Connect with us

Dünya

12. ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME ŞÛRA’SI BAŞLADI

Avatar

Haber

on

ULAŞTIRMA BAKANI KARAİSMAİLOĞLU: ERİŞEBİLİRLİĞİ MERKEZE ALAN ÇALIŞMALARA HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYORUZ”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şûra’sında konuştu, ulaştırma ve haberleşme sektöründeki yatırımlara ve hedeflere dikkati çekti. Erişilebilirliği merkeze alan, verimli, sürdürülebilir, akıllı ve entegre hareketliliği sağlamak için çalışmalara hız kesmeden devam ettiklerini belirten Karaismailoğlu, “Bütünsel kalkınmayı sağlayacak ekonomi ve ulaşım koridorlarının gelişimi ve ülkelere etkisi gibi önemli konularda sektördeki işbirliği fırsatlarını, bölgesel sorunları ve çözüm önerilerini ortaya koyacağız. Geleceğe yönelik fırsatları belirleyeceğiz ve iş birliği olanaklarımızı masaya yatıracağız” dedi..

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 3 gün sürecek 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şûra’sının açılışında konuştu. Şûra’da geleceğe yönelik ulaşım ve haberleşme stratejilerini ve çözüm önerilerini ortaya koymak üzere “Lojistik-Mobilite-Dijitalleşme” odağında paneller ve sektör toplantıları gerçekleştirileceğini kaydeden Karaismailoğlu, 3 gün boyunca ulaşım ve iletişim dünyasının kalbinin İstanbul’da atacağını söyledi. Haberleşme ve ulaştırma sektörlerinin, küresel dünyada ekonominin temel sütunları arasında yer aldığını vurgulayan Karaismailoğlu, şöyle devam etti:

“İletişim ve ulaşım çağının hayli gelişmiş bir safhasını yaşıyoruz. Artık ülkelerin sağlıklı bir iletişim ve ulaşım altyapısına sahip olmadan küreselleşen dünyada rekabet etmesi mümkün değildir. Teknolojinin ilerleme ve yeniliklerinin, zamanın akışını hızlandırdığı bir bilgi çağında yaşıyoruz. Artık uzak-yakın, bilinen-bilinmeyen, tanıdık-yabancı gibi kavramlar anlamsızlaştı, sınırlar şeffaflaştı, karşılıklı etkileşimin önündeki engeller büyük ölçüde kalktı.”

BİRKAÇ SAATLİK İLETİŞİM KESİNTİSİNDE YERLİ VE MİLLİ UYGULAMALARIN NE KADAR GEREKLİ OLDUĞUNA ŞAHİT OLDUK

Toplumların, sadece kendilerine sunulanı değil, her alanda dünyada en iyi olanını, anında talep etmeye başladığını kaydeden Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, birkaç saatlik iletişim kesintisinin bile toplumda oluşturduğu rahatsızlığa yerli ve milli uygulamaların ne kadar gerekli olduğuna çok yakında bir kez daha şahit olunduğunu söyledi. “Şeffaflık, özgürlük, adalet, hesap verebilirlik ve iyi yönetim artık sadece dünyanın imtiyazlı bir bölümü için değil, tamamı için geçerli değerler haline dönüştü” diyen Karaismailoğlu, bunu anlamayan, reddeden, dönüşüme ayak uyduramayan

ülkelerin, olayların ve zamanın arkasında kalacağının açık olduğunun altını çizdi.

TEKNOLOJİYE GEM VURMAK MÜMKÜN DEĞİL

Karaismailoğlu, “Şu tartışmasız bir gerçektir ki; teknolojiye gem vurmak mümkün değildir. Çünkü, bugün hayal edilenler yarının gerçeklikleridir. Teknolojik gelişmeler, yarının dünyasını bugünkünden çok daha şeffaf hale getirecek ve hiçbir şeyi dar bölgeler içerisinde bırakmayacak. Ülkelerin dünya ve çağın gereklerine entegre stratejiler dahilinde, ulaşım ve iletişim altyapılarına yatırım yapması şarttır. Bizim için de üç kıtanın kesiştiği noktada bulunan, jeopolitik ve jeostratejik konumuyla Türkiye’nin ulaştırma ve haberleşme stratejisini, bölgesel ve küresel boyutlarıyla planlanması ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü her şeyden önce, dünya üzerinde bir coğrafi alanın bölge olarak adlandırılabilmesi için ülkeler ve halklar arasında iletişim ve etkileşimi mümkün kılacak haberleşme ve ulaşım ağları olmalıdır” diye konuştu.

Bunun tarih boyunca böyle olduğunu kaydeden Karaismailoğlu, “Mesela İpek Yolu ya da Baharat Yolu olmadan Avrasya Bölgesi’nden bahsetmek mümkün değildi. Ulaşım ağları sayesinde farklı medeniyetler birbirleriyle hem ticari, hem de insani ilişkiler geliştirdiler. Bugün de olduğu gibi Türkiye, tarih boyunca hem coğrafi hem kültürel olarak kıtaların, medeniyetlerin ve kadim ulaşım koridorlarının kesişme noktasında yer aldı. Asya ve Avrupa arasındaki doğu-batı koridorunda doğal bir köprü olduğu gibi, Kafkas ülkeleri ve Rusya’dan Afrika’ya uzanan kuzey güney koridorlarının da tam ortasındadır” dedi.

Türkiye’nin 4 saatlik bir uçuş ile 1 milyar 650 milyon insanın yaşadığı, 38 trilyon dolar gayri Safi Milli Hasılaya sahip ve 7 trilyon 45 milyar dolar ticaret hacmi bulunan 67 ülkenin merkezinde olduğuna vurgu yapan Karaismailoğlu, “Jeostratejik konumumuzdan hareketle, ulaşım ve iletişim stratejilerimizi küresel ve bölgesel şartlar ışığında yeniden tanımlamak ve bu stratejileri her daim güncel tutmak Türkiye için vazgeçilmezdir” ifadelerini kullandı.

BÖLÜNMÜŞ YOL AĞINI 28 BİN 340 KM’YE ÇIKARDIK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Siyaset demek; ülke için eser üretmek, millete hizmet etmek demektir” ifadesine dikkati çeken Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, 19 yıldır bu anlayışla çalıştıklarını, ulaşım ve iletişim alanında gerçekleştirilen yatırımlarla çehresi aydınlanan Türkiye’nin gelecek vizyonunu; dünyanın nabzını tutarak, teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek ve daima entegrasyonu merkeze koyarak şekillendirdiklerini belirtti. Ulaşım ve iletişim alanında Türkiye’nin 2002’den bu yana kat ettiği gelişmelere değinen Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Son 19 yılda ülkemizin yıllardır süren ulaşım altyapısı problemini büyük ölçüde çözdük. Nice dev ulaştırma projelerini tamamladık ve hizmete açtık. 2003 yılı öncesi mevcut 6 bin 101 kilometre uzunluğundaki bölünmüş yol ağımızı 28 bin 340 kilometreye çıkardık. Otoyol uzunluğumuzu 3 bin 532 kilometreye ulaştırdık. Osmangazi Köprüsü’nün dahil olduğu İstanbul-İzmir Otoyolu’nu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü içeren Kuzey Marmara Otoyolu’nu, Ankara-Niğde Otoyolu’nu ve Menemen Çandarlı Otoyollarını bitirdik. Edirne’den Şanlıurfa’ya kesintisiz otoyol bağlantısı tesis ettik. Aydın-Denizli Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu Nakkaş-Başakşehir Kesimi ve 1915 Çanakkale Köprüsü’nün de dahil olduğu Malkara- Çanakkale otoyol yapım çalışmalarımız ise devam ediyor. 1915 Çanakkale Köprüsü, 2 bin 23 metre orta açıklık ile Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümünü sembolize edecek. Bu uzunluğu ile tamamlandığında ‘dünyanın en büyük’ orta açıklıklı asma köprüsü unvanına sahip olacak. Yaklaşım viyadükleri ile beraber toplam geçiş uzunluğu ise 4 bin 608 metreye ulaşmaktadır. İki çelik kule arasındaki Köprümüz, dünyada ikiz tabliye olarak tasarlanan nadir asma köprülerden biri olma özelliğine sahip.1915 Çanakkale Köprüsü, feribotla bekleme süresiyle ve hava durumları nedeni ile çoğu zaman saatler süren Çanakkale Boğazı’ndan geçiş süresini 6 dakikaya kadar indirecek. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışını 18 Mart 2022’de gerçekleştirerek tüm dünyanın hizmetine sunacağız.”

Yeni otoyol çalışmalarına da devam edeceklerinin altını çizen Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu, Yap-İşlet-Devret modeliyle 2023 yılına kadar toplam 6 proje ile 579 kilometre ve 2035 yılına kadar toplam 13 proje ile 3 bin 767 kilometre daha otoyol yapımını hayata geçirmeyi planladıklarını açıkladı. Karaismailoğlu, bölünmüş yol ve otoyol yapımına ağırlık verildiği gibi diğer yolların da fiziki ve geometrik standartlarının iyileştirilmesi çalışmalarına da yoğunlaşarak ayrıca 15 bin km daha tek yolu tamamladıklarını söyledi.

TÜNEL UZUNLUĞUNU 30 KATIN ÜZERİNDE ARTTIRDIK

Geçit vermeyen dağları tünellere, vadileri köprülerle, viyadüklerle aştıklarını kaydeden Karaismailoğlu, 50 kilometre olan toplam tünel uzunluğunu ise tam 30 katın üzerinde artırarak 631 kilometreye yükselttiklerinin altını çizdi. Tünel yapımında 2023 yılına kadar 720 kilometre, 2035 yılına kadar bin 50 kilometre trafiğe açarak hizmet vermeyi hedeflediklerini belirten Karaismailoğlu, “Yollarımızı inşa ederken akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırmak için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yakıttan tasarruf etmek, çevreye daha az zarar veren alternatifleri oluşturmak, ekonomik canlılığı ve lojistik hareketliliği tesis etmek için, Bakanlığımız tarafından hayata geçirilen Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgesi ve 2020-2023 Eylem Planını sıkı sıkıya takip ediyoruz. Karayollarına yaptığımız yatırımlarla taşıt hareketliliği yüzde 170 artmasına rağmen trafik kazalarında yüzde 80’e varan azalma oldu. Yani, bu yatırımlar sayesinde her yıl binlerce can kurtardık” şeklinde konuştu.

58 MİLYONUN ÜZERİNDE YOLCU YHT İLE SEYAHAT ETTİ

Asya ile Avrupa arasında, Çin’den Londra’ya kadar uzanan Demir İpekyolu’nun Orta Koridoru’ndaki Türkiye’nin, uluslararası yük ve yolcu taşımacılığında da stratejik öneminin çok büyük olduğuna dikkati çeken Karaismailoğu, bu gerçeklikten hareketle demiryollarında bir reform süreci başlattıklarını anlattı. 2003 yılına kadar el değmeyen demiryollarının tamamını yenilediklerini vurgulayan Karaismailoğlu, “Milletimizin yarım asırlık hayali Yüksek Hızlı Tren hatlarını inşa ettik. Ankara-Eskişehir-İstanbul-Konya, hızlı tren hatlarını ülkemize kazandırdık. Ülkemizi yeniden demir ağlarla örme hedefleri kapsamında demiryolu uzunluğunu 12 bin 803 kilometreye çıkardık. Bugüne kadar 58 milyon üzerinde yolcu Yüksek Hızlı Trenler ile seyahat etti. Yüksek Hızlı Tren çalışmalarımızı burada bırakmadık. Sonuna geldiğimiz Ankara-Sivas ve Konya Karaman Hızlı Demiryolu hattı inşasını tamamlamak için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Ayrıca Ankara-İzmir, Ankara-Bursa, Mersin-Adana-Gaziantep, Karaman -Ulukışla güzergahlarında da çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bu çalışmaların yanı sıra; sinyalli hat uzunluğumuz yüzde 172, elektrikli hat uzunluğumuz ise yüzde 180 arttırdık” diye konuştu.

BAKÜ-TİFLİS-KARS HATTINDA 1 MİLYON 290 BİN TON YÜK TAŞINDI

Dünyanın en önemli ulaşım projelerinden biri olan Marmaray’la iki kıtayı birbirine deniz altından bağladıklarını ifade eden Karaismailoğlu, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattını açarak Asya’dan Avrupa’ya kesintisiz demiryolu bağlantısı sağladıklarını belirtti. Bu hattın Pekin’den Londra’ya uzanan orta koridorun ve Kazakistan’dan Türkiye’ye uzanan Demir İpek Yolu’nun en stratejik bağlantı noktası haline geldiğini ve demiryolu yük taşımacılığı alanında yeni bir çağ başlattığının altını çizen Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattı; Çin ile Türkiye arasındaki yük taşıma süresini 1 aydan 12 güne, Marmaray’ın bu hatta entegre olmasıyla da Uzak Asya ile Batı Avrupa arasındaki süreyi 18 güne düşürmüştür. Asya ile Avrupa arasındaki küresel ticaret ağları için yeni ve çok önemli bir alternatif oluşturmuştur. Bakü-Tiflis-Kars hattında bugüne kadar toplam bin 133 tren, 20 bin 819 vagon ile 1 milyon 290 bin ton yük taşındı” dedi.

185 KM UZUNLUĞUNDA RAYLI SİSTEM YAPIM ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR

Uluslararası ve ulusal demiryolu işletmesiyle birlikte aynı zamanda kent içi raylı sistemlere de ciddi yatırımlar yaptıklarını kaydeden Karaismailoğlu, Türkiye genelinde 12 ayrı şehirde toplam 811,4 kilometre şehir içi raylı sistem hattının işletildiğini vurguladı. Bu hatların 312,2 kilometre uzunluğundaki bölümünün Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapıldığını belirten Karaismailoğlu, İstanbul, Bursa, Ankara, Kocaeli, Konya, Kayseri ve Gaziantep olmak üzere 7 ayrı şehirde 14 hatta yaklaşık 185 kilometre uzunluğunda raylı sistem yapım çalışmalarının da devam ettiğini belirtti.

“Demiryolu ulaşım ağındaki tüm bu başarılarımızı, yine aynı dönemde gelişen yerli ve milli demiryolu endüstrisi ile adeta taçlandırdık” diyen Karaismailoğlu, raylı sistem araçlarının farklı bölümlerinin yapıldığı üç önemli şirketini TÜRASAŞ çatısı altında birleştirerek Türkiye’nin raylı sistem üretim süreçlerinde yeni bir ivme ve sinerji yakaladıklarını ifade etti. TÜRASAŞ’ı Orta Doğu’nun en büyük raylı sistem araç üreticisi haline getirdiklerini anlatan Karaismailoğlu, “Saatte 160 kilometre hıza sahip Milli Elektrikli Tren setinin test süreçlerini tamamladık. 2022 yılında milli elektrikli lokomotifin seri üretimine başlayacağız.

Saatte 225 kilometre hıza sahip Milli Hızlı Trenin tasarım çalışmalarını tamamlayarak prototip üretim aşamasına geleceğiz. Bu projelerimizle birlikte metro, banliyö ve tramvay tasarım ve üretimi dahil olmak üzere raylı sistem araçları üretiminde ülkemiz için önemli bir aşamaya ulaşmış olacağız” dedi.

HAVACILIK SEKTÖRÜNE 114 MİLYAR TL’NİN ÜZERİNDE YATIRIM YAPILDI

Hava ulaşım faaliyetlerinde son yıllarda eksen kayması yaşandığına dikkati çeken Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Küresel nüfus hareketleri ve ticari dengelere bağlı olarak hava ulaşım faaliyetleri, bugün hızla batıdan doğuya kaymaktadır. Türkiye, coğrafi bakımdan üç kıtanın ortasındaki kilit konumuyla, gelişmiş pazarlar ile gelişmekte olan pazarlar arasındaki uçuş rotaları üzerinde yer almaktadır. Bunları dikkate alarak 2003 yılından itibaren yürüttüğümüz hava ulaşım politikaları ve faaliyetleriyle, dünyada en hızlı gelişim gösteren ülkelerden biri haline geldik. 2003-2021 yılları arasında 114 milyar Lira’nın üzerinde havacılık yatırımı gerçekleştirdik. Bu sayede; 26 noktaya yapılan iç hat uçuşlarımızı, bugün 56 noktaya çıkardık.

2003 yılında 50 ülke ile 60 noktaya uçuş yapılırken, bugün 127 ülkede 329 noktaya ulaştık. Dünyada ulaşamayacağımız yer kalmayacak dedik ve çok şükür bu hedefimizi büyük oranda gerçekleştirdik. Yapımları devam eden Çukurova, Tokat, Rize-Artvin, Bayburt-Gümüşhane ve Yozgat havalimanları ile havayolu ulaşım ağımızı daha da güçlendireceğiz. Bugün ülkemiz, özellikle de İstanbul, dünyanın en büyük küresel transit merkezlerinden biridir. 29 Ekim 2018 tarihinde hizmete geçen İstanbul Havalimanı dev kapasitesiyle, Türkiye’yi uluslararası bir aktarma merkezi yaparak, ülkemizi küresel havacılıkta zirveye taşıdı. Hizmete girdiği ilk günden bugüne 100 milyonun üzerinde yolcu ağırladı. 2021 yılı ilk 8 ay istatistiklerine göre; Avrupa’da en yoğun havalimanları sıralamasında yaklaşık 21 milyon yolcuya hizmet veren İstanbul Havalimanı ilk sırada. Ayrıca İstanbul Havalimanı, “Dünyanın En İyi 10 Havalimanı” arasında 2. sırada yer aldı. Küresel planda iddialı havayolu şirketleri için faaliyet merkezi olarak hizmet edecek bu tür üsse sahip olmak çok ama çok önemli bir unsurdur. Bu bağlamda havayolunun yükselen değeri ve göklerdeki temsilcimiz Türk Hava Yolları’nın daha da güçlenebilmesi için İstanbul Havalimanı çok yerinde bir adım olmuştur. Dünyanın en büyük havayolu şirketlerinden biri olan Türk Hava Yolları, dünyanın en büyük havalimanlarından biri olan İstanbul Havalimanı ile birlikte artık geleceğe çok daha emin adımlarla yürümektedir.”

SIRADA 5B VE 6A UYDULARIMIZ VAR

“İstikbal Göklerdedir sözünden hareketle çıtayı daha da yüksek tutarak uzay havacılığında da büyük başarılar elde ediyoruz” diyen Karaismailoğlu, Türkiye’nin uzayda da söz sahibi olabilmesi için başta haberleşme uyduları olmak üzere, çok amaçlı gözlem ve alçak yörünge uyduları yaptıklarını söyledi. Haberleşmedeki iletişim uydusu Türksat 5A’yı 8 Ocak’ta yörüngesine fırlattıklarını, Haziran ayı içerisinde hizmete aldıklarını anımsatan Karaismailoğlu, 3 kıtaya yayılan geniş bir coğrafyada televizyon ve veri haberleşme hizmeti verildiğini belirtti. Karaismailoğlu, “Şimdi sırada TÜRKSAT 5B ve 6A uydularımız var. Türksat 5B’nin tasarım ve üretim aşamaları başarı ile tamamlandı. Milli Haberleşme Uydumuz Türksat 6A’nın ise montaj, entegrasyon ve testleri Ankara’daki Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nde devam ediyor. Uydunun üretim ve test sürecinin 2022 yılı sonunda tamamlayarak, 2023 yılı ilk çeyreği içinde de fırlatılmasını planlıyoruz. Bunu gerçekleştirdiğimizde haberleşme uydusu üretebilen 10 ülke arasında yer alacağız” diye konuştu.

DENİZ YOLU PAYI YÜZDE 36 ARTTI

Dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 90’ının denizyoluyla yapıldığını, denizciliğin dünya için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Karaismailoğlu, düşük maliyetli ve verimli olmasıyla deniz taşımacılığının; sürdürülebilir ekonomik gelişme ve refah için de olmazsa olmaz olduğunu ifade etti. Denizcilik alanında da devrim niteliğinde gelişmeler kaydettiklerini vurgulayan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Ülkemizin toplam dış ticareti içinde deniz yolunun ekonomik payı 2003 yılında 57 milyar dolar iken, 2020 yılında 216 milyar dolara yükseldi. 2021 yılının Ocak-Temmuz döneminde deniz yolunun payı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 artarak 158 milyar dolar oldu. 4 Haziran 2021 günü Karadeniz’de faaliyetlerine başlayan Filyos Limanı, yıllık 25 milyon ton konteyner elleçleme kapasitesi ile büyük tonajlı gemilerin yeni adresidir. Rusya, Balkanlar ve Orta Doğu ülkeleri arasındaki potansiyel trafikten kaynaklanacak kombine taşımacılık zinciri için önemli bir aktarma merkezidir. Yine Rize İyidere Lojistik Limanı yapımına da başladık. Yılda 3 milyon ton genel kargo, 8 milyon ton dökme yük, 100 bin TEU konteyner ve 100 bin araçlık ro-ro kapasitesi ile Karadeniz kıyılarında büyük tonajlı gemilerin yanaşabileceği dev yatırımı hayata geçiriyoruz. Bu limanlarımız ile birlikte Ege Denizi’nde yapımı devam eden Çandarlı Limanı ve Akdeniz’deki Mersin Uluslararası Limanı’nda devam eden genişletme çalışmaları ile üç̧ tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin “Denizci Ülke” kimliğini ön plana çıkarıyoruz. 2002 yılında 37 olan tersane sayımız 84’e, yıllık üretim kapasitemiz ise 550 bin dedveyt ton’dan 4,65 milyon deadweıght ton’a yükselmiş ve yerlilik oranımız ise yüzde 60 seviyelerine ulaştı. Dünyanın önde gelen yat imalatçısı olan ülkemiz, 2020 yılı mega yat projesinde sipariş adedi bakımından Dünyada 3’üncü sıradadır” şeklinde konuştu.

KANAL İSTANBUL İLE DENİZCİLİK ALANINDA YENİ BİR ÇAĞIN KAPISINI ARALADIK

Dünya deniz taşımacılığına yeni bir soluk getirecek, Kanal İstanbul ile ulaşım sektörü ve denizcilik alanında yeni bir çağın kapısını araladıklarını vurgulayan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Bu proje, dünyada ve ülkemizde yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler, değişen iktisadi yönelimler ve ülkemizin ulaştırma altyapıları konusundaki artan ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan bir vizyon projesidir. Kanal İstanbul kapsamındaki ilk ulaşım köprüsü olan Sazlıdere Köprüsü’nün temelini atarak projemize başladık. Yine diğer ulaşım geçişi olan; Halkalı-Kapıkule yeni demiryolu inşaatı kapsamında Halkalı-Ispartakule arası demiryolu hattı yapım işine başladık. Dünyadaki su yolu projeleri incelendiğinde, İstanbul Boğazı gibi yoğun nüfusun içinden geçen başka bir su yolu bulunmuyor. Her iki yakasında yüzbinlerce sakinin yaşadığı Boğaziçi, gün içinde milyonlarca İstanbullu için ticaret, yaşam ve geçiş yeridir. Gemi trafiğinin oluşturduğu riskler nedeniyle Boğaz, her yıl daha tehlikeli hale geliyor. 100 yıl öncesinde 3-4 bin olan yıllık gemi geçiş sayısı bugün 45 bine ulaştı. Bunun yanında binlerce de şehir içi gemi trafiği seyir halindedir. Boğaz’da ortalama bekleme süresi, her gemi için yaklaşık 14,5 saattir. Bekleme süresi bazen gemi trafiğine ve hava şartlarına bazen de yaşanacak bir kaza veya arızaya bağlı olarak 3-4 günü hatta haftayı bulabilmektedir. Bu çerçevede, İstanbul Boğazı’na alternatif bir geçiş koridorunun planlanması zorunlu hale geldi ve Kanal İstanbul Projesi hayata geçirildi” diye konuştu.

MOBİL İNTERNET KULLANIMI % 31 ARTTI

Ulaşımın her modunda olduğu gibi iletişim ve bilişim sektörünün gelişiminin de 2003 yılından itibaren büyük ivme kazandığını vurgulayan Karaismailoğlu, 2020’de yüzde 16 olan bilişim sektörünün büyüme oranının, 2021’in ilk yarısında yüzde 19’a ulaşmasıyla büyük bir başarıya imza atıldığını söyledi. Fiber hat uzunluğunun 445 bin kilometreyi aştığını ifade eden Karaismailoğlu, 20 bin olan genişbant abone sayısının 86 milyona ulaştığını vurguladı. Abone yoğunluğunun sabitte yüzde 21, mobilde yüzde 82 olduğunu vurgulayan Karaismailoğlu, şöyle konuştu:

“Mobil abone sayısı 85 milyona ulaştı ve abonelerin yüzde 93’ü 4.5G hizmetini kullanmaya başladı. 10 yıl önce mobil operatörlerimizin dakikası 8,6 kuruş olan ortalama tarife ücreti, bugün 1,3 kuruşa geriledi. İnternet kullanım miktarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yıllık bazda sabitte yüzde 39 ve mobilde yüzde 31 artış gösterdi. Bilişim alanımızdaki hedefimizde çok net. Teknolojik gelişmeleri takip eden değil, yön veren ülke olmak olmak istiyoruz. Özellikle 5G teknolojileri ile birlikte sektördeki yerli ve millilik oranlarımızı çok daha yukarı çıkaracağız.5G’ye giden yolda donanım ve yazılım ihtiyaçlarına yerli ve milli imkanlar ile cevap verebilmek amacıyla “Uçtan Uça Yerli ve Millî 5G Haberleşme Şebekesi Projesi”ni geliştirdik. Büyük çoğunluğu ithal edilen donanım ve yazılım ürünlerini, kendi imkanlarımız ile üreterek ülkemizin ihracatına ve istihdamına katkı sağlıyoruz.”

KENTSEL HAREKETLİLİK ENDEKSİ OLUŞTURULACAK

Tüm bu ulaşım ve haberleşme yatırımlarını artık son yıllarda yaşanan bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak; insan, yük ve veri hareketliliğini sağlayacak şekilde mobilite, lojistik ve dijitalleşme odağında gerçekleştirdiklerini ifade eden Karaismailoğlu, “Yaygınlaştırdığımız Akıllı ulaşım sistemlerimiz ile seyahat sürelerini azaltmayı, trafik güvenliğini artırmayı, mevcut yol kapasitelerinin daha etkin ve daha verimli kullanılmasını, mobiliteyi, yani hareketliliği artırmayı, enerji verimliliğini yükselterek ülkemizin ekonomisine katkı sağlamayı, çevreye verilen zararları ve emisyonu azaltmayı amaçlıyoruz. Yine erişilebilirliği merkeze alan, verimli, sürdürülebilir, akıllı ve entegre hareketliliği sağlamak için çalışmalarımıza da hız kesmeden devam ediyoruz. Sürdürülebilir ve Akıllı Hareketlilik Stratejisi ve Eylem Planı ile Bakanlığımızın mobilite, lojistik, dijitalleşme vizyonu çerçevesinde, ulaşım sistemlerinin, mevcut ve gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçlara uygun hale getirilmesine yönelik strateji ve politikalar geliştirilecek.

Bu çalışma kapsamında tüm paydaşlar bazında kentsel hareketliliğin mevcut performansını ölçmek ve gelecek yatırımlara yön vermek amacıyla bir kentsel hareketlilik endeksi oluşturulacak. Gelecek yatırımların birim hareketlilik indeksi ve ulusal hareketlilik endeksi üzerindeki etkisi tespit edilecektir. Böylece ulusal düzeyde hareketlilik endeksinin yükseltilmesi ve ulaşım yatırımlarının daha etkin bir şekilde yönlendirilerek kaynakların daha verimli tahsis edilmesi hedefliyoruz” diye konuştu.

HEDEFİMİZ HERKES İÇİN ETKİN ULAŞIM VE İLETİŞİM SİSTEMİNİ ÜLKEMİZE KAZANDIRMAK

Ulaşım hizmetlerine erişebilirliğin bir hak olduğu anlayışı çerçevesinde ve “her adımda farklılıkları ortadan kaldıran bir ulaşım ağı oluşturmak” vizyonu doğrultusunda hareket kabiliyeti kısıtlı bireylerin günlük yaşamlarını kolaylaştıran “Erişilebilir Ulaşım Stratejisi ve Eylem Planı”nı hazırladıklarını vurgulayan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, hareketleri kısıtlı bireylerin sosyal ve ekonomik hayata katılımlarını pekiştiren, yaşam kalitesini artıran, herkes için erişilebilir ulaşım sistemi oluşturduklarını kaydetti. Karaismailoğlu, “Hedefimiz, etik değerleri gözeten, bilimsel temellere dayalı, insana, çevreye ve tarihe duyarlı, şeffaflık, katılımcılık ve paylaşımcılık ilkelerini benimseyen, yerel tabana hitap ederken bölgesel ve küresel entegrasyonu göz ardı etmeyen bir ulaşım altyapısı inşa etmek, yüksek kalitede kesintisiz, konforlu hizmet perspektifi sunan, yenilikçi değerlerle bezenmiş, eşit, dengeli, sürdürülebilir kalkınma hamlelerinin öncüsü olarak, herkes için etkin bir ulaşım ve iletişim sistemini ülkemize kazandırmak” dedi.

12.Ulaştırma ve Haberleşme Şurası ile Türkiye’yi bu hedeflere ulaştıracak politika ve stratejilerin; hep birlikte belirleneceğinin altını çizen Karaismailoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Dünyayı değiştirebilecek mega ulaşım projeleri, kovid-19 sonrası dünyada ulaşımın iyileştirilmesi, esnekliği ve küresel tedarik zincirlerin yeni standartları, bütünsel kalkınmayı sağlayacak ekonomi ve ulaşım koridorlarının gelişimi ve ülkelere etkisi gibi önemli konularda sektördeki işbirliği fırsatlarını, bölgesel sorunları ve çözüm önerilerini ortaya koyacağız. Geleceğe yönelik fırsatları belirleyeceğiz ve iş birliği olanaklarımızı masaya yatıracağız.”

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, New York’ta bulunan Türkevi önünde vatandaşlar tarafından karşılandı.

Avatar

Haber

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York şehrine ulaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’nda Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Sedat Önal, Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ile New York Başkonsolosu Reyhan Özgür tarafından karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da ABD’ye geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, New York’ta bulunan Türkevi önünde vatandaşlar tarafından karşılandı.

Okumaya devam edin

Dünya

“Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ziyareti öncesinde önemli açıklamalarda bulundu.

Avatar

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere gideceği Amerika Birleşik Devletleri’ne hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor. Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla büyüme hedefimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin 78. Genel Kurulu’na iştirak etmek üzere New York’a doğru yola çıkacaklarını belirterek, BM üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği Genel Kurul görüşmelerine 150’den fazla ülkenin devlet ve hükûmet başkanı düzeyinde katılımının beklendiğini söyledi.

Her yıl olduğu gibi bu sene de ABD’de son derece yoğun bir temas ve toplantı trafiğinin olacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Genel Kurul genel görüşmelerinin “Güvenin yeniden tesisi ve küresel dayanışmanın yeniden canlandırılması” temasıyla yapıldığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul görüşmelerinin ilk günü olan 19 Eylül Salı günü kendisinin de BM Genel Kurulu’na hitap edeceğini dile getirerek, konuşmasında kalkınmadan insani yardımlara, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından küresel dayanışmanın yeniden tesisine kadar attıkları adımlara değineceğini kaydetti.

Bu vesileyle uluslararası gündemdeki temel meselelere ilişkin görüşlerini de paylaşacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ayrıca mevcut küresel sınamalar karşısında Türkiye’nin oynadığı kritik rolü vurgulayacağız. Bir süredir her platformda dillendirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ tespitimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Son olarak BM Genel Sekreteri Sayın Guterres bu konuda çok net bir tavır ortaya koydu. Sayın Genel Sekreter’in ‘2. Dünya Savaşı sonrası kurulan yapıların bugünün dünyasını yansıtmadığı’ tespitine biz de katılıyoruz. Bunu görüşmemizde kendisine de bizzat ifade edeceğim. Genel Kurul marjında BM Genel Sekreteri’nin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla görüşmeler gerçekleştireceğim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde ABD’de yaşayan vatandaşlar ve soydaş topluluklarla bir araya geleceğini belirterek, ayrıca düşünce kuruluşu temsilcileriyle de istişarelerinin olacağını anlattı.

ABD iş dünyasının seçkin üyeleri ile görüşerek Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları noktasında atılabilecek adımları ele alacaklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemizde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin demokratik olgunluk içinde tamamlanmasının iş çevrelerinin Türkiye’ye yönelik ilgisini artırdığını görüyoruz. Gerek kabinemize gerek ekonomideki kurmay kadromuza gerekse kısa süre önce açıkladığımız Orta Vadeli Program’a uluslararası yatırımcılar büyük güven duyuyor. Sadece son 3 ayda rezervlerimizde 22 milyar dolarlık artış oldu. Bugün itibarıyla Merkez Bankamızın toplam brüt rezervleri 120 milyar doları geçmiş bulunuyor. Dünya Bankasının geçen hafta yaptığı açıklama, ülkemize duyulan güvenin bir başka örneğidir. İnşallah buna yakında yenileri eklenecektir. “

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamlelerin takdirle karşılandığını dile getirerek, “Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı, yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme hedeflerimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz” dedi.

“KÜRESEL SİSTEMDE TAŞLARIN YERİNDEN OYNADIĞI BU DÖNEMİ ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ ADINA FIRSATA ÇEVİRMEKTE KARARLIYIZ”

Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek için içeride ve dışarıda her türlü çabayı gösterdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel sistemde taşların yerinden oynadığı bu dönemi ülkemiz ve milletimiz adına fırsata çevirmekte kararlıyız. Bu süreçte kavgadan, tartışmadan ve Bizans’ı çırak çıkartacak taht oyunlarından başlarını kaldıramayanları ise kendi hâllerine bırakacağız. Varsın onlar didişmeye, birbirlerine laf yetiştirmeye devam etsinler. Varsın onlar koltuklarını korumak için daha düne kadar savundukları tüm ilkeleri ayaklar altına alsın. Biz bunları asla önemsemiyoruz. Biz son 21 yıldır olduğu gibi yine sadece işimize bakıyoruz. Tüm vaktimizi ve enerjimizi milletimize hizmet için sarf ediyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirecekleri ziyaretler ve görüşmelerin ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

“GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ”

Karabağ’da tansiyonun yeniden yükseldiği ve Azerbaycan ile Ermenistan liderleriyle görüştüğü hatırlatılarak, Ermenistan’ın tutumunu nasıl bulduğu ve kendisi öncülüğünde üçlü bir toplantı söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda tabii bizim öncülüğümüzde üçlü bir görüşme teklifimizi kendilerine ilettik ama bu konuda üçlüden öte biz dörtlü bir teklifte bulunduk. Yani değişik, buralarla ilgisi, alakası olmayan liderlerle değil, ‘Gelin şu anda işin içinde olan Sayın Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan hep birlikte dörtlü olarak böyle bir toplantıyı yapalım. Adımı da ona göre atalım’ diye böyle bir teklifte bulunduk. Henüz bize olumlu-olumsuz bir dönüş olmadı ve konuyla ilgili Sayın Aliyev’le de daha da görüşeceğiz, olgunlaştıracağız ve gelişmeleri yakından takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20’de ABD Başkanı Joe Biden ile bir görüşme gerçekleştirildiği, burada İsveç’in NATO üyeliğinin de gündeme geldiği anımsatılarak, İsveç’te terör örgütü üyelerinin gösterilerinin devam etmesiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, “Bu konuda özellikle Batı, ikide bir ‘İsveç, İsveç, İsveç’ diyor, biz de diyoruz ki ‘Bizim parlamentomuz kararı vermedikten sonra bizim kalkıp da yolda yürürken ‘evet’ veya ‘hayır’ dememiz mümkün değil. Öncelikle, İsveç’in üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, şu anda İsveç üzerine düşen görevi yerine getiriyor mu? Bize ikide bir şunu söylüyorlar. İşte ‘Yasa hazırladılar.’ Yasayı hazırlamak yetmez, yasayı uygulamak gerekir. Şu anda İsveç ister anayasa ister yasa değişikliği, ne yaparsa yapsın ama kalkıp da teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bu ne demektir? Bunlar görevini yerine getirmiyor demektir ve yine terör eylemleri Stockholm caddelerinde devam ediyor demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman, benim parlamentom bu konuda nasıl bir tavır takınır, bunu herkes takdir etsin. Yani F-16’larla ilgili ne deniyor? ‘Temsilciler Meclisi karar vermeden bu olmaz.’ Tamam da şimdi orada Temsilciler Meclisi varsa benim de parlamentom var. Parlamentonun nasıl bir karar vereceğini ben kestirip atamam. Sevk etmekse, biz böyle bir talebi parlamentomuza sevk ederiz ama parlamentomuzdan nasıl bir karar çıkar, o parlamentomuzun takdirindedir.”

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 2022 raporunda yer alan Türkiye’nin AB’ye katılım süreciyle ilgili ifadeler hakkındaki değerlendirilmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli arkadaşlar benim değerlendirmemi çok açık net öğrenmek istiyorsanız, Avrupa Birliği Türkiye’den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği’nin Türkiye’den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz” şeklinde konuştu.

Okumaya devam edin

Dünya

“Milletimizi, hak ettiği anayasaya kavuşturma idealimizden hiç kopmadık”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1982 Yerine 2023 Anayasası Sempozyumu’

Avatar

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1982 Yerine 2023 Anayasası Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye Yüzyılı hedefimizin unsurlarından biri olan yeni anayasayı milletimize kazandırana kadar çalışmayı, gayret etmeyi, mücadeleyi asla bırakmayacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde düzenlenen 1982 Yerine 2023 Anayasası Sempozyumu’na katılarak bir konuşma yaptı.

Bugünün 12 Eylül olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bundan tam 43 yıl önce Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birine girdiğini söyledi.

Ülkenin darbe gününe nasıl geldiğinin ayrı bir hikâye, ayrı bir tartışma konusu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama darbe gününden itibaren; yüzbinlerce insanın gözaltına alındığı, binlerce kişinin idamla yargılandığı, ‘bir sağdan, bir soldan’ mantığıyla 50 kişinin idam edildiği, velhasıl, neredeyse her hanenin yaşanan acılardan nasibini aldığı o meşum günler hafızalarımızdan asla silinmedi, silinmeyecek. Şu Ulucanlar Cezaevi’nin, Mamak Cezaevi’nin, Diyarbakır Cezaevi’nin, Sağmalcılar Cezaevi’nin dili olsa da o günleri anlatsa” diye konuştu.

İdamından sonra yargılandığı suçla ilgisinin olmadığı ortaya çıkan veya Hüseyin Kurumahmutoğlu gibi işkenceyle öldürülen gençlerin vebalinin, darbecilerin yakasını öteki dünyada da bırakmayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Darbenin üzerinden 7-8 yıl geçtikten sonra, idamla yargılananlar dahil, dipçik darbeleriyle cezaevine tıkılanların tamamına yakını serbest kaldı. Sadece bu örnek bile, yargılamasından infazına tüm safhalarıyla, yapılan işin ne kadar göstermelik olduğunun işaretidir. Tabii 12 Eylül yönetiminin ülkemizin kalbine sapladığı en büyük hançer, üzerinde hâlâ konuştuğumuz, tartıştığımız 1982 darbe anayasasıdır. Her ne kadar 1987’den itibaren 23 kez değiştirilmiş, hatta 2017’de tarihî bir yönetim sistemi değişikliğine gidilmiş olsa da elimizdeki metin hâlâ bir darbe anayasasıdır.”

Yapılan değişikliklerin her birinin önem taşıdığını ancak her değişikliğin anayasanın yazım ve anlam bütünlüğünü bozduğunun da bir gerçek olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu amaçla, yaklaşık 10 yıl önce, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bir yeni anayasa çalışması başlattıklarını anımsattı.

“YENİ ANAYASA MESELESİ GÜNDEMİMİZİN İLK SIRALARINDA YER ALMAYI SÜRDÜRÜYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha önceki anayasa değişikliklerine göre en geniş siyasi katılımlı bu çalışma, muhalefet partilerinin, tabiri caizse ‘yan çizmeleri’ sebebiyle akim kaldı” dedi.

Buna rağmen ülkeyi yeni, sivil, demokratik, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasaya kavuşturma hedeflerinden vazgeçmediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçiş yapılırken anayasayı tümden yeniden yazma teklifimiz, yine muhalefetin uzlaşmaz tavrı sebebiyle maalesef hayata geçemedi. Yine de milletimize verdiğimiz sözün takipçisi olmayı sürdürdük. Milletimizi, hak ettiği anayasaya kavuşturma idealimizden hiç kopmadık” diye konuştu.

Geçen yıl önce, anayasa konusunda söyleyecek sözü olan bilim insanlarının ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı bir dizi çalıştay düzenlediklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından da diğer siyasi partilerle müzakereye esas olacak ve millete takdim edecekleri kendi anayasa metinlerini hazırladıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Maalesef bu süreçte, Cumhur İttifakı ortakları MHP ve AK Parti dışında yeni bir anayasa metni hazırlayan siyasi teşekkül çıkmadı. Muhalefet cenahı; sürekli lafını etmesine, her fırsatta istismarını yapmasına rağmen, iş somut adım atmaya geldiğinde, hemen dümeni başka tarafa kırıp, ortadan kayboluyor. Bu defa da aynısını yaptılar. Yeni bir anayasa yerine, ‘dostlar alışverişte görsün’ kabilinden tutarsız ve anlamsız bir metni ortaya atıp kendi dünyalarına daldılar. Gerçi, onlara da hak vermemek elde değil. Parti içinde ayrı kavga, ittifak ortakları arasında ayrı kavga. Yurt içine ayrı selam, yurt dışına ayrı selam. Herkes kendi kişisel hesaplarının ve kavgalarının içine bu kadar gömülmüşken, yeni anayasa gibi vakit, emek ve birikim gerektiren bir konuyla kim, niye uğraşsın ki. Ama bizim milletimize karşı hem sorumluluğumuz hem sözümüz var. Bunun için yeni anayasa meselesi daima gündemimizin ilk sıralarında yer almayı sürdürüyor. İletişim Başkanlığımız ile Hukuk Politikaları Kurulumuzun düzenlediği bu sempozyumu da yeni anayasa kararlılığımızın bir ifadesi olarak görüyorum. Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenleri ve katılımcıları tebrik ediyorum. Türkiye Yüzyılı hedefimizin unsurlarından biri olan yeni anayasayı milletimize kazandırana kadar çalışmayı, gayret etmeyi, mücadeleyi asla bırakmayacağız.”

“TÜRKİYE, ÇOK DAHA İYİ BİR ANAYASAYI ZİYADESİYLE HAK EDİYOR”

Dünyada, Birleşmiş Milletlerde temsil edilen ülke sayısı kadar anayasa olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, her ülkenin kendi tarihine, siyasi, sosyal ve kültürel yapısına, ihtiyaçlarına göre ayrı bir anayasa süreci yaşadığını kaydetti.

Türkiye’nin anayasa geçmişinin de 200 yılı bulduğunu, Cumhuriyet döneminde de muhtelif anayasa tecrübeleri olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak 27 Mayıs 1960’tan itibaren anayasalarımız, maalesef, darbe yönetimleri tarafından şekillendirilmiş ve yürürlüğe konmuştur” dedi.

Anayasanın, darbe ikliminde gerçekleştirilmiş bir referandumla kabul edilmiş olmasının, gerisindeki sorunlu fotoğrafı değiştirmediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlbuki Türkiye gibi 2 bin yıllık devlet geleneğine, coğrafyasında bin yıllık hâkimiyete, ilk asrına ulaşan Cumhuriyet tecrübesine, 73 yıllık demokrasi birikimine sahip bir ülke, çok daha iyi bir anayasayı ziyadesiyle hak ediyor” ifadesini kullandı.

“GEÇMİŞ BİRİKİMLERİ GELECEĞİN HEDEFLERİYLE BÜTÜNLEŞTİREN YENİ BİR ANAYASAYA İHTİYACIMIZ OLDUĞU BİR GERÇEKTİR”

Anayasaların değişmez metinler olmadığını, bunun iyi bilinmesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Mesela Amerikan anayasası 236 yılda 27 kez değişmiş olmasına rağmen, ülkenin ihtiyaçlarını hâlâ karşılayabilmektedir. İngiltere gibi anayasa devleti niteliği taşıyıp da yazılı anayasası olmayan ülkeler de mevcuttur. Bir de kâğıt üzerinde çok iyi metinlere sahip anayasaları olup da demokrasiden ve hukuk devletinden çok uzak uygulamaların hüküm sürdüğü ülkeler de söz konusudur. Bizim medeniyet tarihimiz anayasa tecrübesi bakımından çok ama çok zengindir. Mesela, dünyanın en eski yazılı anayasalarından biri, hicretin hemen ardından yapılan 47 maddelik Medine Sözleşmesi diye anılan metindir. Milattan öncesine kadar uzanan ve bugünkü anayasa kavramına karşılık gelebilecek Hammurabi Kanunları gibi metinler de coğrafyamızın mirası içindedir. Modern anayasalar için ise İngiltere’deki Magna Carta’dan başlayıp Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi ile Amerikan Bağımsızlık Bildirisi’ne kadar uzanan bir dizi referansa işaret edilir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizdeki anayasa girişimleri 1808 tarihli Sened-i İttifak’la başlatılır ve 1876 tarihli Kanun-i Esasi’yle gerçek anlamda vücut bulur. Millî Mücadele’nin meşru zeminini oluşturan anayasa 1921 yılında, yani savaşın en şiddetli günlerinde hazırlanıp yürürlüğe girmiştir. Tek başına bile, milletimizin ve ülkeyi yönetenlerin hukuki meşruiyet konusundaki hassasiyetini bu anayasa göstermeye yeterlidir. Ardından gelen 1924, 1960 ve 1982 anayasalarının her birinin, kendi dönemlerine ilişkin ayrı hikâyeleri vardır. Bugün bize düşen görev, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, ülkemizin sahip olduğu bu derinlikli birikimin üzerinde kendi hikâyemizi yazıp, gelecek nesillere en büyük mirası bırakmaktır” diye konuştu.

Teknolojinin, iklimin yanı sıra siyasi ve sosyal yapılarda da köklü değişimlerin yaşandığı bir dönemden geçildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle bir dönemde, Türkiye Yüzyılı iddiamızı hayata geçirebilmek için sadece altyapımızı güçlendirmek, vizyonumuzu genişletmek yetmiyor. Tüm bunlara uygun, geçmiş birikimleri geleceğin hedefleriyle bütünleştiren yeni bir anayasaya ihtiyacımız olduğu bir gerçektir. Bizi, darbe anayasası gölgesinden kurtaracak olması bile yeni anayasa çalışmalarını kıymetli kılmaya tek başına kâfidir” ifadelerini kullandı.

Yeni anayasa metninin sihirli bir değnek gibi ülkenin siyasi, sosyal, ekonomik yapısını bir anda değiştirip, Türkiye’yi bir masal diyarı hâline getirmeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ancak milletin ortak değerlerini, ülkenin ortak geleceğini, devletin bekasını, insanların doğuştan gelen hak ve özgürlüklerini, siyasi aktörlerin uzlaşmasını velhasıl tüm bunları şüpheye yer bırakmayan bir meşruiyet zemininde kuşatan yeni anayasanın Türkiye’ye çok şey katacağı açıktır. Bazı kavramların anayasada çokça zikredilmesi, onların ülkenin ve toplumun hayatında aynı karşılığa sahip oldukları anlamına gelmez. Nitekim temel hak ve özgürlükler, ekonomik ve sosyal haklar gibi konulara en az atıflar, bu konuda en ileri kabul edilen ülkelerin anayasalarında yer alıyor. Bu başlıklara en çok atıfların ise sorunlu coğrafyalarda yapıldığı görülüyor. Hülasaten önemli olan anayasaları modern dünyanın güzel kavramlarıyla süslemek değil, bu metinlerin ruhuna uygun yönetimler ve uygulamalar ortaya koymaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, anayasa metinlerinin kısa veya uzun olmasının da bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Her sistem, onu işletecek kişilerin anlayışına ve tarzına göre somut uygulamalara dönüşür. Bize düşen sistemi, mümkün olan en sağlam, en gerçekçi, en sürdürülebilir şekilde kurmaktır” dedi.

“MEVCUT ANAYASAMIZ, MUASIR MEDENİYETLER YOLCULUĞUNDA ÜLKEMİZİN ÖNÜNÜ AÇMAK YERİNE SÜREKLİ PAÇASINDAN AŞAĞI ÇEKMEKTEDİR”

Türkiye’nin demokrasi ve hukuk pratiğinin kısa metinlerin bürokratik oligarşinin istismarına uğrayabileceğini, uzun metinlerin de siyasi ve sosyal dönüşümün önünü tıkayabileceğini söylediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Dolayısıyla bize lazım olan, lafzı, ruhu ve hacmiyle, milletimizin dünyaya ve hayata bakışına, ülkemizin birikimine ve hedeflerine uygun bir anayasa metnidir. Eskiler buna ne der? ‘Efradını cami, ağyarını mani’. Dünya ve ülke şartlarına göre metni ne kadar değişirse değişsin, işte bu anlayışın hep devam etmesini sağlayan bir anayasayı ülkemize kazandırmak istiyoruz. Biz parlamentodaki tüm gruplarla bunları konuşacağız, görüşeceğiz. Onlar da bu işe olumlu bakarlarsa yolumuza devam edeceğiz. Olursa olur, olmazsa olmaz, bize düşen kapıları çalmak. Cumhur İttifakı olarak biz buna hazırız. Buradan tüm siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına, akademi mensuplarına sesleniyorum, ‘Barika-i hakikat müsademe-i efkârdan doğar’ sözüne uygun şekilde en ideal anayasa metnini bulmak için gelin konuşalım, tartışalım, müzakere edelim ama bu süreçten kaçmayalım. Hiç kimsenin böyle bir anayasa arayışından ve çalışmasından rahatsız olmasına gerek yok.”

Geçirdiği onca değişiklikle âdeta “yamalı bohçaya” dönen bir anayasayla yaşamaya devam etmenin siyaset ve ülke için artık taşınması zor bir yüke dönüştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mevcut anayasamız, muasır medeniyetler yolculuğunda ülkemizin önünü açmak yerine sürekli paçasından aşağı çekmektedir. Vesayetten darbeye nice yükü omuzlarından atan Türkiye’nin, 12 Eylül anayasası konusunda da bunu yapacak dirayete sahip olduğuna yürekten inanıyoruz” diye konuştu.

Darbe direktifi olarak değil, gerçek bir toplum sözleşmesi olarak hazırlanmış yeni anayasayı ülkeye kazandırana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her işimiz gibi yeni anayasa çalışmalarında da düsturumuz ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ prensibi olacaktır. İnsanı önceleyen, milletin çeşitliliğini ve zenginliğini yansıtan, toplumun gerisinde kalan değil, topluma dinamizm katan bir anayasa hedefliyoruz. Sempozyumumuzda tüm bu hususların enine boyuna konuşulacağı, tartışılacağı, siyasetin ve toplumun önüne yeni anayasa için aydınlık ufuklar açılacağı kanaatindeyim. Burada serdedilen her görüşü, her tenkidi, her teklifi samimiyetle değerlendirip, çalışmalarımıza derç edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Ülkemizin iki asırlık yönetim sistemi arayışının zirvesi olarak gördüğüm, ilk dönemini bitirip ikinci dönemine girdiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ni de bu kapsayıcı muhasebenin bir parçası kabul ediyorum.”

“BU ZOR GÜNLERİNDE TÜM İMKÂNLARIMIZLA KARDEŞLERİMİZİN YANINDAYIZ”

Sözlerinin sonunda Libya’daki sel felaketine yönelik de değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sel ve su baskınlarında hayatını kaybedenlere rahmet diledi. Sahadan alınan bilgilerin büyük bir doğal afetin yaşandığını gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kayıplarla birlikte vefat sayılarının maalesef daha da artacağı anlaşılıyor. Türkiye olarak bugüne kadar nasıl Libya halkını yalnız bırakmadıysak, bu zor günlerinde de tüm imkânlarımızla kardeşlerimizin yanındayız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sadece sel felaketinin yaşandığı Libya’nın değil aynı zamanda depremden etkilenen Fas’ın da yanında olduklarını belirterek, “AFAD Başkanlığımızı arama-kurtarma personelinden diğer ihtiyaçlara gerekli yardımları süratle ulaştırma noktasında talimatlandırdık. İlk etapta üç kargo uçağımız yardımlarla beraber Libya’ya intikal etti. Amacımız, Libya’nın yaralarının bir an önce sarılmasını sağlamaktır. İnşallah bundan sonra da kendilerine gereken desteği vereceğiz. Buradan bir kez daha tüm Libyalı kardeşlerimize geçmiş olsun diyorum” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam edin
Reklamlar
Dünya1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de

Dünya1 hafta önce

“Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor”

Dünya2 hafta önce

“Milletimizi, hak ettiği anayasaya kavuşturma idealimizden hiç kopmadık”

Dünya3 hafta önce

“Orta Vadeli Program’da uygulayacağımız politika sepetiyle, enflasyon sorununu ülkemizin gündeminden kaldıracağız”

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile ortak basın toplantısı düzenledi

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin ile bir araya geldi

Dünya3 hafta önce

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti; tüm imkânlarıyla, çok daha güçlüdür, çok daha ileridedir”

Dünya4 hafta önce

“Türk Silahlı Kuvvetlerinin caydırıcılığının artması ülkemiz için tercihten öte bir zorunluluk teşkil ediyor”

Dünya4 hafta önce

30 Ağustos Zafer Bayramı: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı

Dünya4 hafta önce

“30 Ağustos, milletimizin asırlardır sürdürdüğü beka mücadelesinin en kritik dönüm noktalarından biridir”

Dünya4 hafta önce

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

Dünya4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 952. yıl dönümü dolayısıyla Ahlat’ta düzenlenen etkinliğe katıldı

Dünya4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nı ziyaret etti

Dünya4 hafta önce

“Bizim en önemli referans kaynağımız; eserlerimiz ve hizmetlerimizdir”

Dünya1 ay önce

“Milletimize olan minnet borcumuzu daha fazla hizmet ederek ödedik”

Dünya1 ay önce

“Enflasyonun insanımızın hayatında yol açtığı sıkıntıları giderecek adımları kararlılıkla atıyoruz”

Dünya1 ay önce

“Türkiye’nin son 21 yılda gerçekleştirdiği büyük altyapı hamlesi, müteahhitlerimizi küresel rekabette öne çıkardı”

Dünya1 ay önce

SÜMELA KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ SANATSEVERLERLE BULUŞTU

Dünya1 ay önce

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Türk Dünyası Tıp Kurultayı’na Katıldı

Dünya1 ay önce

Dev yatırımlar | İstanbul kodluyor nitelikli yazılımcılar yetiştirecek

Dünya2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemize, tarihinin en büyük kalkınma hamlesini ve demokrasi atılımlarını yaşattık”

Dünya2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüksek Askerî Şûra kararlarını imzaladı

Dünya2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüksek Askerî Şûra üyeleriyle birlikte Anıtkabir’i ziyaret etti

Dünya2 ay önce

“Yargı alanında 2002’den beri yürüttüğümüz zorlu mücadeleyi, sivil bir anayasayla taçlandırmak istiyoruz”

Dünya2 ay önce

“Türkiye’yi hedefleriyle buluşturma mücadelemiz hız kesmeden sürüyor”

Dünya2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ile görüştü

Dünya2 ay önce

“Türkiye ve Kıbrıs Türkleri, hiçbir zaman müzakereden, uzlaşıdan kaçmamıştır”

Dünya2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile görüştü

Dünya2 ay önce

“Yeni Ercan Havalimanı, KKTC’nin bölgede bir marka hâline getirilmesine katkıda bulunacaktır”

Dünya2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan KKTC’de

Dünya2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Al Nahyan ile görüştü

Dünya2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri’nde resmî törenle karşılandı

Dünya2 ay önce

Emine Erdoğan, BAE’de Kadınlar Genel Birliği’ni ziyaret etti

Dünya4 sene önce

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Demet PEKER;

Dünya3 sene önce

Türkiye’nin Genç Patronları ; Ebru ÖZDEMİR

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Nalan ÖZKAN

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Sibel GÖZÜYUKARI

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Filiz YILDIRIM

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Meliha KARAMAN

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Ali Nihat GÖKYİĞİT

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Buse ALUÇ

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Filiz AKKAŞ

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Ayşegül ABACI

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Açelya ELMAS

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

Dünya3 sene önce

ASTOP, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’e “Üstün Hizmet ve Başarı Beratı” verdi.

Dünya2 sene önce

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

Dünya3 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nı ziyaret etti

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

Dünya2 sene önce

Burak Elmas, Galatasaray kulübünün 38. başkanı oldu

Dünya3 sene önce

Emel Uslu ATİK’le ZİRVE YOLUNDA

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

Dünya7 ay önce

“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

Dünya4 sene önce

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Dünya4 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”

Dünya3 sene önce

ULUSLARARASI GİRİŞİMCİLİK VE İNOVASYON ZİRVESİ İSTANBUL’DA GERÇEKLEŞTİ

Dünya3 sene önce

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın ; Mehmet Cengiz

Dünya3 sene önce

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank : Türkiye artık savunma sanayii ihraç edebilen bir ülke

Dünya6 ay önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta Deprem Konutları Temel Atma Töreni’ne katıldı

Dünya4 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

Reklamlar
Reklamlar

PATRONLAR

Dünya1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, New York’ta bulunan Türkevi önünde vatandaşlar tarafından karşılandı.

Dünya1 hafta önce

“Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler takdirle karşılanıyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ziyareti öncesinde önemli açıklamalarda bulundu.

Dünya2 hafta önce

“Milletimizi, hak ettiği anayasaya kavuşturma idealimizden hiç kopmadık”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1982 Yerine 2023 Anayasası Sempozyumu’

Dünya3 hafta önce

“Orta Vadeli Program’da uygulayacağımız politika sepetiyle, enflasyon sorununu ülkemizin gündeminden kaldıracağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Vadeli Program Tanıtım Toplantısı

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile ortak basın toplantısı düzenledi

“Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi’nin devam ettirilmesi gerektiğine inanıyoruz”

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çalışma ziyareti nedeniyle bulunduğu Rusya’nın Soçi şehrinde, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü. Cumhurbaşkanı...

Dünya3 hafta önce

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti; tüm imkânlarıyla, çok daha güçlüdür, çok daha ileridedir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programı’nda yaptığı konuşmada, “Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti Devleti;...

Dünya4 hafta önce

“Türk Silahlı Kuvvetlerinin caydırıcılığının artması ülkemiz için tercihten öte bir zorunluluk teşkil ediyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin...

Dünya4 hafta önce

30 Ağustos Zafer Bayramı: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın,...

Dünya4 hafta önce

“30 Ağustos, milletimizin asırlardır sürdürdüğü beka mücadelesinin en kritik dönüm noktalarından biridir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajı

Reklamlar

Son Dakika Haber

seers cmp badge