Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİSK Genel Kurulu’na katıldı

Avatar

Haber

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium’da düzenlenen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 28. Olağan Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine yaptıkları katkılar için kuruluşundan bugüne TİSK bünyesinde gayret göstermiş herkese teşekkür etti.

TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol ve yönetim kurulu üyelerinin, Türkiye’nin, küresel Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı gibi zorlu sınamalardan geçtiği bir dönemde görevlerini layıkıyla yerine getirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel kurulda güven tazeleyecek TİSK yönetimine başarılar diledi.

“İşçi-işveren kesimi arasındaki diyalog güçlü olmadığı, ilişkiler sağlıklı yürümediği zaman sosyal huzursuzluk yaşanması kaçınılmazdır” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışma hayatının işçiler ve işverenlerden oluşan iki tarafının olduğunu, devletin de tarafların beklentilerini ve çıkarını gözeten bir konumla denklemde yerini aldığını kaydetti.

“ÜLKEMİZE TARİHÎ HİZMETLER KAZANDIRMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Türkiye’de geçmişte sosyal barışı tehdit eden gerilimlerden kaynaklı sıkıntıların yaşandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kuruluş amaçlarının dışına çıkarak ideolojik kavgaların bayraktarlığını yapan tarafların çekişmelerinin ülkemize ağır maliyetleri olmuştur. Bunun için biz iktidara geldiğimiz günden beri ülkenin ve milletin çıkarlarını en üstte tutarak tüm kesimlerin hassasiyetlerini dikkate alan politikalar geliştirmeye ve uygulamaya özel önem verdik. Çalışma hayatını, tüm taraflarıyla dinledik. Adaleti ve hakkaniyeti asla elden bırakmadan orta yolu bulmaya, sorunlara gerçekçi ve sürdürülebilir çözümler üretmeye gayret gösterdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tıpkı çalışanlarımız gibi işverenlerimiz de bunun en yakın şahididir. TİSK, temsil ettiği işverenlerin millî gelirimize, ihracatımıza, istihdamımıza katkılarıyla bu tabloda kritik bir konuma sahiptir. Son dönemde asgari ücret tespitinden, vergi dilimlerinin belirlenmesine kadar her konuda işverenlerimizle yakın mesai yaptık. Anlayış birliği içinde hareket ettik. TİSK’in sadece rapor yayımlayan, birileri gibi, sadece demeç veren bir kuruluş olmanın ötesine geçerek, ülkenin ve milletin sıkıntılarının çözümünde fiilen görev alması bu sürecin en önemli sebebidir” diye ekledi.

Ülke içinde ve ülke dışında pek çok kurumdaki temsil gücünü yapıcı bir anlayışla kullanan TİSK’in yükselen itibarından memnuniyet duyduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Niyet halis olduğunda, yapıcı bir yaklaşım benimsendiğinde çalışma hayatımızda çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığını hep birlikte gördük, yaşadık. İnşallah önümüzdeki dönemde de aynı anlayışla beraberce ülkemize daha büyük ve tarihî hizmetler kazandırmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

“ÜLKEMİZİN ASIRLIK DEMOKRASİ VE KALKINMA HİKÂYESİNDEKİ KISIR DÖNGÜYÜ KIRMAYI BAŞARDIK”

Son 20 yılda gerçekleştirdikleri “asırlara bedel” demokrasi ve kalkınma atılımlarının, hayatın her alanı gibi ekonomide de tarihî dönüşümlere yol açtığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin, ekonominin tüm alanlarındaki ölçeği, küresel rekabet gücünün bir ifadesi olarak fevkalade yükselmiş, büyümüştür. Makroekonomik göstergeleri, ülkemizin hangi alanlarda 3 kat, 5 kat, 10 kat büyüdüğünü sizler zaten yakından takip ediyorsunuz. Burada dikkat çekmek istediğim husus, Türkiye’nin bilhassa son 10 yılda maruz kaldığı siyasi ve ekonomik engellemelere, tuzaklara, saldırılara rağmen bölgesel ve küresel liderlik seviyesine ulaşmasıdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asıl hedeflerimize yönelmek için daha büyük atılımlar yapmaya hazırlandığımız bir dönemde ardı ardına yaşadığımız hadiselerin hepsinin de gerisinde ülkemizi belirli bir çizginin altında tutma niyeti vardır. Cumhuriyet tarihi boyunca defalarca tecrübe ettiğimiz bu senaryo, milletimizle birlikte verdiğimiz kararlı mücadele sayesinde ilk defa işe yaramamış, çeyrek asır geriye gidişimizle sonuçlanmamıştır. Bu süreçte elbette bedeller ödedik, kayıplar da verdik. En basitinden dünya millî gelir sıralamasında bugün bulunduğumuz yerin 2 kat üzerinde bir yere ulaşabilecekken biraz daha sabretmek mecburiyetinde kaldık. Gerçi millî gelirin satın alma paritesine göre hesabında 11. sıraya yükseldik. Ama biz bunu yeterli görmüyoruz.”

Ekonomi programını başarıya ulaştırarak, küresel krizleri fırsata dönüştürerek ve hep birlikte daha çok çalışarak, Türkiye’yi dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına çıkartacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan kimsenin şüphesi olmasın. İş dünyamız da vatandaşlarımız da müsterih olsunlar” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vesayete, darbecilere, terör örgütlerine, ekonomik tetikçilere karşı verilen mücadelenin asla boşa gitmediğini belirtti. Doğu ve Güneydoğu’da 20 yıl öncesinde terör nedeniyle yatırım yapılamadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda bu bölgelerde yatırımların devam ettiğini, bununla beraber istihdamın, üretimin ve ihracatın arttığını, cari fazla yoluyla büyümenin başladığını dile getirdi.

Türkiye’nin, dünyada büyüyen ülkeler sıralamasında ilk 3-5 arasında yerini aldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları paylaştı: “Ama kimse Türkiye’nin bu büyümesine bakmıyor. Hâlâ onlar başka yerlerde geziyor. Biz ise ülkemizin asırlık demokrasi ve kalkınma hikâyesindeki kısır döngüyü kırmayı hamdolsun başardık. Artık siyasette, ekonomide, diplomatik ve askerî stratejilerinde kendi kararlarını veren, kendi altyapısını oluşturan, kendi hedeflerini belirleyen bir Türkiye var. Bizim kaderimiz artık birilerinin elinde değil. Artık kaderimizi milletimizin kendisi belirliyor.”

“GÜVEN VE İSTİKRAR İÇİNDE GELECEĞİMİZE BAKABİLİYORUZ”

Türkiye’nin Balkanlar’dan Afrika’ya, Orta Asya’dan Güney Asya’ya kadar geniş bir alanda sözde değil, fiilen etki sahibi, muhataplarıyla irrasyonel değil, gerçek ilişkiler kurabilen bir konuma geldiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevresinde siyasi ve insani krizler kol gezerken, Türkiye’nin güven ve istikrar içinde geleceğine baktığını vurguladı.

Ekonomiyi faiz, kur, enflasyon şer üçgeninde teslim alma girişimlerinin yol açtığı sıkıntıların farkında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sebeplerini bildikleri bu sıkıntıların sonuçlarını önce hafifletmek, ardından da tamamen ortadan kaldırmak için yoğun ve kararlı bir çalışma içinde olduklarını söyledi.

Dün açıklanan kasım ayı enflasyon verilerinin, iyileşmenin sürdüğünü gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah yılbaşıyla birlikte bu iyileşme hızlanacak, özellikle önümüzdeki şubat ayından itibaren daha makul ve kontrolü kolay bir yere gelecektir” diye konuştu.

Türkiye’nin dört bir yanında başlayan ve hâlen süren ateşi Türkiye’ye taşımak için nice sinsi oyunlar oynandığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sınır ötesi harekâtlardan üretimi ve istihdamı destekleyecek, sosyal dengeyi koruyacak kapsamlı programlara kadar, tüm bu oyunları bozacak pek çok önemli adımlar attık. Türkiye’yi diğer yöntemlerle dize getiremediklerini görenler, son olarak ekonomi silahını çektiler. Zaten şu andaki gidişte ellerinde dört tane silah var, eğer başarabilirlerse… İşte birisi ekonomi, bir diğeri diplomasi, bir diğeri özellikle yatıyorlar kalkıyorlar mülteci sorunu… Bütün bunlarla beraber ‘Acaba biz, bu dörtten neyi nereye çekeriz de bu iktidarı, tabii onlar iktidar da demiyorlar, bu Erdoğan’ı indiririz?’ Erdoğan fani, biz bugün varız, yarın yokuz. Herkes ne yaptığına baksın, ne yapacağına baksın.”

“BÜTÜN MÜHİMMATINI KENDİSİ ÜRETEN BİR TÜRKİYE VAR”

Türkiye’nin Ağustos 2018’de ekonomisinin yok edilmesi tehditleriyle karşı karşıya kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık bir yıl önceki kur dengesizliğiyle zirveye çıkan hadiseleri, akıl ve vicdan sahibi hiç kimsenin iktisat biliminin kurallarıyla izah edemeyeceğini söyledi.

“Velev ki kimi noktalarda bizim eksiklerimiz olsa bile, hiçbirinin böyle bir sonuç vermesi mümkün değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ekonomi diyorlar, ekonomide işte şu anda Avrupa’nın haline bakın. Elhamdülillah Türkiye olarak bizim raflarımız boş değil ama Avrupa’da raflar boş. Bütün bunlarla beraber terörle mücadelede şu anda Batı’nın terörle mücadeledeki hâli ortada. Türkiye ise terörle mücadelede şu anda bütün o engelleri aşmış ve terörü yerinde, yani bu terör eğer Suriye’nin kuzeyinden kaynaklanıyorsa, biz, onları içeri sokarak değil, Suriye’nin kuzeyinde bitiriyoruz. Mücadelemiz bu. Çıkmış birileri diyor ki ‘Kobani’yi şöyle yapamazsınız, böyle yapamazsınız.’ Kobani bitti, neyi yapamazsınız? İdlib’de, Kobani’de bütün buralarda gereken tedbirlerimiz neyse, bu tedbirlerimizi her an alıyoruz, aldık ve bundan sonra da alacağız. O terörist dostlarınıza söyleyin, Türkiye onlar için artık öyle bereketli bir yer değil. Buraya girmeye kalktıkları anda, burası onlar için boğulacakları bir yerdir.”

Savunma sanayinde göreve geldiklerinde yüzde 20 olan yerlilik oranını, yüzde 80’e çıkardıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan buraya geldik. Mermisini üretemeyen bir Türkiye varken, bugün artık mermisini bırakın, bütün mühimmatını kendisi üreten bir Türkiye var” dedi.

“TÜRKİYE, YENİ BİR ŞAHLANIŞ İÇİNE GİRMİŞTİR”

Türkiye’nin İHA’sıyla, SİHA’sıyla, Akıncı’sıyla, F-16’larıyla bütün savaş uçaklarının mühimmatını ürettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık “Ne olur bize gönderin” diyen bir Türkiye’nin olmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Karabağ’da mıydık? Karabağ’da. Niye? Azeri kardeşlerimizle beraber olduk. Libya’da mıydık? Libya’daydık. Orada da gerekenleri yaptık mı? Gerekenleri yaptık. Bize kardeş, bize gardaş olanlarla, biz kardeş ve gardaş olmaya devam edeceğiz. Dostlarımızı artıracağız ama düşmanlarımız da hadlerini bilecek. Ve Türkiye’nin, Türk milletinin tarih boyunca defalarca tezahür etmiş bir özelliği vardır, biz, bekamızla ilgili bir tehdit gördüğümüzde, hiç kimsenin beklemediği ve inanamadığı atılımlar yapma, yöntemler geliştirme, zaferler elde etme kabiliyetine sahibiz. Bugün Azerbaycan’da bir tatbikatımız vardı. Azeri kardeşlerimizle beraber devam eden bir tatbikat… Bu tatbikatta Azeri kardeşlerimizle, bizim askerimizin, komandolarımızın birlikte tatbikatı sona erdi. Onlara bir bağlantı kuruldu ve onlarla bir görüşme yaptım. Bütün mesele, o heyecanı, coşkuyu onlarla paylaşabilmek. Tabii bunun esbabımucibesi vardı. O esbabımucibe de malum, o sınırlarda yaşanan, istenmeyen ama olan o sıkıntıları yerinde giderebilmek. Tabii İlham gardaşımızla beraber bunları da konuştuk, planladık ve adımı attık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tabii farklı bir gelişmeyi bölgede ne yapıyor? Yaşatıyor. Ve Azeri-Türk kardeşliğini, işte iki devlet tek millette buluşturuyor. Bu adımı attık. Ve bundan sonra da bunları tabii atmaya devam edeceğiz. Aynı şekilde güney sınırları terör örgütleriyle kuşatılan, Avrupa Birliği’nden tamamen siyasi sebeplerle dışlanan, Batı’nın örtülü teknoloji ambargosuna maruz bırakılan, doğusunda ve kuzeyinde fiili savaşlar yaşanan, Akdeniz ve Ege’de suni krizlere sürüklenmeye çalışılan bir Türkiye bırakınız diz çökmeyi, tam tersine yeni bir şahlanış içine girmiştir ve bu şahlanışımız devam edecektir.”

“GÜCÜNÜ BU SIKINTILI DÖNEMDE DÜNYADA İSPATLAYAN NADİDE ÜLKELERDEN BİRİ OLDUK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörle mücadelede güvenlik altyapımızın, sığınmacı krizinde insani yardım altyapımızın, Kovid-19 salgını krizinde sağlık ve sosyal destek altyapımızın, küresel emtia ve tedarik krizinde üretim altyapımızın, Rusya-Ukrayna krizinde diplomatik altyapımızın, kur ve enflasyon krizinde ekonomik potansiyelimizin gücünü biz bu sıkıntılı dönemde dünyada ispatlayan nadide ülkelerden biri olduk. Güya bizi bunlarla köşeye sıkıştırmaya çalışanların hepsi de şu anda bizden çok çok kötü durumdalar” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Dün Türkiye’yi boğmaya çalışanlar, bugün pek çok konuda umutlarını bize bağladıklarını ifade ediyorlar. Biz kendi gücümüzle, kendi politikalarımızla ayakta kaldığımız, kendi hedeflerimizle yol yürüdüğümüz için herkesle konuşmaya, herkesle çalışmaya devam ediyoruz. Ama dünyayı yeniden iki kutuplu hâle getirmek için çatışma ve gerilimleri sürdürenler ile bunlara tabi olanlar güvenlik ve refah düzenlerini tehdit eden acı sınamalardan geçiyorlar. Üstelik biz sadece onca badireyi atlatmakla kalmadık, Türkiye Yüzyılı programıyla Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını daha büyük bir atılımın miladı hâline dönüştürme irademizi de tüm dünyaya ilan ettik. Bu vizyonun siyasi ve ekonomik şekillendirmesini de milletimizle ve onun bir parçası olan siz değerli kardeşlerimiz ile birlikte yapacağız. İnşallah 2023’ten itibaren bu programı adım adım hayata geçirmeye başlayacağız.”

Hayatının yarım asrını siyaset yoluyla millete hizmete adadığını, son 20 yılında da Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak ülkeyi yönettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hedefim Türkiye Yüzyılı vizyonuyla; gençlerimize hayallerini hayata geçirebilecekleri büyük ve güçlü bir Türkiye bırakmaktır. Bunu da başararak milletimin hayır duasını aldığımda huzur-u kalple emaneti sahibine teslim edeceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu.

İşverenlerden, daha çok yatırım, üretim, istihdam ve ihracat beklentileri olduğunu, cari fazlayla da büyümeyi daha da artırmayı hedeflediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asgari ücret gibi konularda işvereni ve devletiyle gereken fedakârlıkları yaparak, çalışanlarımızın; haklarını, hukuklarını, refahlarını ne kadar iyi korursak, bu ortak hedeflerimize o derece hızlı ve güvenli ulaşabiliriz. Şu anda masada zaten bu konularımız var. Onları da süratle bitireceğiz” dedi.

Dünya

TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar : 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nü kutladı

Avatar

Haber

on

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü dolayısıyla yaptığı yazılı basın açıklamasında orman alanlarının sorunlarına değinerek ormanları korumanın ülke geleceğini korumak olduğunu vurguladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun 2012 yılında ormanların önemine dikkat çekmek için 21 Mart gününü Dünya Ormancılık Günü olarak ilan ettiğini ifade eden Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Birleşmiş Milletler 2023 yılı için Dünya Ormancılık Günü’nün temasını ‘Orman ve Sağlık’ olarak belirledi. Bu temayla, ormanların; temiz su, temiz hava sağlaması, iklim değişikliğinin etkisini azaltmak için karbon salınımının azaltılması, gıda ve tıbbi ilaç temini gibi önemli işlevleriyle sağlığımıza çok şey kattığı vurgulanıyor. Dünyada tıbbi bitkilerin sayısının 50 bin adet olduğu bildirilmektedir.”

Ormanın önemi ve geliştirilmesi
“Dünyadaki hızlı nüfus artışı ve sanayileşme, doğal kaynakları ciddi şekilde etkiliyor. Dünya nüfusunun giderek artması ve orman ham maddesine olan talebin karşılanmasına devam edilmesi orman tahribatının daha da artacağını gösteriyor. Yapılan araştırmalar dünyada her yıl 10 milyon hektar orman alanının kaybedildiğini ortaya koyuyor. Bu nedenle, sadece odun üretimi bakımından ele alınsa bile, bu ihtiyacın karşılanması için yapılacak ağaçlandırmalarla orman alanlarının artırılması gerekiyor.
Ülkemizdeki ormanların tamamına yakını devletin hüküm ve tasarrufu altında olup büyük çoğunluğu Orman Genel Müdürlüğü tarafından idare ediliyor.

Türkiye’de ülke yüz ölçümünün yaklaşık yüzde 29,6’sına denk gelen 23 milyon 110 bin hektar alan orman arazisidir. Mevcut durumdaki ormanlarımızın 21 milyon 833 bin hektarı koru, 1 milyon 276 bin hektarı ise baltalık orman niteliğindedir.Orman alanlarımızın yüzde 6’sını baltalık ağaçlar, yüzde 94’ünü ise koru ormanları oluşturuyor. Yine orman alanlarımızın yüzde 58’i normal, yüzde 42’si de bozuk ormanlar tarafından oluşuyor.”

Orman köylerimiz kalkındırılmalıdır
“Dünyada en önemli karbon yutaklarından biri olan ormanlar büyük bir hızla azalırken, ülkemiz bugüne kadar yapmış olduğu ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve bozuk ormanların iyileştirilmesi çalışmaları ile orman varlığını artıran ülkelerdendir.

Diğer taraftan ormanlarımızın korunması ve sürdürülebilirliği açısından orman köylüleri oldukça önemli ve vazgeçilmezdir. 2021 verilerine göre 23 bin 111 orman köyünde 7 milyon 451 bin 124 kişi yaşıyor ve orman köylüleri ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 8,6’sını oluşturuyor.

Orman köylerinde gelir düzeyi diğer köylere göre önemli derecede düşüktür. Ağaçlandırma çalışmaları kapsamında odun ham maddesi üretimine yönelik ağaçlandırmaların yanı sıra gelir getirici türlerden, ceviz, badem ve fıstıkçamı gibi türlerle yapılan ağaçlandırmalarla, orman köylülerinin gelir seviyesi artırılmaya çalışılıyor. Ayrıca orman köylüleri güncel projelerle desteklenerek, sosyo-ekonomik yönden gelişmelerine katkı sağlanmakta, uygulamaya konulan entegre havza projelerinde orman köylüsünün desteklenmesine yönelik kaynak ayrılmaktadır.”

Orman yangınları büyük sorun
“Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de orman ekosistemlerini tehdit eden ve taşıdığı fonksiyonlar itibarıyla her geçen gün kıymeti artan, bugün ve gelecek nesillerin yaşam sigortası olan orman alanlarındaki kayıpları artıran en temel etmenlerden biri orman yangınlarıdır. Şüphesiz ki iklim değişikliği ve arazi kullanım değişikliği orman yangını riskini artırmaktadır.
Diğer taraftan Birleşmiş Milletler raporuna göre, artan iklim krizi ve arazi kullanım değişikliği sonucu aşırı orman yangınlarında küresel bir artış görülüyor. 2030’a kadar yüzde 14’lük, 2050’ye kadar ise yüzde 30’luk bir artış tahmin ediliyor.
Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi (EFFIS) verilerine göre ülkemizde 2019 yılında 321 adet yangında 81 bin 209 hektar, 2020 yılında 472 adet yangında 99 bin 857 hektar, 2021 yılında 288 adet yangında 202 bin 130 hektar ve 2022 yılında 62 adet yangında 15 bin 685 hektar orman alanı yandı.
Orman yangınları ülkemiz ormancılığının öncelikli konuları arasında yer almalıdır. Orman yangınlarının çıkmasına, yayılmasına mani olmak için her türlü fiziki ve beşeri tedbiri almak zorundayız. Orman yangınlarıyla mücadele tekniklerini geliştirmek ve güçlendirmek, yangına müdahale süresini kısaltarak yangın zararlarını en aza indirmek öncelikli görevimiz olmalıdır.”

Ormanların korunması ülkemizin geleceği için önemli
“Orman varlığımız birçok tehditle karşı karşıyadır ancak bu tehditlerin başında insan bazlı etkiler gelmektedir. Ormanlara yönelik yasa dışı müdahalelerin temelinde insan etkeni yatmaktadır. Aşırı ve usulsüz yararlanma, kaçak yapılaşma, tarım ve yerleşim alanları kazanmaya yönelik fiiller, kontrolsüz ve aşırı otlatma vb. hususlar ormanlarımızda kalıcı ve geri dönüşü zor tahribatlar bırakıyor. Bu konuda önemli çalışmalar yapılmakta olup ormanlarımızı korumakta önemli rol alan orman köylülerine verilen destek ve kaynaklar artırılarak halkın ormanlara daha etkili sahip çıkması sağlanmalıdır. Orman köylüsünün sosyo-ekonomik yönden kalkınmasına katkı sağlayarak; yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, gelir kaynakları çeşitliliğinin artırılması ve istihdam sağlanması öncelikli hedeflerimiz arasında yer almalıdır. İklim değişikliğinin etkisiyle kuraklık, sel, fırtına başta olmak üzere çeşitli afetleri yaşıyoruz ve bu afetlerden tarımın etkilenmemesi mümkün değildir. Bu etkileri azaltmak için özellikle orman ve su yönetiminde kalıcı ve akılcı çözümler bularak doğal kaynaklarımızı korumak zorundayız.

Milli gelirden en az payı alan grupta yer alan orman köylülerinin sosyo-ekonomik sorunları bugün de önemini korumakta, insanlarımız mevcut geçim kaynaklarının yetersiz oluşu nedeniyle büyük şehirlere göç etmek zorunda kalmaktadır. Orman köylülerinin gelir düzeyinin geliştirilmesi bakımından kooperatifleşme ne yazık ki istenen seviyeye ulaşamamıştır. Kurulan kooperatifler de yaşadıkları sorunlar nedeniyle etkin hizmet verme konusunda güçlük çekmektedir.

Bir yandan ormanlarımızın korunmasını amaçlayan birtakım tedbirler almak için çaba harcanmakta iken bir yandan da ormanlarımızın talan olmasına fırsat verilmemeli, ülkemizde ormanlar başka amaçlara hizmet etmek için feda edilmemelidir. Dünyanın akciğerleri ve ülkemiz için büyük öneme sahip olan ormanlarımızın daha fazla korunması temennisiyle 21 Mart Dünya Ormancılık Günü kutlu olsun

Okumaya devam edin

Dünya

İyi ki varsın Canan Alime Kocaman

Avatar

Haber

on

Tarihinde sayısız medeniyetin yerleşim merkezi olmuş, geçmişten günümüze bir bütünlük içinde, Müslüman ve Hıristiyan toplulukların yan yana aynı atmosferi paylaşarak önemli bir kültür zenginliği meydana getirdiği yörede, tarihi manastırlar, kiliseler, hamamlar, konaklar ve pek çok Osmanlı döneminden kalma eserlerin yaşayan uluslara adeta rehberlik etmesiyle, günümüzde de insanların ilgisini çekmiş ve burayı bir turizm merkezi haline getirmiştir. Evliya Çelebi’nin de burası için “Bu şehre küçük İstanbul denilse yeridir. İrem bağları gibi süslü bir şehirdir burası” dediği sanayi, kültür ve turizm cennetimiz TRABZON

“İyi ki Varsın yazı dizimde Anadolu coğrafyasında yukarıda bahse konu anlattığım tarihin derin izlerinin destanlaşan ışığında, bu bölge kültüründe yoğrulup, kendi ekinini, girişimcilik felsefesi ile oluşturan Karadeniz den İzmir’ e göç eden bir ailenin ferdi , Canan Alime Kocaman ’a yer verdim.

20 yıl süre ile hem ticaret hem de siyasi alanda başarılı bir kadın girişimci Canan Alime Kocaman, 2002 yılında AK Partinin kurulması ile başta İzmir İl Teşkilatı olmak üzere ,Kadın Kolları Teşkilatı ve sonrasında Bayraklı ana kademe Kurucusu olarak görev aldı.
Ak Parti Teşkilatının Siyaset Akademisi proğramını başarı ile bitirerek,
Kadınlar ile ilgili hemen her alanda “ pozitif ayrımcılık” yaklaşımını benimsemiştir. Alime Kocaman başarısını, özverisini, zekasını, erdemlerini, insan ve memleketine olan aşkını birleştirerek özgün, bütüncül, vizyoner ve ezber bozan bir siyasetçi olarak yürüdüğü yolunda attığı her adımı inançla atıyor.

Canan Alime Kocaman, KOSGEB in düzenlediği Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi ne katılarak ,iş yaşamında ilklere imza attı. 2018 yılında Can Yapı İnşaat Firmasını kurarak İş dünyasına merhaba dedi.

, “Eğer her insan, hayatta kalma bakış açısını bırakıp, birlik beraberlik bakış açısını benimserse, adını ve/veya soyadını yaşatmayı görev edinirse, içindeki azmi ve kararlılığı ile mesleğinde yaşattığı o sevdayı en yakın dostu belleyip onun elinden tutup gittiği her yere götürür ve kararlarına ortak ederse başarı onun olur. .

Memleketimizin her bir karış toprağı, bizlerin hepimizin ve felsefemizin eseridir,” diye belirtmiş hayata bakış açısını. Canan Alime Kocaman diğer bir söyleşisinde de “Ekip ruhumu birleştirip, yalnız ülkem adına çalışmalarla, araştırmalarla kallmadım. Siyasi arena da partimiz teşkilatı ile beraber çeşitli çalışmalar geliştirdik. Kişilerarası ve kurum içi çalışmaları çözümleme üzerine sonuç aldığım uygulamalarımızın üzerine kafa yorduk. Var oluşa kadar indik. Acaba bizler neredeyiz diye kendimize sorduk. Sonunda İzmir’ in bizimle birlikte olması adına çalışmalarımıza devam ediyoruz. Diyor.

Ülkemizde ve dünyada barışın, birliğin, mutluluğun mümkün olduğu her kesimde, 21 yüzyıl vizyonunun ana temasının Barış ve Huzur olduğu dünyamızda kadın istihdamına yönelik uluslararası ilişkileri yöneten siyaseti, barış, birlik ve mutluluk için geliştirdiğim çözümlerimi uygulamaya geçirmekti. Siyasi alanda ,bu hususta çalışmalarımı halen devam ettirmekteyim”
derken.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sadece Türkiye’deki dengeleri, dinamikleri değiştiren ve yönlendiren bir isim olması ötesinde, bir dünya lideri olması nedeni ile onun vizyonunda halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz” vurgusunu yapıyor.

Kadının toplum hayatındaki yerini bilen ve kadını korumanın aileyi korumak olduğunu düşünen Kocaman ’ın toplumda ehemmiyet vererek üzerinde konuların başında ise “kadına şiddet” geliyor. Sivil Toplum Platformlarında konuya ilişkin dikkat çeken ve farkındalık oluşturan çalışmaları var. Fiziksel şiddetin can kayıplarına kadar ulaşan vakalar ile kadının hayatında büyük travmalara yol açtığını düşünerek bu konuda da ciddi savaş veriyor.

Gelenekselliği ve çağdaşlığı aynı hamurda yoğurarak “Ak Kadınlar Platformu ” ilkesini yaratan, büyüten ve geleceğe taşıma hedefi koyan Canan Alime Kocaman aynı zamanda 4 çocuk annesidir.

Biliyoruz ki Canan Alime Kocaman , başarılarının hemen hepsinde, azim ve dirayetinin sonucunda olduğunun idraki içerisinde, İnanıyoruz ki yeni ve daha büyük başarılar için hizmetlerine devam edecek,

Ülkesine olan sevdası, girişimci ruhu, yardımsever kişiliği, siyaset alanında birleştiricilik özelliği ve bilge kişiliği ile toplumun sevgisini ve takdirini almış vasıfları üzerinde bulundurması, gelecekte de insanlık adına faydalı çoğu kapsamlı projelerin hayata kazandıracağını biliyor ve kendilerine, “İyi ki Varsın Canan Alime Kocaman ” diyoruz

Levent Kandemir

Okumaya devam edin

Dünya

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi

Avatar

Haber

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışına katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin stratejik ürünleri arasında yer alan bor madeninin katma değerini, “cevherden mücevhere” anlayışıyla 300 kat artıracak tesisin açılışı vesilesiyle bir arada olunduğunu belirterek, “Yatırım bedeli 80 milyon doları bulan Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi, bu alanda ülkemizin ilk, dünyanın da sayılı işletmelerinden biri olacaktır” diye konuştu.

Bor karbürün, sıcaklık ve mekanik dayanıklılığı itibarıyla birçok farklı endüstriyel uygulamalarda aranan ve tercih edilen bir ürün olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bor karbürün özellikle zırh, aşınmaya dayanıklı mekanik parça üretimi, nükleer tesislerde nötron tutucu gibi uygulama alanlarıyla savunma sanayisinin vazgeçilmezi olduğuna dikkati çekti.

“DÜNYA PAZARLARINDA PAY SAHİBİ OLMAMIZA KATKI SAĞLAYACAK YATIRIMLARIN TAMAMINI DESTEKLİYORUZ”

Uçaklardan taktik araçlara, personel yeleklerinden korunaklı levhalara kadar pek çok yerde bu ürünü görmenin mümkün olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bandırma tesisimizde yapılacak yıllık 1000 ton üretim, kullanıldığı alanlarda da 150 kattan 2 bin kata kadar varan değer artışları sağlamaktadır. Bir başka ifadeyle bu tesis sayesinde Türkiye, sadece sahip olduğu bor madeninin katma değerini yükseltmekle kalmıyor aynı zamanda ülkemiz, dünyanın en sert üçüncü malzemesinin üretiminde ve satışında önemli bir oyuncu hâline geliyor” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü açılışın öneminin, tesisin yatırım ve üretim rakamlarının ötesinde Türkiye’ye sağladığı stratejik katkıyla ilgili olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: “Geçmişte bu tür ürünlerin stratejik önemi dikkate alınmayıp sadece fiyat unsurlarıyla dışarıdan tedariki yoluna gidildiği için kriz dönemlerinde ciddi sıkıntılar yaşadık. Savunma sanayimizin ihtiyaçları başta olmak üzere kritik her üründe maruz kaldığımız gizli açık ambargoların ülkemize yaşattığı vakit ve hamle kayıplarını gayet iyi biliyorsunuz. Bunun için artık her alanda önce kendi ihtiyaçlarımızı karşılayacak, onunla birlikte dünya pazarlarında pay sahibi olmamıza katkı sağlayacak yatırımların tamamını destekliyoruz. Sadece Eti Maden bünyesinde yürütülen çalışmalar bile başlı başına birer başarı hikâyesidir. Bor karbür yanında sıvı karbürden lityum üretimi konusunda da yakında somut adımlar atılacaktır. Aynı şekilde temeli atılan, çeliğin dayanıklılığını artırma başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan ferrobor tesisimiz de bu sene içinde hizmete girecektir.”

Nadir toprak elementleri konusunda iyi bir rezerve sahip olunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eskişehir’de keşfettiğimiz 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervimizi yıllık 1200 ton cevher işleyecek bir tesisle kazanca dönüştüreceğiz. Ham maddeyle başlayıp nihai ürününe kadar uzanacak bir sistemle ülkemizin tüm değerlerini harekete geçirmekte kararlıyız” sözlerini sarf etti.

“ÜLKEMİZİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ ARASINA ÇIKARMA HEDEFİMİZE SIKI SIKIYA BAĞLIYIZ”

Diğer alanlarda da benzeri güzel gelişmeler yaşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada küresel tedarikleri belirli yerlere terk edip sadece fikri mülkiyet haklarının kazancıyla yetinme devrinin geride kaldığını ifade etti.

Amerika’sından Avrupa’sına kadar yüksek istişare ve işletme maliyetleri sebebiyle üretimi angarya görerek uzak coğrafyalara taşıyan her yerde ciddi bir paradigma değişikliğinin başladığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye, hem gelişmiş ülke pazarlarına yakınlığı hem lojistik avantajları hem yetişmiş insan gücü ve ham madde potansiyeliyle küresel üretim merkezlerindeki değişimde avantajlı bir yerde duruyor. Geçtiğimiz 20 yılda eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan sosyal güvenliğe kadar her alanda ülkemize kazandırdığımız güçlü altyapı, bu avantajın temelini oluşturuyor. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkarma hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Ne küresel sağlık ve güvenlik krizleri ne yaşadığımız tabii afetler ne de önümüze çıkartılan diğer engeller bizi bu hedeften uzaklaştırabilir.”

Son yıllarda milletçe zorlu sınamalardan geçildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kovid-19 salgını sebebiyle iki yıl sıkıntı çektik. Tam bu badireyi aşmışken kendimizi faiz, kur, enflasyon şer üçgenine sıkıştırılarak taviz vermeye zorlandığımız bir başka mücadelenin içinde bulduk. Bu sıkıntının da üstesinden gelirken asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yıkıntıları arasında kaldık. Aşırı yağışların sebep olduğu seller deprem bölgemize felaket üstüne felaket yaşattı. Depremlerde ve sellerde yitirdiğimiz canların acıları yüreklerimizi yakıyor. Rabbim, hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin.

Biz, bugüne kadar önüne çıkan hiçbir tehdide, maruz kaldığı hiçbir saldırıya, yaşadığı hiçbir zorluğa teslim olmamış, hepsine karşı da inançla ve cesaretle direnmiş bir milletiz. Bugün de öyle yapıyoruz. Bir yandan depremin enkazını kaldırıyor, diğer yandan geçici barınma alanlarını özellikle kuruyor, öte yandan kalıcı konutların inşasına başlıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların yaralarını sararken umutlarını güçlendirdiklerini, hayata bağlanmalarını temine çalıştıklarını ifade etti.

Sanayicisiyle, esnafıyla, işletmecisiyle, çiftçisiyle deprem bölgesindeki üreticileri destekleyerek istihdamı canlandırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşanan sarsıntıların yol açtığı huzursuzluk yüzünden başka yerlere giden insanlarımız, yavaş yavaş şehirlerine dönüyor. Milletçe yürek yüreğe, kol kola vererek Allah’ın izniyle bu felaketin izlerini de sileceğiz” diye konuştu.

“BAŞARANA KADAR BİZE DURMAK, DİNLENMEK, BAŞKA YÖNE BAKMAK HARAMDIR”

Deprem bölgelerinde vatandaşlardan bir yıl izin istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bize bir yıl müsaade edin, inşallah biz bir yıl içerisinde kalıcı konutları da bitireceğiz. Çadır kentten konteyner kentlere ve bu konteyner kentlerle birlikte bir taraftan da dikkat ederseniz prefabrik kentler yapıyoruz. Üç ayrı çeşit… Derdimiz ne? Derdimiz vatandaşlarımızı açıkta bırakmayalım. Dolaştığımız bu deprem kentlerinde elhamdülillah vatandaşlarımın şu ifadeleri sorumluluğumuzu artırıyor: ‘Baba bizi bunlara bırakma.’ Mümkün mü? Biz bunların ne yapacağını zaten gayet iyi biliyoruz. Bunlara benim vatandaşım, benim insanım bırakılabilir mi ya? Bunların derdi başka. Biz can derdindeyiz, onlar mal derdinde. Onun için de sağ olsun bütün bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım, valilerim, bütün STK’lerimiz, hepsi şu deprem bölgelerinde her gün sabahtan akşama 7/24 çalıştılar, çalışıyorlar. Bizler de Cumhur İttifakı olarak gerek şahsım, gerekse Devlet Bey, birlikte bölgeyi dolaştık, dolaşıyoruz, dolaşacağız. Konutlarıyla, iş yerleriyle, altyapısıyla, üstyapısıyla, yeni, güvenli, huzurlu yerleşim yerleri kurarak, şehirlerimizin tarihî ve kültürel zenginliklerini ihya ederek Türkiye Yüzyılı’na doğru yürümeyi sürdüreceğiz.

İşte bunlar, onlarla uğraşırken bakın biz neyle uğraşıyoruz. Biz de işte bor madeniyle alakalı, onun çeşitlendirilmesinde bor karbürü, bugün bu tesisi, bu dev tesisi açıyoruz. Aramızdaki fark bu. Bütün bunları başarana kadar bize durmak, dinlenmek, başka yöne bakmak haramdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bir kısmında yaşanan sıkıntının çözümü için ülkenin tamamının yatırımıyla, istihdamıyla, üretimiyle ayakta kalması, güçlü olmasının şart olduğunu vurgulayarak, bunun için deprem bölgesindeki şehirleri ayağa kaldırırken ülkeyi hedeflerine yaklaştıracak diğer projeleri de ihmal etmediklerini söyledi.

Milletin 60 yıllık hayali Türkiye’nin otomobilinin bunlardan biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen günlerde Togg’un ön siparişlerinin alınmaya başlandığını, çok kısa sürede de rekor talep oranına ulaşıldığını belirterek, “Ay sonundan itibaren teslimatları peyderpey gerçekleştireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bor karbür üretim tesisinin de bir başka proje olduğunu ifade ederek, “Buradan elde ettiğimiz tecrübeyle Kütahya Emet’te 5 bin ton üretim kapasiteli yeni bir bor karbür tesisi daha kuracağız. Durmak yok, yola devam” diye konuştu.

Karadeniz’de keşfettikleri gazı milletin hizmetine sunma çabasında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Projedeki personelimizin depremzedelerimizin yardımına koşması sebebiyle yaşanan birkaç haftalık gecikmeye rağmen Karadeniz gazını yakında millî sisteme bağlıyoruz. Doğal gaz boru hatlarımızı geliştirme, doğal gaz depolama tesislerimiz bunlardan biridir. Ülkemizi taşıması, ticareti ve üretimiyle bir doğal gaz merkezi yapma yolunda hızla ilerliyoruz. Önümüzdeki aylarda ilk ünitesini devreye alacağımız Akkuyu Nükleer Güç Santralimiz bunlardan biridir. Tüm üniteleri devreye girdiğinde bu nükleer santral, ülkemizin kesintisiz ve dengeli elektrik üretiminde önemli bir role sahip olacaktır. Ana muhalefet, yanındakilerle beraber Akkuyu Nükleer Santrali’ni gezmek istiyor. Arkadaşlara ‘Buyurun gezdirin’ diyorum. Gidiyorlar, geziyorlar, ‘Muhteşem bir eser’ diyorlar. Dönüp geldikten sonra da ‘Yaptırmayacağız.’ diyorlar. Ya bu ne mantıktır? Bu ne kafadır? Bu ne anlayıştır? Dünya, enerjide ‘Yeşil enerjiye nasıl ulaşacağız?’ diye bunun mücadelesini verirken biz yeşil enerji noktasında özellikle gerek doğal gaz gerekse Akkuyu Nükleer Enerji, bütün bunlarla yeşil enerji noktasında adımlar atıyoruz. Bunlar ise ‘Hayır yaptırmayacağız.’ diyorlar. Ben milletime şikâyet ediyorum. Sevgili halkım, sevgili vatandaşım, işte bu ana muhalefet ve yanındakiler, bu ülkede yarın inanın eğer elektrikler bir zamanlar bunların iktidarlarında nasıl kesiliyorsa, nasıl enerjiye hep muhtaç kalmışsak gene bu noktaya düşeriz. Bunlara bu fırsatı ben inanıyorum ki 14 Mayıs’ta benim vatandaşım vermeyecek.

İşte buyurun. Dünyanın en yüksek barajlarından Yusufeli, bunlardan biridir. Yusufeli Barajı bir yeşil enerjidir, bir hidroelektrik santraldir ama bütün bunlarla beraber aynı zamanda bu baraj, sulamada da istenildiği şekilde kullanılacak bir imkândır.”

“YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZI GELİŞTİRME ÇABALARIMIZ ARTARAK DEVAM EDİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin su kaynaklarının önemli bir kısmını son 20 yılda devreye alarak bu alandaki potansiyeli hakkıyla kullanabilir hâle geldiklerini vurguladı.

Güneş ve rüzgâr enerjisinde çok iyi bir yerde bulunulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “GES, RES, bütün bunlarla beraber dünyada artık parmakla gösterilen bir ülke konumundayız. Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı hızla geliştirme çabalarımız artarak devam ediyor. Bu konuda kat ettiğimiz mesafenin en güzel örneği, ülkemizin yenilenebilir enerjide dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmeye hazırlanmasıdır” diye konuştu.

Savunma sanayisinde yakalanan ivmenin bunlardan biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık Türkiye, dünyanın önde gelen savunma sanayi tedarikçileri arasına girdi” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde savunma sanayisinde yerli ve millî potansiyelin yüzde 20 olduğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Şimdi yüzde 80, nereden nereye. İnşallah yakında hep birlikte şahitlik edeceğimiz yeni gelişmeler, yeni müjdelerle bu konumumuzu daha da pekiştireceğiz. Bu örnekleri üretimin her alanına teşmil etmek mümkündür. Hiçbir kaybın, hiçbir tuzağın bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeden devletiyle, milletiyle, dostlarımızla tek yürek, tek bilek olarak yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Başkaları ne yaparsa yapsın. Hangi siyasi hesaplar peşinde koşarsa koşsun, biz Hakk’ın rızası için, halkın rızası için halkımıza aşkla hizmet etmeyi sürdüreceğiz. İnançla, sabırla, dirayetle çalışarak milletimize ne söz verdiysek Allah’ın izniyle hepsini Cumhur İttifakı olarak tek tek hayata geçireceğiz. Türkiye Yüzyılı Vizyonumuzla aramıza hiç kimsenin, hiçbir engelin, hiçbir siyaset mühendisliği projesinin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Rabbim, yar ve yardımcımız olsun. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diye dua ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu duygularla Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin şehre, ülkeye ve sektöre hayırlı olmasını diledi, emeği geçenleri tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, tören alanına gelişinde Eti Maden Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Keleşer, tesis ve ürünlerle ilgili bilgi verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Bor Karbür Üretim Tesisi’nde bulunan Eti Maden Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Keleşer ve beraberindekilere canlı bağlanarak üretimi başlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesisin ülke ve millete hayırlı olmasını dileyerek, “Bundan sonra dünyada bir numara olarak yarışa devam” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışını protokol üyeleriyle gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eti Maden Genel Müdürlüğü’nün Balıkesir’deki Sosyal Tesislerinde, kente gelen depremzedelerle beraber yemek yedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan depremzede çocuklarla sohbet etti.

Okumaya devam edin
Reklamlar
Dünya18 saat önce

TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar : 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nü kutladı

Dünya2 gün önce

İyi ki varsın Canan Alime Kocaman

Dünya2 gün önce

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi

Dünya3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız nice badireyi birliğimizden, beraberliğimizden aldığımız güçle aştık”

Dünya4 gün önce

“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır”

Dünya4 gün önce

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı

Dünya7 gün önce

“Milletimiz, asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi”

Dünya1 hafta önce

“Bir yıl içinde Hatay ve ilçelerini ayağa kaldırmayı planlıyoruz”

Dünya1 hafta önce

“İnsanlarımızın tamamını güvenli konutlara kavuşturana kadar inşa faaliyetlerini sürdüreceğiz”

Dünya1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatay’da 183 bin konut ve 15 bin köy evi yapmayı planlıyoruz”

Dünya2 hafta önce

“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”

Dünya2 hafta önce

“Brunei ile iş birliğimizi ileriye taşıma kararlılığımızı teyit ettik”

Dünya2 hafta önce

Brunei Sultanı Waddaulah Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sierra Leone Cumhurbaşkanı Bio ile görüştü

Dünya2 hafta önce

“Milletimizin bu zor günlerde gösterdiği tarihî dayanışma geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlamıştır”

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAE ile ticaret hacmimizi 25 milyar dolar seviyesine çıkaracağımıza inanıyorum”

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı’na katıldı

Dünya3 hafta önce

“Depremzedelerimizi en kısa sürede kalıcı konutlara kavuşturmak için yoğun gayret gösteriyoruz”

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgemizi tüm illeri, ilçeleri, köyleriyle ayağa kaldıracağız”

Dünya3 hafta önce

“Depremin yaralarını bir yıl içinde büyük ölçüde saracağız”

Dünya4 hafta önce

“Gaziantep’i tarihî kimliğini koruyarak daha güçlü şekilde ayağa kaldıracağız”

Dünya4 hafta önce

“Şehirlerimizin tamamını yeniden ayağa kaldıracağız”

Dünya4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da depremlerden etkilenen bölgeleri ziyaret etti

Dünya1 ay önce

Türkiye Tek Yürek ortak yayını ile asrın dayanışması! AFAD ve Kızılay’a deprem için bağış gecesi

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya Başbakanı İbrahim ile görüştü

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ,“Hiçbir vatandaşımızı maddi-manevi açıdan sahipsiz bırakmayacağız”

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret etti

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın cenaze törenine katıldı

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavi gören depremzedeleri ziyaret etti

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim ile bir araya geldi

Dünya1 ay önce

Şanlıurfa | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu

Dünya1 ay önce

Diyarbakır | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu

Dünya1 ay önce

Malatya | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu

Dünya3 sene önce

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Demet PEKER;

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Nalan ÖZKAN

Dünya2 sene önce

Türkiye’nin Genç Patronları ; Ebru ÖZDEMİR

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Sibel GÖZÜYUKARI

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Filiz YILDIRIM

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Meliha KARAMAN

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Buse ALUÇ

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Ali Nihat GÖKYİĞİT

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Ayşegül ABACI

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Açelya ELMAS

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Filiz AKKAŞ

Dünya2 sene önce

Emel Uslu ATİK’le ZİRVE YOLUNDA

Dünya3 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nı ziyaret etti

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

Dünya2 sene önce

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

Dünya2 sene önce

Burak Elmas, Galatasaray kulübünün 38. başkanı oldu

Dünya3 sene önce

ASTOP, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’e “Üstün Hizmet ve Başarı Beratı” verdi.

Dünya4 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

Dünya4 sene önce

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

Dünya2 sene önce

ULUSLARARASI GİRİŞİMCİLİK VE İNOVASYON ZİRVESİ İSTANBUL’DA GERÇEKLEŞTİ

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın ; Mehmet Cengiz

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

Dünya2 sene önce

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Dünya2 sene önce

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank : Türkiye artık savunma sanayii ihraç edebilen bir ülke

Dünya4 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

Gündem4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Reklamlar

Son Dakika Haber