Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Japonya’ya hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında terör ve terörizmin finansmanının önlenmesi konusuna G-20 nezdinde önem verildiğini belirterek, “Bu kapsamda terörle mücadelede ilkeli, tutarlı ve kararlı bir duruş sergilenmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G-20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Japonya’ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanında basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorularını cevapladı.
“TÜRKİYE, G-20 BÜNYESİNDEKİ TARTIŞMALARA EN BAŞINDAN BERİ AKTİF BİÇİMDE KATILDI”
Japonya’nın Osaka kentinde 28-29 Haziran’da düzenlenecek G-20 Liderler Zirvesi’ne katılacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin üyesi olduğu G-20 platformunu, dünyanın önde gelen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerini bir araya getirmesi bakımından çok önemsediklerini ifade etti.
G-20’nin dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 85’ini, dünya ticaretinin yüzde 75’ini ve dünya nüfusunun da üçte ikisini teşkil ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 dönem başkanlığını yürüten Japonya’nın büyüme, kaliteli alt yapı, yolsuzlukla mücadele, kalkınma, istihdam, dijital ekonomi, sağlık ve tarım gibi başlıkları öne çıkaran bir gündem hazırladığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaynak verimliliği ve deniz plastik çöpleri başlıklarının da G-20’nin bu seneki ajandasına yeni çalışma alanları olarak dâhil edildiğini kaydetti.
“ZİRVE’DE SERBEST TİCARET VURGUSUNU TEKRARLAYACAĞIZ”
G-20’deki görüşmelerde alınan kararların dünya kamuoyu tarafından yakından takip edildiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin G-20 bünyesindeki tartışmalara en başından beri aktif biçimde katıldığını, bu Zirve oturumlarında da küresel ekonomik görünümü değerlendirirken dünya ekonomisindeki temel risklerin bertaraf edilmesine ilişkin atılacak adımları tespite çalışacaklarını belirtti.
“Ticaret konusu son dönemde bazı ülkelerin korumacılık yanlısı eylemleri sebebiyle ciddi anlaşmazlıkları da beraberinde getiriyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin korumacılıkla mücadele edilmesi gerektiğine ve ticaretin serbestleştirilmesine vurgu yaptığını, Osaka Zirvesi’nde de serbest ticaret vurgusunu tekrarlayacaklarını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zirve’de ayrıca iklim değişikliğiyle mücadele alanında neler yapılabileceğinin de değerlendirileceğini söyledi.
Küresel eşitsizlikler konusunun toplantılar sırasında dönem başkanlığınca gündeme getirileceğini belirten Erdoğan, “Bu bağlamda özellikle kadınların iş gücü piyasasına daha etkin katılımına yönelik görüşlerimizi paylaşacağız” dedi.
“DÜNYADA MÜLTECİLER KONUSUNDA EN ÖNEMLİ BEDELİ ÖDEYEN ÜLKE TÜRKİYE’DİR”
Mülteciler meselesini her platformda olduğu gibi G-20 çerçevesinde de gündeme taşıyacaklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zira dünyada mülteciler konusunda en önemli bedeli ödeyen ülke Türkiye. Bu minvalde uluslararası işbirliğinin artırılması ve külfet paylaşımının sağlanması yönündeki görüşlerimizi bir kez daha muhataplarımızın dikkatine sunacağız” dedi.
Terör ve terörizmin finansmanının önlenmesi konusuna G-20 nezdinde önem verildiğine, dünya ülkelerinin de ısrarla üzerinde durdukları konulardan biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kapsamda terörle mücadelede ilkeli, tutarlı ve kararlı bir duruş sergilenmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizeceğiz” ifadesini kullandı.
Küresel ekonomide veri dolaşımı, dijital ekonominin vergilendirilmesi ve yapay zekâ teknolojisinin güvenli şekilde yaygınlaştırılmasının da Osaka’da tartışılan konular arasında yer alacağını ifade eden Erdoğan, “Biliyorsunuz bu konuda Cumhurbaşkanlığımız bünyesinde dijital dönüşüm ofisi kurarak önemli bir adımı yeni sisteme geçişimizde attık. Ülkemizin bu alandaki vizyonunu diğer ülkelerle de paylaşma imkânı bulacağız” diye konuştu.
“JAPON FİRMALARININ ÜLKEMİZDEKİ YATIRIMLARININ ARTIRILMASI İMKÂNLARINI ELE ALACAĞIZ”
Zirve’nin ardından 30 Haziran-2 Temmuz’da Japonya’ya resmî ziyarette bulunacağını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: “Japonya’nın yeni İmparatoru Naruhito, Başbakan Abe başta olmak üzere üst düzey devlet adamlarıyla temaslarda bulunacağım. Türkiye ve Japonya arasında 2013 yılında stratejik ortaklığın kurulmasına müteakip ilişkilerimizde ciddi ilerlemeler kaydettik. Ekonomik ilişkilerimizin güçlendirilmesini hedefleyen ekonomik ortaklık anlaşması müzakerelerinde artık sona yaklaştık. Bu anlaşmanın 2019 yılı içerisinde sonuçlandırılmasını planlıyoruz. Ayrıca Japonya iş federasyonunun organizasyonuyla Japon iş insanlarıyla bir araya geleceğim. Bu vesileyle Japon firmalarının ülkemizdeki yatırımlarının artırılması imkânlarını da ele alacağız.”
2019 senesini Japonya’da Türk Kültür Yılı olarak ilan ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da gerçekleştirilen Hazineler ve Osmanlı İmparatorluğu’nda Lale Geleneği Sergisi’ni ziyaret edeceğini, geçen yıl hayatını kaybeden fotoğraf sanatçısı Ara Güler adına dünyanın çeşitli şehirlerinde düzenlenen serginin Kyoto’daki açılışını yapacağını bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Japonya’da yaşayan vatandaşlarla bir araya geleceğini kaydetti.
“ÇİN DIŞ TİCARETİMİZDEKİ EN ÖNEMLİ ORTAKLARIMIZDANDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya’nın ardından 2 Temmuz’da Çin Halk Cumhuriyeti’ni ziyaret edeceğini belirterek, “Çin ile münasebetlerimize kapsamlı stratejik ortaklık anlayışıyla ve tek Çin prensibiyle yaklaşıyoruz. Bu anlayışla Pekin’de bir araya geleceğimiz Devlet Başkanı Şi ile Türkiye Çin ilişkilerinin yanı sıra bölgesel ve uluslararası konuları ele alacağız” dedi.
Türkiye ve Çin’in İpek Yolu’nun en belirleyici ülkelerinden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çin dış ticaretimizdeki en önemli ortaklarımızdandır. Ekonomik ilişkilerimizin her iki tarafın yararına olacak şekilde geliştirilmesini hedefliyoruz. Küresel ekonominin dinamiklerini adeta yeniden tanımlayan bir süreçten geçiyoruz. Bu dönemde uluslararası düzenin ve çok taraflı ticaret sisteminin istikrarı için Çin ile güçlü bir diyaloğun sürdürülmesinde fayda görüyoruz. Bu ziyaretlerimin Japonya ve Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişkilerimizin güçlendirmesine önemli katkılarda bulunacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava ve füze savunma sistemlerini almasının ardından ABD’nin yaptırım kararının olacağı iddialarının anımsatılması ve böyle bir durumda Türkiye’nin “B” planının ne olacağının sorulması üzerine, bugüne kadar birçok kez S-400 konusunda artık teslim sürecinde olduklarını ifade ettiklerini anımsattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Nedense bizim söylediklerimize pek inanılmıyor, bizim dışımızda söylenenler itibar görüyor. Şunu unutmayın, Türkiye bir NATO ülkesidir. Amerika da bir NATO ülkesidir. Eğer NATO ülkeleri birbirine yaptırım uygulamaya başladıysa doğrusu bunu bilmiyorum. Ama bizim şu anda Amerika ile münasebetlerimiz bir stratejik ortaklık çerçevesinde yürümektedir. Bugüne kadar Sayın Trump ile yaptığım görüşmelerde bu izlenimleri hiç almadım. Ama alt kademelerde birileri bu tür şeyleri dillendiriyor, konuşuyor. Bu seyahatimizde de Sayın Trump ile ikili görüşmemizde bu konuyu tekrar ele alma fırsatımız olacak. Ancak arkadaşlar, ‘B’ planı, ‘C’ planı bunları böyle daha doğmamış çocuğa don biçme yoluna gitmeyelim. O bizde saklı kalsın. Âdeta çeyiz sandığında kalsın, zamanı gelince onu meydana çıkarırız.”
“YENİ YÖNETİM SİSTEMİNİ MİLLETİMİZE SUNDUK”
Bir gazetecinin “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun dün grup toplantısında bir çağrısı oldu, ‘Cumhurbaşkanı nasıl olmalı halka soralım, referandum yapalım’ diye. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Kılıçdaroğlu, kendi söylüyor kendi dinliyor. Bu yeni yönetim sistemine parlamento kararıyla mı girdik, AK Parti kendi verdiği kararla mı girdi yoksa millete mi gittik? Bunun kararını millet vermedi mi? Yeni yönetim sistemini milletimize sunmadık mı, sunduk. Millet kararını verdi ve bu iş bitmiştir. Şu anda bir yılı geride bıraktık, eksiğiyle artısıyla her şey ortaya çıkıyor. Bundan sonraki süreçte de nerelerde ne gibi aksamalar varsa bunlar da giderilerek yolumuza devam ederiz” cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü elebaşının cezaevinde bir akademisyenle görüştürülmesinin anımsatılması üzerine de cezaevinde yatanlara Adalet Bakanlığı tarafından hangi şartlar altında ziyaret izni verildiğinin belli olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müracaat yapılmıştır ve bu müracaat üzerine böyle bir adım atılmıştır. Bununla ilgili olarak da Bakanlığımız hatta daha da ileri gidiyorum Millî İstihbarat Teşkilatımız bu çalışmalarını yaparken kime, nasıl izin vereceğini yasalara kayıtlı olarak bu adımları atar ve ona göre de değerlendirmesini yapar. Onun için kalkıp da ‘Muhalefetten şöyle ses geliyor, böyle ses geliyor’ buna bakmaz. Şu anda da Bakanlık bununla ilgili müracaat üzere adımını atmıştır ve bu müracaatla birlikte de bu kararını vermiştir. Olay bu kadar basittir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kırmızı bültenle aranan Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan’ın TRT’ye verdiği röportajı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine de şu değerlendirmelerde bulundu:
“Doğrusu ben Osman Öcalan’ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyorum ancak TRT’ye müracaat etmiş ve TRT Kürdi’de böyle bir program yapmışsa bunu da TRT’deki arkadaşlarımız bilirler. Ben o kurumdaki arkadaşlarımın da bu hassasiyet içerisinde adım attıklarına inanıyorum. Çünkü bu konularda da kendilerine güveniyorum. Yani TRT Kürdi’yi kurarken kimse bize ‘Niçin TRT Kürdi’yi kurdunuz?’ demedi. Peki TRT Kürdi’yi kurduğumuza göre burada da TRT’yi yönetenler bütün hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak adımlarını atarlar ve TRT Kürdi’nin reytingini yükseltmeyi de düşünür, ülkeye neyin nasıl faydalı olacağını da düşünür, buna göre de adımını atar. Ve buna göre de adımlarını atmışlardır.”
“İDLİB’DE REJİM ACIMASIZ DAVRANIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib’e yönelik Suriye rejiminin saldırılarının anımsatılarak Suriye sınırında güvenli bölge teklifi G-20’de gündeme getirip getirmeyeceği sorusuna Suriye konusu gündeme geldiğinde ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ikili görüşmelerde meseleyi gündeme getireceği cevabını verdi.
Münbiç konusunda verilen sözlerin tutulmasını beklediklerini, Münbiç’teki işgalcilerin süratle Fırat’ın doğusuna çekilmelerini beklediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda bizim üzerinde ısrarla durduğumuz konu ise, daha çok İdlib’de meydana gelen olaylardır. İdlib’de rejim acımasız davranıyor. Bizim orada biliyorsunuz 12 gözlem kulemiz var, bu kulelerimiz zaman zaman tacize uğruyor. Herhangi bir sıkıntı elhamdülillah büyük ölçüde yaşamadık, böyle bir durum olmadı, gereken noktada, gereken zamanda onlara gereken cevabı en güzel şekilde verdik. Fakat biz tabii bu noktaya iş gelsin istemiyoruz ve planlanan neyse, verilen sözler neyse o istikamette bunu götürelim istiyoruz. Bizim tabi muhatabımız Rusya’dır ve Rusya’yla da gerek Savunma, gerek Dışişleri, gerek Millî İstihbarat muhataplarıyla bu konuları görüşmek suretiyle süreci çalıştırıyorlar. İnanıyorum ki, İdlib’de çok çok büyük vahşetler olabilirdi, ama belli bir yerde durdurulmuş vaziyette” diye konuştu.
“DOĞU AKDENİZ’DE TÜRKİYE VE KKTC’NİN HAKLARI BULUNUYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine, Doğu Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin hakları bulunduğuna vurgu yaparak ABD Senatosunun hangi hakla Doğu Akdeniz ile ilgili karar aldığını soru işareti olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada da biz diyoruz ki, bu denizlerden çıkabilecek nema neyse, Kıbrıs’ta yaşayanların hepsinin orada eşit hakkı vardır. Ama bunu kalkıp da ‘Güney Kıbrıs’ın kontrolünde yapacağız’ derseniz, biz buna ‘evet’ diyemeyiz. Güney Kıbrıs-Kuzey Kıbrıs birlikte masaya otururlar, heyetler oluşturulur, ne çıktı? Şu kadar, bunun ne kadarı Kuzey’e, ne kadarı Güney’e, bunu onlar belirler. Şu ana kadar çıkmış bir şey de yok zaten, hâlâ aramalar devam ediyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin prensibinin “win-win” esasına dayandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ancak karşı tarafında adaletli davranması gerektiğini vurguladı.
“AK PARTİ BÜTÜN KARARLARINI KENDİ İÇİNDE İSTİŞARE MEKANİZMALARIYLA ALIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın Kabine’de görev alacağına dair iddialara ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu: “Yeni yönetim sistemine göre bir oluşmuş yapımız var. Yani bunlar özellikle partimiz içerisinde bir fitnenin çıkarılmasına yönelik atılmış adımlardır, söylemlerdir, yani bu tür söylemlere kimsenin kulak asmaması gerekir. Ne zaman, nerede kimi nasıl değerlendireceğimizi biz gayet iyi biliriz, bunun için de dıştan ahkâm kesilmesine pek de prim vermeyiz, bundan sonra da vermeyeceğiz, bunu herkesin bilmesi lazım. Çünkü AK Parti dışarıdan kumanda edilen bir parti değildir, AK Parti bütün kararlarını kendi içinde istişare mekanizmalarıyla alır, uygulamaya koyar ve böylece de yürür.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından, G-20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Japonya’nın Osaka kentine hareket etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Esenboğa Havalimanından; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve diğer ilgililer uğurladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyaretinde; eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da eşlik ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin yapıldığı İskender Bey Meydanı’nın girişinde Arnavutluk Başbakanı Edi Rama tarafından karşılandı. Arnavutluk Başbakanı Rama, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a zirvenin oturumlarının yapılacağı Opera Binası’na kadar eşlik etti.
Açılış programının ardından liderler, aile fotoğrafının çekileceği alana geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer liderler daha sonra günün anısına Avrupa Siyasi Topluluğu’nun logosunun bulunduğu panoyu imzaladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Büyük bir sabırla, kararlılıkla ve samimiyetle yürüttüğümüz ‘Terörsüz Türkiye’ girişimimizle ülkemizin huzurunun, refahının, kalkınmasının ilerlemesinin önündeki bir engeli daha inşallah çekip alıyoruz. Şundan emin olunuz: ‘Terörsüz Türkiye’ en çok da Türkiye ekonomisini şaha kaldıracaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 2025 Yılı Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni’ne katıldı.
Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz TOBB Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni, aslında bu ülkenin büyümesinin, kalkınmasının gizli kahramanlarına bir vefa borcudur. Bu sene de 73’ü Genel Kurul Delegesi, 25’i Oda ve Borsa Genel Sekreteri olmak üzere 98 kardeşimize plaketlerini takdim ediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Delegesi olarak Birlik çatısı altında 10. 20. ve 30. yılını tamamlayan ve bundan dolayı da Şeref Belgesi almaya hak kazanan üyeleri tebrik ederek, “Bugün plaket alacak 98 kardeşimiz sadece TOBB’a hizmet etmedi, bu kardeşlerimiz bu ülkeye de gönül verdiler, vizyon kattılar. Bu milletin refahı, esenliği, huzuru için ter döktüler. Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline inanmaktan hiç vazgeçmediler. Sadakatin yanı sıra gayretin, inancın yanı sıra fedakarlığın simgesi olan bu plaket ve belgelerin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Birliğimizin üyelerinin her birine ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine yaptıkları katkı için ayrı ayrı şükranlarımı iletiyorum” diye konuştu.
“YILDA 36 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPABİLEN ÜLKEYİ, 265 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPAN ÜLKE SINIFINA ÇIKARDIK”
TOBB camiasının Türkiye’nin son çeyrek asrına bizzat şahit olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türk ekonomisinin nereden nereye geldiğini en iyi sizler biliyorsunuz. 2002 sonrasında perçinlenen siyasi istikrar, özel sektörümüzün becerisi ve dinamizmiyle birleşince bugün her alanda ileriye giden bir Türkiye ortaya çıktı. Şurası bir gerçek ki 23’üncü yılına giren bu yolculuk süresince daima sizlerle dayanışma içinde olduk. Koordinasyon içinde hareket ettik. İhracat başta olmak üzere Türkiye’nin ekonominin her alanında yazdığı başarı hikayesine birlikte imza attık. Yılda sadece 36 milyar dolar ihracat yapabilen bir ülkeyi 265 milyar dolar ihracat yapan ülke sınıfına biz çıkardık. Turizmde 13 milyon kişiden 61 milyon ziyaretçi sayısına beraber getirdik. İş dünyamızı, girişimcilerimizi, yatırımcılarımızı dünya pazarlarına sizlerle birlikte açtık. Yine bu dönemde ülkemizi, demokrasimizi ve ekonomimizi hedef alan nice saldırının, sıkıntının, badirenin üstesinden beraberce geldik. Yani 23 yılda ne yaptıysak birlikte yaptık, birlikte başardık. Bakın bugün TOBB’un 2 milyona yaklaşan üyesi var. Bu üyelerimiz, ülkemiz ihracatının yüzde 99’unu gerçekleştiriyor. Kayıtlı istihdamın yüzde 71’i sizlerin çatısı altında. Bu ülkede üretimi, yatırımı, ihracatı ve istihdamı sizler temsil ediyorsunuz. Biz de bu gerçekten hareketle Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bütün genel kurullarında sizlerle bir araya gelmeye büyük önem verdik. Bakanlarımızla birlikte TOBB Türkiye Ekonomi Şuralarında yine sizlerle beraber olduk.”
“TÜRKİYE OTOMOBİL YAPAMAZ DİYENLERE EN GÜZEL CEVABI YOLLARIMIZI SÜSLEYEN ON BİNLERCE TOGG İLE VERDİNİZ”
TOBB ve oda-borsalar aracılığı ile iş dünyasınca kendilerinden talep edilen pek çok konuyu hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl biz sizlerin yanında olduysak, TOBB ailesi olarak siz de ülkemize ve milletimize hizmet mücadelemizde bizi asla yalnız bırakmadınız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 TOBB Genel Kurulunda yaptığı çağrıya karşılık verildiğini anımsatarak, “Türkiye’nin otomobili, TOGG’un hayata geçmesini sağladınız. ‘Türkiye otomobil yapamaz’ diyenlere, ‘arabayı burada üretmiyorlar, yurt dışından getiriyorlar’ diyenlere, ‘hani bunun fabrikası’ diyen kifayetsizlere en güzel cevabı yollarımızı süsleyen on binlerce TOGG ile verdiniz. 60 sene önce Devrim Otomobili Projemiz, eften püften sebeplerle sabote edilmişti ama devrin otomobilini hayata geçirmeyi biz başardık” ifadesini kullandı.
TOGG’un şu an yüzde 30 pazar payı ile yurt içinde lider konumunda olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “SUV’dan sonra sedan modeli de çıkarılıyor. İnşallah seneye yurt dışına ihracata başlayacak. Artık dünyanın farklı ülkelerindeki yollarda, köklü otomobil markalarıyla yan yana millî markamız TOGG’u da göreceğiz. Savunma sanayinde özellikle insansız hava araçlarında, biliyorsunuz küresel ölçekte ilk üçteyiz. Bir dönem olmadık bahaneler öne sürülerek ülkemize verilmeyen İHA, SİHA teknolojisinde şimdi dünyada parmakla gösterilen konuma geldik. Ürün almak için başkalarının kapısını çalan ülkeyken, hamdolsun artık kapısı çalınan bir ülke olduk. Aynı başarı hikayesini eğitim uçağımız Hürjet’le yakalamak istiyoruz. Dün İspanya’da Hürjet projemiz için önemli bir mutabakat imzaladık. Dikkat edin, İspanya diyorum, Çatladıkapı değil. Mutabakat neticesinde Airbus ve TUSAŞ, Hürjet’in İspanya Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girmesi için ortak çalışma yapacak. Savunma sanayi alanında yakaladığımız ihracat başarısını, TOGG’da da elde etmemiz pekâlâ mümkündür. Yeter ki biz kendimize güvenelim, özgüven sahibi olalım. Allah’ın izniyle gerisi zamanla gelecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB’un dünyanın en iyi ve en çok hizmet üreten ilk 3 oda sisteminden biri hâline gelmesinden iftihar ettiğini söyledi.
“DEPREM BÖLGESİNİN İHYASI EN ÖNCELİKLİ GÜNDEMİMİZ OLMAYA DEVAM EDECEK”
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrasında TOBB’un bu milletin bir kurumu olduğunu bir kez daha göstermesinin ayrıca takdire şayan olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedeleri tekrar yuvalarına kavuşturmak için başlatılan konut kampanyasına özel sektörün en büyük desteğinin TOBB tarafından geldiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesinin yeniden imar ve ihyasına verdikleri destek için TOBB’a teşekkür ederek, “Ülkemiz ekonomisine 104 milyar doların üzerinde maliyeti olan bu büyük felaketin altından yüz akıyla kalkıyoruz. Afetin ikinci yıl dönümünde 201 bin konutun anahtarlarını teslim ettik” dedi.
Dünyanın en büyük şantiyesine çevrilen deprem bölgesinde inşaat çalışmalarının 7 gün 24 saat esasına göre yürüdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıl sonuna kadar kalan 252 bin konutu da tamamlayarak sene başında 453 bin konutun anahtarlarını hak sahiplerine teslim etmiş olacağız. Depremzede kardeşlerimiz güvenli, huzurlu ve modern evlerine girmeden hiçbirimiz rahata eremeyiz. Deprem bölgesinin ihyası en öncelikli gündemimiz olmaya devam edecek” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıl boyunca çok çalışarak 2023 yılı hedeflerine birlikte ulaştıklarını, şimdi ise gözlerini 2053’e diktiklerini belirterek, “Bunun için heyecanımızı her gün tazeliyor, yeniliyor, her zaman ileriye bakıyoruz. Her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanan bu ülkeye eser kazandırmanın heyecanını, sevincini ve elbette haklı kıvancını kalbimizin derinliklerinde hissediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması sırasında TOBB’un bir delegesi, “Sayın Cumhurbaşkanım 40 yıldır akan kardeş kanının durmasına vesile oldunuz. Allah sizden razı olsun. Tarih sizi yazacak” diyerek, Yüksekova’nın il olmasını istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’de şu anda Yüksekovaların sayısı çok fazla. Hepsi il olmak için sıraya girdiler. Hepsi de ‘biz de il olmamız lazım’ diyorlar. Şu anda Yüksekova Havalimanı’na sahip ya” yanıtını verdi.
Türkiye ekonomisinin omurgasını temsil eden TOBB’u, Türkiye’nin en saygın kurumlarından biri olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonominin sağlıklı ve güvenli bir ortama kavuşmasında, giderek artan belirsizliklerin ortadan kaldırılmasında, iş dünyamızın tüm kesimlerinin önünü görebilmesinde, daha önemlisi Türk ekonomisinin hedeflerine ulaşmasında sizlerin yapıcı, yol gösterici politikalar üretmesi bizim için büyük önem taşıyor. Bilhassa, Terörsüz Türkiye çabalarımızın menziline kazasız belasız ulaşmasında sizlerin desteği, dayanışması, katkısı kritik öneme sahiptir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 1984 yılından bugüne 41 yıl boyunca bölücü terörün kanlı eylemlerine sahne olduğunu hatırlatarak, bu süre zarfında terörle mücadelede 10 binden fazla güvenlik görevlisinin şehit verildiğini, 41 yıl boyunca 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini söyledi.
Terörün Türkiye’ye doğrudan ve dolaylı maliyetinin 2 trilyon doları bulduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada şu hususu özellikle vurgulamak istiyorum; terör sadece terör olarak kalmadı. Terör üzerinden maalesef değişik sektörler ortaya çıktı. Hani terör baronları diyoruz ya işte terörün varlığından, terör eylemlerinden örgüt kadar başkaları da şahsi rant elde ettiler” diye konuştu.
Silah tüccarları, zehir tacirleri, insan kaçakçıları, gençlerden beslenen illegal yapıların terörün bölgesinde ve gölgesinde işlerini büyüttüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Terör meselesi üzerinden siyasi istismar yapanlar oldu. Terör bataklığında kendi kirli fikirlerini, kirli emellerini yaymak isteyenler oldu. Türkiye dışarıdan şiddet eylemlerine maruz kalırken içeride bunu fırsata çevirmeye çalışan işte o terör baronlarının da istismarına maruz kaldı. Geçmişte bu meselenin çözümü için bilhassa merhum Özal döneminde çok cesur adımlar atıldı ama dışarıdan olduğu kadar içeriden yapılan sabotajlarla bu çözüm engellendi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gerçekten çok büyük bedeller ödediğini belirterek, binlerce annenin yüreğine kor bir ateşin düştüğünü, Türk-Kürt kardeşliğinin ağır yaralar aldığını söyledi.
Göreve geldikleri andan itibaren hem Türkiye’nin demokrasi açığını özellikle kapatmak hem de terör belasından Türkiye’yi ve Kürtleri kurtarmak için çok büyük emekler verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesinden vesayetle mücadeleye, adına ‘sessiz devrim’ dediğimiz tarihî nitelikte adımlar attık. Terör örgütünün beslenme alanlarını hamdolsun önemli ölçüde kuruttuk. Buradaki birçok kardeşim, ekranları başında bizi izleyen milyonlarca vatandaşımız bu uğurda gösterdiğimiz samimi gayretin en yakın şahididir. Biz bu süreçte şunu da gördük; terör örgütü kanlı eylemler yaparken dönem dönem içeride muhalefet, iktidarı yıpratmak için bu saldırıları acımasızca kullandı. Topluma korku salmak, milletin arasına nifak duvarları örmek, siyaseti terör sopasıyla hizaya sokmak için yıllarca bu eylemler istismar edildi. Terör belasından kurtulma umudu arttığında ise bunlar çözmesin de gerekirse terör devam etsin diyecek kadar vicdanını kaybedenler çıktı. Tıpkı yakın tarihte Edirne’yi düşmana karşı savunmak için yola çıkan merhum Enver Paşa’ya ‘Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar girsin’ dedikleri gibi açık söylüyorum, bize de ‘terörü bu iktidar bitireceğine hiç bitmesin daha iyi’ diyenler çıktı. Bu tavra, 15 Temmuz gecesi 253 vatan evladını alçakça şehit eden FETÖ ile mücadelemizde de şahit olduk.”
“KANLA YAZILAN BİR İHANET SAYFASININ KAPANMASI NOKTASINDA ÖNEMLİ BİR FIRSAT PENCERESİ ARALANIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin FETÖ’nün üzerine kararlılıkla gittikçe, ana muhalefet partisinin vekilleri, yetkilileri ve yöneticilerinin FETÖ’cülere kol kanat gerdiğini söyledi.
Şehitlerin naaşları dahi soğumadan 15 Temmuz’a “kontrollü darbe” iftirası atanları hiçbir zaman unutmayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef bugün de aynı şebekenin hezeyanlarıyla karşılaşıyoruz. Bölücü örgüt çıkıyor kendini feshettiğini ve silah bırakacağını açıklıyor. Neredeyse yarım asırdır kanla yazılan bir ihanet sayfasının tamamen kapanması noktasında önemli bir fırsat penceresi aralanıyor” diye konuştu.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki vatandaşlar, “terör tehdidi altında yaşamaktan inşallah artık kurtuluyoruz” diyerek meydanlarda sevinç halayları çekerken, birilerinin adeta karalar bağladığı ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ellerindeki o kanlı sektörü, o istismar tezgahını kaybetmekten korkanlar neredeyse terör örgütüne yalvaracaklar, ‘ne olur bizi bırakıp gitme’ diye ağlayacaklar. İşte böyle derin bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. ‘Cumhur İttifakı bitireceğine terör hiç bitmesin, devam etsin’ diye yas tutanlar, ağıt tutanlar, ağlaşanlar var” değerlendirmelerinde bulundu.
“DEVLETİMİZ HİÇBİR GÜCÜN KARŞISINDA DİZ ÇÖKMEZ”
“Bir defa şunu açık ve net tekrar söylemek isterim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, büyük bir devlettir, kudretli bir devlettir. Devletimiz hiçbir gücün karşısında diz çökmez ve çökmemiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bakın 40 yıl boyunca ağır bedeller ödenmiştir fakat Türkiye, geldiğimiz noktada bu meseleyi artık bir hal yoluna koymuştur. Devletimizin toprak bütünlüğü, milletimizin birlik ve beraberliği, üniter yapımız, bayrağımız, resmî dilimiz asla tartışma konusu değildir. Ne yapılıyorsa ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diyerek sembolleştirdiğimiz ilkelerimiz çerçevesinde yapılmaktadır. Cumhuriyetimizin temel niteliklerine dokunulmasına bu işin yaygarasını koparanlardan önce biz karşı çıkarız, biz itiraz ederiz. Yapıcı eleştirilere, tenkitlere, tekliflere sonuna kadar açığız. Bakın bundan da büyük memnuniyet duyarız ama Terörsüz Türkiye çabalarının zorlaştırılmasına iyi niyetli bakmayız.”
“ÜLKEMİZİN HUZURUNUN ÖNÜNDEKİ BİR ENGELİ DAHA ÇEKİP ALIYORUZ”
Kimsenin kaygı, endişe ve korku duymasına gerek olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte ne yaptıklarını çok iyi bildiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimizin tüm kurumları, kadroları ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Büyük bir sabırla, kararlılıkla ve samimiyetle yürüttüğümüz Terörsüz Türkiye girişimimizle ülkemizin huzurunun, refahının, kalkınmasının, ilerlemesinin önündeki bir engeli daha inşallah çekip alıyoruz. Şundan emin olunuz, Terörsüz Türkiye en çok da Türkiye ekonomisini şaha kaldıracaktır. Menzile vardığımızda bundan en fazla TOBB camiası istifade edecektir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin artık yeni bir ligde top koşturmaya başlayacağını belirterek, “Onun için de Terörsüz Türkiye yürüyüşümüzde en çok da sizlere görev düşüyor. Bu salonda Anadolu var. Bu salonda Anadolu’nun emeği, alın teri, birikimi var. Sizler de omuz omuza verdiğinizde inşallah Türkiye bu meseleden çok daha hızlı çıkacaktır. Her birinize emekleriniz, gayretleriniz, fedakarlıklarınız, Türk ekonomisine kazandırdıklarınız için kalpten teşekkür ediyorum. Şeref belgesi ve plaket alacak tüm dostlarımı tebrik ediyorum” dedi.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından minyatür sanatıyla yapılan bir tablo takdim edildi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.