Dünya
Cumhurbaşkanı Erdoğan 6. Anadolu Medya Ödülleri Töreni’nde konuştu

Haber
2 sene önceon


Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6. Anadolu Medya Ödülleri Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Özgür, sorumlu ve millî basın, milletimizin aydınlık yarınlarına ulaşma mücadelesinin en önemli destekçilerinden biridir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen 6. Anadolu Medya Ödülleri Töreni’ne katılarak, bir konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına ödül alanları tebrik ederek başladı. Bünyesinde 320 mahallî ve bölgesel radyoyu, televizyonu, gazeteyi, dergiyi bir arada buluşturan Anadolu Yayıncılar Derneği’nin (AYD) yürüttüğü faaliyetleri takdirle izlediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, derneğin mahallî basının sesi olma yanında millî meselelerde ortaya koyduğu onurlu tavrın Türk medyasının gerçek duruşunu yansıttığına inandığını söyledi.
Medya özel ödülleri kapsamında Ahmet Kekeç, Ferhat Koç, İbrahim Toru, Markar Esayan gibi son yıllarda hayatını kaybeden isimlerin yaşatılıyor oluşunun önemli bir vefa ve kadirşinaslık örneği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vesileyle görevleri başında hayatını kaybedenler başta olmak üzere ahirete irtihal eden tüm medya mensuplarını rahmetle andı.
Özgür, sorumlu ve millî basının milletin aydınlık yarınlara ulaşma mücadelesinin en önemli destekçilerinden olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin dört bir yanında adeta dişini tırnağına takarak çeşitli mecralarda görevlerini yürüten tüm medya mensuplarına teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakikatin, hakkın, hukukun, özgürlüğün, velhasıl insana dair her özlemin savunucusu olarak gördüğüm medya mensuplarımızın her birine başarılar diliyorum. Bilhassa bugün burada birlikte olduğumuz kardeşlerimize büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasına verdikleri destek için şükranlarımı sunuyorum. Siyasi hayatımız boyunca hep yakın mesai içinde olduğumuz basınımızla inşallah daha nice yolları birlikte yürüyecek, daha nice güzel haberler paylaşacağız” diye konuştu.
“ANADOLU BASINI, DEMOKRASİNİN BESLENMESİ VE SAĞLIKLI İŞLEMESİ BAKIMINDAN HAYATİ ÖNEME SAHİPTİR”
Anadolu basınının demokrasinin beslenmesi ve sağlıklı işlemesi bakımından hayati öneme sahip olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem halkın vaktinde ve doğru bilgilenmesi hem de idarecilerin halkın gündemini sağlıklı takip edebilmesi bakımından medyanın yeri doldurulamayacak bir görev yerine getirdiğini vurguladı.
Doğru ve hakikatli bir kanaatin beslediği demokrasi kültürünün millî iradenin üstünlüğünün güçlü şekilde korunmasının da temel şartı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel olarak basının, özellikle de Anadolu basınının bu yönüyle mutlaka desteklenmesi ve teşvik edilmesi gereken bir vazife gördüğünü kaydetti.
Tüm bu misyonların hakkıyla ifasının, mahallî basının görevini meslek ahlakından taviz vermeden ve ülkesine karşı sorumluluklarının bilinci içerisinde yerine getirmesine bağlı olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şayet Anadolu basını bu iki hususta taviz vermeden yoluna devam ederse gücünü hiçbir zaman kaybetmez, tam tersine daha da artırır. Her şeyin küreselleştiği, her şeyin dijitalleştiği, her şeyin teknolojik mecralara evrildiği bir dönemde insanı sosyal çevresiyle hâlâ merkezde tutan sahiciliğin son kalesi işte bu anlayışla çalışan basın olacaktır. Bir insanın ölümünü trajedi, bir milyon insanın ölümünü istatistik olarak gören zihniyetin dünyamızı istila etmeye başladığı bir dönemde siz her bir insanı ayrı bir değer kabul eden yaklaşımla farkınızı ortaya koyabilirsiniz. Sosyal medya gibi doğrunun yalanla, iftiranın kumpasla, çarpıtmanın kötü niyetle, sinsiliğin çıkarcılıkla karıştığı mecraları zapturapt altına alacak olan da yine sizin gayretinizdir. Gücünü insandan alan, malzemesi de muhatabı da insan olan Anadolu basınımız kendini bu doğrultuda ne kadar geliştirirse geleceğine o derece güvenle bakar. Tüm kalbimle inandığım şu gerçeği bir kez de sizlerin huzurunda ifade etmek istiyorum. Medyamızın yüz akları, tüm değerleri, tarihi, kültürüyle milleti aşağılayan mankurtlar değil, bu millete hizmet etmeyi en büyük şeref kabul edenlerdir.”
“ÜLKESİ, HALKI VE MESLEĞİNİN İTİBARI İÇİN MÜCADELE EDEN GAZETECİLERİ BU MİLLET ASLA UNUTMAYACAK”
Bunları söylerken aslında ülkede geçmişi iki asrı bulan basın hayatında aşağı yukarı hep aynı başlıklar altında gündeme getirilen tartışmaları da ifade etmiş olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tartışmanın bir tarafında icraatlarının eleştirilmesinden hoşlanmayan yönetimler, diğer tarafında ise maşeri vicdan yerine belli çıkar çevrelerinin aparatı olmakla itham edilen basın vardır. Nitekim basın tarihiyle ilgili çalışmalara baktığımızda Avrupa ve Amerika’daki basının ortaya çıkış ve gelişme süreciyle bizdeki serencamı arasındaki keskin fark açıkça görülmektedir. Bununla birlikte Çanakkale Savaşı, İstiklal Harbi, Kıbrıs çıkarması, terörle mücadele, 15 Temmuz gibi kritik dönemlerde basının önemli bir kısmının sergilediği onurlu yaklaşım tarihimize şanla, şerefle kaydedilmiştir. Aynı şekilde 27 Mayıs Yassıada yargılamaları, muhtıralar, 12 Eylül, 28 Şubat gibi dönemlerde ülkesinin ve milletinin değil de darbecilerin yanında saf tutanlar da millî hafızamızın kara kaplı defterine mimlenerek işlenmiştir. Milletimiz bilhassa 1960’tan beri darbecilere ve onların yaptığı insanlık dışı işlere kılıf bulmaya çalışan gazeteci sıfatlı haysiyet cellatlarını unutmadı, unutmayacak. Ülkesi, halkı ve mesleğinin itibarı için özgürlüğü ve canı dâhil her türlü riski göze alarak mücadele eden gazetecileri de bu millet asla unutmadı ve unutmayacak.”
Türkiye’nin son iki asrının sadece basın değil, her alanda arayışlarla, keskin yol ayrımlarıyla geçtiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı’nın sömürgecilik ve sanayileşme yoluyla oluşturduğu maddi üstünlük karşısında eldeki son vatan toprağı Anadolu’nun dahi tehlikeye girdiği dönemler yaşandığını, milletin canını dişine takarak verdiği mücadelelerden sonra da rahat bırakılmadığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu’ya sahip olamayanların milletin ruhunu işgal etmek, her şeyini elinden almak için içeriden ve dışarıdan nice yollara, yöntemlere başvurduklarını ifade ederek, tek parti faşizmi, darbeler, vesayet, siyasi, sosyal ve ekonomik saldırıların bu zorlu sürecin farklı dönemlerdeki tezahürleri olduğunu söyledi.
“2023 HEDEFLERİ RAYINDA TUTARAK, VAKTİMİZİ VE ENERJİMİZİ HEBA ETME GİRİŞİMLERİNİ BOŞA ÇIKARDIK”
Türkiye’nin sanayi devrimini kaçırmasını, bilgi ve teknoloji devriminde geride kalmasını sağlayanların Türkiye’yi yeniden yapılanan küresel siyasi ve ekonomik düzenden dışlamak için var güçleriyle çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama bu defa farklı bir Türkiye ile karşı karşıya kaldılar. Artık siyasetini, ekonomisini, dış politikasını, sosyal dinamiklerini diledikleri gibi yönlendirebilecekleri bir Türkiye olmadığını gördüler. Rahmetli Menderes ve Özal’ın başlattığı demokrasi ve kalkınma hamlesini geçtiğimiz 19 yılda en üst seviyeye çıkarmış, kendi politikalarını kendi belirleyen bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıya kaldılar” ifadelerini kullandı.
Söz konusu güçlerin, bölgesinde hem sahadaki varlığıyla hem masadaki gücüyle söz sahibi bir Türkiye olduğunu yaşayarak kabullendiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dünyada haksızlıklara, adaletsizliklere, riyakârlıklara meydan okuyan, mazlumların ve mağdurların umudu bir Türkiye fotoğrafının yükseldiğini fark ettiler. Altyapısını tamamlamış, yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve büyüme hedefiyle 2023’e yürüyen bir Türkiye hakikati, attıkları her adımda karşılarına çıktı. Bununla kalmayıp evlatlarına 2023’ü, 2071’i hedef gösteren, vizyon sahibi bir Türkiye’nin yükselişini şu anda seyrediyorlar. Daha düne kadar bırakınız 30 yılı, 50 yıl sonrasını, üç gün, beş gün sonrasını göremeyen, buna göre hesap yapamayan bir Türkiye’den böyle bir ufka sahip bir Türkiye’ye ulaşmanın anlamını en iyi sizler bilirsiniz.
Ekonomisi birkaç milyar dolarlık spekülasyonlarla yerle yeksan olan, siyaseti birkaç ihtirasla, aktörle kaosa sürüklenebilen, güvenliği üç beş teröristle tehlikeye düşürülebilen, sanayisi dışa bağımlı, ticareti hacimsiz, turizmi kısır, toplumsal fay hatları faal, velhasıl her tarafı lime lime dökülen bir Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanlar elbette hâlâ mevcut. Bu hevesle son yedi sekiz yıldır buldukları her araca her fırsatta sarıldılar ama hamdolsun Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu tuzakların tamamını bozduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi 2023 hedefleri rayında tutarak, vaktimizi ve enerjimizi heba etme girişimlerini boşa çıkardık. Bununla kalmadık, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçiş gibi önemi ve anlamı ileride çok daha iyi anlaşılacak olan tarihî bir yönetim reformunu hayata geçirdik. İki asırdır defalarca sergilenen oyunların artık işe yaramadığı bu Türkiye gerçeğini kabullenmek istemeyenlerin, kimi zaman açık kimi zaman gizlice sergiledikleri taktikleri bir bir ifşa ettik” dedi.
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN İNŞASI YOLUNDAKİ EN ÖNEMLİ DURAĞIMIZ 2023’ÜN EŞİĞİNDEYİZ”
Demokrasinin, hukuk devletinin, özgürlüklerin kurallarını kendi çıkarları doğrultusunda eğip bükenlerin, buram buram riyakârlık kokan sözleri ve tavırlarının artık işe yaramadığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi toplumlarının güvenliği ve refahı dışında hiçbir şeyi umursamayanların bencillikleri dönüp dolaşıp kendilerini vuracak bir bumeranga dönüştü. Göçten iklim değişikliğine, terörden salgın krizine kadar dünyanın ve insanlığın tamamını ilgilendiren her yeni sınamada kendilerini gelişmiş olarak nitelendirenlerin aslında ne kadar zayıf oldukları anlaşıldı” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye, bu sınamalar karşısında verilen başarılı imtihanla farkını ortaya koydukça hesapların sürekli yeniden yapılmaya başlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolundaki en önemli durağımız 2023’ün eşiğindeyiz. Ülkemizi küresel sistemin yeniden yapılanmasının dışına itmek için kıvrananların son umudu 2023’te eski Türkiye’yi yeniden hortlatmaktır. İnşallah bu defa da başaramayacaklar. Milletimiz uzunca bir mücadelenin ardından döktüğü alın teri ve gerektiğinde feda etmekten çekinmediği canı pahasına yakaladığı bu fırsatı kaçırmama azim ve kararlılığını sahiptir” diye konuştu.
“2023, TÜRKİYE’NİN VE TÜRK MİLLETİ’NİN YENİDEN ŞAHLANIŞININ SEMBOLÜDÜR”
Verdikleri büyük ve güçlü Türkiye mücadelesinde hep yanlarında olan Anadolu medyasının desteğini, girilen bu son süreçte daha güçlü şekilde göreceklerine inandığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Unutmayınız bu mesele ne Tayyip Erdoğan’ın kişisel meselesidir ne parti meselesidir ne başka bir kısır hesap meselesidir. 2023, Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin yeniden şahlanışının sembolüdür. 2071 özellikle Anadolu’nun ebedi vatanımız olduğu gerçeğini bir kez daha ilanımız olarak ortaya koyduğumuz bir yıl olacaktır. Ve 2053, sahip olduğumuz tarihi mirasımıza sıkı sıkıya sahip çıkmamızın iradesidir. Bu hedeflere ve vizyonlara sahip çıkmak da ülkemizdeki her vatandaşımızın, her kurumumuzun, her kuruluşumuzun en başta gelen sorumluluğudur. Bizim tek yaptığımız da bu sorumluluğun gereğini yerine getirmeye çalışmaktan ibarettir” ifadelerini kullandı.
Dünyanın terör, göç, iklim değişikliği, kıtlık ve yeni nesil teknolojiler gibi girift meselelerle uğraştığı bir dönemde hiç kimsenin Türkiye’yi yeniden kendi iç çekişmeleri içine gömmesine izin veremeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye, geçmişte bu içe dönük kavgaların bedellerini hem maddi hem manevi olarak ziyadesi ile ödedi. Geçtiğimiz 19 yılda 81 vilayetimizin tamamını eğitimden sağlığa, ulaşımdan sanayiye, enerjiden spora her alanda gerçekten çok iyi bir altyapıya kavuşturduk. Gençlerimizin heyecanı, kabiliyeti, azmi, gayreti gözlerinden okunuyor. Sahip olduğumuz altyapı üzerinde ihtiyacımız olan asıl büyük sıçramayı yapabileceğimiz bir döneme girdik.
Gençlerimizle Kahramanmaraş’ta yaptığımız sohbette bunu gördüm ve onların gözlerinde bu ışıltıyı gördüm. Bu imkânı en iyi şekilde değerlendirebilmek için istikrar ve güven ikliminden taviz vermememiz gerekiyor. İnşallah cuma günü Mersin’de yine gençlerimizle beraber olacağız. Milletimiz için hiçbir hayalleri, ülkemiz için hiçbir projeleri, devletimiz için hiçbir programı olmayanların, kendi ideolojik saplantıları ve kişisel hırsları uğruna bu güzel tabloyu tersine çevirmesine rıza gösteremeyiz. Bunun için hep birlikte kazanımlarımıza sahip çıkacağımız, potansiyelimizi en iyi şekilde değerlendireceğimiz siyasi ve sosyal zeminden taviz vermemeliyiz.
Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkı sarılarak tüm dikkatimizi ve gücümüzü geleceğimizin inşasına yönetmeliyiz. İnşallah Cuma günü nükleer santralimizi yerinde gidip ziyaret edeceğiz. Geldiği safhayı göreceğiz ve 2023’e, inşallah nükleer santralin ülkemize kazandırıldığını da göreceğiz. Medya kuruluşlarımıza ve medya mensuplarımıza bu tarihî süreçte çok önemli görevler düşüyor. Milletimize hakikatleri göstererek, Türkiye’nin bu hayati sınamadan başarıyla çıkmasına katkı sağlayacağınıza inanıyor, bu duygularla bir kez daha Anadolu Medya Ödülleri’ni tevdi edeceğimiz kurumlarımızı ve arkadaşlarımızı tebrik ediyor, Anadolu Yayıncılar Birliği yöneticilerine bizleri bu güzel atmosferde bir araya getirdikleri için tekrar şahsım milletim adına teşekkür ediyorum.”
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, çeşitli kategorilerde ödüle layık görülenlere ödüllerini verdi. “Yılın İletişim Ödülü” Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a verildi. “Yılın Haber Ajansı Ödülü”ne layık görülen Anadolu Ajansı adına da ödülü Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz aldı.


















Haber Burada
-
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar : 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nü kutladı
-
Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız nice badireyi birliğimizden, beraberliğimizden aldığımız güçle aştık”
-
“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır”
-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı
-
“Milletimiz, asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi”
Dünya
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar : 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nü kutladı

Haber
18 saat önceon
21 Mart 2023
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü dolayısıyla yaptığı yazılı basın açıklamasında orman alanlarının sorunlarına değinerek ormanları korumanın ülke geleceğini korumak olduğunu vurguladı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun 2012 yılında ormanların önemine dikkat çekmek için 21 Mart gününü Dünya Ormancılık Günü olarak ilan ettiğini ifade eden Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Birleşmiş Milletler 2023 yılı için Dünya Ormancılık Günü’nün temasını ‘Orman ve Sağlık’ olarak belirledi. Bu temayla, ormanların; temiz su, temiz hava sağlaması, iklim değişikliğinin etkisini azaltmak için karbon salınımının azaltılması, gıda ve tıbbi ilaç temini gibi önemli işlevleriyle sağlığımıza çok şey kattığı vurgulanıyor. Dünyada tıbbi bitkilerin sayısının 50 bin adet olduğu bildirilmektedir.”
Ormanın önemi ve geliştirilmesi
“Dünyadaki hızlı nüfus artışı ve sanayileşme, doğal kaynakları ciddi şekilde etkiliyor. Dünya nüfusunun giderek artması ve orman ham maddesine olan talebin karşılanmasına devam edilmesi orman tahribatının daha da artacağını gösteriyor. Yapılan araştırmalar dünyada her yıl 10 milyon hektar orman alanının kaybedildiğini ortaya koyuyor. Bu nedenle, sadece odun üretimi bakımından ele alınsa bile, bu ihtiyacın karşılanması için yapılacak ağaçlandırmalarla orman alanlarının artırılması gerekiyor.
Ülkemizdeki ormanların tamamına yakını devletin hüküm ve tasarrufu altında olup büyük çoğunluğu Orman Genel Müdürlüğü tarafından idare ediliyor.
Türkiye’de ülke yüz ölçümünün yaklaşık yüzde 29,6’sına denk gelen 23 milyon 110 bin hektar alan orman arazisidir. Mevcut durumdaki ormanlarımızın 21 milyon 833 bin hektarı koru, 1 milyon 276 bin hektarı ise baltalık orman niteliğindedir.Orman alanlarımızın yüzde 6’sını baltalık ağaçlar, yüzde 94’ünü ise koru ormanları oluşturuyor. Yine orman alanlarımızın yüzde 58’i normal, yüzde 42’si de bozuk ormanlar tarafından oluşuyor.”
Orman köylerimiz kalkındırılmalıdır
“Dünyada en önemli karbon yutaklarından biri olan ormanlar büyük bir hızla azalırken, ülkemiz bugüne kadar yapmış olduğu ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve bozuk ormanların iyileştirilmesi çalışmaları ile orman varlığını artıran ülkelerdendir.
Diğer taraftan ormanlarımızın korunması ve sürdürülebilirliği açısından orman köylüleri oldukça önemli ve vazgeçilmezdir. 2021 verilerine göre 23 bin 111 orman köyünde 7 milyon 451 bin 124 kişi yaşıyor ve orman köylüleri ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 8,6’sını oluşturuyor.
Orman köylerinde gelir düzeyi diğer köylere göre önemli derecede düşüktür. Ağaçlandırma çalışmaları kapsamında odun ham maddesi üretimine yönelik ağaçlandırmaların yanı sıra gelir getirici türlerden, ceviz, badem ve fıstıkçamı gibi türlerle yapılan ağaçlandırmalarla, orman köylülerinin gelir seviyesi artırılmaya çalışılıyor. Ayrıca orman köylüleri güncel projelerle desteklenerek, sosyo-ekonomik yönden gelişmelerine katkı sağlanmakta, uygulamaya konulan entegre havza projelerinde orman köylüsünün desteklenmesine yönelik kaynak ayrılmaktadır.”
Orman yangınları büyük sorun
“Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de orman ekosistemlerini tehdit eden ve taşıdığı fonksiyonlar itibarıyla her geçen gün kıymeti artan, bugün ve gelecek nesillerin yaşam sigortası olan orman alanlarındaki kayıpları artıran en temel etmenlerden biri orman yangınlarıdır. Şüphesiz ki iklim değişikliği ve arazi kullanım değişikliği orman yangını riskini artırmaktadır.
Diğer taraftan Birleşmiş Milletler raporuna göre, artan iklim krizi ve arazi kullanım değişikliği sonucu aşırı orman yangınlarında küresel bir artış görülüyor. 2030’a kadar yüzde 14’lük, 2050’ye kadar ise yüzde 30’luk bir artış tahmin ediliyor.
Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi (EFFIS) verilerine göre ülkemizde 2019 yılında 321 adet yangında 81 bin 209 hektar, 2020 yılında 472 adet yangında 99 bin 857 hektar, 2021 yılında 288 adet yangında 202 bin 130 hektar ve 2022 yılında 62 adet yangında 15 bin 685 hektar orman alanı yandı.
Orman yangınları ülkemiz ormancılığının öncelikli konuları arasında yer almalıdır. Orman yangınlarının çıkmasına, yayılmasına mani olmak için her türlü fiziki ve beşeri tedbiri almak zorundayız. Orman yangınlarıyla mücadele tekniklerini geliştirmek ve güçlendirmek, yangına müdahale süresini kısaltarak yangın zararlarını en aza indirmek öncelikli görevimiz olmalıdır.”
Ormanların korunması ülkemizin geleceği için önemli
“Orman varlığımız birçok tehditle karşı karşıyadır ancak bu tehditlerin başında insan bazlı etkiler gelmektedir. Ormanlara yönelik yasa dışı müdahalelerin temelinde insan etkeni yatmaktadır. Aşırı ve usulsüz yararlanma, kaçak yapılaşma, tarım ve yerleşim alanları kazanmaya yönelik fiiller, kontrolsüz ve aşırı otlatma vb. hususlar ormanlarımızda kalıcı ve geri dönüşü zor tahribatlar bırakıyor. Bu konuda önemli çalışmalar yapılmakta olup ormanlarımızı korumakta önemli rol alan orman köylülerine verilen destek ve kaynaklar artırılarak halkın ormanlara daha etkili sahip çıkması sağlanmalıdır. Orman köylüsünün sosyo-ekonomik yönden kalkınmasına katkı sağlayarak; yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, gelir kaynakları çeşitliliğinin artırılması ve istihdam sağlanması öncelikli hedeflerimiz arasında yer almalıdır. İklim değişikliğinin etkisiyle kuraklık, sel, fırtına başta olmak üzere çeşitli afetleri yaşıyoruz ve bu afetlerden tarımın etkilenmemesi mümkün değildir. Bu etkileri azaltmak için özellikle orman ve su yönetiminde kalıcı ve akılcı çözümler bularak doğal kaynaklarımızı korumak zorundayız.
Milli gelirden en az payı alan grupta yer alan orman köylülerinin sosyo-ekonomik sorunları bugün de önemini korumakta, insanlarımız mevcut geçim kaynaklarının yetersiz oluşu nedeniyle büyük şehirlere göç etmek zorunda kalmaktadır. Orman köylülerinin gelir düzeyinin geliştirilmesi bakımından kooperatifleşme ne yazık ki istenen seviyeye ulaşamamıştır. Kurulan kooperatifler de yaşadıkları sorunlar nedeniyle etkin hizmet verme konusunda güçlük çekmektedir.
Bir yandan ormanlarımızın korunmasını amaçlayan birtakım tedbirler almak için çaba harcanmakta iken bir yandan da ormanlarımızın talan olmasına fırsat verilmemeli, ülkemizde ormanlar başka amaçlara hizmet etmek için feda edilmemelidir. Dünyanın akciğerleri ve ülkemiz için büyük öneme sahip olan ormanlarımızın daha fazla korunması temennisiyle 21 Mart Dünya Ormancılık Günü kutlu olsun




Tarihinde sayısız medeniyetin yerleşim merkezi olmuş, geçmişten günümüze bir bütünlük içinde, Müslüman ve Hıristiyan toplulukların yan yana aynı atmosferi paylaşarak önemli bir kültür zenginliği meydana getirdiği yörede, tarihi manastırlar, kiliseler, hamamlar, konaklar ve pek çok Osmanlı döneminden kalma eserlerin yaşayan uluslara adeta rehberlik etmesiyle, günümüzde de insanların ilgisini çekmiş ve burayı bir turizm merkezi haline getirmiştir. Evliya Çelebi’nin de burası için “Bu şehre küçük İstanbul denilse yeridir. İrem bağları gibi süslü bir şehirdir burası” dediği sanayi, kültür ve turizm cennetimiz TRABZON
“İyi ki Varsın yazı dizimde Anadolu coğrafyasında yukarıda bahse konu anlattığım tarihin derin izlerinin destanlaşan ışığında, bu bölge kültüründe yoğrulup, kendi ekinini, girişimcilik felsefesi ile oluşturan Karadeniz den İzmir’ e göç eden bir ailenin ferdi , Canan Alime Kocaman ’a yer verdim.
20 yıl süre ile hem ticaret hem de siyasi alanda başarılı bir kadın girişimci Canan Alime Kocaman, 2002 yılında AK Partinin kurulması ile başta İzmir İl Teşkilatı olmak üzere ,Kadın Kolları Teşkilatı ve sonrasında Bayraklı ana kademe Kurucusu olarak görev aldı.
Ak Parti Teşkilatının Siyaset Akademisi proğramını başarı ile bitirerek,
Kadınlar ile ilgili hemen her alanda “ pozitif ayrımcılık” yaklaşımını benimsemiştir. Alime Kocaman başarısını, özverisini, zekasını, erdemlerini, insan ve memleketine olan aşkını birleştirerek özgün, bütüncül, vizyoner ve ezber bozan bir siyasetçi olarak yürüdüğü yolunda attığı her adımı inançla atıyor.
Canan Alime Kocaman, KOSGEB in düzenlediği Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi ne katılarak ,iş yaşamında ilklere imza attı. 2018 yılında Can Yapı İnşaat Firmasını kurarak İş dünyasına merhaba dedi.
, “Eğer her insan, hayatta kalma bakış açısını bırakıp, birlik beraberlik bakış açısını benimserse, adını ve/veya soyadını yaşatmayı görev edinirse, içindeki azmi ve kararlılığı ile mesleğinde yaşattığı o sevdayı en yakın dostu belleyip onun elinden tutup gittiği her yere götürür ve kararlarına ortak ederse başarı onun olur. .
Memleketimizin her bir karış toprağı, bizlerin hepimizin ve felsefemizin eseridir,” diye belirtmiş hayata bakış açısını. Canan Alime Kocaman diğer bir söyleşisinde de “Ekip ruhumu birleştirip, yalnız ülkem adına çalışmalarla, araştırmalarla kallmadım. Siyasi arena da partimiz teşkilatı ile beraber çeşitli çalışmalar geliştirdik. Kişilerarası ve kurum içi çalışmaları çözümleme üzerine sonuç aldığım uygulamalarımızın üzerine kafa yorduk. Var oluşa kadar indik. Acaba bizler neredeyiz diye kendimize sorduk. Sonunda İzmir’ in bizimle birlikte olması adına çalışmalarımıza devam ediyoruz. Diyor.
Ülkemizde ve dünyada barışın, birliğin, mutluluğun mümkün olduğu her kesimde, 21 yüzyıl vizyonunun ana temasının Barış ve Huzur olduğu dünyamızda kadın istihdamına yönelik uluslararası ilişkileri yöneten siyaseti, barış, birlik ve mutluluk için geliştirdiğim çözümlerimi uygulamaya geçirmekti. Siyasi alanda ,bu hususta çalışmalarımı halen devam ettirmekteyim”
derken.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sadece Türkiye’deki dengeleri, dinamikleri değiştiren ve yönlendiren bir isim olması ötesinde, bir dünya lideri olması nedeni ile onun vizyonunda halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz” vurgusunu yapıyor.
Kadının toplum hayatındaki yerini bilen ve kadını korumanın aileyi korumak olduğunu düşünen Kocaman ’ın toplumda ehemmiyet vererek üzerinde konuların başında ise “kadına şiddet” geliyor. Sivil Toplum Platformlarında konuya ilişkin dikkat çeken ve farkındalık oluşturan çalışmaları var. Fiziksel şiddetin can kayıplarına kadar ulaşan vakalar ile kadının hayatında büyük travmalara yol açtığını düşünerek bu konuda da ciddi savaş veriyor.
Gelenekselliği ve çağdaşlığı aynı hamurda yoğurarak “Ak Kadınlar Platformu ” ilkesini yaratan, büyüten ve geleceğe taşıma hedefi koyan Canan Alime Kocaman aynı zamanda 4 çocuk annesidir.
Biliyoruz ki Canan Alime Kocaman , başarılarının hemen hepsinde, azim ve dirayetinin sonucunda olduğunun idraki içerisinde, İnanıyoruz ki yeni ve daha büyük başarılar için hizmetlerine devam edecek,
Ülkesine olan sevdası, girişimci ruhu, yardımsever kişiliği, siyaset alanında birleştiricilik özelliği ve bilge kişiliği ile toplumun sevgisini ve takdirini almış vasıfları üzerinde bulundurması, gelecekte de insanlık adına faydalı çoğu kapsamlı projelerin hayata kazandıracağını biliyor ve kendilerine, “İyi ki Varsın Canan Alime Kocaman ” diyoruz
Levent Kandemir















Dünya
Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi

Haber
2 gün önceon
20 Mart 2023

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışına katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin stratejik ürünleri arasında yer alan bor madeninin katma değerini, “cevherden mücevhere” anlayışıyla 300 kat artıracak tesisin açılışı vesilesiyle bir arada olunduğunu belirterek, “Yatırım bedeli 80 milyon doları bulan Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi, bu alanda ülkemizin ilk, dünyanın da sayılı işletmelerinden biri olacaktır” diye konuştu.
Bor karbürün, sıcaklık ve mekanik dayanıklılığı itibarıyla birçok farklı endüstriyel uygulamalarda aranan ve tercih edilen bir ürün olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bor karbürün özellikle zırh, aşınmaya dayanıklı mekanik parça üretimi, nükleer tesislerde nötron tutucu gibi uygulama alanlarıyla savunma sanayisinin vazgeçilmezi olduğuna dikkati çekti.
“DÜNYA PAZARLARINDA PAY SAHİBİ OLMAMIZA KATKI SAĞLAYACAK YATIRIMLARIN TAMAMINI DESTEKLİYORUZ”
Uçaklardan taktik araçlara, personel yeleklerinden korunaklı levhalara kadar pek çok yerde bu ürünü görmenin mümkün olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bandırma tesisimizde yapılacak yıllık 1000 ton üretim, kullanıldığı alanlarda da 150 kattan 2 bin kata kadar varan değer artışları sağlamaktadır. Bir başka ifadeyle bu tesis sayesinde Türkiye, sadece sahip olduğu bor madeninin katma değerini yükseltmekle kalmıyor aynı zamanda ülkemiz, dünyanın en sert üçüncü malzemesinin üretiminde ve satışında önemli bir oyuncu hâline geliyor” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü açılışın öneminin, tesisin yatırım ve üretim rakamlarının ötesinde Türkiye’ye sağladığı stratejik katkıyla ilgili olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: “Geçmişte bu tür ürünlerin stratejik önemi dikkate alınmayıp sadece fiyat unsurlarıyla dışarıdan tedariki yoluna gidildiği için kriz dönemlerinde ciddi sıkıntılar yaşadık. Savunma sanayimizin ihtiyaçları başta olmak üzere kritik her üründe maruz kaldığımız gizli açık ambargoların ülkemize yaşattığı vakit ve hamle kayıplarını gayet iyi biliyorsunuz. Bunun için artık her alanda önce kendi ihtiyaçlarımızı karşılayacak, onunla birlikte dünya pazarlarında pay sahibi olmamıza katkı sağlayacak yatırımların tamamını destekliyoruz. Sadece Eti Maden bünyesinde yürütülen çalışmalar bile başlı başına birer başarı hikâyesidir. Bor karbür yanında sıvı karbürden lityum üretimi konusunda da yakında somut adımlar atılacaktır. Aynı şekilde temeli atılan, çeliğin dayanıklılığını artırma başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan ferrobor tesisimiz de bu sene içinde hizmete girecektir.”
Nadir toprak elementleri konusunda iyi bir rezerve sahip olunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eskişehir’de keşfettiğimiz 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervimizi yıllık 1200 ton cevher işleyecek bir tesisle kazanca dönüştüreceğiz. Ham maddeyle başlayıp nihai ürününe kadar uzanacak bir sistemle ülkemizin tüm değerlerini harekete geçirmekte kararlıyız” sözlerini sarf etti.
“ÜLKEMİZİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ ARASINA ÇIKARMA HEDEFİMİZE SIKI SIKIYA BAĞLIYIZ”
Diğer alanlarda da benzeri güzel gelişmeler yaşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada küresel tedarikleri belirli yerlere terk edip sadece fikri mülkiyet haklarının kazancıyla yetinme devrinin geride kaldığını ifade etti.
Amerika’sından Avrupa’sına kadar yüksek istişare ve işletme maliyetleri sebebiyle üretimi angarya görerek uzak coğrafyalara taşıyan her yerde ciddi bir paradigma değişikliğinin başladığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye, hem gelişmiş ülke pazarlarına yakınlığı hem lojistik avantajları hem yetişmiş insan gücü ve ham madde potansiyeliyle küresel üretim merkezlerindeki değişimde avantajlı bir yerde duruyor. Geçtiğimiz 20 yılda eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan sosyal güvenliğe kadar her alanda ülkemize kazandırdığımız güçlü altyapı, bu avantajın temelini oluşturuyor. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkarma hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Ne küresel sağlık ve güvenlik krizleri ne yaşadığımız tabii afetler ne de önümüze çıkartılan diğer engeller bizi bu hedeften uzaklaştırabilir.”
Son yıllarda milletçe zorlu sınamalardan geçildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kovid-19 salgını sebebiyle iki yıl sıkıntı çektik. Tam bu badireyi aşmışken kendimizi faiz, kur, enflasyon şer üçgenine sıkıştırılarak taviz vermeye zorlandığımız bir başka mücadelenin içinde bulduk. Bu sıkıntının da üstesinden gelirken asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yıkıntıları arasında kaldık. Aşırı yağışların sebep olduğu seller deprem bölgemize felaket üstüne felaket yaşattı. Depremlerde ve sellerde yitirdiğimiz canların acıları yüreklerimizi yakıyor. Rabbim, hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin.
Biz, bugüne kadar önüne çıkan hiçbir tehdide, maruz kaldığı hiçbir saldırıya, yaşadığı hiçbir zorluğa teslim olmamış, hepsine karşı da inançla ve cesaretle direnmiş bir milletiz. Bugün de öyle yapıyoruz. Bir yandan depremin enkazını kaldırıyor, diğer yandan geçici barınma alanlarını özellikle kuruyor, öte yandan kalıcı konutların inşasına başlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların yaralarını sararken umutlarını güçlendirdiklerini, hayata bağlanmalarını temine çalıştıklarını ifade etti.
Sanayicisiyle, esnafıyla, işletmecisiyle, çiftçisiyle deprem bölgesindeki üreticileri destekleyerek istihdamı canlandırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşanan sarsıntıların yol açtığı huzursuzluk yüzünden başka yerlere giden insanlarımız, yavaş yavaş şehirlerine dönüyor. Milletçe yürek yüreğe, kol kola vererek Allah’ın izniyle bu felaketin izlerini de sileceğiz” diye konuştu.
“BAŞARANA KADAR BİZE DURMAK, DİNLENMEK, BAŞKA YÖNE BAKMAK HARAMDIR”
Deprem bölgelerinde vatandaşlardan bir yıl izin istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bize bir yıl müsaade edin, inşallah biz bir yıl içerisinde kalıcı konutları da bitireceğiz. Çadır kentten konteyner kentlere ve bu konteyner kentlerle birlikte bir taraftan da dikkat ederseniz prefabrik kentler yapıyoruz. Üç ayrı çeşit… Derdimiz ne? Derdimiz vatandaşlarımızı açıkta bırakmayalım. Dolaştığımız bu deprem kentlerinde elhamdülillah vatandaşlarımın şu ifadeleri sorumluluğumuzu artırıyor: ‘Baba bizi bunlara bırakma.’ Mümkün mü? Biz bunların ne yapacağını zaten gayet iyi biliyoruz. Bunlara benim vatandaşım, benim insanım bırakılabilir mi ya? Bunların derdi başka. Biz can derdindeyiz, onlar mal derdinde. Onun için de sağ olsun bütün bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım, valilerim, bütün STK’lerimiz, hepsi şu deprem bölgelerinde her gün sabahtan akşama 7/24 çalıştılar, çalışıyorlar. Bizler de Cumhur İttifakı olarak gerek şahsım, gerekse Devlet Bey, birlikte bölgeyi dolaştık, dolaşıyoruz, dolaşacağız. Konutlarıyla, iş yerleriyle, altyapısıyla, üstyapısıyla, yeni, güvenli, huzurlu yerleşim yerleri kurarak, şehirlerimizin tarihî ve kültürel zenginliklerini ihya ederek Türkiye Yüzyılı’na doğru yürümeyi sürdüreceğiz.
İşte bunlar, onlarla uğraşırken bakın biz neyle uğraşıyoruz. Biz de işte bor madeniyle alakalı, onun çeşitlendirilmesinde bor karbürü, bugün bu tesisi, bu dev tesisi açıyoruz. Aramızdaki fark bu. Bütün bunları başarana kadar bize durmak, dinlenmek, başka yöne bakmak haramdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bir kısmında yaşanan sıkıntının çözümü için ülkenin tamamının yatırımıyla, istihdamıyla, üretimiyle ayakta kalması, güçlü olmasının şart olduğunu vurgulayarak, bunun için deprem bölgesindeki şehirleri ayağa kaldırırken ülkeyi hedeflerine yaklaştıracak diğer projeleri de ihmal etmediklerini söyledi.
Milletin 60 yıllık hayali Türkiye’nin otomobilinin bunlardan biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen günlerde Togg’un ön siparişlerinin alınmaya başlandığını, çok kısa sürede de rekor talep oranına ulaşıldığını belirterek, “Ay sonundan itibaren teslimatları peyderpey gerçekleştireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bor karbür üretim tesisinin de bir başka proje olduğunu ifade ederek, “Buradan elde ettiğimiz tecrübeyle Kütahya Emet’te 5 bin ton üretim kapasiteli yeni bir bor karbür tesisi daha kuracağız. Durmak yok, yola devam” diye konuştu.
Karadeniz’de keşfettikleri gazı milletin hizmetine sunma çabasında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Projedeki personelimizin depremzedelerimizin yardımına koşması sebebiyle yaşanan birkaç haftalık gecikmeye rağmen Karadeniz gazını yakında millî sisteme bağlıyoruz. Doğal gaz boru hatlarımızı geliştirme, doğal gaz depolama tesislerimiz bunlardan biridir. Ülkemizi taşıması, ticareti ve üretimiyle bir doğal gaz merkezi yapma yolunda hızla ilerliyoruz. Önümüzdeki aylarda ilk ünitesini devreye alacağımız Akkuyu Nükleer Güç Santralimiz bunlardan biridir. Tüm üniteleri devreye girdiğinde bu nükleer santral, ülkemizin kesintisiz ve dengeli elektrik üretiminde önemli bir role sahip olacaktır. Ana muhalefet, yanındakilerle beraber Akkuyu Nükleer Santrali’ni gezmek istiyor. Arkadaşlara ‘Buyurun gezdirin’ diyorum. Gidiyorlar, geziyorlar, ‘Muhteşem bir eser’ diyorlar. Dönüp geldikten sonra da ‘Yaptırmayacağız.’ diyorlar. Ya bu ne mantıktır? Bu ne kafadır? Bu ne anlayıştır? Dünya, enerjide ‘Yeşil enerjiye nasıl ulaşacağız?’ diye bunun mücadelesini verirken biz yeşil enerji noktasında özellikle gerek doğal gaz gerekse Akkuyu Nükleer Enerji, bütün bunlarla yeşil enerji noktasında adımlar atıyoruz. Bunlar ise ‘Hayır yaptırmayacağız.’ diyorlar. Ben milletime şikâyet ediyorum. Sevgili halkım, sevgili vatandaşım, işte bu ana muhalefet ve yanındakiler, bu ülkede yarın inanın eğer elektrikler bir zamanlar bunların iktidarlarında nasıl kesiliyorsa, nasıl enerjiye hep muhtaç kalmışsak gene bu noktaya düşeriz. Bunlara bu fırsatı ben inanıyorum ki 14 Mayıs’ta benim vatandaşım vermeyecek.
İşte buyurun. Dünyanın en yüksek barajlarından Yusufeli, bunlardan biridir. Yusufeli Barajı bir yeşil enerjidir, bir hidroelektrik santraldir ama bütün bunlarla beraber aynı zamanda bu baraj, sulamada da istenildiği şekilde kullanılacak bir imkândır.”
“YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZI GELİŞTİRME ÇABALARIMIZ ARTARAK DEVAM EDİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin su kaynaklarının önemli bir kısmını son 20 yılda devreye alarak bu alandaki potansiyeli hakkıyla kullanabilir hâle geldiklerini vurguladı.
Güneş ve rüzgâr enerjisinde çok iyi bir yerde bulunulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “GES, RES, bütün bunlarla beraber dünyada artık parmakla gösterilen bir ülke konumundayız. Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı hızla geliştirme çabalarımız artarak devam ediyor. Bu konuda kat ettiğimiz mesafenin en güzel örneği, ülkemizin yenilenebilir enerjide dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmeye hazırlanmasıdır” diye konuştu.
Savunma sanayisinde yakalanan ivmenin bunlardan biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık Türkiye, dünyanın önde gelen savunma sanayi tedarikçileri arasına girdi” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde savunma sanayisinde yerli ve millî potansiyelin yüzde 20 olduğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Şimdi yüzde 80, nereden nereye. İnşallah yakında hep birlikte şahitlik edeceğimiz yeni gelişmeler, yeni müjdelerle bu konumumuzu daha da pekiştireceğiz. Bu örnekleri üretimin her alanına teşmil etmek mümkündür. Hiçbir kaybın, hiçbir tuzağın bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeden devletiyle, milletiyle, dostlarımızla tek yürek, tek bilek olarak yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Başkaları ne yaparsa yapsın. Hangi siyasi hesaplar peşinde koşarsa koşsun, biz Hakk’ın rızası için, halkın rızası için halkımıza aşkla hizmet etmeyi sürdüreceğiz. İnançla, sabırla, dirayetle çalışarak milletimize ne söz verdiysek Allah’ın izniyle hepsini Cumhur İttifakı olarak tek tek hayata geçireceğiz. Türkiye Yüzyılı Vizyonumuzla aramıza hiç kimsenin, hiçbir engelin, hiçbir siyaset mühendisliği projesinin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Rabbim, yar ve yardımcımız olsun. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diye dua ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu duygularla Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin şehre, ülkeye ve sektöre hayırlı olmasını diledi, emeği geçenleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, tören alanına gelişinde Eti Maden Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Keleşer, tesis ve ürünlerle ilgili bilgi verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Bor Karbür Üretim Tesisi’nde bulunan Eti Maden Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Keleşer ve beraberindekilere canlı bağlanarak üretimi başlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesisin ülke ve millete hayırlı olmasını dileyerek, “Bundan sonra dünyada bir numara olarak yarışa devam” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışını protokol üyeleriyle gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eti Maden Genel Müdürlüğü’nün Balıkesir’deki Sosyal Tesislerinde, kente gelen depremzedelerle beraber yemek yedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan depremzede çocuklarla sohbet etti.









TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar : 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nü kutladı

İyi ki varsın Canan Alime Kocaman

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız nice badireyi birliğimizden, beraberliğimizden aldığımız güçle aştık”

“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı

“Milletimiz, asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi”

“Bir yıl içinde Hatay ve ilçelerini ayağa kaldırmayı planlıyoruz”

“İnsanlarımızın tamamını güvenli konutlara kavuşturana kadar inşa faaliyetlerini sürdüreceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatay’da 183 bin konut ve 15 bin köy evi yapmayı planlıyoruz”

“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”

“Brunei ile iş birliğimizi ileriye taşıma kararlılığımızı teyit ettik”

Brunei Sultanı Waddaulah Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sierra Leone Cumhurbaşkanı Bio ile görüştü

“Milletimizin bu zor günlerde gösterdiği tarihî dayanışma geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlamıştır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAE ile ticaret hacmimizi 25 milyar dolar seviyesine çıkaracağımıza inanıyorum”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı’na katıldı

“Depremzedelerimizi en kısa sürede kalıcı konutlara kavuşturmak için yoğun gayret gösteriyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgemizi tüm illeri, ilçeleri, köyleriyle ayağa kaldıracağız”

“Depremin yaralarını bir yıl içinde büyük ölçüde saracağız”

“Gaziantep’i tarihî kimliğini koruyarak daha güçlü şekilde ayağa kaldıracağız”

“Şehirlerimizin tamamını yeniden ayağa kaldıracağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da depremlerden etkilenen bölgeleri ziyaret etti

Türkiye Tek Yürek ortak yayını ile asrın dayanışması! AFAD ve Kızılay’a deprem için bağış gecesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya Başbakanı İbrahim ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan ,“Hiçbir vatandaşımızı maddi-manevi açıdan sahipsiz bırakmayacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın cenaze törenine katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavi gören depremzedeleri ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim ile bir araya geldi

Şanlıurfa | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu

Diyarbakır | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu

Malatya | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

İyi ki varsın Demet PEKER;

İyi ki varsın Nalan ÖZKAN

Türkiye’nin Genç Patronları ; Ebru ÖZDEMİR

İyi ki varsın Sibel GÖZÜYUKARI

İyi ki varsın Filiz YILDIRIM

İyi ki varsın Meliha KARAMAN

İyi ki varsın Buse ALUÇ

İyi ki varsın Ali Nihat GÖKYİĞİT

İyi ki varsın Ayşegül ABACI

İyi ki varsın Açelya ELMAS

İyi ki varsın Filiz AKKAŞ

Emel Uslu ATİK’le ZİRVE YOLUNDA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nı ziyaret etti

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

Burak Elmas, Galatasaray kulübünün 38. başkanı oldu

ASTOP, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’e “Üstün Hizmet ve Başarı Beratı” verdi.

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

ULUSLARARASI GİRİŞİMCİLİK VE İNOVASYON ZİRVESİ İSTANBUL’DA GERÇEKLEŞTİ

İyi ki varsın ; Mehmet Cengiz

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank : Türkiye artık savunma sanayii ihraç edebilen bir ülke

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kurban Bayramı mesajı

DEV YATIRIMLAR | ELMADAĞ MOBİLYACILAR İHTİSAS OSB’NİN TEMELİ ATILDI

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “OECD İstanbul Merkezi Açılış Töreni”ne Video Mesaj Gönderdi

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”
Son Dakika Haber
-
Dünya2 gün önce
İyi ki varsın Canan Alime Kocaman
-
Dünya2 hafta önce
“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”
-
Dünya1 ay önce
Cumhurbaşkanlığı uçakları da depremzedeler için seferber oldu
-
Dünya1 ay önce
Adıyaman | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu
-
Dünya1 ay önce
Kilis | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kilis’te deprem bölgesinde incelemelerde bulundu
-
Dünya1 ay önce
Diyarbakır | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu
-
Dünya1 ay önce
Şanlıurfa | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa’da deprem bölgesinde incelemelerde bulundu
-
Dünya1 ay önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavi gören depremzedeleri ziyaret etti