Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’de toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Bizim bu ülkeye en büyük hizmetimiz, asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini sadece 20 yılda tamamlamış olmamızdır. Şimdi bu güçlü eser ve hizmet altyapısının üzerinde Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmeye hazırlanıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir Valilik Meydanı’nda düzenlenen toplu açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına alandakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehirlilerle beraber olmanın memnuniyeti içinde olduğunu belirtti.
“Eskişehir, bu kadim toprakları vatan yaptığımızdan beri, bin yıldır milletimizin göz bebeğidir. Haçlılara Anadolu’yu dar eden Kılıçarslan’ı ile gönül pınarlarımızın gürleyen sesi Yunus’u ile irfan pınarlarımızın gülümseyen sesi Nasrettin Hoca’sı ile bir kısmının ismi ilçelerinde yaşayan nice kahramanlarıyla” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’in Türkiye Yüzyılı’nın da parlayan yıldızı olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sanayisiyle teknolojisiyle tarımıyla lojistiğiyle eğitimiyle sağlığıyla gelişen tüm imkânlarıyla şehrimizin dinamizmi, maşallah her geçen gün artıyor” ifadesini kullandı.
Asırlarca dünyanın ilim ve üretim merkezi olan bu coğrafyanın son yıllarda hak etmediği bir ihmali yaşadığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bizim bu ülkeye en büyük hizmetimiz, asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini sadece 20 yılda tamamlamış olmamızdır. Şimdi bu güçlü eser ve hizmet altyapısının üzerinde Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmeye hazırlanıyoruz. Tabii her dönemde olduğu gibi bugün de ülkemizin, siyasi ve ekonomik olarak kendilerine bağımlı kalmasını isteyenler var. Türkiye’nin atılımlarının önünü kesmek için her yolu denediler. Vesayetin ayak oyunlarından, terör örgütlerinin kanlı saldırılarına, darbe teşebbüslerinden, ekonomik tuzaklara kadar kullanmadık araç bırakmadılar. Hamdolsun milletimizle birlikte verdiğimiz mücadeleyle hepsinin de üstesinden geldik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni bir seçimin arifesinde Türkiye, yine rayından çıkartılmaya, kazanımlarından edilmeye, eski günlerine geri döndürülmeye çalışılıyor. Bu defa karşımızda ne var? Yedili bir koalisyon var. Ne ararsan bulunur derde devadan gayrı. Bu masada terörle kol kola olanlar var mı? CHP, terörle kol kola. İP, terörle kol kola, o yavrucuklar var onlar da zaten tamamen istikameti kaybetmişler. Ne yaptıklarının farkında değiller. Tabii buna bir de PKK’sından FETÖ’süne bu masaya alenen destek veren terör örgütlerini ilave etmek lazım. Daha sapkın akımları, sosyal medya mecralarını, Londra tefecilerini ve oradaki bütün eroin kaçakçılarını, batıdaki yönetimleri saymıyorum bile. Peki, ne istiyor bunlar? Türkiye düşük teknolojili, düşük katma değerli üretimleri yapsın ama yüksek teknoloji, yüksek katma değer alanına girmesin istiyorlar” diye ekledi.
Muhalefetin, İHA, SİHA, AKINCI, Kızılelma, TCG Anadolu ve Togg’un yapılmasını istemediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle alıştılar. Yıllar yılı bu ülkeyi öyle yönetmediler mi? Bu CHP, bunlar böyle yönetmediler mi? Bunlar bu ülkede bir toplu iğne dahi üretemediler” dedi.
Alandaki, “Âşıksan vur saza Togg’un varsa bas gaza” pankartını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben söylemiyorum, vatandaş söylüyor. Ne diyorsunuz? Eyvallah edelim mi bunlara? Başka ne istiyorlar? ‘Türkiye köken ve inanç farklılıkları üzerinden kendi içinde kavga etsin ama bölgesinin cazibe merkezi olmasın.’ istiyorlar. Eyvallah edelim mi bunlara? Başka ne istiyorlar? ‘Türkiye kendi belirledikleri politikalara sadakatle hizmet etsin ama kendi politikalarını, kendi belirlemeye kalkmasın.'” ifadesini kullandı.
Ali Babacan’ın bakanlığı döneminde, beraber gittikleri Davos Zirvesi’nde IMF Başkanı ile yaşadıkları diyaloğu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Davos’tayız, o zaman yanımda bebecan bakan. Beraber IMF’in başındaki zatla görüşüyoruz. Hadi sıkıysa bunu da yalanla. Dedim ki ‘Siz adamlarınızı devamlı gönderiyorsunuz ama bu gelenler Türkiye’yi yönetmeye mi, bize akıl vermeye mi, yoksa taksitlerini almaya mı geliyor? Eğer taksitlerini alacaklarsa alırlar giderler ama Türkiye’yi yönetemezler. Türkiye’yi ben yönetirim. Sene 2003 ve ne oldu? 2013’e kadar devam ettik. 2013’te bunların alacağını ödedik. 2013’ten sonra artık IMF ile ilişkimiz kaldı mı? CHP ve İP bunlar bize akıl verdiler, ‘Buradan borç almanız lazım.’ dediler. Biz ne dedik? İhtiyacımız yok. O zaman bizim de Merkez Bankası döviz rezervimiz 2013’te 27,5 milyar dolardı. Ama elhamdülillah şimdi üç haneli rakamlara çıktık mı? Çıktık. Hatta Başbakanlığım döneminde bir ara 135 milyar dolara ulaştık. Bu bebecan, bunlar ekonomiden anlamazlar sadece bunun satışını yaparlar. Şimdi işte ekonomiden ne kadar anladığını bakalım kaç tane bay bay Kemal buna milletvekilliği vermiş göreceğiz. Ve satışa geldiler.”
Alandakilere, “Eskişehir, 14 Mayıs’ta bunları sandığa gömecek mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet” cevabı üzerine, “Biz nasıl IMF’yi kapımızdan gönderdiysek sevgili Eskişehirli kardeşlerim inşallah sandıkta da bunları. 21 sene bunlar hiç iktidar olabildi mi? Şimdi 14 Mayıs’ta ne diyoruz? ‘Yine olamayacaklar’ diyor muyuz?” diye seslendi.
Vatandaşların açtığı “Ölüme gidelim dedin de mazot mu yok dedik?” pankartını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte benim vatandaşım böyle. Kralına gereken cevabı verir. Peki, ne istiyor bunlar? Bizim gençlerimizden yetenekli, kabiliyetli, birikimli olanlar gidip onlara hizmet etsin ama kendi ülkelerine bir şey katmasın istiyorlar” dedi.
“TERÖR ÖRGÜTÜNE GEREKEN DERSİ VERDİK”
“Togg’suz yol olmaz sensiz hayat olmaz reis” pankartını da okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ben söylemiyorum, Eskişehirlim söylüyor. Peki, bunlara eyvallah edelim mi? Madem burada sizlerle dertleşiyoruz. Öyleyse şu gerçeği paylaşmasam olmaz. Şayet ülkenin başında yerli, millî, kararlı, cesur, vizyon ve program sahibi bir yönetim olmasaydı bu saydıklarımı çoktan yaptırmışlardı. Uçak gemimiz şu anda Sarayburnu’nda, tıklım tıklım gidiyorlar geliyorlar. Ama bu CHP’liler bizim TCG Anadolu’dan bile rahatsız. İP rahatsız. Terör örgütünün uzantısı HDP rahatsız ama hepsinden öte Kandil rahatsız. Niye? İHA, SİHA, AKINCI, Kızılelma bunların tepesine tepesine iniyor. Gabar’a, Cudi’ye, Tendürek’e, Bestler Dereler’e indik mi? İndik. Bu terör örgütüne bizler gereken dersi buralarda verdik mi? Verdik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte biliyorlar ki eğer Cumhur İttifakı iş başında olursa teröristlere bu ülkede aman almak yok. Öyleyse yapacağımız çok iş var, alacağımız çok yol var. Unutmayın 14 Mayıs bunların siyasi mevta hâline gelmesi olacaktır. İşte bütün bunları başaramadıkları için çok kızgınlar. Ülkemizin yaşadığı büyük dönüşümü sessiz devrimleri tarihî yol ayrımlarında verdiği kararları hazmedemeyenlerin öfkeleri yüzlerinden okunuyor” dedi.
“UZUN MÜCADELELER VE BEDELLER SONUNDA ÜLKEMİZİ BUGÜNKÜ SEVİYESİNE GETİRDİK”
Daha önce ülkeyle ilgili niyetlerin gizli saklı ifade edildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık ona bile ihtiyaç duymuyorlar. Alenen söylüyorlar. Ne diyorlar? ‘Türkiye çok oldu, Türkiye’nin durdurulması lazım, Türkiye bizi dinlemiyor, Türkiye’nin bize ihtiyacı kalmadı’ diyorlar. Biz de bunları duydukça Allah’ımıza hamd ediyor, doğru istikamette gittiğimizden emin oluyoruz” diye konuştu.
Bu akşam gençlerle iftar yapacağını ve onlarla dertleşeceklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gençlerin bazılarının aklına haklı olarak şöyle bir soru gelebilir; ‘Bir ülkenin yönetiminin görevi zaten kendi devletinin, kendi milletinin gelişmesini, kalkınmasını, refahını, hak ve özgürlük alanlarının genişlemesini sağlamak değil midir?’ Normal şartlarda elbette öyledir ancak ülkemizde işler böyle yürümüyordu. Güven iklimi çökertilmiş, istikrarsızlık batağına saplanmış, geri kalmışlığa mahkûm edilmiş bir ülkede isteseniz de işleri böyle yürütemiyordunuz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İşte şimdi çıkmış bay bay Kemal ne diyor? Soğan da soğan, patates te patates… Bay bay Kemal, sen şöyle soğanı masanın üzerine koyar, ondan sonra şöyle yumruğunla vurur onun lezzetini alabilir misin? Biz öyle yetiştik. Biz soğanımızı öyle yedik ama bay bay Kemal, bu tırlar olmasa, bu uçaklar olmasa, bu yollar olmasa, acaba siz bütün bu patatesi, domatesi neyle taşıyacaksınız? İşte bu yolları yaptık ki bunlar taşınsın ama bunların böyle bir derdi yok. Rahmetli Menderes ve Özal gibi, emperyalistlerin dünyanın pek çok yeri gibi bizde de kurduğu bu düzeni değiştirmeye çalışan siyasi liderlerin başlarına gelmeyen kalmadı. Biz de iktidara geldiğimiz günden beri nice saldırılarla boğuştuk, çok uzun mücadeleler ve bedeller sonunda ülkemizi bugünkü seviyesine getirdik. İnşallah Türkiye Yüzyılı’yla zirveye de çıkartacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, miting alanında bulunanlara, “Aramızda ahit yenileyelim. 14 Mayıs’ta durmak yok yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs’ta doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı için yarın değil, hemen şimdi diyor muyuz? 14 Mayıs’ta umudunu FETÖ’ye ve PKK’ya bağlayanlara derslerini veriyor muyuz? 14 Mayıs’ta ülkemizi emperyalistlerin siyasi hamiliğine, tefecilerin ekonomik cenderesine sokmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakıyor muyuz?” diye seslendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetteki alametifarikalarının eser ve hizmet olduğuna işaret ederek, ülkenin 81 vilayetini eser ve hizmetle donattıkları için milletin 15 seçimde kendilerini hep sandıktan birinci parti olarak çıkardığını söyledi.
ESKİŞEHİR’E YAPILAN YATIRIMLAR
Bugün Eskişehir’de toplam yatırım tutarı 4 milyar 644 milyon lira olan 99 ayrı yatırımın açılışını yapacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde bilim sanat merkezi, imam hatip lisesi ve fen lisesi pansiyon binasının, Anadolu Üniversitesinin raylı sistemden, fakülte ve hizmet binalarının inşaatına kadar çok sayıda yatırımın, Eskişehir Teknik Üniversitesinin tamamlanan yatırımlarının resmî açılışını yaptıklarını anlattı.
Aile sağlığı merkezlerinin, desteklenen kırsal kalkınma projelerinin, ağaçlandırma ve fidan üretimi projelerinin resmi açılışını gerçekleştirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, İller Bankası’nın tamamladığı Biyolojik Su Arıtma Tesisi’ni, yol, asfalt, tretuvar, park ve spor tesislerini resmen hizmete açtıklarını aktardı.
Devlet Su İşleri’nin 1 milyar liralık yatırımı olan Gökpınar Barajı’nın, 474 milyon liralık yatırım olan Gündüzler Barajı’nın çeşitli sulama projeleri ile çeşitli kurumların hizmet binası, restorasyon, tadilat, park, spor tesisi yatırımlarının resmî açılışını da yaptıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beylikova, Günyüzü, İnönü ve Sarıcakaya beldelerinin tamamlanan yatırımlarını da hizmete açtıklarını belirtti.
“ESKİŞEHİR SON 5 YILDA ÜRETTİĞİ BOR CEVHERİYLE ÜLKEMİZE 2 MİLYAR DOLAR GELİR SAĞLADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki önemli projenin sevincini daha paylaşacaklarını belirtti.
Bunlardan birincisinin, ülkenin madencilik alanındaki en önemli yatırımlarından biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Eskişehir son 5 yılda ürettiği bor cevheriyle ülkemize 2 milyar dolar gelir sağladı. Bu süreçte Eti Maden Eskişehir’e 700 milyon liralık yatırım yaptı. Kırka’da yıllık 10 ton üretim yapan pilot lityum karbonat tesisini 2020’de hizmete açmıştık. Bu tesiste bor atıklarından üretilen lityum, mühendislerimizin üç yıllık emeğinin ürünüdür. Bandırma’daki tesisle birlikte ülkemizin ihtiyacının yaklaşık yarısını üretebilir hâle getirdik. Artık cep telefonlarında, tabletlerde, dizüstü bilgisayarlarda, bir otomobilin ötesinde yüksek teknoloji ürünü bir akıllı cihaz olan Togg’da kullanılan lityum bu tesislerde üretiliyor.”
Beylikova’da keşfettikleri 694 milyon ton nadir toprak elementi rezervini işleyecek pilot üretim tesisinin açılışını da bugün yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu madenlerin enerjiden savunmaya, kimyadan cam ve seramik üretimine kadar geniş bir kullanım alanının olduğunu dile getirdi.
“AÇILIŞINI YAPTIĞIMIZ PİLOT TESİS İLK AŞAMADA YILDA BİN 200 TON CEVHER İŞLEYECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların Amerika ile Çin arasındaki ekonomik çekişmenin en önemli unsurlarını oluşturduğunu ifade ederek şöyle devam etti: “Açılışını yaptığımız pilot tesis, ilk aşamada yılda bin 200 ton cevher işleyerek işe başlayacak. Hemen ardından yıllık üretimi 570 bin tona çıkartacak yeni bir tesis kuracağız. Ayrıca bu yıl içinde Eskişehir’e 501 milyon liralık yatırımla 3 yeni bor işleme tesisi daha kazandıracağız. Nadir Toprak Elementi Tesisi’mizin ülkemize ve şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. İkinci müjdemiz, ülkemizin ilk yerli elektrikli lokomotifi E5000’in lokomotif ve alt sistemlerinin tasarımı, imalatı ve montajı tamamlanarak test ve sertifikasyonuna başlanmasıdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek 10 yıl içinde ihtiyaç duyulacak 500 lokomotifin TÜRASAŞ Fabrikası’nda üretileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemize 1,5 milyar avroluk katma değer kazandıran bu projenin ilk hareket testine biraz sonra canlı bağlantıyla şahitlik edeceğiz. Bu projeyle ülkemize yeni bir değeri daha kazandıran Eskişehir Devlet Demiryollarımızı, TÜBiTAK’ı ve özel şirketlerimizi tebrik ediyorum. Eskişehir lokomotif üretimi, akülü manevra aracı imalatı, döner köprü imalatı, araç taşıma vagonu geliştirilmesi gibi birçok yeniliğe bizim dönemimizde imza attı. Tüm bu yatırımlarla Eskişehir’e değer kattık. Yeni yatırımlarla yeni değerler kazandırmayı sürdürüyoruz. Bu çerçevede TÜRASAŞ ve Ulusal Raylı Sistemler Test ve Araştırma Merkezi (URAYSİM) yatırımlarıyla Eskişehir’i raylı sistemler teknolojilerinin de merkezi hâline getiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir sanayisinde üretilen ürünlerin Gemlik Limanı’na ulaştırılmasını sağlayacak raylı sistemin inşasına da yakında başlayacaklarını söyledi.
“SİZE NE SÖZ VERDİYSEK HEPSİNİ YERİNE GETİRDİK”
Sadece bunlarla kalmadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eskişehir türküsü ne diyor; ‘Ağacın çürüğü özünden olur, yiğidin iyisi sözünden olur.’ Biz de bugüne kadar size ne söz verdiysek hepsini de yerine getirdik. Son 20 yılda Eskişehir’e bugünün rakamlarıyla toplam 67,2 milyar liralık kamu yatırım yaptık, küsuratı koy 67 milyar” diye konuştu.
Eğitimde 3 bin 90 yeni derslik inşa ettiklerini, şehre üçüncü devlet üniversitesi Eskişehir Teknik Üniversitesini kurduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlik ve sporda 8 bin 772 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 33 bin seyirci kapasiteli stadyum dâhil 41 spor tesisi kazandırdık” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün ilçelerde kültür merkezleri açıldığına, kültürel mirasın sembol eserlerinin restore edildiğine, bilim, kültür-sanat merkezleri ve kütüphaneler yapıldığına işaret ederek, sosyal yardımlarda Eskişehirli ihtiyaç sahibi vatandaşlara 2 milyar liralık kaynak aktardıklarını söyledi.
Sağlıkta bin 81 yataklı şehir hastanesi ve 600 yataklı Yunus Emre Eğitim ve Araştırma Hastanesinin de aralarında olduğu 26 sağlık tesisinin inşa edildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bay bay Kemal bir zamanlar SSK’nın başında değil miydi, başındaydı. Unutmayın Kanuni ne diyor, ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.’ Bay bay Kemal, sen SSK’nın başındayken hastanelerimizde maalesef rehin alınanlar vardı. Bunların hesabını sen bu millete, Rabbimize nasıl vereceksin? 14 Mayıs, bunların hesabını sorma zamanıdır, ihmal etmeyin.”
“3 BİN 580 KONUTUN SOSYAL DONATI ALANLARIYLA BİRLİKTE İNŞASINA DEVAM EDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevre ve şehircilikte 9 bin 567 konutu tamamlayıp teslim ettiklerini anımsatarak, “3 bin 580 konutun sosyal donatı alanlarıyla birlikte inşasına devam ediyoruz. İlk Evim kampanyamız çerçevesinde ilimize toplam 2 bin 599 konut daha yapacağız” ifadesini kullandı.
Eskişehir’de dört millet bahçesi projesinden birinin tamamlandığını, diğerleriyle ilgili de çalışmaların sürdüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada, 90 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu, 227 kilometre ilaveyle, 317 kilometreye çıkardıklarını, Seyitgazi-Kırka yolunun ihalesini de yakında tamamlayarak inşaatına başlayacaklarını, Alpu bağlantı yolunun da seneye tamamlanacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’in önce Ankara, ardından Konya, İstanbul, Bilecik, Sakarya ve Kocaeli’ne yüksek hızlı trenle bağlandığını anımsatarak, “Tarım ve ormanda Eskişehir’e 11 baraj, 34 sulama tesisi, 13 arazi toplulaştırma projesi, 11 gölet, 33 taşkın koruma tesisi, 2 yeraltı depolama tesisi, 2 hidroelektrik santral kazandırdık. Son 20 yılda inşa ettiğimiz sulama tesisleriyle Eskişehir’de 151 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Eskişehirli çiftçilerimize toplam 3,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’e 2 teknokent, 20 araştırma geliştirme merkezi, 4 tasarım merkezi kurulduğunu, iş yeri sahiplerine 4 milyar lira tutarında prim desteği sağlandığını, il nüfusunun yüzde 90’ının doğal gaz imkânından faydalandığını vurguladı.
“20 YILDIR ESER VE HİZMET SİYASETİ YAPTIK”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in Eskişehir’den milletvekili adayı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek dönem Seyitgazi’ye doğal gaz arzı sağlamayı planladıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Gördüğünüz gibi saatlerce anlatsak bitmeyecek eserlerimiz ve hizmetlerimiz var. Sizlerden sandığa giderken tüm bu eser ve hizmetleri gözünüzün önüne getirerek karar vermenizi özellikle istiyorum. Ben Eskişehir’in en doğru kararı vereceğine inanıyorum. Biz 20 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık şimdi de Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla bu eser ve hizmet siyasetini taçlandırmak istiyoruz. Biz dersimizi iyi çalıştık, bununla geliyoruz. Ülkemizin yeni bir seçim arifesinde olduğu şu günlerde bizden, Cumhur İttifakı’ndan başka milletimizin önüne bir vizyonla çıkan kimse var mı? Sadece vizyonla da kalmadık, Türkiye Yüzyılı için doğru adımlar olarak isimlendirdiğimiz seçim beyannamemizde, önümüzdeki 5 yılda atacağımız somut adımları da ilan ettik.”
İş başına gelirken “eğitim, sağlık, adalet, emniyet” diyerek yürüdüklerini, 6 Şubat’ta yaşanan büyük depremler nedeniyle de yeni dönemde önceliklerinin başına afetlere dirençli Türkiye’nin inşasını yerleştirdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve millî otomobil Togg’un yapıldığını, dünyanın ilk SİHA gemisi TCG Anadolu’nun hizmete girdiğini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm vatandaşların Ramazan Bayramı’nı tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Beylikova Florit, Barit ve Nadir Toprak Elementleri İşletme Tesisi, Elektrikli Anahat Lokomotifi E5000 ilk Hareket Töreni ile Gökpınar Barajı’na canlı bağlantı yapılarak açılış törenleri gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM 28. Dönem 2. Yasama Yılı açılışında yaptığı konuşmada, “Türkiye, ülkenin ve toplumun gerisinde kalan değil, önünü açan, aydınlatan, ufkunu genişleten bir anayasayı hak ediyor. 15 Temmuz gecesi darbecilerin ölüm kusan silahlarına meydan okuyan bu necip millet, demokrasi mücadelesini sivil anayasayla taçlandırmayı fazlasıyla hak ediyor” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 28. Dönem 2. Yasama Yılı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın genel kurulda yaptığı konuşma ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28. Dönem 2. Yasama Yılı’nın, milletvekillerimizle birlikte ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Sözlerimin hemen başında 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde iradelerini sandığa özgürce yansıtarak demokrasimizin gücüne güç katan tüm vatandaşlarıma tekrar teşekkür ediyorum. Bu vesileyle, millî iradenin temsilcisi olarak Meclis’teki yerlerini alan 28. Dönem Milletvekillerimizi bir kez daha tebrik ediyorum.
Meclisimizin faaliyete geçtiği 23 Nisan 1920’den günümüze kadar, bu yüce çatı altında ülkemize hizmet eden milletvekillerimizin her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Meclisimizde görev yapmış milletvekillerimizden vefat edenlere Mevla’dan rahmet niyaz ediyorum.
Büyük Millet Meclisimizin ilk Başkanı, millî iradenin özellikle ilk kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anıyorum. Hangi ünvanla olursa olsun, Türkiye’nin gelişmesi, büyümesi, güçlenmesi için emek veren, ter döken herkese, milletim adına teşekkür ediyorum.
Vatan topraklarının müdafaası, milletimizin birliği, ülkemizin bütünlüğü, devletimizin bekası uğrunda bin yıldır canları pahasına mücadele eden şehitlerimizi ve gazilerimizi tazimle yâd ediyorum. Rabbim tüm şehitlerimizin ruhlarını şad, mekânlarını cennet eylesin.
“MECLİSİMİZİN HER AÇILIŞINDA, 103 YIL ÖNCEKİ HEYECANI TEKRAR YAŞIYORUZ”
Meclisimizin her açılışında, 103 yıl önceki heyecanı tekrar yaşıyoruz. Yeni yasama yılında; teklifleriyle, muvafık-muhalif görüşleriyle, temsilcisi oldukları milletle olan yakın irtibatlarıyla, millî iradenin üstünlüğü ilkesine bağlılıklarıyla bu çatı altında ülkemize, milletimize, şehirlerimize hizmet edecek, katkı verecek tüm milletvekillerimize başarılar diliyorum. Sizlerden millî ülkümüz olan Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır fikri ve fiili eserler bekliyoruz.
Maziden atiye kurduğumuz köprüyü ne kadar sağlam tutarsak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirme azmimiz de o kadar güçlü olacaktır. Bunun için, topyekûn millet ve onun temsilcileri olarak, farklılıklarımızı zenginlik hâline dönüştürerek, ortak hedeflerimize sıkı sıkıya sarılmalıyız.
“YENİ VE SİVİL BİR ANAYASAYA KAVUŞMALIYIZ”
Geçtiğimiz 21 yılda ülkemizin kalkınma ve demokrasi altyapısının eksiklerini tamamlayarak, bu doğrultuda atılacak daha büyük adımların zeminini hazırladık. Hamdolsun artık Meclis’in kapısına kilit vurulduğu, milletvekillerinin istiskale maruz bırakıldığı, Başbakanların ve bakanların idam sehpasına gönderildiği, vesayetin millî iradeyi hiçe saydığı dönemler geride kalmıştır. Meclisimiz ve milletimizle omuz omuza vererek hep birlikte yazdığımız 15 Temmuz Destanı, bu bakımdan bir dönüm noktasıdır.
İki asırlık yönetim sistemi arayışlarımızın zirvesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçişin, tarihimizde ilk defa siyasetin, Meclis’in ve milletin ortak kararıyla gerçekleşmesi de aştığımız bir diğer önemli eşiktir.
Şimdi önümüzde yeni bir görev ve yeni bir fırsat var. Bu da ülkemizi, Cumhuriyetin ilk yıllarının ardından tekrar yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturmaktır.
Genel Kurul salonumuzdaki Başkanlık kürsüsünün hemen arkasında yazan ‘Hâkimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir’ ilkesinin hakkını, ancak bu şekilde verebiliriz. Türkiye’yi, 12 Eylül darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak, hepimizin en öncelikli sorumluluğudur.
41 yıllık tarihinde uğradığı irili ufaklı 20’den fazla değişiklikle adeta yamalı bohçaya dönen bu anayasanın 2023’ün Türkiye’sini taşıyamadığı açıktır. Bu gerçeğe ekonomiden diplomasiye, adaletten hak ve özgürlüklere çok geniş bir yelpazede farklı vesilelerle şahit oluyoruz.
“SÖZÜ VE TEKLİFİ OLAN HERKESİ YENİ ANAYASA ÇAĞRIMIZA KATILMAYA DAVET EDİYORUZ”
Her anayasanın ayrı bir hikâyesi vardır. Türkiye; 1921, 1924, 1961 ve 1982 anayasalarıyla, dönemlerinin olağanüstü şartları içinde tanıştı. Bugün ülkemizin şartlarının, ilk defa demokratik sistemin kendi tabii işleyişi içinde bir anayasayı hazırlamaya ve milletin takdirine sunmaya uygun olduğuna inanıyoruz. Türk demokrasisinin ulaştığı olgunluk seviyesi, anayasa meselesinde, 27 Mayıs 1960 darbesiyle başlayan kötü geleneği tamamen sona erdirmeye fazlasıyla yeterlidir.
Elbette anayasanın başarısı, her siyasi partinin, her toplumsal kesimin, her bireyin kendini içinde bulacağı ve ‘benim’ diyerek sahipleneceği kapsayıcı bir metin olmasıyla orantılıdır.
Devletin ve milletin ortak geçmişini ve ortak geleceğini kuşatmayan bir anayasa ülkeye fayda getirmez.
Cumhurbaşkanı olarak şahsım ve Cumhur İttifakı partileri olarak; grubu olsun olmasın tüm partileri, tüm milletvekillerini, tüm toplumsal kesimleri, bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi, yapıcı bir anlayışla yeni anayasa çağırımıza katılmaya davet ediyoruz. Darbecilerin direktifi olarak değil, gerçekten millî, yerli, sivil, vizyoner bir anayasa isteyen herkes bu çağrının muhatabıdır.
Anayasa metninin kısa veya uzun olacağı, hangi konuları içerip hangilerini alt düzenlemelere bırakacağı, milletin her bir ferdinin ortak manifestosu niteliğini nasıl taşıyacağı, bütün bunların tamamını hep birlikte konuşup, tartışıp, kararlaştırabiliriz.
Yeter ki meseleye, ülkenin ve milletin temel değerlerine, kırmızı çizgilerine, Türkiye Yüzyılı hedefimize uygun şekilde hüsnü niyetle ve uzlaşmaya açık şekilde yaklaşabilelim. Bunu başardığımızda diğer tüm konuların üstesinden geleceğimizden asla şüphe duymuyorum.
Türkiye, milletimizin hayali olan böyle bir anayasayı hak ediyor. Türkiye, ülkenin ve toplumun gerisinde kalan değil, önünü açan, aydınlatan, ufkunu genişleten bir anayasayı hak ediyor. 15 Temmuz gecesi darbecilerin ölüm kusan silahlarına meydan okuyan bu necip millet, demokrasi mücadelesini sivil anayasayla taçlandırmayı fazlasıyla hak ediyor. Biz de diyoruz ki, bu özlemi daha fazla geciktirmeyelim. Cumhuriyetimizin 100. yılını yeni anayasayla taçlandıralım.
“YAKINDA İNŞASI TAMAMLANAN DEPREM KONUTLARININ HAK SAHİPLERİNE TESLİMİNE BAŞLIYORUZ”
Toplumlar, sadece ortak zaferlerle değil, ortak acılarla da yoğrularak millet olur, devlet olur. Türkiye, 6 Şubat’ta işte böyle bir ortak acıyla güne uyandı. Ülkemizin 11 şehrindeki 14 milyon insanı etkileyen, 50 binin üzerinde can kaybına ve 850 bin bağımsız birimin kullanılamaz hâle gelmesine yol açan bu deprem, yakın tarihimizin en büyük felaketlerinden biridir.
Dünyada böylesine büyük bir alanda, bu kadar çok insanı etkileyen bir afet karşısında, bu derece hızlı toparlanıp önce arama kurtarma, ardından acil yardım ve barınma hizmeti sağlayabilen başka devlet örneği yoktur. Buna rağmen elbette kimi aksaklıklar, eksiklikler, gecikmeler olmuştur, belki hâlâ da vardır. Ancak milletimizin bu felaket karşısında gösterdiği birlik, beraberlik ve dayanışma asırlar boyunca hayırla yâd edilecek, tüm insanlığa örnek gösterilecektir. Devlet olarak imkânlarımızın tamamını bölgenin en hızlı şekilde ihyasına hasretmiş durumdayız.
Yakında inşası tamamlanan deprem konutlarının hak sahiplerine teslimine başlıyoruz. Bu yılki ek bütçeyle bölgeye 762 milyar lira tahsis etmiştik, 2024’te bu rakam 1 trilyon lirayı geçecek.
Eylül’ün ilk haftası açıkladığımız Orta Vadeli Program’daki önceliklerimizin başında da deprem bölgesindeki yaraların sarılması yer alıyor. Depremin ülkemize toplam maliyetinin 105 milyar doları bulacağı hesaplanıyor. Böyle bir meblağ, gelişmiş ülkeler dâhil tüm ekonomiler için çok büyük bir yüktür.
“MİLLETİMİZİN CANINI YAKAN HAYAT PAHALILIĞINI ORTADAN KALDIRMAK İÇİN NE GEREKİYORSA YAPMAKTA KARARLIYIZ”
Dünya genelinde enflasyon oranları son 60-70 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Gıdadan enerjiye, ticaretten istihdama kadar her alanda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Gelişmiş ülkeler dâhil hemen hiç kimse önünü net bir şekilde göremiyor. Türkiye olarak biz de ister istemez bu olumsuzluklardan etkileniyoruz.
Seçimlerin ardından, hem mevcut küresel ekonomik görünümü, hem de önümüzdeki dönemde karşılaşabileceğimiz muhtemel tehditleri dikkate alan bir politikaya yöneldik. Amacımız, bu hassas dönemden ülkemizi en az kayıpla ve şayet arzu ettiğimiz neticeleri alabilirsek en büyük kazançla çıkarmaktır.
Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme stratejimiz, ekonomi politikamızın omurgası olmaya devam ediyor. Milletimizin canını yakan hayat pahalılığını ortadan kaldırmak, deprem başta olmak üzere ülkemizin acil meselelerini çözmek, ülkemizi büyütmeyi sürdürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız.
“SON TERÖRİST BERTARAF EDİLENE KADAR, MÜCADELEMİZİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ”
Ülkemize 40 yıldır çok ağır insani ve ekonomik bedeller ödeten bölücü terör meselesini, sınırlarımız içinde büyük ölçüde çözdük. Terör örgütünün sınırlarımız dışındaki varlığını da ortadan kaldırarak, emperyalistlerin bölge halkının başına musallat ettiği bu belayı, ülkemiz için bir tehdit kaynağı olmaktan tamamen çıkartmak istiyoruz. Bu çerçevede son yıllarda elde ettiğimiz tarihî, siyasi ve askerî başarıları, yeni kazanımlarla daha da ileriye taşımak için hazırlıklarımızı yapıyoruz. İçeride veya dışarıda son terörist de bertaraf edilene kadar, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Terör örgütünün siyaseti yönlendirmesine ve ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemesine müsaade etmeyeceğiz. Bu sabah, emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde iki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır. Vatandaşın huzuruna ve güvenliğine kast eden alçaklar, emellerine ulaşamamıştır, asla da ulaşamayacaktır. Olaya müdahale esnasında yaralanan polislerimize Allah’tan acil şifalar diliyor, Ankaralı kardeşlerimize geçmiş olsun temennilerimi iletiyorum.
Güney sınırlarımızın tamamını en az 30 kilometre derinliğinde bir güvenlik şeridiyle koruma, onun ötesindeki faaliyetleri de mutlak denetim altında tutma stratejimiz bakidir. Atacağımız yeni adımlar sadece hazırlık, zaman ve ortam meselesidir. Bunun için, ‘bir gece ansızın gelebiliriz’ sözü, kulaklardan hiç eksik olmasın, diyoruz.
“BU ÜLKEDE BİR DAHA ASLA FETÖ YENİDEN DİRİLEMEYECEK”
FETÖ ihanet şebekesinin, bilhassa yurt dışında yuvalanan militanları vasıtasıyla yaymaya çalıştığı ‘yıkılmadık, ayaktayız’ havası, bir çeşit mezarlıkta ıslık çalma gayretidir. Açık ve net konuşuyorum… Bu ülkede bir daha asla FETÖ yeniden dirilemeyeceği gibi, benzer örgütlerin de yeni ihanetler sergileyebilmesi mümkün değildir. Ne devletimiz ne milletimiz ne de siyaset kurumu böyle bir durumun ortaya çıkmasına izin verecektir.
Biz Avrupa Birliği’ne verdiğimiz her sözü tuttuk, ama onlar bize verdikleri sözlerin neredeyse hiçbirini yerine getirmediler. Yönetimler değişse de, Avrupa Birliği’nin ülkemize yönelik adaletsiz ve ahde vefa ilkesiyle bağdaşmayan tarafgir tutumunda bir değişiklik olmadı. Kâğıt üzerinde ortaya koydukları ilkeleri, kuralları, süreçleri hiçe sayan bir yaklaşımla ülkemize haksızlık üzerine haksızlık yapıyorlar. Türkiye olarak, 60 yıldır kapısında bekletildiğimiz Avrupa Birliği’nden herhangi bir beklentimiz yok.
Şayet, bize karşı örtülü bir yaptırım gibi kullandıkları vize dayatması başta olmak üzere haksızlıklarından geri dönerlerse, kendi yanlışlarını düzeltmiş olurlar. Yapmazlarsa; siyasi, sosyal, ekonomik ve askerî olarak bizden herhangi bir beklentiye girme hakkını tümüyle kaybederler. Eğer, artık iyice lafta kalan tam üyelik sürecini sonlandırmak gibi bir niyetleri varsa, işin o tarafı da kendi bilecekleri bir iştir.
Biz, demokrasi, adalet ve özgürlükler noktasında Kopenhag Kriterleri’ni gerekirse Ankara Kriterleri yapar, yine yolumuza devam ederiz. Son 21 yılda hak ve özgürlükler konusunda hayata geçirdiğimiz, ‘sessiz devrim’ olarak nitelenen tüm reformları, birileri istediği için değil, milletimiz en iyisine, en ilerisine layık olduğu için yaptık. Avrupa Birliği’ne rağmen sabırla bugünlere getirdiğimiz tam üyelik sürecimizde yeni dayatmalara, yeni şartlara tahammülümüzün kalmadığını burada tekrar ifade etmek istiyorum.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 28. Dönem 2. Yasama Yılı Açılış Toplantısı’na katıldı.
TBMM’ye gelişinde, TBMM Başkanvekili Celal Adan tarafından resmî törenle karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören kıtasını selamladıktan sonra Genel Kurul Salonu’na geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk. Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Bu yılki ihracat hedefimiz ise 6 milyar doları aşmaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Çiğli Havalimanı’nda düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 2023’ü ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında, Neşet Ertaş’ın ‘İzmir’ şiirinden mısralar okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de Hindistan’dan Amerika’ya dünyanın dört bir yanında ülkemizi temsil ettikten sonra İzmir’e geldik. İzmirli gençlerimizle kucaklaşmaya geldik. Millî teknolojimizin hamlesi, sembolü TEKNOFEST 2023 vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Her birinize sevginiz, aşkınız ve dayanışmanız için teşekkür ediyorum. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivaline hepiniz hoş geldiniz” ifadelerini kullandı.
Aydınlık yarınların teminatı gençlerle kendilerini buluşturan tüm kurumlara şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorları ve iştirakçileri, güvenlik görevlisinden gönüllülere, programın icrasına katkı veren herkesi tebrik etti.
“CUMHURİYETİMİZİN BİR ASIRLIK SERENCAMINI GENÇLERİMİZLE BULUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Cumhuriyet’in 100. yılına ulaşmanın heyecanı içinde olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarihimizin bu dönüm noktasını, anlamına ve önemine uygun bir şekilde kutlamanın gayretindeyiz. Geniş bir alana yayılan, çeşitli etkinliklerle Cumhuriyetimizin bir asırlık serencamını gençlerimizle buluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
TEKNOFEST’in de bunlardan biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “TEKNOFEST coşkusundan, TEKNOFEST’in şu muhteşem atmosferinden mümkün olduğu kadar fazla sayıda gencimizi istifade ettirelim istiyoruz. Bu amaçla tek bir il yerine TEKNOFEST’i üç ilimizde tertipleyelim dedik. 27 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde düzenlenen TEKNOFEST İstanbul 2 milyon 247 bin ziyaretçiyle kendi rekorunu kırdı. Türkiye’nin savunma sanayi hamlelerinin siyasi sebeplerle hedef alındığı bir dönemde 2 milyonu aşkın gencimiz TEKNOFEST’e sahip çıktı. Festivalimiz 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Ankara’nın misafiri oldu. TEKNOFEST Ankara’da çoğu genç, 943 bin ziyaretçiyi ağırladık. Tam dört gün boyunca Ankaralı gençlerimiz gerçek manada bir teknoloji şöleni yaşadı. Bugün de TEKNOFEST 2023’ün son durağı olan güzel İzmir’deyiz.”
TEKNOFEST’in şehre, ülkeye, millete bilhassa gençlere hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmirlilere festivale ev sahipliği yaptıkları için teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer tüm illerimiz gibi maşallah İzmirli gençlerimiz de TEKNOFEST’e çok yoğun ilgi gösteriyor. Her yaş grubundan, her kesimden insanımızın Çiğli Hava Üssü’ne gelerek şu gurur tablosuna şahitlik ettiğini memnuniyetle görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA LAYIK BİR ETKİNLİK OLACAĞINA İNANIYORUM”
Teknolojiye meraklı gençlerin mutluluğunu, sevincini, coşkusunu gördükçe ülke adına umutlarının da katlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu ana kadar 330 bin ziyaretçiyi ağırlayan festivalin her açıdan İzmir’e ve Cumhuriyetimizin 100. yılına layık bir etkinlik olacağına inanıyorum” diye konuştu.
İzmirli gençlerle birlikte çevre şehirlerde yaşayan gençleri de TEKNOFEST İzmir’e davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelin dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivalini tecrübe etme fırsatını kaçırmayın. Arkadaşlarınızla organize olun. Çocuklarınızın, torunlarınızın elinden tutun. Teknolojiye ilgi duyan tanıdıklarınızı teşvik edin. İmkânı olmayana gerekirse yardım edin, destek olun ama bir yolunu bulup bir fırsat oluşturup Çiğli Hava Üssü’ne gelerek buradaki vizyonu, ufku, gayreti ve başarıyı mutlaka yerinde görün” çağrısı yaptı.
İzmirlileri davet ederken şehrin yeni veya eski milletvekillerini de unutmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İleri teknolojiyi ülkemiz yerine 10 bin kilometre uzakta arayanları da buraya davet ediyoruz. Bitip tükenmeyen koltuk kavgalarına yalnızca bir günlük TEKNOFEST molası vermeleri kendileri adına büyük kazanç olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Bugün burada sadece millî teknoloji hamlesinin hepsi gurur kaynağı olan ürünlerinin görülmediğini, aynı zamanda büyüyen, güçlenen sınırları aşan, özgüven ve iddia sahibi Türkiye’nin yükselişine de şahit olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çiğli Hava Üssü’nde Kızılelma, Akıncı, ANKA, Hürjet, TB2, TB3, Gökbey, Atak’la birlikte mücadele var, gayret var, sabır, azim, cesaret var. Burada zorluklar karşısında yıkılmayan güçlü bir irade var. Burada her türlü engele rağmen başarmaya sevdalı yürekler var. Burada hayallerine giden yolda hiçbir engel tanımayan, işte karşımda görüyorum gençler var. Burada ayağına vurulan asırlık zincirleri parçalayan Türk Milleti var. Burada Türkiye Yüzyılı’nın mahzun ve mazlum gönülleri aydınlatan ışığı var. Merhum Abdurrahim Karakoç ne güzel söylemiş, ‘İzmir’in sağından Van’ın solundan; Erzurum, Edirne, Hatay yolundan; Kapı kapı tekmil, Anadolu’mdan; Bir sabah gelecek kardan aydınlık’ Evet, burada on yıllardır hasretle beklediğimiz kardan aydınlığın muştusu var. Rabb’ime bizlere bu günleri görmeyi nasip ettiği için hamdediyorum.”
“TEKNOFEST GENÇLERİ TÜRKİYE’NİN MÜREFFEH VE PARLAK GELECEĞİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yapamazsınız” diyenlere inat “biz yaparız” diyen, imkânsız görülen nice hayali kısa sürede gerçeğe dönüştüren, bu milletin inandığında ve çalıştığında neleri başarabileceğini gösteren, fikir, yürek ve alın teriyle büyük bir başarı hikâyesi yazan TEKNOFEST gençliğine teşekkür etti.
TEKNOFEST gençlerinin Türkiye’nin müreffeh ve parlak geleceği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Sizler, canları pahasına bu toprakları bizlere vatan olarak bırakan aziz şehitlerimizin kabul olmuş duasısınız. Sizler asrımızın Cezeri’si, Harezmî’si, İbni Sina’sı, Mimar Sinan’ı, Ali Kuşçu’su, Hezarfen Çelebi’si, Kâtip Çelebi’sisiniz. Sizler Nuri Demirağ’ların, Vecihi Hürkuş’ların, Şakir Zümre’lerin, Nuri Killigiller’in ideallerini gerçekleştirecek nesilsiniz. Millete sevdalı bu vizyonerlerin engellere rağmen başlattıkları hamleyi inşallah sizler omuzlayacak, hak ettiği yere siz taşıyacaksınız. Kendi öz yurdunda parya muamelesi gören milletimizi elinden tutup ayağa kaldıracak kuşak, yine sizlersiniz. Ömrünü ülkesi ve milletine hizmete adamış bir siyasetçi olarak sizin parıldayan gözlerinizde, yarının güçlü Türkiye’sini görüyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek’in “Şurada bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes / Ey kahpe rüzgâr, artık ne yandan esersen es” dizelerini okuyarak, “Açtığımız gedikten gümbür gümbür gelen TEKNOFEST gençliğinin ayak seslerini içimizdeki gafiller duymasa da tüm dünya duyuyor, biliyor. Sizlerin başarıları, milletimizle birlikte Asya’dan Afrika’ya, Balkanlardan Türkistan’a gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimize de cesaret aşılıyor. Yaklaşık 30 yıllık işgalin ardından özgürlüğüne kavuşan Karabağ’da, 30 sene sonra evlerine dönen muhacirler, sizin için dua ediyor. Rabb’im hiç birinizin ayağına taş değdirmesin, diyorum” ifadelerini kullandı.
“BU ÜLKENİN GENÇLERİYLE HER ZAMAN İFTİHAR ETTİM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yılı aşkın süredir siyasetin içinde olduklarını, hayatı boyunca Türkiye’ye hizmet etmenin, eser kazandırmanın Türkiye’nin önündeki taşları, mayınları temizlemenin mücadelesini verdiklerini anlattı.
Siyaset yolculuğunun tüm safhalarında gençlerle beraber yürüdüklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gençlerin yoldaşı, yol arkadaşı olmaktan daima bahtiyarlık duydum. Hangi görüşe, kökene, hayat tarzına sahip olursa olsun bu ülkenin gençleriyle her zaman iftihar ettim. Hiç kimseyi yaşam biçimi, kılık kıyafeti, inancı, kimliği dolayısıyla ötekileştirmedik. Sizi harf oyunlarıyla, ideolojik at gözlükleriyle tanımlamaya çalışanlara asla prim vermedik. Dayatmacı, baskıcı, yasakçı değil tüm vatandaşlarımızla birlikte gençlerimizin özgürlükçü alanlarını genişletenlerden olduk. Bugün de aynı bakış açısıyla hareket ediyoruz. Ne yapıyorsak sizin için, sizin istikbaliniz için yapıyoruz. İçerde ve dışarıda bitirdiğimiz ve verdiğimiz bütün mücadelelerin amacı size daha güçlü, daha itibarlı, daha yaşanabilir bir Türkiye teslim etmektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin bu zamanın misafirleri olduğunu belirterek, “Bizden öncekilerin bedel ödeyerek bizlere bıraktığı emaneti Allah’a hamdolsun 40 yıldır onurla, vakarla taşıdık ve bugünlere getirdik” dedi.
“81 İLİMİZDE TOPLAM 100 DENEYAP TEKNOLOJİ ATÖLYESİ KURDUK”
Türkiye’yi savunma sanayi başta olmak üzere her alanda başarıdan başarıya koşturduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, derslik sayısını 343 binden 620 bine, üniversite sayısını 76’dan 208’e, yurt kapasitesini 182 binden 950 bine, gençlik merkezi sayısını 9’dan 464’e, araştırma geliştirme merkezi sayısını sıfırdan 1.289’a, tasarım merkezi sayısını sıfırdan 324’e teknopark sayısını da 2’den 98’e çıkardıklarını aktardı.
Sadece İzmir’de inşa edilen derslik sayısının 11 bin 687 olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrimizde 26 bin kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. İlimizde üçü devlet olmak üzere toplam dört yeni üniversite kurduk. İzmir’e dört teknopark kazandırdık” bilgisini verdi.
Güncel rakamlarla İzmir’e yaptıkları kamu yatırımlarının tutarının 225 milyar lira olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz genelinde teknolojiye yönelik farkındalığı artırmak için 81 ilimizde toplam 100 Deneyap Teknoloji Atölyesi kurduk. Uzmanlaşmayı teşvik etmek gayesiyle 12 bin öğrencimizi lisansüstü eğitim yapmaları için burslu olarak yurt dışına gönderdik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sayması saatler sürecek nice işe, yatırıma, reforma ve projeye imza attıklarının altını çizerek, bunlarla yetinmediklerini, hizmet çıtasını sürekli yukarı taşıdıklarını anlattı.
Bir taraftan asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sararken diğer taraftan gençlere verdikleri sözleri tek tek yerine getirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin ekonomimize yüklediği 105 milyar dolarlık faturaya rağmen size mahcup olmamak adına gereken fedakârlığı sergiledik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kabine toplantısında gençlere yeni müjdeler verdiklerini anımsattı.
Örgün eğitimdeki üniversiteli gençlere seçim döneminde vadedilen cep telefonu ve bilgisayar ile ücretsiz 10 GB internet sözünü tutacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile ve Gençlik Bankası ile ilgili kanun teklifini de Cumhur İttifakı olarak yakında Meclise sunuyoruz. Teklifin yasalaşmasıyla birlikte ilk etapta deprem bölgesinde pilot projeleri hayata geçireceğiz. Deprem mağduru gençlerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacağız” diye konuştu.
“Seçim döneminde gençlerin demokrat dedesi maskesi takanların, söz konusu koltukları olunca nasıl faşizan hâle geldiklerini hepimiz görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha düne kadar dürüstlükten, şeffaflıktan bahsedenlerin iktidar uğruna birbirlerine nasıl yalan söylediklerini de hep beraber takip ediyoruz. Gençlerimizde hayal kırıklığına yol açan bu utanç sahnelerine rağmen biz siyasette güvenin zedelenmemesi için duruşumuzu asla bozmayacağız. Özellikle siz gençlerimize karşı daima harbi ve hasbi davranacak, aramızdaki gönül bağının sarsılmasına müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“DİJİTAL TEKNOLOJİ ARAÇLARINI YAYGINLAŞTIRIYORUZ”
Dünyanın merkezinde inovasyon, yapay zekâ ve robotik teknolojilerin bulunduğu çok farklı bir yere doğru gidildiğini, Türkiye’nin bu yarışta geri kalmamaya çalıştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ulusal yapay zekâ stratejimizi 2021 yılında yayınladık. Dijital Türkiye vizyonumuz doğrultusunda kamu hizmetlerinde dijital teknoloji araçlarını yaygınlaştırıyoruz. Elektronik Devlet uygulamamızda 7 bin 300 hizmet sunuluyor. Şu an yaklaşık 64 milyon insanımız e-Devlet kapısını kullanıyor. Gerek etkinliği ve yaygınlığı gerekse sunulan hizmetler bakımından Avrupa’da örnek gösterilen bir sistem kurduk. Şu an dünyanın gelişmiş denilen ülkelerinde bile sıraya girerek yapılabilen işlerin çoğunu bizim insanımız telefonu veya bilgisayarından Elektronik Devlet kapısını kullanarak saniyeler içinde hâlledebiliyor.”
İlk yerli elektrikli araç olan Togg’un üretiminin artarak devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçen haftaki Amerika Birleşik Devletleri ziyaretimizde ‘rekabet iyidir’ diyerek Tesla’yı da ülkemizde yatırım yapmaya davet ettik. Hava gücümüzde çarpan etkisi oluşturacak Kızılelma ile ilgili testleri hızla tamamlıyoruz. Kızılelma’nın da envantere girmesiyle bu alanda yeni bir çığır açıyoruz. KAAN ismini verdiğimiz beşinci nesil millî muharip uçağımızın tanıtımını yaptık. Üretim süreçlerini adım adım gerçekleştiriyoruz. Akıncı TİHA, Aksungur SİHA’larla silahlı insansız hava araçlarındaki hâkimiyetimizi pekiştirdik. Bunların haricinde savunma sanayii alanında hepsi birbirinden kritik 850 farklı projeyi titizlikle hayata geçiriyoruz.”
Dünyadaki ilk SİHA gemisi olan TCG Anadolu’nun denizlerde Türk bayrağını gururla dalgalandırdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Savunma ihracatında bu yılki hedefimiz altı milyar doları aşmaktır. Nasıl bu alandaki ihracatımızı 248 milyon dolardan geçen sene 4,5 milyar dolara çıkardıysak inşallah bu rakamların üstünü de yakalayacağız. Diğer alanlarda olduğu gibi savunmada da tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşana kadar gece gündüz demeden çalışacağız” değerlendirmesinde bulundu.
“ÜLKEMİZİN ÖNÜNDE YEPYENİ PENCERELER AÇTIK”
Son seçimlerde güven tazelemesiyle Türkiye’nin savunma atılımlarına dokunmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bıraktıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İktidara giden yolu milletin iradesi yerine FETÖ’den PKK’ya terör örgütleriyle iş birliğinde arayanlara asla unutamayacakları bir ders verdik. Tavrımızı özellikte daima doğrudan, hizmetten, eser siyasetinden yana kullanarak ülkemizin önünde yepyeni pencereler açtık. 31 Mart 2024 mahalli idareler seçimlerinde bu kazanımları daha da ileri taşıyacağız. İzmir başta olmak üzere fetret devri yaşayan şehirlerimizin tekrar hak ettikleri hizmetlerle buluşmasını sağlayacağız. İzmirlinin iradesini çantada keklik görenlerin işi bundan sonra daha zor. İstismar siyasetiyle gemisini yürütenlere hep birlikte ‘Yeter’ diyeceğiz. İzmir’i gerçek belediyecilikle tanıştırmakta kararlıyız. Bu şehrin yatırım ve eser hizmet siyasetine ihtiyacı var. Bunu ancak biz yaparız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi.
TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile simge hâline gelmiş TEKNOFEST pozunu vererek fotoğraf çektirdi.
Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu de katıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.