Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burhan Felek Atletizm Pistinin Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Biz, spor herkes içindir ilkesine gönülden inanıyoruz. Bu anlayışla sportif imkânları herkes için ulaşılabilir hâle getirmenin gayreti içindeyiz. Ülkemizin tüm şehirlerini, ilçelerini, mahallerini tesislerle donatarak sporu insanlarımızın ayağına götürüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar’da Burhan Felek Atletizm Stadı ve Çalışma Salonları Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasının başında bir süredir yenileme çalışmaları devam eden ve Türk sporunun sembol tesislerinden olan Burhan Felek’in atletizm stadı ve çalışma salonlarının hizmete açıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, spor dünyasına hizmetlerde bulunan tesise adı verilen merhum Burhan Felek’i rahmetle andı.
“TESİS HER BAKIMDAN GÜNÜN İHTİYAÇLARINA GÖRE İNŞA EDİLEREK SPORCULARIN HİZMETİNE SUNULDU”
Tesisin kente ve Türk sporuna hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un en köklü spor tesislerinden Burhan Felek’in hizmete girdiği günden bu yana 500’e yakın ulusal ve uluslararası organizasyona ev sahipliği yaptığını, burada nice sporcuların yetiştiğini anlattı.
Futbol oynadığı dönemlerde bu tesiste maçlara çıktığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesisin her bakımdan günün ihtiyaçlarına göre inşa edilerek sporcuların hizmetine sunulmasından memnuniyet duyduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan yatırımlarla 2002’de ülke çapında 12 olan atletizm pistinin bugün itibarıyla 56’ya çıktığını vurgulayarak Burhan Felek Atletizm Stadı’nın ve çalışma salonlarının yeni hâliyle uluslararası müsabakalar için gereken her türlü yeni imkâna da kavuştuğunu anlattı.
Tesiste Uluslararası Atletizm Federasyonu standartlarında doğal çim saha ve sekiz kulvarlı atletizm pisti bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesisin 60 metre uzunluğunda beş kulvarlı ısınma pistine, bin 800 metrekare kapalı alana sahip atletizm salonuna ve 2 bin 425 seyirci kapasiteli kapalı tribüne sahip olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca tesis bünyesinde halter ve kondisyon salonları, engelli atletizm sporcuları salonu, rehabilitasyon merkezi, karate, tekvando, judo, temel jimnastik, pilates ve masa tenisi salonları bulunduğunu aktardı.
“MİLLETİMİZ BU TESİSLERDEN AZAMİ DÜZEYDE İSTİFADE ETSİN İSTİYORUZ”
Sporcuların dinlenebileceği kitap ve kahve mekânıyla geleneksel çocuk oyunları ve zekâ oyun alanlarının da tesiste yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Buradan tüm gençlerimize ve sporcularımıza şu müjdeyi de vermek istiyorum, Burhan Felek Tesisleri haftanın yedi günü ve günün 24 saati hizmet verecektir. Gençler günün her saatinde burada spor yapabilecek, kitap okuyabilecek, zamanını geçirebilecektir. Bu uygulamayı ülkemizdeki diğer spor tesislerimizde de başlatıyoruz. Böylece gündüz çalışan vatandaşlarımız ve okula giden öğrencilerimiz uygun oldukları saatlerde buradaki spor salonlarını, yüzme havuzlarını ve diğer imkânları kullanabileceklerdir. Biz bu tesisleri günün büyük bölümünde boş dursunlar, çürüyüp gitsinler diye yapmıyoruz. Milletimiz bu tesislerden azami düzeyde istifade etsin istiyoruz. Spor tesislerimizin en verimli şekilde kullanımını sağlamak için gereken her adımı atıyoruz, atmaya da devam edeceğiz. Her alanda olduğu gibi sporda da hamdolsun son 17 yılda dünyada eşi benzeri olmayan bir tesisleşme devrimi gerçekleştirdik. Ülkemizin istinasız her şehrini stadyumlarla, yüzme havuzlarıyla, spor salonlarıyla, kortlarla, kayak merkezleriyle, mahalle tipi spor alanlarıyla donattık. Bugüne kadar spor tesislerimiz için yaptığımız toplam yatırım rakamı 9,5 katrilyon liradır eski rakamla.”
“SPORUN DÜNYADA BÜYÜK EKONOMİK PAZARA DÖNÜŞTÜĞÜNÜN FARKINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de dört mevsimi de doya doya yaşandığını dile getirerek bu durumun farklı spor branşlarında kolayca faaliyet yapabilme imkânını tanıdığını söyledi.
Tesis yatırımlarıyla ülkeyi spor turizminde de dünyanın göz bebeği hâline getirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, huzur ve güven ortamının sağladığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin tabiat ve kış sporlarının cazibe merkezine dönüştüğünü, Hakkâri’nin dağlarında artık kadın ve erkeğiyle tüm vatandaşların ve sporcuların kayak yapabildiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sporun dünyada gittikçe büyüyen dev bir endüstriye, büyük ekonomik pazara dönüştüğünün farkında olduklarını, adımların da buna göre atıldığını ifade etti.
Tesislerin kalitesinin spor turizminin artmasını ve ciddi bir ekonomik kaynak hâline dönüşmesini sağladığını, tesisleşme hamlesiyle Türkiye’nin her türlü uluslararası spor organizasyonunda öne çıkan ve takdirle takip edilen bir ülke hâline geldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırımlar ve inşa edilen tesisler sayesinde lisanslı ve faal sporcu sayısında da âdeta bir patlama yaşandığına dikkati çekti.
“OLİMPİYATLARDA ÜLKEMİZİ TEMSİL EDECEK TÜM SPORCULARIMIZA GÜVENİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de 9,5 milyon lisanslı sporcu, 4,6 milyon faal sporcu, 272 bine yakın antrenör bulunduğunu belirterek sadece okulların düzenlediği spor faaliyetlerine katılan gençlerin sayısının da yaklaşık 2,5 milyona ulaştığını dile getirdi.
Bu yıl uluslararası müsabakalarda kazanılan madalya sayısındaki büyük artışın yüzleri ağarttığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu başarıların tesadüfi olmadığını, çok büyük bir emeğin neticesi ve daha güzel günlerin habercisi olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl olimpiyatlarda sporcuların atacağı adımlarda büyük bir beklentileri olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Olimpiyatlarda ülkemizi temsil edecek tüm sporcularımıza inanıyor ve güveniyoruz. Gerek bireysel gerek kolektif sporlarda inanıyorum ki başarıları yakalayacağız. Bununla yetinmiyor kendilerine her türlü imkânı da sağlıyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığımız sporcu yetiştirmede yaşadığımız sıkıntıları ortadan kaldıracak devrim niteliğinde bir adım attı. Artık yetenekli gençlerimiz okul mu, spor mu ikileminde kalmayacak. Uluslararası organizasyonlara ülkemizi temsil etmiş sporcular anlaşma sağlanan 28 vakıf üniversitesinde yüzde yüz bursla eğitim ve öğretim görme hakkına kavuşuyor. Böylece gençlerimizin müsabakalara hazırlanmak için ayırdıkları vakit sebebiyle diğer arkadaşlarına göre dezavantajlı konuma düşmelerinin önüne geçiliyor.”
“AVRUPA’NIN EN GENÇ, EN DİNAMİK NÜFUSUNA SAHİBİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk sporuna yeni yıldızlar kazandırmak için uygulamaya geçirdikleri bir başka çalışmanın da Sportif Yetenek Taraması ve Spora Yönlendirme Projesi olduğunu belirtti. Bu projeyle potansiyeli olan çocukları daha körpe bir fidanken keşfedip spora kazandırdıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilkokul üçüncü sınıftaki öğrencilere uygulanan sportif taramalar sonucunda çocukların uygun oldukları branşlara yönlendirildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz, spor herkes içindir ilkesine gönülden inanıyoruz. Bu anlayışla sportif imkânları herkes için ulaşılabilir hâle getirmenin gayreti içindeyiz. Ülkemizin tüm şehirlerini, ilçelerini, mahallerini tesislerle donatarak sporu insanlarımızın ayağına götürüyoruz. Buradan tüm vatandaşlarımızı spor yapmaya davet ediyorum. Avrupa’nın en genç, en dinamik nüfusuna sahibiz. Avrupa’nın en genç ve modern spor tesisleri de bizde. Bunların üzerine yenilerini ekliyor, proje üstüne proje geliştiriyoruz. Şimdi yeni bir kampanya daha başlatıyoruz. Ülkemizin dört bir köşesinde uygun olan her yere, tam 10 bin pota yerleştiriyoruz. Böylece vatandaşlarımız diledikleri her zaman basketbol oynama imkânına kavuşacak.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vesileyle basketbol severlere bir de müjde vermek istiyorum. Üst üste 3 defa EuroLeague’in en değerli oyuncusu seçilen basketbol sporunun önemli isimlerinden Shane Larkin, artık ay yıldızlı formayla mücadele edecek. Vatandaşlığımıza aldık, imzasını üç gün önce attım. Böylece millî takımımızdaki bu tür güçlenme, meydana gelen sinerji inanıyorum ki kendi bünyemizde de çok daha farklı bir adımın atılmasına vesile olacaktır. Artık 12 Dev Adamımız inşallah sahaya çok daha güçlü bir şekilde çıkacaktır, Shane Larkin’in katılımıyla. Ülkemiz vatandaşlığı hayırlı olsun diyor, kendisine başarılar diliyorum” diye ekledi.
“GENÇLERİMİZE POTANSİYELLERİNİ EN ÜST SEVİYEDE KULLANABİLMELERİ İÇİN HER ALANDA DESTEK OLUYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir başka önemli karar daha alarak yüzme havuzlarını günün 24 saati açık hâle getirdiklerini aktararak, “Yüzme Bilmeyen Kalmasın” projesi kapsamında yıl sonuna kadar 1 milyon kişiye yüzmeyi öğretileceğini, bunun Gençlik ve Spor Bakanlığının en önemli adımı ve kararı olduğunu ifade etti.
Mahalle tipi sahalar ile bütün imkânları çocukların ayağına götürdüklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şu ana kadar ülke genelinde 2 bin 425 mahalle ve okul sahası inşa ettik. Bunlara ilave olarak, bin 18 mahalle tipi sahamızın yapımı da sürüyor. İstanbul’umuzun da her ilçesini yüzme havuzları, kortlar, atletizm pistleri, basketbol, futbol ve voleybol sahalarıyla donatmaya devam edeceğiz. Tabii bu vesileyle Voleybol Millî Takımımızı kutluyorum, tebrik ediyorum. Zira Dünya Şampiyonası’na katılma vizesini de aldılar. Bu sahalarda ter döken evlatlarımızın arasından geleceğin şampiyonları çıkacak. Diğer yandan Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezlerimizi geliştiriyoruz. Hâlâ 22 ilimizde faaliyetlerine devam eden Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri’nde 696’sı gündüzlü, 439’u yatılı olmak üzere, toplam bin 135 sporcumuz bulunuyor. Buralarda yetişen sporcularımız dünyanın dört bir yanında ülkemizi temsil ediyor. Biz daima gençlere güvendik ve bugün de güveniyoruz. Bunu da lafta bırakmadık. Yaptığımız icraatlarla açıkça gösterdik. Gençlerimizin potansiyelini en üst seviyede kullanabilmesi için her alanda kendilerine destek oluyoruz. Gençlik merkezlerimizi bu amaçla kurduk ve yaygınlaştırıyoruz. Hâlâ 81 ilimizde 327 gençlik merkezimiz faaliyet gösteriyor. Buralarda gençlerimizle birlikte geleceğimiz için haller kuruyor, birlikte düşünüyor, çalışıyor ve birlikte üretiyoruz. Mutlu ve güçlü bireyler olmalarına katkı sağlamak amacıyla sosyal, kültürel, sportif ve gönüllü faaliyetler gerçekleştiriyoruz.”
“60 GENÇ OFİSİMİZ HİZMETE AÇILDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcılık ilkesine verdikleri önemin gereği olarak bu merkezlerde gençleri karar alma süreçlerine dâhil ettiklerini vurgulayarak eğitim-öğretimden istihdama, girişimcilikten yabancı dile, kodlamadan müziğe ve sanata kadar her alanda gençlerin beklentilerine cevap verecek faaliyetler yürüttüklerini dile getirdi.
Bu merkezlerin ülkenin her köşesinde ulaşılabilir olmasını sağlamak amacıyla geçilen yıldan itibaren okullarda, üniversitelerde ve yurtlarda Genç Ofis kurmaya başladıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gençlik merkezi faaliyetlerine katılmak isteyen ama ulaşım sıkıntısı çeken öğrencilerimiz kendi okullarındaki Genç Ofisler aracılığıyla istedikleri faaliyetlerden istifade edebiliyorlar. Şu ana kadar 60 Genç Ofisimiz hizmete açıldı. İnşallah yakında bunları tüm üniversitelerimize yaygınlaştıracağız. Gençlerimize bir başka önemli hizmetimiz de gençlik kamplarıdır. Her yıl on binlerce gencimizi ulaşım, konaklama ve yemek ihtiyaçlarını karşılayarak kamp tesislerimizde ağırlıyoruz. Kamplarımızı, deniz, doğa, girişimcilik, bilim, edebiyat, iletişim, ekolojik tarım ve hayvancılık gibi özel temalarla düzenliyoruz. Hâlâ faaliyette olan 39 kamp tesisimizde geçtiğimiz yıl ağırladığımız gençlerimizin sayısı, 124 bini geçti. Bu kapasitenin artırılması için çalışmalarımız devam ediyor.”
“BİZİM MEDENİYETİMİZ BİR GÖNÜL MEDENİYETİDİR”
“Gençler, bizim medeniyetimiz bir gönül medeniyetidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençleri medeniyetin bu yönüyle buluşturacak çalışmaları ihmal etmediklerini belirterek, “Milletimizin değerler dünyasını yansıtan faaliyetlerle gençlerimiz hem gönüller kazanıyor hem de büyük bir hayat tecrübesi ediniyorlar. Mesela, geçtiğimiz hafta Elazığ’da yaşanan deprem sonrası bölgeye giden gönüllü gençlerimiz orada binlerce vatandaşımızın hayatına dokundu. Bu hayırlı faaliyete katılarak örnek bir davranışı ortaya koyan gençlerimizin her birini canı gönülden tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
Dünyanın neresinde olursa olsun mazlumlara el uzatan ve gönül köprüleri kuran gençlerle iftihar ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu güzel örnekler daha da çoğalacak. Önümüzdeki yıl en az bir milyon gencimizi gönüllülük faaliyetlerinde görmeyi hedefliyoruz. Buradan Türkiye’nin bütün gençlerini, Gençlik ve Spor Bakanlığımızın öncülüğünde yürütülecek çalışmalarda gönüllü olmaya davet ediyorum. Bizim sadece kariyerine odaklı değil, asıl olarak sorumluluk sahibi, öz güveni yüksek ve arkadaşlarıyla omuz omuza vermeyi bilen bir nesle ihtiyacımız var. Türkiye’nin geleceğini işte bu bilinçle hayata bakan gençlerimiz inşa edecektir” ifadesini kullandı.
“ÜLKEMİZDE ÜNİVERSİTE EĞİTİMİNİ HER BİR GENCİMİZ İÇİN ERİŞİLEBİLİR KILDIK”
Gençlerin sorumluluk sahibi olması için yapılacak en doğru çalışmanın onların hayallerini yine onların elleriyle gerçeğe dönüştürmek olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu amaçla her yıl, ‘fikir sizden, destek bizden’ sloganıyla proje destek çağrısına çıkıyor, on binlerce gencimizin hayalini gerçekleştirmesine katkı sağlıyoruz. Geçtiğimiz yıl gençlerimizin birbirinden kıymetli bin 1 projesine 17,5 milyon lira maddi destek verdik. Gençlerin hayallerine omuz vermeye, yollarını açmaya, fikirlerini hayata geçirme yolunda onlara destek sağlamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
İnsan hayatında en büyük farkın eğitimle oluştuğunu bildikleri için 17 yılda en büyük yatırımı bu alana yaptıklarına vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ülkemizde üniversite eğitimini her bir gencimiz için erişilebilir, ulaşılabilir kılan yine biz olduk. Üniversite sayısını 76’dan 207’e, üniversite öğrencisi sayısını 1,6 milyondan 8 milyona yükselttik. Hayallerini gerçekleştirmek için üniversiteye giden gençlerimizin barınma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla âdeta bir yurt inşa etme seferberliğini başlattık. Yükseköğrenim yurtlarının sayısını parasal olarak söylüyorum, 11,3 katrilyon liralık bir yatırımla 190’dan 775’e, yatak kapasitesini ise standartları fevkalade yükseltilmiş olarak 182 binden 678 bine taşıdık. Yurtlarda kalan gençlerimiz sadece öğrenim hayatlarını sürdürmekle kalmıyor, aynı zamanda bu memleket için katma değer üretiyor. Mesela, 11 Kasım Millî Ağaçlandırma Gününde yurtlarda kalan öğrencilerimiz 2 milyon fidanı toprakla buluşturdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversiteye giden her öğrenciye kredi veya burs vererek eğitim-öğretim hayatını kolayca sürdürmelerini sağladıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece 2019 yılında yaklaşık 2,5 milyar liralık kredi veya burs ödemesi gerçekleştirdik. İlave olarak yurtlarımızda kalan gençlerimize 2019 yılı içerisinde 1,5 katrilyonluk liraya yakın beslenme yardımında bulunduk. Yetişmelerine bir nebze dahi olsa katkı sağladığımız her vatan evladı bu topraklara ektiğimiz tohum, diktiğimiz fidanlar olacaktır. Rabbim yarınların büyük Türkiye’si için emek sarf eden herkesin yolunu açık, işini kolay eylesin” diyerek konuşmasını tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM 28. Dönem 2. Yasama Yılı açılışında yaptığı konuşmada, “Türkiye, ülkenin ve toplumun gerisinde kalan değil, önünü açan, aydınlatan, ufkunu genişleten bir anayasayı hak ediyor. 15 Temmuz gecesi darbecilerin ölüm kusan silahlarına meydan okuyan bu necip millet, demokrasi mücadelesini sivil anayasayla taçlandırmayı fazlasıyla hak ediyor” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 28. Dönem 2. Yasama Yılı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın genel kurulda yaptığı konuşma ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28. Dönem 2. Yasama Yılı’nın, milletvekillerimizle birlikte ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Sözlerimin hemen başında 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde iradelerini sandığa özgürce yansıtarak demokrasimizin gücüne güç katan tüm vatandaşlarıma tekrar teşekkür ediyorum. Bu vesileyle, millî iradenin temsilcisi olarak Meclis’teki yerlerini alan 28. Dönem Milletvekillerimizi bir kez daha tebrik ediyorum.
Meclisimizin faaliyete geçtiği 23 Nisan 1920’den günümüze kadar, bu yüce çatı altında ülkemize hizmet eden milletvekillerimizin her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Meclisimizde görev yapmış milletvekillerimizden vefat edenlere Mevla’dan rahmet niyaz ediyorum.
Büyük Millet Meclisimizin ilk Başkanı, millî iradenin özellikle ilk kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anıyorum. Hangi ünvanla olursa olsun, Türkiye’nin gelişmesi, büyümesi, güçlenmesi için emek veren, ter döken herkese, milletim adına teşekkür ediyorum.
Vatan topraklarının müdafaası, milletimizin birliği, ülkemizin bütünlüğü, devletimizin bekası uğrunda bin yıldır canları pahasına mücadele eden şehitlerimizi ve gazilerimizi tazimle yâd ediyorum. Rabbim tüm şehitlerimizin ruhlarını şad, mekânlarını cennet eylesin.
“MECLİSİMİZİN HER AÇILIŞINDA, 103 YIL ÖNCEKİ HEYECANI TEKRAR YAŞIYORUZ”
Meclisimizin her açılışında, 103 yıl önceki heyecanı tekrar yaşıyoruz. Yeni yasama yılında; teklifleriyle, muvafık-muhalif görüşleriyle, temsilcisi oldukları milletle olan yakın irtibatlarıyla, millî iradenin üstünlüğü ilkesine bağlılıklarıyla bu çatı altında ülkemize, milletimize, şehirlerimize hizmet edecek, katkı verecek tüm milletvekillerimize başarılar diliyorum. Sizlerden millî ülkümüz olan Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır fikri ve fiili eserler bekliyoruz.
Maziden atiye kurduğumuz köprüyü ne kadar sağlam tutarsak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirme azmimiz de o kadar güçlü olacaktır. Bunun için, topyekûn millet ve onun temsilcileri olarak, farklılıklarımızı zenginlik hâline dönüştürerek, ortak hedeflerimize sıkı sıkıya sarılmalıyız.
“YENİ VE SİVİL BİR ANAYASAYA KAVUŞMALIYIZ”
Geçtiğimiz 21 yılda ülkemizin kalkınma ve demokrasi altyapısının eksiklerini tamamlayarak, bu doğrultuda atılacak daha büyük adımların zeminini hazırladık. Hamdolsun artık Meclis’in kapısına kilit vurulduğu, milletvekillerinin istiskale maruz bırakıldığı, Başbakanların ve bakanların idam sehpasına gönderildiği, vesayetin millî iradeyi hiçe saydığı dönemler geride kalmıştır. Meclisimiz ve milletimizle omuz omuza vererek hep birlikte yazdığımız 15 Temmuz Destanı, bu bakımdan bir dönüm noktasıdır.
İki asırlık yönetim sistemi arayışlarımızın zirvesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçişin, tarihimizde ilk defa siyasetin, Meclis’in ve milletin ortak kararıyla gerçekleşmesi de aştığımız bir diğer önemli eşiktir.
Şimdi önümüzde yeni bir görev ve yeni bir fırsat var. Bu da ülkemizi, Cumhuriyetin ilk yıllarının ardından tekrar yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturmaktır.
Genel Kurul salonumuzdaki Başkanlık kürsüsünün hemen arkasında yazan ‘Hâkimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir’ ilkesinin hakkını, ancak bu şekilde verebiliriz. Türkiye’yi, 12 Eylül darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak, hepimizin en öncelikli sorumluluğudur.
41 yıllık tarihinde uğradığı irili ufaklı 20’den fazla değişiklikle adeta yamalı bohçaya dönen bu anayasanın 2023’ün Türkiye’sini taşıyamadığı açıktır. Bu gerçeğe ekonomiden diplomasiye, adaletten hak ve özgürlüklere çok geniş bir yelpazede farklı vesilelerle şahit oluyoruz.
“SÖZÜ VE TEKLİFİ OLAN HERKESİ YENİ ANAYASA ÇAĞRIMIZA KATILMAYA DAVET EDİYORUZ”
Her anayasanın ayrı bir hikâyesi vardır. Türkiye; 1921, 1924, 1961 ve 1982 anayasalarıyla, dönemlerinin olağanüstü şartları içinde tanıştı. Bugün ülkemizin şartlarının, ilk defa demokratik sistemin kendi tabii işleyişi içinde bir anayasayı hazırlamaya ve milletin takdirine sunmaya uygun olduğuna inanıyoruz. Türk demokrasisinin ulaştığı olgunluk seviyesi, anayasa meselesinde, 27 Mayıs 1960 darbesiyle başlayan kötü geleneği tamamen sona erdirmeye fazlasıyla yeterlidir.
Elbette anayasanın başarısı, her siyasi partinin, her toplumsal kesimin, her bireyin kendini içinde bulacağı ve ‘benim’ diyerek sahipleneceği kapsayıcı bir metin olmasıyla orantılıdır.
Devletin ve milletin ortak geçmişini ve ortak geleceğini kuşatmayan bir anayasa ülkeye fayda getirmez.
Cumhurbaşkanı olarak şahsım ve Cumhur İttifakı partileri olarak; grubu olsun olmasın tüm partileri, tüm milletvekillerini, tüm toplumsal kesimleri, bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi, yapıcı bir anlayışla yeni anayasa çağırımıza katılmaya davet ediyoruz. Darbecilerin direktifi olarak değil, gerçekten millî, yerli, sivil, vizyoner bir anayasa isteyen herkes bu çağrının muhatabıdır.
Anayasa metninin kısa veya uzun olacağı, hangi konuları içerip hangilerini alt düzenlemelere bırakacağı, milletin her bir ferdinin ortak manifestosu niteliğini nasıl taşıyacağı, bütün bunların tamamını hep birlikte konuşup, tartışıp, kararlaştırabiliriz.
Yeter ki meseleye, ülkenin ve milletin temel değerlerine, kırmızı çizgilerine, Türkiye Yüzyılı hedefimize uygun şekilde hüsnü niyetle ve uzlaşmaya açık şekilde yaklaşabilelim. Bunu başardığımızda diğer tüm konuların üstesinden geleceğimizden asla şüphe duymuyorum.
Türkiye, milletimizin hayali olan böyle bir anayasayı hak ediyor. Türkiye, ülkenin ve toplumun gerisinde kalan değil, önünü açan, aydınlatan, ufkunu genişleten bir anayasayı hak ediyor. 15 Temmuz gecesi darbecilerin ölüm kusan silahlarına meydan okuyan bu necip millet, demokrasi mücadelesini sivil anayasayla taçlandırmayı fazlasıyla hak ediyor. Biz de diyoruz ki, bu özlemi daha fazla geciktirmeyelim. Cumhuriyetimizin 100. yılını yeni anayasayla taçlandıralım.
“YAKINDA İNŞASI TAMAMLANAN DEPREM KONUTLARININ HAK SAHİPLERİNE TESLİMİNE BAŞLIYORUZ”
Toplumlar, sadece ortak zaferlerle değil, ortak acılarla da yoğrularak millet olur, devlet olur. Türkiye, 6 Şubat’ta işte böyle bir ortak acıyla güne uyandı. Ülkemizin 11 şehrindeki 14 milyon insanı etkileyen, 50 binin üzerinde can kaybına ve 850 bin bağımsız birimin kullanılamaz hâle gelmesine yol açan bu deprem, yakın tarihimizin en büyük felaketlerinden biridir.
Dünyada böylesine büyük bir alanda, bu kadar çok insanı etkileyen bir afet karşısında, bu derece hızlı toparlanıp önce arama kurtarma, ardından acil yardım ve barınma hizmeti sağlayabilen başka devlet örneği yoktur. Buna rağmen elbette kimi aksaklıklar, eksiklikler, gecikmeler olmuştur, belki hâlâ da vardır. Ancak milletimizin bu felaket karşısında gösterdiği birlik, beraberlik ve dayanışma asırlar boyunca hayırla yâd edilecek, tüm insanlığa örnek gösterilecektir. Devlet olarak imkânlarımızın tamamını bölgenin en hızlı şekilde ihyasına hasretmiş durumdayız.
Yakında inşası tamamlanan deprem konutlarının hak sahiplerine teslimine başlıyoruz. Bu yılki ek bütçeyle bölgeye 762 milyar lira tahsis etmiştik, 2024’te bu rakam 1 trilyon lirayı geçecek.
Eylül’ün ilk haftası açıkladığımız Orta Vadeli Program’daki önceliklerimizin başında da deprem bölgesindeki yaraların sarılması yer alıyor. Depremin ülkemize toplam maliyetinin 105 milyar doları bulacağı hesaplanıyor. Böyle bir meblağ, gelişmiş ülkeler dâhil tüm ekonomiler için çok büyük bir yüktür.
“MİLLETİMİZİN CANINI YAKAN HAYAT PAHALILIĞINI ORTADAN KALDIRMAK İÇİN NE GEREKİYORSA YAPMAKTA KARARLIYIZ”
Dünya genelinde enflasyon oranları son 60-70 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Gıdadan enerjiye, ticaretten istihdama kadar her alanda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Gelişmiş ülkeler dâhil hemen hiç kimse önünü net bir şekilde göremiyor. Türkiye olarak biz de ister istemez bu olumsuzluklardan etkileniyoruz.
Seçimlerin ardından, hem mevcut küresel ekonomik görünümü, hem de önümüzdeki dönemde karşılaşabileceğimiz muhtemel tehditleri dikkate alan bir politikaya yöneldik. Amacımız, bu hassas dönemden ülkemizi en az kayıpla ve şayet arzu ettiğimiz neticeleri alabilirsek en büyük kazançla çıkarmaktır.
Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme stratejimiz, ekonomi politikamızın omurgası olmaya devam ediyor. Milletimizin canını yakan hayat pahalılığını ortadan kaldırmak, deprem başta olmak üzere ülkemizin acil meselelerini çözmek, ülkemizi büyütmeyi sürdürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız.
“SON TERÖRİST BERTARAF EDİLENE KADAR, MÜCADELEMİZİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ”
Ülkemize 40 yıldır çok ağır insani ve ekonomik bedeller ödeten bölücü terör meselesini, sınırlarımız içinde büyük ölçüde çözdük. Terör örgütünün sınırlarımız dışındaki varlığını da ortadan kaldırarak, emperyalistlerin bölge halkının başına musallat ettiği bu belayı, ülkemiz için bir tehdit kaynağı olmaktan tamamen çıkartmak istiyoruz. Bu çerçevede son yıllarda elde ettiğimiz tarihî, siyasi ve askerî başarıları, yeni kazanımlarla daha da ileriye taşımak için hazırlıklarımızı yapıyoruz. İçeride veya dışarıda son terörist de bertaraf edilene kadar, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Terör örgütünün siyaseti yönlendirmesine ve ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemesine müsaade etmeyeceğiz. Bu sabah, emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde iki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır. Vatandaşın huzuruna ve güvenliğine kast eden alçaklar, emellerine ulaşamamıştır, asla da ulaşamayacaktır. Olaya müdahale esnasında yaralanan polislerimize Allah’tan acil şifalar diliyor, Ankaralı kardeşlerimize geçmiş olsun temennilerimi iletiyorum.
Güney sınırlarımızın tamamını en az 30 kilometre derinliğinde bir güvenlik şeridiyle koruma, onun ötesindeki faaliyetleri de mutlak denetim altında tutma stratejimiz bakidir. Atacağımız yeni adımlar sadece hazırlık, zaman ve ortam meselesidir. Bunun için, ‘bir gece ansızın gelebiliriz’ sözü, kulaklardan hiç eksik olmasın, diyoruz.
“BU ÜLKEDE BİR DAHA ASLA FETÖ YENİDEN DİRİLEMEYECEK”
FETÖ ihanet şebekesinin, bilhassa yurt dışında yuvalanan militanları vasıtasıyla yaymaya çalıştığı ‘yıkılmadık, ayaktayız’ havası, bir çeşit mezarlıkta ıslık çalma gayretidir. Açık ve net konuşuyorum… Bu ülkede bir daha asla FETÖ yeniden dirilemeyeceği gibi, benzer örgütlerin de yeni ihanetler sergileyebilmesi mümkün değildir. Ne devletimiz ne milletimiz ne de siyaset kurumu böyle bir durumun ortaya çıkmasına izin verecektir.
Biz Avrupa Birliği’ne verdiğimiz her sözü tuttuk, ama onlar bize verdikleri sözlerin neredeyse hiçbirini yerine getirmediler. Yönetimler değişse de, Avrupa Birliği’nin ülkemize yönelik adaletsiz ve ahde vefa ilkesiyle bağdaşmayan tarafgir tutumunda bir değişiklik olmadı. Kâğıt üzerinde ortaya koydukları ilkeleri, kuralları, süreçleri hiçe sayan bir yaklaşımla ülkemize haksızlık üzerine haksızlık yapıyorlar. Türkiye olarak, 60 yıldır kapısında bekletildiğimiz Avrupa Birliği’nden herhangi bir beklentimiz yok.
Şayet, bize karşı örtülü bir yaptırım gibi kullandıkları vize dayatması başta olmak üzere haksızlıklarından geri dönerlerse, kendi yanlışlarını düzeltmiş olurlar. Yapmazlarsa; siyasi, sosyal, ekonomik ve askerî olarak bizden herhangi bir beklentiye girme hakkını tümüyle kaybederler. Eğer, artık iyice lafta kalan tam üyelik sürecini sonlandırmak gibi bir niyetleri varsa, işin o tarafı da kendi bilecekleri bir iştir.
Biz, demokrasi, adalet ve özgürlükler noktasında Kopenhag Kriterleri’ni gerekirse Ankara Kriterleri yapar, yine yolumuza devam ederiz. Son 21 yılda hak ve özgürlükler konusunda hayata geçirdiğimiz, ‘sessiz devrim’ olarak nitelenen tüm reformları, birileri istediği için değil, milletimiz en iyisine, en ilerisine layık olduğu için yaptık. Avrupa Birliği’ne rağmen sabırla bugünlere getirdiğimiz tam üyelik sürecimizde yeni dayatmalara, yeni şartlara tahammülümüzün kalmadığını burada tekrar ifade etmek istiyorum.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 28. Dönem 2. Yasama Yılı Açılış Toplantısı’na katıldı.
TBMM’ye gelişinde, TBMM Başkanvekili Celal Adan tarafından resmî törenle karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören kıtasını selamladıktan sonra Genel Kurul Salonu’na geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk. Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Bu yılki ihracat hedefimiz ise 6 milyar doları aşmaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Çiğli Havalimanı’nda düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 2023’ü ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında, Neşet Ertaş’ın ‘İzmir’ şiirinden mısralar okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de Hindistan’dan Amerika’ya dünyanın dört bir yanında ülkemizi temsil ettikten sonra İzmir’e geldik. İzmirli gençlerimizle kucaklaşmaya geldik. Millî teknolojimizin hamlesi, sembolü TEKNOFEST 2023 vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Her birinize sevginiz, aşkınız ve dayanışmanız için teşekkür ediyorum. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivaline hepiniz hoş geldiniz” ifadelerini kullandı.
Aydınlık yarınların teminatı gençlerle kendilerini buluşturan tüm kurumlara şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorları ve iştirakçileri, güvenlik görevlisinden gönüllülere, programın icrasına katkı veren herkesi tebrik etti.
“CUMHURİYETİMİZİN BİR ASIRLIK SERENCAMINI GENÇLERİMİZLE BULUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Cumhuriyet’in 100. yılına ulaşmanın heyecanı içinde olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarihimizin bu dönüm noktasını, anlamına ve önemine uygun bir şekilde kutlamanın gayretindeyiz. Geniş bir alana yayılan, çeşitli etkinliklerle Cumhuriyetimizin bir asırlık serencamını gençlerimizle buluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
TEKNOFEST’in de bunlardan biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “TEKNOFEST coşkusundan, TEKNOFEST’in şu muhteşem atmosferinden mümkün olduğu kadar fazla sayıda gencimizi istifade ettirelim istiyoruz. Bu amaçla tek bir il yerine TEKNOFEST’i üç ilimizde tertipleyelim dedik. 27 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde düzenlenen TEKNOFEST İstanbul 2 milyon 247 bin ziyaretçiyle kendi rekorunu kırdı. Türkiye’nin savunma sanayi hamlelerinin siyasi sebeplerle hedef alındığı bir dönemde 2 milyonu aşkın gencimiz TEKNOFEST’e sahip çıktı. Festivalimiz 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Ankara’nın misafiri oldu. TEKNOFEST Ankara’da çoğu genç, 943 bin ziyaretçiyi ağırladık. Tam dört gün boyunca Ankaralı gençlerimiz gerçek manada bir teknoloji şöleni yaşadı. Bugün de TEKNOFEST 2023’ün son durağı olan güzel İzmir’deyiz.”
TEKNOFEST’in şehre, ülkeye, millete bilhassa gençlere hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmirlilere festivale ev sahipliği yaptıkları için teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer tüm illerimiz gibi maşallah İzmirli gençlerimiz de TEKNOFEST’e çok yoğun ilgi gösteriyor. Her yaş grubundan, her kesimden insanımızın Çiğli Hava Üssü’ne gelerek şu gurur tablosuna şahitlik ettiğini memnuniyetle görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA LAYIK BİR ETKİNLİK OLACAĞINA İNANIYORUM”
Teknolojiye meraklı gençlerin mutluluğunu, sevincini, coşkusunu gördükçe ülke adına umutlarının da katlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu ana kadar 330 bin ziyaretçiyi ağırlayan festivalin her açıdan İzmir’e ve Cumhuriyetimizin 100. yılına layık bir etkinlik olacağına inanıyorum” diye konuştu.
İzmirli gençlerle birlikte çevre şehirlerde yaşayan gençleri de TEKNOFEST İzmir’e davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelin dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivalini tecrübe etme fırsatını kaçırmayın. Arkadaşlarınızla organize olun. Çocuklarınızın, torunlarınızın elinden tutun. Teknolojiye ilgi duyan tanıdıklarınızı teşvik edin. İmkânı olmayana gerekirse yardım edin, destek olun ama bir yolunu bulup bir fırsat oluşturup Çiğli Hava Üssü’ne gelerek buradaki vizyonu, ufku, gayreti ve başarıyı mutlaka yerinde görün” çağrısı yaptı.
İzmirlileri davet ederken şehrin yeni veya eski milletvekillerini de unutmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İleri teknolojiyi ülkemiz yerine 10 bin kilometre uzakta arayanları da buraya davet ediyoruz. Bitip tükenmeyen koltuk kavgalarına yalnızca bir günlük TEKNOFEST molası vermeleri kendileri adına büyük kazanç olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Bugün burada sadece millî teknoloji hamlesinin hepsi gurur kaynağı olan ürünlerinin görülmediğini, aynı zamanda büyüyen, güçlenen sınırları aşan, özgüven ve iddia sahibi Türkiye’nin yükselişine de şahit olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çiğli Hava Üssü’nde Kızılelma, Akıncı, ANKA, Hürjet, TB2, TB3, Gökbey, Atak’la birlikte mücadele var, gayret var, sabır, azim, cesaret var. Burada zorluklar karşısında yıkılmayan güçlü bir irade var. Burada her türlü engele rağmen başarmaya sevdalı yürekler var. Burada hayallerine giden yolda hiçbir engel tanımayan, işte karşımda görüyorum gençler var. Burada ayağına vurulan asırlık zincirleri parçalayan Türk Milleti var. Burada Türkiye Yüzyılı’nın mahzun ve mazlum gönülleri aydınlatan ışığı var. Merhum Abdurrahim Karakoç ne güzel söylemiş, ‘İzmir’in sağından Van’ın solundan; Erzurum, Edirne, Hatay yolundan; Kapı kapı tekmil, Anadolu’mdan; Bir sabah gelecek kardan aydınlık’ Evet, burada on yıllardır hasretle beklediğimiz kardan aydınlığın muştusu var. Rabb’ime bizlere bu günleri görmeyi nasip ettiği için hamdediyorum.”
“TEKNOFEST GENÇLERİ TÜRKİYE’NİN MÜREFFEH VE PARLAK GELECEĞİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yapamazsınız” diyenlere inat “biz yaparız” diyen, imkânsız görülen nice hayali kısa sürede gerçeğe dönüştüren, bu milletin inandığında ve çalıştığında neleri başarabileceğini gösteren, fikir, yürek ve alın teriyle büyük bir başarı hikâyesi yazan TEKNOFEST gençliğine teşekkür etti.
TEKNOFEST gençlerinin Türkiye’nin müreffeh ve parlak geleceği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Sizler, canları pahasına bu toprakları bizlere vatan olarak bırakan aziz şehitlerimizin kabul olmuş duasısınız. Sizler asrımızın Cezeri’si, Harezmî’si, İbni Sina’sı, Mimar Sinan’ı, Ali Kuşçu’su, Hezarfen Çelebi’si, Kâtip Çelebi’sisiniz. Sizler Nuri Demirağ’ların, Vecihi Hürkuş’ların, Şakir Zümre’lerin, Nuri Killigiller’in ideallerini gerçekleştirecek nesilsiniz. Millete sevdalı bu vizyonerlerin engellere rağmen başlattıkları hamleyi inşallah sizler omuzlayacak, hak ettiği yere siz taşıyacaksınız. Kendi öz yurdunda parya muamelesi gören milletimizi elinden tutup ayağa kaldıracak kuşak, yine sizlersiniz. Ömrünü ülkesi ve milletine hizmete adamış bir siyasetçi olarak sizin parıldayan gözlerinizde, yarının güçlü Türkiye’sini görüyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek’in “Şurada bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes / Ey kahpe rüzgâr, artık ne yandan esersen es” dizelerini okuyarak, “Açtığımız gedikten gümbür gümbür gelen TEKNOFEST gençliğinin ayak seslerini içimizdeki gafiller duymasa da tüm dünya duyuyor, biliyor. Sizlerin başarıları, milletimizle birlikte Asya’dan Afrika’ya, Balkanlardan Türkistan’a gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimize de cesaret aşılıyor. Yaklaşık 30 yıllık işgalin ardından özgürlüğüne kavuşan Karabağ’da, 30 sene sonra evlerine dönen muhacirler, sizin için dua ediyor. Rabb’im hiç birinizin ayağına taş değdirmesin, diyorum” ifadelerini kullandı.
“BU ÜLKENİN GENÇLERİYLE HER ZAMAN İFTİHAR ETTİM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yılı aşkın süredir siyasetin içinde olduklarını, hayatı boyunca Türkiye’ye hizmet etmenin, eser kazandırmanın Türkiye’nin önündeki taşları, mayınları temizlemenin mücadelesini verdiklerini anlattı.
Siyaset yolculuğunun tüm safhalarında gençlerle beraber yürüdüklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gençlerin yoldaşı, yol arkadaşı olmaktan daima bahtiyarlık duydum. Hangi görüşe, kökene, hayat tarzına sahip olursa olsun bu ülkenin gençleriyle her zaman iftihar ettim. Hiç kimseyi yaşam biçimi, kılık kıyafeti, inancı, kimliği dolayısıyla ötekileştirmedik. Sizi harf oyunlarıyla, ideolojik at gözlükleriyle tanımlamaya çalışanlara asla prim vermedik. Dayatmacı, baskıcı, yasakçı değil tüm vatandaşlarımızla birlikte gençlerimizin özgürlükçü alanlarını genişletenlerden olduk. Bugün de aynı bakış açısıyla hareket ediyoruz. Ne yapıyorsak sizin için, sizin istikbaliniz için yapıyoruz. İçerde ve dışarıda bitirdiğimiz ve verdiğimiz bütün mücadelelerin amacı size daha güçlü, daha itibarlı, daha yaşanabilir bir Türkiye teslim etmektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin bu zamanın misafirleri olduğunu belirterek, “Bizden öncekilerin bedel ödeyerek bizlere bıraktığı emaneti Allah’a hamdolsun 40 yıldır onurla, vakarla taşıdık ve bugünlere getirdik” dedi.
“81 İLİMİZDE TOPLAM 100 DENEYAP TEKNOLOJİ ATÖLYESİ KURDUK”
Türkiye’yi savunma sanayi başta olmak üzere her alanda başarıdan başarıya koşturduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, derslik sayısını 343 binden 620 bine, üniversite sayısını 76’dan 208’e, yurt kapasitesini 182 binden 950 bine, gençlik merkezi sayısını 9’dan 464’e, araştırma geliştirme merkezi sayısını sıfırdan 1.289’a, tasarım merkezi sayısını sıfırdan 324’e teknopark sayısını da 2’den 98’e çıkardıklarını aktardı.
Sadece İzmir’de inşa edilen derslik sayısının 11 bin 687 olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrimizde 26 bin kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. İlimizde üçü devlet olmak üzere toplam dört yeni üniversite kurduk. İzmir’e dört teknopark kazandırdık” bilgisini verdi.
Güncel rakamlarla İzmir’e yaptıkları kamu yatırımlarının tutarının 225 milyar lira olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz genelinde teknolojiye yönelik farkındalığı artırmak için 81 ilimizde toplam 100 Deneyap Teknoloji Atölyesi kurduk. Uzmanlaşmayı teşvik etmek gayesiyle 12 bin öğrencimizi lisansüstü eğitim yapmaları için burslu olarak yurt dışına gönderdik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sayması saatler sürecek nice işe, yatırıma, reforma ve projeye imza attıklarının altını çizerek, bunlarla yetinmediklerini, hizmet çıtasını sürekli yukarı taşıdıklarını anlattı.
Bir taraftan asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sararken diğer taraftan gençlere verdikleri sözleri tek tek yerine getirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin ekonomimize yüklediği 105 milyar dolarlık faturaya rağmen size mahcup olmamak adına gereken fedakârlığı sergiledik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kabine toplantısında gençlere yeni müjdeler verdiklerini anımsattı.
Örgün eğitimdeki üniversiteli gençlere seçim döneminde vadedilen cep telefonu ve bilgisayar ile ücretsiz 10 GB internet sözünü tutacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile ve Gençlik Bankası ile ilgili kanun teklifini de Cumhur İttifakı olarak yakında Meclise sunuyoruz. Teklifin yasalaşmasıyla birlikte ilk etapta deprem bölgesinde pilot projeleri hayata geçireceğiz. Deprem mağduru gençlerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacağız” diye konuştu.
“Seçim döneminde gençlerin demokrat dedesi maskesi takanların, söz konusu koltukları olunca nasıl faşizan hâle geldiklerini hepimiz görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha düne kadar dürüstlükten, şeffaflıktan bahsedenlerin iktidar uğruna birbirlerine nasıl yalan söylediklerini de hep beraber takip ediyoruz. Gençlerimizde hayal kırıklığına yol açan bu utanç sahnelerine rağmen biz siyasette güvenin zedelenmemesi için duruşumuzu asla bozmayacağız. Özellikle siz gençlerimize karşı daima harbi ve hasbi davranacak, aramızdaki gönül bağının sarsılmasına müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“DİJİTAL TEKNOLOJİ ARAÇLARINI YAYGINLAŞTIRIYORUZ”
Dünyanın merkezinde inovasyon, yapay zekâ ve robotik teknolojilerin bulunduğu çok farklı bir yere doğru gidildiğini, Türkiye’nin bu yarışta geri kalmamaya çalıştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ulusal yapay zekâ stratejimizi 2021 yılında yayınladık. Dijital Türkiye vizyonumuz doğrultusunda kamu hizmetlerinde dijital teknoloji araçlarını yaygınlaştırıyoruz. Elektronik Devlet uygulamamızda 7 bin 300 hizmet sunuluyor. Şu an yaklaşık 64 milyon insanımız e-Devlet kapısını kullanıyor. Gerek etkinliği ve yaygınlığı gerekse sunulan hizmetler bakımından Avrupa’da örnek gösterilen bir sistem kurduk. Şu an dünyanın gelişmiş denilen ülkelerinde bile sıraya girerek yapılabilen işlerin çoğunu bizim insanımız telefonu veya bilgisayarından Elektronik Devlet kapısını kullanarak saniyeler içinde hâlledebiliyor.”
İlk yerli elektrikli araç olan Togg’un üretiminin artarak devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçen haftaki Amerika Birleşik Devletleri ziyaretimizde ‘rekabet iyidir’ diyerek Tesla’yı da ülkemizde yatırım yapmaya davet ettik. Hava gücümüzde çarpan etkisi oluşturacak Kızılelma ile ilgili testleri hızla tamamlıyoruz. Kızılelma’nın da envantere girmesiyle bu alanda yeni bir çığır açıyoruz. KAAN ismini verdiğimiz beşinci nesil millî muharip uçağımızın tanıtımını yaptık. Üretim süreçlerini adım adım gerçekleştiriyoruz. Akıncı TİHA, Aksungur SİHA’larla silahlı insansız hava araçlarındaki hâkimiyetimizi pekiştirdik. Bunların haricinde savunma sanayii alanında hepsi birbirinden kritik 850 farklı projeyi titizlikle hayata geçiriyoruz.”
Dünyadaki ilk SİHA gemisi olan TCG Anadolu’nun denizlerde Türk bayrağını gururla dalgalandırdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Savunma ihracatında bu yılki hedefimiz altı milyar doları aşmaktır. Nasıl bu alandaki ihracatımızı 248 milyon dolardan geçen sene 4,5 milyar dolara çıkardıysak inşallah bu rakamların üstünü de yakalayacağız. Diğer alanlarda olduğu gibi savunmada da tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşana kadar gece gündüz demeden çalışacağız” değerlendirmesinde bulundu.
“ÜLKEMİZİN ÖNÜNDE YEPYENİ PENCERELER AÇTIK”
Son seçimlerde güven tazelemesiyle Türkiye’nin savunma atılımlarına dokunmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bıraktıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İktidara giden yolu milletin iradesi yerine FETÖ’den PKK’ya terör örgütleriyle iş birliğinde arayanlara asla unutamayacakları bir ders verdik. Tavrımızı özellikte daima doğrudan, hizmetten, eser siyasetinden yana kullanarak ülkemizin önünde yepyeni pencereler açtık. 31 Mart 2024 mahalli idareler seçimlerinde bu kazanımları daha da ileri taşıyacağız. İzmir başta olmak üzere fetret devri yaşayan şehirlerimizin tekrar hak ettikleri hizmetlerle buluşmasını sağlayacağız. İzmirlinin iradesini çantada keklik görenlerin işi bundan sonra daha zor. İstismar siyasetiyle gemisini yürütenlere hep birlikte ‘Yeter’ diyeceğiz. İzmir’i gerçek belediyecilikle tanıştırmakta kararlıyız. Bu şehrin yatırım ve eser hizmet siyasetine ihtiyacı var. Bunu ancak biz yaparız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi.
TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile simge hâline gelmiş TEKNOFEST pozunu vererek fotoğraf çektirdi.
Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu de katıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.