“Milletimizin kaynaklarını sömüren bir beladan kalıcı olarak kurtulmaya hiç olmadığı kadar yakınız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik Mensupları ve Korucular ile İftar Programı’nda yaptığı konuşmada, “Bugün ‘Terörsüz Türkiye’ hedefini tüm boyutlarıyla gerçekleştirme noktasında daha güçlü, daha kararlı, daha avantajlı bir konumdayız. 40 yıl milletimizin kanını, canını ve kaynaklarını sömüren bir beladan kalıcı ve kati olarak kurtulmaya hiç olmadığı kadar yakınız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda düzenlenen iftar programında Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik mensupları ve korucular ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, katılımcıların Ramazan ayını tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dört bir yanında fedakârca görev yapan, ülkenin güvenliği için çoğu zaman canlarına ortaya koyarak çalışan tüm polislere, askerlere, jandarmalara, bekçilere, güvenlik koruculara şahsı ve milleti adına teşekkür etti.
Büyük dava ve fikir adamı Necip Fazıl’a göre, “iftarda ilahi visalden bir koku” olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Davetimize icabet edip iftar soframıza teşrif eden, ilahi visalin kokusunu beraberce içimize çektiğimiz her bir misafirimize teşekkür ediyoruz. Bu mübarek günlerin, bölgemizde ve dünyada barışa, huzura, dayanışma ve kardeşliğe kapı aralamasını, karşımızdaki engellerin tek tek ortadan kaldırılmasına vesile olmasını diliyorum. Malatya tümenlerindeki ilk akınlardan İstanbul’un fethine, Millî Mücadele’nin en çetin günlerinden 15 Temmuz ihanetinin püskürtülmesine kadar istiklal ve istikbalimiz uğruna can veren, al kanlarıyla kara toprağı sulayan tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle, tazimle yâd ediyorum. Mukaddes kitabımız, hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim, bizlere, şehitlerin ölmediğini, yaşadıklarını, bizim bunu hissedemeyeceğimizi, Allah katında onların rızıklandırıldıklarını bildiriyor. Biz de bu ilahi müjdeye inanıyor, tüm kalbimizle iman ediyoruz. Biliyoruz ki şüheda, yani şehitler, peygamberlere, özellikle de Peygamberimize komşudur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, evliya yurdu, dervişler otağı, şüheda membaı aziz topraklar için bedel ödeyen gazilere de ülke ve millet adına şükranlarını sundu.
“TÜRKİYE, MASA BAŞINDA KURULMADI”
İstiklal şairi merhum Mehmet Akif’in ifadesiyle aslında herkesin “şehit torunu, şehit ahfadı” olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yüksek şuurla şehit ve gazilerin emanetlerine tam bir hürmet içinde sahip çıktıklarını söyledi.
Bundan sonra da onların emanetini yere düşürmeyecek, uğruna can verdikleri veya bedel ödedikleri idealleri en güçlü şekilde yarınlara taşımaya gayret edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Akif, ‘Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda, canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda’ diyor. Bizler, üzerinde özgürce yaşadığımız bu toprakların bin yıllık evlatları, bin yıllık ev sahipleriyiz. Kimse buraları bize altın tepside sunmadı. Türkiye, masa başında kurulmadı, birilerinin ihsanı olarak vücut bulmadı. Biz bu toprakları kanlarımızla ve alın terimizle sulayarak kendimize vatan ettik. En doğusundan en batısına, en kuzeyinden en güneyine ülkemizin her bir karışı için gerektiğinde ölümü göze aldık. Devletimiz üzerinde ameliyata kalkışan müstevlilere en güçlü cevapları vererek bugünlere geldik.”
Allah ömür verdikçe, yine burada, bu topraklarda başları dik, alınları açık bir şekilde yaşamaya devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “‘Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda’ diyen şairin sözündeki sevgiyle vatanımızı ilelebet payidar kılmayı sürdüreceğiz. Karada, havada, denizde mukaddes vatan topraklarını koruyan siz kıymetli kahramanlarımız, bu ülkenin ve milletin düşmanlarının aşamadığı, hiçbir zaman da aşmayacağı çelikten birer kalesiniz. Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te, Bestler Deresi’nde aşamadılar. Hep siz oralarda onları inlerine gömdünüz şu ana kadar yine o imanla, aşkla yine gömmeye devam edeceksiniz. Ben buna inanıyorum. Polisiyle, jandarmasıyla, sahil güvenliğiyle, güvenlik korucusuyla işte bugün burada olduğu gibi yan yana, sırt sırta olduğumuz müddetçe Allah’ın izniyle kimse bizi bu topraklardan söküp atamaz. Aynı şekilde mülkümüz, canımız, bayrağımız ve bütün kutsal değerlerimiz emniyet altındaysa hiç kuşkusuz bunda sizin çok büyük emeğiniz var. Ne denli şartlar altında vazifenizi yerine getirdiğinizi Türkiye’nin güvenliği için nasıl büyük bir özveride bulunduğunuzu gayet iyi biliyorum. Rabbim hepinizden razı olsun, ayağınıza taş değdirmesin.”
Türkiye’nin, üç kıtanın tam kalbinde yer aldığını, stratejik olarak eşsiz imkânlar sunma yanında zorluklarını da bünyesinde barındırdığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel güç rekabeti bölgemizde cereyan ettiği için Türkiye olarak biz de her türlü gelişmeden doğrudan etkileniyoruz. Hadiseleri tribünden seyretme lüksüne sahip değiliz. Her türlü senaryoya karşı hazırlıklı olmak, bölgemizdeki olayları ülkemiz lehine olacak şekilde yönetmek, yönlendirmek mecburiyetindeyiz” ifadesini kullandı.
Özellikle son yıllarda bu konuda çok başarılı bir sınav verdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de 13,5 yıl boyunca bedel ödeme pahasına doğru olanı, ahlaki ve vicdani olanı yaptıklarını belirtti.
“Bu millete ikinci bir Boraltan Köprüsü utancı yaşatmayacağız” dediklerini ve her türlü riski göze alarak böyle bir utanç lekesini ülke tarihine bulaştırmadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hatırlayın, bu süreçte çok ağır baskı gördük. Acımasızca eleştirildik, hatta ihanetle suçlandık. Peki, sonuçta ne oldu? Irkçılık yapanlar kaybetti, mazlumları otobüslere doldurup terör örgütlerine ve eli kanlı zalimlere göndermek isteyenler kaybetti. 8 Aralık’ta Suriye halkı 61 yıllık karanlığın ardından zalim rejimi devirdi ve özgürlüğüne kavuştu. Devrimden bu yana 133 bin Suriyeli misafirimiz gönüllü ve onurlu bir şekilde doğdukları topraklara geri döndü. Bugüne kadar Suriye’ye güvenli bir şekilde dönen kardeşlerimizin sayısı ise 873 bini buldu. Suriye’de düzen ve istikrar güçlendikçe inşallah bu sayı daha da artacak. Daha önce de dikkat çektiğim gibi kimseyi zorlamayacağız ama dönmek isteyen kardeşlerimize de gereken kolaylığı sağlayacağız.”
Aynı durumun Gazze’de de görüldüğünü, orada da buna şahitlik ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’de 471 gün süren soykırım ve katliamda küresel Siyonist lobinin tüm baskılarına rağmen kardeşlerimize cesaretle sahip çıktık” dedi.
Neticede Gazze’deki insanlık sınavını alnının akıyla veren birkaç ülkeden birinin Türkiye olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün pek çok ülke Filistin halkının yüzüne dahi bakamazken biz Gazzeli kardeşlerimizin samimi dualarına mazhar oluyoruz. Rusya-Ukrayna savaşında yine benzer tercihlerle karşılaştık. Hemen herkes savaşa odun taşırken biz barışın tarafında olduk. Şimdi bakıyorsunuz, geçmişte bize laf söyleyenlerin hemen hepsi bugün hükûmetimizin dengeli politikasına hak vermek zorunda kalıyor. İster rakibimiz isterse dostumuz olsun hemen herkes Türkiye’nin çok kritik zamanlarda çok doğru ve öngörülü hamleler yaptığını ifade ediyor.”
“TÜRKİYE’NİN MENFAATLERİ NEYİ GEREKTİRİYORSA ONU KARARLILIKLA UYGULADIK”
Saymaya kalkılsa saatleri alacak pek çok meselede daima “Önce milletim, önce memleketim” şiarıyla hareket ettiklerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu kararlılıkla uyguladık. Sadece dış politikada değil iç siyasette de duruşumuz hep bu yönde oldu. Vesayetin ve bürokratik oligarşinin geriletilmesinden terörün her türlüsüne karşı verdiğimiz mücadele, millî iradenin güçlendirilmesinden temel hak ve hürriyetlerle ilgili attığımız adımlara kadar her alanda doğru olanı yapmanın derdinde olduk” diye konuştu.
Bu süreçte nelerle karşılaşıldığını milletin tüm fertlerinin çok iyi bildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi olaylarında, 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişiminde, 15 Temmuz darbe teşebbüsünde, doğrudan istiklali hedef alan daha nice hain saldırıda Türkiye’deki bazı çevrelerin nerelere savrulduğunu hiç kimsenin unutmadığını ve unutmayacağını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, elini vicdanına koyan herkesin Türkiye’nin maruz kaldığı onca ihanete ve saldırıya rağmen bugün güvenlik noktasında herhangi bir zafiyet yaşamıyorsa bunun sebebinin vaktinde atılan uzak görüşlü adımları olduğunu söyledi.
Bu süreçteki en büyük kazanımlarından birinin de FETÖ’nün tasfiyesi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “FETÖ, devletimizi içeriden çökerten habis bir ur misali yıllarca emperyalistler namına ülkemiz aleyhine tetikçilik yapmıştır. Millî projelerimizin engellenmesinden kimi siyasi cinayetlere, ajanlık faaliyetlerinden terörle mücadelemizin sekteye uğratılmasına kadar birçok ihanetin, kalleşliğin ve operasyonun gerisinde bu örgüt bulunuyordu. Emniyet teşkilatımızı, ordu ve jandarmamızı FETÖ’cü hainler başta olmak üzere hukuk dışı yapılardan temizledikçe hem kendimize güvenimiz arttı hem de terör örgütleri ve suç şebekeleri ile daha etkin mücadeleye imkânına kavuştuk. Güvenlik güçlerimizin yıl boyu süren operasyonları sayesinde sınırlarımız içindeki terör tehdidi hamdolsun bitme noktasına geldi. Bir dönem teröristlerin cirit attığı köy, mezra ve yaylalarda artık güven ve huzur ortamı hâkim. Irak ve Suriye’deki harekâtlarımızla da terör unsurlarını hudutlarımızdan uzaklaştırdık. Yani son 8-10 yılda, bugün ‘Terörsüz Türkiye’ diye tarif ettiğimiz hedefimize giden yoldaki pek çok taşı, mayını, engeli temizledik. Başta sınır ötesi operasyonlar olmak üzere terörle mücadele irademiz çok sık eleştirildi. Hatta sabote edilmek istendi ama biz asla yılgınlık göstermedik, karamsarlığa kapılmadık, hedeflerimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerledik. Burada şunu büyük bir memnuniyetle ifade etmek durumundayım, bugün ‘Terörsüz Türkiye’ hedefini tüm boyutlarıyla gerçekleştirme noktasında daha güçlü, daha kararlı, daha avantajlı bir konumdayız.”
“SORUMLULUK TAŞIYAN BİR SİYASETÇİNİN BÖYLE BİR FIRSATA SIRTINI DÖNMESİ DÜŞÜNÜLEMEZ”
Milletin kanını, canını ve kaynaklarını 40 yıldır sömüren bir beladan kalıcı ve kati olarak kurtulmaya hiç olmadığı kadar yakın olunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletine karşı sorumluluk duygusu taşıyan bir siyasetçinin böyle bir fırsata sırtını dönmesi düşünülemez. Avantajımızı 85 milyonun tamamının hayrına olacak bir sonucun çıkması, en iyi şekilde değerlendirmekle mükellefiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu sizlerle birlikte aziz milletimizin çok iyi bilmesini istiyorum. Biz kişisel hesaplar peşinde asla değiliz. Biz sadece ve sadece milletin istikbalini düşünüyoruz. Türkiye için en doğrusunu, en isabetlisini yapmanın derdindeyiz. Amacımız hiçbir güvenlik görevlimizin, hiçbir evladımızın burnunun dahi kanamayacağı kalıcı bir güven iklimini içeride ve dışarıda tesis etmektir. Gayemiz, Türkiye Yüzyılı’nı bölgemizde barışın, kardeşliğin, dayanışmanın yüzyılı hâline getirmektir” ifadesini kullandı.
“KENDİSİNİ YASALARDAN ÜSTÜN GÖRENLERLE MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
“Aklını hırsına esir etmeyen herkes şu gerçeği çok net görebiliyor; bölgemizin ve dünyanın tarihî bir yeniden yapılanma sürecinde olduğu bir dönemde Türkiye olarak bizim çok dikkatli davranmamız gerekiyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Soykırım şebekesinin yeni haritalarla bölgemizi bölme niyetlerini ilan ettiği günlerde bizim de politikalarımızı buna göre belirlememiz icap ediyor. Bir asır önce oynanan oyunun tekrarına izin verirsek ne atalarımız ne de gelecek nesiller bizi affeder. Sultan Alparslan’ın ve Selahaddin Eyyubi’nin torunları olarak el ele gönül gönüle vererek, Siyonistlerin bölgemizde yeni ameliyatlar yapmalarına Allah’ın izniyle müsaade etmeyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin yıllık kardeşliğin arasına örülen terör duvarını yıkıp attıklarında demokraside, özgürlüklerde, refahta ve bölgesel kalkınmada daha hızlı yol alma imkânı elde edileceğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Elbette bu süreçte asayiş ve güvenlik noktasında hassasiyeti, teyakkuzu asla elden bırakmayacağız. Zehir tacirlerinden çetelere, milletin malına ve canına kasteden canilerden suçta kibirlenenlere kadar. Kendisini devletten, hukuktan ve yasalardan üstün gören kim varsa hepsiyle mücadelemizi kararlılıkta sürdüreceğiz. Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun. İftar soframızı şereflendiren tüm kardeşlerime tek tek teşekkür ediyorum. Sizlerden, ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diye ifade ettiğimiz ilkelerimize sahip çıkmanızı istiyorum. Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, gazilerimize Mevla’dan hayırlı ve sağlıklı ömürler niyaz ediyorum. Ramazan-ı Şerifinizi tekrar tebrik ediyor, her birinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik Mensupları ve Korucular ile İftar Programı’nın ardından Ramazan etkinlikleri kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen kitap fuarını ziyaret etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen TRT 47. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt dışından gelen misafir çocuklara Türkiye’de bulunmaları ve sevinçlere ortak oldukları için teşekkür etti.
Program öncesi İstanbul’da ve Marmara Bölgesi’nde depremlerin meydana geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kısa bir süre önce İstanbul’da ve Marmara Bölgemizde 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İstanbullu kardeşlerim başta olmak üzere depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza buradan geçmiş olsun dileklerimizi gönderiyoruz. AFAD ve Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere devletimizin tüm birimleri şu an teyakkuz halinde. Arama-tarama çalışmalarımız hassasiyetle devam ediyor. Biz de süreci çok yakından takip ediyoruz. Buraya gelmeden önce bakan arkadaşlarımızın yanı sıra AFAD Başkanımız ve İstanbul Valimizden en güncel bilgileri aldım. Elhamdülillah, şimdilik sıkıntılı bir durum görünmüyor. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü musibetten, afetten, kazadan, beladan, muhafaza eylesin diyorum.”
Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm çocukların 23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu bayramı sizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm devlet büyüklerimizi, şehit ve gazilerimizi şükranla yâd ediyorum” ifadesini kullandı.
TRT’nin bir yandan sorumlu yayın ve habercilik anlayışıyla başarılarına her gün yenisini eklerken, diğer yandan böylesine güzel ve anlamlı etkinliklerle kalpleri buluşturmaya devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1979’dan bu yana her sene düzenlenen uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği, TRT’mizin yüz akı işlerinden bir diğerini teşkil ediyor” dedi.
“KARDEŞLİĞİ NE KADAR YÜCELTİRSENİZ, DÜNYAMIZ O DERECE YAŞANILIR HÂLE GELECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 120 farklı ülkeden 130 binden fazla çocuğun Türkiye’deki bu etkinliklerde misafir edildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
“Şenliklerin 47’ncisini ‘Hayat çocuklar gülünce güzel’ temasıyla gerçekleştiriyoruz. 30 ülkeden 600 gül yüzlü evladımızı külliyemizde ağırlayarak onların coşkusuna, mutluluğuna, enerjisine biz de ortak oluyoruz. Bugün burada yaşadığınız sevincin hiç azalmamasını, hayatınız boyunca yüzünüzden tebessümlerin asla eksik olmamasını temenni ediyorum. İnançlarımız, dillerimiz ve kültürlerimiz farklı olsa da hepimiz büyük insanlık ailesinin fertleriyiz. Hepimiz Hazreti Adem ile Hazreti Havva’nın çocuklarıyız. Siz çocuklar, kardeşliği ne kadar yüceltirseniz, unutmayınız dünyamız o derece yaşanılır hâle gelecektir.
Kalplerinizdeki sevgiyle, yüreklerinizdeki umutla, birbirinize duyduğunuz o tertemiz güvenle barışı ve huzuru sizler tesis edeceksiniz. Kötülere ve kötülüklere rağmen bu dünyayı sizler güzelleştireceksiniz. Kısacası bizim uğruna bedeller ödeyerek çetin mücadeleler neticesinde belli bir aşamaya getirdiğimiz hayallerin geri kalanını gerçeğe sizler dönüştüreceksiniz. Sizlere güveniyoruz, sizlere inanıyoruz. Hayat yolculuğunuzda hepinize şimdiden başarılar diliyor, her birinizi o ışık saçan gözlerinizden öpüyorum.”
Organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen TRT ailesine de teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklardan aileleri ve arkadaşlarına Türkiye’den kucak dolusu selam götürmelerini istedi.
23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ nin açıldığı ve Türk Milletinin egemenliğini ilan ettiği tarihtir.
Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz’ Mustafa Kemal Atatürk.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929 tarihinde Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiş ve bu tarihten itibaren 23 Nisan yurt sathında Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. Çocuklara armağan edilen tek evrensel bayram olma özelliği taşıyan 23 Nisan, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin onlara güveninin göstergesidir. Atatürk, dünya tarihinde çocuklara bayram armağan eden tek liderdir.
UNESCO’nun 1979 yılını “Dünya Çocuk Yılı” olarak ilan etmesiyle, bu bayram dünya çocuklarıyla bir arada, büyük bir coşku ve heyecanla kutlanmaktadır. Dünya barışı adına, geleceğin büyükleri ve yöneticileri olan çocukların bu gün vesilesiyle bir araya gelmeleri, çocukça bir masumiyetle birbirleriyle kucaklaşmaları bizim için gurur kaynağı olmuştur.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, gelecek nesillere verdiği önemi şu sözleriyle ifade etmektedir; “Küçük hanımlar, Küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” Sözleriyle çocuklarımızın geleceğin umudu ve mimarı olduklarını belirtmiştir.
“Çocuklar bu ülkenin temeli, yarının umududur. Onlara göstereceğimiz sevgi, geleceğe yapılmış en değerli yatırımdır.” 23 Nisan bayramınız kutlu olsun!
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.