesine uzun, öylesine ayrıntılı, öylesine ışıltılı ki tek tek anlatmaya kalksak günler yetmez. Şu anda karşımda 650 bin kişi var. Biz bu meydanda 1,5 milyona alıştık. Bugün ise 650 bin kişi. Ama durmuyoruz ve sadece birkaç ana başlıkla İstanbul yatırımlarımızı sizlere hatırlatmak istiyorum” diye konuştu.

“21 YILDA İSTANBUL’A 1 TRİLYON 650 MİLYAR LİRA TUTARINDA KAMU YATIRIMI YAPTIK”

İstanbul yatırımlarına ilişkin bazı bilgiler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz 21 yılda İstanbul’a 1 trilyon 650 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Böyle bir yatırımı kimse yapmadı ama biz yaptık. Her bakanlığımızın kendi sorumluluk alanındaki projeleriyle, bu dünya şehrini konumuna ve iddiasına uygun altyapılara, üstyapılara kavuşturduk. Dedim ya, biz göreve geldiğimizde İstanbul çöp-çukur-çamur deryasıydı. İstanbul’u bunlardan biz kurtardık. Ama bizden sonra bu Bay Ekrem göreve geldi, ortalık rezalet. Yine aynı durum. Yine çöp, yine çukur, yine çamur. Geçen dönem hariç, büyükşehir belediyesi ve aynı vizyona sahip ilçe belediyeleri de bu yatırım seferberliğine katkı verdi, destek verdi.”

Eğitimde okullarıyla, üniversiteleriyle, yurtlarıyla, pek çok alternatif müessesesiyle İstanbul’un tarihi ilim-irfan merkezi konumunu güçlendirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlıkta, 18 bin 417 yatak kapasiteli hastaneleriyle birlikte 178 adet sağlık tesisini şehrimize ve dünyaya kazandırdık” bilgisini paylaştı.

İstanbul’un artık dünya sağlık turizminin en önde gelen merkezlerinden biri hâline geldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kısmını Kovid-19 salgını döneminde faaliyete geçirdikleri modern ve yüksek kapasiteli hastaneler sayesinde, küresel sağlık krizini en az sıkıntıyla atlatmayı başardıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehircilikte, TOKİ vasıtasıyla 228 bin konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik, 23 bin 866 konutun yapımına devam ediyoruz” sözlerini sarf etti.

İstanbul’daki 7,5 milyon bağımsız bölümün 1,5 milyonunun riskli olarak kabul edildiğini, bunlardan 600 bininin de acilen dönüştürülmesi gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek başına bu rakamlar bile, karşımızdaki tehlikenin büyüklüğünü anlatmaya yeterlidir. Bunun için önümüzdeki dönemde İstanbul’un önceliklerinin en başında depreme hazırlık olduğunu görüyoruz. Hükûmet olarak zaten bunu yapıyoruz. Büyükşehir Belediyesi’nde de Murat kardeşimizle birlikte aynı anlayışın yönetime gelmesiyle, inşallah işin eksik kalan ayağı da tamamlanacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

ULAŞIMDAKİ YATIRIMLAR

“Ulaştırmada, İstanbul’da 350 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafesini 794 kilometreye çıkardık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu’yla İstanbul-İzmir yolculuğunu 3,5 saate, Bursa’yı bir saate düşürdüklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Marmara Otoyolu’yla Avrupa Yakası’ndan Anadolu Yakası’na transit geçişi sağladıklarını belirterek, “Kuzey Marmara’nın eksik kalan kısımlarını etap etap tamamlayarak hizmete veriyoruz. Bu çerçevede Silivri Geçişi Viyadüğü’nü önümüzdeki ay trafiğe açıyoruz. Otoyollar ve bağlantı yollarındaki deprem güçlendirmelerini 2026 yılında tamamlıyoruz. Büyük İstanbul Tüneli Projemizin ihale hazırlıkları sürüyor. Günde 6,5 milyon vatandaşımızın kullanacağı, 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayacak bu tünel, İstanbul’un ulaşımında ciddi rahatlama sağlayacaktır” dedi.

“Marmaray’ı, Avrasya’yı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yapan kim” sorusunu yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’a 1994’te belediye başkanı olduğunda sadece 17 kilometre hafif raylı sistem bulunduğunu, hiç metro olmadığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti belediyeciliği ve iktidarları dönemlerinde İstanbul’a 230 kilometre hafif raylı sistem ve metro hattı kazandırdıklarının altını çizerek, şöyle devam etti: “Amacımız, İstanbul için hazırladığımız 1100 kilometrelik raylı sistem projelerinin tamamını hayata geçirmektir. 2019 seçimleri yapıldığında yaklaşık 135 kilometre raylı sistem hattının inşaatını da başlatmıştık. Bunlardan bazılarında yüzde 95’leri bulan fiziki ilerleme de kaydetmiştik. Seçimlerden sonraki büyükşehir yönetimi, planlamasını yaptığımız 1100 kilometrelik raylı sistem projelerinden tek bir tanesinin dahi inşasına başlamadı. Metro için yeni bir çivi dahi çakmayanlar, inşaat safhasında devraldıkları hatların çoğunu da hâlâ bitiremediler. Sancaktepe’de metro olarak açılan yeri, o devasa kuyu hâlindeki yeri bunlar gitti doldurdular. Biz ise İstanbul’a hizmet etmeye devam ettik.”

METRO VE HIZLI TREN PROJELERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevut İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminin, kendi sorumluluğundaki Başakşehir Çam Sakura Şehir Hastanesi metrosunu da yapmadığını, burayı Bakanlığa verdiği talimatla devralıp yaptıklarını ve hizmete açtıklarını vurguladı.

Sabiha Gökçen Havalimanı-Pendik metrosunu 2022’de hizmete sunduklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Havalimanı-Gayrettepe metrosunun Kâğıthane kesimini 2023’te, Gayrettepe kesimini 2024’te tamamladıklarını, Bakırköy-Bahçelievler-Kirazlı Metro Hattı’nı ise 2024’te bitirdiklerini kaydetti.

Sirkeci-Kazlıçeşme Kentsel Ulaşım ve Rekreasyon Odaklı Dönüşüm Projesi’ni de 2024’te hizmete verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, salı günü açılışını yaptıkları Arnavutköy-İstanbul Havalimanı Metro Hattı’nı da bunlara ilave ettiklerini, Altunizade-Bosna Bulvarı hattını ise 2026 yılında tamamlamayı hedeflediklerini söyledi.

İstanbul genelinde 80 kilometreye yakın raylı sistem hattı inşaatının devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çalışmaları şu şekilde aktardı: “Allah’ın izniyle, seçimlerden sonra büyükşehir sorumluluğundaki metro projelerini Cumhurbaşkanınız olarak şahsım, kabine, Murat kardeşim ve ekibi, hep beraber bu projeleri hızlandıracağız. Hızlı tren çalışmalarında da önemli bir safhadayız. Uzunluğu 120 kilometreyi bulan Gebze-Sabiha Gökçen Havalimanı-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı Hızlı Tren Hattı’nın ihalesine bu yıl çıkıyoruz. İstanbul, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illerini birbirine bağlayacak, hem yük hem de yolcu taşımacılığı yapılacak olan Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Projemizin inşası etaplar hâlinde sürüyor. Seyahat hızı 350 kilometreyi bulacak, süresi 80 dakika olacak Ankara-İstanbul Süper Hızlı Tren Projesi’nin ihalesine bu yıl çıkıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllık 90 milyon yolcu kapasitesi olan İstanbul Havalimanı’nın geçen yıl 76 milyon yolcu trafiğine ulaştığını, kalan etapların da tamamlanmasıyla İstanbul’un ve havalimanının, yolcu ve yük taşımacılığında dünyada rakipsiz bir konuma geleceğini söyledi.

İstanbul için önemli bir prestij projesi olan Haliç Yat Limanı Kompleksi’nin ilk etabının gelecek aylarda hizmete gireceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çamlıca Televizyon ve Radyo Kulesi, İstanbul’un sembol eserlerinden biri hâline geldi. İnşa ettiğimiz tesislerle İstanbul’a yıllık 640 milyon metreküp içme suyu temin ediyoruz” dedi.

Süleymaniye, Fatih, Mihrimah Sultan, Yavuz Sultan Selim ve Piyale Paşa camilerinin de aralarında olduğu ecdat yadigârı eserlerin restorasyonunu yapıp ihya ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Milletimizin 80 yıllık hayalini gerçekleştirip Ayasofya’yı, Allah’a hamdolsun yeniden ibadete açtık. Sultan Fatih’in vasiyetine uygun şekilde bugün Ayasofya-i Kebir Camii’nin minarelerinden günde beş kez ezanı Muhammedi yükseliyor, kubbelerini aşrı şerifler, tekbirler, salavatlar, Kur’an tilavetleri süslüyor. Yeni Atatürk Kültür Merkezi binasını inşa ederek, İstanbul’a iftihar vesilesi bir eser daha kazandırdık. Bitmedi, Rami Kışlası’nı restore edip, kütüphane yanında pek çok faaliyetin de yapılabileceği bir kültür merkezine dönüştürdük.”

Mitingde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’a yaptığı hizmetlerin yer aldığı video izletildi. Video gösteriminin ardından konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın izniyle, 31 Mart’tan sonra bunlara, büyükşehir ve ilçe belediyelerimizle işbirliği içinde çok daha fazlasını ekleyeceğiz” ifadesini

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Hâlâ kafası karışık, kararını verememiş eşimiz, dostumuz, komşumuz varsa eve gidince onları mutlaka arayacağız. Kırgınlık varsa gidereceğiz, kafasında soru işaretleri varsa hepsine tek tek cevap vereceğiz. Önceki seçimlerde başka partilere veya adaylara oy vermiş, ama mevcut yönetimden rahatsız olan kardeşlerimize de ulaşacağız. Trafikten depreme, şehircilikten ulaşıma kadar şehrimizin son 5 senede yaşadığı irtifa kaybını anlatacağız. İstanbul’un, bir 5 sene daha kaybetmeye tahammülünün olmadığını bu kardeşlerimize izah edeceğiz. Böylece kalbi ve oyu kazanılmadık hiçbir İstanbullu kardeşimizi bırakmayacağız.”

“31 MART’TA İSTANBUL’UN BİZİ MAHCUP ETMEYECEĞİNE İNANIYORUM”

Sandığa gitmenin, sandıklara sahip çıkmanın fevkalade mühim olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kullanacağınız her bir oy hazine değerindedir, kritik öneme sahiptir. Gerçeklere gözünü kapatıp kendini dev aynasında görenlerin söylemlerine itibar etmemenizi bekliyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’ye ve Cumhur İttifakı’na kaybettirmek için uğraşanlara karşı uyanık olunmasını isteyerek, şunları kaydetti: “Oyunuzun boşa gitmesine, ziyan olmasına, heba ve heder olmasına izin vermeyeceğinize inanıyorum. İstanbul, bir dönem Cumhur İttifakı’nın gölgesinde gezen, fakat şimdi tüm enerjisini ittifakın yara alması için harcayanların oyunlarına gelmez. Çünkü benim İstanbullu hemşehrilerim basiret ve feraset sahibidir. Benim İstanbullu kardeşim kendisi ve şehri için en doğru kararı verecektir. İnşallah bu kararı da gerçek belediyecilikten yana olacaktır. Hangi siyasi partiye mensup olursa olsun, İstanbullu vatandaşlarımın sağduyusuna güveniyorum. 31 Mart’ta İstanbul’un bizi mahcup etmeyeceğine yürekten inanıyorum.”

Ramazan gününde, İstanbul’un dört bir yanından sel olup mitinge gelenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da ebedi azaptan kurtuluş ayı olan ramazanını tebrik edip, “Rabb’im hepimizi sağlık ve afiyet içinde bayrama da kavuştursun diyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazzeli kardeşlerimiz başta olmak üzere şu an zulüm gören, katliama uğrayan, eziyet çeken, feryatları göğü çınlatan tüm mazlumların Allahutaala yar ve yardımcısı olsun. Rabbim bizlere ve tüm Müslümanlara huzurla, mutlulukla idrak edeceğimiz ramazanlar nasip eylesin. Bu duygularla, büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarımızı sizlere emanet ediyorum” diye konuştu.

Okumaya devam edin

Dünya

“Ankara, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla ülkemizin parlayan yıldızıdır”

“ANKARA, TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA HAZIR”

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Ankara Mitingi’nde yaptığı konuşmada, “Ankara, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla, en önemlisi insanıyla ülkemizin parlayan yıldızıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başkent Millet Bahçesi’nde düzenlenen Büyük Ankara Mitingi’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Ankaralıları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında, Rusya’nın başkenti Moskova’da dün gerçekleştirilen terör saldırısını kınadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün Moskova’daki bir konser salonuna yönelik gerçekleştirilen terör saldırısı dolayısıyla, ülkem ve milletim adına, Rusya hükûmetine taziyelerimizi iletiyoruz. Masum sivilleri hedef alan bu menfur terör saldırısını şiddetle kınıyoruz. Terör, kimden gelirse gelsin, faili kim olursa olsun, kabul edilemez. Terörün kanlı ve kalleş yüzünü çok iyi bilen bir ülke olarak Rus halkının acısını milletçe, devletçe paylaşıyoruz. İnsanlığın ortak düşmanı olan teröre karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadesini kullandı.

“TARİHİNİN HER DÖNEMİNDE ANKARA ŞEHİR KİMLİĞİNİ MUHAFAZA ETMİŞ BİR YERDİR”

Başkentlilerin ramazanını tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Selçuklu’nun paylaşılamayan şehri, Osmanlı’nın emaneti” olarak nitelediği, Cumhuriyet’in başkenti Ankara’nın bugün bir başka güzel olduğunu söyledi.

Ankara’ya ve Ankaralılara 14-28 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı’na verdikleri destek için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletvekilliğinde yüzde 47 ve cumhurbaşkanlığındaki yüzde 49’luk oy oranlarıyla, millî irade bayrağını başkentin burcuna bir kez daha diktiniz. Esasen, bizim Ankara’yla aramızdaki gönül bağına baktığımızda, bu oranların çok daha ilerisinde olduğunu görüyoruz. İnşallah, 31 Mart’ta Ankara’yla aramızdaki muhabbetin derinliğine uygun bir sonuçla, bunu telafi edeceğiz. Başkentimize de böylesi yakışır” diye konuştu.

Ankara’nın Millî Mücadele’nin ardından başkent ilan edilmesinin, birilerinin iddia ettiği gibi tesadüf eseri olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihinin her döneminde Ankara’nın, şehir kimliğini muhafaza etmiş bir yer olduğunu hatırlattı.

“Ankara bir bozkır kasabasıydı” diyerek bu şehri küçümseyenlerin, onun gerisindeki parıltılı geçmişten habersiz olduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet kuracak organizasyon kabiliyetine ulaşan Ankara Ahilerinin mücadelesi bile tek başına, bu şehri tarihte seçkin bir yere taşımaya yeter” değerlendirmesinde bulundu.

Ankara Marşı’nın “Ankara Ankara güzel Ankara, seni görmek ister her bahtı kara, senden yardım umar her düşen dara” dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın izniyle Ankara kıyamete kadar mazlumların ümidi olmaya devam edecektir” ifadesini kullandı.

Dünya şehri Ankara’ya layık olmaya çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’nın, sadece devletin merkezi sıfatıyla sahip olduğu kamu gücünden ibaret olmadığını dile getirdi.

Bunun yanında Ankara’nın, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla, en önemlisi insanıyla Türkiye’nin parlayan yıldızı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada, Başkent Millet Bahçesi’nde bir araya gelen sizler, sadece Ankara’ya, sadece ülkemize değil, tüm dünyaya mesaj veriyorsunuz. Burayı, bu millet bahçesini kim yaptı? Murat Kurum kardeşimiz bakanken o burayı yaptı. Şimdi Murat Kurum nerede? İstanbul’da. Şimdi İstanbul’u kazanmak, Murat kardeşimize de yakışır” dedi.

Keçiören’de de Turgut Altınok’un birçok eserleriyle oraya damgasını vurduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, en son Keçiören’de Atatürk Cumhuriyet Kulesi’nin açılışını yaptıklarını anımsattı.

“ANKARA, TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA HAZIR”

Kalabalıkla birlikte “Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan, bir olacağız, iri olacağız, buradaki gibi kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” sözlerini tekrarlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir asır önce düşman, Ankara’nın kapısına kadar dayanmıştı. Top seslerinin Ulus’taki Meclisten duyulduğu o zor günlerde ortaya konan güçlü iradenin yankıları hâlâ sürüyor. Aynı irade, 15 Temmuz gecesi darbecileri sokaklara, meydanlara çıktıklarına pişman eden ruhun adıdır. Bu ruh, hem Millî Mücadele’yi zafere ulaştırdı hem Cumhuriyetimizi kurdu hem tüm demokrasi ve kalkınma atılımlarımıza ilham oldu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çok partili siyasi hayata geçtiğimizden beri demokrasimizin başına kara bulutlar her toplandığında, baharı önce Ankara başlattı. Ülkenin her karışını ilmik ilmik ördüğümüz yatırımlarımızın hazırlıklarını Ankara’da yaptık. Milletimizin her bir ferdinin hayatına dokunan hak ve özgürlük reformlarımızı burada gerçekleştirdik. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına atıfla hazırladığımız 2023 hedeflerimizi Ankara’yla birlikte fiiliyata geçirdik. Şimdi burada bu meydanda, aynı hissiyatı, aynı heyecanı, ben şu katılımla aynı azmi görüyorum. Allah’ın izniyle, Ankara, Türkiye Yüzyılı’nın inşasına hazır. Türkiye Yüzyılı’yla, ülkemizi dünyanın devler ligine yükseltme mücadelemizde bizimle yol yürüyeceğinize inanıyorum.”

Bunun için alandakilerden söz isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ankara yanımızda olduğu müddetçe, yedi düvel karşımıza çıksa, evelallah yıkar geçeriz” diye konuştu.

“ESER VE HİZMET ÇAĞINI, ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YENİDEN BAŞLATMAK İSTİYORUZ”

Ankara’yı bilmenin, anlamanın, sevmenin elbette önemli olduğunu ancak asıl Ankara’yı tüm bu vasıflarına uygun eser ve hizmetlerle donatmanın önem taşıdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şurada mevcut Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, şu 5 yılda siz Ankaralılara Allah aşkına ne yaptı? Yollarımızın hâli ortada. Çöp, çukur, çamur. Bu, CHP’nin pratiğidir. Bundan başkasını bunlar yapamaz. İstanbul’da da böyleydi, çöp, çukur, çamur. Onlardan devraldık. Ankara da öyle, çöp, çukur, çamur. Bunlardan artık kurtulalım. 5 yıl boşuna geçti. Onun için 31 Mart çok önemli, Ankara’yı, başkentlik sıfatına uygun hizmet veremeyenlerden kurtarmanın vakti çoktan gelmiştir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarında şunları kaydetti: “Öyleyse 31 Mart akşamı bu işin hakkını verelim. Burası, hiçbir şey yapmayarak, üstüne bir de bununla övünerek idare edilebilecek bir şehir değildir. Bunca yılın Ankaralısı olarak şehrin nereden nereye geldiğini de nerede durduğunu ve hatta gerilediğini de bizzat görüyoruz, biliyoruz. Hele hele ana kademe, kadın kolları, gençler sizler bunu çok iyi biliyorsunuz. Ankara, daha fazla yavaşlamayı, daha fazla ataleti kaldıramaz. Nedir bu yavaşlardan çektiğimiz? Ankara’yı içine düştüğü bu sıkışmışlık, çaresizlik, dayatma hâlinden bir an önce kurtarmak gerekiyor. Ulaşımda çektiğimiz sıkıntı hepinizin malumu. Trafikte çektiğimiz sıkıntı hepinizin malumu. Öyleyse dokuz gün sonra bu işin hakkını verelim, sandıkları patlatalım. Turgut Altınok kardeşimizle büyükşehirde, diğer adaylarımızla ilçelerde, bu şehirde eser ve hizmet çağını, çok daha güçlü bir şekilde yeniden başlatmak istiyoruz.”

Kimsenin şahsıyla alıp veremediklerinin bulunmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim tek derdimiz bin yıllık kadim yurdumuzu ve başkentimizi hak ettiği yatırımlarla buluşturmaktır” görüşünü paylaştı.

Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıklar olarak zaten üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yerel yönetimlerle el ele vererek inşallah 1 Nisan’dan itibaren çok daha farklı bir hizmeti ortaya koyacağız” ifadesini kullandı.

Metrolardan otoyollara, millet bahçelerinden kentsel dönüşüm projelerine kadar pek çok eseri hizmete açtıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu işin mahalli idareler ayağını da sağlam tutalım ki verdiğimiz emek, tahsis ettiğimiz kaynak boşa gitmesin. Ankara’yı, taşlarına, dar sokaklarına bakıp gözyaşlarımızı silerek başkent yapmış olabiliriz ama Ankara’yı aynı standartlara mahkûm etmeye çalışanların vizyonsuzluğuna rıza göstermek zorunda değiliz” değerlendirmesinde bulundu.

“ANKARA, GÖREN HERKESİN HAYRANLIK DUYACAĞI BİR ŞEHİR OLMALIDIR”

Nüfusu pek çok ülkeden fazla olan Ankara’nın, her şeyin en iyisine, en güzeline, en modernine layık olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz Ankara’yı, altyapısıyla, üstyapısıyla, şehir içindeki ve kırsaldaki mahalleleriyle, Türkiye Yüzyılı’na hazırlamayı vadediyoruz. Başkentimizi, içinde oturanlarının ve çalışanlarının huzurla ‘işte benim şehrim’ diyeceği konuma getirmek arzusundayız. Sadece bu değil, Ankara, buraya gelen ve gören herkesin hayranlık duyacağı bir şehir olmalıdır, bu potansiyele de ziyadesiyle sahiptir. Caddeleriyle, parklarıyla, ulaşımıyla, altyapısıyla, sosyal ve kültürel donatılarıyla hep birlikte gurur duyacağımız bir Ankara’nın peşindeyiz. Çok mu şey istiyoruz? Hayır, hepsi mümkün. Bölgesinin ve dünyanın yükselen yıldızı Türkiye’ye yakışır bir başkent için 31 Mart’ta her şey ayağımıza geliyor.”

Demokrasi ve kalkınma yolculuğunun, hem uzun hem de meşakkatli olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu bakımdan talihsiz kesintiler yaşadığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet dönemi boyunca kaybedilen hazine değerindeki yılların telafisinin, ancak son 21 yılda mümkün olabildiğine dikkati çekerek, Ankara’nın, tüm bu süreçlerin en yakın şahidi olduğunu söyledi.

Türkiye’yi büyütmek ve güçlendirmek, milletin hak ve özgürlüklerini genişletmek, insanların refahını artırmak için attıkları her adımda, gizli açık birçok engellemeyle karşılaştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların bir kısmını dal budak salmadan bertaraf ettik, bir kısmının üstesinden bedel ödeyerek geldik. Emperyalistlerin ülkemizi dizleri üzerine çökerterek kendilerine tabii kılmak için sahneledikleri oyunlara, maalesef, içeriden destek veren figüranlar da çıktı. Bu aparatlar, kimi zaman vesayet, kimi zaman terör örgütü, kimi zaman darbeci, kimi zaman siyasi, sosyal veya ekonomik tetikçi kisvesiyle arzı endam etti” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Meşhur hikâyedir; gövdesine ardı ardına balta darbeleri inen ağaç, duruma şöyle bir bakıp ‘sapı bendendir’ diye hayıflanmış. Ülkemizin demokrasi ve kalkınma hamlelerine çelme takanların çoğu işte aynı hissiyatı taşıyor. En azından kâğıt üzerinde bu ülkenin siyasetçisi, sivil toplum temsilcisi, medya mensubu, sosyal medya kullanıcısı olduğu hâlde, gece gündüz Türkiye aleyhinde çalışanlar var. Kimi zaman üzüldüğümüz, kimi zaman öfkelendiğimiz bu tiplerle uğraşmak, bizi bir hayli yorsa da yolumuzdan alıkoymadı. En çok da ana muhalefet partisi CHP’nin takındığı tutum, ülkemiz adına endişe vericidir. Bu partinin tek parti faşizmi döneminde işlediği ve milletimizin kalbinde derin yaralar açan günahlarını bir kenara koyuyorum. Sadece son 21 yılda, bu parti, bir dönem vesayetin sözcülüğünü yürüttü. Bu parti, bir dönem FETÖ ihanet çetesinin taşeronluğunu üstlendi. Bu parti, bir dönem PKK’nın ve Suriye’deki uzantılarının savunuculuğuna soyundu. Bu parti, her dönem Amerika’nın, Avrupa’nın, Türkiye husumetiyle maruf uluslararası kuruluşların sesi oldu.”

“MİLLETİMİZ TERCİHİNİ ESER VE HİZMET SİYASETİNDEN YANA KULLANACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mayıs ayındaki seçimlerde kurulan Millet İttifakı’na atıfta bulunarak, “Altılı Masa hatırlıyorsunuz değil mi? Altında da ne vardı? HDP. Ne oldu? Hepsi dağıldı mı? Bu dersi kim verdi? Siz verdiniz, siz. Benim milletim istemezse hiç bir şey olmaz. Birbirlerini yolda görseler selam vermeyecek olanları, cumhurbaşkanı yardımcılığı vaadiyle, milletvekilliği kontenjanı dağıtarak güya aynı masa etrafında bir araya getirdiler. Bay bay Kemal ne oldu; Ama Ankara’da bir apartman dairesi bulmuş, şimdi orada kalıyormuş. Bunların hepsinin akıbeti aynı olacak. Ülke ve millet hayrına herhangi bir ortak payda olmadığı için, seçim bitince hepsi de darmadağın oldu. Hâlbuki Cumhur İttifakı, dimdik ayakta, yoluna devam ediyor” ifadelerini kullandı.

CHP’nin geçen seçimlerde o zamanki ismiyle HDP’yle gizli ve saklı iş birliği yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu seçimlerde yine utana sıkıla, adını koyamadıkları, ama altta belediye başkanlıklarını, belediye meclis üyeliklerini, belediye bürokrasisini paylaştıkları kirli bir pazarlığa giriştiler. Ortada, kapağını kaldırdıkça sürekli yeni şeyler çıkan bir matruşka ittifakı var ve bundan seçmeninin de haberi yok. Onlar da ne olup bittiğini anlamaya çalışıyor. Yeni adıyla DEM’e oy veren vatandaşlarımız da CHP’ye gönül veren vatandaşlarımız da bu karanlık ve kirli ilişkiyi içlerine sindiremiyor. ‘Bir varmış bir yokmuş’ muamelesi yapılan bu ittifaktan, toplumumuzun her kesimi gibi, bu partilere oy veren vatandaşlarımız da rahatsız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin İstanbul İl binasındaki para sayma görüntülerine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

CHP’den hiç kimsenin çıkıp bu “para kulelerinin” doğru düzgün izahını yapamadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mesela, banka uygulamasıyla 30 saniyede yapabilecekleri basit işlem için, neden kendilerine bu kadar eziyet ettiklerinin cevabını veremediler. Öyle ya birine para gönderecekseniz, internet bankacılığı duruyorken, valize, çantaya ve bunları taşımak için altı, yedi kişiye ne gerek var? Son derece makul bu soruları cevaplamak yerine, suçu AK Parti’ye yüklemeye kalktılar” dedi.

Parayı getirenin CHP belediyesinin bürokratı, toplayanın CHP belediye başkanının müdürü olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Parayı aldığı söylenen kişinin beyan ettiği rakamlarla, ortadaki meblağın ilgisi yok. Ama suçlu AK Parti. Türk siyaseti çok yüzsüzlük, çok utanmazlık, çok pişkinlik gördü, fakat böylesiyle ilk defa karşılaşıyoruz. Genel başkanları darbe çığırtkanlığı yapar. Adaylarının biri kirli ilişkileri, kibri ve yalanlarıyla ortada gezer. Bir diğeri terör örgütünü över. Bir başkası millete hakaret eder. Ötekisi tembelliğine methiye düzer. Böyle ana muhalefet partisi mi olur? Bu partiye umut bağlayanlara yazık değil mi? Geçmişleri ne olursa olsun CHP amblemi altında seçime girenler, kendilerini tüm bunların vebalinden kurtarabilir mi? Milletimiz 31 Mart’ta CHP’ye de DEM’lendiği ortaklarına da kazanmak değil sadece AK Parti’ye ve Cumhur İttifakına kaybettirmek için ortada dolananlara da hak ettikleri cevabı sandıkta verecektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar millete güvendikleri, inandıkları, sırtlarını daima millete yasladıkları hiçbir konuda hayal kırıklığına uğramadıklarını ve kaybetmediklerini belirterek, “İnşallah, bu sefer de milletimiz tercihini istismar ve istiskal siyasetinden değil, eser ve hizmet siyasetinden yana kullanacaktır” açıklamasını yaptı.

“ANKARA’YA SON 21 YILDA 1 TRİLYON 91 MİLYAR LİRA TUTARINDA YATIRIM YAPTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, il mitinglerini genellikle, o şehre yapılan yatırımların özetini anlatarak bitirdiklerini anımsattı.

Konu Ankara olunca, bu yatırımların listesinin öylesine uzun olduğunu ve ne kadar özetlerlerse özetlesinler, bitecek gibi olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ankara’ya son 21 yılda 1 trilyon 91 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Faaliyete geçirdiğimiz 12 yeni üniversiteyle, toplamda 21 yükseköğretim kurumuna ulaşıp Ankara’nın eğitim şehri unvanını güçlendirdik. Hizmete açtığımız yaklaşık 30 bin kişilik yurtlar ve 133 spor tesisiyle, gençlerimize sahip çıktık. Sağlıkta, diğer yatırımların yanı sıra, her biri dünya çapında birer eser olan Bilkent Şehir Hastanesi’ni, Etlik Şehir Hastanesi’ni biz yaptık. Bunlar dünyada eşi benzeri olmayan eserler. Ankara’yı sağlığın da başkenti hâline getirdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ kanalıyla yapılıp teslim edilen 87 bin 513 konuta, 6 bin 523 konutun daha ekleneceğine dikkati çekerek, “Yaptığımız 32 yeni atık su arıtma tesisiyle, belediye nüfusunun yüzde 99,5’ine hizmet veriyoruz. Ankara’da 23 millet bahçesi projemizden 13’ünü tamamladık, diğerleriyle ilgili çalışmalar devam ediyor” dedi.

Ulaştırmada şehir sınırları içindeki bölünmüş yol mesafesini 730 kilometre ilaveyle yaklaşık bin 200 kilometreye çıkardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara-Niğde Otoyolu’nu tamamlayıp hizmete sunduklarını, Ankara-Akyazı Otoyolu’nun proje çalışmalarına başladıklarını, Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu’nun da ihalesini yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demiryollarında, Ankara’yı Eskişehir, Konya, Bilecik, Sakarya, Kocaeli, İstanbul, Kırıkkale, Yozgat ve Sivas’la hızlı tren hatlarıyla birleştirdik. Afyonkarahisar, Uşak ve Manisa’yı da kapsayan Ankara-İzmir hızlı tren hattının inşası sürüyor. Ankara’yı, Bursa-Osmaneli Hızlı tren hattıyla Bursa’yla, Yerköy-Kayseri Hızlı Tren hattıyla Kayseri’yle birleştiriyoruz” şeklinde konuştu.

“ESENBOĞA HAVALİMANI İLE KIZILAY’I BİRBİRİNE BAĞLAYACAK OLAN METRO HATTINI, 2028 YILINDA TAMAMLAMAYI HEDEFLİYORUZ”

Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı’nın, şehrin sembol eserlerinden biri hâline geldiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Başkentray’ın yanı sıra Batıkent-Sincan, Kızılay-Çayyolu, Keçiören-AKM-Gar-Kızılay Metro hatlarını hizmete aldık. Şimdi de Başkentray’ı Yenikent’e kadar uzatıyoruz. Toplam yedi istasyonlu Keçiören Kuyubaşı-Esenboğa Havalimanı-Yıldırım Beyazıt Üniversitesi metro hattını yatırım programına aldık, yakında ihalesine çıkacağız. Esenboğa Havalimanı ile Kızılay’ı birbirine bağlayacak olan bu metro hattını, inşallah 2028 yılında tamamlamayı hedefliyoruz. Ankara YHT Garı-Etlik Şehir Hastanesi-Ovacık metro hattının etüt projesini hazırlamaya başlıyoruz. Sincan metrosuyla Çayyolu metrosunu birleştirmeyi planlıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik ve sporda bu şehri modern spor tesisleriyle stadyumlarla yükseköğretim yurtlarıyla kültür merkezleriyle donattıklarını belirtti.

Tarım ve ormanda Ankara’ya, 28 baraj, iki içme suyu tesisi, 35 sulama tesisi, 11 arazi toplulaştırma, 77 taşkın koruma tesisi, 10 gölet ve iki hidroelektrik santral tesisi inşa ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan yatırımlarla şehrin içme suyunu garanti altına aldıklarını söyledi.

“GEÇTİĞİMİZ YIL 5,5 MİLYAR DOLARA ULAŞAN SAVUNMA SANAYİ İHRACATIMIZIN YAKLAŞIK YARISINI ANKARA YAPTI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayi ve teknolojide dört yeni organize sanayi bölgesi, iki endüstri bölgesi kurduklarını belirterek son 21 yılda hayata geçirilen yatırımlarla, başkenti savunma sanayinin merkezi konumuna getirdiklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz yıl 5,5 milyar dolara ulaşan savunma sanayi ihracatımızın yaklaşık yarısını Ankara yaptı. İstihdamı desteklemek için şehrimizde iş yerlerine 37 milyar lirayı aşkın prim teşviki verdik. Enerjide, nüfusunun yüzde 97’sinin doğal gaz imkânından faydalandığı Ankara’da, bütün ilçelere doğal gaz arzı sağladık. Kültür ve sanatta, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu’nu hizmete açtık. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, bünyesindeki Millet Camii, Kültür ve Kongre Merkezi, Sergi Merkezi ve Millet Kütüphanesi ile Ankara’nın gurur verici eserlerinden biri oldu. Biz buyuz. Sayın Başkan (ABB Başkanı Mansur Yavaş), belediye başkanı olarak yahu sen ne yaptın? Bir de bunu senden duyalım. “Şu metroyu ben yaptım” de be. Melih Bey’in döneminde havalimanından Ankara merkeze yapılan yatırımların dışında sen belediye başkanı olarak ne yaptın; Hiç. Çöp, çukur, çamur, Ankara’nın hâli bu.”

Okumaya devam edin

Dünya

“Savunma sanayinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz”

“TÜRKİYE’Yİ HEDEFLERİNE ULAŞTIRMANIN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ”

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırı mitinginde yaptığı konuşmada, “Savunma sanayinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz. Bir dönem tabanca bile yapamıyorken bugün kendi gemimizi, tankımızı, füzemizi, savaş uçağımızı imal eder hâle geldik” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankırı Belediye Meydanı’nda düzenlenen Çankırı mitingine katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasında, emniyetten alınan rakamlara göre mitinge 45 bin kişinin katıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırı’da olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu aktardı.

Şimdiye girdikleri bütün seçimlerde Çankırı’nın desteğini ve hayır dualarını gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çankırı bizi hiç yalnız bırakmadı. Rekor oy oranlarıyla davamıza, mücadelemize sahip çıktı. Çankırılı kardeşlerimiz sözlerine sadık olduklarını 14-28 Mayıs seçimlerinde bir kez daha gösterdi. Milletvekilliğinde ve Cumhurbaşkanlığında yüzde 78’e yaklaşan oy oranıyla Cumhur İttifakı’na destek vererek tarih yazdınız” ifadelerini kullandı.

Çankırı’ya bugüne kadar mahcup olmadıklarını yine olmayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Kentsel dönüşüm bizden, TOKİ bizden, fabrikalar da Başkan Hüseyin Bey’den. Sizlerin bu hâlini gördükten sonra Cumhurbaşkanı olarak sizlerin yanındayım. Çankırı’ya olan minnet borcumuzu daha fazla çalışarak, daha fazla ter dökerek, daha fazla eser ve proje üreterek ödeyeceğiz Yanlış yok değil mi? Bunun için 31 Mart çok ama çok önemli. Sizlerden 31 Mart’ta bir kez daha destan yazmanızı bekliyorum.”

“BİZİM GÜNDEMİMİZDE İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ ASRA TÜRK MÜHRÜNÜ VURMAK VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mart ayının başından bu yana 23 şehri ziyaret ettiğini belirterek, yarın Ankara’da, pazar günü ise İstanbul’da miting yapacağını söyledi.

Miting programının yanı sıra yaptığı diplomatik faaliyetler hakkında da bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizim gündemimizde deprem bölgesi var. Bizim gündemimizde dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimiz var. Bizim gündemimizde aziz milletimizi layıkıyla temsil etmek var. Bizim gündemimizde içinde bulunduğumuz asra Türk mührünü vurmak var. Bizim gündemimizde ülkemizin ekonomisini güçlendirmek, ihracatını arttırmak, tanımını, turizmini, sanayisini geliştirmek var. Bizim gündemimizde Türkiye’yi dünyanın devler ligine yükseltmek var. Savunma sanayinde her gün yeni başarıya imza atıyoruz. Bir dönem toplu iğne üretemezken, tabanca bile yapamıyorken, bugün kendi gemimizi tankımızı, füzemizi, savaş uçağımızı imal eder hâle geldik.”

“2028 YILINDA KAAN’I HAVA KUVVETLERİMİZE TESLİM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “KAAN’ın göğe doğru süzülüşünü sizler de izlediniz değil mi? Uçak teker kesince sizlerin de gözü doldu, göğsü kabardı mı? Bizlere bugünleri gösteren Allah’a hamdolsun. Her türlü ambargoya rağmen beşinci nesil savaş uçağımız KAAN ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. ‘Yapamaz’ dediler yaptık. ‘Uçmaz’ dediler uçurduk. Önümüze engel çıkardılar hepsini tek tek aştık, ülkemizdeki müzmin muhalifler, ‘Kalorifer peteği’ diyerek bu başarıyı küçümsemeye çalışsalar da KAAN savaş uçağımız dostlarımıza güven, düşmanlarımıza korku salıyor. Asya’sından Avrupa’sına ve Amerika’sına bu teknolojiye sahip olmanın ne manaya geldiğini bilenler KAAN’ı çok yakından takip ediyor. İnşallah 2028 yılında KAAN’ı Hava Kuvvetlerimize teslim edeceğiz. Bu tarihten itibaren gök vatanımızı artık KAAN’la koruyacağız.”

Türkiye’nin insansız hava araçlarının başarılarını artık cümle âlemin bildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın 50’ye yakın ülkesinde TB2’ler, Akıncılar, ANKA’lar, AKSUNGUR’lar kullanılıyor. SİHA’lar terörle mücadelemizde de bize kritik kabiliyetler kazandırıyor” diye konuştu.

“SAVUNMA SANAYİNDE TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE HEDEFİNE ULAŞINCAYA KADAR DURMAYACAĞIZ”

Bölücü terör örgütü mensupları için artık hiçbir yerin güvenli olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sınırlarımızın 300-350 kilometre ötesinde teröristleri tespit ediyor, hiç ummadıkları bir anda etkisiz hâle getiriyoruz. Devletimize kastetmenin, vatan evlatlarına saldırmanın bedelini hem de çok ağır bir şekilde bu katil sürülerine misliyle ödetiyoruz. Donanmamızın amiral gemisi Anadolu’nun ardından daha büyük bir uçak gemisi yapmak için şu anda hazırlıklara başladık. Savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar inşallah durmayacağız, yolumuzdan geri dönmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırı ile tüm Türkiye için canla başla çalışırken CHP’nin başını çektiği muhalefetin durumunun ise gerçekten içler acısı olduğunu ifade ederek, “Ne millete hizmet etmek niyetindeler ne de bu yönde bir çabaları var. ‘Vizyon, proje, ufuk, eser, icraat’ desen zaten hak getire” değerlendirmesinde bulundu.

“Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin hizmet ve eser bıraktığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Muhalefetin bavullarla, valizlerle, çantalarla taşınan balya balya paralar dışında elle tutulur hiçbir işleri yok. Dolarlar çantalarda, bavullarda. Avrolar çantalarda, bavullarda. Nereye kadar böyle gideceksiniz? 31 Mart’a kadar. 31 Mart’ta benim milletim sizi sandıklara gömecek. Bir büroda 5-6 kişi toplanıp nereden geldiği ve nereye gittiği belli olmayan şaibeli paralarla saatlerce kule yapıyorlar. ‘Açıkla’ deyince de bu sefer panikle sağa sola saldırıyorlar.”

“TÜRKİYE’DE DARBELER DÖNEMİ AÇIK VE NET TAMAMEN KAPANMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hatırlarsanız bunlar son seçim yenilgisinin ardından ‘değişim’ diye bir şey başlatmışlardı. Güya kendilerini yenileyecek, faşist zihniyetlerini değiştirecek, milletle artık kavga etmeyeceklerdi. Sonuç tam fiyasko oldu. Genel başkanlık koltuğunda oturan kişi değişti. Ama CHP’nin cuntacı, darbeci, vesayetçi kodlarında zerre miskal dönüşüm olmadı. CHP’nin yeni genel başkanı tıpkı selefi gibi darbe sever çıktı. Öyle ki televizyonda gülerek darbenin faziletlerinden bahsediyor. Neymiş? Belli yaşın altındakiler millî iradeye kastederse bu Türkiye için iyiymiş, doğruymuş, faydalıymış. Kafaya bak ya. Bunların eski genel başkanının 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü hainlerin açtığı yoldan gittiği, tankların arasından Bakırköy Belediyesi’ne gittiği akşamı hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdi işte bay bay Kemal’e Ankara’da bir daire tuttular, artık orada istirahat ediyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözünün nereye gittiğini bilen, aklı başında, demokrasiyi özümsemiş genel başkanların böyle şeyler söylemeyeceğini, darbelerin bu ülkeye ödettiği faturalara vakıf siyasetçilerin böyle cümleler kuramayacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde ekranlarda darbe güzellemesi yapan ana muhalefet partisi yöneticisine rastlayamazsınız. Ancak Türkiye’de özgürlükler ve demokrasi konusunda mangalda kül bırakmayanlar sandıktan umutlarını her kestiklerinde bu tür hezeyanlara sarılıyorlar. Buradan millî iradenin kalesi Çankırı’dan Özgür Efendi’ye şu gerçeği hatırlatmakta fayda görüyorum; Türkiye’de darbeler dönemi açık ve net, artık tamamen kapanmıştır. İktidara giden yolu vesayetçilerde arama devri sona ermiştir. Her kim milletin iradesine kastederse karşısında bizi bulur. 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi genci, yaşlısı, kadını, erkeğiyle 85 milyonu bulur. Siyasette değişim olacaksa bunun yolu darbe değil, sandıktır, sandık. Sandık dışında başka yollara tevessül edenlerin akıbeti hüsran olacaktır. Özgür Efendi’nin darbelerde acı çekenler, işkence görenler, hayatları kararanlar başta olmak üzere tüm Türkiye’ye bir özür borcu vardır. Kendisi hiç vakit kaybetmeden çıkıp milletimizden, Meclisimizden ve istismar ettiği gençlerimizden özür dilemelidir. Milletimiz ve uğruna bedeller ödediğimiz demokrasimiz adına biz bunun takipçisi olacağız.”

“TÜRKİYE’Yİ HEDEFLERİNE ULAŞTIRMANIN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşın 31 Mart’ta “bu darbe sever zihniyete” hak ettiği dersi sandıkta vereceğine inandığını ifade ederek özellikle Çankırı’dan çok güçlü tepki beklediğini dile getirdi.

Cumhuriyet’in ilk asrını yeni geride bırakmışken hâlen millete ve millî iradeye düşman zihniyetle karşılaşmaktan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “Bunları kendi ihtiraslarıyla baş başa bırakıp biz işimize bakıyor. Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmanın mücadelesini veriyoruz” dedi.

“ÇANKIRI’YA SON 21 YILDA 55 MİLYAR LİRA YATIRIM YAPTIK”

Milletin hayır duasını almaktan daha büyük bir bahtiyarlık olmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu anlayışla Çankırı’ya son 21 yılda güncel rakamlarla ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz, 55 milyar lira yatırım yaptık” dedi.

Çankırı’ya eğitimde, 777 yeni derslik kazandırdıklarını ve Çankırı Karatekin Üniversitesi’ni kurduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik ve sporda 5 bin 633 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtıklarını ve toplam 32 spor tesisi inşa ettiklerini anlattı.

Çankırılı ihtiyaç sahiplerine toplam 1 milyar lira tutarında kaynak aktardıklarını da dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlıkta şehrimize toplamda 480 yataklı 10 hastane dâhil, 26 sağlık tesisi kazandırdık. Toplam 400 yataklı Çankırı Merkez Devlet Hastanemizin inşasına devam ediyoruz. Çankırı’da ihale, proje ve arsa tedariki olan 4 sağlık tesisimiz daha var” diye konuştu.

TOKİ vasıtasıyla 4 bin 632 konutu tamamlayıp, hak sahiplerine teslim ettiklerini ve bin 584 konutun yapımının sürdüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi yeni bir adım atıyoruz, nedir bu? İnşallah TOKİ ile Millet Bahçeleri, konutlar. Bunları yapıyoruz ve belediye başkanımızla da inşallah fabrikalarımızı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidara geldiklerinde il sınırları içerisinde atık su arıtma tesisi olmadığını, bugün 9 tesisle Çankırı’ya hizmet verdiklerini söyledi.

Kentte 8 millet bahçesi projesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta ve Eldivan millet bahçelerinin yapımının sürdüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkezde Karatekin, Kızılırmak, Şabanözü’nde Yenimahalle, Yaylakent’te Cumhuriyet, Çerkeş’te Dere ve Ilgaz’da Gölpark millet bahçelerimizin de projelendirme çalışmalarına devam ediyoruz” diye konuştu.

Ulaştırma alanında yaptıkları yatırımları da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu 246 kilometreye çıkardıklarını belirterek Çankırı-Çevre Yolu’nun da dâhil olduğu Çankırı-Ankara hududu yolu, Ankara hududu-Şabanözü yolu, Orta-Şabanözü yolu ve Kurşunlu-Korgun yolunun yapımına devam ettiklerini aktardı.

Kastamonu-Çankırı yolundaki çalışmaların sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 tek köprü, 1 çift köprü, 3 köprülü kavşak ve 15 Temmuz İstiklal Tüneli’ni tamamladıklarını bildirdi.

Çankırı VADEMSAŞ Makas ve Makas Sistemleri Fabrikası ile yüksek hızlı trenlerin makaslarının üretildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fabrikanın yılda 810 adet konvansiyonel ve hızlı tren makası üretme kapasitesi mevcut. Irmak-Karabük-Zonguldak hattı sinyalizasyon ve telekomünikasyon tesislerini yaparak, modernize ettik. Bu hattı elektrikli hâle getirmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“ÇANKIRI’NIN İÇME SUYU MESELESİNİ BİZ ÇÖZDÜK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırı’ya 12 baraj, 7 içme suyu tesisi 19 sulama tesisi, 4 gölet, 38 taşkın koruma yer altı depolama tesisi ve 2 hidroelektrik tesisi inşa ettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Çankırı’nın içme suyu meselesini biz çözdük. Yapraklı Sarıkaya Göleti’ni ihalesini Aralık 2023’te yaptık, inşaat çalışmalarına yakında başlıyoruz. Son 21 yılda inşa ettiğimiz projelerle 293 bin dekar zirai araziyi sulamaya açarak, çiftçilerimize yıllık 2,2 milyar lira zirai gelir artışı sağladık. Toplam 1 milyar 250 milyon lira yatırım tutarı olan Kızlaryolu Barajı gövde inşaatı bitti, yeniden yerleşim süreci devam ediyor. İnşallah bu süreci süratle sonuçlandırıp, 3 ilimizin 143 bin dekar bereketli topraklarını suyla kavuşturacağız. 7 bin 280 hektar alanı suya kavuşturacak Koyunbaba Barajı sulamasının yapımına devam ediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırılı çiftçilere 18 milyar lira tutarında tarımsal hibe desteği ve yatırım yaptıklarını da vurguladı.

İstihdamı desteklemek için Çankırılı işverenlere 1,2 milyar lirayı aşan prim teşviki verdiklerini de hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şabanözü, Çerkeş, Yakınkent, Kurşunlu Çavundur ve Orta’ya Organize Sanayi Bölgesi kurduk. Yani Çankırı’ya 5 Organize Sanayi Bölgesi, bir Araştırma Geliştirme Merkezi, bir Teknopark kurduk” ifadelerini kullandı.

Enerjide Çankırı’ya Atkaracalar, Çardaklı, Çerkeş, Dodurga, Eldivan, Ilgaz, Kızılırmak, Korgun, Kurşunlu, Orta, Sacak, Şabanözü ve Yaylakent’e doğal gaz arzını sağladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilerle “Yaparsa AK Parti yapar” sözlerini tekrarladı.

Alana kurulan ekrandan yatırımların izletilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu millete efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah 31 Mart’tan sonra bunlara, yerel yönetimlerle iş birliği hâlinde çok daha fazlasını Cumhurbaşkanı kardeşiniz, ekibiyle ilave edecektir. İl ve ilçe belediye başkan adaylarımızı ben sizlere emanet ediyorum. 31 Mart’a kadar gece gündüz çalışıyoruz değil mi?” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam edin
Reklamlar
Dünya4 gün önce

“Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz”

Dünya5 gün önce

“Ankara, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla ülkemizin parlayan yıldızıdır”

Dünya6 gün önce

“Savunma sanayinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz”

Dünya7 gün önce

“Türkiye’yi, Cumhuriyet tarihinin en güçlü siyasi, ekonomik, askerî, sosyal seviyesine çıkardık”

Dünya1 hafta önce

“Çalışanımızı, memurumuzu, emeklimizi enflasyona ezdirmeme ilkemize her şart altında bağlıyız”

Dünya1 hafta önce

“Güçlü bir orduya sahip olmak, bizim için tercihten öte mecburiyettir”

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü Töreni’ne katıldı

Dünya2 hafta önce

“Türkiye’yi, dünyanın en etkin sağlık hizmetlerinin sunulduğu ülke konumuna getirdik”

Dünya2 hafta önce

“Türkiye Yüzyılı güneşinin doğuşuna kimse mani olamayacaktır”

Dünya2 hafta önce

“Gazze’deki katliamların tekrar etmemesi ve bölgenin ihyası için garantör olarak sorumluluk üstlenmeye hazırız”

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit aileleri ile iftarda bir araya geldi

Dünya2 hafta önce

“FETÖ’nün Bilişim Militanları akıl sınırlarını da zorlayan kurdukları tuzaklarla örgüte maddi kaynak yaratmaya devam ediyorlar

Dünya3 hafta önce

“İstanbul’un giderek ağırlaşan trafik ve ulaşım sorununu hafifleteceğiz”

Dünya3 hafta önce

“İzmir’in yatırım eksiklerini tamamlayarak, şehrimizin kayıp yıllarını hep birlikte telafi edeceğiz”

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her açıdan daha huzurlu, daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceği inşa etmenin çabasındayız”

Dünya3 hafta önce

“Depremle sarsılan şehirlerimizi bir an önce ayağa kaldırmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz”

Dünya3 hafta önce

“Hak ve özgürlüklerden yatırımlara, savunma sanayinden dış politikaya kadar her alanda tarih yazdık”

Dünya4 hafta önce

Antalya | “Şehir hastanelerini, eşi-benzeri olmayan birer şifa merkezi olarak milletimizin hizmetine sunmaya devam edeceğiz”

Dünya4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna-Hersek Sırp Kesimi Başkanı Dodik ile görüştü

Dünya4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cibuti Cumhurbaşkanı Guelleh ile görüştü

Dünya4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Radev ile görüştü

Dünya4 hafta önce

Emine Erdoğan, 3. Antalya Diplomasi Forumu’na katılan liderler ve lider eşleriyle bir araya geldi

Gündem4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan Halk Maslahatı Başkanı Berdimuhamedov ile görüştü

Dünya4 hafta önce

“Ülkemizi demokrasi ve kalkınma rotasından çıkarmadan hedeflerine doğru ilerletmeyi başardık”

Dünya1 ay önce

Ahmet Erdem Shell Bu yaptıklarınız ; ANAYASAYA ,İNSAN HAKLARINA ,ADALET VE HUKUKA KANUNLARA AYKIRIDIR

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çevre ve şehircilikte hayata geçireceğimiz yeni projelerle İstanbul’u daha da güzelleştireceğiz”

Dünya1 ay önce

“Türkiye, küresel bir güç olma yolunda emin adımlarla ilerliyor”

Dünya1 ay önce

Bu Gurur Hepimizin : Milli Muharip Uçak Kaan’dan ilk uçuş

Dünya1 ay önce

“Bizim her sözümüzün altında, asırlara bedel eser ve hizmetler yatıyor”

Dünya1 ay önce

“Türkiye’nin 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin kahramanı, 85 milyonun her bir ferdidir”

Dünya1 ay önce

Muhammed Kaçar Webx | www.cuzdan.com sitenizde Türkiye merkez bankasının logosunu hangi hakla kullanıyorsunuz.

Dünya1 ay önce

“Bölgemizde barışa giden yol, Filistin devletinin kurulmasından geçiyor”

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Al Nahyan ile görüştü

Dünya4 sene önce

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

Dünya3 sene önce

Türkiye’nin Genç Patronları ; Ebru ÖZDEMİR

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Demet PEKER;

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Sibel GÖZÜYUKARI

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Nalan ÖZKAN

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Filiz YILDIRIM

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Meliha KARAMAN

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Ali Nihat GÖKYİĞİT

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Filiz AKKAŞ

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Buse ALUÇ

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Ayşegül ABACI

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Açelya ELMAS

Dünya5 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

Dünya4 sene önce

ASTOP, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’e “Üstün Hizmet ve Başarı Beratı” verdi.

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

Dünya3 sene önce

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

Dünya5 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nı ziyaret etti

Dünya3 sene önce

Emel Uslu ATİK’le ZİRVE YOLUNDA

Dünya3 sene önce

Burak Elmas, Galatasaray kulübünün 38. başkanı oldu

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

Dünya3 sene önce

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Dünya5 sene önce

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Dünya1 sene önce

“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın ; Mehmet Cengiz

Dünya5 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”

Dünya3 sene önce

ULUSLARARASI GİRİŞİMCİLİK VE İNOVASYON ZİRVESİ İSTANBUL’DA GERÇEKLEŞTİ

Dünya5 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

Dünya5 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Dünya3 sene önce

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank : Türkiye artık savunma sanayii ihraç edebilen bir ülke

Reklamlar
Reklamlar

PATRONLAR

Dünya4 gün önce

“Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz”

“İSTANBUL'DA YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATACAĞIZ”

Dünya5 gün önce

“Ankara, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla ülkemizin parlayan yıldızıdır”

“ANKARA, TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA HAZIR”

Dünya6 gün önce

“Savunma sanayinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz”

“TÜRKİYE’Yİ HEDEFLERİNE ULAŞTIRMANIN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ”

Dünya7 gün önce

“Türkiye’yi, Cumhuriyet tarihinin en güçlü siyasi, ekonomik, askerî, sosyal seviyesine çıkardık”

“ÇALIŞANLARIMIZIN, EMEKLİLERİMİZİN GELİRLERİNİ YÜKSEK ENFLASYON KARŞISINDA KORUMAKTA KARARLIYIZ”

Dünya1 hafta önce

“Çalışanımızı, memurumuzu, emeklimizi enflasyona ezdirmeme ilkemize her şart altında bağlıyız”

“AMACIMIZ, KALICI REFAH ARTIŞINI SAĞLAMAK”

Dünya1 hafta önce

“Güçlü bir orduya sahip olmak, bizim için tercihten öte mecburiyettir”

“ÇANAKKALE BİR MİLLETİN KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞUŞUNU MÜJDELEYEN DİRENİŞ RUHUDUR”

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü Töreni’ne katıldı

Şehitler Abidesi’nde düzenlenen 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109. Yıl Dönümü Töreni

Dünya2 hafta önce

“Türkiye’yi, dünyanın en etkin sağlık hizmetlerinin sunulduğu ülke konumuna getirdik”

“SAĞLIK ALTYAPISINDA DÜNYADA, TÜRKİYE’NİN ELİNE SU DÖKECEK ÜLKE OLMADIĞINI HERKES KABUL EDİYOR”

Dünya2 hafta önce

“Türkiye Yüzyılı güneşinin doğuşuna kimse mani olamayacaktır”

“BİZ SADECE ESER VE HİZMET SİYASETİ YAPTIK”

Dünya2 hafta önce

“Gazze’deki katliamların tekrar etmemesi ve bölgenin ihyası için garantör olarak sorumluluk üstlenmeye hazırız”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl 15’incisi düzenlenen Geleneksel Büyükelçiler İftarı’nda konuştu.

Reklamlar

Son Dakika Haber

seers cmp badge