İstanbul Ticaret Odası’nın 140. Yıl Özel Ödülleri Töreni’ne katılarak bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ödül kazanan isim ve kurumlara da ödüllerini takdim etti.
Törende ödül alacak isimleri ve kurumları tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün 640 bini aşkın üyesiyle dünyanın en büyük ve köklü ticaret odalarından biri olma hüviyetini taşıyan bu güzide kurumumuz, ülkemizin geleceğine adanmış bir misyonla faaliyetlerini sürdürüyor. Dersaadet Ticaret Odası olarak başlayan çalışmalarını İstanbul Ticaret Odası olarak sürekli geliştirerek devam ettiren bu kurumun tarihi aslında bir anlamda da ülkemizin serencamıdır. Türkiye hangi badirelerden, hangi imtihanlardan, hangi dönüşümlerden geçtiyse İstanbul Ticaret Odası da benzer gelişmeleri yaşamıştır. Ülkemizdeki pek çok kurum gibi İstanbul Ticaret Odası da rahmetli Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın ülkemize kazandırdığı bir değerdir. Vizyonu, ileri görüşlülüğü, dirayeti, sabrı ve becerisiyle Osmanlı’nın son dönemine damgasını vuran Abdülhamit Han’ı rahmetle anmak hepimizin boynunu borcudur” diye konuştu.
“ARTIK, ÜLKEMİZE SON 20 YILDA KAZANDIRDIĞIMIZ ESER VE HİZMET ALTYAPISININ MEYVELERİNİ TOPLAMA VAKTİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, odanın, ticari düzenlemelerin hazırlık aşamasına katkı verdiğini belirterek, “İstanbul Ticaret Odası aynı zamanda kurucu vasfıyla da tebarüz etmiş bir müessesedir. Bizim de hayata atıldığımız dönemlerde yaptığımız işler vesilesiyle bir parçası olmaktan gurur duyduğumuz odamızla siyaset ve hükûmet görevlerimiz dönemlerinde de hep birlikte yol yürüdük. Üyelerinin hak ve menfaatlerini korumanın yanında eğitim ve kültür başta olmak üzere pek çok alandaki hayırlı hizmetlerini yakından bildiğimiz odamız, bugünde aynı anlayışla yoluna devam ediyor” ifadesini kullandı.
Dünyanın tamamı gibi ülkeyi de etkileyen Koronavirüs salgını döneminde iş dünyasının bu krizden en az seviyede etkilenmesi için İstanbul Ticaret Odası ile etkin çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Oda Başkanımız Şekib Avdagiç’in bu süreçte gösterdiği gayretin ve yaptığı fedakârlıkların bizzat şahidiyim. Bunun yanında Şekib Bey’in İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nden Teknopark İstanbul’a kadar ülkemize kazandırdığı pek çok eseri de yakından takip ettik. İnşallah önümüzdeki dönemde de Şekib Bey ile bu çalışmaları hep daha ileriye taşıyarak devam ettireceğimize inanıyorum. Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası gayretlerimizde en büyük desteği yine İstanbul’dan ve elbette İstanbul Ticaret Odamızdan bekliyoruz. Artık, ülkemize son 20 yılda kazandırdığımız eser ve hizmet altyapısının, demokrasi ve kalkınma hamlelerinin meyvelerini toplama vaktidir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem kendilerinin kazanacağını hem dostlarına ve kardeşlerine kazandıracaklarını hem de daha adil bir dünya için siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik, kültürel ve her alanda medeniyetlerine yakışır duruşlarını göstereceklerini belirterek, “Velhasıl, kardeşlerim yapacak çok işimiz var. Tüm bunları da hep olduğu gibi sizlerle birlikte hayata geçirecek, sizlerle birlikte başaracağız. Emeğimiz, gayretimiz, desteğimiz, vefanız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.
Türkiye’nin son 20 yılında tarihin en önemli demokrasi ve kalkınma atılımlarını gerçekleştirirken aynı zamanda pek çok saldırıyla tuzakla oyunla da mücadele ettiklerini dile Cumhurbaşkanı getiren Erdoğan, şunları söyledi: “Ekonomimiz de bu saldırılardan nasibini almıştır. Önceleri uluslararası finans mekanizmaları üzerinden sinsice yürütülen saldırılar 2018 Ağustosundan itibaren açık bir meydan okumaya dönüşmüştür. Türk ekonomisini bu çalkantılı süreçten geleneksel yöntemlerle kurtarmanın mümkün olmadığını gördük. Bu tablo karşısında aslında çok önceden başlatmamız gereken alternatif bir ekonomi politikasını süratle hayata geçirdik. Zaman içinde küresel gelişmelere ve ülkemizin ihtiyaçlarına göre geliştirerek sürdürdüğümüz Türkiye Ekonomi Modeli’nin hedefi, ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütmek olmuştur.”
“TÜRKİYE ARTIK ESKİ TÜRKİYE DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce salgının ardından Rusya-Ukrayna savaşının dünyadaki tüm dengeler gibi ekonomik işleyişi kökünden sarstığına işaret ederek, “Ülkemizi uyguladığı ekonomik model sebebiyle en ağır şekilde eleştirenler bile geldiğimiz noktada bizimle aynı çizgiye yönelmişlerdir. İşte bunu son Semerkant Zirvesi’nde ardından Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda orada yaptığımız Türk Evi’ndeki tüm liderlerle, onların ifadeleriyle tespit ettik. Türkiye artık eski Türkiye değil” diye konuştu.
“Çalıştık, oldu. 20 yıldır çalışıyoruz ve oluyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Daha nice nice altyapı, üstyapı ve uluslararası anlamda inşallah yatırımlarımız olacak. Yıllardır ülkemize ve daha pek çok gelişmiş ülkeye dayatılan faiz, enflasyon, kur dengesi teorilerinin aslında hiçbir soruna çözüm sağlamadığını bizzat bu işin sahipleri de ikrar ediyor. Dikkat ederseniz enflasyonu faiz oranlarını arttırarak kontrol altında tutma yaklaşımı artık hiç kimse tarafından dile getirilmiyor, getirilse de ciddiye alınmıyor. Artık büyük liderler bile yükseltmek değil, faizi düşürmenin faydası olduğunu ikrar etmeye başladılar. Öncelikle Rusya. Sayın Putin bizzat geçmişte yüksek faizi savunurken şimdi o da faizi düşürmeye başladı ve 8,6’ya kadar indirdi.”
Gelişmiş ülkeler dâhil hiçbir devletin eski modelin vaaz ettiği şekilde davranarak ekonomisini durgunluğa sokmayı ve böylece ortaya çıkacak sosyal sorunlarla boğuşmayı göze almadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimi ülkelerin enflasyon oranlarıyla mukayese edilemeyecek derecede küçük faiz artırımlarıyla vakit kazanmaya çalışırken kimilerinin de kendileri gibi faiz düşürerek yoluna devam ettiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Ben şimdi buradan haber veriyorum. Diyorum ki, karşımda yatırımcılar var, sizlere sesleniyorum. Gelin, biz başta kamu bankaları olmak üzere, düşük faizle sizleri yatırıma davet ediyorum. Çünkü düşük faizle aldığınız krediyle yapacağınız yatırımlar ne yapacaktır? İstihdam sağlayacaktır. Ne yapacaktır? Üretim sağlayacaktır. Ne yapacaktır? İhracatı arttıracaktır ve cari fazlayı da lehimize döndürecektir. Biz buna var mıyız? Bu konuda kararlı mıyız? Kararlıysak, biz de sizin yanınızdayız. Hep söylediğimiz gibi 2018 yılında biz ekonomi politikasında istihdam ve üretim odaklı temel bir tercihte bulunduk. Hamdolsun bugüne kadar yaşanan her gelişme bu tercihin doğruluğunu teyit etmiş, uyguladığımız ekonomi politikasını kararlılıkla sürdürmemiz gerektiğini göstermiştir. Bu yılın ilk yarısında yüzde 7,5 düzeyinde gerçekleşen büyüme oranımız 31 milyona dayanan istihdam rakamlarımız, 300 milyar dolara doğru giden ihracatımız, 40 milyar dolara dayanan turizm gelirlerimiz hedeflerimize doğru ilerlediğimizin işaretidir.”
“ENERJİ FİYATLARINDAKİ AŞIRI YÜKSELİŞTEN VATANDAŞLARIMIZI KORUMAK İÇİN ÇOK BÜYÜK FEDAKÂRLIKLAR YAPIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, elbette her ülke gibi kendilerinin de küresel ekonomik krizin bedellerini ödediklerini ancak Türkiye’nin diğerlerinden ve bilhassa gelişmiş ülkelerden farklı olarak, ekonomik işleyişteki döviz ağırlığı sebebiyle çok daha ciddi sınamalarla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Ekonomilerine yönelik saldırıların çıkış noktasının çoğunlukla döviz kuru olmasının sebebinin de bu olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Aldığımız tedbirler, kurduğumuz mekanizmalar, sağladığımız kaynaklar ve iş dünyasının üretim, ihracat odaklı gayretleriyle bu sıkıntıyı önemli ölçüde kontrol altına aldık. Buna rağmen enerji ve emtia fiyatlarındaki aşırı yükselişler gibi istesek de etkisinden kaçınamayacağımız olumsuz gelişmeleri göğüslemek mecburiyetinde kalıyoruz. Enerji fiyatlarındaki aşırı yükselişten vatandaşlarımızı ve üretim tarafını korumak için gerçekten çok büyük fedakârlıklar yapıyoruz. Öyle ki 2021 ve 2022 enerji sübvansiyonlarımız yarım trilyon liraya yaklaşmıştır. Gerçekten çok büyük bir meblağa tekabül eden bu yükü hem milletimizin refahını korumak hem üreticilerimizi desteklemek için kamu olarak biz üstleniyoruz. Yaptığımız fedakârlıkların bedelini alacağımızdan şüphe duymuyoruz. Ülkemize ve ekonomiye hiçbir zaman sadece rakamların zaviyesinden bakmadık. Bizim için asıl olan insandır, insanımızın huzuru, güvenliği, refahı, geleceğidir. İnşallah Karadeniz’den doğal gazı halkımıza ulaştırdığımız zaman devran çok daha farklı dönmeye başlayacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomi Programı’nın araçlarını da buna göre belirlediklerini, işlettiklerini, hasılaya dönüştürdüklerini aktararak, “Doğru yaptığımıza da yürekten inanıyoruz. Bu süreçte hiç arzu etmediğimiz seviyelere çıkan enflasyon meselesini de inşallah önümüzdeki şubat ayından itibaren önce makul düzeylere indireceğiz, sonraki yıllarda da enflasyonu olması gerektiği gibi tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte faizi 4,6’ya indirdiklerini, enflasyonun ise 6,2’ye geldiğini söyledi.
Bunu kendilerinin başardığını dile Cumhurbaşkanı getiren Erdoğan, “Birileri değil. Bu neticenin üzerinden kendine paye çıkarmaya çalışanlar yok değil, var. Sen kimsin? İmzayı atan kim? Sen kimsin? Altı sıfırı Türk lirasından çıkaran bu Başbakan. Sen kimsin ya? Senin irapta mahallin bile yok. Burada Başbakan olur vermedikten sonra sen ne yapabilirsin ya? Çıkıp televizyon ekranlarında ‘Ben yaptım. Ben ekonomi bakanıydım. Ben devlet işinde böyle bir süreci işletiyordum. Peki, bu işin başı kim? Başbakan bu işe olur vermeden sen ne yapabilirsin? Buna inananlar veya buna aldananlar yok değil, var ama bütün bunların hepsi yoluna giriyor. Çünkü benim milletim aklıselim sahibidir” diye konuştu.
İşçisinden memuruna, emeklisinden sosyal destekle hayatını sürdürenine kadar hiçbir vatandaşı hayat pahalılığının altında ezdirmediklerini, ezdirmeyeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, küçük esnaflara destek verme konusunda adımlar atacaklarını ve onları da güçlendirmeye gayret edeceklerini kaydetti.
Hem vatandaşları ev sahibi yapmak hem fahiş düzeylere çıkan emlak ve kira fiyatlarını düşürmek için toplamda 500 bin konutun, 250 bin arsanın ve 50 bin iş yerinin inşasını kapsayan yeni bir kampanyayı başlattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin akabinde bu işin ikinci etabını başlatacaklarını belirtti.
Bu kampanyanın ilk etabını oluşturan 250 bin konutun temelini yakında atacaklarını, iki yıl içinde tamamlayıp hak sahiplerine teslim edeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk Evim İlk İş Yerim” adını verdikleri bu kampanyanın, sağlayacağı ekonomik hareketlilik yanında fiyatları dengeye getirerek enflasyonla mücadeleye de katkıda bulunacağına inandığını kaydetti.
“2023’ÜN, TARİHİMİZE DÖNÜM NOKTASI OLARAK GEÇECEĞİNE İNANIYORUM”
Türkiye’nin gündeminden pek çok olumsuz başlığı nasıl çıkardılarsa, enflasyonu da mazide bir hatıra hâline dönüştüreceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tabii bunun öncelikli şartı ülkedeki istikrar ve güven ikliminin korunmasıdır. Bu bakımdan 2023 kritik bir yıldır. İnşallah 2023’ü hem büyük projelerimizi hayata geçirerek hem küresel gelişmelerin ülkemizin önüne getirdiği fırsatları değerlendirerek hem de seçimleri başarıyla Cumhur İttifakı olarak tamamlayarak, kazasız belasız atlatacağız. Cumhuriyetimizin 100. yılını da geride bırakacağımız 2023’ün tarihimize, ülkemizin dünya siyaseti ve ekonomisinin en üst liginin ön sıralarına doğru ilerleyişimizin dönüm noktası olarak geçeceğine inanıyorum.”
İTO’ya gelmişken iş insanlarıyla bazı müjdeleri paylaşmak istediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi: “İlk müjdemiz, hemen her üyemizi ilgilendiren çalışanlara ödenen yemek ücretlerinin vergi istisna rakamının ve yönteminin değiştirilmesiyle ilgilidir. Temmuz ayından itibaren çalışanlara ödenen yemek bedeli vergi istisnasını 34 liradan, 51 liraya çıkardık. Yılsonunda yeniden değerleme oranına göre bu rakamı tekrar belirleyeceğiz. İlave bir yenilik olarak yemek ödemelerinde restoran, lokanta ve yemek kartı kullanma zorunluluğunu kaldırıyoruz. Artık çalışanlara nakden ödenen yemek bedeli tutarları da vergi istisnası kapsamına girecektir. Böylece çalışanlara daha fazla alternatif sağlıyor, işverenlerin üzerinden de işlem maliyetini kaldırmış oluyoruz. Bir diğer müjdemiz, çalışanlara yapılacak elektrik ve doğal gaz ödemelerinden vergi ve prim yükünün kaldırılmasıyla ilgilidir. İşverenlerin 2023 Nisan ayı sonuna kadar çalışanlarına yapacakları elektrik, doğal gaz ve ısınma gideri desteklerinin 1000 liraya kadar olan kısmını hem gelir vergisinden hem de sigorta prim kesintisinden muaf tutuyoruz.”
Yurt dışındaki inşaat projelerinde çalıştırılan işçilerle ilgili de bir müjdeleri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşaat, bakım, onarım, montaj gibi işleri ve teknik hizmetlerde Türk vatandaşlarını çalıştıran işletmelerimiz bu kişiler için gelir vergisi ödemeyecekler. Bu uygulamayla amacımız, yurt dışında inşaat projesi yürüten firmalarımızın kendi vatandaşlarımızı istihdam etmelerini desteklemektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İTO’nun 140. kuruluş yıl dönümünde ödül verilecek isim ve firmaları tebrik ederek, İTO Başkanı Şekib Avdagiç’e bugüne kadarki hizmetleri için teşekkür ederek, bundan sonraki çalışmalarında başarılar diledi.
Ülke için üreten, katma değer sağlayan, istihdam oluşturan iş insanlarının her birine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar İTO nasıl bir olduysa, nasıl beraber olduysa, nasıl kardeş olduysa, bundan sonra da aynı birliğini, beraberliğini, kardeşliğini yürütmesinin İstanbul’a ve İTO’ya çok şeyler kazandıracağına inandığını sözlerine ekledi.
Törende Avdagiç, 140. yıla özel hazırlanan şükran belgesini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Steinmeier ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “NATO müttefikimiz Almanya ile güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime, her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ve heyetini Ankara’da misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin, Steinmeier’in Cumhurbaşkanı olarak Türkiye’ye yaptığı ilk ziyaret olması ve Türkiye-Almanya Dostluk Anlaşması’nın 100’üncü yılına tekabül etmesi bakımından değerli olduğunu söyledi.
Beşeri bağlarla bugüne kadar hep güçlenen Türk-Alman dostluğunun, kuvvetlenerek gelişmeye devam edeceğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıymetli dostum Steinmeier’in ilişkilerimizi ilerletme konusunda bizimle hemfikir olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle Almanya’ya ve Alman halkına 6 Şubat depremlerinde milletimizle sergiledikleri dayanışma için tekrar teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“ALMANYA İLE İKİLİ İLİŞKİLERİMİZİN EN MÜSTESNA ORTAK PAYDASI VE TAŞIYICI SÜTUNU GÜÇLÜ, BEŞERİ BAĞLARIMIZDIR”
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in Gaziantep’e giderek, Almanya’nın katkısıyla inşa edilen ilkokulu ve Nurdağı konteyner kentini ziyaretinin kendilerini duygulandırdığı ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu ilişkileri ikili olarak ele alma fırsatını bulduk. NATO müttefikimiz Almanya ile güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime, her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Karşılıklı yatırımların arttırılmasına bu bakımdan özel önem veriyorum. Savunma sanayii alanındaki iş birliğimizi de ikili ilişkilerimize ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusundayız. Savunma sanayinde karşılaştığımız kısıtlamayı artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyorum.
Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz. Turizm alanındaki iş birliğimiz de her geçen gün gelişmektedir. 2023’te Almanya’dan 6 milyonu aşkın turisti ülkemizde ağırladık. Bu rakamı daha da yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum. Almanya ile ikili ilişkilerimizin en müstesna ortak paydası ve taşıyıcı sütunu güçlü, beşeri bağlarımızdır. Bundan 63 yıl önce Sirkeci Garı’ndan uğurladığımız insanlarımızın sayısı 3,5 milyona ulaştı. 63 yıllık süre zarfında Türk toplumu, gurbetçilikten çıkarak Almanya’nın sosyal, ekonomik, kültürel ve akademik hayatında kritik rolleri üstlenmeye başladı.”
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in heyetinde yer alan temsilcilerin de bunun örneği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımızın kültürden sanata, siyasetten bilim ve ticarete kadar her alanda önemli başarılarına şahit oluyoruz. Alışılagelmiş kalıpları yıkan, ön yargıları kıran, önlerine çıkan engelleri tek tek aşarak Türkiye-Almanya arasında beşeri bir köprü vazifesi gören tüm vatandaşlarımızla gurur duyuyoruz” dedi.
Görüşmelerde Almanya’daki Türk toplumunu ilgilendiren konuları ele aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk toplumunun eşit katılım temelli entegrasyonuna önem verdiklerini ve teşvik ettiklerini dile getirdi.
Çifte vatandaşlığı mümkün kılan yeni Alman vatandaşlık esasını, bu bağlamda atılmış kıymetli bir adım olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak Avrupa’yla birlikte Almanya’da yükselen yabancı karşıtı, İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere ilişkin endişelerimiz giderek artıyor. Solingen Faciası’ndan 31 yıl sonra benzer bir saldırıda maalesef ikisi çocuk, dört kardeşimizi kurban verdik. 25 Mart’ta yaşanan menfur hadisenin tamamen aydınlatılması ve sorumlularının cezalandırılması noktasında beklentilerimizi paylaştım” değerlendirmesinde bulundu.
“TERÖRLE MÜCADELE HUSUSUNDA ALMAN MAKAMLARINDAN DAHA FAZLA DAYANIŞMA BEKLEDİĞİMİZİ İFADE ETTİK”
Terör örgütleri PKK/PYD ve FETÖ başta olmak üzere Türklerin huzurunu kaçıran ve temsilciliklere saldıran terör örgütleriyle mücadeleye de değindiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müttefiklik hukukumuza zarar veren bu örgütlerle mücadelede daha etkin iş birliğine ihtiyacımız bulunuyor. Terörle mücadele hususunda Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettik” dedi.
Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin de gündemlerinde yer aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gümrük Birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımları ele aldık. Sayın Cumhurbaşkanı’yla bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde de bulunduk. Bu vesileyle Gazze’de 200 gündür yaşanan benzeri görülmemiş zulmün son bulması çağrımızı tekrarladım. Netanyahu, sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dâhil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail yönetiminin, Gazze’de işledikleri insanlık suçlarını ve katliamlarını gündemden düşürme çabalarına prim verilmemesi gerekiyor.
İsrail’in saldırıları devam ettiği müddetçe hem bölgesel hem de küresel barışa yönelik tehditlerin arttığının herkes bilincindedir. İran ile İsrail arasında geçtiğimiz hafta tırmanan gerilim, bunun en son ve en çarpıcı örneğidir. Masumların ölüm, açlık ve sefalete mahkûm edilmesinin ızdırabının, nesiller geçse de unutulmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye olarak bu konuda ilk günden itibaren kararlı, vicdanlı ve cesur bir duruş sergiledik. İnşallah bundan sonra da ateşkesin sağlanması, kesintisiz ve yeterli insani yardımın Filistin halkına ulaştırılmasına yönelik çabalarımızı arttırarak sürdüreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın Haziran ayında Almanya’da düzenleneceğini hatırlatarak, “Millî Takımımız da bu turnuvada mücadele edecek. Turnuvada yer alacak tüm milli takımlara ve organizasyonda yer alacak ekiplere şimdiden başarılar ve kolaylıklar diliyorum” dedi.
“İSRAİL İLE YOĞUN TİCARİ İLİŞKİLERİ ARTIK AYAKTA TUTMUYORUZ”
Bir basın mensubunun, “İsrail’e karşı sık sık sesinizi yükseltiyorsunuz, Netanyahu’yu Nazi yöntemleri uygulamakla suçluyorsunuz fakat aynı zamanda yoğun ticari ilişkileri ayakta tutuyorsunuz. Bunu nasıl açıklarsınız?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz. O iş bitti. Bunu da kısa zaman önce Dışişleri Bakanım açıkladı. Fakat şunu bilmenizi istiyorum; şu anda İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılardaki ölüm sayısı ne yazık ki 45 bini buldu. Bu rakamı bir kenara koymamız söz konusu olamaz. Yaralılar 75 bini buldu ve bu yaralılar içerisinde durumu ağır olanların bir kısmını biz ülkemize aldık. Burada tedavileri devam ediyor. Çocuk, kadın, yaşlı… Burada maalesef ağır manzara var. Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Gazze, Filistin tamamıyla yerle yeksan olmuş, her taraf yıkılmış. Böyle bir durumda. Kaldı ki İsrail’le Gazze’nin silah, mühimmat, araç, gereç bunlar zaten mukayese edilmez. Bunları görerek değerlendirmeyi yapmak lazım. Bütün bunların yanında tüm Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail’in yanında yer alıyor. İsrail’in acımasız saldırıları karşısında Gazze’nin böyle bir imkânı var mı? Yok. İmkânsızlıklar içerisinde bütün bunlara rağmen biz şu anda rehinelerin takası noktasında bir gayret ve mücadelenin içerisindeyiz. Temenni ederiz ki bu takasta başarılı oluruz.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin millî marşları çalındı. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören kıtasını selamlamasından sonra iki lider heyetlerini birbirlerine takdim etti.
Türkiye ve Almanya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışının 104. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un ev sahipliğinde verilen resepsiyona katıldı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş eşliğinde resepsiyonun yapıldığı tören salonuna giren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı davetlilerle sohbet etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada basın mensuplarının, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşme talebiyle ilgili sorusuna, “Benimle bir görüşme talepleri oldu. İnşallah en kısa zamanda bir araya gelişi de gerçekleştiririz” karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TBMM Başkanı Kurtulmuş’la Tören Salonu’nun yanında bulunan Mermerli Salon’a geçti.
Salona CHP Genel Başkanı Özel ile diğer siyasi partilerin temsilcileri de davet edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan burada, CHP Genel Başkanı Özel, TBMM Başkanvekili Celal Adan, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve diğer siyasi parti temsilcileriyle çay içip sohbet etti.
Yaklaşık 10 dakika süren sohbet sonrası TBMM Başkanı Kurtulmuş ile salondan çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın mensuplarının sorusu üzerine, “CHP Genel Başkanı Özel ile önümüzdeki hafta bir araya geleceğiz” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın ardından Meclis’ten ayrıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.