Dünya
Dev Yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Savunma Bakanlığı Ay Yıldız Projesi Temel Atma Töreni’ne katıldı

Haber
2 sene önceon







“30 Ağustos ruhunu nesilden nesile aktararak istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkmaktaki kararlılığımızı tüm dünyaya göstereceğiz”Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Bakanlığı Ay Yıldız Yerleşkesi temel atma töreninde yaptığı konuşmada, “İnşallah bundan sonra da 30 Ağustos ruhunu nesilden nesile aktararak istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkmaktaki kararlılığımızı tüm dünyaya göstermeye devam edeceğiz. Bir kez daha milletimin ve kahraman ordumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramını tebrik ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Bakanlığı Ay Yıldız Yerleşkesi temel atma törenine katıldı.
Sözlerine Dumlupınar Zaferi’nin 99. yıl dönümünü kutlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan ve 9 Eylül’de düşmanın İzmir’den denize dökülmesiyle sonuçlanan Büyük Taarruz’un en önemli safhası olan Dumlupınar Zaferi’nin 99. yıl dönümünü tebrik ediyorum. Bu savaşı Osmanlı’nın en büyük zaferlerinden biri olan Sırpsındığı’na benzeterek ‘Rumsındığı’ diye adlandıran ordularımızın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere büyük zaferin kazanılmasında emeği geçen kahramanlarımızın her birini rahmetle, şükranla yâd ediyorum” ifadelerini kullandı.
“MİLLETİMİN VE KAHRAMAN ORDUMUZUN 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI’NI TEBRİK EDİYORUM”
Gerek bu zaferde gerekse İstiklal Harbi’nin tamamında gözlerini kırpmadan canlarını feda eden şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kahraman ordumuz 14 gün gibi kısa bir sürede düşmanı Anadolu’nun ortalarından İzmir’e kadar sürmeyi başararak tarihte eşine ender rastlanacak bir başarıya imza atmıştır. Bu başarının tesadüf olmadığını son yıllarda sınır ötesinde ardı ardına yaptığımız harekâtlarla bir kez daha gösteren kahraman ordumuz, milletimizi Anadolu’dan söküp atma heveslerini kursaklarda bırakmayı sürdürmüştür. İnşallah bundan sonra da 30 Ağustos ruhunu nesilden nesile aktararak istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkmaktaki kararlılığımızı tüm dünyaya göstermeye devam edeceğiz. Bir kez daha milletimin ve kahraman ordumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı tebrik ediyorum. Şunu unutmayalım, bizim kınalı yavrularımız bitmedi, var ve bundan sonra da olacak.”
Bugün böyle anlamlı bir günde Ay Yıldız Projesi’nin temel atma töreni vesilesiyle bir araya gelmelerini de önemli bir mesaj olarak gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığının 1930’lu yıllarda dönemin şartları ve ihtiyaçlarına göre inşa edilen Kızılay semtindeki binalarda faaliyet gösterdiğini hatırlattı.
Kara Kuvvetleri binasının 1937, Deniz ve Hava Kuvvetlerinin müşterek binalarının 1960 yılında inşa edildiğini, Hava Kuvvetlerinin 1985 yılında ayrı bir binaya taşındığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gelişen ve değişen savunma ihtiyaçlarının, tüm birimlerin ortak bir çatı altında güçlü bir altyapı ile yakın koordinasyon içinde faaliyet göstermesini mecburi hâle getirdiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu Millî Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarıyla enine boyuna değerlendirdiğini aktararak, “Artık bize bir müşterek merkez gerekiyor dedik. Bu müşterek merkezden hem yatırım hem harcamalar hem her yönüyle özellikle de savunma noktasında bize öyle bir merkez gerekiyor ki bu merkezle beraber biz daha bulunduğumuz yerden dünyaya farklı bir sinyal verelim. Hele hele siber güvenliğin, siber savunmanın konuşulduğu böyle bir dönemde bize işte şu anda temelini atacağımız böyle bir Ay Yıldız Projesi yakışır dedik ve inşallah bugün de bu temeli beraber atıyoruz. Rabim yar yardımcımız olsun” diye konuştu.
“Ay Yıldız Projesi ile Millî Savunma Bakanlığımızı, Genelkurmay Başkanlığımızı, tüm kuvvet komutanlıklarımızı bir araya toplamış oluyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada inşa edilecek binaların en son teknolojiyle donatılmanın yanında çevreye duyarlılığıyla da öne çıkacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkezi bir savunma sistemini, müşterek bir savunma sistemini bulunduracağız” dedi.
“TÜRKİYE’NİN SAVUNMA İHTİYAÇLARINA CEVAP VERECEK BU GÜZEL PROJENİN HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM”
Yaklaşık 12,6 milyon metrekarelik arazi üzerinde konumlandırılan proje kapsamında 890 bin metrekare kapalı alan inşa edileceğini ve bu sayede 15 bin kişiye hizmet verebileceğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık Kızılay’ın içinde dağınık, sağda solda böyle bir Millî Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri olmayacak. Az önce ekranda da izlediniz her şeyiyle, duruşuyla düşmana korku, dosta güven veren bir yapıyı burada meydana getirmiş olacağız” ifadesini kullandı.
Projeye adını veren hilal şeklindeki yapıda farklı kapasitelerde konferans salonları bulunacağına, ortasında da 23 bin metrekarelik bir tören alanı yer alacağına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgesinin ve dünyanın yükselen yıldızı Türkiye’nin savunma ihtiyaçlarına cevap verecek bu güzel, muhteşem projenin milletimize, ülkemize ve ordumuza hayırlı olmasını diliyorum. Kahraman ordumuzun gücüne güç ekleyeceğinden şüphe etmediğim bu projenin aynı zamanda başkentimize ve bu bölgeye ayrı bir değer katacağına inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, projede emeği geçen ve geçecek herkese teşekkür etti. Özellikle mimarları ve mühendisleri kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, müteahhit firmaya da inandığını ve güvendiğini, burayı kısa sürede bitireceğinden şüphe duymadığını vurguladı.
MALAZGİRT ZAFERİ
Malazgirt’te Sultan Alparslan’ın kendisinden 4 kat fazla askere sahip Bizans ordusunu yendiği zaferin 950. yıl dönümünün kutlandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Malazgirt’te her yıl iştirak ettiğimiz törenlerde yaşadığımız atmosfer bize adeta bu zaferin hangi şartlarda, nasıl zorluklarla, fedakarlıklarla kazanıldığını tekrar tekrar hatırlatıyor. Esasen milletimiz kadim çağlardan beri Anadolu’da mevcudiyet göstermiştir. Ancak bu coğrafyanın kalıcı yurdumuz hâline gelmesinin dönüm noktası Malazgirt Zaferi olmuştur. Nitekim kimi takvimlerde ağustos ayı Alparslan ayı olarak geçmektedir. İşte bu sebeple Malazgirt’i bugünkü tapumuzu almamızın miladı olarak görüyoruz. Bu büyük zaferden bir kaç yıl sonra yeni vatanımızdaki ilk devletimiz Anadolu Selçuklu Devleti önce İznik, sonra Konya başkentli olarak kuruldu. Anadolu Selçuklu Devleti yönünü batıya ve güneye çevirerek büyümüş, güçlenmiş, özellikle haçlı seferlerinde çok büyük mücadeleler vermiş, nihayet misyonunu Osmanlı’ya devrederek tarih sahnesinden çekilmiştir. Anadolu merkezli en büyük devletimiz Osmanlı’nın Söğüt’te diktiği ulu çınar yaklaşık 600 yıl yaşamış ve 24 milyon kilometrekareye varan bir etki alanına ulaşmıştır.”
Bu projede de çınarların unutulmamasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çamları da unutmayacağız ama çınarlar buradan inşallah bu savunma sistemimizin ne denli güçlü olduğunun en güzel işaretleri olacak. Sonbaharda yaprakları dökülüyor ama bunları biz Cumhurbaşkanlığında olduğu gibi takviyelerle çok daha farklı bir hâle getirebiliriz” ifadesini kullandı.
Birinci Dünya Savaşı’na girdiğinde 2,5 milyon kilometrekareyi bulan toprak bütünlüğüne sahip Osmanlı’nın, geride silinmez izler bırakarak tarihteki yerini Cumhuriyet’e devrettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmanlı tarihinde İstanbul’un fethine ayrı bir parantez açmak gerektiğini, binlerce yıl boyunca insanlığın en gözde yerleşim yeri, ticaret merkezi, stratejik geçiş noktası olan İstanbul’un fethinin batı tarihinde çağ açıp çağ kapatacak kadar derin etkiler yaptığını kaydetti.
“ÇANAKKALE’DE VERİLEN MÜCADELE EN AZ MALAZGİRT, EN AZ İSTANBUL’UN FETHİ KADAR ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASIDIR”
Fatih Sultan Mehmet’in millete armağanı olan bu kadim şehrin bugün de dünyanın göz bebeği olmayı sürdürdüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İstanbul’un ve Anadolu’nun vatanımız olmasını kabullenemeyenler zaman zaman kendilerini tutamayıp iç dünyalarındaki özlemi hâlen dışa vurmaktadırlar. Gezi olaylarında duvarlara kazınan ‘Zulüm 1453’te başladı’ ifadesi de işte bunlardan biridir. Osmanlı’nın son döneminde kazanılan Çanakkale Zaferi… O kınalı yavrular, o Çanakkale zaferimizin banileridir. Onlar, şahadete yürüdüler, ölmediler. Ama o kınalılar bize bu vatanı bıraktılar. Milletimizin kanının son damlasına kadar vatanını koruma azmi ve iradesinin gerçekten çok büyük fedakârlıklarla ortaya konmuş ifadesidir. Yedi düvelin öyle gizli saklı değil, tüm insan ve teknoloji gücüyle yüklendiği Çanakkale’de verilen mücadele en az Malazgirt, en az İstanbul’un fethi kadar önemli bir dönüm noktasıdır. Sevr’i bir paçavra gibi yırtıp atacak gücü ve kararlılığı Çanakkale’deki mücadelenin başarısına borçluyuz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde İstiklal Harbi’nin de yeniden diriliş muştusu olarak kabul edilecek bu zaferden alınan ilhamla başlatıldığını ve neticeye ulaştırıldığını belirterek, “Arkasına dönemin en büyük güçlerinin desteğini alan Yunan ordularına karşı bin bir fedakârlıkla kurulan kahraman ordumuzun kazandığı zaferi de Malazgirt’in yeni bir tezahürü olarak görüyoruz” dedi.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN KURULUŞU, MİLLETİMİZİN BİN YILLIK TARİHİNDEKİ EN ÖNEMLİ BAŞARILARDAN BİRİDİR”
“Ülkemizin o dönemde sahip olduğu yetişmiş insan gücünün önemli bir kısmının canları, kanları pahasına başarıya ulaştırdığımız Çanakkale Zaferimiz ve İstiklal Harbimiz, adeta bize vatanımızı yeniden kazandırmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gazi Mustafa Kemal’in, düşmanların ‘bir avuç’ dediği ordumuzla hamdolsun bu zafere yürümüş olması… İşte bu millet, ‘imandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür’ diyerek zafere yürüdü. Elde kalan vatan toprakları üzerinde inşa ettiğimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu, dönemin şartlarını göz önünde bulundurduğumuzda milletimizin bin yıllık tarihindeki en önemli başarılardan biridir. Anadolu’daki üçüncü devletimiz olan Cumhuriyetimiz döneminde de kendi içinde önemli dönüm noktaları yaşadık. Kuruluş dönemindeki heyecan ve başlatılan reformlar daha sonra tek parti faşizminin cenderesi altında akamete uğramıştır. Dün, Çorlu’da iştirak ettiğimiz Taarruzi İnsansız Hava Aracımız Akıncı’nın teslim töreninde de işaret ettim. İstiklal Harbimizin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in geniş vizyonuyla başlatılan pek çok projenin önü daha sonra kifayetsiz zihinler tarafından kesilmiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İkinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde ve sonrasında yaşanan bu dönemin Türkiye’ye bedelinin çok ağır olduğuna işaret ederek, “Rahmetli Menderes’in ve Özal’ın büyüklüğünü bugün çok daha iyi anladığımız vizyonlarıyla verdikleri mücadeleler maalesef ülkemizi ancak bir yere kadar getirebilmiştir. Bizim son 19 yılda Türkiye’yi demokraside ve kalkınmada geliştirmek için gösterdiğimiz gayretlerin bu derece meşakkatli, bu derece maliyetli, dirençli olmasının gerisinde işte bu uzun gecikme vardır” dedi.
“SAVUNMA SANAYİNDE ARTIK İHRACA BAŞLADIK”
Bu geri kalmışlığın en tehlikeli sonuçlar verme potansiyeli olan kısmının da savunma sanayi tarafındaki zafiyet olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Askerimiz vardı, yüreğimiz vardı, bileğimiz vardı ama tabiri caizse yeterli silahımız yoktu. Gerektiği kadar cephanemiz yoktu. İhtiyacımızı karşılayacak aracımız, gerecimiz yoktu. Kıbrıs Barış Harekâtı bu gerçeği görmemize vesile olması bakımından da hayırlı bir adım olmuştur. Neredeyse 40 yıla yaklaşan terörle mücadele sürecimizin ilk döneminde aynı sıkıntılar yüzünden ülkemizin ne kadar ağır kayıplara uğradığını en iyi buradaki heyet biliyor. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dışarıdan aldığı destek ne olursa olsun kıytırık bir terör örgütü karşısında adeta eli kolu bağlı hâle düşürülmesine yol açanlar, tarih önünde mutlaka hesap verecektir. Telsiz… Telsizimiz yoktu. Amerika telsizlerimize el koydu, vermedi ve askerimiz maalesef telsiz bulamadığı için susturma tekniğini kullanarak savaştı. Ama şimdi artık bunları biz zaten kendimiz yapar hâle geldik. Bunların ötesine geçtik. Şimdi İHA’mız, SİHA’mız var, şimdi TİHA’mız da var. Ve bunlarla birlikte bundan sonraki süreç savunma sanayinde artık ihraca başladık. Artık ‘ne verirsin’ demeyeceğiz, artık ‘ne alırsın’ diyeceğiz.”
Türkiye’nin bütün bombalara varıncaya kadar her şeyi kendisi üretir hâle geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vesayet dediğimiz bu çarpık zihniyet sadece güvenliğimize değil, demokrasimize ve kalkınmamıza adeta takoz olmuş, her fırsatta takvimi geriye sarmaya çalışmıştır. Daha kötüsü, maruz kaldığımız asimetrik tehdidin en sinsi, en alçak, hain tezahürü olan önce emniyet, yargı teşkilatları, ardından ordu içindeki mensupları vasıtasıyla başlattığı darbe girişimlerine verilen gizli, açık destelerdir” diye konuştu.
“MERDİVEN ALTI ÇALIŞAN YARGI MENSUPLARI OLMAYACAK”
“Şimdi ben FETÖ’ye de sesleniyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çarşamba günü inşallah muhteşem bir yargı binasını da hemen buraya yakın bir merkezde açıyoruz. Artık merdiven altı çalışan yargı mensupları olmayacak. Her şeyiyle muhteşem Yargıtay binasında, Yargıtay mensuplarımız bu çalışmalarını çok daha huzurlu bir ortamda yapacaklar” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, ebedi vatan Anadolu’yu örtülü işgal projesi olan 15 Temmuz darbe girişimini göğsünü kurşunlara siper ederek geri püskürttüğünü hatırlatarak, bu direnişle milletin hem bu hainlere hem de bunlardan medet umanlara bir kez daha derslerini verdiğini söyledi.
“15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günümüz, bin yıllık vatanımız Anadolu’ya mührümüzü bir kez daha vurduğumuz tarihin adıdır. 15 Temmuz şanlı direnişiyle, bin yıldır her karışını kanla yoğurarak vatan yaptığımız bu toprakların ancak aynı şekilde elde edilebileceğini cümle âleme tekrar ilan ettik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun, 15 Temmuz öncesi ve sonrasındaki tüm terör saldırılarıyla, sınır ötesi harekâtlarıyla, siyasi ve ekonomik mücadeleleriyle son İstiklal Harbi’nin sembolü olduğuna işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt’ten 15 Temmuz’a uzanan tüm bu zaferler silsilesinin kahramanlarını şükranla, hürmetle, tazimle selamladığını dile getirdi.
“TÜRKİYE ESKİSİNDEN DAHA HIZLI VE KARARLI”
Üstesinden geldikleri her badirenin, ülkeye kazandırdıkları her eser ve hizmetin, milletin azmini ve kararlılığını bileyen her başarının, büyük ve güçlü Türkiye’ye giden yolun yapı taşları olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayağına takılan her çelmeden kurtulan Türkiye, eskisinden daha hızlı ve kararlı şekilde yoluna devam etmiştir” dedi.
Gençlere Cumhuriyet tarihinin en yüksek siyasi, ekonomik, askerî gücüne sahip ülkesini bırakmak için gece gündüz çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel siyasi ve ekonomik düzenin yeniden yapılanma sürecinde olduğu bir döneme Türkiye’nin sağlam bir altyapıyla giriyor olmasının en büyük avantajları olduğunu söyledi.
Dünyanın son yüz yılda yaşadığı büyük dönüşümleri, kendi iç sorunlarına gömülmüş olması sebebiyle kısmen veya tamamen kaçıran Türkiye’nin bu defa fırsatı en iyi şekilde değerlendireceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için yapmamız gereken istikrar ve güven ikliminin sürmesini sağlamaktır. Milletimizin birliğine ve beraberliğine sahip çıktığımız sürece bu ülkeyi bölmeye, bu devleti yıkmaya Allah’ın izniyle kimsenin gücü yetmez” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dünyanın her yerinde özellikle de bölgemizde nerede bir acı, nerede bir zulüm, nerede bir yıkım varsa gerisinde parçalanmış bir millet, birbirine düşmüş veya düşman edilmiş bir toplum, bütünlüğünü kaybetmiş bir sosyal yapı vardır. Hamdolsun bizi bugüne kadar böyle bir duruma düşüremediler, inşallah bundan sonra da düşüremeyecekler. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve bugün temelini atmakta olduğumuz Ay Yıldız Projesi gibi abide yapıların temel işlevleri yanında milletlerin ve devletlerin gücünün de sembolleri olduğuna inanıyorum. İşte bugün bu sembollerden bir tanesinin daha temelini atıyoruz. Dört bir yanını okullarla, hastanelerle, yollarla, köprülerle, tünellerle, barajlarla, nice altyapı yatırımlarıyla donattığımız Türkiye’yi bu tür abide eserlerle adeta taçlandırıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temeli atılan projenin ülkeye, millete, bakanlığa ve Türk ordusuna hayırlı olması dileyerek, emeği geçen ve geçecek olanları tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah nice zaferleri bu eserden yönetmeyi, bu eserle beraber yön vermeyi Allah’tan niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.
Törende, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı tüfekli gösteri ekibinin nöbet değişimi gösterisi, törenin yapıldığı alandaki ekranlara yansıtıldı, ayrıca Ay Yıldız Projesi’nin tanıtım filmi gösterildi.
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Millî Savunma Bakanlığı Ay Yıldız Yerleşkesi’nin minyatürü hediye edildi.
Sahneye davet edilen yüklenici firma Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak, projenin 30 Ağustos 2023’te teslim edileceğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise tarihin öne çekilmesini istedi. Bunun üzerine Ilıcak, projenin 19 Mayıs 2023’e yetiştirileceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün Türkiye dinledi, şahit oldu, 19 Mayıs 2023’te inşallah bu güzel merkezi yerleşkenin açılışını yapıyoruz” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın okuduğu duanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler tarafından butonlara basılarak Ay Yıldız Yerleşkesi’nin temeli atıldı.
Törene, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bazı bakanlar, TSK komuta kademesi, Yüksek yargı organlarının başkanları da katıldı.


































Haber Burada
-
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar : 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nü kutladı
-
Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız nice badireyi birliğimizden, beraberliğimizden aldığımız güçle aştık”
-
“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır”
-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı
-
“Milletimiz, asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi”
Dünya
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar : 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nü kutladı

Haber
18 saat önceon
21 Mart 2023
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü dolayısıyla yaptığı yazılı basın açıklamasında orman alanlarının sorunlarına değinerek ormanları korumanın ülke geleceğini korumak olduğunu vurguladı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun 2012 yılında ormanların önemine dikkat çekmek için 21 Mart gününü Dünya Ormancılık Günü olarak ilan ettiğini ifade eden Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Birleşmiş Milletler 2023 yılı için Dünya Ormancılık Günü’nün temasını ‘Orman ve Sağlık’ olarak belirledi. Bu temayla, ormanların; temiz su, temiz hava sağlaması, iklim değişikliğinin etkisini azaltmak için karbon salınımının azaltılması, gıda ve tıbbi ilaç temini gibi önemli işlevleriyle sağlığımıza çok şey kattığı vurgulanıyor. Dünyada tıbbi bitkilerin sayısının 50 bin adet olduğu bildirilmektedir.”
Ormanın önemi ve geliştirilmesi
“Dünyadaki hızlı nüfus artışı ve sanayileşme, doğal kaynakları ciddi şekilde etkiliyor. Dünya nüfusunun giderek artması ve orman ham maddesine olan talebin karşılanmasına devam edilmesi orman tahribatının daha da artacağını gösteriyor. Yapılan araştırmalar dünyada her yıl 10 milyon hektar orman alanının kaybedildiğini ortaya koyuyor. Bu nedenle, sadece odun üretimi bakımından ele alınsa bile, bu ihtiyacın karşılanması için yapılacak ağaçlandırmalarla orman alanlarının artırılması gerekiyor.
Ülkemizdeki ormanların tamamına yakını devletin hüküm ve tasarrufu altında olup büyük çoğunluğu Orman Genel Müdürlüğü tarafından idare ediliyor.
Türkiye’de ülke yüz ölçümünün yaklaşık yüzde 29,6’sına denk gelen 23 milyon 110 bin hektar alan orman arazisidir. Mevcut durumdaki ormanlarımızın 21 milyon 833 bin hektarı koru, 1 milyon 276 bin hektarı ise baltalık orman niteliğindedir.Orman alanlarımızın yüzde 6’sını baltalık ağaçlar, yüzde 94’ünü ise koru ormanları oluşturuyor. Yine orman alanlarımızın yüzde 58’i normal, yüzde 42’si de bozuk ormanlar tarafından oluşuyor.”
Orman köylerimiz kalkındırılmalıdır
“Dünyada en önemli karbon yutaklarından biri olan ormanlar büyük bir hızla azalırken, ülkemiz bugüne kadar yapmış olduğu ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve bozuk ormanların iyileştirilmesi çalışmaları ile orman varlığını artıran ülkelerdendir.
Diğer taraftan ormanlarımızın korunması ve sürdürülebilirliği açısından orman köylüleri oldukça önemli ve vazgeçilmezdir. 2021 verilerine göre 23 bin 111 orman köyünde 7 milyon 451 bin 124 kişi yaşıyor ve orman köylüleri ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 8,6’sını oluşturuyor.
Orman köylerinde gelir düzeyi diğer köylere göre önemli derecede düşüktür. Ağaçlandırma çalışmaları kapsamında odun ham maddesi üretimine yönelik ağaçlandırmaların yanı sıra gelir getirici türlerden, ceviz, badem ve fıstıkçamı gibi türlerle yapılan ağaçlandırmalarla, orman köylülerinin gelir seviyesi artırılmaya çalışılıyor. Ayrıca orman köylüleri güncel projelerle desteklenerek, sosyo-ekonomik yönden gelişmelerine katkı sağlanmakta, uygulamaya konulan entegre havza projelerinde orman köylüsünün desteklenmesine yönelik kaynak ayrılmaktadır.”
Orman yangınları büyük sorun
“Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de orman ekosistemlerini tehdit eden ve taşıdığı fonksiyonlar itibarıyla her geçen gün kıymeti artan, bugün ve gelecek nesillerin yaşam sigortası olan orman alanlarındaki kayıpları artıran en temel etmenlerden biri orman yangınlarıdır. Şüphesiz ki iklim değişikliği ve arazi kullanım değişikliği orman yangını riskini artırmaktadır.
Diğer taraftan Birleşmiş Milletler raporuna göre, artan iklim krizi ve arazi kullanım değişikliği sonucu aşırı orman yangınlarında küresel bir artış görülüyor. 2030’a kadar yüzde 14’lük, 2050’ye kadar ise yüzde 30’luk bir artış tahmin ediliyor.
Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi (EFFIS) verilerine göre ülkemizde 2019 yılında 321 adet yangında 81 bin 209 hektar, 2020 yılında 472 adet yangında 99 bin 857 hektar, 2021 yılında 288 adet yangında 202 bin 130 hektar ve 2022 yılında 62 adet yangında 15 bin 685 hektar orman alanı yandı.
Orman yangınları ülkemiz ormancılığının öncelikli konuları arasında yer almalıdır. Orman yangınlarının çıkmasına, yayılmasına mani olmak için her türlü fiziki ve beşeri tedbiri almak zorundayız. Orman yangınlarıyla mücadele tekniklerini geliştirmek ve güçlendirmek, yangına müdahale süresini kısaltarak yangın zararlarını en aza indirmek öncelikli görevimiz olmalıdır.”
Ormanların korunması ülkemizin geleceği için önemli
“Orman varlığımız birçok tehditle karşı karşıyadır ancak bu tehditlerin başında insan bazlı etkiler gelmektedir. Ormanlara yönelik yasa dışı müdahalelerin temelinde insan etkeni yatmaktadır. Aşırı ve usulsüz yararlanma, kaçak yapılaşma, tarım ve yerleşim alanları kazanmaya yönelik fiiller, kontrolsüz ve aşırı otlatma vb. hususlar ormanlarımızda kalıcı ve geri dönüşü zor tahribatlar bırakıyor. Bu konuda önemli çalışmalar yapılmakta olup ormanlarımızı korumakta önemli rol alan orman köylülerine verilen destek ve kaynaklar artırılarak halkın ormanlara daha etkili sahip çıkması sağlanmalıdır. Orman köylüsünün sosyo-ekonomik yönden kalkınmasına katkı sağlayarak; yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, gelir kaynakları çeşitliliğinin artırılması ve istihdam sağlanması öncelikli hedeflerimiz arasında yer almalıdır. İklim değişikliğinin etkisiyle kuraklık, sel, fırtına başta olmak üzere çeşitli afetleri yaşıyoruz ve bu afetlerden tarımın etkilenmemesi mümkün değildir. Bu etkileri azaltmak için özellikle orman ve su yönetiminde kalıcı ve akılcı çözümler bularak doğal kaynaklarımızı korumak zorundayız.
Milli gelirden en az payı alan grupta yer alan orman köylülerinin sosyo-ekonomik sorunları bugün de önemini korumakta, insanlarımız mevcut geçim kaynaklarının yetersiz oluşu nedeniyle büyük şehirlere göç etmek zorunda kalmaktadır. Orman köylülerinin gelir düzeyinin geliştirilmesi bakımından kooperatifleşme ne yazık ki istenen seviyeye ulaşamamıştır. Kurulan kooperatifler de yaşadıkları sorunlar nedeniyle etkin hizmet verme konusunda güçlük çekmektedir.
Bir yandan ormanlarımızın korunmasını amaçlayan birtakım tedbirler almak için çaba harcanmakta iken bir yandan da ormanlarımızın talan olmasına fırsat verilmemeli, ülkemizde ormanlar başka amaçlara hizmet etmek için feda edilmemelidir. Dünyanın akciğerleri ve ülkemiz için büyük öneme sahip olan ormanlarımızın daha fazla korunması temennisiyle 21 Mart Dünya Ormancılık Günü kutlu olsun




Tarihinde sayısız medeniyetin yerleşim merkezi olmuş, geçmişten günümüze bir bütünlük içinde, Müslüman ve Hıristiyan toplulukların yan yana aynı atmosferi paylaşarak önemli bir kültür zenginliği meydana getirdiği yörede, tarihi manastırlar, kiliseler, hamamlar, konaklar ve pek çok Osmanlı döneminden kalma eserlerin yaşayan uluslara adeta rehberlik etmesiyle, günümüzde de insanların ilgisini çekmiş ve burayı bir turizm merkezi haline getirmiştir. Evliya Çelebi’nin de burası için “Bu şehre küçük İstanbul denilse yeridir. İrem bağları gibi süslü bir şehirdir burası” dediği sanayi, kültür ve turizm cennetimiz TRABZON
“İyi ki Varsın yazı dizimde Anadolu coğrafyasında yukarıda bahse konu anlattığım tarihin derin izlerinin destanlaşan ışığında, bu bölge kültüründe yoğrulup, kendi ekinini, girişimcilik felsefesi ile oluşturan Karadeniz den İzmir’ e göç eden bir ailenin ferdi , Canan Alime Kocaman ’a yer verdim.
20 yıl süre ile hem ticaret hem de siyasi alanda başarılı bir kadın girişimci Canan Alime Kocaman, 2002 yılında AK Partinin kurulması ile başta İzmir İl Teşkilatı olmak üzere ,Kadın Kolları Teşkilatı ve sonrasında Bayraklı ana kademe Kurucusu olarak görev aldı.
Ak Parti Teşkilatının Siyaset Akademisi proğramını başarı ile bitirerek,
Kadınlar ile ilgili hemen her alanda “ pozitif ayrımcılık” yaklaşımını benimsemiştir. Alime Kocaman başarısını, özverisini, zekasını, erdemlerini, insan ve memleketine olan aşkını birleştirerek özgün, bütüncül, vizyoner ve ezber bozan bir siyasetçi olarak yürüdüğü yolunda attığı her adımı inançla atıyor.
Canan Alime Kocaman, KOSGEB in düzenlediği Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi ne katılarak ,iş yaşamında ilklere imza attı. 2018 yılında Can Yapı İnşaat Firmasını kurarak İş dünyasına merhaba dedi.
, “Eğer her insan, hayatta kalma bakış açısını bırakıp, birlik beraberlik bakış açısını benimserse, adını ve/veya soyadını yaşatmayı görev edinirse, içindeki azmi ve kararlılığı ile mesleğinde yaşattığı o sevdayı en yakın dostu belleyip onun elinden tutup gittiği her yere götürür ve kararlarına ortak ederse başarı onun olur. .
Memleketimizin her bir karış toprağı, bizlerin hepimizin ve felsefemizin eseridir,” diye belirtmiş hayata bakış açısını. Canan Alime Kocaman diğer bir söyleşisinde de “Ekip ruhumu birleştirip, yalnız ülkem adına çalışmalarla, araştırmalarla kallmadım. Siyasi arena da partimiz teşkilatı ile beraber çeşitli çalışmalar geliştirdik. Kişilerarası ve kurum içi çalışmaları çözümleme üzerine sonuç aldığım uygulamalarımızın üzerine kafa yorduk. Var oluşa kadar indik. Acaba bizler neredeyiz diye kendimize sorduk. Sonunda İzmir’ in bizimle birlikte olması adına çalışmalarımıza devam ediyoruz. Diyor.
Ülkemizde ve dünyada barışın, birliğin, mutluluğun mümkün olduğu her kesimde, 21 yüzyıl vizyonunun ana temasının Barış ve Huzur olduğu dünyamızda kadın istihdamına yönelik uluslararası ilişkileri yöneten siyaseti, barış, birlik ve mutluluk için geliştirdiğim çözümlerimi uygulamaya geçirmekti. Siyasi alanda ,bu hususta çalışmalarımı halen devam ettirmekteyim”
derken.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sadece Türkiye’deki dengeleri, dinamikleri değiştiren ve yönlendiren bir isim olması ötesinde, bir dünya lideri olması nedeni ile onun vizyonunda halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz” vurgusunu yapıyor.
Kadının toplum hayatındaki yerini bilen ve kadını korumanın aileyi korumak olduğunu düşünen Kocaman ’ın toplumda ehemmiyet vererek üzerinde konuların başında ise “kadına şiddet” geliyor. Sivil Toplum Platformlarında konuya ilişkin dikkat çeken ve farkındalık oluşturan çalışmaları var. Fiziksel şiddetin can kayıplarına kadar ulaşan vakalar ile kadının hayatında büyük travmalara yol açtığını düşünerek bu konuda da ciddi savaş veriyor.
Gelenekselliği ve çağdaşlığı aynı hamurda yoğurarak “Ak Kadınlar Platformu ” ilkesini yaratan, büyüten ve geleceğe taşıma hedefi koyan Canan Alime Kocaman aynı zamanda 4 çocuk annesidir.
Biliyoruz ki Canan Alime Kocaman , başarılarının hemen hepsinde, azim ve dirayetinin sonucunda olduğunun idraki içerisinde, İnanıyoruz ki yeni ve daha büyük başarılar için hizmetlerine devam edecek,
Ülkesine olan sevdası, girişimci ruhu, yardımsever kişiliği, siyaset alanında birleştiricilik özelliği ve bilge kişiliği ile toplumun sevgisini ve takdirini almış vasıfları üzerinde bulundurması, gelecekte de insanlık adına faydalı çoğu kapsamlı projelerin hayata kazandıracağını biliyor ve kendilerine, “İyi ki Varsın Canan Alime Kocaman ” diyoruz
Levent Kandemir















Dünya
Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi

Haber
2 gün önceon
20 Mart 2023

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışına katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin stratejik ürünleri arasında yer alan bor madeninin katma değerini, “cevherden mücevhere” anlayışıyla 300 kat artıracak tesisin açılışı vesilesiyle bir arada olunduğunu belirterek, “Yatırım bedeli 80 milyon doları bulan Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi, bu alanda ülkemizin ilk, dünyanın da sayılı işletmelerinden biri olacaktır” diye konuştu.
Bor karbürün, sıcaklık ve mekanik dayanıklılığı itibarıyla birçok farklı endüstriyel uygulamalarda aranan ve tercih edilen bir ürün olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bor karbürün özellikle zırh, aşınmaya dayanıklı mekanik parça üretimi, nükleer tesislerde nötron tutucu gibi uygulama alanlarıyla savunma sanayisinin vazgeçilmezi olduğuna dikkati çekti.
“DÜNYA PAZARLARINDA PAY SAHİBİ OLMAMIZA KATKI SAĞLAYACAK YATIRIMLARIN TAMAMINI DESTEKLİYORUZ”
Uçaklardan taktik araçlara, personel yeleklerinden korunaklı levhalara kadar pek çok yerde bu ürünü görmenin mümkün olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bandırma tesisimizde yapılacak yıllık 1000 ton üretim, kullanıldığı alanlarda da 150 kattan 2 bin kata kadar varan değer artışları sağlamaktadır. Bir başka ifadeyle bu tesis sayesinde Türkiye, sadece sahip olduğu bor madeninin katma değerini yükseltmekle kalmıyor aynı zamanda ülkemiz, dünyanın en sert üçüncü malzemesinin üretiminde ve satışında önemli bir oyuncu hâline geliyor” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü açılışın öneminin, tesisin yatırım ve üretim rakamlarının ötesinde Türkiye’ye sağladığı stratejik katkıyla ilgili olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: “Geçmişte bu tür ürünlerin stratejik önemi dikkate alınmayıp sadece fiyat unsurlarıyla dışarıdan tedariki yoluna gidildiği için kriz dönemlerinde ciddi sıkıntılar yaşadık. Savunma sanayimizin ihtiyaçları başta olmak üzere kritik her üründe maruz kaldığımız gizli açık ambargoların ülkemize yaşattığı vakit ve hamle kayıplarını gayet iyi biliyorsunuz. Bunun için artık her alanda önce kendi ihtiyaçlarımızı karşılayacak, onunla birlikte dünya pazarlarında pay sahibi olmamıza katkı sağlayacak yatırımların tamamını destekliyoruz. Sadece Eti Maden bünyesinde yürütülen çalışmalar bile başlı başına birer başarı hikâyesidir. Bor karbür yanında sıvı karbürden lityum üretimi konusunda da yakında somut adımlar atılacaktır. Aynı şekilde temeli atılan, çeliğin dayanıklılığını artırma başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan ferrobor tesisimiz de bu sene içinde hizmete girecektir.”
Nadir toprak elementleri konusunda iyi bir rezerve sahip olunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eskişehir’de keşfettiğimiz 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervimizi yıllık 1200 ton cevher işleyecek bir tesisle kazanca dönüştüreceğiz. Ham maddeyle başlayıp nihai ürününe kadar uzanacak bir sistemle ülkemizin tüm değerlerini harekete geçirmekte kararlıyız” sözlerini sarf etti.
“ÜLKEMİZİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ ARASINA ÇIKARMA HEDEFİMİZE SIKI SIKIYA BAĞLIYIZ”
Diğer alanlarda da benzeri güzel gelişmeler yaşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada küresel tedarikleri belirli yerlere terk edip sadece fikri mülkiyet haklarının kazancıyla yetinme devrinin geride kaldığını ifade etti.
Amerika’sından Avrupa’sına kadar yüksek istişare ve işletme maliyetleri sebebiyle üretimi angarya görerek uzak coğrafyalara taşıyan her yerde ciddi bir paradigma değişikliğinin başladığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye, hem gelişmiş ülke pazarlarına yakınlığı hem lojistik avantajları hem yetişmiş insan gücü ve ham madde potansiyeliyle küresel üretim merkezlerindeki değişimde avantajlı bir yerde duruyor. Geçtiğimiz 20 yılda eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan sosyal güvenliğe kadar her alanda ülkemize kazandırdığımız güçlü altyapı, bu avantajın temelini oluşturuyor. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkarma hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Ne küresel sağlık ve güvenlik krizleri ne yaşadığımız tabii afetler ne de önümüze çıkartılan diğer engeller bizi bu hedeften uzaklaştırabilir.”
Son yıllarda milletçe zorlu sınamalardan geçildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kovid-19 salgını sebebiyle iki yıl sıkıntı çektik. Tam bu badireyi aşmışken kendimizi faiz, kur, enflasyon şer üçgenine sıkıştırılarak taviz vermeye zorlandığımız bir başka mücadelenin içinde bulduk. Bu sıkıntının da üstesinden gelirken asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yıkıntıları arasında kaldık. Aşırı yağışların sebep olduğu seller deprem bölgemize felaket üstüne felaket yaşattı. Depremlerde ve sellerde yitirdiğimiz canların acıları yüreklerimizi yakıyor. Rabbim, hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin.
Biz, bugüne kadar önüne çıkan hiçbir tehdide, maruz kaldığı hiçbir saldırıya, yaşadığı hiçbir zorluğa teslim olmamış, hepsine karşı da inançla ve cesaretle direnmiş bir milletiz. Bugün de öyle yapıyoruz. Bir yandan depremin enkazını kaldırıyor, diğer yandan geçici barınma alanlarını özellikle kuruyor, öte yandan kalıcı konutların inşasına başlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların yaralarını sararken umutlarını güçlendirdiklerini, hayata bağlanmalarını temine çalıştıklarını ifade etti.
Sanayicisiyle, esnafıyla, işletmecisiyle, çiftçisiyle deprem bölgesindeki üreticileri destekleyerek istihdamı canlandırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşanan sarsıntıların yol açtığı huzursuzluk yüzünden başka yerlere giden insanlarımız, yavaş yavaş şehirlerine dönüyor. Milletçe yürek yüreğe, kol kola vererek Allah’ın izniyle bu felaketin izlerini de sileceğiz” diye konuştu.
“BAŞARANA KADAR BİZE DURMAK, DİNLENMEK, BAŞKA YÖNE BAKMAK HARAMDIR”
Deprem bölgelerinde vatandaşlardan bir yıl izin istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bize bir yıl müsaade edin, inşallah biz bir yıl içerisinde kalıcı konutları da bitireceğiz. Çadır kentten konteyner kentlere ve bu konteyner kentlerle birlikte bir taraftan da dikkat ederseniz prefabrik kentler yapıyoruz. Üç ayrı çeşit… Derdimiz ne? Derdimiz vatandaşlarımızı açıkta bırakmayalım. Dolaştığımız bu deprem kentlerinde elhamdülillah vatandaşlarımın şu ifadeleri sorumluluğumuzu artırıyor: ‘Baba bizi bunlara bırakma.’ Mümkün mü? Biz bunların ne yapacağını zaten gayet iyi biliyoruz. Bunlara benim vatandaşım, benim insanım bırakılabilir mi ya? Bunların derdi başka. Biz can derdindeyiz, onlar mal derdinde. Onun için de sağ olsun bütün bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım, valilerim, bütün STK’lerimiz, hepsi şu deprem bölgelerinde her gün sabahtan akşama 7/24 çalıştılar, çalışıyorlar. Bizler de Cumhur İttifakı olarak gerek şahsım, gerekse Devlet Bey, birlikte bölgeyi dolaştık, dolaşıyoruz, dolaşacağız. Konutlarıyla, iş yerleriyle, altyapısıyla, üstyapısıyla, yeni, güvenli, huzurlu yerleşim yerleri kurarak, şehirlerimizin tarihî ve kültürel zenginliklerini ihya ederek Türkiye Yüzyılı’na doğru yürümeyi sürdüreceğiz.
İşte bunlar, onlarla uğraşırken bakın biz neyle uğraşıyoruz. Biz de işte bor madeniyle alakalı, onun çeşitlendirilmesinde bor karbürü, bugün bu tesisi, bu dev tesisi açıyoruz. Aramızdaki fark bu. Bütün bunları başarana kadar bize durmak, dinlenmek, başka yöne bakmak haramdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bir kısmında yaşanan sıkıntının çözümü için ülkenin tamamının yatırımıyla, istihdamıyla, üretimiyle ayakta kalması, güçlü olmasının şart olduğunu vurgulayarak, bunun için deprem bölgesindeki şehirleri ayağa kaldırırken ülkeyi hedeflerine yaklaştıracak diğer projeleri de ihmal etmediklerini söyledi.
Milletin 60 yıllık hayali Türkiye’nin otomobilinin bunlardan biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen günlerde Togg’un ön siparişlerinin alınmaya başlandığını, çok kısa sürede de rekor talep oranına ulaşıldığını belirterek, “Ay sonundan itibaren teslimatları peyderpey gerçekleştireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bor karbür üretim tesisinin de bir başka proje olduğunu ifade ederek, “Buradan elde ettiğimiz tecrübeyle Kütahya Emet’te 5 bin ton üretim kapasiteli yeni bir bor karbür tesisi daha kuracağız. Durmak yok, yola devam” diye konuştu.
Karadeniz’de keşfettikleri gazı milletin hizmetine sunma çabasında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Projedeki personelimizin depremzedelerimizin yardımına koşması sebebiyle yaşanan birkaç haftalık gecikmeye rağmen Karadeniz gazını yakında millî sisteme bağlıyoruz. Doğal gaz boru hatlarımızı geliştirme, doğal gaz depolama tesislerimiz bunlardan biridir. Ülkemizi taşıması, ticareti ve üretimiyle bir doğal gaz merkezi yapma yolunda hızla ilerliyoruz. Önümüzdeki aylarda ilk ünitesini devreye alacağımız Akkuyu Nükleer Güç Santralimiz bunlardan biridir. Tüm üniteleri devreye girdiğinde bu nükleer santral, ülkemizin kesintisiz ve dengeli elektrik üretiminde önemli bir role sahip olacaktır. Ana muhalefet, yanındakilerle beraber Akkuyu Nükleer Santrali’ni gezmek istiyor. Arkadaşlara ‘Buyurun gezdirin’ diyorum. Gidiyorlar, geziyorlar, ‘Muhteşem bir eser’ diyorlar. Dönüp geldikten sonra da ‘Yaptırmayacağız.’ diyorlar. Ya bu ne mantıktır? Bu ne kafadır? Bu ne anlayıştır? Dünya, enerjide ‘Yeşil enerjiye nasıl ulaşacağız?’ diye bunun mücadelesini verirken biz yeşil enerji noktasında özellikle gerek doğal gaz gerekse Akkuyu Nükleer Enerji, bütün bunlarla yeşil enerji noktasında adımlar atıyoruz. Bunlar ise ‘Hayır yaptırmayacağız.’ diyorlar. Ben milletime şikâyet ediyorum. Sevgili halkım, sevgili vatandaşım, işte bu ana muhalefet ve yanındakiler, bu ülkede yarın inanın eğer elektrikler bir zamanlar bunların iktidarlarında nasıl kesiliyorsa, nasıl enerjiye hep muhtaç kalmışsak gene bu noktaya düşeriz. Bunlara bu fırsatı ben inanıyorum ki 14 Mayıs’ta benim vatandaşım vermeyecek.
İşte buyurun. Dünyanın en yüksek barajlarından Yusufeli, bunlardan biridir. Yusufeli Barajı bir yeşil enerjidir, bir hidroelektrik santraldir ama bütün bunlarla beraber aynı zamanda bu baraj, sulamada da istenildiği şekilde kullanılacak bir imkândır.”
“YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZI GELİŞTİRME ÇABALARIMIZ ARTARAK DEVAM EDİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin su kaynaklarının önemli bir kısmını son 20 yılda devreye alarak bu alandaki potansiyeli hakkıyla kullanabilir hâle geldiklerini vurguladı.
Güneş ve rüzgâr enerjisinde çok iyi bir yerde bulunulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “GES, RES, bütün bunlarla beraber dünyada artık parmakla gösterilen bir ülke konumundayız. Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı hızla geliştirme çabalarımız artarak devam ediyor. Bu konuda kat ettiğimiz mesafenin en güzel örneği, ülkemizin yenilenebilir enerjide dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmeye hazırlanmasıdır” diye konuştu.
Savunma sanayisinde yakalanan ivmenin bunlardan biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık Türkiye, dünyanın önde gelen savunma sanayi tedarikçileri arasına girdi” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde savunma sanayisinde yerli ve millî potansiyelin yüzde 20 olduğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Şimdi yüzde 80, nereden nereye. İnşallah yakında hep birlikte şahitlik edeceğimiz yeni gelişmeler, yeni müjdelerle bu konumumuzu daha da pekiştireceğiz. Bu örnekleri üretimin her alanına teşmil etmek mümkündür. Hiçbir kaybın, hiçbir tuzağın bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeden devletiyle, milletiyle, dostlarımızla tek yürek, tek bilek olarak yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Başkaları ne yaparsa yapsın. Hangi siyasi hesaplar peşinde koşarsa koşsun, biz Hakk’ın rızası için, halkın rızası için halkımıza aşkla hizmet etmeyi sürdüreceğiz. İnançla, sabırla, dirayetle çalışarak milletimize ne söz verdiysek Allah’ın izniyle hepsini Cumhur İttifakı olarak tek tek hayata geçireceğiz. Türkiye Yüzyılı Vizyonumuzla aramıza hiç kimsenin, hiçbir engelin, hiçbir siyaset mühendisliği projesinin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Rabbim, yar ve yardımcımız olsun. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diye dua ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu duygularla Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin şehre, ülkeye ve sektöre hayırlı olmasını diledi, emeği geçenleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, tören alanına gelişinde Eti Maden Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Keleşer, tesis ve ürünlerle ilgili bilgi verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Bor Karbür Üretim Tesisi’nde bulunan Eti Maden Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Keleşer ve beraberindekilere canlı bağlanarak üretimi başlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesisin ülke ve millete hayırlı olmasını dileyerek, “Bundan sonra dünyada bir numara olarak yarışa devam” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışını protokol üyeleriyle gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eti Maden Genel Müdürlüğü’nün Balıkesir’deki Sosyal Tesislerinde, kente gelen depremzedelerle beraber yemek yedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan depremzede çocuklarla sohbet etti.









TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar : 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nü kutladı

İyi ki varsın Canan Alime Kocaman

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız nice badireyi birliğimizden, beraberliğimizden aldığımız güçle aştık”

“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı

“Milletimiz, asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi”

“Bir yıl içinde Hatay ve ilçelerini ayağa kaldırmayı planlıyoruz”

“İnsanlarımızın tamamını güvenli konutlara kavuşturana kadar inşa faaliyetlerini sürdüreceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatay’da 183 bin konut ve 15 bin köy evi yapmayı planlıyoruz”

“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”

“Brunei ile iş birliğimizi ileriye taşıma kararlılığımızı teyit ettik”

Brunei Sultanı Waddaulah Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sierra Leone Cumhurbaşkanı Bio ile görüştü

“Milletimizin bu zor günlerde gösterdiği tarihî dayanışma geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlamıştır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAE ile ticaret hacmimizi 25 milyar dolar seviyesine çıkaracağımıza inanıyorum”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı’na katıldı

“Depremzedelerimizi en kısa sürede kalıcı konutlara kavuşturmak için yoğun gayret gösteriyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgemizi tüm illeri, ilçeleri, köyleriyle ayağa kaldıracağız”

“Depremin yaralarını bir yıl içinde büyük ölçüde saracağız”

“Gaziantep’i tarihî kimliğini koruyarak daha güçlü şekilde ayağa kaldıracağız”

“Şehirlerimizin tamamını yeniden ayağa kaldıracağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da depremlerden etkilenen bölgeleri ziyaret etti

Türkiye Tek Yürek ortak yayını ile asrın dayanışması! AFAD ve Kızılay’a deprem için bağış gecesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya Başbakanı İbrahim ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan ,“Hiçbir vatandaşımızı maddi-manevi açıdan sahipsiz bırakmayacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın cenaze törenine katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavi gören depremzedeleri ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim ile bir araya geldi

Şanlıurfa | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu

Diyarbakır | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu

Malatya | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

İyi ki varsın Demet PEKER;

İyi ki varsın Nalan ÖZKAN

Türkiye’nin Genç Patronları ; Ebru ÖZDEMİR

İyi ki varsın Sibel GÖZÜYUKARI

İyi ki varsın Filiz YILDIRIM

İyi ki varsın Meliha KARAMAN

İyi ki varsın Buse ALUÇ

İyi ki varsın Ali Nihat GÖKYİĞİT

İyi ki varsın Ayşegül ABACI

İyi ki varsın Açelya ELMAS

İyi ki varsın Filiz AKKAŞ

Emel Uslu ATİK’le ZİRVE YOLUNDA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nı ziyaret etti

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

Burak Elmas, Galatasaray kulübünün 38. başkanı oldu

ASTOP, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’e “Üstün Hizmet ve Başarı Beratı” verdi.

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

ULUSLARARASI GİRİŞİMCİLİK VE İNOVASYON ZİRVESİ İSTANBUL’DA GERÇEKLEŞTİ

İyi ki varsın ; Mehmet Cengiz

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank : Türkiye artık savunma sanayii ihraç edebilen bir ülke

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kurban Bayramı mesajı

DEV YATIRIMLAR | ELMADAĞ MOBİLYACILAR İHTİSAS OSB’NİN TEMELİ ATILDI

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “OECD İstanbul Merkezi Açılış Töreni”ne Video Mesaj Gönderdi

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”
Son Dakika Haber
-
Dünya2 gün önce
İyi ki varsın Canan Alime Kocaman
-
Dünya2 hafta önce
“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”
-
Dünya1 ay önce
Cumhurbaşkanlığı uçakları da depremzedeler için seferber oldu
-
Dünya1 ay önce
Adıyaman | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu
-
Dünya1 ay önce
Kilis | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kilis’te deprem bölgesinde incelemelerde bulundu
-
Dünya1 ay önce
Diyarbakır | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu
-
Dünya1 ay önce
Şanlıurfa | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu
-
Dünya1 ay önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavi gören depremzedeleri ziyaret etti