Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Hatay’da ve diğer deprem şehirlerimizde, yeni yerleşim yerlerinin inşası ve yerinde dönüşümle tüm hak sahiplerinin evlerine veya iş yerlerine kavuşmasını sağlayacağız. Bu hususta vatandaşlarımız müsterih olsun, devletlerine ve bize güvensin. Kimsenin hakkı yerde kalmayacak, kimse mağdur olmayacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Yaklaşık 1 yıl önce, 6 Şubat’ın erken saatlerinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerde kaybedilen canların acısının, ilk günkü tazeliğinde yürekleri yakmayı sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, asrın felaketinde yaralanan 107 binin üzerindeki vatandaşa geçmiş olsun dileklerini tekrarladı.
Depremin 11 il, 124 ilçe, 7 bine yakın köy ve mahallede ağır yıkıma yol açtığını, 14 milyon vatandaşın afetten doğrudan etkilendiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öyle ki depremde yıkılan 39 bine yakın binanın 26 bininde arama kurtarma faaliyeti yürütülmesi gerekmiş, ayrıca 200 binden fazla ağır hasarlı bina ile karşılaşılmıştır. Deprem bölgesine 1 milyon çadır gönderilmiş, 215 binin üzerinde konteyner kurulmuş, 349 bin haneye kira yardımı yapılmış, taşınma ve destek ödemelerinde bulunulmuştur. Büyük felaketler ve büyük acılar aynı zamanda milletlerin birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin, gücünün sınandığı dönüm noktalarıdır. Hamdolsun milletimiz bu acı ve bir o kadar da tarihî sınamayı başarıyla vermiştir. Asrın felaketini asrın dayanışmasına dönüştürerek o zor günlerin geride kalmasını temin ettik. Devletimiz tüm imkânlarıyla anında harekete geçerken Türkiye tek yürek, tek bilek olmuş, milletimiz, depremzede kardeşlerinin yanına koşmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesindeki çalışmalarda 650 bin personelin görev aldığına dikkati çekerek 11 bin 500’ünü yabancı ekip görevlilerinin oluşturduğu 35 bin 250 arama kurtarma personeli, 142 bin güvenlik görevlisi, sağlıkçılar, madenciler, ormancılar ve gönüllülerin bulunduğu bu ekiplere teşekkürler etti.
“BU AFET BİR YÖNÜYLE DE DÜNYANIN EN BÜYÜK ARAMA-KURTARMA VE İYİLEŞTİRME OPERASYONUDUR”
Çalışmalara 20 bin iş makinası ve araç, 141 helikopter, 182 uçak ve 23 geminin katıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Deprem bölgesi geneline 150 bin tır yardım malzemesi gönderilirken 20 milyon gıda kolisi dağıtıldı. Günde 4 milyon kişiye yemek hizmeti sunuldu. Esasen bu afet bir yönüyle de dünyanın en büyük arama-kurtarma ve iyileştirme operasyonudur. Yine afet sonrası hem enkaz kaldırma hem yeniden inşa çalışmalarının en hızlı yürütüldüğü bir örneği beraberce yaşadık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Depremin ardından şehirlerine, ailelerine, işlerine, arazilerine sahip çıkarak şartların zorluğuna rağmen yerlerinden yurtlarından ayrılmayan vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Yine kısa süreliğine ayrılsa da geri dönüp dört elle memleketine sarılan kardeşlerimiz de teşekkürü hak ediyor. Bu afet bize verdiği pek çok dersin yanı sıra ülkemizde devlet-millet dayanışmasının aksi yöndeki tüm gayretlere rağmen en üst düzeyde olduğunu da göstermiştir. Sayısız insanımız ya kendi iradesiyle bizzat gelerek ya çeşitli yollarla destek sağlayarak en önemlisi de duası ve gözyaşıyla depremzede vatandaşlarımızın acısını paylaşmıştır.”
Böylesine vefalı ve fedakâr bir milletin evladı olmakla iftihar ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mutlulukların paylaşarak çoğalması gibi acıların da paylaşarak katlanılır hâle geldiğini yaşayarak gördük, öğrendik. Rabb’im, ülkemize ve milletimize bir daha böyle afetler yaşatmasın, böyle imtihanlara maruz bırakmasın” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’ın can kaybı ve yıkılan bina sayısı bakımından depremden en büyük zararı gören şehir olduğunu belirterek “Depremden sonraki ikinci gün Hatay’a geldiğimizde karşılaştığımız tabloyu asla unutmadık, unutmayacağız. İnsanlık tarihinin en kadim yerleşim yerleri arasında bulunan Hatay’ın yaşadığı yıkım gerçekten çok büyüktür. Bu büyük felaketin ardından Hatay’ın hâlini görüp gözleri yaşarmayan, yüreği daralmayanın kalbi kurumuştur” ifadelerini kullandı.
Önceliği arama-kurtarma faaliyetlerine, kış şartlarının daha da elzem hâle getirdiği acil ihtiyaçların karşılanmasına verdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da kurulan ve dağıtılan çadır sayısı 286 bin, konteyner sayısı 57 bini bulurken 38 bin kişinin de yurtlarda ve kamu tesislerinde misafir edildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kırsal bölgelerde 14 bin 664 konteyner kurarak 57 binin üzerinde vatandaşa geçici yuva sağladıklarını belirtti.
“7 BİN 275 HAK SAHİBİNİN KONUTUNUN ANAHTARINI TESLİM EDİYORUZ”
Takip eden aylarda Hatay’ı tekrar tekrar ziyaret ederken “Kaybettiğimiz canları elbette geri getiremeyiz ama onun dışındaki tüm kayıpları telafi etmek boynumuzun borcudur” sözünü verdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Toprağa verdiğimiz insanlarımızı Fatihalarla, dualarla, hüzünle yâd ederken sizlere verdiğimiz sözleri birer birer yerine getirmek için de canla başla çalıştık, çabaladık. Bir yandan enkazları kaldırırken diğer yandan süratle yeniden inşa ve ihya faaliyetlerine başladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar şehirde yıkılan 14 bine yakın binanın, acil yıkılacak ve yıkık 23 bine yakın binanın, ayrıca ağır hasarlı 56 binin üzerindeki binanın yüzde 97’sinin enkazını kaldırdık. Yapılan tespitler ışığında Hatay’da 135 bin 589’u konut, 15 bin 599’u iş yeri ve 777’si ahır olmak üzere toplamda 150 bine yakın hak sahibi belirledik. Yapılan detaylı çalışmaların ardından deprem bölgesi genelindeki kesinleşmiş hak sahibi sayımız ise 390 bin olarak netleşmiştir. Bugünkü kura törenimizle 6 bin 572’si il ve ilçe merkezlerimizde, 703’ü de kırsalda olmak üzere 7 bin 275 hak sahibinin konutunun anahtarını teslim ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hak sahiplerine yeni yuvalarının hayırlı, uğurlu, bereketli olmasını, evlerinde sağlıkla, huzurla, mutlulukla oturmalarını diledi.
Salondakilere, depremin ardından Hatay’da yapılan çalışmalara ilişkin görüntülerin yer aldığı bir video izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüldüğü gibi yalan üzerine bina edilen icraat değil, hakikat üzerine bina edilen inşa hareketi. Kardeşlerim bu daha başlangıç” ifadesini kullandı.
“YIL SONUNA KADAR 200 BİN EVİ TESLİM ETMİŞ OLACAĞIZ”
Depremden zarar gören şehirleri yeniden ayağa kaldırmak için çalışmaların kesintisiz süreceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bölge genelinde hâlen yapımı süren 40 bin konutu da inşaatı tamamlandıkça peyderpey hak sahiplerine teslim edeceğiz. İnşallah iki ay içinde deprem bölgesi genelinde 75 bin konutun teslimini bitireceğiz. Amacımız takip eden dönemde de her ay 15, 20 bin konut ve köy evini hak sahipleriyle buluşturmaktır. Böylece temel atmasının üzerinden bir yıl geçmeden inşaatları bitirme sözümüzü önemli ölçüde yerine getirerek, yıl sonuna kadar 200 bin evi teslim etmiş olacağız.”
Hatay ve diğer deprem şehirlerinde, yeni yerleşim yerlerinin inşası ve yerinde dönüşümle tüm hak sahiplerinin evlerine veya iş yerlerine kavuşmasını sağlayacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Defne Hastanesi ile ilgili ne dediler? ‘Yok böyle bir şey’ dediler. Ne oldu? Biz Defne’yi yaptık mı? Yaptık. Açılışını da bizzat bu kardeşiniz, bakanıyla tüm ekibiyle gerçekleştirdi mi? Gerçekleştirdi” diye konuştu.
“KİMSENİN HAKKI YERDE KALMAYACAK, KİMSE MAĞDUR OLMAYACAK”
Yalan üzerine hiçbir zaman hakikati bina etmediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hususta vatandaşlarımız müsterih olsun, devletlerine ve bize güvensin. Kimsenin hakkı yerde kalmayacak, kimse mağdur olmayacak. Karşılıklı anlayışla sabırla gayretle dayanışmayla üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele yoktur” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesindeki şehirlerde sadece konut ve iş yeri yapmakla kalmadıklarını, bu şehirlerin meydanlarını ve ana caddelerini tarihî ve kültürel dokularına uygun şekilde yeniden düzenlediklerini söyledi.
Şehirlerin altyapısını ayağa kaldırmak için İller Bankası aracılığıyla mahalli idarelere 56 milyar liralık hibe desteği verdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu yaz ayları deprem bölgesi şehirlerimizde tam bir altyapı seferberliğiyle geçecektir” dedi.
Depremin yol açtığı yıkımı, şehirlerin derlenip toparlanması ve vizyon sahibi kentlere dönüşmesinin vesilesi kılmanın peşinde olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çünkü bin yıllık vatanımız olan bu toprakları bizden sonra da asırlar boyunca hayatlarını sürdürmek üzere evlatlarımıza miras bırakacağız. Şehirlerimizi ne kadar tarihî ve kültürel zenginlikleri korunarak, kimlikli yerleşim yerleri olarak geleceğe taşıyabilirsek, kendimizi o derece vazifesini hakkıyla yapmış sayacağız.”
“ÜLKEMİZİ HER BAKIMDAN DÜNYANIN EN GÜÇLÜ 10 ÜLKESİ ARASINA DÂHİL ETME AŞAMASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kardeşlerim, yaşadığımız her felaket, maruz kaldığımız her saldırı, başımıza gelen her musibet bize millî birliğimizin ve devletimizin gücünün önemini hatırlatıyor. Cumhuriyet’imizin ilk asrının en büyük kazanımı Hatay’ın vatan topraklarına katılmasıydı. Türkiye Yüzyılı’nda Hatay’ın da içinde bulunduğu vatanın her karışını üzerinde güvenle huzurla müreffeh şekilde yaşayacağımız bir ülke hâline getirmenin mücadelesini veriyoruz. Sıkıntılarımız, eksiklerimiz yok mu? Elbette var. Ama hamdolsun ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diye ifade ettiğimiz büyük ve güçlü Türkiye’ye ulaşma azmimiz hepsinin üzerindedir. Ülkemizin potansiyeli de imkânı da gücü de bu hedefe ulaşmamıza yeter. Tek ihtiyacımız saflarımızı sıklaştırarak, birlik ve beraberlik içinde çok çalışmaktır.”
Türkiye’nin bilhassa son 21 yıldaki atılımlarıyla siyasi, ekonomik, askerî olarak bölgesel ve küresel bir güç hâline gelme yolunda önemli mesafe katettiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi bunu tekamül ettirerek, ülkemizi her bakımdan dünyanın en güçlü 10 ülkesi arasına dâhil etme aşamasındayız. Hedeflerimize doğru azimle yürürken deprem afeti, terör saldırıları, ekonomik tuzaklar başta olmak üzere önümüzdeki muhtemel tehditleri de birer birer bertaraf etme kararlılığındayız” açıklamasında bulundu.
“HEDEFLERİMİZE BİRLİKTE ULAŞACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda, bugün toprağa verilen Alev Alatlı’nın millete emanet ettiği vasiyetini paylaşarak, şunları söyledi: “Güneş her gün daha mütekâmil bir dünyaya doğmaz. Tarih ezelden ebede dümdüz uzanan doğrusal bir hat değil, devirli bir oluşumdur. Gün olur, en gerideki en öndekinden ileride olur. Siz istihkâmlarınızı güçlendirin, zor zamanları fırsata çevirin. Aziz ülkemizi ille de bir şeye benzetecekseniz, her budağından sürgün atan salkım saçak bir böğürtlen çalısına benzeteceksiniz. Bir sürgünü çiçeğe dururken, diğerinin kurumakta, ötekinin meyve vermekte olduğunu görün. Tek bir sürgüne takılıp kalmayın, bütüne bakmayı adet edinin. Unutmayın ki düz akılla anlaşılmaz, pergele, cetvele gelmez, kendisine has bir kimliği vardır Türkiye’nin. Mademki son temsilcileriyiz gezegenin iyiliği için yaşatılması elzem bir medeniyetin…”
Alatlı’ya rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Evet, binlerce yıllık medeniyet davamız Allah’ın izniyle kıyamete kadar sürecektir. Hatay’ımız başta olmak üzere ülkemizde topyekûn bu kutlu yolda teriyle emeğiyle gerektiğinde canıyla mücadelesine devam edecektir. Ne deprem ne terör ne sınırlarımızı ve sabrımızı zorlayan alçaklar ne de emperyalistlerin kirli emelleri bizi bu yoldan alıkoyamayacaktır. Unutmayın, ‘la galibe illallah’ diye çıktığımız bu yolu birlikte yürüyecek, hedeflerimize birlikte ulaşacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması öncesinde butona basarak hak sahipleri için kura çekimini başlattı.
Konuşmanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurayla belirlenen hak sahiplerine anahtarlarını teslim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Şunu herkes bilsin ki biz sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. İnsani yardımlarımızla yanlarında olacağız, diplomatik temaslarımızla yanlarında olacağız, barışçı ve adaleti savunan ilkeli politikalarımızla yanlarında olacağız. Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Programa katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin vasıtasıyla yurt dışındaki kardeşlerimize, gönül ve kültür coğrafyamızdaki dostlarımıza, refiklerimize ilim ve muhabbet ellerine selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Nihayete ermesinin verdiği hüzünle buruk bir kalple uğurlamaya hazırlandığımız Ramazan-ı Şerif’inizi tebrik ediyor, Ramazan Bayramı’nızın şimdiden mübarek olmasını diliyorum” diyerek, bu gecenin aynı zamanda Kadir Gecesi olduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam âleminin müstesna ve muazzez bir geceyi idrak ettiğini belirterek, “Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu, tan yerinin ağarıncaya kadar esenlikle dolduğu bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi’nin milletimiz, âlemi İslam ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu mübarek gecenin başta Gazze ve Filistin olmak üzere Suriye’de, Lübnan’da, Yemen’de, Somali’de ve daha pek çok yerde zulme, zalime ve soykırıma karşı kahramanca direnen tüm mazlumların kurtuluşuna, bunun yanında daha fazla kardeşliğe, daha fazla dayanışmaya, Müslümanlar arasında daha fazla vahdete vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Ocak’ta varılan ateşkes mutabakatını bozan siyonist hükûmetin son günlerde Gazze’ye yönelik hava saldırılarını artırdığını, savaşta bile dokunulmaması gereken hastanelerin, sağlık tesislerinin, sağlık çalışanlarının İsrail tarafından bilerek hedef alındığını belirtti.
“FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Neredeyse yüzde 80’i yıkık hâlde olan Gazze’nin ayakta kalan son binalarının da ağır bombardıman altında yok edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Batılı güçlerin sessizliği karşısında şımardıkça şımaran, her gün daha da haydutlaşan İsrail yönetimi soykırım politikasına Ramazanda da devam ediyor. İsrail’in insanlık dışı son saldırılarında maalesef çoğu çocuk ve kadın 700’ün üzerinde Filistinli kardeşimiz şehit oldu, yüzlerce masum yaralandı. Tüm şehitlere yüce Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Sizlerden Kadir Gecesi’nde edeceğiniz dualarda Gazzeli kardeşlerimizi unutmamanızı istirham ediyorum. Rabbim bu geceyi hakkıyla ihya etmeyi hepinize, hepimize nasip eylesin diyorum. Şunu herkes bilsin ki biz sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. İnsani yardımlarımızla yanlarında olacağız, diplomatik temaslarımızla yanlarında olacağız, barışçı ve adaleti savunan ilkeli politikalarımızla yanlarında olacağız. Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz. Gazze’de zulmün ve soykırımın bir an önce son bulması için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmayı kararlılıkla sürdüreceğiz.”
Soykırımın başladığı ilk günden itibaren tüm imkânlarıyla Filistin halkının sesi olmaya gayret eden TRT’nin gerek ulusal gerekse uluslararası haber mecralarındaki yayınlarının kahir ekseriyetini Gazze’ye ayırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim 2023 itibarıyla Gazze’den dünyaya bir iletişim koridoru açarak, gelişmeleri anbean aktardığını, meydana gelen tüm ihlalleri, yaşanan her acıyı kayda geçirdiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT’nin sadece haber yayınlarıyla değil, soykırımı anlatan yapımlarıyla da adalet mücadelesine katkı sunduğunu, sunmaya da devam ettiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecekte adaletin tesis edilmesine önemli katkılar yapacak yayın ve yapımlara imza atan TRT mensuplarını tebrik etti.
Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nın düzenlenmesinde emeği geçen Diyanet İşleri Başkanlığına ve TRT ailesine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat’ta başlayan yarışmada dereceye giren hafızları, gençleri ayrı ayrı tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “İlki 2017 yılında düzenlenen ve artık bir ekran klasiğine dönüşen bu güzide yarışma hem ülkemizde hem de yurt dışında büyük bir ilgi ve teveccühle takip ediliyor. Kur’an bülbülleri tilavetleriyle kalplerimizi mesut ve mesrur ederken, bizler de huşu içinde Kelamullah’ın feyiz ve bereketinden istifade ediyoruz. Âlemlere rahmet beşeriyete hidayet olarak gönderilen fahri kâinat Efendimiz bir hadis-i şerifinde şöyle emretmektedir; her zaman Kur’an okuyan kimseye şöyle denecektir, ‘Oku ve yüksel. Okuduğun nispette, cennet basamaklarından yukarı çık. Dünyada ağır ağır okuduğun gibi şimdi de ağır ağır oku. Şüphesiz senin cennette yerleşeceğin yer okuduğun ayetin son noktasıdır. Ne kadar okursan o kadar yükselirsin.’ Rabbim bu ahengi, bu yükselişi, bu mertebeyi inşallah hepimize nasip eylesin. Mevlam bir an olsun ayrılmamaya, daima sırat-ı müstakim üzere olmaya bizleri müyesser kılsın.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde Türkiye’nin içinde bulunduğu bölge başta olmak üzere, dünyanın farklı noktalarında yaşanan hadiselerin etkilerinin giderek daha fazla hissedildiğine dikkati çekti.
Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel sistem yeniden inşa edilirken, şiddet ve rekabetin dozunun da günden güne arttığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanlığın ortak değerleri, ortak birikimi günbegün tefessüh ediyor. Barışı, huzuru ve güvenliği tesis etmek üzere ihdas edilen uluslararası kurum ve kuruluşlar görevlerini yerine getiremediği gibi karşı karşıya olduğumuz insani trajedilerin daha da derinleşmesine sebebiyet veriyor. Filistin’de 1,5 yıldır devam eden işgal ve soykırımın önüne bir türlü geçilemedi. Afrika’nın farklı ülkelerindeki açlık, susuzluk, yoksulluk onlarca yıldır devam ediyor” diye konuştu.
Bugün 60’dan fazla ülkede 280 milyonu aşkın insanın akut gıda kriziyle karşı karşıya olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açlığı en ileri ve ölümcül düzeyde yaşayan dünya genelinde 36 milyonun üzerinde insan var. Sistematik baskılara, asimilasyon politikalarına maruz bırakılan, hakları çiğnenen, çok zor şartlar altında yaşayan milyonlarca kardeşimiz var. Coğrafyamızda nereye baksak istikrarsızlık, çatışma, kaos, kardeş kavgası görüyoruz. Çözülmediği için derinleşen krizler görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“BİR DUVARIN TUĞLALARI GİBİ KENETLENEMİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Burada şu hususu açık yüreklilikle ifade etmek arzusundayım. Bu olumsuz tablonun ortaya çıkmasında küresel sistemin efendileri kadar, İslam dünyasındaki ataletin ve dağınıklığın da payı var. Kendi iç meselelerimizle uğraşmaktan, maalesef dış dünyaya, dışarıdaki fırsatlara yeterince odaklanamıyoruz. Kimi zaman mezhep, kimi zaman köken, kimi zaman kabile taassubu, Müslümanların enerjilerini tüketiyor, içten içe adeta çökertiyor.
Dünyanın en genç nüfus yapısına sahip olmamıza rağmen, geleceğimiz olan evlatlarımızı kardeş kavgasına kurban veriyoruz. Emperyalistlerin bir asır önce ördüğü ve yıllardır sürekli büyüttüğü fitne ve nifak duvarlarını, üzülerek söylüyorum, bir türlü yıkamıyoruz. 14 asırdır her gün beş defa aynı kıbleye döndüğümüz hâlde inancımızın bize emrettiği şekilde ‘bir duvarın tuğlaları’ gibi kenetlenemiyoruz. İslam’ın evrensel kardeşlik mesajlarına teslim olamadığımız, bunları hayatımıza tatbik edemediğimiz, kaderimizin de kaderimizin yanında müşterek olduğunun şuuruna layıkıyla varamadığımız için ne yazık ki emperyalist güçlerin operasyonlarına açık hâle geliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelinen noktada şu gerçeği kabul etmemiz şarttır, bizi içeriden zayıflatan bu kötü gidişe artık bir ‘dur’ demek zorundayız. Türk, Kürt, Arap, Farisi, Asyalı, Afrikalı, siyah, beyaz demeden, İslam âlemi olarak hep beraber vahdeti kuşanmak, kardeşliğimize sımsıkı sarılmak mecburiyetindeyiz” değerlendirmesinde bulundu.
Yaraların sarılması, yeryüzünde huzur ve adaletin tesis edilmesi, gariplerin, mazlumların, güçsüzlerin çektiği sıkıntılara bir son verilmesi isteniyorsa, birlik ve beraberliğin güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için Peygamberimizin bize en büyük mirası olan Kur’an ve sünnetin ışığında yeni bir sayfa açmamız, aramızdaki anlaşmazlıkları bir an önce çözüme ulaştırmamız icap ediyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakın şunu da tüm samimiyetimle söylüyorum, yakın bir tarihe kadar dünyaya nizam veren, geçmişimize baksak İslam’ın nuruyla yeryüzünü aydınlatan, üç kıta, yedi iklimde adaleti, şefkat ve merhameti hâkim kılan ecdadın izinden gitsek, inanın bu bile bizim için çok önemli bir başlangıç olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Kur’an yolunu takip eden, sünnet ve sireti zırh gibi giyinen siz kıymetli gençlerimize birlikte gelecek nesillerin daha adil bir dünyayı mümkün kılacağına yürekten inanıyorum. Tıpkı sizler gibi medeniyet coğrafyamızdaki milyonlarca gencin inşallah içinde bulunduğumuz bu asırda, Türkiye Yüzyılı’nda iyilik ve adaleti yeniden ihya edeceğinden hiç şüphe duymuyorum. Üstat Necip Fazıl’ın mısralarındaki şu müjdeyi bir kez daha burada sizlere hatırlatmak istiyorum, ‘Mehmedim, sevinin başlar yüksekte. Ölsek de sevinin, eve dönsek de. Sanma bu tekerlek kalır tümsekte, yarın elbet bizim, elbet bizimdir. Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir.’ Allah’ın izniyle şer şebekeleri ne yaparsa yapsın, istikbal bizimdir. İstikbal, Kur’an ve sünnetin çizdiği rotadan sapmadan gidenlerindir. İstikbal, İslam’ın cihanşümul kardeşlik mesajlarına özellikle kulak verenindir. İstikbal, bedel ödeme pahasına doğruluktan, dürüstlükten, hakkaniyetten ayrılmayanların, yarınlara dair umutlarını asla kaybetmeyenlerindir. İstikbal, inançla, sabırla, sarsılmaz bir imanla hak davalarına sahip çıkanlarındır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nda ödüle layık görülenleri tebrik ederek, jüri üyeleri ve seçici kurula emekleri için teşekkürlerini iletti.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması finalinde ödüle layık görülenlere hediyelerini takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra ödül alanlar ve jüriyle beraber hatıra fotoğrafı çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çiftçiler ile İftar” programında yaptığı konuşmada, “2025 yılında, bütçeden ve uluslararası kurum-kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteği ile 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen “Çiftçiler ile İftar” programına katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların gelecek hafta idrak edilecek Kadir Gecesi ile 30 Mart’ta vasıl olunacak Ramazan Bayramı’nı tebrik etti.
Mübarek ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, edilen duaların, Türk milletinin yanı sıra Gazzeli, Suriyeli ve Yemenli mazlumlar başta olmak üzere tüm Müslümanların birliğine, beraberliğine, zulümden kurtuluşuna vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerini bir araya getiren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve ekibine teşekkür etti.
“ÇİFTÇİLERİMİZİN FEDAKÂRLIĞINI HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ”
Vatan topraklarının her karışını alın teriyle işleyen tüm çiftçilere sevgi ve saygılarını gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemizin kalkınmasındaki ana aktörlerden olan sizlerden Allah razı olsun diyor, Rabb’im milletimize yokluğunuzu hissettirmesin diyorum. Burada öncelikle şu noktayı ifade etmek isterim; çiftçi kardeşlerimize sadece ülkemiz tarımına katkılarından ötürü değil, en sancılı dönemlerde demokrasimize verdikleri destek için de minnettarız. 15 Temmuz darbe girişiminde millî iradeyi ve ülkemizi korumak için en ön safta yer almanızı unutamayız. Darbecileri engellemek için mahsulünü ateşe verecek kadar vatanlarına sevdalı çiftçilerimizin fedakârlığını hiçbir zaman unutmayacağız. O karanlık gecede, darbecilere meydanları dar eden tüm kahramanlara ülkem ve milletim adına bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. 15 Temmuz gibi nice badirelerin üstesinden sizlerle birlikte geldik. Sadece demokrasi de değil tarımda, hayvancılıkta, ihracatta ülkemizi takdirle takip edilen seviyeye birlikte getirdik. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da sizlerle omuz omuza inşa edeceğiz.”
“ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VERMENİN ÇABASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldikleri günden itibaren tüm vatandaşların saadeti, refahı ve kardeşliği için geceli gündüzlü koşturduklarını dile getirdi.
“Önümüze çıkan engellere takılmadan, şahsımızı ve hükûmetimizi hedef alan saldırılara teslim olmadan, Türkiye’nin iyiliğini istemeyen alçakların sabotajlarına prim vermeden 85 milyonun huzuru ve esenliği için gayret gösteriyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hem tarıma hem de yaz kış demeden üretim yapan çiftçi kardeşlerimize hak ettiği değeri vermenin çabasındayız. Gayretlerimizin, emeklerimizin olumlu neticelerini hamdolsun çok geniş bir yelpazede bizzat görmeye başladık. Bitkisel üretimden hayvancılığa, balıkçılıktan kırsal kalkınma yatırımlarına, tarımın her alanında ülkemizin gerçek potansiyeli ortaya çıkıyor. Burada elbette uzun uzadıya anlatacak değilim. Sektörün içinde olanlar zaten neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Sadece birkaç önemli rakamı paylaşmak arzusundayım. Özellikle ellerine geçirdikleri her fırsatı Türk tarımını ve onun arkasındaki milyonlarca kahramanı kötülemek için kullananların burayı çok dikkatli dinlemesini tavsiye ediyorum.”
“SEBZE VE MEYVE ÜRETİMİNDE DÜNYADA DÖRDÜNCÜYÜZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, verimli ve kaliteli üretimin artması için son 22 yılda reel rakamlarla 2 trilyon 70 milyar lira tarım desteği verdiklerini, 2025 yılında şu ana kadar 24 milyar lira ödeme yaptıklarını vurguladı.
Yılsonunda bu rakamın 135 milyar lirayı bulacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yine burada, birilerinin ‘Türkiye’de tarım bitti’ dediği rakamları söylüyorum. Ülkemizde 206 çeşit tarım mahsulü üretiliyor. Bunların birçoğunda hamdolsun kendimize yeter durumdayız. Sebze ve meyve üretiminde dünyada 4’üncüyüz. Bitkisel üretimde 11’inciyiz. 21 üründe dünyada ilk 3’teyiz. Çiğ süt üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da 3’üncü sıradayız. Sığır eti üretiminde dünyada 7’nci, Avrupa’da 1’inci konumdayız. Tavuk eti üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da ise 2’nciyiz. Yumurta üretiminde dünyada 10’uncu, Avrupa’da 2’nci. Bal üretiminde dünyada 2’nci, Avrupa’da ilk sırada bulunuyoruz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada 16’ncı, Avrupa’da 2’nci sıradayız.”
“TARIMSAL HASILAYI ÜÇ KATINA ÇIKARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimdeki tüm başarılarla birlikte tarım orman sektörünün geçen yıl Türkiye ortalamasının da üzerinde büyüme gerçekleştirdiğini bildirdi.
2002 yılında 25 milyar dolar olan tarımsal hasılayı üç katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Şuraya da özellikle dikkatinizi çekiyorum; ‘Tarım bitti’ iftirası atılan Türkiye bugün, tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyada ise 8’inci sıradadır. Aynı dönemde ihracatımızı 3,8 milyar dolardan aldık geçen sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002’de ülke olarak neredeyse bir yılda yaptığımız ihracatı bugün sadece tarımda gerçekleştiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdiklerini belirterek, 186 ülkeye 2 bin 250 çeşit tarımsal ürünün ihraç edildiğini söyledi.
Türkiye’nin ihracatta 13 üründe dünyada ilk 3 ülke arasında yer aldığını, ayrıca 104 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu listeyi daha da uzatmanın mümkün olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, idrakleri kapanmamış olanlar için bu rakamların ziyadesiyle kâfi olduğuna vurgu yaparak, “İktidarla muhalefeti karıştıranlara ne desek boş. Onlar bir yalan bulup, değilse uydurup hükûmetimizi ve tarım sektörünü karalamaya devam ederler. Güneş balçıkla sıvanmaz. Yalan ne kadar büyük olursa olsun hakikat güneşini kapatamaz. Muhalefetin çarpıtmalardan medet umarak perdelemeye çalıştığı tarım sektörümüzün gerçekleri bunlardır. Bütün bu başarıda emeği olan, alın teri döken siz çiftçi kardeşlerimi bugün bir kez daha yürekten tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
“GIDA DENETİMLERİ YANINDA FAHİŞ FİYATLA MÜCADELEMİZ DE HIZ KESMEDEN SÜRÜYOR”
Amaçlarının, vatandaşın kaliteli, sağlıklı ürüne ulaşması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, hurda, aldatmaca olmamasıdır. Bakanlığımız sizlerin alın terinizle ürettiğiniz ürünleri vatandaşlara sahtecilikle, taklitle sunanlara karşı bir denetim seferberliği başlattı. Denetimler sonucunda taklit, tağşiş yapılan sağlıksız ürünler artık anlık olarak yayınlanıyor. Sağlıklı ve güvenilir gıda denetimleri yanında fahiş fiyatla mücadelemiz de hız kesmeden sürüyor. Açgözlüler özellikle mübarek ramazan ayını fırsata çevirmek için eskiden beri malumunuz her yola başvurmaktadır. Bu ramazan öncesinde fırsatçılara meydanın boş olmadığını göstermek adına bir dizi tedbir aldık. Devlet olarak adeta dört koldan çok yoğun bir mücadele içine girdik. Ticaret Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Rekabet Kurulumuz fahiş fiyat artışı yapanlarla ilgili incelemeler başlattı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca ürün arzına dönük önlemleri de aldıklarına işaret ederek, bu mübarek günlerde temel gıda ürünlerinde arz sıkıntısının yaşanmadığını dile getirdi.
Birçok işletmenin, indirim kampanyalarıyla hem enflasyonla mücadeleye destek verdiğine hem de ramazan ayında vatandaşın daha uygun maliyetle ürünlere ulaşmasına destek olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah ramazan ayından sonra da bu mücadelemiz sürecek. Vatandaşın helal lokmasına göz dikenlerin heveslerini Allah’ın izniyle kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 85 milyon vatandaşın, 62 milyon turistin gıda ihtiyacı sorunsuz karşılanıyorsa, bunda en büyük emeğin çiftçilerin olduğunu vurguladı.
Tarımda plansız üretimden kaynaklı sorunların giderilmesi için devrim niteliğindeki düzenlemeyi geçen yıl uygulamaya koyduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Sektörün yıllardır beklediği tarımsal üretim planlamasına başladık. Artık hangi ürünün nerede, ne kadar ekileceğini planlıyoruz. Düzenleme ile ‘bu ürün para etmedi, elde kaldı’ gibi şikâyetlerin de inşallah önüne geçeceğiz. Üretim planlamasıyla uyumlu olarak yeni destekleme modelimizi de kamuoyumuzla paylaştık. Artık çiftçilerimiz hangi ürüne ne kadar destek alacağını önceden biliyor ve ürün ekim planını buna göre yapıyor. Hayvancılıkta da planlama bölgeleri oluşturduk. Buralarda üretim yapacaklara ilave teşvik ve desteklerimizi açıkladık. Üretim planlamasının olumlu sonuçlarını önümüzdeki 3 yıl içinde daha net göreceğiz. Diğer yandan tarım yapılan tüm alanları kayıt altına alarak destekten faydalanan çiftçi sayımızı artırıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün tarım politikalarının merkezine, üretimin en temel faktörü suyu aldıklarını belirtti.
Son 22 yılda tam 3 trilyon 350 milyar lira maliyetli 11 bine yakın su ve sulama tesisini hizmete aldıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl içinde de 132 milyar lira yatırımla 321 tesisi daha sizlerin hizmetine sunacağız. Şurası bir gerçek ki sadece devletimizin yatırımları ve sizlerin emeğiyle üretimde istenen sonuçların alınması mümkün değil. Her geçen yıl iklim değişikliğinin sebep olduğu sıkıntılara daha fazla maruz kalıyoruz. Maalesef bu yıl da benzer bir durumla karşılaştık. Bu tür durumlar için tarım sigortasının ehemmiyetini tekrar hatırlatıyor, sigorta yaptırmayan çiftçi kardeşlerimizi sigorta yapmaya davet ediyorum. Prim ödemelerinin 3’te 2’sine kadarını devlet olarak karşıladığımız TARSİM’in kapsamını her geçen yıl genişletiyor, yeniliklerle çiftçimizin ürünlerini koruma altına almasına destek sağlıyoruz.”
Kırsalda hayat standardının yükseltilmesi, kadın ve genç nüfusun üretime teşvik edilmesine yönelik çalışmalarının sürdüğünü, uyguladıkları kırsal kalkınma programlarında yüzde 50 ile yüzde 100 arası hibe desteklerinin bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Şu müjdelerimizi de paylaşmak istiyorum; 2025 yılında bütçeden ve uluslararası kurum, kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteğiyle 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız. Ayrıca uluslararası finans kuruluşlarından sağlanan yeni kaynakları taşkın koruma projelerinden kuraklık önleme sistemlerine, kırsal kalkınmadan ormancılığa kadar sektörümüzün gelişimi için kullanmayı sürdürüyoruz. Bu seneden itibaren 5 yıl boyunca tarımın çeşitli alanlarında kullanılmak üzere 1 milyar dolar yani 37 milyar lira yeni kaynağı çiftçilerimize hibe olarak vereceğiz. Bunun 250 milyon dolarının sadece deprem bölgesine tahsis edildiğini de ayrıca ifade etmek isterim. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.”
18 Mart 1915 bir vatanın istikbal ateşini yakan, bir milletin istiklâlini ebedî kılan, Türk tarihinin kırılma noktasındaki bir zaferdir.
Bugün de aynı ruhla, vatanımıza, bağımsızlığımıza ve bizi biz yapan değerlere sahip çıkıyoruz. Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye için attığımız adımlarda, terörle mücadelede gösterdiğimiz kararlılıkta, mazlum coğrafyalara uzattığımız kardeşlik elinde hep Çanakkale’nin mirası var.
Tarihe altın harflerle yazılan #Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. yıldönümünde başta ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale kahraman şehit atalarımızı ve bugüne kadarki tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Onlara çok şey borçluyuz
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.