Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye’de Din Eğitimi Sempozyumu’na katıldı

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye’de Din Eğitimi Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, “Esasen imam hatiplerin tarihi; milletimizin hak, hukuk, özgürlük ve adalet mücadelesinin de tarihidir. Kuruluşundan itibaren imam hatipler, bu ülkede demokrasinin standardını gösteren bir mihenk taşı olmuştur” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cevahir Kongre Merkezi’nde düzenlenen Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye’de Din Eğitimi Sempozyumu’na katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasına, “Selam imam hatiplim selam senin ruhuna/ Selam imam hatiplim selam senin duyguna/ Selam tertemiz kalbe o körpe dimağlara/ Selam sizden yükselen güzel sadaya selam/ Kalbimize taht kurdun fethettin gönülleri/Fethin mübarek olsun Fatih’in yadigarı/ Dua dua çıkarken niyazın semalara/ Selam sana Fatih’im, selam imam hatiplim/ Selam sana Aişem, selam imam hatiplim/ Selam sana Fatımam, selam imam hatiplim” şiirini okuyarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin dört bir yanındaki imam hatiplilere selam ve sevgilerini gönderdi.

Fatih’in emaneti aziz İstanbul’dan gönül coğrafyasının dört bir yanındaki kardeşlere ve dostlara, gözünü Türkiye’ye çeviren mazlum ve mağdurlara selamları ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye’de Din Eğitimi Sempozyumu münasebetiyle imam hatip nesliyle imam hatip davasına gönül veren dostlarla beraber olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Millî Eğitim Bakanlığını, İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği ÖNDER’i, İstanbul Uluslararası Medeniyet Araştırmaları Derneğini sempozyuma öncülük ettikleri için tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, programa destek veren tüm kurumlara, üniversitelere ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sempozyumun başarılı geçmesi, imam hatip camiası, ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak, yurt dışından gelen misafirlere ve hocalara da katkılarından dolayı şükranlarını sundu.

İmam hatip okullarının temelini atanlar başta olmak üzere tam 70 yıldır bu güzide eğitim kurumlarının gelişmesinde, sayılarının artmasında emeği olan imam hatip gönüllülerine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, okullarda görev yapmış olan ahirete irtihal eden iradeciler ve öğretmenler ile çocuklara fedakârca hizmet edenleri, gerektiğinde kendi çocuklarının rızkından keserek imam hatip nesline sahip çıkan tüm hayırseverleri rahmetle yâd ettiğini söyledi.

“MİLLÎ İRADENİN ÜZERİNE DÜŞEN VESAYET GÖLGESİ KALKTIKÇA İMAM HATİPLERİN DE ÖNÜ AÇILMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 70 yaşında bir çınar olan imam hatiplerin aynı zamanda her adımı sabır, samimiyet ve azimle yürütülen kutlu bir mücadelenin sembolü olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Esasen imam hatiplerin tarihi milletimizin hak, hukuk, özgürlük ve adalet mücadelesinin de tarihidir. Kuruluşundan itibaren imam hatipler bu ülkede demokrasinin standardını gösteren bir mihenk taşı olmuştur. Millî iradenin üzerine düşen vesayet gölgesi kalktıkça imam hatiplerin de önü açılmış, kapısına vurulan zincirler kırılmıştır. Darbe ve dikta dönemlerinde ise milletimizin kendisi gibi imam hatipler de hedefe, özellikle o tahtaya konularak baskıya uğramıştır. CHP zihniyeti milletle milletin değerleriyle hesaplaşmasını hep imam hatipler üzerinden yürütmüştür. Ellerine geçirdikleri her fırsatı ya bu okulları tamamen kapatmak ya da imam hatiplerin kazanılmış haklarını gasbetmek için kullanmışlardır. Milletimiz çöldeki vaha misali bu okullara nasıl umutla sarılmışsa CHP zihniyeti de bu okulları daima bir tehdit olarak görmüştür. İmam hatiplerin ülkemizdeki 70 yıllık mazisine baktığımızda bu durumun sayısız örneğiyle karşılaşıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin tek parti faşizminde maruz kaldığı zulümleri göstermesi açısından bir örneği katılımcılarla paylaşmak istediğini ifade ederek şöyle konuştu: “Kendisi de bir CHP mebusu olan Hamdullah Suphi Tanrıöver, 1947 yılında ülkenin içinde bulunduğu vahim durumu bakınız nasıl anlatıyor; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir münakaşadan sonra dışarıya çıktığım zaman altı tane Meclis hademesi yanıma geldi. Gözleri yaşlı olarak bana şunları söyledi: ‘Vallahi, billahi altı köyümüzde bir tek imam kaldı. Ölülere nöbet bekletiyoruz. O imam kalkıp bu köye geliyor ve boyuna köy değiştiriyor. Eğer bize imam ve hatip vermezseniz ölülerimizi köpek leşi gibi toprağa gömeceğiz.’ Kim söylüyor bunu? CHP’li Hamdullah Suphi’ye köylüler söylüyor. Evet, partisinin yedinci kurultayında bizzat bir CHP’li milletvekili tarafından dile getirilen bu utanç tablosu tek parti döneminde ölüsüyle ve dirisiyle bu ülkenin tamamının gerçeği.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bin yıldır hamuru İslam’la yoğrulan, asırlar boyunca İ’lay-ı Kelimetullah’ın sancaktarlığını yapan, mabedinin üzerine namahrem eli değdirmemek için yedi düvele meydan okuyan, İstiklal Harbi’nde ezanı ve bayrağı uğrunda gencecik evlatlarını şehit veren, nüfusunun kahir ekseriyeti Müslüman olan, işte böyle bir ülkede 1950 yılına vardığımızda durum maalesef buydu. Millet bırakın camide namaz kıldıracak imamı, ölüsünü yıkayacak ve onun namazını kıldıracak kimseyi bulamıyordu” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eziyetin en acı tezahürlerinden biri olan Türkçe ezan garabetinin de insanların tahammül sınırlarını zorlayan bir hâl aldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokrat Parti’nin 1951 seçimlerinde millette en fazla karşılık bulan iki vaadinin ezanın aslına döndürülmesi ile imam hatiplerin açılması olduğunu, merhum Adnan Menderes’in 1951 seçimlerinden zaferle çıktıktan hemen sonra hayata geçirdiği ilk icraatın da Ezan-ı Muhammedi’nin aslıyla okunması olduğunu belirtti.

Menderes ve arkadaşlarının millet tarafından hâlen hayırla yâd edilmesini sağlayan diğer hizmetlerinin ise imam hatip okullarının açılması olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ancak hükûmetin iradesine rağmen dönemin CHP bürokrasisi imam hatip okullarını açtırmamak için ayak diremeyi sürdürmüştür. Merhum Ali Ulvi Kurucu, hocası olan rahmetli Mahmut Celalettin Ökten’in bu süreçte yaşadığı zorlukları şöyle anlatıyor: ‘Elimde baston rahatsız hâlimle trene bindim. Ankara’ya gittim. O günün Maarif Vekili olan Tevfik İleri merhum, talebelerimdendi. Beni unutmamıştı. Ankara’da bir otelde kaldık. Günler geçiyor, Tevfik İleri’nin verdiği emirler Talim Terbiye Dairesi’nden bir türlü çıkmıyordu. Bir ay Ankara’da süründüm. Otelden aldığım çaya odamda ekmeği batırıp yemek zorunda kaldım. Artık uykularım kaçıyordu. Bir ay sonra Tevfik Bey’le durumu merhum Menderes’e arz ettik. Ancak muhterem Başvekilin yazılı talimatıyla Talim Terbiye Dairesi’nden muvafakat emrini alabildik. O gün muvafakat emrini alıp da Başvekaletten otele gelirken nasıl çıldırmadım, nasıl aklımı kaybetmedim diye hâlâ şaşarım. Ne evlendiğim gün ne de icazet aldığım zaman böyle sevindim. O gün işte bu kadar sevinmiştim.’ Evet, 70 sene önce 17 Ekim 1951’de yedi ilde imam hatip okulu açılması kararıyla Türkiye’nin imam hatipli yılları işte böyle başlamıştır.”

İmam hatiplerin üç yıllık lise bölümlerinin 1954’te açıldığını, bu okul mezunlarının okuyabileceği yüksekokul olarak Yüksek İslam Enstitülerinin 1959’da kurulduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra 12 Mart muhtırasında ortaokul kısımlarının kapatılarak lise kısımlarının dört yıla çıkarıldığını aktardı.

“İMAM HATİPLERİN FETRET DEVRİNİ BİZ SONLANDIRDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP kökenli Ferit Melen zamanında 1972’de yayınlanan bir yönetmelikle imam hatiplerin lise kısmını bitirenlere tanınan yükseköğretimin tüm programlarında okuma hakkının kaldırıldığını anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Millî Selamet Partisi’nin yoğun gayretleriyle 1974’te ortaokul bölümü yeniden açılmış, 29 yeni ilaveyle okul sayısı 101’e çıkmıştır. İmam hatipler 28 Şubat döneminde vesayetçilerin tekrar hedefi olmuş, sekiz yıllık kesintisiz eğitim dayatmasıyla ortaokul kısmı kapatılırken katsayı zulmüyle de imam hatiplilerin üniversite hayallerine set çekilmiştir. Kendi evlatlarım da dâhil imam hatip lisesi mezunları üniversite hayallerini 13 yıl boyunca ya ertelemek ya da yurt dışında gerçekleştirmek zorunda kalmıştır. Önce 2011 yılında katsayı uygulamasını kaldırarak, bir sene sonra da 4+4+4 sistemiyle ortaokul kısımlarını açarak imam hatiplerin bu fetret devrini hamdolsun biz sonlandırdık. Rabbime, bize milletin okullarını tekrar milletle buluşturma imkânı bahşettiği için hamdediyorum.”

İmam hatip mensubu olduğunu, çocuklarını da imam hatipte okuttuğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama hiçbir zaman imam hatipçi olmadım. Çünkü böyle bir şeyi yanlış bulurum. Bizim için tüm imam hatip okulları, normal lise de meslek liseleri de emirlerinde olduğumuz okullarımızdır. Hepsine bütün imkânlarımızla seferber olduk, seferber oluyoruz ve elimizden gelen tüm destekleri veriyoruz” dedi.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman’ın, imam hatip birinci sınıfta yarım dönem Arapça öğretmeni olduğunu, Bekir Topaloğlu’nun da kendisine öğretmenlik yaptığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hepsinin rahle-i tedrisinde elhamdülillah bulunduk. Ama şimdi Bekir Hocamız rahmetli, Hayrettin Hocamız hayatta. Rabbim uzun ömürler versin inşallah. Bu gençliğe onlar çok büyük emekler verdi ve bu gençlik sürekli temayüz etti. Onların elinde yoğrularak bugünlere geldik. Derdimiz şu, bu ülkede eğer bugün ifademle ‘bir dindar nesil yetiştirelim’ gayreti varsa işte bu hocalarımızın emekleriyledir. Bundan çok rahatsız olanlar yok mu? Var. Tam aksini savunanlar var. Varsın olsun. Biz işimize bakacağız. ‘Dinsiz bir nesil olsun’ diyenler yok mu? Var. ‘Böyle ucube bir nesil olsun’ diyenler yok mu? Onlar da var. Onlar işine bakacak. Biz de işimize bakacağız. Farkımız bu. Evet.”

“BU HİKÂYE DEMOKRASİDEN, HUKUKTAN, MEŞRUİYETTEN AYRILMAYAN SESSİZ ÇOĞUNLUĞUN HİKÂYESİDİR”

Anlattıklarının sadece imam hatip okullarının hikâyesi olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu hikâye, senelerce öz yurdunda parya muamelesi gören, ezilen, ötekileştirilen aziz milletimizin de hikâyesidir. Bu hikâye, kılık kıyafeti sebebiyle üniversite kapılarında gözyaşı döken kızlarımızın hikâyesidir. Üniversite hayali katsayı engeline takılan gençlerimizin hikâyesidir. Takunyalı, gerici, yobaz denilerek aşağılanan halkımızın, sakalından, sarığından dolayı horlanan kardeşlerimizin hikâyesidir. Bu hikâye yeşil sermaye yaftası vurularak ayrımcılığa uğrayan yatırımcılarımızın hikâyesidir. Makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam denilerek tahkir edilen Anadolu insanının hikâyesidir. Ücretini ödeyemediği için hastane morglarında cenazesi rehin alınan vatandaşlarımızın hikâyesidir. Eline kına yakarak askere gönderdiği evladının yemin törenine alınmayan anaların hikâyesidir. Ciğerpareleri terör örgütü tarafından dağa kaçırılan anaların, Diyarbakır’da, Van’da var ya anneler, babalar var ya işte onların hikâyesidir. Bu hikâye azgın azınlığın kışkırtmalarına rağmen demokrasiden, hukuktan, meşruiyetten ayrılmayan sessiz çoğunluğun da hikâyesidir.”

“MİLLÎ İRADEYİ SAVUNMAK İÇİN GEREKTİĞİNDE BEDEL ÖDEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yıldır hikâyeyi yeni baştan yazmak, milletin makûs talihini değiştirmek için zorlu bir mücadele yürüttüklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Bu mücadeleyi kendimiz, kendi ikbalimiz için değil, Türk’ü ve Kürt’üyle, Alevi’si ve Sünni’siyle milletimizin her bir ferdinin huzuru, refahı, özgürlüğü için veriyoruz. Kefenimizi giyerek çıktığımız siyaset yolculuğunda bizden öncekiler gibi elbette biz de pek çok sıkıntıyla karşılaştık, baskıya, zorbalığa, hukuksuzluğa ve siyasi şiddete maruz bırakıldık. Türkiye’nin iktidar partisini uyduruk gazete kupürleri üzerinden kapatmaya yeltendiler. Hukuk literatüründe asla yeri olmayan 367 garabetini ortaya atarak, Meclis’te cumhurbaşkanı seçmemizi engellemek istediler. Cumhuriyet mitingleri kılıfı altında insanımızı kışkırtarak daha önceki darbelerde olduğu gibi vesayete uygun ortam hazırlamaya kalkıştılar. Taşeron hâline getirdikleri eli kanlı yapıları üstümüze salarak Türkiye’yi kaosa ve istikrarsızlığa sürüklemek istediler. Ağaç ve çevre bahanesi altında başlattıkları Gezi olaylarıyla sokaklarımızı ateşe ve kana bulamaya kalktılar. Bezmialem Valide Sultan Camisi’nin içine ayyaşları doldurarak bira kutularını camimizin halıları üzerine sere serpe göndererek, oradan Dolmabahçe’deki ofisimize kanal açarak, oradan da Taksim’e Gezicilerle yürümek suretiyle bunlar çılgınlıkların en alçakçasını yaptılar. 17-25 Aralık’ta emniyet, yargı teşkilatına sığdırdıkları militanları vasıtasıyla meşru hükûmeti devirmeye çalıştılar.”

15 Temmuz gecesi ordu içindeki FETÖ’cü hainleri harekete geçirerek kanlı bir darbe girişiminde bulunulduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çukur ve hendek terörüyle vatan topraklarına göz diktiler. Ekonomik tetikçilerini devreye alarak Türkiye’nin şahlanışını durdurmaya teşebbüs ettiler. Allah’ın yardımı ve aziz milletimizin desteğiyle hamdolsun bu saldırıların tamamını püskürttük. Milletin sandıkta verdiği emaneti ne terör örgütlerine ne ekonomik tetikçilere ne vesayet odaklarına ne de gözünü kan ve kin bürümüş kifayetsiz muhterislere asla bırakmadık” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millî iradeyi savunmak için gerektiğinde bedel ödedik, sıkıntı çektik ama zalimler karşısında asla boyun eğmedik. Kerameti kendinden menkul bir avuç seçkinin sessiz çoğunluk üzerinde tahakküm ve baskı kurmasına müsaade etmedik” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’de her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylığın olduğunun müjdelendiğini vurgulayarak, “Hazreti Mevlana da âdeta bu müjdeyi tefsir eden hikmet dolu mesajlarını şu şekilde ifade ediyor; ümitsizliğin ardında nice ümitler var, karanlığın ardında nice güneşler var. Evet, biz de sıkıntılarla karşılaşsak da zorluğun ardından gelen kolaylıklara pek çok kez şahit olduk. Vesayetin ülkemizin üstüne karabasan gibi çöktüğü dönemlerde gecenin karanlığını parçalayan aydınlıklara şahitlik ettik. İmam hatip okulları örneğinde olduğu gibi pek çok hususta Rabbimizin müjdesine mazhar olduk” ifadelerini kullandı.

“28 ŞUBAT’TA KAPISINA KİLİT VURULMAK İSTENEN İMAM HATİPLER BUGÜN EN ÇOK TERCİH EDİLEN EĞİTİM KURUMLARI”

28 Şubat döneminde kapısına kilit vurulmak istenen imam hatip okullarının, ülkenin en çok tercih edilen eğitim kurumları arasında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Öğrenci sayıları göreve geldiğimizde 660 binden 64 binlere kadar düşen bu okullarımızda okuyan evlatlarımızın sayısı bugün artık 1 milyon 415 bine ulaştı. İmam hatiplerin ortaokul ve lise kademesindeki öğrencilerin sayısının toplama oranı yüzde 14’e yükseldi. Bu rakamlar hem ailelerimizin hem de gençlerimizin bu imam hatiplere yönelik teveccühünün en güzel şekilde işaretidir. Her ne kadar birileri çeşitli tezviratla bu okullarımızı sürekli karalamaya çalışsa da milletimizin ilgisine ket vuramıyorlar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Katsayı adaletsizliğinin ortadan kalkmasıyla imam hatip okullarının üniversite sınavlarındaki başarı grafiği de günden güne yükseliyor. Mesela 2021 yılındaki sınavlarda ilk binde 387, ilk 20 binde 5 bin 933, ilk 100 binde 31 binden fazla imam hatip mezunu öğrenci yer almıştır. Yine 2021 yılında ilk 100’de elde edilen derecelerde bu okullarımızın mezunlarının sayısında önceki seneye göre yüzde 63’lük bir artış gerçekleşmiştir. İmam hatiplerin üniversite sınavının yanı sıra TÜBİTAK ve Teknofest başta olmak üzere bilim, teknoloji, yabancı dil alanlarında elde ettikleri yarışma dereceleri bu okullarımızın yükselen başarı grafiğinin işaretidir” diye ekledi.

“SON YILLARDA İMAM HATİP OKULLARININ ŞÖHRETİ SINIRLARIMIZIN ÖTESİNE GEÇMEYE BAŞLAMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda imam hatip okullarının şöhretinin sınırların ötesine geçmeye başladığını dile getirerek okullar konusunda Pakistan’dan Bangladeş’e, Malezya’ya kadar bilgi istendiğini aktardı.

Dinî eğitimin yanı sıra fen ve sosyal bilimlerin de verildiği imam hatip okullarının özgün eğitim modeliyle İslam âlemine güzel bir örnek oluşturduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu faşist zihniyet var ya, bu CHP zihniyeti var ya imam hatip okullarında hangi derslerin okutulduğundan bile bunların haberi yok. Bizim meslek dersleri olarak bildiğimiz derslerden başka imam hatip okullarında kimya, fizik, edebiyat, bunların okutulmadığını zannediyorlar. Haberleri yok veya var bilmezlikten geliyorlar. Şaşılacak hâlleri var” dedi.

Dünyanın 89’u aşkın ülkesinden orta okul ve lise çağındaki bin 200 uluslararası öğrencinin Türkiye’deki imam hatip okullarında eğitim gördüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, din istismarından beslenen FETÖ, DEAŞ, Eş Şebab, Boko Haram gibi terör örgütlerine karşı mücadelede imam hatiplerin rolü anlaşıldıkça bu sayının hem Türkiye’de hem dünyada daha da artacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece terör örgütlerinin önüne geçmede değil, İslam dünyasında kız çocuklarının okullaşma oranının yükselmesine de imam hatip okullarının müspet katkı yaptığını belirterek şöyle devam etti: “İmam hatip okullarındaki 1990 yılında yüzde 23,5 olan kız öğrenci oranı, 2016 yılından itibaren her yıl yüzde 53’lerde devam etmiştir. Aynı şekilde 2014 yılından itibaren başlayan örgün eğitimle birlikte hafızlık projesi de eğitim sistemimizin önemli bir ihtiyacını gidermektedir. Hâlihazırda 194 imam hatip ortaokulunda 18 bin 536 öğrencinin yer aldığı bu projeyle çocuklarımız yıl kaybı olmadan okul ortamından ve derslerinden geri kalmaksızın hafızlık yapma imkânına kavuşmuştur. Proje kapsamında aralarında kendi torunumun da bulunduğu yaklaşık 3 bin evladımız hafızlığını tamamlayarak icazetlerini almıştır.”

İmam hatipleri sadece Türkiye’ye imam ve müezzin yetiştiren meslek okulları olarak görmenin hem hatalı hem de eksik bir yaklaşım olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu okulların milletimiz tarafından bu derece sahiplenilmesinin sebebi imanlı, ahlaklı, vatansever, değerlerine bağlı, çalışkan, idealist, özgüveni yüksek nesiller yetiştirmesidir. Son 70 yıllık tarihi boyunca imam hatip okullarından hamdolsun hep ülkesine ve milletine gönülden bağlı gençler çıkmıştır. Bu okullardan şehit savcımız Mehmet Selim Kiraz gibi Hakk’ın ve adaletin tecellisi yolunda can veren kahramanlar çıkmıştır. Bu okullardan hafız çıkmış, âlim çıkmış, doktor, mühendis, hâkim, avukat, bürokrat, iş adamı, siyasetçi, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı çıkmış. Ama Allah’a hamdolsun kendi insanına kurşun sıkan hain çıkmamıştır. Aklını ve iradesini Pensilvanya’daki şarlatana kiraya verenlerin 28 Şubat döneminde darbecilerle iş birliği içinde imam hatip okullarına düşmanlık yapmasının sebebi işte budur.”

Bu eşsiz mirasın ve özgün eğitim modelinin anlaşılmasının, bugünün şartları ve ihtiyaçları çerçevesinde güncellenmesinin son derece önemli olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “On yıllara sarih çetin bir mücadelenin ürünü olan bu okullarımızı, eksiklerini gidererek yani daha çok keyfiyet sahibi yaparak güçlü bir şekilde geleceğe taşımamız gerekiyor” ifadesini kullandı.

Üç gün boyunca işin ehli hocaların ve münevverlerin yapacağı ufuk açıcı takdimlerin kendilerini bu hedefe bir adım daha yaklaştıracağına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, imam hatip lisesi mezunu bir Cumhurbaşkanı olarak, dört çocuğunun yanı sıra torunlarının da eğitimini aynı şekilde sürdüren ve bu hocalara emanet eden bir veli olarak kendilerinden bunu özellikle istirham ettiğini söyledi.

Sempozyumun hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Saygıdeğer Hayrettin Karaman hocama sağlık, sıhhat, afiyetler diliyorum. Ebediyete irtihal etmiş olan üzerimizde çok emeği olan hocalarımıza da Rabbimden rahmet diliyorum. Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurumlarımızı tebrik ediyor, katkı verecek tüm katılımcılara şimdiden şükranlarımı sunuyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Programa; Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, bazı AK Parti milletvekilleri, eğitimciler ve öğrenciler katıldı. Program sonunda Millî Eğitim Bakanı Özer ve eğitimci Mustafa Öcal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.

Dünya

Emine Erdoğan, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Genel Müdürlüğünde düzenlenen, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı.

Emine Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, parlak fikirleri ve kadın aklının incelikleriyle salonu dolduran kadınlarla birlikte olmaktan onur duyduğunu belirtti.

Yarışmanın kadın girişimciliğini desteklemede bir marka hâline geldiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Halkbank, başarı yolunu kadınlarla yan yana yürüyor. Eğitimden finansmana, onlara her alanda omuz veriyor. Ortaya koydukları vizyonun, ödüllerle taçlanarak, uluslararası bir takdir kazanmasından da ayrıca iftihar ediyoruz” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE, KADINLARIN HER DÖNEMDE, SOSYAL VE KAMUSAL ALANDA VARLIK GÖSTERDİĞİ ÇOK ÖZEL BİR TARİHE SAHİPTİR”

Emine Erdoğan, dünyanın kabuk değiştirdiği dönemlerinin bulunduğunu, içinde yaşanılan çağın da böyle bir değişim ve dönüşüm çağı olduğunu anımsatarak, “Yeni bir gelecek yazılıyor ve ülkeler, insanlığın ortak geleceğini tasarlamak için yarışıyorlar. Bu yarışta, kadınların, ekonomik kalkınmada önemli aktörler olduğu ülkeler, ipi göğüslüyorlar. Türkiye, kadınların her dönemde, sosyal ve kamusal alanda varlık gösterdiği çok özel bir tarihe sahiptir. Türk kadınının girişimci ruhunun kökleri, 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu’da kadınlar, teşkilatlanmış, sosyal ve ekonomik hayata katılmış, ‘dünya kadın tarihinin’ parlayan yıldızları olmuşlardır” diye konuştu.

Kadınların hak arayışlarında, vatan savunmasında, toplumsal yaraları sarmada hep ön saflarda yer aldığını dile getiren Emine Erdoğan, “Biz, kadınlarımızın nasıl emsalsiz bir güç olduğunun farkında olan ve bu gerçeğe hürmet eden bir ülkeyiz. Ekonomiden sanayiye, spordan sanata, siyasetten akademiye, geldiğimiz her noktada kadınlarımızın alın teri var. Hükûmetimiz, ilk günden bu yana, kadınların her alanda yücelmesi için örnek politikalar geliştirmiştir. Kadın istihdamının artmasını teşvik etmiştir. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında yüzde 26’larda olan kadın istihdam oranı, 2024 Aralık ayı itibarıyla, yüzde 31,6’ya yükselmiştir. 2028 yılında, bu oranı yüzde 36,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. İnşallah bu hedefi hep birlikte başaracağız” sözlerini sarf etti.

Emine Erdoğan, kadın istihdamını artık kadın liderliğiyle birlikte düşünmek zorunda olduklarını, bugün dünyanın kadın liderliğinin önemini tartıştığını, bu konu üzerine araştırmalar yaptığını söyledi.

“KADIN GİRİŞİMCİLERİMİZİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ NE KADAR KALDIRIRSAK BÖLGESEL KALKINMADA O KADAR YOL ALIRIZ”

Liderliğin dönüştürücü bir güç olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir liderin vizyonu, kılcal damarlar gibi, etki alanındaki her şeye nüfuz eder. Kadın liderliğinin, tüm dünyanın acil ihtiyacı olan, belli başlı karakteristik özellikleri vardır. Araştırmalar gösteriyor ki kadın liderlerin soyut becerileri çok yüksek. İletişimde çok başarılılar, iş birliğine büyük önem veriyorlar. Barışçıl bir yönetim anlayışına sahipler ve çevre konularına karşı daha hassaslar. Yani, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, bulundukları sektöre iyileştirici bir etki yapıyorlar. İşte bu, kadın etkinliğidir. Bildiğiniz gibi, kadın liderliğinin özünde girişimcilik vardır. Girişimci dediğimizde aklımıza, zekâsı ve sezgileriyle öne çıkan insanlar geliyor. Onlar, mevcut bir eksiği görüyor, gereksinimleri belirliyor ve hayata yenilik katıyorlar. Ülkemiz, tüm bölgeleriyle, girişimcilik için son derece zengin bir potansiyel barındırıyor. Bilhassa, yerel kapasite ve birikimin, küresel rekabette kullanılması için, kadın girişimcilerin önemli yerel aktörler olduğunu unutmayalım. Kadın girişimcilerimizin önündeki engelleri ne kadar kaldırırsak bölgesel kalkınmada o kadar yol alırız. Bize düşen, hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nın tarihini yazarken, kalemimizi, bu bilgi ve birikimin mürekkebiyle doldurmaktır.”

“İŞ VE AİLE, KADINLARIN ARASINDA SEÇİM YAPMASI GEREKEN BİR YOL AYRIMI OLMAMALI”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, “Aile, toplumumuzun ruhu ve lokomotifidir. Dirayetli, ferasetli ve kuvvetli bir toplum oluşumuzun temelinde, sağlam kökleri olan aile müessesemiz vardır. ‘Aile Yılı’nın, iş dünyası için de önemli bir hatırlatıcı olmasını temenni ediyorum. Ne yazık ki kadınların bazen, iş ve aile sorumluluklarına yetişmek için çırpındıklarını görüyoruz. Bu durum, kadınlarda strese, kendine güvensizliğe, hiçbir şeye yetememe duygusuna, mutsuzluğa ve depresyona neden olabiliyor. Hayat kaliteleri düştüğü gibi, zihinsel ve manevi yorgunluk yaşıyorlar. Daha büyük ölçekte, aile ve toplum hayatı olumsuz etkileniyor. İş ve aile, kadınların arasında seçim yapması gereken bir yol ayrımı olmamalı. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak, aile hayatını muhafaza edecek uygulamaların sayısını, mutlaka artırmalıyız” görüşünü paylaştı.

Dünyanın her yerinde kadınların erkekler için tasarlanmış, rekabetçi bir iş ortamında tutunabilmek için zorlu mücadeleler verdiğini dile getiren Emine Erdoğan, oysa hükûmetin bu konuda önemli ve iyileştirici adımlar attığını, kadınların, kadın kimliklerini koruyabildikleri çalışma hayatının, ne kadar önemli olduğunun altını çizdiğini belirtti.

“TEKNOLOJİK İMKÂNLARI, KADINLARIN İŞ HAYATINA KATILIMINI KOLAYLAŞTIRMADA MUTLAKA KULLANMALIYIZ”

Emine Erdoğan, cinsiyet adaletine vurgu yapılıp kadınların lehine birçok uygulamanın hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: “Burada hepsini tek tek saymak, elbette mümkün değil. Ancak, süt izinleri, kreş desteği, yarı zamanlı çalışma gibi düzenlemelerin ortak amacı, iş ve aile hayatı arasında bir ahenk yaratmaktır. Umarım bu örnekler, tüm sektörlerde yaygınlaşır. İş yerlerinin, kültürel kodlarımızı temel alan çalışma modelleri oluşturması, kadınların önündeki engelleri kaldırmada kuşkusuz çok önemli. Bununla beraber, dünyanın, bilgi ve iletişim teknolojilerinde geldiği ileri seviyeyi de, bir fırsat olarak görmeliyiz. Fiziksel mekân şartını ortadan kaldıran teknolojik imkânları, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmada mutlaka kullanmalıyız. Unutmayalım ki Türkiye, kendi reçetelerini yazabilen, kendi formüllerini ve çözümlerini geliştirebilen, güçlü bir ülkedir.”

Değerli projeleriyle yarışmaya katılan katılımcılara özel olarak teşekkür eden Emine Erdoğan, “Sizler, bilgi ve becerilerinizle hepimizi heyecanlandırdınız. İyilik dolu fikirlerinizle, kadın potansiyelinin zirvelerini gösterdiniz. Kadınların insani ilerlemeye olan büyük katkısını bir kez daha ispat ettiniz. Benim için hepiniz birer kazanansınız. Lütfen, tecrübelerinizi sizinle aynı yolda yürümek isteyen tüm kadınlara ve gençlere aktarın. Çünkü dünyanın problem alanları, kadınların getireceği yeni çözümleri bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile birlikte, kadınları merkezine alan ortak projelerin sayısının da artmasını dilediğimi belirtmek istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın generali Tuğgeneral Özlem Yılmaz, Alev Alatlı’nın kızı Funda Aktan, jüri üyeleri, yarışmacılar ve davetliler de katıldı.

Törende, “Yılın Üreten Kadın Girişimcisi Kategorisi”nde Zahide Arı, “Yükselen Yıldız Kategorisi”nde Nurdeniz Erdoğan, “Teknoloji Tabanlı Kadın Girişim Kategorisi”nde Işıl Melisa Işık, “Sıfır Atık Kategorisi”nde Zeynep Balca Yılmaz ile “Kadın Kooperatifi Kategorisi”nde Ümmühan Keskin ödülünü Emine Erdoğan’ın elinden aldı.

Emine Erdoğan, “Alev Alatlı Özel Ödülü” kazananı Gönül Paksoy’a da ödülünü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ile birlikte verdi.

Arslan tarafından Emine Erdoğan’a zeytin ağacı hediye edilmesinin ardından tören, aile fotoğrafının çektirilmesiyle sona erdi.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Okumaya devam edin

Dünya

İSTANBUL İNSAN KAYNAKLARI FORUMU

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Genç Gazeteciler

Haber

on

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’yi küresel bir çekim merkezi haline getirmeyi sürdürülebilir kalkınmanın temeli olarak addettiklerini söyleyerek, “Dünyanın her yerinden parlak zihinlerin, yenilikçi fikirlerini bu topraklarda geliştirerek önemli ve kritik girişimlere dönüştürmesine imkân sağlayacak Türkiye Tech Visa Programı’nı ilan ettik. Programın ilk 5 ayında Dünyanın dört bir yanından 214 teknoloji girişimi Türkiye’ye taşınmak için başvuru yaptı.” dedi.

TÜBİTAK’ta Türkiye için kritik pek çok projeyi hayata geçirdiklerini belirten Bakan Kacır “Ülkemizin kritik projelerinde görev almak üzere TÜBİTAK çatısı altında 737 yeni çalışma arkadaşımıza yönelik ilana çıkmış durumdayız. TEKNOFEST kuşağını, Türk Gençliğini TÜBİTAK’ta bizlerle birlikte alın teri, akıl teri dökmeye bu vesileyle davet ediyorum.” diye konuştu.

Bakan Kacır, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından düzenlenen ve bu yıl “Yeteneğe Dayalı Kalkınma” temasıyla gerçekleşen 3. İstanbul İnsan Kaynakları Forumu’na katıldı. Kacır, burada yaptığı konuşmada tarih boyunca ekonomik ve toplumsal kalkınmanın temelleri, her dönemin hâkim dinamiklerine göre şekillendiğini söyledi. Tarım çağında, bir milletin zenginliğini belirleyen en önemli unsurun; sahip olduğu verimli topraklar ve su kaynaklarına erişim olduğunu belirten Kacır, Sanayi Devrimi ile birlikte bu paradigmanın kökten değiştiğini söyledi. Bilgi çağıyla birlikte fiziksel varlıklardan ziyade bilgi, teknoloji ve inovasyonun ekonomik gücün merkezine yerleştiğini kaydeden Kacır konuşmasında şunları söyledi:

YENİ ÇAĞIN GERÇEĞİ: Bir zamanlar tarımsal üretime, sanayi gücüne ve yeraltı zenginliklerine dayalı olan büyüme modelleri, yerini bilgi ekonomisine, inovasyona ve yetenek gelişimine bıraktı. Yeni çağın gerçeği şudur: Yetenek, en kıymetli sermaye; inovasyon ise sürdürülebilir büyümenin lokomotifidir.

İTİCİ GÜÇ: Türkiye olarak nüfusumuzun ortanca yaşı bugün 34 düzeyinde. Yani pek çok gelişmiş ülkeye kıyasla 10-15 yaş daha genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Biz, bu demografik avantajı yalnızca bir istatistik olarak değil, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma hedefimizin en güçlü itici gücü olarak addediyoruz.

ADIMLARIN ODAĞI: Milli Teknoloji Hamlemiz doğrultusunda, daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye için attığımız adımların odağına her daim insan kaynağımızı koyuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, son 22 yılda üniversitelerden teknoparklara, Ar-Ge merkezlerinden girişimcilik destek programlarına kadar geniş bir yelpazede insan kaynağımızın niteliğini artırmaya yönelik pek çok adım attık.

BÜYÜK ATILIMLAR: Nitelikli insan kaynağımızı destekleyerek; kendi eğitim uçaklarını, helikopterlerini, deniz platformlarını, kara araçlarını, uydularını geliştirebilen, üretebilen, büyük atılımlara imzasını atan bir ülke konumuna yükseldik. Girişimcilerimizin, mühendislerimizin ve genç zihinlerin hak ettiği değeri bulması ile bugün insansız hava aracı üretiminde dünya birincisiyiz. Yerli ve millî otomobilimiz Togg; elektrikli, bağlantılı ve akıllı araç olarak yollarda.

TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜMÜN ÖNCÜSÜ: Artık imkânsız zannedileni Türkiye’nin girişimcileri başarıyor, Türkiye’nin mühendisleri hayalleri gerçeğe dönüştürüyor. Elde ettiğimiz bu tarihi kazanımları devam ettirmek ve gençlerimizin potansiyelini ortaya çıkarmak için hep birlikte gayretlerimizi sürdürüyoruz. Biliyoruz ki; günümüz dünyasında teknolojik dönüşümün öncüsü ve lideri esasen gençlerdir.

TEKNOFEST KUŞAĞI: Her TEKNOFEST’te Gençlerimizin Nuri Demirağların, Vecihi Hürkuşların, Şakir Zümrelerin, Nuri Killigillerin akamete uğramış serüvenlerini tamamlama kararlılığına tekrar tekrar şahit oluyoruz. Ne mutlu ki Millî Teknoloji Hamlesi’ni omuzlayan, bu ülkeyi daha ileriye taşıma derdinde olan azimli, birikimli, çalışkan TEKNOFEST kuşağı var.

DENEYAP ATÖLYELERİ: 81 şehrimizde kurduğumuz Deneyap Teknoloji Atölyelerimizde 35 binden fazla gençlerimizi bilim ve teknoloji dünyasıyla 11 yaşından itibaren buluşturuyoruz. “Sektör Kampüste” programımız ile üniversite öğrencilerine, sektör profesyonelleri tarafından güncel ve sahadan içeriklerle hazırlanarak zenginleştirilmiş dersler alma imkanı sağlıyoruz. Milli Teknoloji Uzmanlık Programlarımızla da teknoloji geliştirme ve katma değerli üretim altyapımızın ihtiyaç duyduğu alanlarda gençlerimizi geleceğin yetkinlikleriyle buluşturuyoruz.

MİLLİ TEKNOLOJİ STAJ PROGRAMI: Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi ile yakın iş birliği içinde yürüttüğümüz Milli Teknoloji Staj Programımızla da gençlerimize sanayi ve teknoloji ekosistemimizin öncü firmalarında staj yapma imkanı tanıyoruz. Ar-Ge teşviklerimizden teknopark uygulamalarımıza, TÜBİTAK desteklerinden KOSGEB programlarına ve girişim sermayesi fonlarına pek çok uygulama ve düzenleme ile gençlerimizin girişimci ruhunu besleyerek, girişimciliği kariyer yolculuğunda bir alternatif haline getiriyoruz.

GELECEĞİN DÜNYASI: Gençlerimizin doğru yetkinliklerle buluşması kadar önem verdiğimiz bir diğer başlık ise kuşkusuz mevcut iş gücümüzü geleceğin dünyasına güçlü şekilde hazırlamak. Özellikle başta yapay zekâ olmak üzere yıkıcı teknolojilerin çok boyutlu etkileri; yetkinlik dönüşümünün bizler için tercihten öte zorunluluk olduğunu gösteriyor.

YENİ İSTİHDAM ALANLARI: Araştırmalar ülkemizde halihazırda 7 milyon kişinin yürüttüğü işlerin 2030 yılına kadar yeni nesil teknolojilerin etkisiyle ya tamamen ortadan kalkabileceği ya da farklı niteliklere sahip rollere dönüşeceğini gösteriyor. Ancak gelişen teknolojilere doğru bir bakış açısıyla yaklaşırsak, bünyesinde 9 milyon kişiyi barındıracak yeni iş modelleri oluşturma imkanına sahibiz. Özellikle teknolojiyle ilgili alanlarda ortaya çıkacak fırsatları da doğru değerlendirdiğimiz takdirde mevcuttan en az 2 milyon ilave istihdam oluşturmamız mümkün.

BÜTÜNCÜL KALKINMA: Sanayimizin dijital dönüşümüne rehberlik eden model fabrikalarımızın sayısını 10’a ulaştırdık. Kocaeli, Denizli, Malatya, Tekirdağ, Sakarya ve Trabzon’da açılışını gerçekleştireceğimiz yeni merkezlerle bu sayıyı 16’e çıkaracağız. Ülke sathına yayılan, bütüncül bir kalkınmayı tüm sektörlerde topyekûn şekilde hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.

TECH VİSA PROGRAMI: Tarihimizden aldığımız ilhamla, Türkiye’yi küresel bir çekim merkezi haline getirmeyi sürdürülebilir kalkınmanın temeli addediyoruz. Dünyanın her yerinden parlak zihinlerin, yenilikçi fikirlerini bu topraklarda geliştirerek önemli ve kritik girişimlere dönüştürmesine imkân sağlayacak Türkiye Tech Visa Programı’nı ilan ettik. Programın ilk 5 ayında Dünyanın dört bir yanından 214 teknoloji girişimi Türkiye’ye taşınmak için başvuru yaptı.

LİDER ARAŞTIRMACILAR PROGRAMI: Uluslararası Lider Araştırmacılar Programımız ile; alanlarında dünyanın en iyi merkezlerinde deneyim kazanmış yetkin araştırmacıların ülkemize gelmelerini teşvik ediyor, bilimsel ve teknolojik çalışmaların bu topraklardan yükselmesini sağlıyoruz. Bugüne kadar program kapsamında, 57’si diğer ülke olmak üzere toplam 253 araştırmacıya, çalışmalarını ülkemizde sürdürmeleri için destek sağladık. Bizler, potansiyelini harekete geçirmeyi bekleyen tüm girişimcilerimize fırsat ve imkan kapılarını sonuna kadar açmaya devam edeceğiz.

GENÇLERE TÜBİTAK DAVETİ: TÜBİTAK’ta Türkiye için kritik pek çok projeyi hayata geçiriyoruz. Bugün itibariyle uzay teknolojilerinden savunma sanayine, yapay zekadan raylı sistem teknolojilerine, ülkemizin kritik projelerinde görev almak üzere TÜBİTAK çatısı altında 737 yeni çalışma arkadaşımıza yönelik ilana çıkmış durumdayız. TEKNOFEST kuşağını, Türk Gençliğini TÜBİTAK’ta bizlerle birlikte alın teri, akıl teri dökmeye bu vesileyle davet ediyorum.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Okumaya devam edin

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan’da resmî törenle karşılandı

GENÇ GAZETECİLER PAKİSTAN

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî temaslarda bulunmak üzere ziyaret ettiği Pakistan’da, Başbakan Şahbaz Şerif tarafından resmî törenle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Pakistan Başbakanı Şerif’in tören alanındaki yerlerini almasının ardından bando, iki ülkenin millî marşlarını çaldı. Tören kıtasını denetleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, askerleri selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Pakistan Başbakanı Şerif, fidan dikiminin ardından Pakistan Hava Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği “Saygı Uçuşu”nu izledi. Ülkelerin heyetlerinin takdiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Pakistan Başbakanı Şerif, baş başa ve heyetler arası görüşmeye geçti.

GENÇ GAZETECİLER PAKİSTAN

Okumaya devam edin
Reklamlar
Dünya1 gün önce

Emine Erdoğan, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı

Dünya2 gün önce

İSTANBUL İNSAN KAYNAKLARI FORUMU

Gündem6 gün önce

“Türkiye ve Pakistan, sarsılmaz kardeşlik hukukuyla birbirine bağlı iki büyük ülkedir”

Dünya6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan’da resmî törenle karşılandı

Dünya6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Pakistan’da

Dünya7 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile ortak basın toplantısında konuştu

Dünya7 gün önce

Emine Erdoğan, Endonezya’da Yunus Emre Enstitüsünü ziyaret etti

Dünya7 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayında

Dünya7 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Endonezya’da

Dünya1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Malezya İş Forumu’nda konuştu

Dünya1 hafta önce

“Malezya ile 10 milyar dolarlık sürdürülebilir ve dengeli bir ticaret hacmini hedefliyoruz”

Dünya1 hafta önce

Emine Erdoğan, Kuala Lumpur Perdana Botanik Bahçesi’ni ziyaret etti

Dünya1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya’da resmî törenle karşılandı

Dünya1 hafta önce

“Türkiye ve Malezya arasındaki iş birliğinin önemli boyutlarını eğitim ve beşerî ilişkiler oluşturuyor”

Dünya1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Malezya’da

Dünya2 hafta önce

“453 bin konut yapacak ve evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir vatandaşımızı dahi bırakmayacağız”

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile ortak basın toplantı düzenledi

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile görüştü

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadınların haklarını genişleten, fırsat eşitliğini sağlayan birçok adım attık”

Dünya2 hafta önce

“Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun odağına, ‘güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye’ ilkesini yerleştirdik”

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk yargısı sadece ve sadece Türk milleti adına karar verir”

Dünya3 hafta önce

“Hayatın her alanında gençlerimize güveniyoruz ve destek oluyoruz”

Dünya4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günler artık geride kalmıştır”

Dünya4 hafta önce

Slovak Cumhuriyeti Başbakanı Fico Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Dünya1 ay önce

“Coğrafyamızda kardeşliğin, barışın rüzgârı esiyor, refahın egemen olacağı yeni bir dönemin kapıları aralanıyor”

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile yapımızı korumak, tahkim etmek hepimizin görevidir”

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile bir araya geldi

Dünya1 ay önce

“Devlet anlayışımızın öznesi insandır”

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enflasyonda düşüş trendi 2025 senesinde daha da hızlanacak”

Dünya2 ay önce

“2024 yılı ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık”

Dünya2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Darülaceze sakinlerini ziyaret etti

Dünya2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni yıl mesajı

Dünya2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomiye Değer Katanlar 49. Ödül Töreni’nde konuştu

Dünya5 sene önce

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

Dünya5 sene önce

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Sibel GÖZÜYUKARI

Dünya4 sene önce

Türkiye’nin Genç Patronları ; Ebru ÖZDEMİR

Dünya5 sene önce

İyi ki varsın Demet PEKER;

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Nalan ÖZKAN

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Filiz YILDIRIM

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Filiz AKKAŞ

Dünya6 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Meliha KARAMAN

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Ali Nihat GÖKYİĞİT

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Ayşegül ABACI

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Buse ALUÇ

Dünya6 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Açelya ELMAS

Dünya4 sene önce

Burak Elmas, Galatasaray kulübünün 38. başkanı oldu

Dünya4 sene önce

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

Dünya5 sene önce

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

Dünya4 sene önce

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Dünya5 sene önce

ASTOP, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’e “Üstün Hizmet ve Başarı Beratı” verdi.

Dünya4 sene önce

Emel Uslu ATİK’le ZİRVE YOLUNDA

Dünya6 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nı ziyaret etti

Dünya6 sene önce

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Canan Alime Kocaman

Dünya5 sene önce

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

Dünya6 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın ; Mehmet Cengiz

Dünya2 sene önce

“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”

Dünya6 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “OECD İstanbul Merkezi Açılış Töreni”ne Video Mesaj Gönderdi

Reklamlar
Reklamlar

PATRONLAR

Son Dakika Haber

seers cmp badge