Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Almanya ile bölgesel konularda yakın iş birliği içerisinde çalışmayı önemsiyoruz”

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Almanya ile bölgesel konularda yakın iş birliği içerisinde çalışmayı önemsiyoruz. Bölgemizdeki son gelişmeler, Türkiye’nin başta güvenlik ve enerji olmak üzere birçok alanda anahtar role sahip olduğunu ispatlamıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Olaf Scholz ile baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.

Konuşmasında, Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz’un Türkiye’ye ilk resmî ziyaretini gerçekleştirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendisine ve heyetine bir kez de sizlerin huzurunda hoş geldiniz diyorum. Son derece dinamik ve güçlü olan Türk-Alman ilişkilerinin boyutları ve yoğunluğu emsalsizdir. Sayın Şansölye ile yakın diyalog ve iş birliğimizi sürdürmekte kararlıyız” diye ekledi.

Görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra ağırlıklı olarak Ukrayna ve Rusya bağlamındaki gelişmeleri ele aldıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “NATO müttefiki iki ülke olarak müşterek görüş ve endişelere sahip olduğumuzu teyit ettik. Bir yandan Avrupa güvenliğine yönelik zaruri önlemleri alırken, diğer yandan çözüme yönelik diplomatik çabaların hızlandırılması gerektiği hususunda mutabık kaldık” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin tarafları bir araya getirme ve diyaloğun tesisi noktasında önemli ilerlemeler kaydedilmesine yardımcı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gayretlerimiz sonucu Rus ve Ukrayna Dışişleri Bakanları Dışişleri Bakanımın da katılımıyla Antalya’da bir araya geldi. Savaşın devam ettiği bir ortamda bu toplantının düzenlenmesi bile diplomasinin hanesine kaydedilmiş önemli bir başarıdır. Kalıcı ateşkesin tesisi konusundaki çabalarımızı yılmadan sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

“İKİLİ TİCARET HACMİMİZİ 50 MİLYAR DOLARA TAŞIMAKTA KARARLIYIZ”

“Bugün yaptığımız görüşmelerde, gündemimizdeki ikili ve diğer birçok meseleyi de değerlendirdik” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İçinden geçtiğimiz bu çalkantılı dönemde Almanya’yla mevcut yüksek düzeyli istişare mekanizmalarımızın canlandırılması gerektiğine inanıyorum. Ve Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızda da şimdi sıra Almanya’da, inşallah dışişleri bakanlarımız birbirleriyle görüşmek suretiyle en yakın zamanda Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızı Türkiye’de gerçekleştireceğiz. G-20 üyesi ülkeler olarak ekonomik ortaklığımızı yeni küresel düzende daha da ileri taşımamız ortak menfaatimizedir. Almanya, Türkiye’nin ihracatta ilk ve ithalatta ikinci sıradaki ortağıdır. 2020 yılında 38 milyar dolar civarında gerçekleşen ikili ticaret hacmimiz, 2021 yılında 41 milyar doları aşmış vaziyette. Bu rakamı en kısa sürede 50 milyar dolara taşımakta kararlıyız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İş birliğimizin yenilenebilir enerji, iklim değişikliğiyle mücadele, yeşil dönüşüm, yapay zekâ ve dijitalleşme gibi yeni alanlarda da yoğunlaşmasının bu hedefe ulaşmamıza yardımcı olacağına inanıyorum. İlişkilerimizin önemli bir veçhesini de insani boyut teşkil ediyor. Turizmde bu sene salgın öncesi dönemin rakamlarının yakalanmasına çalışıyoruz. Malum bizim turizmdeki etkin iki ülkemiz; bir Rusya, iki Almanya idi. Ve Almanya ile olan bu turizmdeki münasebetlerimizi yine aynı kararlılıkla devam ettireceğimize inanıyorum. Almanya’daki 3 milyonluk Türk toplumunu, ülkelerimizi birbirine daha da yakınlaştıran ortak bir zenginlik olarak görüyoruz. Geçen sene Ekim ayında Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması’nın 60. yıl dönümünü idrak ettik. Bu yıl dönümü Almanya’nın kalkınmasına, çok kültürlü ve müreffeh bir ülke hâline gelmesine önemli katkı sunan Türklerin emeklerinin bir kez daha takdir edilmesi bakımından güzel bir fırsat teşkil etti. Kovid-19 salgınıyla mücadelede Özlem Türeci ve Uğur Şahin hem Almanya’nın hem Türkiye’nin gururu oldular.14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle kendilerini bir kez daha tebrik ediyorum. Bundan sonra da Avrupalı Türkleri her alanda teşvik etmeyi sürdüreceğiz.”

“Almanya ile bölgesel konularda yakın iş birliği içerisinde çalışmayı önemsiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bölgemizdeki son gelişmeler, Türkiye’nin başta güvenlik ve enerji olmak üzere birçok alanda anahtar role sahip olduğunu ispatlamıştır. Almanya’nın, Avrupa Birliği içinde lider konumdaki ülkelerden biri olduğu tartışmasızdır, şüphesizdir. Türkiye-AB ilişkilerinin ilerletilmesinde Alman dostlarımızın yapıcı tutum ve desteğinin devam edeceğine inanıyorum.”

Özellikle eğitim-öğretim alanında İstanbul’daki Türk Alman Üniversitesinin çok önemli, ciddi bir sıçrama tahtası olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu da Sayın Şansölye ile özellikle görüştük. O da Türk-Alman Üniversitesinde bir ilahiyat fakültesi kurulması ama aynı şekilde Türk-Alman Üniversitesinin Almanya ayağının da tensip edecekleri eyalet veya şehir orada hemen süratle onun adımının da atılmasını ben kendilerine de teklif ettim. Zaten sözleşmenin altyapısında, içeriğinde de bu var. Mevcut ve bu adımı da atmak suretiyle bir an önce Almanya ayağında da bir Türk Alman Üniversitesini kurmamız, oradaki özellikle ilahiyat konusunda da bir açığın giderilmesinde çok fayda sağlayacaktır. Ve bu konuyla ilgili olarak da Sayın Şansölye bunu da inceleyecekler ve adımı buna göre atacağız. Ve ben, özel temsilciler noktasında da iki arkadaşımızı görevlendirdim. Daha önce yine görevli olan İbrahim Kalın Bey görevine devam edecek ama İbrahim Kalın Bey ile bir de Çağatay Bey de milletvekilimiz yine bu çalışmayı yürütecekler. Aynı şekilde Sayın Şansölye de görevlendireceği iki kişiyle bu adımları atmış olacağız.”

Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz’un açıklamalarının ardından da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Şansölye’nin samimi, gönlünü açmak suretiyle yaptığı değerlendirmeleri her iki ülke açısından da önemli buluyorum. Bu bakımdan yaptığımız görüşme hakikaten çok samimi bir hava içerisinde geçti. Bundan sonraki süreçte de özellikle Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı öncesinde tabii ilgili bakan arkadaşlarımızın yapacakları çalışmalar, bizim özel temsilcilerimizin muhataplarıyla yapacağı görüşmelerle bir ön hazırlık yapılacak ve Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı’na da inanıyorum ki çok daha farklı bir şekilde gitme imkânını bulacağız” ifadelerini kullandı.

“İKİ NATO ÜLKESİ OLARAK BİRLİKTE NELER YAPABİLİRİZ BUNUN DEĞERLENDİRMESİNİ YAPTIK”

Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz, askerî iş birliğinden bahsettiniz, Şansölye, NATO partnerlerinin birlik olması gerektiğini söyledi. Siz Rusya’dan hâlâ silah alacak mısınız? Bunun dışında Batı’nın yaptırımlarına katılacak mısınız?” şeklindeki soru üzerine, şunları söyledi: “Askerî derken NATO’daki iş birliği ne demektir? NATO’daki iş birliği aynı zamanda askerî dayanışmanın teşekkül ettiği bir kurumdur NATO. Burada ağır silahlardan tutunuz da uçaklara varıncaya kadar her şeyi NATO’da ne yaparsınız? Kullanırsınız. Biz şu anda NATO’da Almanya’yla iki ortağız, iki önemli NATO ülkesiyiz. Dolayısıyla herhalde bunu aramızda değerlendirmek hele hele bu süreçte büyük önem arz etmektedir. İki NATO ülkesi olarak birlikte neler yapabiliriz, ne gibi eksiklerimizi yine aynı şekilde gideririz, bunun değerlendirmesini yaptık.”

Türkiye’nin Rusya’dan aldığı silahlara ilişkin ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar tabii aldığımız silah veya silahlar var, şu andaki şartlar içerisinde gelecek ne gösterir onu şu anda konuşmak herhalde erken olur ama şartlar ne getirir, ne götürür bunu görmemiz lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Sayın Zelenskiy ile de Sayın Putin ile de dostluğumuzu aynen korumak durumundayız. Ancak şunu da söyleyeyim; yaptırımlara gelince, Birleşmiş Milletler kuralları içerisinde ne gerekiyorsa biz şu ana kadar onu yaptık ve NATO üyesi ülkelerin yapmadıklarını biz Rusya’ya rağmen Ukrayna’ya yaptık, o desteğimizi sürdürdük. İnsani yardımlarımızı da yine aynı şekilde şu anda 50’yi aşkın tırı biz Ukrayna’ya gönderdik, göndermeye de devam ediyoruz.” diye konuştu.

ALMANYA FEDERAL CUMHURİYETİ ŞANSÖLYESİ SCHOLZ: “TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİMİZDEKİ BÜYÜK POTANSİYELİ DAHA İYİ DEĞERLENDİRMEK İSTİYORUZ”

Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz da konuşmasında, Türkiye-AB ilişkilerine dair, “Türkiye ve AB iş birliği içindeler. Gelecek için bazı planlarımız var. Örneğin üst düzey diyalog formatlarını yürürlüğe sokacağız. Gümrük Birliği konusunda da müzakerelerimiz sürecek” dedi.

Türkiye ve AB’nin, göç ve mülteciler konusundaki iş birliğinin de çok önemli olduğunu kaydeden Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, “Şu anda Ukrayna konusunda görüyoruz ki bu konular bitmiyor ve şiddet yaşandığı sürece maalesef hâlâ insanlar göç edecek, güvenli yerler arayacak” diye konuştu.

Görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Türkiye ile Almanya arasında ekonomik iş birliğini de ele aldıklarını belirten Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, şöyle devam etti: “Ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine Sayın Cumhurbaşkanı da değindi. Somut olarak görüşme formatları üzerinde karara vardık. İki tarafın da yararına olacaktır bu. Sadece Almanya ile Türkiye arasında değil, aynı zamanda AB ile Türkiye arasında elbette enerji alanında iş birliği çok önemli.”

Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, ikili ilişkilerin iyi olduğunu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde ilişkilerinin geliştirilmesi konusunu ele aldıklarını ifade ederek, “İlişkilerimizdeki büyük potansiyeli daha iyi değerlendirmek istiyoruz. Benim hükûmetim bunun sorumluluğunu üstlenmiş durumdadır” dedi.

Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin önce ateşkes, daha sonra barışa ulaşmak için adım attıklarını belirterek süreçte varılacak anlaşmanın Ukrayna’nın kabul edebileceği bir anlaşma olması gerektiğinin altını çizdi.

“Müzakereyi biz yapmayacağız” diyen Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, “Biz konuşurken Ukrayna’ya yardım etmek için konuşuyoruz. Fakat Ukrayna kendisi için neyin doğru olduğuna karar vermeli” dedi.

Ukrayna’ya atılan her füzeyle Rusya’nın, uluslararası toplumun birliğinden ayrıldığının göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, “Rus Devlet Başkanı’na çağrıda bulunuyoruz. Artık durun diyoruz. Ve sadece diplomatik bir çözüm olabilir diyoruz” diye konuştu.

Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, Almanya ve Türkiye’nin, kendisini savunmasını için Ukrayna’ya destek verdiğini hatırlatarak, “Özellikle Montrö Anlaşması uyarınca Boğazlar’ın savaş gemilerine kapatılmasının önemli bir katkı olduğunu düşünüyoruz. Bunun için teşekkür borçluyuz” ifadelerini kullandı.

Ukrayna’da yaşanan gelişmeleri üzüntüyle karşıladıklarını belirten Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, “Sayın Cumhurbaşkanı ve ben, bu saldırı konusundaki endişelerimiz konusunda hemfikiriz. Ve en kısa zamanda bir ateşkese ulaşılması konusunda da bunun gerekliliği konusunda da güvenli siviller için güvenli koridorların sağlanması gerekir ki, tehlikeli bölgelerden çıkabilsinler” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptıkları görüşmenin iki taraf arasında gerçekten iyi bir iş birliği ve ilişki olduğunun göstergesi olduğuna işaret eden Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, mevcut durumda savaş yaşanan bir dönemde bir araya geleceklerini kimsenin düşünemeyeceğini söyledi.

Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile taraflarla yaptıkları görüşmeler hakkında bilgi alışverişinde bulunduklarını aktararak, “Fransız Cumhurbaşkanı’yla olsun Sayın Zelenskiy ile olsun görüşmelerimiz oldu. Bu görüşmelerin sürdürülmesi için elimizden geleni yapmalıyız. Fakat artık sonuçların elde edilmesi ve silahların susması da en önemlisi” diye konuştu.

Ukrayna’yla Rusya arasındaki görüşmelerin son derece önemli olduğuna dikkati çeken Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, “Türk müttefiklerimizin de diplomatik bir çözüme katkıda bulunmak istemelerini çok olumlu karşılıyoruz. Türkiye’de de iki ülkenin (Rusya ve Ukrayna) dışişleri bakanları arasında görüşmelerin yapılması çok yararlı olmuştur” dedi.

Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, Ukrayna’dan kaçan milyonlarca insana destek olmak istediklerini belirterek, “Aynı zamanda biz destek olmaya çalışıyoruz. Şu anda 1,7 milyon mülteci, Polonya’ya geldi, Almanya’ya 100 binden fazla geldi. Ukrayna’dan çok sayıda üçüncü ülke vatandaşı da kaçıyor. Bu sorumluluk hepimiz de hepimiz bu konuda destek olmalıyız” ifadesini kullandı.

Ukrayna’da yaşananların uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğine işaret eden Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, şöyle devam etti: “En kısa zamanda silahların susması gerekiyor. Bizim için önemli olan husus; Ukrayna’nın egemenliğinde toprak bütünlüğünün sağlanması, korunmasıdır. NATO nezdinde iş birliği içinde olmamız son derece önemli. Şu anda değişmiş bir güvenlik durumuyla karşı karşıyayız. Biz, NATO’nun doğu sınırındaki ülkelerde güçlerinin yoğunlaştırılacağı yönünde bilgi verdik. Burada hava polisi uygulaması da Almanya tarafından yürürlüğe konulacak.”

Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, hukukun şiddetle ihlal edilmesinin kendilerinin de güçlü olması gerektiğini gözler önüne serdiğini vurgulayarak, “Bu nedenle federal ordumuz için 100 milyar avroluk bir ilave fon konusunda karar verdik ve böylece güvenliğimizi birlikte sağlamamız gerekiyor” dedi.

Almanya olarak bundan sonra elektriği yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamak istediklerini belirten Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, rüzgâr enerjisinin de içinde olduğu farklı kaynakları devreye sokmak istediklerini belirtti.

Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, “Bu konuda başka ülkelerle de uzun vadeli iş birliği istiyoruz. Özellikle hidrojen konusunda ithalat yapmak durumundayız. Rusya’ya bağımlı olmamak için kaynakları farklı ülkelerden de sağlamalıyız. Böylece kendi kararlarımızı bağımsız verebiliriz” diye konuştu. Bölgesel iş birliklerinin artık çok daha fazla önem kazandığını belirten Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, Türkiye’nin İsrail ve Yunanistan ile geliştirdiği ilişkileri memnuniyetle karşıladığını kaydetti.

Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, Almanya’da çok fazla Türk kökenli insanın yaşadığına dikkat çekerek, “Onlar artık bizim toplumumuzun önemli bir unsurudur. Federal hükûmette ve mecliste çok fazla Türk kökenli temsilcilerimiz, vekillerimiz var. Onların Alman politikalarına yaptıkları katkılardan çok mutluyum” dedi.

Almanya’nın, Türkiye’nin Rusya’ya yönelik tarafsız kalıp kalmaması konusundaki tutumuna ilişkin Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, “Türkiye, bu saldırıya, savaşa karşı olduğunu açıkça ifade etti. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savundu, sadece insani yardım değil silah da gönderdi. Bu konuları tartıştığımızda bunları göz önünde bulundurmalıyız” ifadesini kullandı.

Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, AB ve ABD’nin Rusya’ya karşı aldığı yaptırım kararlarının beklediğinden çok daha dramatik sonuçlar getirdiğini belirterek, “Yaptırımların sonuçları, Rusya’da her yerde hissediliyor artık. Bunu tabii ki ilk önce ateşkese ulaşmak için, daha sonra barışa ulaşmak için yapıyoruz. Ulaşılacak bir anlaşma, Ukrayna’nın kabul edebileceği bir anlaşma olmalı” değerlendirmesinde bulundu. Ukrayna’nın bir millet olduğu gerçeğinin açıkça kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, “Hangi dili konuşurlarsa konuşsunlar vatanlarını savunuyorlar” dedi.

Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, Almanya’nın eski Şansölyesi Angela Merkel’in insan hakları konusunu görmezden geldiği eleştirilerine ilişkin “Sayın Merkel’e bence haksızlık ediyorsunuz. İnsan hakları söz konusu olduğunda hiçbir zaman gözünü kapatmamıştır, onu savunmalıyım” görüşünü dile getirdi.

Merkel döneminde, AB’nin Türkiye ile mülteciler konusunda anlaşmasının hiçbir zaman unutulmaması gerektiğinin altını çizen Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, şunları kaydetti: “Milyonlarca mülteci, Türkiye’ye sığındı. İmzaladığımız mülteci anlaşması, Türkiye’ye bu görevleri yerine getirmesinde destek olmayı söz konusu ediyor. Bu anlaşma, mültecilerin yararına imzalanmıştır. Sayın Merkel de bunu hep bu şekilde gördü. Bizim gerçek görevimiz, sadece ülkelerimize mülteciler geldiğinde değil onlara dünyanın her yerinde mülteci sorunu olduğunda sorumluluğu üstlenmek, sadece komşularımız da değil Afrika’da da bu tür olaylar yaşanıyor. ‘Bize gelmedikleri sürece bu sorun bizi ilgilendirmiyor’ diyemeyiz. Bu nedenle Türkiye ile olan sözleşme gibi bu tür sözleşmelere ihtiyacımız var.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Deutsche Welle (DW) kanalına lisans verilmesi konusunu da görüştüğünü aktaran Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, “(Deutsche Welle) Onların bağımsız bir şekilde yayın yapmamalarını istiyoruz. Bizim amacımız bunu sağlamak” dedi.

Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, Almanya’nın NATO müttefiki Türkiye’ye bazı askerî malzemelerin satışına getirdiği kısıtlamalara ilişkin soruya, “NATO’da çok yakın bir iş birliği hâlindeyiz” cevabını verdi. Bu iş birliğinin gittikçe önem kazandığını vurgulayan Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, şöyle devam etti: “Örneğin ileri güç konusunda NATO’nun batı cephesindeki güçlerimizi geliştirmek istiyoruz ve bunları daha da geliştireceğiz. Federal Ordu içinde NATO bütçesine 50 milyar avroluk bir katkı sağlıyoruz ve bütçemizde ek bir fon da ayırdık. Almanya’da keskin bir savunma ihracatı politikamız var. Bu kurallarımız son derece keskindir. Yasayla tespit edilen bir çerçeve içinde hareket etmek durumundayız.”

Almanya’nın NATO eliyle Ukrayna’ya silah yardımını engellediği yönündeki eleştiriler hakkındaki soru üzerine Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz, “Müttefiklerimiz ve Almanya olarak Ukrayna’nın kendini savunması için maddi açıdan da destek olduk. 2014’ten bu yana Ukrayna’ya mali yardım yaptık savunma konusunda. Bunu gelecekte de sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Savunma silahları gibi silahlarla destekte bulunduk” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak basın toplantısının ardından Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Scholz onuruna akşam yemeği verdi.

Dünya

“Hollanda ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçleniyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısı

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte Vahdettin Köşkü’nde baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin başında, Hollanda Başbakanı Rutte’yi, heyet üyelerini ve basın mensuplarını selamladı.

Hollanda Başbakanı Rutte’yi ve heyetini İstanbul’da misafir etmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye-Hollanda Dostluk Anlaşması’nın 100’üncü, İş Gücü Anlaşması’nın ise 60’ıncı yılını idrak ediyoruz. Böyle bir dönemde gerçekleşen ziyaret ikili ilişkilerimiz açısından ayrı bir anlam taşıyor” diye konuştu.

“İKİLİ TİCARETİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 13 MİLYAR DOLARI BULDU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki münasebetlerin geçmişinin 400. yılı aştığını anımsatarak, şöyle devam etti: “Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor. Hollanda, Türkiye’deki en büyük yabancı yatırımcı ülke konumundadır. Girişimcilerimiz ise Hollanda’da 6 milyar avro değerindeki yatırımlarıyla yaklaşık 80 bin kişiye istihdam sağlıyor. İkili ticaretimiz geçtiğimiz sene 13 milyar doları buldu. Bu rakamı ilk aşamada 15 milyar dolara, ardından da 20 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Savunma sanayi, yeşil ve dijital dönüşüm ile enerji sektörlerinde tesis edeceğimiz yeni ortaklıklar bu hedefe ulaşmamıza yardımcı olacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik çalışmaların bir an önce başlatılmasının önemli olduğunu belirterek Türkiye olarak bu duruma atfettikleri ehemmiyete görüşmede bir kez daha dikkati çektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yle ilişkilerini, hakkaniyet ve stratejik perspektifle ele alması noktasında Hollanda’nın desteğini beklediklerini dile getirdi.

“GAZZE’DE DEVAM EDEN KATLİAMLARIN DURDURULMASI VE KALICI ATEŞKESİN TEMİNİ BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR”

Hollanda Başbakanı Rutte ile başta Gazze ve Ukrayna özelinde ortak güvenliği ilgilendiren gelişmeler hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Gazze’de devam eden katliamların durdurulması ve kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Bölgeyle temaslarında ateşkes, barış ve istikrar için gereken adımların atılması yönündeki beklentilerimizi vurguladık. Terörle mücadele konusu da istişarelerimizin en öncelikli başlıklarından biriydi. Türkiye’nin bölücü terörle mücadele noktasında ödediği ağır bedeller ortadadır. Aralarında çocukların, kadınların, sivillerin ve güvenlik güçlerimizin olduğu binlerce vatandaşımızı PKK’nın saldırılarında kurban verdik. Müttefiklik hukukuna uygun biçimde PKK ve uzantıları başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilmemesi gerektiğini ifade ettim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temmuz ayında Washington’da gerçekleştirilecek NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi ile hazırlıklarının da gündemlerinde yer aldığını belirterek, ittifak içerisindeki dayanışmayı ve müttefikler arasındaki insicamı sağlamanın öncelikle NATO Genel Sekreteri’nin görevi olduğunu ve bu kapsamda bu göreve aday olan Hollanda Başbakanı Rutte ile yeni NATO Genel Sekreteri’nde ne tür hasletleri görmek istediklerini paylaştıklarını ifade etti.

Müstakbel genel sekreterin, NATO’nun Avrupa Atlantik Güvenliği’nin sağlanmasındaki asli konumunun korunmasına öncelik vermesi gerektiğini beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ayrıca müttefikler arasındaki savunma sanayi alanındaki yaptırım, kısıtlama ve engellemelerin ortadan kaldırılmasında, tıpkı Sayın Stoltenberg gibi yoğun ve güçlü çaba sarf edilmesi şarttır. Bu hususları genel sekreterlik için adaylığını açıklayan Romanya Cumhurbaşkanı Sayın Iohannis’le ayrıca geçtiğimiz hafta talebi üzerine yaptığım telefon görüşmesinde paylaştım. Bu sürece, kararımızı stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte’ye ziyaretleri için bir kez daha teşekkür ettiğini sözlerine ekledi.

HOLLANDA BAŞBAKANI RUTTE: “NATO’NUN GÜNEY KANADININ TÜRKİYE’NİN LİDERLİĞİNE İHTİYACI VAR”

Hollanda Başbakanı Rutte de konuşmasında görüşmede, gündemde yer alan konuların ele alındığını söyleyerek ikili nitelikte konular olduğunu ancak jeopolitik önem taşıyan meselelerin de konuşulduğunu kaydetti ve “Türkiye belirleyici bir rol oynuyor. Bunu yaparken de Gazze’deki durumu çözmeye yönelik çabalar sarf ediyor. Aynı zamanda Ukrayna’daki bu korkunç savaşla ilgili de çabaları var. O bakımdan siz önemli bir rol oynamaktasınız” diye konuştu.

Türkiye’nin bu ihtilafları çözüme kavuşturma gayreti içerisinde olduğunu vurgulayan Hollanda Başbakanı Rutte, “Türkiye jeopolitik bir aktör. Türkiye’nin (bölgede) çok etkisi var” dedi.

Hollanda Başbakanı Rutte, Türkiye ve Hollanda ilişkilerinin uzun yıllara dayandığını dile getirerek, görüşmede Gazze ve Ukrayna dahil olmak üzere birçok meselenin konuşulduğunu aktardı.

NATO Genel Sekreterliğine adaylığının söz konusu olduğunu söyleyen Hollanda Başbakanı Rutte, şunları kaydetti: “Türkiye NATO’da çok önemli bir müttefik. ABD’nin ardından Türkiye NATO bünyesindeki en büyük ikinci askerî gücü temsil ediyor. Türkiye zorlu bir bölgede, zor komşuları olan bir coğrafyada yer alan bir ülke. Maalesef gündeminde terörizm var.”

Görüşmede terörle mücadelenin de ele alındığını kaydeden Hollanda Başbakanı Rutte, “Bütün bu bölgede ve genel transatlantik ilişkilerinin istikrarı bakımından NATO’nun güney kanadının Türkiye’ye ihtiyacı var, Türkiye’nin liderliğine ihtiyacı var” ifadesini kullandı.

Hollanda Başbakanı Rutte’nin konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yolculuğunda kendisine başarılar diledi.

Okumaya devam edin

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile görüştü

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti.

Okumaya devam edin

Dünya

“Elimizdeki tüm imkânlarla Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz”

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında hepimiz çaba harcamalıyız. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkânlarla Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamlarken, kalbi Kudüs ve Filistin için atan parlamenterleri ülkede ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.

Katılımcılara, “Medeniyet, tarih ve kültür şehri güzel İstanbul’umuza hepiniz hoş geldiniz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konferansın hayırlara vesile olmasını diledi.

Afrika’dan Asya’ya, Amerika’dan Avrupa’ya kadar dünyanın dört bir yanındaki bütün Kudüs sevdalılarına selamlarını ve sevgilerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin şahsında Filistin davasını kendi meselesi görüp destek veren, Kudüs’e ve Filistin’e sahip çıkan tüm parlamenterlere teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç gün sürecek konferansta gerçekleştirilecek istişarelerin, temas ve ziyaretlerin başarılı geçmesini temenni ederek, şöyle konuştu: “Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’nun kuruluşundan bu yana geçen sürede önemli bir boşluğu doldurduğunu memnuniyetle müşahede ettik. Türkiye-Filistin Dostluk Grubu himayelerinde 34 ülkeden 157 üye ile dokuz yıl evvel başlayan girişim bugün 2 bin üyeye ulaştı. Platform faaliyetleriyle, toplantı ve konferanslarıyla, farklı alanlardaki çalışmalarıyla Filistin davasının küresel ölçekte sesi ve nefesi oldu. Birleşmiş Milletler kararlarına, prensiplerine, uluslararası normlara uygun olarak Kudüs ve Filistin’e hizmet eden siz kardeşlerimi tebrik ediyorum.”

“HİÇBİR GÜÇ KALBİMİZDEN KUDÜS SEVGİSİNİ SÖKEMEZ”

Müslüman olmanın, Müslümanca yaşamanın, hakkı, hukuku ve adaleti cesaretle savunmanın zor olduğu günlerden geçildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilhassa ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın mahremiyetine, tarihi statüsüne ve kutsiyetine yönelik tacizler giderek artıyor. İşgalci İsrail tarafından Kudüs’ün kadim kimliği adım adım yok ediliyor. Kandan ve gözyaşından beslenen haçlı zihniyetinin tekrar hortlatılmak istendiğini görüyoruz. Haçlı seferleriyle yakılıp yıkılan Kudüs’ü tekrar ayağa kaldıran ve dört asır boyunca bir esenlik diyarı hâline dönüştüren ecdadın torunları olarak Filistin’de yaşanan menfi, müspet her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Resulü Ekrem Efendimizin aleyhissalatu vesselam, şu tavsiyesi Kudüs davasında ecdadımız gibi bizim de rehberimizdir; ‘Beytü’l-Makdis’e gidin ve orada namaz kılın. Şayet oraya gidemez ve orada namaz kılamazsanız oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin.’ Evet, Mescid-i Aksa bizim sadece ilk kıblemiz değildir. Aynı zamanda Hazreti Nebi’nin ve ondan önce gelen peygamberlerin de bize emanetidir. Kudüs-ü Şerif’in her köşesinde bu kutlu beldeye 400 yıl boyunca büyük sevda ile hizmet etmiş kahraman ecdadımın izi, eseri ve mührü vardır. Kimse bu izleri silemez, hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gerçeği yeniden ifade etmek istediğini ve Türkiye olarak “La ilahe illallah, İbrahim halilullah” lafzında sembolleşen kuşatıcı anlayışla Kudüs’e sahip çıkmayı görev bildiklerini söyledi.

Son bir asırdır Haçlı heveslileriyle siyonist yayılmacılık arasında sıkışan Kudüs-ü Şerif’i tüm insanlık için tekrar bir darüsselam hâline getirmek için tüm güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs’ü savunmanın insanlığı savunmak, barışı savunmak, farklı inançlara saygıyı savunmak olduğu inancıyla mücadelemizi azimle sürdürüyoruz. İnsanlık ve barış adına yürüttüğümüz bu kutlu mücadeleye destek veren Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’na şükranlarımı sunuyorum. Rabbim emeklerinizi zayi eylemesin diyorum” diye konuştu.

“GÜNÜMÜZÜN HİTLER’İ VE NAZİLERİ GAZZE’DE 15 BİNDEN FAZLA ÇOCUĞU ÖLDÜREN KATİLLERDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir asırdır toprakları aşama aşama işgal edilen Filistin halkının bugün tarihin en vahşi zulümlerinden birine maruz bırakıldığını vurgulayarak şöyle devam etti: “Buradan, mücadeleleriyle Kudüs’le beraber tüm insanlığın onuruna da sahip çıkan Filistinli kahramanlara bir kez daha selamlarımı gönderiyorum. İşgalci zalimler karşısında dik duran Filistin’in yiğit evlatlarını ülkem ve milletim adına saygıyla selamlıyorum. Dünyanın dört bir yanında Filistin ve Gazzeli kardeşlerimizle dayanışma sergileyen, vicdan sahibi tüm insanlara teşekkür ediyorum. 7 Ekim’den (2023) bu yana yaşananları anlatmaya artık kelimeler yetersiz kalıyor. Modern dönem firavunlarını görmek isteyen hiç uzağa gitmesin, son 203 gündür 35 bin Filistinliyi acımasızca katledenlere baksın. Günümüzün Hitler’i ve Nazileri Gazze’de 15 binden fazla çocuğu öldüren katillerdir. Netanyahu kendisinden önceki caniler gibi adını ‘Gazze Kasabı’ olarak tarihe utançla yazdırmıştır. Alnına yapışan bu kara leke ne yaparsa yapsın çıkmayacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şekilde konuşunca birilerinin rahatsız olduğunu belirterek “Cürmü yüzüne söylenen her suçlu gibi İsrail yönetimi de antisemitizmle itham ederek bizi susturabileceğini zannediyor” ifadesini kullandı.

İsrail’in elindeki basın ve lobi gücüyle Gazze’de işlediği cinayetlerin üstünü örtebileceğini düşündüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan onlara şu hakikati tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum; ne yaparsanız boş ne kadar uğraşsanız da beyhude. Tayyip Erdoğan’ın kalbine de kavline de zincir vuramazsınız. Sizin tehditlerinize ve baskılarınıza asla boyun eğmeyiz” dedi.

“HİÇ KİMSE BİZDEN SOYKIRIMA SESSİZ KALMAMIZI BEKLEYEMEZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ey Netanyahu, duam şu; Ya Rab, Kahhar ismi şerifinle tecelli ederek başta Netanyahu olmak üzere bu siyonistleri kahru perişan eyle. Birileri dönse de biz yolumuzdan dönmeyiz, dönmeyeceğiz. Çünkü biz Allah’a ve hesap gününe inanıyoruz. Biz şartlara göre, esen rüzgâra göre, konjonktüre göre sözünü, duruşunu, tavrını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Bu kutlu yola ömrümüzü adadık. Yarım asırlık siyasi hayatımız boyunca bedel ödemekten asla çekinmedik. Biz birilerine şirin gözükmeksizin değil ‘Filistin bir sınav kâğıdı, her mümin kulun önünde’ diyen merhum Cahit Zarifoğlu’nun ifadesinde anlamını bulan o ağır imtihanı hakkıyla vermenin derdindeyiz.

Kimse kusura bakmasın, tüm imkânsızlıklara rağmen Filistinli kardeşlerimiz tam 203 gündür tek başlarına direnirken, yalnız başlarına tüm insanlığın onurunu savunurken hiç kimse bizden soykırıma sessiz kalmamızı bekleyemez. Sırf İsrail ve Batılı destekçileri öyle istedi diye Hamas’a terör örgütü iftirası atanlardan olamayız. İsrail’e gönüllü veya ücreti mukabili uşaklık yapan lejyonerlerin ve kiralık kalemlerin kavramlarıyla Filistinli direnişçilere terörist yaftası vuramayız. Varsın birileri rahatsız olsun, varsın birilerinin ezberleri bozulsun, biz işgalcilere karşı vatanlarını savunan Hamaslı kardeşlerimizi Filistin’in Kuvayımilliyesi olarak görmeye devam edeceğiz. Bu hakikati de dilimizin döndüğü, gücümüzün yettiği kadar her platformda cesaretle dillendirmekten geri durmayacağız. Sesimizle sözümüzle dualarımızla insani yardımlarımızla elimizdeki tüm imkânlarla Filistin davasına, Gazzeli kardeşlerimizin ortaya koyduğu asil ve onurlu direnişe destek vermeye devam edeceğiz.”

Bu konudaki dirayetli tavırlarını geçen hafta görüştüğü Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye açıkça ifade ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in saldırılarında evlatlarını, torunlarını, akrabalarını şehit veren Gazzelilerin acılarını paylaştığını çok net bir şekilde söylediğini kaydetti.

“BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ’NİN KURULMASI İÇİN ÇABA HARCAMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan bir asır önce topraklarını işgal eden emperyalist güçlere karşı bağımsızlık mücadelesi yürüten kahraman bir milletin evlatları olarak haklı davalarında yanlarında olduğumuzu dile getirdik. İnşallah bundan geri adım atmayacak, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulması için samimiyetle çaba harcamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Gazze’de 203 gündür aralıksız devam eden soykırımı hiçbir sebebin mazur gösteremeyeceğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “7 Ekim’de yaşananları tasvip edersiniz veya etmezsiniz bu tamamen sizin bakış açınızla ilgili bir konudur ama bunu öne sürerek kuvözdeki yeni doğmuş bebekleri öldürmeyi, sivillerin üzerine tonlarca bomba yağdırmayı, şehit naaşlarına dahi eziyet etmeyi, bir adet ekmek almak için sıra bekleyen insanları katletmeyi, camileri, kiliseleri, okulları, hastaneleri bilerek hedef almayı, Gazze’yi toplu mezarların olduğu büyük bir kabristana dönüştürmeyi velhasıl savaş hukukunun asgari şartlarına bile riayet etmemeyi haklı çıkaramazsınız. Çok açık söylüyorum. Çocuğunun doğum gününü Gazzeli sabileri öldürerek kutlayan bir zihniyetin insanlıkla en temel insani değerlerle bağı kalmamış demektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail yönetimi bize laf söylemeden önce bu vahşetle yüzleşmeli, terör örgütü gibi değil, hukukla mukayyet bir devlet mantığıyla hareket etmeyi öğrenmelidir. Bunu yapmadıkları müddetçe bizim de İsrailli yöneticilere karşı tavrımız değişmeyecektir” ifadelerini kullandı.

“Son olarak, daha yeni açıkladım. İsrail’le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere, bunu Dışişleri Bakanım da açıkladı; kestik, kesiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunun da özellikle altını çiziyorum. Türkiye, 2000 yılı aşan tarihinin hiçbir döneminde asla soykırım yapmamış, sömürgeci olmamış, savaşta bile olsa masumlara dokunmamış bir ülkedir. Bugüne kadar kimsenin inancına, kökenine, kimliğine bakmadan, başı dara düşen herkese biz kapımızı açtık. Engizisyondan kaçan Musevilere de Nazi zulmünden kaçan Yahudi bilim adamlarına da biz sahip çıktık, ey Netanyahu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kafkaslar’dan Balkanlar’a, Afrikada’dan Asya’ya kadar kim zulme uğramışsa, hiç düşünmeden imdadına koştuklarını vurgulayarak “13 yıl önce çatışmalar başlayınca Suriyeli komşularımızı nasıl bağrımıza bastıysak Ukrayna’dan kaçan mültecilere de biz güvenli liman olduk” dedi.

“GAZZE’YE GÖNDERDİĞİMİZ İNSANİ YARDIMLARIN TOPLAMI 50 BİN TONA YAKLAŞTI”

Türkiye’nin, millî gelire oranla en fazla insani yardım yapan ülkelerden biri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nerede bir istikrarsızlık ve çatışma varsa, menfaat hesabı gütmeden ateşi söndürmeye çalışıyoruz. Bölgemizde barışın, huzurun, refahın ve güvenliğin hâkim olması için samimiyetle gayret gösteriyoruz. Gazze’ye yardımlarda ilk sırada Türkiye yer alıyor. 7 Ekim’den (2023) bu yana 13 uçak ve dokuz gemiyle Gazze’ye gönderdiğimiz insani yardımların toplamı 50 bin tona yaklaştı. Refakatçileriyle birlikte 900 Gazzeli hastayı tedavilerini yaptırmak üzere, ülkemize getirdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insani yardımların yanı sıra Refah’taki Kızılay Aşevi aracılığıyla günlük 10 bin kişilik sıcak yemek dağıtımı yaptıklarını, temiz içme suyu ihtiyacının karşılanması amacıyla günlük 7 ton içme suyunun Gazze’ye geçişini sağladıklarını belirterek “Ticari açıdan 54 ürün grubunda, İsrail’e ihracat kısıtlaması uygulayan tek ülke yine Türkiye’dir. Gazze katliamlarının çok öncesinde askeri amaçla kullanılabilecek malzemelerin sevkini zaten tamamen durdurmuştuk. 9 Nisan’da aldığımız ihracat kısıtlaması kararıyla bu tavrımızı pekiştirmiş olduk” diye konuştu.

Burada samimi bir üzüntüsünü paylaşmak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen ay ülkemizde Mahallî İdareler Seçimleri yapıldı. Seçim sürecinde bu konuda büyük bir haksızlığa ve iftiraya maruz kaldık. Şahsımızın Filistin davasını savunurken, ödediği bedeller ortadayken, Türkiye düşmanlarının da sağladığı lojistik destekle birileri ülkemizin ve milletimizin Filistin direnişine verdiği güçlü desteği gölgelemeye çalıştı. Bu kirli kampanyayı meselenin aslını bilmediklerinden değil, hırsları, akıl ve vicdanlarının önüne geçtiği için yürüttüler. Hatta ‘İsrail’e jet satışı yapıldı’ iftirası atacak kadar gözlerini kararttılar. Daha ileri gidiyorum. ‘Jet yakıtı gönderdiler’ diyecek kadar ne yazık ki akıl, vicdan ve ahlak dışı bir sürü iddia gündeme taşındı. Sizin vicdanınız var mı ya? Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının böyle bir adım atması mümkün mü? Akıl, vicdan, ahlak dışı bir sürü iddia bu seçimlerde gündeme taşındı. Daha vahimi bu asılsız ithamların İsrail dâhil Türkiye’nin dik duruşundan rahatsız olan yabancı odaklar tarafından uluslararası basında ve sosyal medya mecralarında köpürtülerek, ülkemiz aleyhine kullanılması çok yaralayıcıydı. Yaralandık.”

“GAZZE’DE KALICI ATEŞKESİN SAĞLANMASI AMACIYLA DİPLOMATİK ÇABALARIMIZI DEVAM ETTİRİYORUZ”

Türkiye’nin çabalarını bilen kardeşlerinin arasında bile istifham oluşturan bu propagandanın içinin boş olduğunun, 1 Nisan sabahı itibarıyla görüldüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Fakat sel gitse de izi kalmış. 3 kuruşluk siyasi çıkar uğruna Filistin’in Türkiye ile ilişkilerini bilen veya bilmeyen, gayet iyi biliyor… Türkiye, bizim iktidarımız döneminde böyle bir şey yapar mı? Yapmaz mı? Bunu çok iyi biliyorlar. Onlar bu iftiraları atsalar da biz yolumuza aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Gazzelilerin haklarını savunma maskesi altında Filistin’e en büyük desteği veren ülkemiz yıpratılmak, yıldırılmak istenmiştir. Şimdi aynı çevrelerin, şu utanmazlığa bakın, Kürecik’teki radar üssüyle ilgili benzer yalanlara sarıldığını görüyoruz. Daha önce defalarca açıkladığımız tüm yönleriyle pek çok kez açıklığa kavuşturduğumuz bu meseleyi istismar etmeye çalışıyorlar. Kürecik’teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle herhangi bir ilişkisi, bağı, irtibatı yoktur ve olamaz. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir şeye zaten izin vermez, vermemiştir ama bir Müslüman olarak her şeyden önce yalan, Allah’ın ve Resulünün en çok nefret ettiği şeydir. Böyle yalan söylemeyin. Kurtulamazsınız. Bunun hesabını da ebedi âlemde vereceksiniz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalan, çarpıtma ve manipülasyon üzerinden siyaset yapılmayacağını, kendi devletine ve milletine iftira atarak da siyasetçilik oynanmayacağını söyledi.

Hukukun da siyasetin de temel kuralının belli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Aksi hâlde müfteridir. Varsa elinizde bir belgeniz, deliliniz çıkarsınız iddialarınızı ispat edersiniz. Bunu yapmıyorsanız kusura bakmayın ama müfteri damgası yemekten ilanihaye kurtulamazsınız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivil toplum, basın ve siyaset fark etmeksizin Türkiye’deki tüm aktörleri özellikle Filistin konusunda daha özenli bir dil kullanmaya davet ettiğini ifade ederek şunları kaydetti: “Gündeme gelmek uğruna hiç kimsenin Türkiye’nin Filistin davasındaki örnek duruşuna gölge düşürme lüksü yoktur. Bu tür kampanyalara aldırmadan Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması amacıyla ilk günden beri diplomatik çabalarımızı devam ettiriyoruz. Vahdet olmadan, rahmet olmayacağı inancıyla Filistin hükümetiyle, Filistinli gruplar arasındaki tefrikanın giderilmesi için temaslarımızı artırdık. Hâlihazırda 140 ülkenin tanıdığı Filistin Devleti’nin tanınırlığının artırılması noktasında da çabalarımızı yoğunlaştırdık. İspanya hükümetinin ve Başbakan Sayın Pedro Sanchez’in Filistin’in tanınmasıyla ilgili duruşunu takdir ettiğimizi burada vurgulamak istiyorum. Filistin Devleti’nin tanımaya hazırlanan diğer ülkeleri de baskılar karşısında kararlı tutumlarını sürdürmeye çağırıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin halkının Birleşmiş Milletlere (BM) tam üye bir devletlerinin olmamasının hem büyük bir ayıp hem de çok ciddi bir haksızlık olduğunu belirtti.

Bu adaletsizliğin süratle giderilmesi gerektiğine inandıkları kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen hafta Güvenlik Konseyi’nde bu yönde atılan adım, ABD’nin vetosuyla karşılaşmış ve engellenmiştir. Amerika bu kararıyla sadece Filistin halkının değil, Güvenlik Konseyi üyesi diğer devletlerin iradesini de yok saymıştır. İsrail’in daha fazla şımartılmasına sebep olan bu kararı kabul etmiyoruz. Amerikan yönetimi, İsrail’e verdiği koşulsuz askeri ve diplomatik destekle çözüme katkı sunmuyor, sorunun daha da büyümesine vesile oluyor. Gazze’de 35 bin insan acımasızca katledilmişken Amerikan Senatosunun İsrail’e 25 milyar dolarlık askerî yardım paketini onaylaması bunun en net göstergesidir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adil bir hakemlik yerine İsrail’e hamilik yapmanın, bölgedeki krizlerin derinleşmesi ve yayılmasından başka hiçbir işe yaramayacağını ifade ederek, “1915 olayları üzerinden Türkiye’ye yönelik asılsız ithamları tekrarlamak yerine Amerikan yönetimi, Gazze’ye bakmalı, İsrail’in Gazze’deki soykırım girişimlerini görmeli, bunun engellenmesi için gayret etmelidir. Filistin meselesini, Batılı ülkelerin artık sabır taşımızı çatlatan ikiyüzlü politikalarını reddediyoruz. Amerikan vetosu bizim ‘dünya beşten büyüktür’ tespitimizin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha göstermiştir” şeklinde konuştu.

“SİYONİZM’İN NASIL KORKUNÇ BİR TEDHİŞ OLUŞTURDUĞU ÇOK NET ANLAŞILMIŞTIR”

Gazze krizinde Siyonizm’in Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere küresel ölçekteki tahakkümünü bizzat görmüş olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu süreç, Siyonist şebekenin ekonomiyi, ticareti, medyayı, sanatı, sinemayı, düşünceyi, akademi dünyasını nasıl esir aldığını ortaya çıkardı. Yıllarca bize demokrasiden bahsedenlerin, fikir ve toplanma hürriyetinden dem vuranların söz konusu İsrail olunca, İsrail’in çıkarları olunca nasıl faşizan hale geldiklerine hep birlikte şahit olduk. Batı’nın demokrasi, özgürlük, hukuk, ifade, düşünce, basın hürriyeti gibi değerleri, işin ucu İsrail’e dokununca unutuldu, hemen rafa kaldırıldı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir haftadır Amerikan üniversitelerinde yaşananları tüm dünya gibi kendilerinin de ibretle takip ettiğini belirterek, “Gezi olaylarında İstanbul’a kamp kuranlar, Filistin protestolarını görmüyor. Gazze’deki zulme tepki gösteren aydınlar, gazeteciler, yazarlar, sanatçılar ve siyasetçiler adeta linç ediliyor. Uluslararası basın kuruluşları Gazze’de öldürülen 140’tan fazla gazeteci meslektaşları hakkında çıkıp tek bir cümle dahi kuramıyor. Siyonizm’in hemen her alanda nasıl korkunç bir tedhiş oluşturduğu, siyasetçilere korku saldığı, şantaj yaptığı, devletleri baskı altında tuttuğu, geride bıraktığımız 7 ay içerisinde çok net anlaşılmıştır. BM Güvenlik Konseyi, İsrail’e söz geçirememiş, Gazze’deki katliamların önüne geçememiştir” ifadelerini kullandı.

“İSRAİL’İN DURDURULMASI İÇİN GAYRETLERİMİZİ ARTIRMALIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 2 milyarlık nüfusuyla İslam dünyasının Gazze imtihanını başarıyla veremediğini dile getirerek, “Bütün insanlığın kaderini beş ülkenin keyfine bırakan mevcut yapının devam ettirilmesi mümkün değildir. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna biz inanıyoruz. Ama bunun için hep birlikte daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.

Yüreğinde Kudüs sevgisi taşıyan parlamenterlerin de desteğiyle daha adil bir dünya hedefine yaklaşacaklarına inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında da hepimiz çok daha fazla çaba harcayacağız. İsrail’in durdurulması, Netanyahu denilen bu kasabın başta olmak üzere sorumluların hukuk önünde hesap vermesi için de gayretlerimizi artırmalıyız. Şu anda arkadaşlarımız, Güney Afrika’yla müşterek bir çalışmanın içerisinde evet, Lahey Adalet Divanı’yla münasebetlerini sürdürüyorlar. Biz de takipçisiyiz. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkânlarla Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz.”

Okumaya devam edin
Reklamlar
Dünya3 gün önce

“Hollanda ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçleniyor”

Dünya3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile görüştü

Dünya3 gün önce

“Elimizdeki tüm imkânlarla Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz”

Dünya4 gün önce

“Almanya ile ticaret hacmimizi 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz”

Dünya5 gün önce

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Dünya5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de 23 Nisan resepsiyonuna katıldı

Dünya6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti

Dünya6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi

Dünya7 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı es-Sudani ile görüştü

Dünya7 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Cumhurbaşkanı Reşid ile görüştü

Dünya1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak’ta

Dünya1 hafta önce

Muhammed Kaçar Webx | Türkiye merkez bankasının logosunu Kullanamazsın

Dünya1 hafta önce

“Tanzanya, ülkemizin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biridir”

Dünya2 hafta önce

Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Dünya2 hafta önce

“Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde, geri adım atmadan haklarımızın peşinde koşacağız”

Dünya2 hafta önce

“Günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlayacağız”

Dünya3 hafta önce

FETÖ’nün Hayalet yapılanması ve Bilişim Militanları |Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı

Gündem3 hafta önce

Türk patent ve marka Kurumundan Kamuoyuna uyarı

Dünya3 hafta önce

“Kimsenin bizim öz güvenimizi örselemesine, hayallerimizle aramıza set çekmesine müsaade etmeyeceğiz”

Dünya4 hafta önce

FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler “Akaryakıt istasyonu sahiplerine nasıl kumpas kuruyorlar”

Dünya4 hafta önce

Enerjide Dışa Bağımlılığı Bitirdiğimizde Türkiye Daha Güçlü Olacak

Dünya4 hafta önce

Paravan Holding ve şirketler kurarak insanları kandırıyorsun Amacınız ne ?

Dünya4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu seçimin galibi demokrasimizdir, millî iradedir”

Dünya1 ay önce

“Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz”

Dünya1 ay önce

“Ankara, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla ülkemizin parlayan yıldızıdır”

Dünya1 ay önce

“Savunma sanayinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz”

Dünya1 ay önce

“Türkiye’yi, Cumhuriyet tarihinin en güçlü siyasi, ekonomik, askerî, sosyal seviyesine çıkardık”

Dünya1 ay önce

“Çalışanımızı, memurumuzu, emeklimizi enflasyona ezdirmeme ilkemize her şart altında bağlıyız”

Dünya1 ay önce

“Güçlü bir orduya sahip olmak, bizim için tercihten öte mecburiyettir”

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü Töreni’ne katıldı

Dünya1 ay önce

“Türkiye’yi, dünyanın en etkin sağlık hizmetlerinin sunulduğu ülke konumuna getirdik”

Dünya2 ay önce

“Türkiye Yüzyılı güneşinin doğuşuna kimse mani olamayacaktır”

Dünya4 sene önce

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Sibel GÖZÜYUKARI

Dünya3 sene önce

Türkiye’nin Genç Patronları ; Ebru ÖZDEMİR

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Demet PEKER;

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Nalan ÖZKAN

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Filiz YILDIRIM

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Meliha KARAMAN

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Ali Nihat GÖKYİĞİT

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Filiz AKKAŞ

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Buse ALUÇ

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Ayşegül ABACI

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Açelya ELMAS

Dünya5 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

Dünya4 sene önce

ASTOP, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’e “Üstün Hizmet ve Başarı Beratı” verdi.

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

Dünya5 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

Dünya3 sene önce

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nı ziyaret etti

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

Dünya3 sene önce

Burak Elmas, Galatasaray kulübünün 38. başkanı oldu

Dünya3 sene önce

Emel Uslu ATİK’le ZİRVE YOLUNDA

Dünya3 sene önce

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

Dünya5 sene önce

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Dünya5 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Dünya1 sene önce

“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”

Dünya3 sene önce

İyi ki varsın ; Mehmet Cengiz

Dünya5 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”

Dünya3 sene önce

ULUSLARARASI GİRİŞİMCİLİK VE İNOVASYON ZİRVESİ İSTANBUL’DA GERÇEKLEŞTİ

Dünya5 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

Dünya3 sene önce

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank : Türkiye artık savunma sanayii ihraç edebilen bir ülke

Reklamlar
Reklamlar

PATRONLAR

Dünya3 gün önce

“Hollanda ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçleniyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısı

Dünya3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile görüştü

"Türkiye'ye Hoş Geldiniz"

Dünya3 gün önce

“Elimizdeki tüm imkânlarla Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında hepimiz çaba harcamalıyız....

Dünya4 gün önce

“Almanya ile ticaret hacmimizi 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile ortak basın toplantısı

Dünya5 gün önce

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

"Türkiye'ye Hoş Geldiniz"

Dünya5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de 23 Nisan resepsiyonuna katıldı

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışının 104. yıl dönümü

Dünya6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti.

Dünya6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk...

Dünya7 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı es-Sudani ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’taki resmî temasları kapsamında, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile görüştü.

Dünya7 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Cumhurbaşkanı Reşid ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’a resmî ziyareti kapsamında Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ile Bağdat Sarayı’nda bir araya geldi.

Reklamlar

Son Dakika Haber

seers cmp badge