Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Eğer ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar karşısında eski Türkiye refleksleriyle hareket etseydik çok büyük bir felaketi yaşıyor olurduk. Her ne kadar birileri hâlâ Türkiye’nin verdiği büyük mücadelenin farkında değilse de milletimiz olup biteni görüyor ve hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyor. Evet, Türkiye yeni bir İstiklal Harbi veriyor ve hamdolsun zafere doğru yürüyor” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda milletvekillerine ve partililere hitaben bir konuşma yaptı.
“CUMHURİYETE; ÜLKEYE VE MİLLETE EN BÜYÜK HİZMETLERİ KAZANDIRARAK LAYIK OLUNUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Cumhuriyetin kuruluşunun 96. yıl dönümünün coşkuyla kutlandığını anımsatarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, İstiklal Harbi’nin tüm kahramanlarını, TBMM’de görev yapan tüm milletvekillerini ve Türkiye’ye hizmet etmiş herkesi tazimle yâd ettiğini, şehitlere Allah’tan rahmet dilediğini söyledi.
AK Parti’nin hem Meclis’te hem hükûmette yaptığı çalışmalarla, Türkiye’ye Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanlardan katbekat daha fazla eser, hizmet, yatırım kazandırdığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda Cumhuriyet Bayramını sadece törenlerle kutlamadıklarını, Marmaray, Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı, İstanbul Havalimanı gibi eserlerin de açılışını 29 Ekim’e denk getirdiklerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyete, birilerinin yıllardır yapageldiği gibi buram buram özenti kokan saçmalıklarla değil, işte böyle ülkeye ve millete en büyük hizmetleri kazandırarak layık olunur” dedi.
“BUGÜN KÜRESEL DÜZEYDE OYUN KURAN BİR DEVLET HÂLİNE GELDİK”
Türkiye’nin önündeki psikolojik ve fiziki bariyerleri yıktığını, Türkiye’nin kendine güvenen, tarihinden güç alan, milleti ve devletiyle aynı ideallere kenetlenmiş bir ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün âdeta yok sayılan, sadece kendine bahşedilen sınırlar içinde hareket eden bir ülke görünümünden, bugün küresel düzeyde oyun kuran bir devlet hâline geldik. Üç beş milyar dolarlık manipülasyonlarla ekonomimizin çökertildiği, üç beş kontra hamleyle siyasetimizin dize getirildiği, üç beş terör eylemiyle ülkemizin hizaya sokulduğu günler, hamdolsun geride kaldı. Artık, her alanda kendi iradesini ortaya koyabilen, gerektiğinde yedi düvele meydan okuyabilen bir Türkiye var. Yıllarca hep tek bir yöne bakmaktan boynu ağrıyan Türkiye, nihayet 360 derece görüş açısına sahip bir ülke hâline geldi” ifadelerini kullandı.
Şartlara, rakiplere veya düşmanlara değil, sadece Allah’a teslim olarak ve milletle birlikte olarak tüm saldırıların üstesinden geldiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye’yi; Suriye gibi, Irak gibi, Libya gibi yapabileceklerini sananlara cevabımızı, inlerine girerek güvendikleri dağları başlarına yıkarak verdik. Eğer ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar karşısında eski Türkiye refleksleriyle hareket etseydik, inanın bana, çok büyük bir felaketi yaşıyor olurduk. Şayet bugün boynumuzda esaret zinciriyle, yıkıntıların karşısında hâlimize ağlıyor durumda değilsek bunu milletimizle birlikte ortaya koyduğumuz o büyük direniş ve yeniden şahlanış iradesine borçluyuz. Her ne kadar birileri hâlâ Türkiye’nin verdiği bu büyük mücadelenin farkında değilse de milletimiz olup biteni görüyor ve hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyor. Evet, Türkiye yeni bir İstiklal Harbi veriyor ve hamdolsun zafere doğru adım adım yürüyor. Bu büyük mücadelenin başarısı için önce AK Parti olarak bizim kendi birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlendirmemiz gerekiyor. Cumhur İttifakı olarak ortaya koyduğumuz performans hamdolsun parlamento içinde kendini gösterdi, gösteriyor. Temennimiz bunun daha da ileri olması.”
“İMKÂNLARIMIZI RENGİNE, DİLİNE, İNANCINA BAKMADAN TÜM MAZLUMLARA AÇIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birlik ve beraberliğin sağlam tutulduğu zaman Türkiye’nin sahada ve masada sözünü dinletebildiğini, ekonomiden savunma sanayine, ticaretten ihracata, istihdama kadar da başarının sırrının bu olduğunu söyleyerek, “Siyasi tercihi, kökeni, inancı, meşrebi ne olursa olsun, büyük ve güçlü Türkiye mücadelemizde bize destek veren milletimizin her bir ferdine, dünyanın dört bir yanındaki dostlarımıza şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
“Biz, tüm vaktimizi, enerjimizi ve konsantrasyonumuzu, ülkemizi bu fırtınadan sağ-salim bir şekilde çıkarmak için teksif ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Meclis Grubu’ndan da komisyon ve Genel Kurul gündem çalışmalarını, en küçük bir boşluk ve hataya yer vermeyecek şekilde yürütmelerini, Meclis çalışmalarına katılmalarını rica etti.
Topkapı Sarayının Bab-ı Hümayun Kapısının yanı başında “ye’vi ileyhi küllü mazlumîn” yazdığını ve ecdadın asırlarca “bütün mazlumlar ona sığınır” anlayışıyla coğrafyada hüküm sürdüğünü sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu büyük coğrafyada ‘Türk’ bir kavmin değil, bir medeniyetin adıdır. Bunun için her fırsatta Türkiye diyoruz, Türk milleti diyoruz. Biz de bugün, işte bu büyük medeniyeti yeniden ayağa kaldırmanın, yeniden tüm dünyada özlemle beklenen hâle getirmenin çabası içindeyiz. Dün olduğu gibi bugün de kalbimizi ve imkânlarımızı rengine, diline, inancına, fikrine zikrine bakmadan tüm mazlumlara açıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Barış Pınarı Harekâtı başladığından beri yurt dışında, bilhassa da Avrupa’da, terör örgütü mensupları tarafından Türkiye aleyhine 700’e yakın eylem gerçekleştirildiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eylemlerin birçoğunun da Türkiye’nin NATO’da birlikte olduğu, çoğu Avrupa Birliği üyesi ülkelerde düzenlendiğini, bu ülkelerin polislerinin de buna göz yumduğunu kaydetti.
“TÜRKİYE HER TÜRLÜ TERÖRÜN VE TERÖRİSTİN ÜSTESİNDEN GELEBİLİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kez daha Avrupa başta olmak üzere, terör örgütlerini destekleyen ülkelere seslendiğinin altını çizerek, şöyle konuştu: “Yanlış yapıyorsunuz. Bugün kendi ellerinizle beslediğiniz terör yılanı, eninde sonunda dönüp sizi de ısıracaktır bunu böyle biliniz. Sokaklarınızda bombalar patlamaya, teröristlerin silahları ölüm kusmaya, vandallar etrafı yakıp yıkmaya başladığında, yaptığınız yanlışı elbette anlayacaksınız. Ama iş işten geçmiş olacak. Gelin, yol yakınken bu yanlıştan dönün. Sırf bir beladan kurtulmak için, ülkenizden içi silah dolu çantayla uçağa binip ayrılan teröristlere dahi yıllarca göz yumduğunuzu biliyoruz. Size isimlerini bildirdiğimiz teröristler konusunda hiçbir işlem yürütmediğinizi de biliyoruz. Şimdi de kendi vatandaşınız olan teröristleri teslim almamak için kıvrandığınızı da biliyoruz. DEAŞ’ta sizin teröristleriniz var, alın diyoruz, kaçıyorsunuz. Bu teröristleri siz yetiştirdiniz, niye almıyorsunuz. Alamazlar çünkü bu biraz karakter meselesi. Böyle yaparak, aslında kendi geleceğinizi tehlikeye atıyorsunuz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin her türlü terörün ve teröristin üstesinden gelebileceğini ancak teröristleri destekleyen ülkelerin bunu başaramayacağını belirterek, “Çünkü bunlarda bunu yapacak yürek de yok, tecrübe de yok, irade de yok. Bunlar sadece sömürmeyi bilirsiniz. Siz sadece sivilleri acımasızca katletmeyi bilirsiniz. Siz sadece çıkarınız için herkesi ve her şeyi kullanmayı bilirsiniz. Bugüne kadar Suriye’ye, Irak’a, Kuzey Afrika’ya hapsettiğinizi sandığınız terör balonları bir gün mutlaka patlayacak. İşte o zaman buradan saçılan pislikler, her tarafınıza şiddet olarak, kan olarak, acı olarak, kaos olarak bulaşacak” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkelerinizde himaye ettiğiniz, destek verdiğiniz, temsilcilerini en üst düzeyde ağırladığınız teröristlerin ellerinde nice masumların kanı var. Onları kucaklayarak, siz de aynı insanlık suçuna ortak oluyorsunuz. Bazı ülkeler, millî güvenliklerine tehdit olarak gördükleri teröristleri her nerede olursa olsun bulup ortadan kaldırıyorlar. Öyleyse, Türkiye’nin de aynı hakka sahip olduğunu kabul ediyorlar demektir. Buna, ellerini sıktıkları, övgüler dizdikleri teröristler de dâhildir. İnşallah yakında bu konuda milletimize müjdelerimiz olacak” dedi.
“TÜRKİYE TÜM GÜCÜ VE İMKÂNLARIYLA YURT DIŞINDA BULUNAN VATANDAŞLARININ YANINDADIR”
Diğer ülkelerden tek beklentilerinin teröriste terörist gibi, masuma masum gibi, haklıya haklı gibi, haksıza haksız gibi davranmaları olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu denge bozulduğunda mazlumun ahının göğe yükseleceğini ve ilahi adaletin tecellisinin kaçınılmaz hâle geleceğini kaydetti.
Türkiye’nin tüm gücü ve imkânlarıyla yurt dışında bulunan tüm vatandaşlarının yanında yer aldığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımızın uğradıkları saldırılar ve haksızlıklar konusunda, gereken her türlü girişimde bulunacak, mutlaka hesap soracağız. Yurt dışındaki kardeşlerimizin, siyaset, sivil toplum faaliyeti ve ekonomik güç yoluyla, yaşadıkları ülkelerin karar alma mekanizmalarında etkin hâle gelmeleri çok önemlidir” diye konuştu.
“Artık aramızdaki küçük farklılıklardan kaynaklanan ayrılıklara, çekişmelere, husumetlere bir son vermenin vakti gelmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurtdışında yaşanan Türklerden birlik ve beraberlik içerisinde Türkiye’nin yürüttüğü beka mücadelesine destek olmalarını istedi.
Barış Pınarı Harekatı’na Türkiye’nin sınırlarını teröristlerden arındırmak ve Suriyelilerin geri dönüşünü sağlamak ihtiyaç bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda görüştüğüm 20 kadar dünya lideriyle hepsine plan, projelerimizi takdim ettik, anlattım. Buyurun, hadi siz de buraya destek verin. Hepsi; çok güzel, bakıyorlar, ama desteğe gelince maalesef hiçbirisinde ses yok. Niye? Çünkü bunlar mağdur ve mazlumun yanında değiller. Asla böyle bir adım atma niyetleri de yok. Bunlar sadece öldürmeyi bilirler. Sadece silah satmayı bilirler. Gelelim de burada bir destek verelim, böyle bir şeyin içinde yoklar. Bunu sadece burada yapmadılar, bunu daha önce ilk attığımız adımlarda Irak’ta da yaptılar, burada da yaptılar. Bizim de tabii ki B planımız da var, C planımız da var, inşallah vakti saati geldiğinde onu da yapacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, harekât kapsamında 4 bin 219 kilometrekare alan içindeki 558 yerleşim birimini 900’ün üzerinde teröristi etkisiz hâle getirilerek temizlendiğini açıklayarak Tel Abyad ve Rasulayn arasının kontrol altında olduğunu, Tel Rıfat’ın teröristlerden temizlenmesi sözünü aldıklarını ve Rusya’dan buranın temizlendiği bilgisini aldıklarını anlattı.
“GEREKİRSE GÜVENLİ BÖLGE SAHAMIZI GENİŞLETECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Münbiç’ten de YPG’yi temizleme sözünü aldık, onun için de temizledik diyorlar. Tabii Silahlı Kuvvetlerimiz bunun da takibi içinde. Yeter mi? Yine yetmez. Bizim için bir diğer önemli adım da, özellikle tabii Tel Rıfat ve Tel Rıfat’ın batısına doğru gidiyoruz, bugünkü adıyla Kobani, eski adıyla Ayn el Arap, buranın da teröristlerden boşaltılması, kontrolümüzün altına girmesi lazım” dedi.
Harekât bölgesinde Rusya ile devriye çalışmasına başlanacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sınırdan güneye doğru yedi kilometrelik derinlikte devriye çalışmasını sürdürüleceğini söyledi.
Batılı ülkelerin teröristleri kurtarmak için toplantı talebinde bulunduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Berlin’de bir toplantı yapsak, Londra’da bir toplantı yapsak…’ Bu toplantının yapılacağı üç yer var; ya Şanlıurfa ya Gaziantep ya İstanbul gelin burada yapalım. Şimdi bu soru, bu teklif yani gerçekten akılla mantıkla izahı yok ya. Olayın olduğu yer burası, sen beni Berlin’e çağırıyorsun. Ben turist miyim ya, ne işim var benim orada? Eğer bu konuda samimi, dürüstseniz buyurun olayın yaşandığı yere gelin, gelin de belki size bir de sınırları gezdiririz, buraları da görme fırsatınız olur, ama yok” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3-4 Aralık’ta Londra’daki NATO Liderler Zirvesi’nde görüşmeleri yapabileceklerini bildirdi.
ABD ve Rusya ile varılan mutabakatlara değinerek, bu çerçevede 120 ve 150 saat aralığında teröristlerin bölgeden temizlenmesinin kararlaştırıldığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Belirlenen sürenin sonunda maalesef hâlâ teröristler tarafından bölgedeki askerlerimize ve Suriye Millî Ordusu’na yönelik saldırılar devam ediyor. Âdeta karış karış tarayarak hem teröristleri imha ediyor hem tahkimatları yıkıyor hem de kalan mühimmat ve malzemeleri topluyoruz. Açık konuşuyor ve muhataplarımızı ikaz ediyorum, bu hattın dışından gelecek saldırılara en sert şekilde karşılık verecek ve gerekirse güvenli bölge sahamızı genişleteceğiz” uyarısında bulundu.
“BÖLGEMİZDE NEREDEYSE YARIM ASIRDIR İLMİK İLMİK İŞLENEN OYUNU BOZDUK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya tarafı bize, Tel Rıfat, Münbiç ve Fırat’ın doğusundaki bölgelerden 34 bin terör örgütü mensubunun beraberindeki 3 bin 260 ağır silahla birlikte 30 kilometrelik hattın dışına çıktığını ifade etmişlerdir. Her ne kadar bizim elimizdeki bilgiler bu konuda henüz tam manasıyla başarılı olunamadığına işaret ediyorsa da sahadaki tespitlerimizin ardından kendilerine gereken cevabı vereceğiz. Bu kapsamda Cuma günü sahada Ruslarla ortak çalışmaları başlatıyoruz, yani devreye çalışmaları dediğimiz çalışmayı başlatıyoruz” açıklamasını yaptı.
Güvenli hâle getirilen yerlere ilişkin projelerin de süratle hayata geçirileceğini ve Avrupalı liderlerle ya Kasım içinde Türkiye’de ya da Aralık başında Londra’daki NATO Zirvesi’nde bu konuyu detaylı bir şekilde ele alacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerektiğinde sahada gerektiğinde masada oyunu değiştirecek hamleler yaparak hedeflerimize doğru ilerlemeyi sürdüreceğiz. Biz bölgemizde neredeyse yarım asırdır ilmik ilmik işlenen bir büyük oyunu bozduk, bozuyoruz. Şimdi adım adım kendi planlarımızı, projelerimizi, önceliklerimizi hayata geçiriyoruz, aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz” vurgusunu yaptı.
Barış Pınarı Harekâtı’nın, ABD’nin iç politikasında da sonuçlar doğurduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Temsilciler Meclisinde kabul edilen yaptırım ve Ermeni soykırım iddialarının kabulüne ilişkin tasarıların buna örnek olduğunu kaydetti.
“TEK TARAFLI HÜKÜM VEREN GİRİŞİMLERİN TAMAMINI RET EDİYORUZ”
Temsilciler Meclisinin fırsatçılık yaparak Amerikan kamuoyunda Türkiye aleyhine oluşan havayı kullanarak tasarıları geçirdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Buradan Amerikan kamuoyuna da, tüm dünyaya sesleniyorum; bu atılan adımın hiçbir kıymeti harbiyesi yok, bunu tanımıyoruz zaten. Açık konuşmak gerekirse kendi dilimizle buna cevap verelim, kendileri çalıp kendileri oynuyor, yapılan bu. Buna rağmen ülkemize atılan bu iftiranın bir ülke Parlamentosunda kabul görmüş olmasından dolayı üzüntülüyüz. Bu nasıl bir anlayıştır? Ve atmış olduğunuz bu adımı, almış olduğunuz bu kararı biz tanımıyoruz. Ülkemiz aleyhine oy kullanan tüm Temsilciler Meclisi üyelerinin bir an önce gerçekleri görmelerini diliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şeyden önce Türkiye geçmişte uzun yıllar Ermeni terör örgütlerinin saldırılarına maruz kalmış bir ülkedir. Özellikle şimdi ben Amerika’ya tekrar sesleniyorum, 1970’li ve 1980’li yıllarda ASALA 21 farklı ülkede Türk büyükelçiliklerine ve temsilciliklerine 100’den fazla silahlı saldırı gerçekleştirdi, bundan haberiniz var mı? Bunun belgeleri, her şeyi elimizde. Bu saldırılarda 40’ın üzerinde diplomatımız ve temsilcimiz şehit oldu, bundan haberiniz var mı? Türkiye’nin bu kayıplarından söz dahi etmeyen, ancak bir asırdan daha uzun süre bunları aşmış olan önce yaşanmış bir hadise konusunda tek taraflı hüküm veren bu tür girişimlerin tamamını ret ediyoruz” dedi.
TBMM’nin tarihî hakikatlere aykırı, tamamen iç politika mülahazalarıyla atılmış adıma derhal hak ettiği cevabı vereceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temennim odur ki, bu metin Meclisimizden ittifakla geçer ve bu da aynı şekilde Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderilir. Tarihleri soykırım, kölelik, sömürü lekeleriyle dolu bir ülkenin Türkiye’ye ne söz söyleme ne ders verme hakkı olamaz. İnşallah bu meseleyi önümüzdeki günlerde de yakından takip edecek, gereken adımların atılmasını, cevapların verilmesini sağlayacağız” diye konuştu.
“TÜRKİYE’Yİ DİZE GETİRECEKLERİNİ SANANLAR HEP HÜSRANA UĞRADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Temsilciler Meclisi’nin Barış Pınarı Harekâtı’nı bahane ederek şahsına, ailesine ve bazı bakanlara yaptırım uygulamasına ilişkin tasarıyı da kabul ettiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “FETÖ’nün yıllarca piyasada dolaştırdığı iddialara dayandırılan ve hiçbir tutarı olmayan bu tasarıyı da şiddetle ret ediyoruz. Ya Amerika bir FETÖ’ye mahkûm olacak kadar küçüldü mü ya, bu ne hâldir? Önce ülkemizde kalkıp da 400 dönüm arazi tahsis ettiğiniz bu adamın hâlâ, Adalet Bakanlığımız sizlere 90 koli bu adamın suç layihasını gönderdi, Türkiye mahkemelerinin verdiği dosyaları gönderdi. Ya da bir de oturun şunu bir inceleyin ya, burada ne var, ne yok diye bunlara bir bakın. Bakmıyorsunuz ve böyle bir terörist başını, Türkiye’ye darbe yapan böyle bir terörist başını ülkemizde saklıyorsunuz. Yoksa bu sizin özel olarak değerlendirme noktasında kullandığınız bir manivela mıdır, bunu da söyleyin. Bundan size bir fayda gelmez. İstediğiniz kadar bunu düşünerek elinizde, avucunuzda bunu tutun, bir şey gelmez. Ya bunu bize teslim edeceksiniz ya da bizden bundan sonra herhangi bir suçluların iadesiyle ilgili anlaşmalar konusunda herhangi bir iade beklemeyin. On binlerce insanın katili bir terör örgütü olan PKK’yı desteklemek uğruna Türkiye’ye ve şahsıma saldıranlara asla eyvallah etmeyeceğiz. Karşımıza delikanlıca çıkmak yerine, Türkiye’yi bu tür bel altı vuruşlarla dize getireceklerini sananlar hep hüsrana uğradılar, bu defa da aynısı olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM AK Parti Grup Toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
ABD’ye yönelik tepkiyi toplantıda dile getirdiğinin hatırlatılmasının ardından 13 Kasım’daki ABD ziyaretinin bu koşullarda gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine yönelik soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda henüz kararımı vermedim. Ama soru işareti” ifadesini kullandı.
“Grup toplantısındaki konuşmanızda, terörle ilgili mücadeleye ilişkin yakın zamanda müjde vereceğinizi söylediniz. O müjde terörist başı Mazlum Kobani’nin Türkiye’ye iadesi konusunda mı?” şeklindeki soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Niye acele ediyorsun? Bu işlerin haberi verilir mi? Amerika haber vere vere mi geldi?” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barış Pınarı Harekâtı kapsamında B ve C planlarının neler olduğuna ilişkin soru üzerine de şunları kaydetti: “Şu anda A planını uyguluyoruz. Bu devriyeler ve saire filan, bunlar devam edecek. Bu devriyelerden sonra arazideki bütün gelişmelere göre de nerede ne gibi adımlar atılması gerekiyor? İşte Ayn El Arab’da, Münbiç’te beklenenler eğer yerine getirilmiyorsa buralarda B planına, C planına geçebiliriz.”
Bu hafta içerisinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir görüşmesinin olup olmayacağı sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her an olabilir. Gelişmelere göre” cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM AK Parti Grup Toplantısı’nın ardından, AK Parti’nin kuruluşundan bu yana görev yapmış il başkanları ile parti genel merkezinde bir araya geldi.
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2001 yılı Ağustos ayından beri AK Parti teşkilatlarında görev yapanlara şükranlarını sunarak, hayatını kaybedenlere de Allah’tan rahmet diledi. “AK Partilinin eskisi-yenisi olmaz, çünkü AK Partili olmak demek sadece bir partinin rozetini taşımaktan ibaret değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’de görev yapan il başkanlarının aktif herhangi bir görevleri olsun ya da olmasının hepsini AK Parti davasının neferleri, ebedi temsilcileri olarak gördüğünü söyledi.
“DÜNYA DEĞİŞİRKEN, BU SÜRECİN LOKOMOTİFLİĞİNİ YAPMA GÖREVİ BİZLERE DÜŞÜYOR”
“Dünya değişirken, bölgemiz değişirken, Türkiye değişirken AK Parti olarak bu sürecin lokomotifliğini yapma görevi yine bizlere düşüyor” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhtemelen önümüzdeki yılsonuna doğru yapacağımız büyük kongremizde milletimizin işaret ettiği şekilde kendimizi yenileyecek, kararlılığımızı bileyecek, enerjimizi de tazeleyeceğiz. Ardından da 2023 yılına kadar olan seçimsiz dönemi en iyi şekilde değerlendirerek hep birlikte AK Parti’yi çok daha ileri bir noktaya taşıyacağız” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nde başarı çıtasının yüzde 50’nin üzerine çıktığını, millete ve kendilerine güvendikleri için çıtayı iddialı bir seviyeye çıkarttıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer tek derdimiz iktidarımızı sürdürmek olsaydı, eski sistemde bun çok daha kolayca yapabilirdik. Ama biz ülkemizin istikbalini, milletimizin beklentilerini, demokrasimizin ihtiyaçlarını dikkate alarak tarihimizin en köklü yönetim reformunu hayata geçirmeyi tercih ettik. Gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri düşünen bir partinin başka türlü hareket etmesi zaten mümkün değildir” değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Genel Merkezi koordinasyonunda şehirlerin her birinde il başkanlarından başlayarak partiye hizmet etmiş herkesi yeniden bir araya getirecek bir gönül seferberliğini başlatacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “AK Parti her dem yeniden doğanların partisidir. Bu partiyi kuran, yaşatan, bugünlere getiren ve inşallah geleceğe de taşıyacak olan milletimizin bizatihi kendisidir. Milletimizle aramızdaki gönül bağı inşallah hep devam edecektir. Türkiye’ye 17 yıllık iktidarımızda nasıl çağ atlattıysak, inşallah 2023 hedeflerimize de ulaştıracağız. Yeter ki işte şu salondaki muhabbet iklimini koruyalım, kuvvetlendirelim, daha da yaygınlaştıralım. Bu konuda sizlere çok önemli görevler düşüyor. Her birinizin tecrübenizle, birikiminizle, müktesebatımızla, vizyonunuzla AK Parti’ye ve Türkiye’ye daha çok hizmetler yapabileceğinize yürekten inanıyorum.”
“Büyük başın derdi büyük olur” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye büyüdükçe imkânları ve kazanımlarıyla birlikte dertlerinin de büyüdüğünü, Türkiye’nin son altı yıldır kesintisiz saldırılara maruz kaldığını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye yönelik saldırıların tümünü püskürttüklerini, tehditleri kaynağında kurutmak üzere ileriye atıldıklarını kaydederek, “Barış Pınarı Harekâtı’nı yapmamızın tek sebebi; işte o terör koridorunu, o terör devletini kurmak isteyenlerin başına oraları geçirme niyetidir, bunu başardık, bunu hallettik. Aynı şekilde içeride de Güneydoğu’da, kısmen Doğu’da devlet kurma girişimleri olmadı mı? Oldu. Kongrelerinde bayrağımızı duvara asmaktan çekinenler, Türk bayrağına orada kongrelerinde yer vermeyenler, İstiklal Marşı’mızı okumayanlar, okutmak istemeyenler bedelini ödediler mi? Ödediler. Bundan sonra da ödetiriz, ödetmeye devam ederiz” şeklinde konuştu.
“TEHDİTLER VE ŞANTAJLAR BİZİ YOLUMUZDAN DÖNDÜREMEYECEKTİR”
Barış Pınarı Harekâtı’nın devam ettiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet bize verilen sözler yerine gelir, sınırlarımız teröristlerden arındırılır tahkimatlar yıkılırsa ne âlâ…” ifadesini kullandı. Son terörist de ortadan kalkana kadar takibe devam edeceklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin söylediğini yapabilecek iradeye, imkâna ve kararlığa sahip olduğunu herhâlde tüm dünya görmüştür. Ne tehditler, ne şantajlar, ne de sinsi oyunlar bizi yolumuzdan döndüremeyecektir. Çünkü biz petrolün veya paranın değil milletimizin istiklali ve istikbali ile ülkemizdeki Suriyelilerin evlerine güven içinde dönüşlerinin peşindeyiz. Davası hak olanın yardımcısı Allah’tır. Hak olan davada zafer de muhakkaktır. Biz davamızın haklılığına da, zaferimize de tüm kalbimizle inanıyoruz” sözlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti teşkilatlarının yoğun bir çalışma içerisinde olacağına dair inancını belirterek, Parti teşkilatlarının suistimallere, yolsuzluklara karşı hassasiyet içerisinde olmasını istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Hedefimiz deprem bölgesinde evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir kardeşimizi dahi bırakmamaktır. Kahraman şehrimizin asli hüviyetine sadık kalarak, çok daha modern, çok daha güzel bir Maraş’ı el birliği ile yine biz inşa edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’ta Merkez Spor Kompleksi yanında düzenlenen “Yeniden Güçlü Anadolu” 155 Bininci Konut Kura Çekimi ve Anahtar Teslim Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına Kahramanmaraşlıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yiğitlik ve asaletin ruh bulduğu bereketli topraklarıyla, medeniyetlere beşiklik eden destanlar şehri Kahramanmaraş’ımızdayız. Siz edelerle beraber olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Kahramanmaraş’a geldiğimiz andan itibaren bizleri yine samimiyetle bağrınıza bastığınız için her birinize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“KARDEŞLİĞİN, DAYANIŞMANIN EN GÜZEL ÖRNEKLERİNİ SERGİLEDİNİZ”
Törenin ardından AK Parti Kahramanmaraş İl Kongresi’ne katılacağını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kongremizden önce hem sizlere bir teşekkür edelim dedim hem de yapımı tamamlanan deprem konutlarının açılışını yapalım istedik. Coşkunuzdan, heyecanınızdan, sevdanızdan dolayı sizlere şükranlarımı sunuyorum. Aynı şekilde 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı’na güvendiğiniz, inandığınız, bize sahip çıktığınız için siz edelere teşekkür ediyorum. 31 Mart’ta Maraşlı kardeşlerim bir kez daha AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın belediyecilik vizyonuyla ‘yola devam’ dedi. İlk günden beri bizi yalnız bırakmayan Kahramanmaraş 31 Mart’ta yine bize olan desteğini esirgemedi. Rabb’im sizlerden razı olsun. Rabb’im Kahramanmaraş’ta aramızdaki dayanışmayı daim eylesin.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siz bize nasıl destek olduysanız biz de sizin için aşkla çalışmaya devam edeceğiz. Allah’ın izniyle Maraş’a ve Maraşlı kardeşlerimize mahcup olmayacağız. Bu kadim şehir, sadece toprağının bereketiyle değil milletimizin sarsılmaz iradesiyle her dönemde koca bir kale Anadolu’nun sağlam direği oldu. Deprem sonrası karşılaştığı büyük zorluklarda dahi başını yere eğmedi. Edelerimiz ‘Asrın felaketi’ni yaşamalarına rağmen asla vazgeçmedi, asla pes etmedi, umutsuzluğa kapılmadı. El ele vererek hayata yeniden sarıldınız. Kardeşliğin, dayanışmanın en güzel örneklerini sergilediniz.”
“ŞEHRİMİZİ ESKİSİNDEN DAHA GÜZEL, DAHA DAYANIKLI VE MODERN HÂLE GETİRMENİN GAYRETİNDEYİZ”
Türk edebiyatının usta isimlerinden şair ve yazar Erdem Beyazıt’ın Diriliş Saati şiirinden, “Ey her depremden sonra biraz daha doğrulan, herkesin veba girmiş bir şehrin hem halkı hem seyircisi olduğu bir günde ey düştüğü yerden kalkmaya hazırlanan ülke. Her damlası bir zafer müjdecisi, bir posta eri gibi yağmur yüzümüze değince çıkacağız yola” mısrasını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte Kahramanmaraş, merhum şairimizin dediği gibi 6 Şubat depremlerinden sonra doğruluyor, devletimizin de desteğiyle düştüğü yerden ayağa kalkıyor” dedi.
“Asrın felaketi” olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’deki depremlerinin yaralarını hızla sarmak için gece gündüz demeden çalıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dağlar ne kadar yüksek ise yol onun üstünden geçer’ inancıyla şehrimizi eskisinden daha güzel, daha dayanıklı ve modern hâle getirmenin gayretindeyiz. Yıkımın büyüklüğü karşısında asla yılgınlığa kapılmadan asrın inşasını başlattık. O günden bugüne dek bir an olsun elimizi deprem bölgesinden çekmedik” diye konuştu.
“155 BİNİNCİ YUVAMIZIN ANAHTARLARINI TESLİM ETMENİN HEYECANINI VE SEVİNCİNİ YAŞIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedeleri bir an önce kalıcı konutlarına kavuşturmak istediklerini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Bugün bu büyük seferberlikte yeni bir adım daha atıyoruz. Biliyorsunuz geçtiğimiz ay Hatay’daki törenimizde 130 bininci yuvamızın anahtarını hak sahiplerimize teslim etmiştik. Şimdi de Kahramanmaraş’ımızda 155 bininci yuvamızın anahtarlarını teslim etmenin heyecanını ve sevincini yaşıyoruz. İnşallah birazdan canlı bağlantıyla Hatay’ımızda 5 bin 900, Malatya’mızda 2 bin 313, Adıyaman’ımızda 6 bin 912, Gaziantep’imizde 257, Diyarbakır’ımızda 674, Adana’mızda 668, Şanlıurfa’mızda 2 bin 929, Elazığ’ımızda bin 407 ve Kahramanmaraş’ımızda 3 bin 499 olmak üzere toplamda 24 bin 559 yuvamızı daha hak sahibi kardeşlerimize teslim edeceğiz.”
Bugünkülerle birlikte Kahramanmaraş’ta il ve ilçelerde 22 bin 228 konut ile 5 bin 170 köy evinin kurasını çekmiş olacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024 sonuna kadar 39 bin 136’sı Maraş’ta olmak üzere 11 ilimizde toplam 201 bin 688 bağımsız bölüm afetzede kardeşlerimize teslim edilecek” dedi.
Gelecek yıl Kahramanmaraş’ta 63 bin 300 konut ve 5 bin 846 iş yeri olmak üzere 68 bin 876 konut ve iş yerinin teslimatının yapılacağını da bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgemizin tamamında ise 452 bin 983 bağımsız bölümü inşa etmiş olacağız. Rabb’im bu hanelerimizi oturacak tüm ailelerimize huzur, güven ve ihsan eylesin diyorum. Bu konutların yapımında emeği, alın teri olan herkese tüm bakanlıklarımıza işçisinden mühendisine, bütün kardeşlerime bilhassa da yüklenici firmalara teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.
“GELDİĞİMİZ HER MAKAMI TÜRKİYE’YE ESER VE PROJE KAZANDIRMAK İÇİN BİR FIRSAT OLARAK GÖRDÜK”
Yaklaşık yarım asırdır siyasetin içerisinde olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rabb’im bizlere çok farklı görevlerde ülkemize ve milletimize hizmet etmeyi nasip etti. Geldiğimiz her makamı bir zıplama tahtası olarak değil, Türkiye’ye eser ve proje kazandırmak için bir fırsat olarak gördük. Bakın 6 Şubat’ta Türkiye hem kendi tarihinin hem de insanlığın başına gelmiş en büyük doğal afetlerden birini yaşadı. Sadece Maraş’ta 7 bin 492 bina yıkıldı. Enkaz altında kalan 2 bin 788 Maraşlı kardeşimiz depremde vefat etti. Rabb’im hepsine rahmet etsin. Onları cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Depremden Maraş, Hatay, Adıyaman başta olmak üzere 11 ilimiz etkilendi. Tam 671 bin 826 konut ya yıkıldı ya da ağır hasar gördü. Dikkatinizi çekerim, bu sadece konut sayısı. İçinde iş yerleri yok. Bu ne demek biliyor musunuz? Değerli kardeşlerim neredeyse 2,5 milyonluk bir nüfusu barındıran tek bir şehrin tamamen yok olması demek.”
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomide yol açtığı tahribatın 104 milyar dolardan fazla olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toprağa verdiğimiz 53 bin 735 kardeşimizin kalbimizde bıraktığı yaralar belki de hiç iyileşmeyecek, hiç kapanmayacak” diye konuştu.
“Tüm bunlar ortadayken ana muhalefet genel başkanının bize sataşmasına ne demeli?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Az çok bu işleri bilen herkesin takdir ettiği bir inşa ve ihya seferberliğinde, hükûmetimizi insafsızca eleştirmenin kime ne faydası var? Sayın Özel çıkmış, ‘deprem konutları 10 yılda bitmez’ diyor. Daha bunun gibi nereden tutsan elinde kalacak bir sürü tezviratı, iddiayı ve iftirayı grup kürsüsünden ortalığa boca ediyor. Ben buradan kendisine soruyorum; Sayın Özel, siyaset boş atıp dolu tutmasını beklemek midir? Güneşe, yağmura, fırtınaya aldırmadan afet konutlarını bitirmek için çalışan kurumlarımızın emeğini, gayretini hiçe saymak sana ne kazandıracak? Allah aşkına, 6 Şubat’tan beri deprem turistliği dışında ne yaptınız? Hangi işi bitirdiniz? Taahhüt ettiğiniz hangi projeyi teslim ettiniz, hangi yaraya merhem oldunuz? Bölücü terör örgütüne iltisakı sebebiyle görevden el çektirilen bir şahsın kapısında 24 saat nöbet tutmak dışında hangi icraatınız oldu?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta bugün, millete söz verdikleri üzere 155 bininci konutun kurasını çekip, anahtarını teslim edeceklerine dikkati çekti.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde vatandaşlara “bedava konut” sözü verdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Madem bedava konut verebiliyorsunuz belediyeler aracılığıyla yapsanız ya? Elinizi tutan mı var? Halep oradaysa arşın burada, hadi buyurun yapın. Bunlar yapamazlar, bunlar millete hizmet edemezler. Bunlar para balyalarını yığma dışında, taş üstüne taş koyamazlar” dedi.
Muhalefetin iş yapmak, hizmet üretmek gibi bir derdi olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunların tek bildikleri algı ve reklam yapmak. Bir de fahiş fiyatlarla, şişirilmiş faturalarla konser düzenlemek. Çok açık söylüyorum, iş yolsuzluğa, hırsızlığa, milletin malını yandaşlara yağmalatmaya gelince CHP’den hünerlisini kimse bulamaz. Ama söz konusu hizmet, vatandaşın dertlerine çare üretmek olunca ara ki bulasın. Bunların devrik genel başkanı, ‘hükûmet bu enkazın altında kalır’ diyordu. Kaderin cilvesine bakın ki bu zat, önce seçim sandığının daha sonra da kurultay sandığının altında kaldı. ‘Oğlum’ diye bağrına bastığı kim varsa, ellerine geçen ilk fırsatta bunun böğrüne hançeri sapladı. Bunlardan ülkeye de millete de hayır gelmez.”
CHP ve CHP’li siyasetçilerin ne ülkeyi ne de milleti tanımadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehirlerimizde ne yapıldığından, hangi hizmetlerin olduğundan bile haberdar değiller. Depremden etkilenen il sayısını sorsan, inanın bilmezler. Nurhak’ta ‘yok’ dedikleri hastanenin 56 yataklı olduğunu ve hasta kabul ettiğini bilmezler” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkoğlu ilçesindeki 120 yataklı Acil Durum Hastanesini aralık ayı içinde tamamlayacaklarını, 400 yataklı Acil Durum Hastanesi Projesi kapsamında yapılan Kahramanmaraş Devlet Hastanesini de ocak ayı içinde hizmete açmayı hedeflediklerini söyledi.
Necip Fazıl Şehir Hastanesinin yanında yapımı süren 600 yataklı yeni hastaneyi de 2025’in ikinci yarısında bitireceklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Yeni bir müjdeyi şehir hastanemizde veriyoruz. Kahramanmaraş’ımıza kazandıracağımız bin yataklı, 250 bin metrekare kapalı alana sahip şehir hastanemizin proje çalışmalarını tamamladık, 2025 Ocak ayı itibarıyla yapım ihalesi sürecini başlatacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan CHP Genel Başkanı Sayın Özel’e diyorum ki Ankara’da siyasetçilik oynamak yerine gel, eser ve hizmet siyaseti nasıl yapılırmış Kahramanmaraş’ta gör. Bizi kendinizle de karıştırmayın. Çünkü biz, söz verince unutan değil, gecesini gündüzüne katıp gerçekleştirmeye çalışan bir hükûmetiz. Seçim meydanlarında ne söylediysek hepsinin de arkasındayız. Hedefimiz, deprem bölgesinde evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir kardeşimizi dahi bırakmamaktır” diye ekledi.
Şair ve yazar Erdem Beyazıt’ın sözlerini anımsatarak, yaraları hızlıca sarıp yola yeniden, yepyeni bir heyecanla çıkacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her damlası bir zafer müjdecisi olan yarınları, Maraşlı kardeşlerimizle birlikte yine biz karşılayacağız. Kahraman şehrimizin asli hüviyetine sadık kalarak, çok daha modern, çok daha güzel bir Maraş’ı el birliğiyle yine biz inşa edeceğiz. Gayret bizden tevfik Allah’tandır diyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 aylık sürede afetlere dirençli, çevre dostu, sıfır atıkla uyumlu, akıllı ve modern şehirleri inşa ve ihya ettiklerini dile getirerek şu değerlendirmede bulundu: “Dünya ölçeğinde böylesine büyük ve geniş bir projenin bu kadar kısa sürede hayata geçirilmesi çok nadir rastlanan bir başarıdır. İnanıyorum ki bugün teslim ettiğimiz her yuva, ayağa kaldırdığımız her eser, geçmişe saygımız ile geleceğe olan inancımızın bir ifadesidir. 2025 yılının sonunda, sadece yeni yuvalarımız bitmeyecek aynı zamanda tüm evlerimizin pencereleri de huzura açılacak. Depremzede illerimiz artık afetin değil, huzurun, umudun ve güvenin adresi olacak. Kahramanmaraş gibi eşsiz gayretin, emsalsiz şehirleri, Türkiye Yüzyılı’nın mührünü taşıyacak.”
“KAHRAMANMARAŞ’IMIZA BİR SPOR KOMPLEKSİ İNŞA EDECEĞİZ”
Bir müjde daha vermek istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gençlik ve Spor Bakanlığı’mız, Çevre Bakanlığı’mız ve Büyükşehir Belediyemizin ortaklığıyla muhteşem bir yatırımı şehrimize kazandırıyoruz. Kahramanmaraş’ımıza 17 bin 500 seyirci kapasiteli stadyumumuzun merkezinde olduğu bir spor kompleksi inşa edeceğiz. TOKİ’mizle, 121 bin 500 metrekarelik arazi üzerindeki projemizde, olimpik yüzme havuzundan kafeteryalara, kamp merkezinden uluslararası spor salonlarına kadar her şey olacak. Spor kompleksimizle şehrimizde hem uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacağız hem de nice yıldızları yetiştireceğiz. Spor tesisimiz, gençlerimiz başta olmak üzere Maraş halkına şimdiden hayırlı, uğurlu olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem konutlarının yapımında emeği geçen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ ve AFAD, hayırseverler, işçiler ve mühendisleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından dua edildi. AFAD Başkanı Okay Memiş’in TOKİ ve Emlak Konut yetkililerinin başlattığı kura çekimiyle hak sahipleri belirlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’daki törenlere canlı bağlantıyla katılarak, bazı hak sahipleriyle sohbet etti. Daha sonra hak sahiplerine konutlarının anahtarları teslim edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde “Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümü Yönetmek” temasıyla düzenlenen TRT World Forum’a katılarak bir konuşma yaptı.
“BM’nin reforme edilmesi gerekmektedir, dünya 5 daimî üyenin eline bırakılamaz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT World Forum’da yaptığı konuşmada, “Birleşmiş Milletlerin reforme edilmesi gerekmektedir, dünya beş daimî üyenin eline, diline bırakılamaz. Süratle bu değişim gerekiyor; beş daimî üye, 15 geçici üye olmaz. Bu şekilde bu dünya yönetilemez” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Gazze’den Ukrayna’ya, Batı Afrika’dan Güney Asya’ya kadar pek çok coğrafyada süre gelen insani krizler, her seferinde çok daha keskin bir şekilde mevcut dünya düzeninin kırılganlığını gözler önüne sermektedir. Ancak bu krizlerin insanlığın ortak istikbali için daha güçlü bir dayanışma çağrısı olduğu da inkâr edilemez bir gerçektir. Hep söylediğim gibi, her kriz aynı zamanda bir imkandır. Adalete, barışa, huzura, güvenlik ve istikrara açılan bir fırsat penceresidir. Layıkıyla değerlendirebilenler için her kriz, yeni bir dönemin muştusu, yeni bir başlangıcın öncüsü olma potansiyeline ziyadesiyle sahiptir. İnsanlık tarihine baktığımızda bunun sayısız örneği ile karşılaşıyoruz. Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği 2. Dünya Savaşı’nın en önemli çıktılarından biri, irili-ufaklı tüm ülkelerin bir araya gelebildiği en geniş zemin olan Birleşmiş Milletler sisteminin tesisi olmuştur. Peki şu anda, bu Birleşmiş Milletlerle devam edebilir miyiz? Hayır… Tamamıyla bu Birleşmiş Milletlerin reforme edilmesi gerekmektedir, dünya 5 daimî üyenin eline, diline bırakılamaz. Süratle bu değişim gerekiyor; beş daimî üye, 15 geçici üye olmaz… Bu şekilde bu dünya yönetilemez” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Umman Sultanı Heysem bin Tarık ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Bu ziyaret Umman’dan ülkemize devlet başkanı düzeyinde yapılan ilk resmî ziyareti teşkil ediyor. Köklü tarihî ve kardeşlik bağlarına sahip olduğumuz Umman ile ilişkilerimiz her alanda gelişmeye devam ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Umman Sultanı Heysem bin Tarık bin Teymur Al Said, baş başa ve heyetler arası görüşmeleri ile anlaşmaların imza töreninin ardından, ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Umman Sultanı Heysem bin Tarık’ı Türkiye’de misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin Umman’dan Türkiye’ye devlet başkanı düzeyinde yapılan ilk resmî ziyaret niteliğinde olduğunu söyledi.
“UMMAN İLE İLİŞKİLERİMİZİ ÇOK DAHA İLERİ NOKTALARA TAŞIMAK İSTİYORUZ”
Gelecek dönemde Umman’a iade-i ziyarette bulunmayı öngördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Köklü tarihî ve kardeşlik bağlarına sahip olduğumuz Umman ile ilişkilerimiz her alanda gelişmeye devam ediyor. Değerli kardeşimle birlikte münasebetlerimizi her alanda çok daha ileri noktalara taşımak istiyoruz. Geçtiğimiz yıl ülkemizde yaşanan deprem felaketinin ardından sergilediği güçlü dayanışma için kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Burada şunu da büyük bir memnuniyetle ifade etmem lazım. Kıymetli dostumun Yemen ihtilafı başta olmak üzere, bölgemizi ilgilendiren birçok meselede elini taşın altına koymak suretiyle barışın tesisi için sarf ettiği çabalar takdire şayandır. Gerek Türkiye-Umman ilişkilerine, gerek bölgemizin barış ve istikrarına katkılarından ötürü Sultan Heysem bin Tarık’a Türkiye Cumhuriyeti Devlet Nişanı’nı biraz önce takdim ettim. Şahsımıza tevcih etmiş oldukları El Said Nişanı için de kendisine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Rabb’im iki ülke kardeşliğini daim eylesin.”
“UMMAN İLE TİCARET HACMİMİZİ 5 MİLYAR DOLARA ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ”
Görüşmelerinde, çeşitli alanlara yayılan ilişkilerin daha da güçlendirilmesi için atılabilecek adımları değerlendirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: “İlişkilerimize kurumsal çerçeve kazandırmak arzusundayız. Bu amaçla yüksek düzeyli stratejik iş birliği mekanizması dahil istifade edebileceğimiz seçenekleri ele aldık. Dış ilişkiler, ekonomi, sanayi, yatırım, sağlık, kültür, tarım ve hayvancılık gibi başlıklarda iş birliğimizi ilerletmeye yönelik 10 belge imzalandı. Ortak bildiri kabul edildi. Ekonomi ve ticari ilişkilerimizi mevcut potansiyelimizi yansıtacak şekilde ilk aşamada 5 milyar dolara çıkartmayı hedefliyoruz. Müteahhitlik firmalarımız, Umman’da bugüne kadar 7 milyar dolar değerindeki projeyi başarıyla tamamladı. Aziz kardeşimle, şirketlerimizin Umman 2040 vizyonuna yapabilecekleri katkılara da değindik. Bu vesileyle Umman heyetinin yarın Türk iş dünyasının temsilcileriyle yapacağı toplantıdan somut neticeler alınmasını temenni ediyorum. BOTAŞ ile Umman’lı muhatabı arasındaki anlaşma uyarınca 2025 yılından itibaren Umman’dan sıvılaştırılmış gaz tedarikine başlanacak olmasıyla enerji alanında iş birliğimizde yeni bir döneme girmiş olacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede savunma sanayi alanındaki iş birliğinin de gündeme geldiğini belirterek, Umman’ın Türk ürünlerini tercih etmesinden iftihar ettiklerini söyledi.
Umman Sultanı Heysem bin Tarık ve heyetiyle bölgedeki gelişmeleri de etraflıca gözden geçirdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ummanlı kardeşlerimizin uluslararası ve bölgesel sorunların diyalog yoluyla aşılmasına yönelik çabalara verdiği desteği takdirle karşılıyoruz. Bu konularda Umman ile istişare ve iş birliğine önem veriyor, benzer görüşleri paylaşıyoruz. Bilhassa İsrail’in Filistin’deki katliamlarına ve bölge güvenliğini tehdit eden saldırılarına karşı İslam dünyasının daha somut ve kapsamlı iş birliği yapması gerektiğine vurgu yaptık” diye konuştu.
“GAZZE’DE KALICI ATEŞKES SAĞLANMADIKÇA BÖLGESEL VE KÜRESEL HUZURA ULAŞAMAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan’da ateşkesin teminine yönelik müzakerelerin olumlu sonuçlanmasını memnuniyetle karşıladıklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Ülkemizin, Lübnan’da barışın ve istikrarın sağlanmasında her türlü desteği vermeye hazır olduğunu bir kez daha vurguluyorum. Ancak Gazze’de acil, adil ve kalıcı ateşkes sağlanmadıkça bölgesel ve küresel huzura ulaşamayacağımızın da altını çizmek istiyorum. Amerikan Başkanı Biden’ın, Gazze’de ateşkes için yeni bir girişim başlatacaklarını duyurması, çok geç kalmış ama önemli bir adımdır. Bu çatışmaların en başından bu yana kalıcı ateşkes sağlanması için gerek arabuluculuk olsun gerek garantörlük olsun, üzerimize düşeni fazlasıyla yapmaya hazır olduğumuzu defaatle ifade ettik. Bugün de aynı yerdeyiz. Gazze’de sükunetin ve barışın tesisi için üzerimize düşen ne varsa, elbette yapmaktan çekinmeyiz.”
Umman Sultanı Heysem bin Tarık, herkesin ortak arzusunun bölgede güvenlik ve istikrarın tesisi olduğunu ifade ederek, “Bölgesel iş birliğini güçlendirmek için el ele vererek çalışmalı, bu bağlamda bizler Umman olarak bölgemizi ilgilendiren uluslararası meselelerde Türkiye’nin pozisyonunu ve duruşunu desteklediğimizi ifade etmek isteriz” diye konuştu.
Filistin konusunda da iki devlet temelli çözümün hayat bulması için iş birliğine devam edilmesi gerektiğini dile getiren Umman Sultanı Heysem bin Tarık “Herkes için adalet ve barışın tesisi için bu amaç gerçekleştirilmelidir” ifadesini kullandı.
TÜRKİYE İLE UMMAN ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Umman Sultanı Heysem bin Tarık’ın huzurunda, iki ülke arasında 10 anlaşma imzalandı. İmza altına alınan anlaşmalar şöyle:
“Ordu Yardımlaşma Kurumu ve Umman Yatırım Otoritesi Arasında Ortak Girişim Kurulması Anlaşması”
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile Umman Sultanlığı Ticaret, Sanayi ve Yatırım Teşvik Bakanlığı Arasında Yatırım İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Umman Sultanlığı Hükümeti Arasında Tarım, Hayvancılık, Balıkçılık ve Su Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı”
“Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Umman Sultanlığı Küçük ve Ortak Ölçekli İşletmeleri Geliştirme Otoritesi Arasında Mutabakat Zaptı”
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Umman Sultanlığı Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında İşbirliği Anlaşması”
“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Umman Sultanlığı Merkez Bankası Arasında Mutabakat Zaptı”
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Umman Sultanlığı Hükümeti Arasında Çalışma ve İstihdam Alanlarında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı”
“Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Umman Sultanlığı Kültür, Spor ve Gençlik Bakanlığı Arasında Kültür Alanında Mutabakat Zaptı”
“Diplomasi Akademisi tarafından temsil edilen Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Diplomasi Akademisi tarafından temsil edilen Umman Sultanlığı Dışişleri Bakanlığı Arasında Diplomatik Çalışmalar ve Eğitim Alanında Mutabakat Zaptı”
“Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Umman Sultanlığı Dışişleri Bakanlığı Arasında Siyasi İstişarelere İlişkin Mutabakat Zaptı”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.