Dünya
“Millî gelire göre dünyanın en fazla insani ve kalkınma yardımı yapan ülkelerinden biriyiz”

Haber
2 sene önceon


Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Roma Liderler Zirvesi sonrası düzenlediği basın toplantısında, “Millî gelire göre dünyanın en fazla insani ve kalkınma yardımı yapan ülkelerinden biriyiz. 2030 yılına kadar açlığın olmadığı bir dünyaya erişme çabalarına öncülük etmek, G20 ülkeleri olarak bizlerin en temel sorumluluğudur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Roma Liderler Zirvesi sonrası basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
G20 Liderler Zirvesi’nin 16’ncısını, İtalya’nın ev sahipliğinde tamamladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalyan makamlarına ev sahiplikleri ve misafirperverlikleri için teşekkür etti.
Üye ülkeler olarak yıl boyunca, “insanlar, gezegen ve refah” ana teması çerçevesinde çok sayıda toplantı gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bakanlar düzeyinde ve teknik seviyede yapılan toplantılara aktif olarak katıldık ve uluslararası gündeme katkıda bulunduk. Son iki gündür gerçekleştirdiğimiz Zirve toplantımızda da bu çalışmalarımızı nihayete erdirdik. Bu vesileyle Koronavirüs salgınının etkilerine rağmen dönem başkanlığı görevini başarıyla icra eden İtalya’yı tebrik ediyorum. Şahsıma, eşime ve heyetime gösterdikleri nazik ev sahipliği için kendilerine ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum.”
G20 Roma Zirvesi’nin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zirve oturumlarında öncelikli olarak küresel ekonomik görünüme ilişkin son gelişmeleri ve temel riskleri değerlendirdiklerini anlattı.
“TÜRKİYE, KÜRESEL DALGALANMALARIN VATANDAŞLARINA OLAN ETKİLERİNİ EN AZ DÜZEYDE YANSITAN ÜLKEDİR”
Salgının olumsuzluklarının hissedilmeye devam ettiği bir dönemde sıkıntıları bertaraf edecek, ekonomilerin dayanıklılığını artıracak politikaları ele aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel ekonomi, 2021 yılında toparlanmaya başlasa da ekonomilerimiz hâlen ciddi meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyor. Özellikle emtia fiyatlarında ve borçluluk oranlarında tarihî seviyelere varan artışlar yaşanıyor. Küresel enflasyon baskısı, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm ekonomileri derinden sarsıyor. Uluslararası kuruluşların raporları, bu enflasyon baskısının bir süre daha devam edeceğine işaret ediyor. Tedarik zincirinde meydana gelen kırılmaların olumsuz yansımalarını ise boş kalan market rafları ve uzayan benzin kuyruklarında zaten görüyoruz.
Geçtiğimiz yılı yüzde 1,8 büyümeyle tamamlayan bu yılı da yüzde 9 civarında büyümeyle kapatma yolunda ilerleyen bir ülke olarak, tüm bu gelişmeleri biz de yakından takip ediyoruz. Türkiye, küresel dalgalanmaların, kendi vatandaşlarına olan etkilerini en az düzeyde yansıtan bir ülkedir. Salgının ilk günlerinden itibaren hayata geçirdiğimiz destek ve teşvik paketleriyle halkımızın tüm kesimlerinin yanında olduk.”
Ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar ışığında, farklı projeleri devreye aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yatırım, üretim, ihracat ve istihdam konusunda sürekli artan bir tempoda yükseliş içindeyiz. Kendi ekonomimizi geliştirme yanında, değişen üretim ve lojistik dengelerinin yol açtığı küresel istikrarsızlığın önüne geçilmesine katkıda bulunmak için de gayret gösteriyoruz. Bu anlayışla Zirve görüşmelerinde, uluslararası ticarette tedarik zincirlerinin sorunsuz işlemesinin önemi özellikle vurgulandı” ifadelerini kullandı.
Dünya Ticaret Örgütü’nün merkezinde yer aldığı, kurallara dayalı serbest ve ayrımcı olmayan çok taraflı ticaret sistemine desteklerini bu vesileyle tekrarladıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel finans sisteminin kontrolünü elinde bulunduran kuruluşların hiçbir makul ekonomik gerekçesi olmayan siyasi amaçlı manipülasyonlara alet olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Aksi takdirde özellikle bizim gibi ekonomik büyüme potansiyeli yüksek olan ülkelerin, uluslararası kuruluşların işleyişine ve niyetlerine dair şüphelerin artacağını belirtmek istiyorum” diye konuştu.
“BİR TARAFTA YOKSULLUĞUN, DİĞER TARAFTA LÜKSÜN HÜKÜM SÜRDÜĞÜ ADALETSİZ DÜZENİN DEVAM ETMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Koronavirüs salgını sürecinde yaşananların bu doğrultuda daha dikkatli, daha adil ve ilkeli davranılması hususunda herkese ibret olması gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Son 1,5-2 yıldır şahit olduklarımız, tüm insanlığın temel sağlık hizmetlerine ulaşmasının önemini ortaya koymuştur. Salgınların önlenmesine yönelik araç, gereç, aşı ve tedaviye erişim, ayrıcalık değil temel bir haktır. Hepimiz güvende olmadan hiçbirimiz kendini güvende hissedemez. Türkiye olarak bu anlayışla salgının başından beri ülkemizden talepte bulunan 160 ülkeye ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi ekipman ve kritik malzeme desteği sağladık.
Ülkemizde misafir ettiğimiz sığınmacıları kendi vatandaşlarımızdan ayrı tutmadan, istisnasız herkesin sağlık hizmetlerine ve temel ihtiyaçlara erişimini temin ettik. Salgın döneminde savunduğumuz ve hayata geçirdiğimiz insanı merkeze alan politikaları şimdi de aşıya adil erişim konusunda sergiliyoruz. Bir tarafta yüz milyonlarca insan daha ilk doz aşıya dahi ulaşamazken diğer tarafta turizm amaçlı uzay seyahatleri için 100 milyonlarca dolar harcanabiliyor. Bir tarafta yoksulluğun olduğu, diğer tarafta lüksün ve şatafatın hüküm sürdüğü bu adaletsiz düzenin daha fazla devam etmesi mümkün değildir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aşı milliyetçiliğinin farklı yöntemlerle hâlen sürdürülmesi, DSÖ tarafından tanınan aşıların özellikle uluslararası arenada ayrımcılığa tabi tutulması kabul edilemez” diye konuştu.
Aynı şekilde, aşının şantaj veya politika kitle aracı olarak da kullanılmasının son derece yanlış olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hissiyatımızı ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması yönündeki değerlendirmelerimizi diğer G20 liderleriyle de paylaştık. Nitekim biz Türkiye olarak kendi geliştirdiğimiz aşımız TURKOVAC ile ilgili çalışmalarımızı insan odaklı bir yaklaşımla yürütüyoruz. Klinik deneylerinin son aşamasına geldiğimiz yerli aşımızı inşallah vatandaşlarımızla birlikte tüm insanlığın istifadesine sunacağız” dedi.
“DÜNYANIN BENCİLCE TÜKETİLMEYE DEVAM EDİLMESİ HÂLİNDE NEFES ALINABİLECEK ATMOSFER KALMAYACAK”
Dünyanın bencilce tüketilmeye devam edilmesi hâlinde nefes alınabilecek atmosfer, içilecek bir damla su, ekilecek bir karış toprağın dahi kalmayabileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde yaşanan doğal afetlerin, iklim değişikliğinin tabiat üzerindeki olumsuz etkilerini açıkça ortaya koyduğuna işaret etti.
İklim değişikliğinin insan hayatı, iktisadi büyüme ve sürdürülebilir kalkınma için ciddi bir tehdit kaynağı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve boyunca yaptıkları tüm temaslarla iklim değişikliğiyle mücadelede acilen somut ve gerçekçi çözümlere ulaşılması gerektiğine vurgu yaptıklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek nesillerin ormanı, temiz suyu, verimli toprağı olan bir dünyada yaşayabilmesi için ellerinden geleni yapmak zorunda olduklarına dikkati çekti.
Türkiye olarak Paris İklim Anlaşması’nı onayladıklarını, esasen ülke olarak bu konuda oldukça iyi bir seviyede bulunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşil Kalkınma Devrimi hedefiyle bu alanda tüm dünyada öncü bir rol üstleneceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede belirledikleri 2053 net sıfır emisyon niyet beyanlarını G20 liderleriyle paylaştıklarını, hazırlayacakları eylem planlarıyla bu alanda Türkiye’ye ve uluslararası camiaya katkılarını sunacaklarını ifade etti.
Bu süreçte küresel bir mücadele olan iklim değişikliğinde ülkelerin eşit bir konumda bulunmadığına da dikkati çektiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Daha önce de ifade ettiğimiz üzere, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki yük paylaşımının adil bir şekilde yapılması önemlidir. Dünyanın çevreyi en fazla kirleten ülkelerinin düzensiz göçle mücadeleye harcadığı miktara bir bakın, bu rakam iklim değişikliğiyle mücadeleye ayırdıkları meblağdan yaklaşık iki kat daha fazladır. Karşımızdaki bu çarpık tablo gerçekten utanç vericidir. Benzer tutarsızlıklar terörle mücadeleden insani yardımlara kadar birçok alanda yaşanmaktadır. Bu meselelerde, gelişmiş ülkeler sorumluluk almaktan, özellikle maddi olarak üzerlerine düşeni yapmaktan kaçmaktadır.”
İklim değişikliğiyle mücadelelerinin bir diğer boyutunu, çevre hassasiyetlerinin oluşturduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konudaki küresel sorunların ancak ortak çabayla çözülebileceğini bir kez daha vurguladıklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin erozyonla mücadelede dünya lideri konumunda bir ülke ve orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olduğunu, yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmek için çok ciddi yatırımlar yaptıklarını vurguladı.
Zirvede, sürdürülebilir kalkınma amaçlarında ilerleme kaydedilmesinin önemine de işaret ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda gıda güvenliğini ön plana çıkardıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının küresel ölçekte gıda krizini daha da derinleştirdiğinin görüldüğünü dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birleşmiş Milletler raporları, dünyada açlık çeken kişi sayısının geçen yıla göre yükseldiğini açıkça ortaya koyuyor. Aynı raporlara göre, dünya nüfusunun yüzde 10’dan fazlası yani 810 milyon insan yetersiz beslenme tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor. 1 milyara yakın insan temel gıda maddelerine erişimde sıkıntı çekerken her yıl toplam değeri 1 trilyon doları bulan gıda maddesinin çöpe gitmesinin hiçbir makul açıklaması olamaz. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, içinde bulunduğumuz çağda artık hiç kimsenin ‘bana ne başkasından’ deme lüksü yoktur.
Her gün 100 milyonlarca insanın yatağa aç girdiği, her yıl milyonlarca çocuğun bir dilim ekmek bulamadığı için can verdiği bir dünyada, açık söylüyorum hiçbirimiz kendimizi emniyette hissedemeyiz. Ruh taşıyan, kalp taşıyan, vicdan taşıyan insanlar olarak hepimiz sahip olduklarımızı sorgulamak, yoksulları hatırlamak, yoksullarla çok daha fazla empati kurmak mecburiyetindeyiz. G20 Liderler Zirvesi’nin de temasını oluşturan refahı özellikle sağlayacak bunun yolu kendi dışımızdaki acılara kulaklarımızı kapatmaktan değil, mazlum ve mağdurlara gönül kapılarımızı açmaktan geçiyor.”
“İNSANLARIN HAYATLARINA DOKUNAN ÇALIŞMALAR YÜRÜTTÜK”
Koronavirüs salgınının, hem mevcut düzenin bu çarpıklıklarını gözler önüne serdiğini hem de tüm insanların aynı gemide olduğunu bir kez daha hatırlattığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak 2015 yılındaki G20 dönem başkanlığı sırasında, gıda güvenliğini öncelikleri arasına aldıklarını açıkladıklarını hatırlattı.
Uzun yıllardır Afrika başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında yaptıkları kalkınma yardımlarında bu konuya hassasiyet gösterdiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Balık vermekten ziyade balık tutmayı öğretmeyi hedefleyen projelerle pek çok yerde insanların hayatlarına dokunan çalışmalar yürüttük. Millî gelire göre dünyanın en fazla insani ve kalkınma yardımı yapan ülkelerinden biriyiz. 2030 yılına kadar açlığın olmadığı bir dünyaya erişme çabalarına öncülük etmek, G20 ülkeleri olarak bizlerin en temel sorumluluğudur” ifadelerini kullandı.
Sürdürülebilir kalkınmayı doğrudan etkileyen unsurlardan birinin de göç ve göçün idaresi olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlihazırda 3,6 milyonu Suriye’deki savaştan kaçanlar olmak üzere 5 milyona yakın yerlerinden edilmiş insana ev sahipliği yapıyoruz. Afganistan kaynaklı göç yükünü en fazla hisseden ülkelerden biriyiz. Göç krizinin hem insani güvenlik boyutunu hem de göçle mücadelede yalnız bırakılmanın ne demek olduğunu gayet iyi biliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Ekim’deki Afganistan konulu G20 Olağanüstü Zirvesi’nde, konunun mutlaka bu platformun gündeminde yer alması gerektiğini vurguladıklarını belirterek, “Ayrıca G20 bünyesinde bu maksatla bir çalışma grubu oluşturulmasını önermiştik. Bu grubun başkanlığına da talibiz. Teklifimizi hem ikili görüşmelerimizde hem de bugünkü oturumumuzda tekrarlayarak mevkidaşlarımızı bize destek vermeye davet ettik” diye konuştu.
Zirve süresince pek çok ikili görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhataplarıyla ülkeler arasındaki konuları, bölgesel ve küresel gelişmeleri değerlendirme imkânı bulduklarını söyledi.
Bu kapsamda ev sahibi İtalya’nın Başbakanı Mario Draghi, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Endonezya Devlet Başkanı Joko Vidodo, ABD Başkanı Joe Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir araya geldiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zirve sırasında farklı ülkelerden katılımcılarla da görüşmelerinin olduğunu bildirdi.
Gerçekleştirdikleri istişarelerin küresel, ekonomik ve siyasi istikrar için hayırlara vesile olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya dönem başkanlığına teşekkürlerini sundu, görevi devralan Endonezya’ya da başarı diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’nin yapıldığı Nuvola Kongre Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
“ABD’nin terör örgütlerine silah desteğine ve ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesine” ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Suriye’de bulunan bu terör örgütleri PKK/PYD-YPG gibi, bunların özellikle Amerika’dan aldıkları destekler konusunda kendilerine bu desteklerle ilgili üzüntümüzü, bu desteklere yönelik NATO üyesi ülkeler olarak bunun bizde meydana getirdiği üzüntüleri ifade ettik. Bu konularda bizim dayanışmamızı zedeleyecek adımlar olduğunu da söyledik. Bunlarla ilgili olarak da özellikle dışişleri bakanlarımızın karşılıklı olarak çok daha sıkı irtibat hâlinde olmaları gerektiğini vurguladık. Savunma bakanlarımızın bu noktadaki ilişkilerini gündeme getirdik. Bundan sonraki süreçte inanıyorum ki bugüne kadar olan süreç herhâlde böyle devam etmeyecektir.”
“Sayın Biden ile son 5 ayda ikinci görüşmeyi gerçekleştirdiniz. Taliban yönetimi altındaki Afganistan konusu gündeme geldi mi?” sorusuna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan konusunun gündeme geldiğini, Brüksel görüşmesinde de Afganistan Karzai Havalimanı’nın gündemlerinde olduğunu belirtti.
ABD İLE İLİŞKİLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Fakat öyle gelişmeler oldu ki biz Afganistan’dan özellikle askerimizi çekmek durumunda kaldık. Bu, orada yaptığımız görüşmenin aynı minval üzere devam etmediğinin bir ifadesiydi. Fakat biz kendilerine şunu da söyledik, şu anda işte Katar ile Türkiye arasındaki görüşmeler, bundan sonraki süreçte yol haritamız ne olacak? Bunların değerlendirmesini yaptık. Fakat bundan sonraki süreci biraz da gelişmeler belirleyecek, bu gelişmelerin içerisinde daha aktif şu anda yol haritasının içerisinde bulunan Türkiye-Katar gibi… Ama bunun yanında, Taliban nasıl bir tavır ortaya koyacak onu da zaman içesinde göreceğiz. Şu anda Taliban gerek bizlerle gerek Afganistan’daki büyükelçiliğimizle görüşmelerini yapıyorlar. Bu görüşmeler esnasında ne gibi adımlar atacağız bunu da zaman gösterecek. Afganistan’daki yeni yapılanmada kucaklayıcı yapı nasıl oluşacak? Kadınlara yönelik eğitim anlayışı nasıl gelişecek? Bizim sosyolojik yaklaşımımız ile Taliban’ın sosyolojik yaklaşımı ne kadar birbiriyle örtüşecek, bunu zaman gösterecek. Buna göre de adımlarımızı atmış olacağız.”
“ABD Başkanı Biden ile görüşmenizden sonra yapılan açıklamada, iki ülke ilişkilerini daha da güçlendirip geliştirmek için bir müşterek irade beyanında bulunduğunuz vurgulandı ve bu çerçevede bir ortak mekanizma kurulmasında mutabık kalındığına dikkat çekildi. Bu ortak mekanizma nasıl çalışacak?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ortak mekanizmadan ifade edilen, özellikle şu anda ekonomik, ticari ilişkilerde gerek bizim Hazine ve Maliye Bakanlığımız gerekse Amerika’nın Hazine Maliye Bakanlığı çok daha sıkı bir araya gelmek, bunu kendilerine biz teklif olarak da yaptık. Bunun dışında da aynı şekilde dışişleri bakanlarımızın da daha sıkı birbirleriyle görüşmelerinin gereğini vurguladık” cevabını verdi.
“ABD Başkanı Biden ile ikili görüşmeniz öncesinde ABD’li gazetecilerin Sayın Biden’a F-16 konusunda bir sorusu olmuştu. Biden’ın da ‘Umuyorum iyi bir görüşme gerçekleştiririz’ açıklaması oldu. Bu konuda bir gelişme kaydedildi mi?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sayın Biden ile bugün ikili görüşme olmadı. Biliyorsunuz dar kapsamlı bir görüşme yaptık. Bu dar kapsamlı görüşmede de F-35’ten kaynaklanan bildiğiniz gibi bizim 1 milyar 400 milyon dolar bir ödememiz vardı. Bu ödemeden hareketle biz bu süreci nasıl iyi bir konuma taşırız, bunun üzerinde durduk. Bunun üzerinde de daha çok F-16’lar gündeme geldi. F-16’ların elimizdekilerin modernizasyonu veyahut da yeni F-16’lar verilmesi konusu gündemimize geldi. Bununla ilgili de şu anda zaten savunma bakanlarımız süreci takip ediyorlar. Bu konuyla ilgili de Sayın Biden’ın olumlu yaklaşımını gördüğüm gibi, olayın bir diğer boyutu da malum, Temsilciler Meclisi olsun, senato olsun dedik ki artık her iki tarafta da sizin ağırlığınız var, biz sizden gerekli bu noktada ihtimamı bekliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüşmenizde hangi konular gündeme geldi?” sorusu üzerine, şöyle konuştu: “Sayın Macron ile olan görüşmemiz ağırlıklı olarak Afganistan’dan başlayalım Libya, Suriye. Bunun yanında özellikle üzerinde durduğumuz konu, şu anda Libya’ya yönelik Sayın Macro’nun bir zirve gayreti var. Bu zirveye ilgili olarak da daveti var. Bu davetle ilgili biz düşüncelerimizi kendisine ifade ettik, anlattık. Bu konuda da yine dışişleri bakanlarımız veya özel temsilciler vasıtasıyla bir adımın atılması gündeme geldi. Yani adeta Berlin Konferansı’nın muadili bir konferansı yapmak gibi bir gayret söz konusu. Berlin Konferansı yapıldı. Dolayısıyla şimdi burada yeniden benzer bir buluşmanın yapılması çok da isabetli olmayabilir ama dışişleri bakanlarımız, özel temsilciler bir çalışma yapsınlar, bunu kısa zamanda yapıp önümüze getirsinler. Gerekli olan adımı ondan sonra da atarız.
“BİZİM GİZLİ AJANDAMIZ YOK”
Bir diğer adım da özellikle Yunanistan’a yönelik silah satışları vesaire, bunlar da gündemimize geldi. Bu konudaki endişelerimizi de yine kendileriyle paylaştık, çok açıkça bunları da söyledik. Çünkü bizim gizli ajandamız yok. Her şeyi açık konuşmanın faydalı olduğuna inanıyoruz. Güney Kafkasya, oradaki gelişmeler üzerinde de durduk. Oradaki atılan adımları kendileriyle yine ayrıca paylaşmış olduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Dağlık Karabağ’ın Ermeni işgalinden kurtarılmasının ardından Türkiye’nin Ermenistan’ı da kapsayan bölgede barışı tesis etme çabaları ve ABD Başkanı Biden ile Güney Kafkasya’ya ilişkin bir değerlendirmesinin olup olmadığı sorusu yöneltildi.
Özellikle üzerinde durdukları bu bölgede altılı bir yapılanmanın isabetli olacağı konusunu devamlı işlediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda “Rusya, Azerbaycan, Türkiye, İran, Ermenistan ve Gürcistan, altılı olarak böyle bir adımı atalım ve bu bölgeye barışı getirelim” dediklerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ve bu konuda Sayın İlham Aliyev, zaten Ermenistan’la görüşmeyi yapıp onlara böyle bir barış teklifini yaptı bölge barışı ile ilgili. Tabii, Gürcistan’ın biraz olumsuz yaklaşımı var ama burada eğer hepsinde de bir olumlu hava eserse yani burada böyle bir platform oluşturulabilir. Bu platform oluştuğu anda da çok seri bir şekilde bir barış havzasına burası dönüşür ve biz de Türkiye olarak bu konuda Ermenistan’la ilgili ilişkileri çok daha net, açık ortaya koyarız ama bu arada tabii Gürcistan-Rusya arasındaki ilişkileri de çok daha farklı bir hâle getirmek yani olumlu istikamette söylüyorum, o da işimizi kolaylaştıracaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, AB’nin kendi ordusunu kurma konusunda üye ülkelerin genelkurmay başkanlarının geçen hafta Belçika’nın başkenti Brüksel’de bir taslak metin hazırladığı hatırlatılarak “Birçok AB üyesi NATO’ya üye. AB, bu adımla bir bütünlük içinde daha fazla bağımsızlık hedefini ortaya koydu. Türkiye de NATO’nun bir üyesi. Sizin düşünceniz nedir bu fikre karşı?” sorusu yöneltildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu soruya, “Yani bu olabilecek bir proje değil, mümkün değil. Çünkü sizin de ifade ettiğiniz gibi yani şu anda Avrupa Birliği üyesi ülkeler de dâhil NATO ülkesi ağırlıklı ve bunların da hemen hemen kahir ekseriyeti zaten böyle bir yapılanmaya sıcak bakmıyor. Başka bir şeye gerek var mı?” cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afganistan’dan yeni bir göç dalgası bekliyor musunuz Türkiye üzerinden Avrupa’ya? Eğer bekliyorsanız bunu nasıl yönetirsiniz?” sorusuna karşılık, “Afganistan’dan çok böyle yüklü bir göç dalgası Türkiye için şu anda görünmüyor. Yani bizim resmî rakamlara baktığımız zaman şu an itibarıyla 300 bin gibi bir rakam söz konusu. Bunlar resmî rakamlardır fakat farklı bazı kesimler sanki çok daha büyük rakamlar varmış gibi konuşuyorlar. İçişleri Bakanlığı’mızın resmî olarak rakamı 300 bindir. Tedbirlerimizi alıyoruz ve bu noktada da böyle bir yüklü göçe kapılarımızı açma niyetinde değiliz” ifadelerini kullandı.
İTALYA İLE İLİŞKİLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya Başbakanı Mario Draghi ile görüşmesi sonrasında İtalya ile ilişkilerinin geleceği hakkındaki düşüncesinin sorulması üzerine, “Bugün yaptığımız görüşmelerden sonra da şunu gördüm; Yani İtalya ile iyi şeyler düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte de başta savunma sanayi olmak üzere SAMP-T konusunda Fransa, İtalya, Türkiye üçlüsü olarak bu konuda olumlu adımlar atacağız ve bu olumlu adımlarla birlikte de aramızda şu andaki ticaret hacmini çok daha yukarılara çıkartmak durumundayız. En az bir 30 milyar dolar gibi bir rakama ulaştırmayı hedefliyoruz” dedi.
“Draghi ile kişisel ilişkiniz nasıl, en son ikili görüşmenizin sonrasında ne diyebilirsiniz?” sorusu üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gayet iyi” cevabını verdi.
“ABD Başkanı Biden, herhangi tansiyon düşürme girişiminde bulunacak mı Doğu Akdeniz havzasında?” sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmemizde Doğu Akdeniz hiç gündemimize gelmedi. Gelmediğine göre demek ki Sayın Biden’ın da şu anda gündeminde değil, benim de gündemimde değil” cevabını verdi.














Haber Burada
-
“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”
-
“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”
-
“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes’in anıt mezarını ziyaret etti
-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı
Dünya
“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”

Haber
3 saat önceon
1 Haziran 2023



Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.
“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”
Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”
Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”
Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.
Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”
“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”
On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.
“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.
“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”
“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.
İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”
“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”

Dünya
“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”

Haber
2 gün önceon
30 Mayıs 2023








Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde seçim sonuçlarına ilişkin açıklama yaptı. Konuşmasına, “Biz Türkiye’yi çok seviyoruz” diyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır. Milletimizin bize verdiği sorumluluğun gereği olarak, kimseye kırgın, küskün, kızgın, öfkeli değiliz. Artık, seçim dönemine dair tüm tartışmaları ve çekişmeleri bir kenara bırakarak, millî hedeflerimiz, millî hayallerimiz etrafında birleşme, bütünleşme vaktidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu tarafından geçici sonuçlara göre cumhurbaşkanı seçildiğinin açıklanmasının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde toplanan vatandaşlara hitap etti.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NI BERABER İNŞA VE İHYAYA DEVAM EDİYORUZ”
Seçim süresince miting ve programlarında vatandaşlarla söylediği “Duyanlara duymayanlara” şarkısını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu millet sevilmez mi? Biz severiz. Kandil’dekiler sevmez, onların uzantıları sevmez ama biz severiz. İşte şu andaki tablo, sevgililerin tablosu. Resmî rakam, 320 bin kişi burada. Yolları söylemiyorum. Havalimanından buraya kadar yollar maşallah tıklım tıklımdı. Sizler Cumhur İttifakı’nı mahcup etmediniz, Cumhur İttifakı’nı bu yolda yalnız koymadınız. Bu yolda beraber yürüdük. Gece gündüz demeden yürüdük. Sizler bu görevi yine bizlere verdiniz. İnşallah, Türkiye Yüzyılı’nı beraber inşa ve ihyaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunun kayda değer herhangi bir sıkıntı, sorun yaşanmadan tamamlandığını söyledi.
Gayriresmî seçim sonuçlarına göre milletin Cumhurbaşkanlığı görevini, 5 yıllığına daha kendilerine tevdi ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkeyi yönetme sorumluluğuna bizleri tekrar layık gören milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Gerek 14 Mayıs’ta gerek 28 Mayıs’ta tercihini hangi partiden, hangi adaydan yana kullanmış olursa olsun, yurt içinde ve yurt dışında sandık başına giderek iradesine sahip çıkan, demokrasimizin gücünü ispatlayan her vatandaşıma teşekkür ediyorum. Bu süreçte seçimin en sağlıklı şekilde yürümesi için görev yapan kamu personelini, parti temsilcilerini, sandık görevlilerini, müşahitleri, emniyet mensuplarını ve diğer herkesi tebrik ediyorum. Çok partili siyasi hayatımızın en önemli seçimlerinden birinde milletimiz kararını Türkiye Yüzyılı’ndan yana kullanmıştır. Seçimin ilk turunda milletimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin çoğunluğunu Cumhur İttifakı’na vererek yasamadaki tercihini zaten ortaya koymuştu.”
“KİMSEYE KIRGIN, KÜSKÜN, KIZGIN VE ÖFKELİ DEĞİLİZ”
Bugün yapılan ikinci tur seçimiyle milletin Cumhurbaşkanlığındaki, yani yürütmedeki tercihinin de kesinleştiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Milletimizin her iradesi gibi bu sonucun da başımızın üstünde yeri vardır. Kazanan sadece biz değiliz. Kazanan Türkiye’dir, kazanan tüm kesimleriyle milletimizdir, kazanan demokrasimizdir. Hatırlarsanız, her fırsatta, kazandığımızda ülkemizde kimse kaybetmeyecek demiştik. Yine aynı şekilde biz kazandığımızda tek kaybeden, ülkemizle ilgili kirli senaryoların sahipleri ile onların aparatları olan terör örgütleri ve tefeciler olacak demiştik. Şimdi buradan aynı sözü bir kez daha veriyoruz. Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır. Milletimizin bize verdiği sorumluluğun gereği olarak, kimseye kırgın, küskün, kızgın, öfkeli değiliz. Artık seçim dönemine dair tüm tartışmaları ve çekişmeleri bir kenara bırakarak millî hedeflerimiz, millî hayallerimiz etrafında birleşme, bütünleşme vaktidir. Biz bu çağrıyı, laf olsun diye değil tüm kalbimizle yapıyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki Türkiye’nin gücü, 85 milyonun hep beraber olmasından kaynaklanıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şimdi burada ben hesap uzmanı değilim ama hesap uzmanının hesabında galiba bir yanlışlık var. 2018’de CHP’nin vekil sayısı 146 idi. Hesap yapıyoruz ya. 2023’te vekil sayısı 169. Gördüğünüz gibi bir artış var. Fakat burada kiralık vekiller var. 40 tane kiralık vekil. Yüzde 1 oy alan partilere, ne yaptı, 40 tane kiralık vekil verdi. Sayı nereye düştü, 129’a. 146’dan 129’a. Hangisi büyük. Herhâlde 129 büyüktür diyemezsiniz. 146’dan 129’a bu milletvekili sayısını düşürene de herhalde haydi diyemezsiniz. Şimdi, Kandil’dekilerle onları arkaya alıp bir video çekimiyle haydi diyebilirsiniz ama bu millet yutmuyor ve yutmadı. 17 vekil düşmüş durumda.”
“Ne diyordu? ‘Eğer Selo’yu dışarı çıkarmak istiyorsanız, oyu bana vereceksiniz’ diyordu. Benim sevgili milletim ne dedi? Çünkü, milletim benim iyi biliyor. Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan bu terörist Selo’dur” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, adaletin, hak ve hukukun egemen olduğu Türkiye’de 51 Kürt’ün ölümüne neden olan kişinin, istenildiği gibi dışarı çıkarılamayacağını söyledi.
“BUGÜN, HEM KENDİ VATANDAŞLARIMIZIN HEM DE KENDİ GELECEKLERİNİ BİZİMLE BİRLİKTE GÖREN KARDEŞLERİMİZİN ŞÜKÜR DUALARININ ARŞA ULAŞTIĞI GÜNDÜR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hele hele bizim iktidarımızda böyle bir şeyin gerçekleşmesi mümkün değildir. Zira bizim iktidarımızda adalet mülkün esasıdır. Bu değiştirilemez. Rahmetli Menderes’in ‘yeter, söz milletindir’ diyerek, yeni bir dönemin kapılarını açtığı 1950’den beri yaşadığımız tüm badirelerin gerisinde hep Türkiye’nin bu gücünün zayıflatılması vardır. Darbeler, bunun için yapılmıştır. Muhtıralar, bunun için verilmiştir. Koalisyonlar, bunun için kurulmuş, bunun için yıkılmıştır. Zenginliğimiz olan köken ve meşrep farklılıklarımız, bunun için ayrışma sebebi hâline dönüştürülmeye çalışılmıştır. Sahip olduğumuz muazzam ekonomik potansiyelin hayata geçmesi hep bunun için engellenmiştir. Ülkemizin doğusundaki, güneyindeki, kuzeyindeki, batısındaki güç ve etki alanlarının üzeri hep bunun için örtülmüştür. Üzerimize giydirilen ve bize dar gelen deli gömlekleri içinde bizi yıllarca boğanların korkusu hep bugün müjdesini verdiğimiz Türkiye Yüzyılı’nın bir gün gelip kapılarına dayanacağıdır. Bugün işte o gündür. Siz, burada bugün onun için varsınız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün, rahmetli Menderes’in uğruna canını verdiği demokrasi ve kalkınma hamlelerimizin en üst seviyeye ulaşma günüdür. Bugün, rahmetli Özal’ın son nefesine kadar hep peşinde koştuğu büyük Türkiye hayalinin gerçeğe dönüşme sürecinin başlama günüdür. Bugün, rahmetli Erbakan’dan rahmetli Türkeş’e davalarına aşkla bağlı milletin tüm adamlarının mücadelelerinin gayesine ulaşma günüdür. Bugün, bizim 21 yıldır ülkemize kazandırdığımız eserlerin, milletimize yaptığımız hizmetlerin üzerine Türkiye Yüzyılı’nın müjdesini verme günüdür. İşte bunu sizlerle yapıyoruz, sizlerle yaptık” dedi.
“Bugün, hem kendi vatandaşlarımızın hem de kendi geleceklerini bizimle birlikte gören dost ve kardeşlerimizin zafer ve şükür dualarının arşa ulaştığı gündür” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandıkların kapanmasının ardından Körfez’den İngiltere ve Rusya’ya kadar birçok liderin kendisini arayarak tebriklerini ilettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tebriklerin devam edeceğini ifade ederek “Türkiye’nin son 10 yıldır önüne kurulan tüm tuzaklar, üzerinde oynanan tüm oyunlar, sırtına saplanan tüm hançerler, ayağına takılan tüm çelmeler işte bugünü engellemek içindir” dedi.
“BU MİLLET, FERASETİNİN NE KADAR GÜÇLÜ OLDUĞUNU YAŞADIĞI HER BADİREDE TEKRAR TEKRAR İSPATLAMIŞTIR”
“Alman, Fransız, İngiliz dergileri, Erdoğan’ı yıkmak için kapaklar atmadılar mı? Bu kapakları yazmadılar mı? İşte onlar da kaybettiler” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Aylardır karşımızda kurulan ittifakları gördünüz. Kimlerin kimlerle beraber olduğunu gördünüz. Terör örgütlerinden sapkın akımlara kimlerin karşımıza dikildiğini gördünüz. Oynanan kirli oyunları gördünüz. Buna rağmen ne oldu? Hamdolsun başaramadılar. İnşallah bundan sonra da başaramayacaklar. Çünkü bu millet, mayasının ne kadar sağlam, basiretinin, ferasetinin ne kadar güçlü olduğunu yaşadığı her badirede tekrar tekrar ispatlamıştır. Ve işte bundan dolayıdır ki Türk milletinin zafiyetini yakalama, bulma gibi gayretin içerisine girenler yine kaybedeceklerdir. Sadece şu son seçimler boyunca şahit olduklarımız bile milletimizin şu onurlu duruşunu göstermiştir. Milletimizle aramızdaki muhabbet köprüsü böylesine güçlü olduğu müddetçe, Allah’ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz mücadele, çözemeyeceğimiz sorun, hâl yoluna koyamayacağımız mesele yoktur. Rabb’ime beni böyle bir milletin evladı olarak dünyaya getirdiği için hamdediyorum.”
Seçimlerin bitmesiyle artık tüm vakit ve enerjilerini çalışmaya, eser üretmeye, hizmet vermeye tahsis edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak, yıkılan şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmak, insanlarımızı hayata bağlamak önceliklerimizin en başında yer almayı sürdürecektir. Sadece kalbimiz değil, elimiz de hep deprem bölgesinin üzerinde olmaya devam edecektir” ifadesini kullandı.
“ULUSLARARASI İTİBARA SAHİP BİR FİNANS YÖNETİMİ, YATIRIM VE İSTİHDAM ODAKLI BİR ÜRETİM EKONOMİSİ TASARLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enflasyonun yol açtığı fiyat artışlarından kaynaklanan sıkıntıları gidermek, refah kayıplarını telafi etmek, önümüzdeki günlerin en acil konu başlığıdır. Bunları çözmek bizim için zor bir şey değil. Bunları Başbakanlığım döneminde faizi 4,6’ya, enflasyonu da 6,2’ye indirerek ispatlayan biz değil miydik? Biz bu işi yaşadık, yaptık ama bunların böyle bir derdi var mı? Yok. Bunlar laf ola beri gele. Yaparsak yine biz yaparız. Şu anda faiz 8,5’e indirildi ve göreceksiniz enflasyon da inecek. Onlar bizimle yarışamaz, onlar IMF’nin kapısında nöbet tutarlar” diye konuştu.
Davos’tan kopuş sürecini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Davos’ta o zaman (Ali) Babacan yanımdaydı, IMF Başkanı’yla görüşüyoruz, o dönem 23,5 milyar dolar IMF’ye borcumuz vardı. IMF Başkanı’na ‘Sen taksitlerini alıyor musun? Dolayısıyla Türkiye’nin siyasi kaderine müdahale edemezsin. Türkiye’nin Başbakanı benim. Sen sadece taksitlerini alacaksın’ dedim. Ne oldu? 2013’e kadar devam ettik, 2013’te son taksiti ödedik, ondan sonra bizim IMF’le ilişkimiz bitti. Biz buyuz ama bu CHP ne diyordu, ‘IMF’ten borç almanız lazım.’ O sizin işinizdir, bizim değil. Ve o gün bugün, bakın 10 sene geçti, biz IMF’den borç almadık. O zaman da Merkez Bankamızın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Bunlar ne yapıyor, İngiltere’ye gidip 3,5 milyar dolar getirecekmiş, onlar sana delikli kuruş vermezler, tefeci kime para vereceğini çok iyi bilir. Nitekim tefeciden para isteyenin akıbeti işte sandıklarda ortala çıktı. Olay bu kadar basit.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yolda emin adımlarla yürüdüklerini ve yürüyeceklerini vurgulayarak “Güven ve istikrar, bu iki kavram çok önemli. Siyasette hep arkadaşlarımla bunu konuştum, iki kavram, güven ve istikrar. Bununla yola devam edeceğiz ve güçlü bir ekonomi yönetimini bu iki kavramın üzerine kuracağız. Uluslararası itibara sahip bir finans yönetimi, yatırım ve istihdam odaklı bir üretim ekonomisi tasarlıyoruz” dedi.
“TERÖR ÖRGÜTLERİYLE YÜRÜTTÜĞÜMÜZ MÜCADELEYİ ARTIRACAĞIZ”
Türkiye’nin sanayiden enerjiye her alanda giderek artan üretim gücünün sağladığı imkânları, herkesi şaşırtacak yeni bir ekonomik atılımın lokomotifi hâline getireceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz’de doğal gaz keşfi ve ardından doğal gazın vatandaşlara bir ay süreyle ücretsiz sunulduğunu anımsattı.
Doğal gazın 25 metreküpünün de 1 yıl boyunca hanelere ücretsiz verileceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Şimdi Gabar’da petrol çıktı, yatarak değil çalışarak çıktı. Daha önce orada bay bay Kemal’in dirsek temasında olduğu teröristlerin oralarda beton dökmeleri sebebiyle petrol çıkartamıyorduk ama şimdi çıkardık. Bununla birlikte küresel gelişmelerin bozduğu dengeler yeniden kuruluyor. Türkiye’nin bu tabloda inşallah çok farklı bir gücü olacak, hak ettiği yeri de alacak. Güneyimizdeki güvenlik tehditlerini, terör örgütleriyle yürüttüğümüz mücadeleyi artıracağız. Siyasi ve diplomatik kanalları daha etkin işleteceğiz. Bölgesel gelişmeleri doğru şekilde yönlendirerek, kısaca, çok yönlü çalışmalarla sınırlarımızdan bunları da uzak tutmaya devam edeceğiz.”
“SURİYE TOPRAKLARINDAKİ GÜVENLİ BÖLGELERE BUGÜNE KADAR 600 BİNE YAKIN KİŞİNİN GÖNÜLLÜ OLARAK GERİ DÖNMESİNİ SAĞLADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay bay Kemal’in ortakları ne diyordu; ‘Biz güneyimizdeki terör örgütleriyle beraber olacağız’ Bununla kalmadılar, oralardaki petrol kaynaklarını, bu teröristlerle paylaşmanın adımlarını attılar. İşte Kamışlı bunlardan bir tanesidir. Koalisyon güçleriyle ortak hareket ettiler” ifadesini kullandı.
Vatandaşların da talebi olan sığınmacıların gönüllü geri dönüşlerinin politikalarının bir parçası olarak değerlendirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemize ve milletimize yakışır yol ve yöntemlerle, vatandaşlarımızın bu konudaki beklentilerini karşılamak görevimizdir. Suriye topraklarındaki güvenli bölgelere bugüne kadar 600 bine yakın kişinin gönüllü olarak geri dönmesini sağladık. Katar’la bir iş birliği yaptık, yeni bir iskân projesiyle, birkaç yıl içinde 1 milyon kişinin daha dönüşünü temin edeceğiz. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, turizmden spora kadar, ülkemize asırlık kazanımlar sağladığımız alanlarda çıtayı daha yukarıya taşıyacak yatırımlarla yolumuza devam edeceğiz.”
Mesleki eğitim başta olmak üzere ülkenin şartlarına ve gençlerin beklentilerine karşılık gelecek uygulamaları geliştirerek sürdüreceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta dünyanın örnek aldığı altyapı ve sigorta sistemini hep daha ileriye taşıyıp yaygınlaştıracaklarını ve şehir hastanelerini artıracaklarını söyledi.
Kalkınmanın temel altyapısı olan ulaştırma ve enerjide yürütülen yatırımları küresel düzeye taşıyarak, Türkiye’nin “hub” konumunu güçlendireceklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nitekim Sayın Putin, Türkiye’nin, yani Trakya’nın hub bölgesi olması konusunu bu tebrik mesajında yine tekrar etti. Onlarla bu adımı atacağız ve böylece Trakya bir hub olacak” diye konuştu.
“SOSYAL YARDIM VE DESTEK SİSTEMİMİZİ GELİŞTİRECEĞİZ”
Ülkenin lokomotifi hâline dönüşen sanayinin, bilhassa savunma sanayiinin marka değerini artıracaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizi dünya gıda sektörünün en önemli aktörlerinden biri hâline getiren tarım ve hayvancılıkta girdi fiyatlarını düşüren, üretici gelirlerini artıran, tüketici erişimini kolaylaştıran bir sistemi hayata geçireceğiz. Hizmetler sektörümüzün ana gelir kaynağı turizmde yakaladığımız ivmeyi sürdüreceğiz. Sosyal yardım ve destek sistemimizi, milletimizin tek bir ferdinin bile kendisini sahipsiz hissetmeyeceği, dışlanmışlık duygusuna kapılmayacağı seviyeye getirene kadar geliştireceğiz. Kısacası önümüzdeki dönemin her anını Türkiye Yüzyılı’na yakışır eser ve hizmetlerle değerlendireceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın 570’inci yıl dönümüne kavuşulacak İstanbul’un fethinin, bir çağı açıp yeni bir çağı kapattığını anımsatarak, 570 yıl önceki “Konstantiniyye muhakkak fetih olunacaktır. Onu fetheden komutan, ne güzel komutan ve onun askeri ne güzel askerdir” hükmünü yerine getirdiklerini ifade etti.
Fethin yarın İstanbul’da kutlanacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne mübarek komutan, ne mübarek asker. İnşallah sizleri karşımda bu ecdadın torunları olarak görüyorum. Sizlerle iftihar ediyorum, sizlere inanıyorum, güveniyorum. İnşallah bu seçimleri giriş kapısı olarak gördüğümüz Türkiye Yüzyılı da tarihe işte böyle bir dönüm noktası olarak geçecektir. Dün ‘Türkiye bize, biz de Türkiye’ye ve milletimize emanetiz’ demiştik. Emanete sahip çıktığınız için sizlere en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Kelimelere sığmayan şu sevginiz, coşkunuz, vefanız, kadirşinaslığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bizlere bu toprakları vatan yapmak ve vatan olarak tutmak için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum. 15 Temmuz gecesi şu gazi mekânın önünde istiklalleri ve istikballeri için gözlerini kırpmadan ölüme yürüyen şehitlerimizi kemal-i edeple anıyorum. Sizler buradaki varlığınızla şehitlerimizin elden ele bugünlere ulaştırdığı kutlu sancağın asla yere düşmeyeceğini bir kez daha gösterdiniz. Rabb’im hepinizden razı olsun. Bize yeni bir zafer daha yaşatan milletimiz var olsun. Türkiye Yüzyılı kutlu olsun. Büyük Türkiye zaferimiz hayırlı olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını Arif Nihat Asya’nın “Dua” şiirini okuyarak sonlandırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde vatandaşlara hitabı öncesinde, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ile Cumhur İttifakı’na desteğini açıklayan Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Ata İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan ile bir araya geldi.
Kabulde; Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da yer aldı.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara hitabının ardından Cumhur İttifakı’nda yer alan partilerin lideriyle vatandaşları selamladı. Selamlamada, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da yer aldı.







Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci tur sonuçlarına ilişkin olarak açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “14 Mayıs seçiminin de 28 Mayıs seçiminin de galibi 85 milyon vatandaşımızın tamamıdır. Biz ‘öyle bir kazanacağız ki kimse kaybetmeyecek’ demiştik. Öyleyse bugün kazanan sadece Türkiye’dir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kısıklı’da vatandaşlara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kısıklı’daki konutunun önünde bekleyen vatandaşlara hitap etmek üzere, eşi Emine Erdoğan’la birlikte seçim otobüsünün üzerine çıktı.
Bu sırada çalınan ”Duyanlara, duymayanlara” şarkısına eşlik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yaptığı konuşmada, İstanbul’u çok sevdiklerini, İstanbul aşığı olduklarını, İstanbul’la yola çıktıklarını ve İstanbul’la yola devam ettiklerini söyledi.
Bugün Kısıklı’nın, Üsküdar’ın, İstanbul’un bir başka olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli dava ve yol arkadaşlarım” diye seslendiği alandaki vatandaşları kalbi duygularıyla, hürmetle, muhabbetle selamladığını dile getirdi.
“Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu milletimizin teveccühüyle tamamlamış bulunuyoruz. İki bayram arasında bize bir demokrasi bayramı yaşatan milletime şükranlarımı sunuyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandık başına gidip kendisi ve evlatlarının geleceği için iradesini ortaya koyan tüm vatandaşlara teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatın tüm mensuplarını, kadın ve gençlik kollarını, sandık müşahitlerini, gönüllü olarak seçimin sağlıklı şekilde yürümesine katkıda bulunan herkesi, kampanya ekibini, kadınları, gençleri ve AK Parti davasına gönül veren tüm kardeşlerini tebrik ettiğini belirtti.
“SİZLERİN GÜVENİNE LAYIK OLACAĞIZ”
Yurt içinde, yurt dışında ikinci tura göre özellikle yüksek oy oranlarıyla sandığa koşan herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaptığı tercihle önümüzdeki 5 yıl boyunca ülkeyi yönetme sorumluluğunu bir kez daha bize tevdi eden milletimizin her bir ferdine teşekkür ediyorum. İnşallah sizlerin güvenine layık olacağız. 21 yıl layık olduğumuz gibi layık olacağız. Ne dedim; ‘Pazara kadar değil, mezara kadar beraber olacağız’ Hep ‘Bu sevda burada bitmez’ dedik. Öyle mi? Şimdi bak ‘bay bay Kemal’ diyorlar. Biz hep ‘Bu kutlu yürüyüş yarım kalmaz’ demiştik. Biz hep ‘Hizmet eden hezimete uğramaz’ demiştik. Biz hep ‘Türkiye bize, biz de Türkiye’ye emanetiz’ demiştik. İsterseniz buna bir üçüncü ‘bay’ daha ilave edebiliriz; bay bay Bay Kemal.”
“14 MAYIS SEÇİMİNİN DE 28 MAYIS SEÇİMİNİN DE GALİBİ 85 MİLYON VATANDAŞIMIZIN TAMAMIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Mayıs’taki Cumhurbaşkanı Seçimi’nin, kendisiyle millet arasındaki muhabbetin demokrasi ateşinde şekillenmiş hâli olduğunu söyledi.
“Nasıl demir ateşle buluşarak çeliğe dönüşürse, sizlerin iradesi de sandıkta Türkiye’nin bükülmez, kırılmaz, paslanmaz gücü hâline geldi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na atıfta bulunarak, şöyle konuştu: “Buradan Türkiye’ye bir hesap yapıyorum. ‘Hesap uzmanıyım’ diyordu ya… 2018’de CHP’nin vekil sayısı neydi biliyor musunuz? 146. 2023’te CHP’nin vekil sayısı, yani bu seçimde 169 çıkardı. Fakat malum, toplamda yüzde 1 bile oya sahip olmayan malum partilere kiralık vekil verdi. Ne kadar? 40 tane. Peki, ne oldu? Şimdi 129’a düştü CHP. Hesap uzmanı ya, bu işleri çok iyi bilir. Böylece kaybettiği vekiller sebebiyle herhalde CHP bunu, bay bay Bay Kemal’e hesabını soracaktır. Diyoruz ki 14 Mayıs seçiminin de 28 Mayıs seçiminin de galibi 85 milyon vatandaşımızın tamamıdır.”
Bir şey daha söylediğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “‘Biz öyle bir kazanacağız ki kimse kaybetmeyecek’ demiştik. Öyleyse bugün kazanan sadece Türkiye’dir. Demokrasimizden, kalkınmamızdan, hedeflerimizden taviz vermeden şimdi Türkiye Yüzyılı’nın kapısını açtık ama beraberce açtık. Erkeğinden kadınına, gencinden yaşlısına, çalışanından emeklisine kadar milletimizin tüm kesimlerinin hayallerini, heyecanlarını beraberce hayata geçirdik. Kalbi ve gözü bize dönük dostlarımızın umutlarını beraberce yükselttik” değerlendirmesinde bulundu.
“ASIL OLAN MİLLETİMİZİN BİRLİĞİNE VE BERABERLİĞİNE SAHİP ÇIKMASIDIR”
Alanın muhteşem olduğunu, Kısıklı meydanının tarih yazdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir İstanbullu, bir Üsküdarlı, bir Kısıklılı olarak sizin gibi yol arkadaşları verdiği için Allah’a hamdediyorum. Her zaferimizi yine sizlerle birlikte kutlayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024’te yapılacak yerel seçimlere değinerek, “Şimdi önümüzde 2024 var. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi? 2024’te Üsküdar’ı da İstanbul’u da yerel seçimlerde kazanmaya hazır mıyız? Öyleyse durmak yok, çok çalışacağız” ifadelerini kullandı.
Alandaki katılımcıların sayısına ilişkin bilgi paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda emniyetten dedim ki Kısıklı meydanında ne kadar vatandaşım var? Rakam ne biliyor musunuz? 55 bin. Seçimler gelir geçer, sel gider kum kalır. Asıl olan ülkemizin hedeflerinden sapmaması, milletimizin birliğine ve beraberliğine sahip çıkmasıdır. Bugünkü seçimlerin en büyük mesajı işte budur” diye konuştu.
“Seçim sonuçları bir kez daha göstermiştir ki hiç kimse bu ülkenin kazanımlarına göz dikemez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte şimdi dünya ülkeleri arıyor. Az önce Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham kardeşim aradı. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev kardeşim aradı. Libya Başbakanı aradı. Hepsi ardı ardına arıyorlar. Ve diyorlar ki ‘Gerekirse ilan edin, davet edin, hemen şimdi de geliriz’ Çünkü bu zaferi bizimle gerek Batı’da gerek Körfez’de… Katar arıyor, aynı şekilde o da bu mutluluğu paylaşıyor” dedi.
“HİÇ KİMSE İNSANIMIZIN SAHİP OLDUĞU HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE EL UZATAMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiç kimse insanımızın sahip olduğu hak ve özgürlüklere el uzatamaz. Hiç kimse milletimize tepeden bakamaz, insanımıza hakaret edemez. Gençlerimizi kendi dipsiz karanlıklarına sürükleyemez. Hiç kimse Türkiye’ye parmak sallayamaz. Bunun için terör örgütünden karanlık mahfillere herhangi bir aracı ayağımıza dolayamaz. Hiç kimse milletimizin bir olma, iri olma, diri olma, kardeş olma, hep birlikte Türkiye olma azmini kıramaz” ifadelerini kullandı.
“BİZDE AİLE KUTSALDIR”
Alandaki vatandaşlara “Kardeşlerim şimdi öyle bir haykıralım ki Ankara bunu duysun. İstanbul’un tüm ilçeleri bunu duysun” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: ”Kardeşlerim bu CHP, LGBT’ci midir? Bu HDP, LGBT’ci midir? Bu İYİ Parti, LGBT’ci midir? O yanındaki bazı ufaklıklar var, onlar da LGBT’ci midir? Peki, AK Parti’ye LGBT sızabilir mi? MHP’ye sızabilir mi? Cumhur İttifakı’nın diğer üyelerine sızabilir mi? İşte unutmayın, Yunus’un ‘Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası’ dediği gibi her seçim bizim için bir yeniden doğuştur. Bizde aile kutsaldır. Aileye kimse dil uzatamaz. Kadına şiddet bizde yasak, haramdır. Buna kimse tevessül edemez ve ümüğünü sıkarız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek dönemde millete ne söz verdilerse onu yapacaklarını, yerine getiremeyecekleri hiçbir sözü vermeme prensibine de bağlı kalacaklarını söyledi.
Şimdi Ankara’ya yola çıkacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu defa bir değişiklik yaparak balkon konuşmasını Külliyeden gerçekleştireceğini, Külliyeden tüm dünyaya sesleneceğini dile getirerek, vatandaşlardan Başkent’e gitmek için müsaade istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 ildeki depremzedelere teşekkür ederek, “Onlar konteynerlerde, çadır kentlerde oylarını gittiler, büyük bir vakurla kullandılar. Allah onlardan razı olsun. Rabbim beterinden korusun. Söylediğim gibi inşallah bir yıl içinde de kalıcı konutları hâlledeceğiz” ifadelerini kullandı.
Alandaki vatandaşlara, “Şöyle haykıralım, tüm Türkiye duysun. Üsküdar bunu yapar, kaldıralım elleri. Hazır mıyız?” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” ifadelerini katılımcılarla birlikte tekrarladı.



“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”

“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”

“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes’in anıt mezarını ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı

“Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek için gece-gündüz çalışıyoruz”

“Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, televizyon kanalları ortak yayınına katıldı

“Türkiye; üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla; küresel bir güç hâline geldi”

“En düşük memur maaşı 22 bin lirayı bulacak”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “45 bin Öğretmen Atama Töreni”ne katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi büyüttük, güçlendirdik, milletimizi güvenli, huzurlu bir hayata kavuşturduk”

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren hep peşinde olduğumuz hayalleri birer birer gerçekleştiriyoruz”

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık”

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST, kendi alanında bir markaya dönüştü”

İyi ki varsınız | “Ülkemizin sanayisini, tarımını, enerjisini, altyapısını büyütmeden soframıza koyduğumuz ekmeği büyütemeyiz”

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyet tarihinin en büyük konut ve şehircilik seferberliğini alnımızın akıyla tamamlayacağız”

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanımızın hayat kalitesini yükseltiyor, yatırımla, istihdamla, üretimle ülkemizi büyütüyoruz”

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz Doğal Gazı Devreye Alma Töreni’ne katıldı

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi geleceğe hazırlayan, iyi çalışılmış projelerle gençlerimizin huzuruna çıkıyoruz”

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’de toplu açılış törenine katıldı

İyi ki Varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Cumhuriyetimizin 100. yılında, Türkiye Yüzyılı’na giden yolu Afyon’dan başlatıyoruz”

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi sağlık alanında küresel bir cazibe merkezi hâline dönüştürmekte kararlıyız”

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başakşehir-Çam ve Sakura Şehir Hastanesi-Kayaşehir Metro Hattı Açılış Töreni’ne katıldı

Cihan Özgel, Özgel Patent | Allah size merhamet ve vicdan versin

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık çalışanlarıyla iftarda bir araya geldi

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 TV, 360 ve tv4 ortak yayınına katıldı

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar 2023 hedeflerimizin ışığında ilerledik, bundan sonra Türkiye Yüzyılı vizyonuna doğru yürüyeceğiz”

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünden itibaren Togg’u yollarda görmeye başlıyoruz”

İsmail Fidan Bilirkişi | Bu kişinin ve yakınlarının Mal varlıkları araştırılması “Türk Milleti” adına çok önemli

İyi ki varsınız |Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’ne katıldı

İyi ki varsın Mehmet Ali Çeçen

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

İyi ki varsın Demet PEKER;

İyi ki varsın Nalan ÖZKAN

Türkiye’nin Genç Patronları ; Ebru ÖZDEMİR

İyi ki varsın Sibel GÖZÜYUKARI

İyi ki varsın Filiz YILDIRIM

İyi ki varsın Meliha KARAMAN

İyi ki varsın Buse ALUÇ

İyi ki varsın Ali Nihat GÖKYİĞİT

İyi ki varsın Ayşegül ABACI

İyi ki varsın Filiz AKKAŞ

İyi ki varsın Açelya ELMAS

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

ASTOP, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’e “Üstün Hizmet ve Başarı Beratı” verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nı ziyaret etti

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

Emel Uslu ATİK’le ZİRVE YOLUNDA

“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”

Burak Elmas, Galatasaray kulübünün 38. başkanı oldu

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

ULUSLARARASI GİRİŞİMCİLİK VE İNOVASYON ZİRVESİ İSTANBUL’DA GERÇEKLEŞTİ

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta Deprem Konutları Temel Atma Töreni’ne katıldı

İyi ki varsın ; Mehmet Cengiz

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank : Türkiye artık savunma sanayii ihraç edebilen bir ülke

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kurban Bayramı mesajı

DEV YATIRIMLAR | ELMADAĞ MOBİLYACILAR İHTİSAS OSB’NİN TEMELİ ATILDI

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “OECD İstanbul Merkezi Açılış Töreni”ne Video Mesaj Gönderdi

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”
Son Dakika Haber
-
Dünya1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST, kendi alanında bir markaya dönüştü”
-
Dünya1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyet tarihinin en büyük konut ve şehircilik seferberliğini alnımızın akıyla tamamlayacağız”
-
Dünya1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık”
-
Dünya1 ay önce
İyi ki varsınız | “Ülkemizin sanayisini, tarımını, enerjisini, altyapısını büyütmeden soframıza koyduğumuz ekmeği büyütemeyiz”
-
Dünya3 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, televizyon kanalları ortak yayınına katıldı
-
Dünya1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanımızın hayat kalitesini yükseltiyor, yatırımla, istihdamla, üretimle ülkemizi büyütüyoruz”
-
Dünya2 hafta önce
“Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır”
-
Dünya3 hafta önce
“En düşük memur maaşı 22 bin lirayı bulacak”