Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Libya’nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunması, Libya halkının refahı öncelikli hedefimizdir. Türkiye, doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyiyle tüm Libya’yı muhabbetle kucaklamaktadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirdiği baş başa görüşmenin ardından Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Oturumu’na başkanlık ettiler.
Konsey toplantısının ardından ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe’yi misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek görüşmelerin hayırlara vesile olmasını diledi ve İslam âleminin bu gece başlayan Ramazan ayını tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü görüşmelerde 2014 yılında ihdas edilen, ancak Libya’daki sıkıntılar nedeniyle bir araya gelemeyen Yüksek Düzeyli Strateji İş Birliği Konseyi’nin de ilk toplantısını icra ettiklerini kaydederek, iki ülke arasındaki dayanışmanın ve iş birliğini daha da ileriye taşıma arzusunun karşılıklı teyit edildiğini bildirdi.
“Libya’yla 500 yılı aşan köklü, derin ve özel münasebetlere sahibiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İki dost kardeş ve akraba millet olarak bekalarımız ve ay-yıldızlarımız için yüzyıllardır kader birliği yaptık, egemenliğimize kastedenlere karşı yekvücut hâlinde mücadele verdik. Gazi Mustafa Kemal’in, Enver Beyin Fethi Beyin, Nuri Beyin, Muhammed Esri Nursi’nin, Çöl Aslanı Ömer Muhtar’ın ve nice kahramanlarımızın kutlu mücadeleleri sonucunda bugünlere geldik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ortak tarihimizden aldığımız güçle istikbalimizi inşa ediyoruz. Libya’nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunması, Libya halkının refahı öncelikli hedefimizdir. Türkiye, doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyiyle tüm Libya’yı muhabbetle kucaklamaktadır. Bu anlayışla, Millî Birlik Hükûmeti’ne evvelki meşru hükûmetlere olduğu gibi her türlü desteği vermeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin, Trablus’a yönelik saldırıların ciddi boyutlara ulaştığı bir dönemde Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru hükûmetin davetine icabetle Libyalı kardeşlerinin yardımına koştuğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Millî Mutabakat Hükûmeti’nin uluslararası topluma yaptığı çağrıya destek sadece Türkiye’den gelmiştir. Biz meşru hükûmetin yanında yer alırken, başkaları darbeci Hafter’i desteklemeye ve silahlandırmaya devam ettiler. Darbecilerin işlediği insanlık ve savaş suçları zaman geçtikçe tek tek ortaya çıktı. Tarhuna’da bulunan toplu mezarlar işgal döneminin canlı şahitleridir. Hak, adalet ve meşruiyet yerine darbenin ve darbecilerin yanında saf tutanlar bu katliamlara da ortak olmuşlardır. İmzaladığımız güvenlik ve askerî iş birliği mutabakat muhtırası kapsamında Libya’ya verdiğimiz destek Trablus’un düşmesini önlemiş, yeni katliamların önüne geçmiş ve ateşkesi sağlamıştır. Türkiye’nin desteği aynı zamanda Berlin Konferansı’na giden yolu açmış, siyasi süreci canlandırmıştır, tüm bu çabalar sonucunda Millî Birlik Hükûmeti kurulabilmiştir.”
“ARTIK LİBYA’DA YARALARIN SARILMASINA VE LİBYALI KARDEŞLERİMİZİN REFAHINA ODAKLANMALIYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceliklerinin Libya Millî Birlik Hükûmeti’nin yetkisinin ve egemenliğinin ülke sathına teşmil edilmesi olduğunun altını çizerek, “Kurumların ve Silahlı Kuvvetlerin birleştirilmesi ve millî mutabakat sürecinin ilerletilmesi zaruridir” dedi.
Libyalıların daha iyi şartlarda yaşamaları için kamu hizmetlerinin geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası toplumu tüm alanlarda ilerleme sağlanması ve seçimlerin öngörülen tarihte düzenlenmesi için Libya’ya samimi destek vermeye davet etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gayrimeşru aktörlere arka çıkarak Libya’da Libyalıların hilafına çıkar elde etme döneminin artık bitmesini temenni ediyorum” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin Akdeniz’i daima bir barış ve refah havzası olarak gördüğüne vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Akdeniz’de komşumuz olan Libya ile deniz yetki alanlarına ilişkin imzaladığımız mutabakat muhtırası, her iki ülkenin millî menfaatini ve istikbalini güvence altına almıştır. Aziz kardeşim Sayın Dibeybe de bu muhtıranın Libya’nın menfaatlerine uygun olduğunu müteaddit kereler duyurmuştur, ötesi bizim açımızdan lafı güzaftır. Bugün bu husustaki kararlığımızı tekrar teyit ettik” dedi.
Görüşmelerde yatırımlar başta olmak üzere ikili ticaret ve ekonomik ilişkileri güçlendirecek somut adımlar üzerinde durduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Artık Libya’da yaraların sarılmasına, yeniden imara, kalkınmaya ve Libyalı kardeşlerimizin refahına odaklanmalıyız. Türkiye, sağlam kurumsal yapısı ve güçlü özel sektörüyle Libya’nın altyapı-üstyapısında yeniden imarına her türlü desteği verecektir. Türk özel sektörünün Libya’ya geri dönüşünü hızlandıracak adımlar üzerinde de fikir birliğine vardık. Yarın Başbakan Dibeybe’nin iş adamlarımızla yapacağı toplantıda da tüm bu konular etraflıca değerlendirilecektir. Enerji, sağlık, finans, yerel yönetimler, eğitim ve kültür sahalarında iş birliğimizi daha da ilerletecek adımları hızla atacağız.”
“BARIŞ, HUZUR VE REFAHIN HÂKİM OLDUĞU BİR LİBYA İÇİN GAYRETLERİMİZİ MÜŞTEREKEN SÜRDÜRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüsle mücadelede için de yarın Libya’ya 150 bin doz aşının teslim edileceğini bildirerek Türkiye’nin koronavürüsle mücadeledeki tecrübelerini de Libya’ya aktaracağını, bu amaçla Trablus’ta bir salgın hastanesini Türkiye’nin işleteceğini söyledi.
Türkiye’nin Bingazi’deki Başkonsolosluğunu da şartlar olgunlaştığında yeniden faal hâle getirmeyi planladığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Libya’nın savunma sanayine, askerî ve güvenlik mimarisinin yeniden yapılandırılmasına yönelik desteğimiz de kesintisiz sürecektir. Libya, savaş, yıkım ve istikrarsızlıkla anılan bir ülke olamaz, olmamalıdır. Barış, huzur ve refahın hâkim olduğu bir Libya için gayretlerimizi müştereken sürdüreceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini “Libya’da zafere giden yolu açan aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yâd ediyorum. Vatanlarını ve özgürlüklerini savunurken gazilik payesiyle şereflenin Libyalı kahramanlara acil şifalar diliyorum. Rabbimden Libya’yı ve Libyalı kardeşlerimizi bir an önce hasretini çektikleri barış iklimine kavuşturmasını niyaz ediyorum” diyerek tamamladı.
Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe de, “Bizler tüm komşu ve dost ülkelerle gerçek anlamda stratejik ilişkiyi tesis etme arzusu içerisindeyiz. Özellikle de Türkiye’yle bunu yapma arzusu içerisindeyiz” dedi.
Türkiye’ye, Libya’daki seçimlerin belirlenen takvimde yapılması konusundaki desteğinden dolayı da müteşekkir olduklarını kaydeden Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe, “Şüphesiz bizler de bilinen demokratik ve siyasi yöntemlerle seçimlerimizi gerçekleştireceğiz. Ve yine Türkiye’nin Libya’da kalıcı bir ateşkese yönelik desteğinden dolayı da müteşekkir olduğumuzu ifade ettik” şeklinde konuştu.
Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe, Türkiye ve Libya arasında imzalanan deniz yetki anlaşmasının iki ülkenin çıkarına olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
“Bizler ikili ticaret ilişkilerimizi ve hacmimizi dengeli bir şekilde daha da arttırmayı arzulamaktayız. Bu bağlamda iki ülke arasındaki Karma Ekonomik Kurul Toplantısı’nın en yakın zamanda yapılması arzusu içerisindeyiz. Libya yeniden imar ve yapılanma konusunda birçok projeye ev sahipliği yapacaktır. Bu bağlamda Türk şirketlerin gelip bu projeleri yürütmeleri arzusu içerisindeyiz. Aynı şekilde dost ve kardeş ülkelerden aynı yaklaşımı beklemekteyiz. Türkiye müteahhitlik alanındaki derin tecrübesi ve daha önce de Libya sahasındaki çalışmasıyla bu alanda büyük pay alacağına inanıyoruz.”
Türkiye ile stratejik iş birliğini geliştirme arzusunda olduklarını dile getiren Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe, “Bizler Türk kardeşlerimizle ilişkilerimizin bir model düzeye ulaşması arzusu içerisindeyiz. Ve her iki ülkenin de çıkarına olacak şekilde bunu geliştirme arzusundayız. Ve bu konseyimiz ve diğer bizi bir arada tutan mekanizmaları ve kurullarımızı da daha aktif hâle getirme arzusundayız. Bu Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyimizin bir sonraki toplantısının da Trablus’ta olmasını arzulamaktayız” dedi.
Ortak basın toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe huzurunda, iki ülke arasında beş anlaşma imzalandı.
Bu kapsamda; “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Libya Devleti Millî Birlik Hükûmeti arasında, Medya Alanında Stratejik İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”, “Libya’da Elektrik Santrali Yapımına İlişkin Protokol”, “Libya’da 3 adet Elektrik Santrali İnşasına İlişkin Mutabakat Zaptı”, “Trablus Havalimanı Yeni Uluslararası Terminal İnşasına İlişkin Mutabakat Zaptı” ve “Trablus’ta Yeni Bir Alışveriş Merkezi İnşasına İlişkin Mutabakat Zaptı” imza altına alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe de iki ülke arasındaki “Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Birinci Toplantısı Ortak Bildirisini” imzaladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe onuruna akşam yemeği verdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Arap Ligi devletleriyle iş birliğini her alanda daha da ileri götürmeyi hedeflediklerini belirterek “Arap Ligi devletleriyle enerji ve madencilik alanında bir zirvenin tertip edilmesi daha kalıcı, daha somut, çok taraflı iş birliğinin gelişmesi için önem arz ediyor.” dedi.
Enerji Stratejisini Anlattı
Bakan Bayraktar, 21 Arap ülkesinin büyükelçisini bakanlıkta ağırlayarak Türkiye’nin enerji stratejilerine ilişkin bilgiler paylaştı.
70 Milyar Dolarlık Fatura
Bayraktar, Türkiye’nin her yıl yaklaşık 70 milyar dolarlık bir enerji faturası olduğunu ifade ederek “Türkiye, petrolünün neredeyse yüzde 90’ını, doğal gazının ise çok yakın bir zamana kadar neredeyse tamamını ithal ederek karşılıyor. Dolayısıyla önceliğimiz, arz güvenliğini sağlarken enerjideki dışa bağımlılığımızı bitirebilmek.” dedi.
Yenilenebilir Potansiyeli
Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarında büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Bayraktar, “Azami ölçüde yenilenebilir kaynakları enerji miksimizin içerisine katmak istiyoruz, hedeflerimizden bir tanesi bu.” diye konuştu.
Fosil Yakıtlardan Dönüşüm
Bayraktar, Türkiye’de geçen 70 yıl boyunca nükleer enerjiden elektrik üretmeyle ilgili çalışmalar yapıldığını vurgulayarak “Akkuyu tamamlandığında Türkiye’nin elektrik enerjisinin yüzde 10’unu karşılayacak. Nükleer, bizim hem iklimle ilgili hedeflerimizi gerçekleştirmemize faydalı olacak, fosil yakıtlardan dönüşümümüzü hızlandıracak.” dedi.
10 Kat Hedefi
Türkiye’nin kendi denizlerinde ve kendi filosuyla doğal gaz aradığını kaydeden Bayraktar, Sakarya Gaz Sahası’nda 2028’de günlük 60 milyon metreküplük üretim hedefiyle mevcut üretimi 10 katına çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
200 Bin Varil
Bayraktar, Şırnak, Gabar Dağı bölgesindeki petrol üretim çalışmalarına da dikkat çekerek “Yaklaşık bir milyar varillik bir rezervin olduğunu tahmin ettiğimiz bu sahada da şu anda üretimimiz devam ediyor. Önümüzdeki yıldan itibaren Gabar’da günlük üretimi 100 bin varile ve toplamda da yaklaşık 200 bin varile çıkaracak bir çalışmanın içerisindeyiz.” ifadelerini kullandı.
Kritik Madenler
Türkiye kritik madenler alanında çok önemli rezervlere sahip olduğunu ifade eden Bayraktar “Bu rezervleri en hızlı şekilde ekonomiye katmak, bu teknolojilerde de sanayimizi geliştirmek ve oralarda sadece ham madde değil aynı zamanda nihai ürünü üretmek istiyoruz. Bu anlamda Arap Ligi devletleriyle kritik madenlerle ilgili olarak önemli bir iş birliği alanımızın olduğunu düşünüyorum.” dedi.
İş Birliği Vurgusu
Bayraktar, enerji alanında uluslararası iş birliğine vurgu yaparak “Arap Ligi devletleriyle iş birliğimizin her alanda daha ileriye gitmesi, belki Arap Ligi devletleriyle enerji ve madencilik alanında bir zirvenin tertip edilmesi daha kalıcı, daha somut, çok taraflı iş birliğinin gelişmesi için önem arz ediyor. Biz ülke olarak özellikle petrol boru hatları, doğal gaz boru hatları, çevremizdeki ülkelerle, bölge ülkeleriyle yaptığımız iş birlikleri sayesinde bunları da geliştirmeye ve çeşitlendirmeye gayret ediyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Kalkınma Yolu Projesi
Irak’ın Kalkınma Yolu Projesi’nin aynı zamanda bir enerji yolu projesine dönüşmesinin önemine işaret eden Bayraktar, “Oradaki oluşturabileceğimiz petrol ve doğal gaz boru hatlarıyla elektrik iletim hatlarıyla da bölge kaynaklarını Türkiye’ye ve Türkiye’den de Avrupa’ya eriştirmek suretiyle çok daha bölgesel kapsamı genişletebileceğimiz bir iş birliği içerisinde olabileceğimize inanıyorum.” dedi.
Gazze İçin El Ele Vereceğiz
Bayraktar, konuşmasının sonunda İsrail’in yaklaşık bir yıldır Gazze’de çocuk yaşlı demeden 40 bin kişiyi şehit ettiğini anlatarak “Buna artık dünyanın ‘Dur’ demesi gerekiyor. Bu iradenin artık gösterilmesi gerekiyor. İnşallah tekrar Gazze’ye gideceğiz ve orada Gazze’nin yeniden inşasına hep birlikte el vereceğiz.” diye konuştu.
BAKAN TUNÇ: TÜRK DÜNYASI OLARAK DAİMA HAKKI, HAKKANİYETİ VE ADALETİ SAVUNACAĞIZ
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Adalet Bakanları Konseyi toplantısında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” dedi.
Kazakistan’ın başkenti Astana’da Bağımsızlık Sarayı’nda düzenlenen toplantıya katılan Bakan Tunç, ‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
İNSANLIK İÇİN BARIŞ VE HUZURA KATKI VEREN ADIMLARI ATMAKTA KARARLIYIZ
Asya’nın parlayan yıldızı Astana’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bu güzel birlikteliğin devamını sağlayacak istişarelerin, ülkelerimizin yargı kurulları arasındaki iletişim bağlarını daha da güçlendireceğine yürekten inanıyorum.” İfadelerini kullandı.
Bakan Tunç, “Geçmişte olduğu gibi bugün de tam bir kardeşlik içerisinde yan yana ve omuz omuzayız. Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Daha adil bir dünya mümkün’ düsturuyla insanlık için barış ve huzura katkı veren adımları atmakta kararlıyız.” dedi.
Bu amaçla kardeş ülkeler olarak birlikteliği ve dayanışmayı güçlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan Adalet Bakanı Tunç, “Bizler, aynı kökten gelen ulu bir çınarın geniş bir coğrafyaya yayılan kollarıyız. Bu temeli unutmadan birliğimizi pekiştirdiğimiz takdirde dünyadaki gücümüzü hiç şüphesiz daha da artıracağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Adalet Bakanı Tunç, TDT üyesi ülkeler arasında siyasi, kültürel, ekonomik, ticari ve askeri alanların yanında, adalet ve yargı konularındaki işbirliğinin de derinleştirilmesine ve geliştirilmesine önem verdiklerini vurguladı.
İŞBİRLİĞİMİZİ ARTIRACAK ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPTIK
İstanbul’da 2021 yılında düzenlenen ve Türk devletlerinin bağımsızlığının 30. yıl dönümünün kutlandığı TDT 8. Zirvesi’nde “Türk Dünyası-2040 Vizyon Belgesi”ni birlikte kabul ettiklerini hatırlatan Bakan Tunç, “Bu vizyon doğrultusunda son 10 yılda Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde yüksek yargı kurullarına, yüksek mahkemelere, başsavcılara, adalet akademilerine, avukatlara ve noterlere ilişkin işbirliğimizi artıracak önemli çalışmalar yaptık.” diye konuştu.
Türk dünyası olarak uluslararası adli işbirliğini daha da ilerletmelerinin gerektiğine dikkati çeken Adalet Bakanı Tunç, “Birazdan imzalayacağımız ortak bildiriyle adli işbirliğimizin daha da ileriye taşınacağına yürekten inanıyorum.” dedi.
Terörle mücadeleye de değinen Bakan Tunç, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ve milletin onurlu direnişiyle başarısızlığa uğratıldığını anımsattı.
TERÖR İNSANLIK SUÇUDUR
Terör konusuna da değinen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü;
“Terör, insanlık suçudur. Terörle mücadelenin hukuk zeminindeki önemli bir boyutunu da hiç şüphesiz ülkeler arasındaki iade talepleri yani adli yardımlaşma oluşturmaktadır. Biz, adli işbirliği konusunda uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerimize şimdiye kadar samimiyetle uyduk. Bundan sonra da aynı ciddiyet ve kararlılıkla bu yükümlülüğümüze uymaya devam edeceğiz fakat aynı bakış açısını tüm dünyadan beklediğimiz gibi, tarihi, kültürel birçok ortak ve akrabalık bağımızın olduğu Türk dünyası ülkelerinden özellikle beklediğimizi altını çizerek vurgulamak istiyorum.”
ULUSLARARASI İNSANCIL HUKUKUN, YA HİÇE SAYILDIĞINI YA DA ÇİFTE STANDARDA TABİ TUTULARAK İŞLETİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gazze’deki insanlık felaketine dikkati çekerek, “1917’ye kadar özenle korunan, her dinden insanın barış ve esenlik içerisinde yaşadığı Filistin, maalesef günümüzde kanla, gözyaşıyla, zulümle yıkanmaktadır. İşgalci İsrail, hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını bombalayarak tarihte eşi benzeri görülmemiş bir katliam, soykırım gerçekleştiriyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılarda 40 binden fazla kardeşlerinin şehit olduğunu anlatan Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunların en az 16 bini çocuk, 10 bini kadın. Maalesef geçmişte olduğu gibi bugün de uluslararası insancıl hukukun, güç sahipleri tarafından ya hiçe sayıldığını ya da çifte standarda tabi tutularak işletildiğini görüyoruz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Filistin’de akan kanın durması için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Gecikmeli de olsa Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı harekete geçmiş, İsrail Başbakanı (Binyamin) Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı (Yoav Gallant) için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle ‘yakalama kararı başvurusunda’ bulunmuştur. Bir an önce yakalama kararının icra edilmesini bekliyoruz. Bu davanın yanında, Güney Afrika’nın soykırım suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanında açtığı davayı ayrıca çok değerli buluyor ve destekliyoruz.
İSRAİLLİ YETKİLİLER HAK ETTİKLERİ CEZAYI ALANA KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
“Türkiye olarak bu soykırım davasına müdahil olmak için 7 Ağustos 2024 tarihinde resmi başvuruda bulunduk. Türkiye olarak, İsrailli yetkililer hak ettikleri cezayı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” diye konuştu.
Bakan Tunç, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı olarak yargıyı ilgilendiren tüm alanlarda her türlü işbirliğine hazır olduklarını dile getirerek “‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kazakistan Adalet Bakanı Azamat Yeskarayev’in ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Azerbaycan Adalet Bakanı Farid Ahmedov, Kırgızistan Adalet Bakanı Ayaz Baetov, Özbekistan Adalet Bakanı Akbar Taşkulov ile TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı.
TDT Adalet Bakanlıkları arasında işbirliğinin geliştirilmesi için perspektiflerin belirlenmesi ve sistemlerinin dijitalleştirilmesi konularının masaya yatırıldığı toplantıda bakanlar, TDT Adalet Bakanları 1. Konseyinin Astana Bildirisi’ni imzaladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Türkiye ve Mısır, Filistin meselesinde ortak bir duruşa sahiptir. 11 aydır devam eden soykırımın sona ermesi, kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışı önceliğimiz olmaya devam ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa görüşmeleri, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı ve anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi’yi Türkiye’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi’nin, şubat ayındaki Kahire ziyaretlerinde büyük bir teveccüh gösterip, kendilerini çok sıcak ağırladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahire ziyaretinin iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olduğunu söyledi.
“MISIR İLE ASIRLARI AŞAN ORTAK GEÇMİŞE VE YAKIN DOSTLUK BAĞLARINA SAHİBİZ”
O günden bugüne diyaloğu ve iş birliğini en üst seviyede tuttuklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bölgemize dair meselelerde daima yakın istişare hâlinde olduk. Her alanda gelişmekte olan iş birliğimizi değerli kardeşimin iadeiziyaretiyle daha da ileriye taşıyoruz. Mısır ile asırları aşan ortak geçmişe ve yakın dostluk bağlarına sahibiz. Önümüzdeki sene diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 100’üncü yıl dönümünü kutlayacağız. İnsanlık tarihine yön veren medeniyetlere beşiklik yapmış iki kadim ülkeyiz. Ülkelerimiz arasındaki köklü ve çok boyutlu ilişkileri müşterek çabalarımızla sürekli güçlendiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çalışmalarımızın semerelerini görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Sayın Sisi ile Kahire’deki görüşmemizde Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyimizi yeniden yapılandırma kararı almıştık. Bu mekanizmanın ilk toplantısını da bugün gerçekleştirdik. Ortak bildirimizle iş birliğimizi sanayi, ticaret, savunma, sağlık, çevre, enerji dâhil her alanda ilerletme irademizi teyit ettik” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret ve ekonominin iki ülke arasındaki iş birliğinin en güçlü boyutunu oluşturduğuna işaret ederek, “Son 10 yılda Mısır’ın ilk 5 ticaret ortağı arasında yer almaya devam ettik. Ticaret hacmimizi önümüzdeki 5 yıl içinde 15 milyar dolara çıkarma hedefimize doğru kararlı bir şekilde ilerliyoruz” diye konuştu.
Türk iş adamlarının 3 milyar dolara yaklaşan yatırımlarıyla Mısır ekonomisine önemli katkı sağladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk girişimcileri yatırımlarını daha da artırma noktasında teşvik ettiklerini, Mısırlı yatırımcıları da Türkiye’ye beklediklerini ifade etti.
“TÜRKİYE VE MISIR’IN BÖLGESEL BARIŞ VE İSTİKRARA KATKILARI HAYATİ ÖNEMDEDİR”
Doğal gaz ve nükleer enerji başta olmak üzere Mısır ile enerji alanındaki iş birliğini geliştirmek arzusunda olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Kardeş Mısır halkı Türk kültürü ve Türkçeye yoğun ilgi gösteriyor. Kültürel ve beşeri köprülerimizi daha da kuvvetlendirmek üzere gayretlerimizi sürdürüyoruz. İlişkilerimizdeki olumlu ivmenin turizm alanına da yansıyacağına inanıyorum. Türkiye ve Mısır’ın bölgesel barış ve istikrara katkıları hayati önemdedir. Toplantılarımızda Gazze başta olmak üzere bölgesel meselelerin çözümüne yönelik düzenli istişareler tesis etme hususunda mutabık kaldık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’deki son durumun görüşmelerinin odağında yer aldığını belirterek, “Türkiye ve Mısır, Filistin meselesinde ortak bir duruşa sahiptir. 11 aydır devam eden soykırımın sona ermesi kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışı önceliğimiz olmaya devam ediyor” dedi.
“AÇLIK, SUSUZLUK VEYA İLAÇ BULAMADIĞI İÇİN ÖLEN HER MASUMUN SORUMLUSU İSRAİL VE DESTEKÇİLERİDİR”
Bugüne kadar Gazze’ye iletilen toplam yardımın yüzde 32’sinin Türkiye’den gittiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yardımların ulaştırılmasında Türk Kızılayı ve AFAD ile iş birliği içinde hareket eden başta Mısır Kızılayı olmak üzere Mısır makamlarına teşekkür etti.
İsrail’in insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engelleyerek işlediği suçlara bir yenisini daha eklediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail yönetimi binlerce ton bomba yağdırarak kıramadığı direniş azmini, Filistin halkını açlığa, susuzluğa mahkûm ederek kırmaya çalışmaktadır. Açlık, susuzluk veya ilaç bulamadığı için ölen her masumun sorumlusu İsrail ve destekçileridir” dedi.
Mısır’ın Katar ve Amerika ile müzakerelere ara buluculuk yaptığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de bu sürece Dışişleri Bakanlığı ve Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı vasıtasıyla destek verdiğini söyledi.
Ancak İsrail tarafının uzlaşmaz ve engelleyici tutumunun hâlen sürdüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son olarak İsrail, müzakere yürüttüğü muhatabını şehit ederek nasıl bir zihniyete sahip olduğunu göstermiştir. Netanyahu’nun Mısır’a yönelik ithamlarını reddettiğimizi burada çok net söylemek isterim. Tüm bunlar karşısında İsrail hükûmeti üzerindeki baskıların artırılması noktasında da elimizden geleni yaptık, yapıyoruz.”
“MAALESEF BAZI ÜLKELER HÂLEN İSRAİL’E KAYITSIZ ŞARTSIZ DESTEK SAĞLAYARAK İŞLENEN SUÇLARA ORTAK OLUYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanında açtığı soykırım davasına Türkiye’nin müdahillik başvurusunu da resmen ilettiklerine vurgu yaparak, “Gazze’de suç işleyen İsrailli yetkililerin uluslararası mahkemelerde hesap vermesi için de çalışmalarımızı yoğun şekilde sürdürüyoruz. Daha önce de söyledim 41 bin masum insanın katillerinin yeri meclis kürsüleri değil, işledikleri suçların hesabını verdikleri mahkeme salonlarıdır” ifadesini kullandı.
Uluslararası topluma düşen sorumluluğu hatırlatmaya devam ettiklerinin de altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Maalesef bazı ülkeler hâlen İsrail’e kayıtsız şartsız destek sağlayarak işlenen suçlara ortak oluyorlar. Netanyahu hükûmetinin tüm bölgeyi, hatta tüm dünyayı tehlikeye atan katliam politikasını durdurma noktasında caydırıcı adımlar atılmıyor. Vicdanları yaralayan böyle bir tablonun kabul edilmezliğini artık herkes anlamalıdır. İsrail’in bölgemizi daha fazla gerilime sürüklemesinin önüne geçmek ancak ikircikli politikaların terk edilmesiyle mümkün olacaktır. Yanlıştan bir an önce dönülmesi ve tarihin doğru sayfasında yer alınması noktasındaki çağrımızı burada bir kez daha tekrarlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, istişarelerinde Gazze’nin yanı sıra başta Doğu Akdeniz, Suriye, Libya, Sudan ve Afrika Boynuzu olmak üzere bölgesel konuları da ele aldıklarını belirterek, “Birçok meselede benzer tutum ve hedeflere sahip olduğumuz Mısır ile istişarelerimizi güçlendirme noktasında kararlıyız. İnşallah bundan sonra daha yakın iş birliği içinde olacağız. Kazan-kazan anlayışıyla çok boyutlu münasebetlerimizi ileriye taşıyacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü görüşmelerin ve imzalanan anlaşmaların hayırlara vesile olmasını dileyerek, Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi’ye ve heyetine ziyaretleri için teşekkür etti, Mısır halkına selamlarını iletti.
MISIR CUMHURBAŞKANI ES-SİSİ: “ZİYARETİM İKİ ÜLKE ARASINDAKİ KÖKLÜ İLİŞKİLERİN ÇOK DAHA GELİŞECEĞİNİN GÖSTERGESİDİR”
Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi de konuşmasında, “(Türkiye’ye) Bu ziyaretim iki ülke arasındaki köklü ilişkilerin çok daha gelişeceğinin göstergesidir” ifadesini kullanarak, Türkiye ile Mısır’ı bir araya getiren ortak bir tarih ve birçok ortak paydanın bulunduğunu kaydetti.
Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, turizm alanında, Türk halkı ve Mısır arasında daha fazla etkileşimin olduğunu belirterek, ticaret alanında da iş birliğinin arttığına işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde, Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler bağlamında beraber koordinasyonun çok önemli olduğunun altını çizdiğini söyleyen Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, “(Türkiye’yle) Özellikle bölgesel konuları beraber ele alarak insani krizlerin önüne geçme konusunda beraber çalışmalıyız diye karar aldık” dedi.
Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, “Başta Gazze ve Filistin’deki kardeşlerimiz olmak üzere daha yoğun çalışmalıyız” ifadesini kullanarak, şunları kaydetti: “Türkiye ve Mısır olarak bir an önce, acilen ateşkesin sağlanması, Batı Şeria’daki İsrail ihlallerinin son bulması ve Filistin’in 1967 sınırları içerisinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletini kurma haklarının bir an önce hayata geçirilmesini vurguladık.”
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Ortak basın toplantısının öncesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi’nin huzurunda iki ülke arasında 17 anlaşma imzalandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi huzurunda imzalanan 17 anlaşma: “Yeni İdari Başkent Endüstri Parkının Geliştirilmesine İlişkin Mutabakat Zaptı
Yeni Ekim Şehrinde Endüstri Parkının Geliştirilmesi İçin Arazi Tahsis Sözleşmesi
Türkiye Cumhuriyeti Rekabet Kurumu ile Mısır Arap Cumhuriyeti Rekabet Kurumu Arasında Rekabet Politikası Alanında Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Yükseköğretim Kurulu ile Mısır Arap Cumhuriyeti Yükseköğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ve Mısır Ulusal Demiryolları Arasında Demiryolu Sektöründe İşbirliğinin Geliştirilmesine İlişkin Mutabakat Zaptı
Sivil Havacılık İdareleri Arasında Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı Arasında Bilgi ve İletişim Teknolojileri Alanında Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Tarım Alanında Bilimsel, Ekonomik ve Teknik İşbirliği Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Sağlık ve Nüfus Bakanlığı Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Mikro, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme Ajansı Arasında Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Planlama, Ekonomik Kalkınma ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı Arasında İşbirliği ve Kapasite Geliştirmeye İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı Arasında Mali ve Ekonomik Konularda İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Enerji Alanında Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Çalışma Bakanlığı Arasında Çalışma ve İstihdam Alanında Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Mısır Arap Cumhuriyeti Çevre Bakanlığı Arasında Çevre Koruma Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Mısır Arap Cumhuriyeti Çevre Bakanlığı Arasında Şehircilik Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Dışişleri, Göç ve Mısırlı Gurbetçiler Bakanlığı Arasında Mutabakat Muhtırası”
Anlaşmaların imzalanmasının ardından, Türkiye Cumhuriyeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi 1. Toplantısı Ortak Bildirisi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve es-Sisi tarafından imza altına alındı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.