Cumhurbaşkanı Erdoğan “Hâlen yürüttüğümüz ve neticelenecek projeler devreye girdiğinde, Türkiye savunma sanayi alanında dünyanın en üst ligine çıkmış olacaktır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan MİLGEM Korvet Projesi’nin birinci gemisinin denize indirilmesi töreninde yaptığı konuşmada, “Hâlen yürütmekte olduğumuz ve önümüzdeki 4-5 yıl içinde hepsi de neticelenecek projeler devreye girdiğinde, Türkiye savunma sanayi alanında dünyanın en üst ligine çıkmış olacaktır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’te milletimize vereceğimiz en büyük armağanın işte bu olduğuna inanıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi ile birlikte, Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 1. Gemi Denize İniş ve Açık Deniz Karakol Gemisi Projesi 1. Gemi Sac Kesim Töreni’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Tersane Komutanlığı’nda düzenlenen törende yaptığı konuşmasına, dün 74. yıl dönümü olan Pakistan’ın bağımsızlık gününü tebrik ederek başladı.
“TÜRK İNSANININ KALBİNDE PAKİSTAN HER ZAMAN MÜSTESNA BİR YERE SAHİP OLMUŞTUR”
Pakistan’ın 14 Ağustos 1947’den beri merhum Muhammed Ali Cinnah’ın işaret ettiği şekilde birlik, inanç, disiplinle yoluna devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye ve Pakistan arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarının kökleri, tarihin derinliklerine kadar uzanıyor. Türk insanının kalbinde Pakistan her zaman müstesna bir yere sahip olmuştur. Bizler de aramızdaki kardeşlik bağından aldığımız güç ile ilişkilerimizi her alanda ileriye götürmek için çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Ülkelerimiz salgın döneminde sergiledikleri samimi iş birliğiyle dost ve kardeş ülke olmanın ne demek olduğunu da bir kez daha göstermiştir” dedi.
İki ülke arasında oluşturulan yüksek düzeyli stratejik işbirliği mekanizması sayesinde bakanlıkların ve kurumların verimli iş birliklerinin tesisine imkân sağladıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şubat 2020’de gerçekleştirilen 6. Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı’nda ilişkilerin tüm yönleriyle tekrar ele alındığını söyledi.
Salgının yol açtığı sınırlamalara rağmen Türkiye’de düzenlenecek bir sonraki toplantı için detaylı bir hazırlık yürüttüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihini yakında belirleyecekleri 7. konsey toplantısı vesilesiyle Pakistan ile ortak gündemi geliştirmenin çabası içinde olduklarını belirtti.
“SAVUNMA SANAYİ ALANINDAKİ ORTAKLIĞIMIZI DAHA DA İLERLETMEK KONUSUNDA MUTABIKIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayi alanında son dönemde gerçekleştirilen somut iş birliği projelerinden de ayrıca bahtiyarlık duyduklarını dile getirerek, şöyle devam etti: “Savunma sanayi alanında bugün ilk gemisinin açılışını yapmakta olduğumuz MİLGEM korvetleri yanında ATAK helikopterleri ve eğitim uçakları gibi çok başarılı ortak işbirliği projeleri bulunuyor. Savunma sanayi alanındaki ortaklığımızı daha da ilerletmek konusunda mutabıkız. Pakistan ile aramızdaki güçlü siyasi ilişkilerimizin ve savunma sanayimizdeki işbirliğimizin ticari ilişkilerimize yansımasını istiyoruz. Bu konuda hepimize yardımcı olacak bir yol haritasını Pakistan ile Şubat 2020’de İslamabad’da imzaladık. Kurumlarımız, bu eylem planının hayata geçirilmesi için çalışmalarına devam ediyor. Salgına rağmen geçtiğimiz yıl ikili ticaret hacmimizde düşüş yaşamamış olmamız da bir kazanımdır. İnşallah bu yıldan itibaren bu rakamı sürekli yükselteceğiz. Pakistan 2 milyarı aşkın nüfusuyla önemli bir bölge olan Güney Asya’da barışın tesisi ve refahın arttırılması çabalarında kritik bir rol üstlenmektedir. Bölgenin yüzleştiği sorunlara bulunacak çözümler ancak Pakistan’ın desteği ile hayata geçirilebilir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde çatışmaların yoğunlaştığı Afganistan’a barış ve istikrarın gelmesi konusunda Pakistan’a da hayati görevler düştüğünü söyledi.
“AFGANİSTAN’IN BİR AN ÖNCE İSTİKRARA KAVUŞTURULMASI İÇİN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Giderek artan istikrarsızlığın, Afganistan’da yeni bir göç dalgasını tetiklemesi yönündeki endişelerin, ancak bu şekilde ortadan kaldırılabileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak, İran üzerinden gerçekleşen bir Afgan göçmen dalgasıyla karşı karşıyayız. Bölgenin ve en başta da Afganistan’ın bir an önce istikrara kavuşturulması için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz. Bunun için de Pakistan ile iş birliğimizi artarak sürdürmemiz gerekiyor. Elimizdeki tüm imkânları bu doğrultuda seferber etmekte kararlıyız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MİLGEM Projesi kapsamında Pakistan donaması için MİLGEM sınıfı 4 korvet gemi inşa edileceğini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Bunların 2’si ülkemizde, 2’si ise Pakistan’da üretilecek. Korvetlerde kullanılacak ilave teknoloji ve teçhizatlar da yine ülkemiz savunma sanayi ürünleri arasından seçilecek. Sac kesme törenini 2019 yılında yaptığımız ilk geminin bugün suya indirme merasimini gerçekleştiriyoruz. İkinci gemiyi kızağa koyma töreni de nisan ayında yapıldı. Pakistan’da üretilecek olan 3. geminin omurgasının kızağa indirilmesi töreni geçtiğimiz yılın ekim ayında, 4. geminin sac kesme töreni de bu yılın haziran ayında icra edilmişti. Sözleşmesi yaklaşık 3 yıl önce imzalanan bu projeye göre, 2025 yılına kadar korvetlerin teslimatı tamamlanacak. Görüldüğü gibi, tüm gemilerin üretim süreçleri planlandığı şekilde yürüyor. Pakistan’ın her kazanımını kendi kazanımımız olarak görüyoruz. Milli Savunma Bakanlığımızın savunma sanayi alanında iş birliği yaptığı 80’e yakın ülke arasında, Pakistan’ın ayrı bir yeri vardır. Diğer alanlardaki ilişkilerimizi de arzu ettiğimiz seviyeye çıkararak bölgemizde ve dünyada örnek bir dayanışma ortaya koymayı sürdüreceğiz. Bugün ayrıca Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacı için üretilmesi planlanan 10 adet açık deniz hareket ve karakol gemisinden ilkinin ilk sac kesimini de yapıyoruz. Üzerinde bir helikopter ve görünmez insansız hava aracı da yer alacak bu karakol gemilerimiz, 21 gün boyunca denizde kesintisiz görev yapabilecek. Karakol gemilerimizin ilkini 2023 Mayıs ayında Deniz Kuvvetlerimize teslim edeceğiz. Böylece, Türkiye kara ve hava unsurlarının yanı sıra denizde de hem üretim hem operasyon gücünü sürekli artırmaktadır. Elbette bu noktaya kolay gelmedik. İstiklal Harbimizin ardından 1974’e kadar olan bu dönemi bir kenara bırakıyorum. Son 47 yılda yaşadığımız hadiselerin her biri bizi böyle güçlü bir yapıya sahip olmaya mecbur bırakmıştır. Ülkenin yönetimini üstlendiğimiz 19 yıl boyunca, savunma sanayimizin her projesiyle her yatırımıyla her sıkıntısının çözümüyle bizzat ilgilendik. Terör ile mücadeleden sınır ötesi harekâtlarımıza kadar, attığımız her adımda, maruz kaldığımız açık ve gizli ambargoları biz biliyoruz. Ama bunların hiçbiri bizi yıldıramadı. Hedeflerimizden uzaklaştıramadı. Sonuçta, savunma sanayimizdeki dışa bağımlılığımızı yüzde 80’lerden yüzde 20’lerin altına çektiğimiz bir yere geldik. Son 6 yılda Suriye, Libya ve Karabağ’da ortaya koyduğumuz güçlü duruşun ve elde ettiğimiz başarıların gerisinde işte böyle büyük bir emek, işte böyle büyük bir mücadele, işte böyle büyük bir azim vardır.”
“BATILILAR BİZE VERMEDİKLERİ HER SAVUNMA SANAYİ ÜRÜNÜYLE KENDİ TASARIM VE ÜRETİM SÜRECİMİZİ BAŞLATMAMIZA YOL AÇMIŞLARDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kötü komşu, insanı hacet sahibi eder” sözünü anımsatarak, şöyle devam etti: “Batılılar bize vermedikleri her savunma sanayi ürünüyle kendi tasarım ve üretim sürecimizi başlatmamıza yol açmışlardır, sağ olsunlar. Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak, çaresiz bırakmak ve dayattıkları istikamete yönlendirmek için uyguladıkları sinsi politikaların bugün bizi getirdiği yer sebebiyle aslında kendilerine şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Halen yürütmekte olduğumuz ve önümüzdeki 4-5 yıl içinde hepsi de neticelenecek projeler devreye girdiğinde Türkiye, savunma sanayi alanında dünyanın en üst ligine çıkmış olacaktır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’te milletimize vereceğimiz en büyük armağanın işte bu olduğuna inanıyoruz. Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe elde edeceği imkânların her birini dostlarıyla kardeşleriyle bölüşmekten memnuniyet duyan bir ülkedir. Tıpkı bugün burada denize indirme törenini yaptığımız MİLGEM Korvet’i gibi önümüzdeki dönemde elde edeceğimiz her bir imkân ve kabiliyet hiç şüpheniz bulunmasın Pakistanlı dostlarımızın da emrinde olacaktır.”
Dün Kahramanmaraş’ta yangın söndürme çalışmaları esnasında kaza kırıma uğrayan uçakta hayatını kaybeden Rus ve Türk mürettebat için taziyelerini sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kastamonu, Bartın ve Sinop’taki sel felaketlerinde vefat edenlere Allah’tan rahmet niyaz ederek, “Milletimizin ve yangında mücadelemize destek veren Rus dostlarımızın başı sağ olsun. Rabb’im ülkemizi daha büyük felaketlerden ve acılardan korusun” dedi.
Denize indirdikleri korvetin, Pakistanlılara hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, projenin hayata geçmesinde emeği olanları tebrik etti.
PAKİSTAN CUMHURBAŞKANI ALVİ: “PAKİSTAN, TÜRK SAVUNMA ÜRÜNLERİ İÇİN EN GENİŞ PAZARLARDAN BİRİ VE ORTAK İŞ BİRLİĞİ İÇİN FIRSATLAR BÜYÜK”
MİLGEM savaş gemisinin denize indirilmesinin ve açık deniz karakol gemisi projesinin yürütülmesinin Pakistan ve Türkiye arasındaki savunma alanında güçlü iş birliğinin kanıtı olduğunu söyleyen Pakistan Cumhurbaşkanı Alvi, “iki ülkenin benzer sınamalar ve tehditlerle karşı karşıya olduğunu, başta savunma ve güvenlik olmak üzere çeşitli alanlarda ortaklığını derinleştirdiğini” vurguladı.
Pakistan Cumhurbaşkanı Alvi, “Pakistan, Türk savunma ürünleri için en geniş pazarlardan biri ve ortak iş birliği için fırsatlar büyük” dedi. Türkiye ve Pakistan arasında savaş gemilerinin inşası alanındaki iş birliğinin sadece Pakistan donanmasının kabiliyetlerinin artması değil iki ülke arasındaki dostluğun da güçlenmesine katkı sağladığını belirten Pakistan Cumhurbaşkanı Alvi, şunları kaydetti: “Nesillerimize bu eski dostluk hatırlatılmalı. Pakistan şekillenmeden önce de insani anlamda iletişim kurduk. Biz, Pakistan ile dayanışma sergileyen halklarla; Türkiye’deki kardeşlerimizle iletişim kurduk. Tüm mutluluklarımızda ve badirelerde birbirimize yardım etmek için iş birliği yaptık.”
Pakistan Cumhurbaşkanı Alvi, “Pakistan, Kuzey Kıbrıs’taki Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin yanındadır. Size çok eşsiz bir ifadeyi hatırlatayım: İki farklı kültüre ve dile sahip olabiliriz ama biz, tek halkız. Kalplerimizde Türk halkıyla beraberiz” diye konuştu.
Pakistan Cumhurbaşkanı Alvi, Pakistanlılar olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin, önüne çıkan sınamalara karşı durarak Türkiye ve diğer ülkelerin kaderini değiştirdiğine inandıklarını ifade etti.
Dezenformasyon ve yanlış söylemlerin bir devlet aygıtı olarak kullanıldığını ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Pakistan Başbakanı İmran Han’ın bu tür kampanyalara karşı “kararlı biçimde” çaba gösterdiğini belirten Alvi, Türkiye ve Pakistan’ın yabancı düşmanlığı ve İslamofobiye karşı seslerini birlikte yükselttiğine işaret etti.
Türkiye ve Pakistan’ın barışı ve bulundukları bölgelerin kalkınmasını teşvik ettiklerine dikkati çeken Pakistan Cumhurbaşkanı Alvi, iki ülkenin milyonlarca sığınmacıya ev sahipliği yaptığını da hatırlattı.
Pakistan Cumhurbaşkanı Alvi ayrıca ülkesinin Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası barış ve istikrardaki “paha biçilmez” rolünü takdir ettiğini dile getirdi.
Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Pakistan Cumhurbaşkanı Alvi’nin yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Pakistan Cumhurbaşkanı Alvi’nin eşi Samina Alvi, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Muhammad Amjad Khan Niazi ve davetliler katıldı.
İki ülke milli marşlarının ardından gerçekleştirilen törende Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Pakistan Cumhurbaşkanı Alvi’ye tören anı objeleri takdim edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Pakistan Cumhurbaşkanı Alvi, Açık Deniz Karakol Gemisi Projesi 1. Gemi sac kesimini gerçekleştirirken, Babur (F-280) Samina Alvi tarafından denize indirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Şunu herkes bilsin ki biz sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. İnsani yardımlarımızla yanlarında olacağız, diplomatik temaslarımızla yanlarında olacağız, barışçı ve adaleti savunan ilkeli politikalarımızla yanlarında olacağız. Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Programa katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin vasıtasıyla yurt dışındaki kardeşlerimize, gönül ve kültür coğrafyamızdaki dostlarımıza, refiklerimize ilim ve muhabbet ellerine selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Nihayete ermesinin verdiği hüzünle buruk bir kalple uğurlamaya hazırlandığımız Ramazan-ı Şerif’inizi tebrik ediyor, Ramazan Bayramı’nızın şimdiden mübarek olmasını diliyorum” diyerek, bu gecenin aynı zamanda Kadir Gecesi olduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam âleminin müstesna ve muazzez bir geceyi idrak ettiğini belirterek, “Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu, tan yerinin ağarıncaya kadar esenlikle dolduğu bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi’nin milletimiz, âlemi İslam ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu mübarek gecenin başta Gazze ve Filistin olmak üzere Suriye’de, Lübnan’da, Yemen’de, Somali’de ve daha pek çok yerde zulme, zalime ve soykırıma karşı kahramanca direnen tüm mazlumların kurtuluşuna, bunun yanında daha fazla kardeşliğe, daha fazla dayanışmaya, Müslümanlar arasında daha fazla vahdete vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Ocak’ta varılan ateşkes mutabakatını bozan siyonist hükûmetin son günlerde Gazze’ye yönelik hava saldırılarını artırdığını, savaşta bile dokunulmaması gereken hastanelerin, sağlık tesislerinin, sağlık çalışanlarının İsrail tarafından bilerek hedef alındığını belirtti.
“FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Neredeyse yüzde 80’i yıkık hâlde olan Gazze’nin ayakta kalan son binalarının da ağır bombardıman altında yok edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Batılı güçlerin sessizliği karşısında şımardıkça şımaran, her gün daha da haydutlaşan İsrail yönetimi soykırım politikasına Ramazanda da devam ediyor. İsrail’in insanlık dışı son saldırılarında maalesef çoğu çocuk ve kadın 700’ün üzerinde Filistinli kardeşimiz şehit oldu, yüzlerce masum yaralandı. Tüm şehitlere yüce Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Sizlerden Kadir Gecesi’nde edeceğiniz dualarda Gazzeli kardeşlerimizi unutmamanızı istirham ediyorum. Rabbim bu geceyi hakkıyla ihya etmeyi hepinize, hepimize nasip eylesin diyorum. Şunu herkes bilsin ki biz sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. İnsani yardımlarımızla yanlarında olacağız, diplomatik temaslarımızla yanlarında olacağız, barışçı ve adaleti savunan ilkeli politikalarımızla yanlarında olacağız. Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz. Gazze’de zulmün ve soykırımın bir an önce son bulması için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmayı kararlılıkla sürdüreceğiz.”
Soykırımın başladığı ilk günden itibaren tüm imkânlarıyla Filistin halkının sesi olmaya gayret eden TRT’nin gerek ulusal gerekse uluslararası haber mecralarındaki yayınlarının kahir ekseriyetini Gazze’ye ayırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim 2023 itibarıyla Gazze’den dünyaya bir iletişim koridoru açarak, gelişmeleri anbean aktardığını, meydana gelen tüm ihlalleri, yaşanan her acıyı kayda geçirdiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT’nin sadece haber yayınlarıyla değil, soykırımı anlatan yapımlarıyla da adalet mücadelesine katkı sunduğunu, sunmaya da devam ettiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecekte adaletin tesis edilmesine önemli katkılar yapacak yayın ve yapımlara imza atan TRT mensuplarını tebrik etti.
Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nın düzenlenmesinde emeği geçen Diyanet İşleri Başkanlığına ve TRT ailesine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat’ta başlayan yarışmada dereceye giren hafızları, gençleri ayrı ayrı tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “İlki 2017 yılında düzenlenen ve artık bir ekran klasiğine dönüşen bu güzide yarışma hem ülkemizde hem de yurt dışında büyük bir ilgi ve teveccühle takip ediliyor. Kur’an bülbülleri tilavetleriyle kalplerimizi mesut ve mesrur ederken, bizler de huşu içinde Kelamullah’ın feyiz ve bereketinden istifade ediyoruz. Âlemlere rahmet beşeriyete hidayet olarak gönderilen fahri kâinat Efendimiz bir hadis-i şerifinde şöyle emretmektedir; her zaman Kur’an okuyan kimseye şöyle denecektir, ‘Oku ve yüksel. Okuduğun nispette, cennet basamaklarından yukarı çık. Dünyada ağır ağır okuduğun gibi şimdi de ağır ağır oku. Şüphesiz senin cennette yerleşeceğin yer okuduğun ayetin son noktasıdır. Ne kadar okursan o kadar yükselirsin.’ Rabbim bu ahengi, bu yükselişi, bu mertebeyi inşallah hepimize nasip eylesin. Mevlam bir an olsun ayrılmamaya, daima sırat-ı müstakim üzere olmaya bizleri müyesser kılsın.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde Türkiye’nin içinde bulunduğu bölge başta olmak üzere, dünyanın farklı noktalarında yaşanan hadiselerin etkilerinin giderek daha fazla hissedildiğine dikkati çekti.
Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel sistem yeniden inşa edilirken, şiddet ve rekabetin dozunun da günden güne arttığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanlığın ortak değerleri, ortak birikimi günbegün tefessüh ediyor. Barışı, huzuru ve güvenliği tesis etmek üzere ihdas edilen uluslararası kurum ve kuruluşlar görevlerini yerine getiremediği gibi karşı karşıya olduğumuz insani trajedilerin daha da derinleşmesine sebebiyet veriyor. Filistin’de 1,5 yıldır devam eden işgal ve soykırımın önüne bir türlü geçilemedi. Afrika’nın farklı ülkelerindeki açlık, susuzluk, yoksulluk onlarca yıldır devam ediyor” diye konuştu.
Bugün 60’dan fazla ülkede 280 milyonu aşkın insanın akut gıda kriziyle karşı karşıya olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açlığı en ileri ve ölümcül düzeyde yaşayan dünya genelinde 36 milyonun üzerinde insan var. Sistematik baskılara, asimilasyon politikalarına maruz bırakılan, hakları çiğnenen, çok zor şartlar altında yaşayan milyonlarca kardeşimiz var. Coğrafyamızda nereye baksak istikrarsızlık, çatışma, kaos, kardeş kavgası görüyoruz. Çözülmediği için derinleşen krizler görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“BİR DUVARIN TUĞLALARI GİBİ KENETLENEMİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Burada şu hususu açık yüreklilikle ifade etmek arzusundayım. Bu olumsuz tablonun ortaya çıkmasında küresel sistemin efendileri kadar, İslam dünyasındaki ataletin ve dağınıklığın da payı var. Kendi iç meselelerimizle uğraşmaktan, maalesef dış dünyaya, dışarıdaki fırsatlara yeterince odaklanamıyoruz. Kimi zaman mezhep, kimi zaman köken, kimi zaman kabile taassubu, Müslümanların enerjilerini tüketiyor, içten içe adeta çökertiyor.
Dünyanın en genç nüfus yapısına sahip olmamıza rağmen, geleceğimiz olan evlatlarımızı kardeş kavgasına kurban veriyoruz. Emperyalistlerin bir asır önce ördüğü ve yıllardır sürekli büyüttüğü fitne ve nifak duvarlarını, üzülerek söylüyorum, bir türlü yıkamıyoruz. 14 asırdır her gün beş defa aynı kıbleye döndüğümüz hâlde inancımızın bize emrettiği şekilde ‘bir duvarın tuğlaları’ gibi kenetlenemiyoruz. İslam’ın evrensel kardeşlik mesajlarına teslim olamadığımız, bunları hayatımıza tatbik edemediğimiz, kaderimizin de kaderimizin yanında müşterek olduğunun şuuruna layıkıyla varamadığımız için ne yazık ki emperyalist güçlerin operasyonlarına açık hâle geliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelinen noktada şu gerçeği kabul etmemiz şarttır, bizi içeriden zayıflatan bu kötü gidişe artık bir ‘dur’ demek zorundayız. Türk, Kürt, Arap, Farisi, Asyalı, Afrikalı, siyah, beyaz demeden, İslam âlemi olarak hep beraber vahdeti kuşanmak, kardeşliğimize sımsıkı sarılmak mecburiyetindeyiz” değerlendirmesinde bulundu.
Yaraların sarılması, yeryüzünde huzur ve adaletin tesis edilmesi, gariplerin, mazlumların, güçsüzlerin çektiği sıkıntılara bir son verilmesi isteniyorsa, birlik ve beraberliğin güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için Peygamberimizin bize en büyük mirası olan Kur’an ve sünnetin ışığında yeni bir sayfa açmamız, aramızdaki anlaşmazlıkları bir an önce çözüme ulaştırmamız icap ediyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakın şunu da tüm samimiyetimle söylüyorum, yakın bir tarihe kadar dünyaya nizam veren, geçmişimize baksak İslam’ın nuruyla yeryüzünü aydınlatan, üç kıta, yedi iklimde adaleti, şefkat ve merhameti hâkim kılan ecdadın izinden gitsek, inanın bu bile bizim için çok önemli bir başlangıç olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Kur’an yolunu takip eden, sünnet ve sireti zırh gibi giyinen siz kıymetli gençlerimize birlikte gelecek nesillerin daha adil bir dünyayı mümkün kılacağına yürekten inanıyorum. Tıpkı sizler gibi medeniyet coğrafyamızdaki milyonlarca gencin inşallah içinde bulunduğumuz bu asırda, Türkiye Yüzyılı’nda iyilik ve adaleti yeniden ihya edeceğinden hiç şüphe duymuyorum. Üstat Necip Fazıl’ın mısralarındaki şu müjdeyi bir kez daha burada sizlere hatırlatmak istiyorum, ‘Mehmedim, sevinin başlar yüksekte. Ölsek de sevinin, eve dönsek de. Sanma bu tekerlek kalır tümsekte, yarın elbet bizim, elbet bizimdir. Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir.’ Allah’ın izniyle şer şebekeleri ne yaparsa yapsın, istikbal bizimdir. İstikbal, Kur’an ve sünnetin çizdiği rotadan sapmadan gidenlerindir. İstikbal, İslam’ın cihanşümul kardeşlik mesajlarına özellikle kulak verenindir. İstikbal, bedel ödeme pahasına doğruluktan, dürüstlükten, hakkaniyetten ayrılmayanların, yarınlara dair umutlarını asla kaybetmeyenlerindir. İstikbal, inançla, sabırla, sarsılmaz bir imanla hak davalarına sahip çıkanlarındır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nda ödüle layık görülenleri tebrik ederek, jüri üyeleri ve seçici kurula emekleri için teşekkürlerini iletti.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması finalinde ödüle layık görülenlere hediyelerini takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra ödül alanlar ve jüriyle beraber hatıra fotoğrafı çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çiftçiler ile İftar” programında yaptığı konuşmada, “2025 yılında, bütçeden ve uluslararası kurum-kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteği ile 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen “Çiftçiler ile İftar” programına katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların gelecek hafta idrak edilecek Kadir Gecesi ile 30 Mart’ta vasıl olunacak Ramazan Bayramı’nı tebrik etti.
Mübarek ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, edilen duaların, Türk milletinin yanı sıra Gazzeli, Suriyeli ve Yemenli mazlumlar başta olmak üzere tüm Müslümanların birliğine, beraberliğine, zulümden kurtuluşuna vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerini bir araya getiren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve ekibine teşekkür etti.
“ÇİFTÇİLERİMİZİN FEDAKÂRLIĞINI HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ”
Vatan topraklarının her karışını alın teriyle işleyen tüm çiftçilere sevgi ve saygılarını gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemizin kalkınmasındaki ana aktörlerden olan sizlerden Allah razı olsun diyor, Rabb’im milletimize yokluğunuzu hissettirmesin diyorum. Burada öncelikle şu noktayı ifade etmek isterim; çiftçi kardeşlerimize sadece ülkemiz tarımına katkılarından ötürü değil, en sancılı dönemlerde demokrasimize verdikleri destek için de minnettarız. 15 Temmuz darbe girişiminde millî iradeyi ve ülkemizi korumak için en ön safta yer almanızı unutamayız. Darbecileri engellemek için mahsulünü ateşe verecek kadar vatanlarına sevdalı çiftçilerimizin fedakârlığını hiçbir zaman unutmayacağız. O karanlık gecede, darbecilere meydanları dar eden tüm kahramanlara ülkem ve milletim adına bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. 15 Temmuz gibi nice badirelerin üstesinden sizlerle birlikte geldik. Sadece demokrasi de değil tarımda, hayvancılıkta, ihracatta ülkemizi takdirle takip edilen seviyeye birlikte getirdik. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da sizlerle omuz omuza inşa edeceğiz.”
“ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VERMENİN ÇABASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldikleri günden itibaren tüm vatandaşların saadeti, refahı ve kardeşliği için geceli gündüzlü koşturduklarını dile getirdi.
“Önümüze çıkan engellere takılmadan, şahsımızı ve hükûmetimizi hedef alan saldırılara teslim olmadan, Türkiye’nin iyiliğini istemeyen alçakların sabotajlarına prim vermeden 85 milyonun huzuru ve esenliği için gayret gösteriyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hem tarıma hem de yaz kış demeden üretim yapan çiftçi kardeşlerimize hak ettiği değeri vermenin çabasındayız. Gayretlerimizin, emeklerimizin olumlu neticelerini hamdolsun çok geniş bir yelpazede bizzat görmeye başladık. Bitkisel üretimden hayvancılığa, balıkçılıktan kırsal kalkınma yatırımlarına, tarımın her alanında ülkemizin gerçek potansiyeli ortaya çıkıyor. Burada elbette uzun uzadıya anlatacak değilim. Sektörün içinde olanlar zaten neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Sadece birkaç önemli rakamı paylaşmak arzusundayım. Özellikle ellerine geçirdikleri her fırsatı Türk tarımını ve onun arkasındaki milyonlarca kahramanı kötülemek için kullananların burayı çok dikkatli dinlemesini tavsiye ediyorum.”
“SEBZE VE MEYVE ÜRETİMİNDE DÜNYADA DÖRDÜNCÜYÜZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, verimli ve kaliteli üretimin artması için son 22 yılda reel rakamlarla 2 trilyon 70 milyar lira tarım desteği verdiklerini, 2025 yılında şu ana kadar 24 milyar lira ödeme yaptıklarını vurguladı.
Yılsonunda bu rakamın 135 milyar lirayı bulacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yine burada, birilerinin ‘Türkiye’de tarım bitti’ dediği rakamları söylüyorum. Ülkemizde 206 çeşit tarım mahsulü üretiliyor. Bunların birçoğunda hamdolsun kendimize yeter durumdayız. Sebze ve meyve üretiminde dünyada 4’üncüyüz. Bitkisel üretimde 11’inciyiz. 21 üründe dünyada ilk 3’teyiz. Çiğ süt üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da 3’üncü sıradayız. Sığır eti üretiminde dünyada 7’nci, Avrupa’da 1’inci konumdayız. Tavuk eti üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da ise 2’nciyiz. Yumurta üretiminde dünyada 10’uncu, Avrupa’da 2’nci. Bal üretiminde dünyada 2’nci, Avrupa’da ilk sırada bulunuyoruz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada 16’ncı, Avrupa’da 2’nci sıradayız.”
“TARIMSAL HASILAYI ÜÇ KATINA ÇIKARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimdeki tüm başarılarla birlikte tarım orman sektörünün geçen yıl Türkiye ortalamasının da üzerinde büyüme gerçekleştirdiğini bildirdi.
2002 yılında 25 milyar dolar olan tarımsal hasılayı üç katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Şuraya da özellikle dikkatinizi çekiyorum; ‘Tarım bitti’ iftirası atılan Türkiye bugün, tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyada ise 8’inci sıradadır. Aynı dönemde ihracatımızı 3,8 milyar dolardan aldık geçen sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002’de ülke olarak neredeyse bir yılda yaptığımız ihracatı bugün sadece tarımda gerçekleştiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdiklerini belirterek, 186 ülkeye 2 bin 250 çeşit tarımsal ürünün ihraç edildiğini söyledi.
Türkiye’nin ihracatta 13 üründe dünyada ilk 3 ülke arasında yer aldığını, ayrıca 104 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu listeyi daha da uzatmanın mümkün olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, idrakleri kapanmamış olanlar için bu rakamların ziyadesiyle kâfi olduğuna vurgu yaparak, “İktidarla muhalefeti karıştıranlara ne desek boş. Onlar bir yalan bulup, değilse uydurup hükûmetimizi ve tarım sektörünü karalamaya devam ederler. Güneş balçıkla sıvanmaz. Yalan ne kadar büyük olursa olsun hakikat güneşini kapatamaz. Muhalefetin çarpıtmalardan medet umarak perdelemeye çalıştığı tarım sektörümüzün gerçekleri bunlardır. Bütün bu başarıda emeği olan, alın teri döken siz çiftçi kardeşlerimi bugün bir kez daha yürekten tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
“GIDA DENETİMLERİ YANINDA FAHİŞ FİYATLA MÜCADELEMİZ DE HIZ KESMEDEN SÜRÜYOR”
Amaçlarının, vatandaşın kaliteli, sağlıklı ürüne ulaşması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, hurda, aldatmaca olmamasıdır. Bakanlığımız sizlerin alın terinizle ürettiğiniz ürünleri vatandaşlara sahtecilikle, taklitle sunanlara karşı bir denetim seferberliği başlattı. Denetimler sonucunda taklit, tağşiş yapılan sağlıksız ürünler artık anlık olarak yayınlanıyor. Sağlıklı ve güvenilir gıda denetimleri yanında fahiş fiyatla mücadelemiz de hız kesmeden sürüyor. Açgözlüler özellikle mübarek ramazan ayını fırsata çevirmek için eskiden beri malumunuz her yola başvurmaktadır. Bu ramazan öncesinde fırsatçılara meydanın boş olmadığını göstermek adına bir dizi tedbir aldık. Devlet olarak adeta dört koldan çok yoğun bir mücadele içine girdik. Ticaret Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Rekabet Kurulumuz fahiş fiyat artışı yapanlarla ilgili incelemeler başlattı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca ürün arzına dönük önlemleri de aldıklarına işaret ederek, bu mübarek günlerde temel gıda ürünlerinde arz sıkıntısının yaşanmadığını dile getirdi.
Birçok işletmenin, indirim kampanyalarıyla hem enflasyonla mücadeleye destek verdiğine hem de ramazan ayında vatandaşın daha uygun maliyetle ürünlere ulaşmasına destek olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah ramazan ayından sonra da bu mücadelemiz sürecek. Vatandaşın helal lokmasına göz dikenlerin heveslerini Allah’ın izniyle kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 85 milyon vatandaşın, 62 milyon turistin gıda ihtiyacı sorunsuz karşılanıyorsa, bunda en büyük emeğin çiftçilerin olduğunu vurguladı.
Tarımda plansız üretimden kaynaklı sorunların giderilmesi için devrim niteliğindeki düzenlemeyi geçen yıl uygulamaya koyduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Sektörün yıllardır beklediği tarımsal üretim planlamasına başladık. Artık hangi ürünün nerede, ne kadar ekileceğini planlıyoruz. Düzenleme ile ‘bu ürün para etmedi, elde kaldı’ gibi şikâyetlerin de inşallah önüne geçeceğiz. Üretim planlamasıyla uyumlu olarak yeni destekleme modelimizi de kamuoyumuzla paylaştık. Artık çiftçilerimiz hangi ürüne ne kadar destek alacağını önceden biliyor ve ürün ekim planını buna göre yapıyor. Hayvancılıkta da planlama bölgeleri oluşturduk. Buralarda üretim yapacaklara ilave teşvik ve desteklerimizi açıkladık. Üretim planlamasının olumlu sonuçlarını önümüzdeki 3 yıl içinde daha net göreceğiz. Diğer yandan tarım yapılan tüm alanları kayıt altına alarak destekten faydalanan çiftçi sayımızı artırıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün tarım politikalarının merkezine, üretimin en temel faktörü suyu aldıklarını belirtti.
Son 22 yılda tam 3 trilyon 350 milyar lira maliyetli 11 bine yakın su ve sulama tesisini hizmete aldıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl içinde de 132 milyar lira yatırımla 321 tesisi daha sizlerin hizmetine sunacağız. Şurası bir gerçek ki sadece devletimizin yatırımları ve sizlerin emeğiyle üretimde istenen sonuçların alınması mümkün değil. Her geçen yıl iklim değişikliğinin sebep olduğu sıkıntılara daha fazla maruz kalıyoruz. Maalesef bu yıl da benzer bir durumla karşılaştık. Bu tür durumlar için tarım sigortasının ehemmiyetini tekrar hatırlatıyor, sigorta yaptırmayan çiftçi kardeşlerimizi sigorta yapmaya davet ediyorum. Prim ödemelerinin 3’te 2’sine kadarını devlet olarak karşıladığımız TARSİM’in kapsamını her geçen yıl genişletiyor, yeniliklerle çiftçimizin ürünlerini koruma altına almasına destek sağlıyoruz.”
Kırsalda hayat standardının yükseltilmesi, kadın ve genç nüfusun üretime teşvik edilmesine yönelik çalışmalarının sürdüğünü, uyguladıkları kırsal kalkınma programlarında yüzde 50 ile yüzde 100 arası hibe desteklerinin bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Şu müjdelerimizi de paylaşmak istiyorum; 2025 yılında bütçeden ve uluslararası kurum, kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteğiyle 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız. Ayrıca uluslararası finans kuruluşlarından sağlanan yeni kaynakları taşkın koruma projelerinden kuraklık önleme sistemlerine, kırsal kalkınmadan ormancılığa kadar sektörümüzün gelişimi için kullanmayı sürdürüyoruz. Bu seneden itibaren 5 yıl boyunca tarımın çeşitli alanlarında kullanılmak üzere 1 milyar dolar yani 37 milyar lira yeni kaynağı çiftçilerimize hibe olarak vereceğiz. Bunun 250 milyon dolarının sadece deprem bölgesine tahsis edildiğini de ayrıca ifade etmek isterim. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.”
18 Mart 1915 bir vatanın istikbal ateşini yakan, bir milletin istiklâlini ebedî kılan, Türk tarihinin kırılma noktasındaki bir zaferdir.
Bugün de aynı ruhla, vatanımıza, bağımsızlığımıza ve bizi biz yapan değerlere sahip çıkıyoruz. Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye için attığımız adımlarda, terörle mücadelede gösterdiğimiz kararlılıkta, mazlum coğrafyalara uzattığımız kardeşlik elinde hep Çanakkale’nin mirası var.
Tarihe altın harflerle yazılan #Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. yıldönümünde başta ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale kahraman şehit atalarımızı ve bugüne kadarki tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Onlara çok şey borçluyuz
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.